29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

EGM’den polis intiharlarıyla ilgili açıklama: İntiharlarının arttığı yönündeki iddialar ve paylaşılan veriler doğruları yansıtmamaktadır

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Bazı basın yayın organlarında yer alan son dönemde polis intiharlarının arttığı yönündeki iddialar ve paylaşılan veriler doğruları yansıtmamaktadır. Benzer iddialar daha önce de gündeme getirilmiş, bu iddialarla ilgili Genel Müdürlüğümüzce açıklama yapılmış ve bu yönde alınan önlemler kamuoyu ile paylaşılmıştı. Tekrar ifade etmek isteriz ki tüm personelimizi her yıl en az bir defa psikolojik değerlendirmeye tabi tutma uygulaması başlatılmıştır. Ruh sağlığı ile ilgili takibi ve tedavisi gereken personelimiz desteklenmekte, maaşında ve özlük haklarında herhangi bir kısıtlama yapılmadan iyileşebilmesi için tüm imkanlar sağlanmaktadır. Teşkilatımızdaki tüm rehberlik ve psikolojik destek uygulamalarının daha etkin ve kapsamlı takibi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatı bünyesinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Şube Müdürlüğü kurulmuştur. 2020 ve 2021 yıllarında yapılan yoğun alımlarla Teşkilatımızdaki psikolog sayısı arttırılmıştır. Hedefimiz, bin personele en az bir psikolog sayısına ulaşmaktır. Üniversitelerimizin Psikoloji, Psikiyatri ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümlerinden öğretim üyelerinin tavsiyeleri ve danışmanlığıyla 2021 yılı başında “Öğren - Fark Et - Yardım Et Projesi” başlatılmıştır. Bu proje ile personelimizin psikolojik iyilik halini arttırmak, rehberlik ve psikolojik destek uygulamaları hakkında bilinç oluşmasını sağlamak, rehberlik ve psikolojik destek birimlerinde yürütülen hizmetlerin sonuçlarını ölçülebilir hale getirmek, polisimizin aile ve iş yaşantısına, sosyal çevre uyumuna ve ilişkilerine, stresi yönetebilmesine ve iletişim becerilerine pozitif yönde katkı sağlamak amaçlanmıştır. Teşkilat olarak bu konu üzerinde hassasiyetle durulmakta ve çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir.

2 yıl önce

CHP'li Cihangir İslam, HDP'li Baluken'i cezaevinde ziyaret etti

CHP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Ankara Sincan Cezaevi'nde bulunan HDP'li eski vekil İdris Baluken'i ziyaret etti. İslam, 'örgüt üyeliği ve propagandası' suçundan 16 yıl 8 ay ceza alan Baluken'i ziyaret etmek için 2018'den beri talepte bulunduğunu ve ilk kez olumlu yanıt aldığını söyledi. 'DOSTUMDAN SELAM GETİRDİM' 'Meslektaşım ve siyasetten dostum HDP Milletvekili Sayın Dr. İdris Balüken'den hepinize selam getirdim.' diyen İslam, 'Sincan'da, oldukça moralli ve fit.' ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

HDP’nin ‘KHK yüzünden’ dediği Fatma Demirel intiharında iğrenç detaylar! PKK sempatizanı Mihemed Ronahi hem kadına hem de çocuğuna tecavüz etmiş…

SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI Kısa bir süre evvel Diyarbakır’da hayatına son veren ve sosyal medyada Evin Güneş olarak tanınan Fatma Demirel’i intihara sürükleyen isim olduğu iddia edilen Mihemed Ronahi’nin tüm çirkef yüzünü meydana çıkaran ses kayıtları sosyal medyaya düştü. İlgili ses kayıtlarında Fatma Demirel’e küfür, tehdit ve hakaretler savuran Mihemed Ronahi, Fatma Demirel tarafından clubhouse sesli sohbet ortamında ‘çocuk tacizcisi’ ve ‘kadın düşmanı’ olarak ifşa edilmiş. İddiaya göre belli bir dönem beraber olan Mihemed Ronahi ile Fatma Demirel’in birliktelikleri Mihemed Ronahi’nin Fatma Demirel’in 15 yaşındaki kızına tecavüz etmesiyle son bulmuş ve süreç savcılığa taşınmış. HDP, EVİN GÜNEŞ’E SAHİP ÇIKMAMIŞ PKK Sempatizanı Mihemed Ronahi hakkında çocuğa tacizden dolayı savcılığa suç duyurunda bulunulduğu, Mihemed Ronahi’nin bu şikayetin geri çekilmesi için şikayetçi Fatma Demirel’i uzun süredir tehdit ve taciz ettiği öğrenildi. Bununla da yetinmeyen Mihemed Ronahi bazı akrabalarını Fatma Demirel‘in üzerine salarak ‘Kafana sıkarız‘ diye tehdit ettirerek şikayetini geri çekmesi için zorlamış. Bu süreci Fatma Demirel bir arkadaşına şu şekilde anlatmış:

2 yıl önce

SİHA'ların örgüt için en büyük tehlike olduğunu itiraf eden terör örgütü DSM elebaşı İlham Ahmed, Batılı ülkelere yalvardı

Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarla ürettiği Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve İnsansız Hava Araçları (İHA) terörün belini kırdı. Nokta atış sınır içi ve sınır ötesi operasyonlarda etkin bir şekilde kullanılan SİHA ve İHA'lar, terör örgütünün Suriye'deki yapılanması için adeta kâbusa dönüştü. Terör örgütünün yaşadığı korku, Suriye PKK'sını siyasi uzantısı DSM elebaşı İlham Ahmed'in ifadelerine yansıdı. "TÜRK SİHA'LARINI DURDURUN" Bir süredir İsveç'te bulunan ve 12 Aralık'ta İsveç Dışişleri Bakanı Ann Lin'le görüşen PKK'lı İlham Ahmed, yaptığı açıklamada tüm dünyaya "Türk SİHA ve İHA'larını durdurun" çağrısı yaptı. İsveç'in en büyük gazetelerinden biri olan Dagens Nyheter'in muhabiri, Erik Ohlsson'un haberine göre, PKK'lı Ahmed, "Bu saldırganlığı durdurmaları için dış dünyadan Türkiye üzerinde daha fazla baskı kurduğunu görmek istiyoruz" dedi. İlham Ahmed'in bugün Türkiye'nin kontrolünde olan Afrin'li olduğuna dikkat çekilen haberde, PKK'lı Ahmed'in "Bağımsızlık istemediklerini ama bağımsız Suriye'nin parçası olduklarını" vurguladığına dikkat çekildi. YALANLAR YİNE GÜNDEMDE Haberde, Türkiye'nin sahada etkin bir şekilde kullandığı İHA ve SİHA'ların ucuz ve manevrası kolay olmasına rağmen kullanıldığı operasyonlardaki etkisine dikkat çekildi. Terör örgütünün "SİHA saldırılarında siviller öldü" yalanının tekrarlandığı haberde, Suriye PKK'sına yönelik operasyonların DEAŞ'la mücadeleye zarar verdiği iddiası dillendirildi. TAŞERONLUĞA DEVAM! Diriliş Postası'nın haberine göre, PKK'lı İlham Ahmed'in Türk SİHA ve İHA'larına yönelik açıklamasının zamanlaması ise dikkat çekti. Türkiye'nin her atılım hamlesine karşı Batı adına taşeronluk yaparak kendini öne atan PKK'nın SİHA ve İHA'larının konuşulduğu günlerde böyle bir açıklama yapması şaşırtmadı. Dağlık Karabağ'da, Libya'da ve Ukrayna'da etkin bir şekilde kullanılan ve sahada gösterdiği başarı ile tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çeken Türk SİHA'ları için "Oyun değiştirici" tabiri sıkça kullanılır oldu. TÜM DÜNYA YAKINDAN TAKİP EDİYOR Uzun yıllardır söz konusu teknolojiyi kullanan ABD, İsrail ve Rus yapımı SİHA ve İHA'lar neredeyse adı anılmaz hale geldi. Afrika'dan Orta Asya'ya, Doğu Avrupa'da Orta Doğu'ya birçok ülkenin satın almak için sıraya girdiği, İngiltere ve Japonya'nın dikkatle takip ettiği Türk teknolojine yönelik hazırlanan raporlar da dikkat çekiyor. Irak gibi ülkeler Rus uçağı almaktan vazgeçip Bayraktar TB2 almak için adım atmaya hazırlanırken, ABD'li senatörler gün aşırı Türk SİHA'larının yakından takip edilmesi gerektiğine dair açıklamalar da dikkat çekiyor.

