24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

Tarihçilerden Joe Biden'a tepki: ABD'nin kullandığı 'soykırım' ifadesi hukuki değil, siyasi

Tarihçilere göre ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlamasının tarihsel ve hukuksal hiçbir karşılığı bulunmuyor. Biden'ın sözleri tamamen siyasi. 'Soykırım' iftirası Türkiye açısından yok hükmündedir. Galatasaray Üniversitesi’nden, tarihçi- akademisyen Doç. Dr. Ahmet Kuyaş tarihçilerin dahi mesele üzerinde bir karara varamadığını söyledi: “Dünya görüşleri, tarihe yaklaşımlarına göre ‘Soykırımdır’ diyenler de var ‘Değildir’ diyen tarihçilerde. Bu tamamen yorum meselesi. Çok tartışılan ve daha uzun yıllarca tartışılmaya devam edilecek bir konu bu. Tarihçiler kendi içlerinde ne derslerse desinler ama siyasi bir takım kişi ya da kurumların bu konuda bir söz hakkı yoktur. Ne bir devlet başkanı ne de bir ülkenin senatosu ya da meclisi tarihte ne olup olmadığına, o olaya hangi adın verilip verilmeyeceğine karar veremez! Taşlar değişir, 24 Nisan’da bir başka ABD Başkanı aynı ifadeyi kullanmazsa ne olacak? Bu tip çok tartışılan tarihsel olayların güncel siyasete alet edilmesi sakıncalıdır. Kaldı ki Biden’ın söyledikleri üzerinden tarih konuşamayız.” TARİHÇİLER ARAŞTIRSIN Tarihte birtakım sorulara, net cevaplar vermenin mümkün olmadığını, her devletin resmi tarihinin kendi bakış açısına göre şekillendiğini belirten Doç. Dr. Kuyaş şöyle devam ediyor: “1. Dünya Savaşı’nı ‘Almanlar çıkardı’ diyen de ‘Çıkarmadı’ diyen de var. Doğru ve net bir yanıt yok anlayacağınız. Türk Tarih Kurumu da 1980- 1990’lardaki tutumunu değiştirdi. Ermenilere de korkunçluklar yapıldığını bugün herkes kabul etti. Bu korkunçluklara ‘soykırım’ denilebilir mi? Tarihçiler konuşsun, tartışsın, araştırsın. Buraya kadar sorun yok. Sorun, siyaset eliyle duruma bir isim konulma çabasında. Tarihsel değil, politik bir mesele! Üzerinde bile durmamak gerekiyor. Önemsediğimizi göstermek bile bir zaaf.” BİZ HAKLIYIZ Ankara Hacı Bayram Üniversitesi’nden, tarihçi- yazar Prof. Dr. Hale Şıvgın ABD Başkanı Biden’ın seçim yatırımı olarak Ermeni lobisine ‘soykırım’ diyeceği sözünü verdiğini hatırlattı: “Karar siyasidir. Tarihi ve hukuki dayanağı yoktur. Hukuki dayanağı olabilmesi için Uluslararası Adalet Divanı kararı olması gerekiyor. Var mı? Yok. Hatta tam tersi kararlar var. Bu kararlar ortadayken bir parlamentonun ‘Soykırım vardır’ diyerek kendisini mahkeme yerine koyması kabul edilebilir değil. Açıklama yok hükmündedir.” HARBORD RAPORUNDA Prof. Dr. Şıvgın’ın Biden ve Amerikan senatosuna bir de önerisi var: “Genaral Harbord Raporu’nu okusunlar. ABD’nin 28. Başkanı Wilson, 1. Dünya savaşı sonrası Kafkasya ve Anadolu’da olan olayları incelemek üzere General Harbord ve 46 kişilik bir komisyon görevlendirdi. Bu komisyonun raporu der ki; ‘Türkler emperyalist amaçlarla değil kendi bağımsızlıkları için savaşıyorlar. Ermenilerin katledildikleri iddiası doğru değildir.’ Bu raporu bilmelerine rağmen ‘soykırım’ iddiasında olmaları konunun siyasi olduğunun en açık kanıtı. ‘Gelin arşivleri açalım, ortak tarih komisyonu kuralım’ dedik ama taleplerimiz kabul edilmedi. Çekinecek hiçbir durumumuz yok. Hem tarihi hem hukuki yönden haklıyız!” BATININ IRKÇI TEZLERİ Tarihçi- yazar Sinan Meydan’a göre madalyonun iki yüzü var. İlki emperyalist Batı yüz yıllardır kendi ‘ırkçı’ tarih tezlerini, arkeoloji ve antropolojiyi sömürgecilik ve siyaset silahı olarak kullanıyor. ‘Bugün gelinen nokta aslında sürecin bir devamı gibi’ diyen Meydan şöyle devam etti: “Emperyalist Batı bugüne kadar tüm bu yaptıklarını, kendi ırkçı tezleriyle destekleyerek, ‘insanlığa hizmet’ yalanıyla meşrulaştırmaya çalıştı. Batı’nın 18. yüzyıldan itibaren geliştirdiği bu ‘ırkçı’ tezlere göre Türkler barbar, ikinci sınıf, sarı ırka mensup, yağmacı, barbar bir halktı. Öyle ki Yunan işgalini dahi ‘Türklere uygarlık götürme’ yalanıyla meşru kılmaya çalıştılar. Bu ırkçı tarih tezlerine doğuda ilk başkaldıran lider Atatürk’tü. ‘SOYKIRIM’ İFTİRASI Atatürk, özellikle de Türk Tarih Kurumu’nun Batı’nın Türklere yönelik iftiralarına karşı tarih ve bilimsel çerçevede araştırmalar yapmasını ve bu araştırmaları uluslararası bilim ve siyaset çevrelerinde savunmasını istiyordu. Bu bağlamda cevap verilmesi gereken önemli konulardan biri de ‘Ermeni soykırımı’ iftirasıydı. Şimdi gelelim madalyonun öteki yüzüne! Biz ne yaptık? Bu süreçte ne TTK ne üniversitelerimiz ne siyasi partiler ‘soykırım’ iftirası konusunda uluslararası siyaset ve bilim çevrelerini etkileyecek boyutta çalışmalar yapamadı. Dışişleri’nin bu iftiraya karşı lobi çalışmaları da yetersiz kaldı.”

1 yıl önce

CHP'li İlhan Kesici Anayasa Mahkemesi'nde görülen HDP kapatma davasını eleştirdi: Hiçbir şekilde hukuki değil

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davayı eleştirdi. Davanın tümüyle siyasi olduğunu savunan Kesici, seçim sürecinde böyle bir davanın hukuki olarak görülmeyeceğini söyledi. "TÜMÜYLE SİYASİ BİR DAVA" Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Kesici, şu ifadeleri kullandı: "Seçimin ağzında HDP’nin kapatılma davası hiçbir şekilde hukuki bir dava olarak görülemez. Tümüyle siyasi bir davadır. "SEÇİMDEN SONRA KAPATILMALI" Hukuken kapatılacaksa seçimden ya birkaç yıl önce kapatılır, insanlar yeni partilerini seçime hazırlayabilme imkanı bulurlar. Veya seçimden sonra kapatılır."