2 yıl önce

İBB'den adrese teslim ihale! HDP'li Önder'in damadına 26 milyon liralık ihale

CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 'adrese teslim' ihalelerine bir yenisi daha eklendi. Terör örgütleriyle bağlantılı yüzlerce kişiye iş sağladığı ortaya çıkan İBB, ittifak ortakları HDP'nin eski vekili Sırrı Süreyya Önder'in damadı Emre Abay'ın şirketine üç farklı ihale verdi. ÜÇ FARKLI İHALEYE 26 MİLYON LİRA İBB iştiraklerinden olan Kültür A.Ş. üzerinden yapılan 2 milyon 862 bin 700 TL, 8 milyon 85 bin TL ve 15 milyon 89 bin 50 TL'lik ihalelerle, Abay’ın sahibi olduğu Karbonat Reklam Hizmetleri, toplamda 26 milyon lira kazanacak. NURETTİN CANİKLİ DE KİRLİ 'İHALE' AĞINI İFŞA ETMİŞTİ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli, geçtiğimiz hafta TBMM'de yaptığı konuşmada, İBB'deki ihalelerin nasıl peşkeş çekildiğini anlatmıştı. Canikli, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1 Temmuz 2019 ile 21 Kasım 2021 arasında toplam 11 bin 415 ihale yapmış. Bu ihalelerin bin 624 tanesini açık ihale yöntemiyle gerçekleştirmiş. 9 bin 791 kapalı, pazarlık veya davetiye yöntemiyle yapılmış. Ancak açık ihale yöntemiyle yapılan bin 624 ihalenin, 804 tanesini belediyenin şirketleri almış" demişti.

2 yıl önce

İhanetin ilk adımı! 17-25 Aralık kumpasının üzerinden 8 yıl geçti

Türkiye'de yerel seçimlere yaklaşık 3,5 ay vardı. 17 Aralık 2013 tarihinde FETÖ'nün İstanbul Adliyesi ve Emniyet Müdürlüğündeki kadroları, siyasi operasyonların fitilini ateşledi. Bu, FETÖ'nün açıkça hükümete karşı kalkıştığı bir darbe girişimiydi. Operasyon talimatını verenler, kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerdi. Adliye ayağında eski özel yetkili savcılar Zekeriya Öz, Fikret Seçen ve Celal Kara, emniyet tarafında ise Ali Fuat Yılmazer, Nazmi Ardıç, Yakup Saygılı, Ömer Köse gibi FETÖ'cü emniyet müdürleri vardı. Bu isimler önceki yıllarda yakın tarihe damga vuran bir dizi şaibeli operasyonların da aktörleriydi. 2007 itibariyle başlayan Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk soruşturmalarıyla TSK'ya operasyon yapmışlar, uydurma delillerle birçok vatansever subayı tasfiye edip yerlerine FETÖ elemanlarının yerleşmesini sağlamışlardı. 3 Temmuz 2011'de başlatılan Şike operasyonuyla büyük kitlelere hitap eden futbol camiasını dizayn etmeye çalışmışlar, 7 Şubat 2012'de de Milli İstihbarat Teşkilatı'nı (MİT) hedef almışlardı. 17 ARALIK: TORBA SORUŞTURMA 2013 yılının aralık ayına gelindiğinde ise örgüt artık dolaylı yoldan değil, doğrudan hükümete operasyon çekiyordu. Emniyet ve yargıdaki FETÖ ekibi, üç yıldır hukuk dışı yöntemlerle dinleyip izledikleri hükümet üyeleri ve çevreleriyle ilgili dosyalar hazırlamış, montaj kayıtlarla algı operasyonuna kalkışmıştı. "Reza Zarrab grubu", "Fatih Belediyesi" ve "TOKİ grubu" olarak yürüttükleri birbirinden ayrı soruşturma dosyalarını o sabah paket yaparak operasyona dönüştürdüler. Gözaltına alınacakları tutuklayacak hakimler bile ayarlamıştı. Sabahın karanlığında başlanan operasyonlarda 4 Bakan çocuğu da gözaltına alındı. Sabah'ın haberine göre, Operasyonun ardından İstanbul Adliyesi'ndeki odasında gazetecileri bilgilendiren dönemin başsavcı vekili Zekeriya Öz, bakanları alma yetkileri olmadığını, sadece fezleke hazırlayıp Meclis'e gönderebileceklerini açıklayıp, çocukları üzerinden hükümetteki bakanların hedef alındığı mesajını veriyordu. Öz'ün talimatıyla soruşturmayı yürüten savcı Celal Kara ise 25 Ocak 2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin o dönemki genel yayın yönetmeni Can Dündar'a bir röportaj verecekti ve "1 Numara Erdoğan'dı" diyerek, 17 Aralık operasyonlarının amacının, Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek olduğunu itiraf edecekti. Kara ve Öz daha sonra Gürcistan sınır kapısından birlikte yurtdışına kaçtı. 25 ARALIK: TÜRK SERMAYESİNE OPERASYON 17 Aralık, FETÖ'nün hükümete karşı peş peşe giriştiği operasyonların sadece ilk ayağıydı. Örgüt topyekûn saldırıya geçmişti. Bir hafta sonra, 25 Aralık'ta başka bir dosya devreye sokuldu ve ikinci bir operasyona kalkışıldı. Yine sözde rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla hareket edilen ikinci operasyonun başındaki isim bu kez özel yetkili savcı Muammer Akkaş'tı. Akkaş'ın listesindeki isimler ise Türkiye'de dev projelere imza atan ve ekonominin bel kemiğini oluşturan şirketler ve işadamlarıydı. Akkaş, ilk başta 41 işadamına operasyon talimatı verdi. Ancak 18 Aralık'ta İstanbul Emniyeti'nin FETÖ'cü müdürleri görevden alınmıştı. Yeni il emniyet müdürü Selami Altınok ise 25 Aralık'ta başsavcının bilgisi olmadığı gerekçesiyle Akkaş'ın operasyon talimatını yerine getirmeyeceklerini, sadece başsavcı Turan Çolakkadı'nın onayı ile hareket edebileceklerini bildirdi. Çolakkadı ise operasyonun bilgisi dışında ve usulsüz olduğunu belirterek Akkaş'ın talimatlarının yerine getirilmemesini istedi. Bu kez gözaltılar yapılamamıştı. 17-25 Aralık'ın ardından İstanbul emniyeti ve adliyesindeki FETÖ temizliği operasyonları sekteye uğratıyordu. Ama örgütün de durmaya niyeti yoktu. 1 VE 19 OCAK: MİT TIRLARI DURDURULDU 25 Aralık'tan bir hafta sonra yeni bir aşamaya geçildi. 1 Ocak'ta Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde, 19 Ocak'ta Adana'nın Ceyhan ilçesinde, Suriye Türkmenleri'ne yardım taşıyan Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ait tırlar durduruldu. Tırlar, örgütün jandarmadaki görevlileri ve Adana Adliyesi'ndeki özel yetkili savcılar eliyle durdurulmuştu. Adana'da MİT görevlileri yere yatırılıp kelepçelenirken FETÖ'ye ait Cihan Haber Ajansı kayıttaydı. Yasadışı operasyon için devreye Adana Valiliği girdi ve operasyonun durdurulması emrini verdi. FETÖ'cü jandarma komutanları valinin talimatına uymadı, emniyet görevlileri ise valinin emriyle hareket etti. O savcılar ve jandarma görevlileri tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün bu operasyonu, sözde Selam Tevhid soruşturması kapsamında yaptığını ortaya çıkardı. 30 MART YEREL SEÇİM HESABI TUTMADI TIR'lardaki malzemelere ait olduğu söylenen görüntüler daha sonra gizli kapaklı şekilde Can Dündar'a ulaştırıldı. O dönem Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Dündar, bu görüntülerle devletin terör örgütü DEAŞ'a silah taşıdığı yalanını ortaya attı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istedi. Dört koldan girişilen tüm bu ihanet operasyonlarına rağmen 30 Mart 2014'teki yerel seçimler öncesi düşürülmek istenen Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 60 oyla 18 büyükşehir belediyesi, yüzde 59.22 oyla da toplam 800 belediye başkanlığını kazandı. Dosya operasyonları tutmamıştı. Önce terör eylemleri, ardından FETÖ'nün 15 Temmuz askeri darbe girişimi devreye sokuldu, sonra da ekonomik krizlerle hükümete operasyon çekildi. Bir önceki ABD Başkanı Trump, birçok kez açık açık Türk ekonomisini yok etmekle tehdit etti. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE DE AYNI SENARYO Türkiye'de operasyon kabiliyetini yitiren FETÖ ve arkasındaki güçler, 17-25 Aralık kumpas dosyalarını daha sonra ABD'de devreye soktu. New York Bölge Mahkemesi'nde 2017 yılında başlayan ve "Atilla Davası" olarak tarihe geçen davada, dönemin Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla yargılanıyordu. 17-25 Aralık'taki FETÖ'nün aynı kurgu dosyalarıyla, Türkiye'nin Halk Bankası üzerinden ABD'nin İran'a koyduğu ambargoyu delme, bu şekilde iki ülke arasında ticaret yapma iddiası, bu ülkede yargılama konusu yapılmıştı. Eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir ile 17-25 Aralık operasyonlarında aktif görev alan eski komiser Hüseyin Korkmaz, FETÖ'cülerin hazırladığı uydurma raporu götürüp, yargılamada delil olarak kullanılmasını sağladı. Kumpasın uluslararası boyuta taşındığı bu süreçte hainlerin casusluk serüveni dünya kamuoyunun gözü önünde yaşandı. Bu kez 24 Haziran 2018'deki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine kadar hükümetin bu dava üzerinden yıpratması amaçlanıyordu. İHANETİN BEDELİ 17-25 Aralık operasyonlarını yapan FETÖ'cü savcıların tamamı kaçtı. Şimdi sığındıkları ülkelerde gizlenerek korku içinde yaşıyorlar. Operasyonların emniyet ayağında yer alanlar ise yargılandıkları Türk mahkemelerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırıldı. 17 Aralık darbe girişimine ilişkin 67 eski polisin yargılandığı dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince 18 Mart 2019'da karara bağlandı. Mahkeme heyeti, dönemin rütbeli emniyet görevlileri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu, Nazmi Ardıç'ın aralarında olduğu 15 sanığı "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. 22 sanığa da "FETÖ üyeliği"nden 2,5 yıldan 10,5 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları verildi. Bu davanın istinaf incelemesi sürüyor. 25 Aralık darbe girişimine ilişkin 71 sanıklı dava ise 24 Aralık 2018'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tamamlanmıştı. Bu davada da eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu ve Mahir Çakallı'nın aralarında bulunduğu 10 eski polis şefi, yine "Hükümeti devirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu sanıklardan 9'u ayrıca özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından toplam 131 yıla kadar hapis cezası aldı. Diğer 31 sanığa da benzer suçlardan onlarca yıl hapis cezaları verildi. Bu davanın istinaf incelemesini tamamlayan Bölge Adliye Mahkemesi, kararın hukuka uygun olduğuna hükmetti. Davanın Yargıtay'da temyiz aşaması devam ediyor.

2 yıl önce

Envantere girdi: İşte Çağatay İHA

Coşkunöz Holding yatırımı ile yenilikçi insansız hava aracı (İHA) üreticisi UAVERA tarafından imal edilen Çağatay VTOL Eğitim İHA'nın, Türk Hava Kurumu Teknik AŞ'ye eğitim amaçlı satışı yapıldı. Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türk Hava Kuvvetleri envanterlerinde kullanılan Çağatay VTOL Eğitim İHA, UAVERA ile THK Teknik arasında yapılan sözleşme doğrultusunda gerçekleşen sertifika töreni ile THK Teknik'e teslim edildi. Sözleşme kapsamında İHA için simülasyon sistemi de bulunuyor. Eskişehir THK İnönü Havacılık Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilen törende konuşan THK Teknik Uçak Bakım AŞ Genel Müdürü Cemal Balıkçı, THK'nin kuruluş amaçlarının Türk gençliğine havacılığı sevdirmek,, Türkiye'de kurulacak yerli havacılık sanayilerine öncülük etmek ve desteklemek olduğunu söyledi. Bu törende her iki amaca yönelik güzel bir iş gerçekleştirdiklerini ifade eden Balıkçı, şunları kaydetti: "Yapılan çalışmalar ile Türk Hava Kurumu adeta küllerinden yeniden doğuyor. 1930'larda başlayan planör uçuşları bu meydanda Vecihi Hürkuş'un paraşütle atlayarak keşfettiği ve kuruluşunu sağladığı İnönü Havacılık Tesisleri'nde bugünün en gelişmiş hava aracı olan İHA2 aracımızı yerli savunma şirketimiz olan Coşkunöz Holdingden tedarik ederek bugün faaliyetine başlıyoruz. Memleketimize, milletimize hayırlı, uğurlu olsun. Türk gençliğini İHA pilotu yapmak üzere buraya bekliyoruz. Şu anda üniversitelerimizin havacılık bölümlerinin tamamı bununla ilgileniyor. THK Üniversitesinde bununla ilgili bir bölüm açtık. 60 kişilik kontenjanla İHA pilotajı ve pilot bakımcısı yetiştireceğiz. Diğer üniversitelerimizden de yoğun bir talep var. Çağın gereklerine uygun olarak geliştireceğimiz İHA3 sistemlerini de buraya yerleştirerek Türk gençliğine burada İHA pilotaj kursu vermeye devam edeceğiz." "YAKLAŞIK 19 BİN FİT MAKSİMUM İRTİFA KABİLİYETİ VAR" UAVERA Genel Müdürü Ünver Şahin de havacılık sektörüne ve Türk Hava Kurumuna sağladıkları katkıdan duydukları mutluluğu dile getirdi. "Teslim edilen Çağatay VTOL Eğitim İHA, THK Teknik bünyesinde SHGM İHA2 pilot sertifikası almak isteyen adayların İHA2 uçuş eğitimlerinde kullanılacak." diyen Şahin, UAVERA'nın, İHA geliştirme ve üretiminin yanında Türkiye'nin İHA2 pilot ihtiyacının karşılanmasına yönelik her türlü desteği vermeye devam edeceğini aktardı. Çağatay eğitim uçağının test uçuşunu başarıyla tamamladıklarını belirten Şahin, "İnşallah burada yeni yetişecek İHA pilotu gençlerimize katkı vermiş oluruz. Platformun kendisi, uçuş ve yer kontrol sistemi ile iletişim sistemleri tamamen kendi üretimimiz. Uçağın yaklaşık yüzde 95 komponent bazında kendimize ait yerli. Maliyet bazında yüzde 85 yerli bir uçak. Dolayısıyla bu da bizim için bir onur kaynağı. Türkiye'nin ilk dikey iniş ve kalkış uçağı, yaklaşık 19 bin fit maksimum irtifa kabiliyeti var. Operasyon irtifa kabiliyeti 10 bin fit civarında. Uçağın ayrıca iniş ve kalkış yapan farklı bir sistemi bulunmakta. Bunu da Türkiye'de ilk yapan biziz." diye konuştu. İHA2 sertifikası alacak pilot adayları ve her iki firmanın yetkilileri katıldığı törendes ayrıca, uçuş gösterisiyle Çağatay İHA'yı havada izleme olanağı sunuldu. ÇAĞATAY VTOL EĞİTİM İHA'NIN ÖZELLİKLERİ Özgün tasarıma sahip İHA ve uçuş kontrol sistemleri geliştirme hedefiyle yola çıkan UAVERA'nın Çağatay VTOL Eğitim İnsansız Hava Aracı, kulvarında belirgin özellikleriyle öne çıkıyor. Piste ihtiyaç duymadan dikey iniş kalkış yapabilen, özgün ve adaptif yazılım ve kontrolcüler ile donatılmış olan İHA'lar zorlu hava koşullarında ve tam otonom görev yapabiliyor. Çağatay VTOL Eğitim İHA'nın, minimum 4 saate kadar havada kalma ve 50 kilometreye kadar olan iletişim menzili bulunuyor. Bir pilot adayı, iki teknisyenden oluşan 3 kişilik ekip aynı anda eğitim görebiliyor. UAVERA'nın geliştirdiği özgün simülasyon sistemi ise pilot adaylarına gerçek durumları deneyimleme imkanı sağlıyor. Yapılan sözleşmeyle teslim edilen bir İHA'nın yanı sıra 2022 yılında THK Teknik envanterine yeni Çağatay VTOL İHA'ların girmesi ve iki kurumun ortak eğitimler planlaması da bekleniyor.

2 yıl önce

Envantere girdi: Çağatay İHA

Coşkunöz Holding yatırımı ile yenilikçi insansız hava aracı (İHA) üreticisi UAVERA tarafından imal edilen Çağatay VTOL Eğitim İHA'nın, Türk Hava Kurumu Teknik AŞ'ye eğitim amaçlı satışı yapıldı. Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türk Hava Kuvvetleri envanterlerinde kullanılan Çağatay VTOL Eğitim İHA, UAVERA ile THK Teknik arasında yapılan sözleşme doğrultusunda gerçekleşen sertifika töreni ile THK Teknik'e teslim edildi. Sözleşme kapsamında İHA için simülasyon sistemi de bulunuyor. Eskişehir THK İnönü Havacılık Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilen törende konuşan THK Teknik Uçak Bakım AŞ Genel Müdürü Cemal Balıkçı, THK'nin kuruluş amaçlarının Türk gençliğine havacılığı sevdirmek,, Türkiye'de kurulacak yerli havacılık sanayilerine öncülük etmek ve desteklemek olduğunu söyledi. Bu törende her iki amaca yönelik güzel bir iş gerçekleştirdiklerini ifade eden Balıkçı, şunları kaydetti: "Yapılan çalışmalar ile Türk Hava Kurumu adeta küllerinden yeniden doğuyor. 1930'larda başlayan planör uçuşları bu meydanda Vecihi Hürkuş'un paraşütle atlayarak keşfettiği ve kuruluşunu sağladığı İnönü Havacılık Tesisleri'nde bugünün en gelişmiş hava aracı olan İHA2 aracımızı yerli savunma şirketimiz olan Coşkunöz Holdingden tedarik ederek bugün faaliyetine başlıyoruz. Memleketimize, milletimize hayırlı, uğurlu olsun. Türk gençliğini İHA pilotu yapmak üzere buraya bekliyoruz. Şu anda üniversitelerimizin havacılık bölümlerinin tamamı bununla ilgileniyor. THK Üniversitesinde bununla ilgili bir bölüm açtık. 60 kişilik kontenjanla İHA pilotajı ve pilot bakımcısı yetiştireceğiz. Diğer üniversitelerimizden de yoğun bir talep var. Çağın gereklerine uygun olarak geliştireceğimiz İHA3 sistemlerini de buraya yerleştirerek Türk gençliğine burada İHA pilotaj kursu vermeye devam edeceğiz." "YAKLAŞIK 19 BİN FİT MAKSİMUM İRTİFA KABİLİYETİ VAR" UAVERA Genel Müdürü Ünver Şahin de havacılık sektörüne ve Türk Hava Kurumuna sağladıkları katkıdan duydukları mutluluğu dile getirdi. "Teslim edilen Çağatay VTOL Eğitim İHA, THK Teknik bünyesinde SHGM İHA2 pilot sertifikası almak isteyen adayların İHA2 uçuş eğitimlerinde kullanılacak." diyen Şahin, UAVERA'nın, İHA geliştirme ve üretiminin yanında Türkiye'nin İHA2 pilot ihtiyacının karşılanmasına yönelik her türlü desteği vermeye devam edeceğini aktardı. Çağatay eğitim uçağının test uçuşunu başarıyla tamamladıklarını belirten Şahin, "İnşallah burada yeni yetişecek İHA pilotu gençlerimize katkı vermiş oluruz. Platformun kendisi, uçuş ve yer kontrol sistemi ile iletişim sistemleri tamamen kendi üretimimiz. Uçağın yaklaşık yüzde 95 komponent bazında kendimize ait yerli. Maliyet bazında yüzde 85 yerli bir uçak. Dolayısıyla bu da bizim için bir onur kaynağı. Türkiye'nin ilk dikey iniş ve kalkış uçağı, yaklaşık 19 bin fit maksimum irtifa kabiliyeti var. Operasyon irtifa kabiliyeti 10 bin fit civarında. Uçağın ayrıca iniş ve kalkış yapan farklı bir sistemi bulunmakta. Bunu da Türkiye'de ilk yapan biziz." diye konuştu. İHA2 sertifikası alacak pilot adayları ve her iki firmanın yetkilileri katıldığı törendes ayrıca, uçuş gösterisiyle Çağatay İHA'yı havada izleme olanağı sunuldu. ÇAĞATAY VTOL EĞİTİM İHA'NIN ÖZELLİKLERİ Özgün tasarıma sahip İHA ve uçuş kontrol sistemleri geliştirme hedefiyle yola çıkan UAVERA'nın Çağatay VTOL Eğitim İnsansız Hava Aracı, kulvarında belirgin özellikleriyle öne çıkıyor. Piste ihtiyaç duymadan dikey iniş kalkış yapabilen, özgün ve adaptif yazılım ve kontrolcüler ile donatılmış olan İHA'lar zorlu hava koşullarında ve tam otonom görev yapabiliyor. Çağatay VTOL Eğitim İHA'nın, minimum 4 saate kadar havada kalma ve 50 kilometreye kadar olan iletişim menzili bulunuyor. Bir pilot adayı, iki teknisyenden oluşan 3 kişilik ekip aynı anda eğitim görebiliyor. UAVERA'nın geliştirdiği özgün simülasyon sistemi ise pilot adaylarına gerçek durumları deneyimleme imkanı sağlıyor. Yapılan sözleşmeyle teslim edilen bir İHA'nın yanı sıra 2022 yılında THK Teknik envanterine yeni Çağatay VTOL İHA'ların girmesi ve iki kurumun ortak eğitimler planlaması da bekleniyor.

1 2 ... 9 10 11 12 13 14 15 ... 37 38