20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Alman medyasından Türk SİHA'ları yasaklansın çağrısı: Erdoğan istediğini yapıyor

Türk savunma sanayiinin yerli İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) üretiminde yıllardır hız kesmeden artan başarısı, uluslararasında ses getirmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimleriyle savunma sanayiine damga vuran Türk SİHA'larının özellikle Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ve Azerbaycan'daki başarısı, dünya ülkelerinin sipariş talepleriyle sonuçlandı. ALMANYA'NIN YASAKLANSIN ÇAĞRISI Ancak Türkiye'nin bu başarısı Almanya'da rahatsızlığa neden oldu. Ülkenin ileri gelen gazetelerinden Handelsblatt de, bu konuyu manşetine taşıdı. Handelsblatt, haberindeki manşet kapağında Türk SİHA'larıyla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kullanarak, "Katil robotlar gerçek oluyor" başlığını attı. "DURDURMALIYIZ" Haberin içeriğinde Türk SİHA'larında kullanılan yapay zeka teknolojisinin yasaklanması gerektiği vurgusu yapılırken Türkiye'nin uzun süredir bu teknolojiyi kullandığına yer verildi. Türkiye'nin SİHA'larla özellikle Libya'daki başarısı üzerinde duran Handelsblatt, bir an önce Türkleri durdurmalıyız çağrısı yaptı.

2 yıl önce

Koç Holding'in kazandığı Kalamış Yat Limanı ihalesi iptal oldu

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 12 Kasım'da Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı'nın 40 yıl süreli işletme hakkının 2,53 milyar lira bedelle Koç Holding'e devrine onay vermişti. Koç Holding, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı duyuruda Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı ihalesinin Cumhurbaşkanı kararıyla iptal edildiğini bildirdi. KAP'ta yer alan açıklamada şöyle denildi: - 7 Ekim 2021 ve 12 Kasım 2021 tarihli özel durum açıklamalarımız ile, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'ye ait Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanının özelleştirilmesi ihalesinde, bağlı ortaklığımız Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş. (Tek-Art) tarafından verilen teklifin en yüksek teklif olarak gerçekleştiği ve ihale kararının Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylandığı kamuya açıklanmıştır. - Bununla birlikte bahse konu ihalenin 19 Ocak 2022 tarihli Cumhurbaşkanı kararıyla iptal edildiği 21 Ocak 2022 tarihinde Tek-Art'a tebliğ edilmiştir. 2013 yılında da köprü ve otoyol ihalesini iptal etmişti Erdoğan 2013 yılında da 5.7 milyar dolarla Türkiye'nin en büyük ikinci özelleştirmesi olan köprü ve otoyol ihalesini iptal etmişti. Koç, Ülker ve Malezyalı UEM Group'tan oluşan konsorsiyumun kazandığı ihale 8 otoyol, 2 köprü, bağlantı yolları ve bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım, işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıkların tek paket halinde, fiili teslim tarihinden itibaren 25 yıl süreyle işletme hakkının özelleştirilmesini öngörüyordu. Türkiye'nin en büyük ikinci yat limanı Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı'nın 40 yıl süreyle işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanı 27 Mart 2021'de yayımlanmıştı. İhaleye son teklif verme tarihi ise 21 Eylül 2021 olarak belirlenmişti. 1987 yılından itibaren hizmet veren liman, 7 Mart 2011'de özelleştirme kapsam ve programına alınmıştı. 1291'i denizde ve 220'si karada olmak üzere toplamda 1511 yat bağlama kapasitesi ile Türkiye'nin ikinci, İstanbul'un en büyük yat limanı olan Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, İstanbul'da bulunan toplam kapasitenin yüzde 23,8'ini, Türkiye'nin ise yüzde 6'sını temsil ediyor.

2 yıl önce

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu: Cumhurbaşkanı ihaleye imza atmaz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ihale iddiası ile ilgili yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı ihaleye imza atmaz" dedi. Bakan Karaismailoğlu'nun konuşmasının satır başları şu şekilde: Sonuçta demokrasilerde ana muhalefet partileri ve genel başkanları önemli kişilerdir. Keşke ellerine verilen kağıda inanmayıp, teferruatlarını araştırsalardı. Cumhurbaşkanımız hiçbir zaman hiçbir ihaleye imza atmaz. Bunu devlet tecrübesi olan herkes bilir. Bakanlar da imza atmazlar. Hiçbir ihale ve ödemeye Cumhurbaşkanı imza atmaz. Oradaki kağıdı göstererek yalan konuştu. Ana muhalefet partisi liderinin böyle bir yalana alet olmasına üzülüyorum tabii ki. Cumhurbaşkanımız sadece yatırım programını onaylar. O programda binlerce proje vardır. Maalesef yine boşa düşmüştür sayın Kılıçdaroğlu, belki de kasıtlı verilmiştir bu belge. İddia edilen şey; Bursa Hızlı Tren ihalesi. Böyle bir ihale var. Şu an Ankara-İstanbul arasında hızlı tren var. Bursalılar da hızlı treni çoktan hak ediyorlar. Onunla ilgili geçmişte yapılmış olan, iptal edilmiş olan ihaleler var. En kısa zamanda Bursalılar hızlı trene kavuşacak. 2018 yılında yapılmış olan ihale sadece Bursa Yenişehir Osmaneli arasında. Sadece 50 kilometrelik kısmı. Yenişehir Bursa arasındaki kısmında üst yapı işleri. 50 kilometresi hem altyapı hem üst yapı. Bunun yaklaşık maliyeti 3 milyar 200 milyon Euro civarındadır. İhalede tutarsız ve uygunsuz teklifler çıktı. Mahkeme süreçleri çıktı. İdare de bu işi iptal etti, iş kapandı. Ondan sonra yeni bir ihale süreci başladı. 106 km.lik ihale 201 kilometreye çıktı. Bursa'dan Bandırma'ya kadar uzadı iş. Bursa ile Bandırma arası bağlandı. Yenişehir Osmaneli arasında altyapı ve üstyapı istasyon eklendi. 7 istasyon ve 201 kilometreye çıktı ihalenin boyutları. İlk ihale 56 kilometre, 50 kilometre altyapı ve üstyapı. Toplamda 106 kilometre. İkinci ihalemiz, şu andaki mevcut ihalemiz Bandırma-Osmaneli arasında altyapı ve üstyapı işleri. Toplamda 201 kilometrelik hatta çalışma yapılmaktadır. Birazcık matematiği olan, devlet tecrübesi olan bu fiyatlar niye buraya çıktı bilir. 9.4 milyar TL'ye bu iş ihale ediyorlar. Elmayla karpuzu karıştırıyorlar. İlk ihalede altyapı işleri 50 kilometre iken 145 kilometreye çıkıyor. Sinyalizasyon işleri iki katına çıkmış. Güzergahta kazı 22 milyon metreküpe çıkmış. Tabii ki bu artacaktır. Böyle bir şeyi kamuoyuna anlatması o kadar vahim ve acındırıcı bir durum ki. 2018 birim fiyatları ile 2021 birim fiyatları aynı değil. Oradan da bir fark var. 3 milyar 191 milyar TL'lik iş kur farkıyla 5 milyar TL'nin üzerine çıkıyor. Konunun uzaması, Bandırma tarafının eklenmesi. Bursa-Yenişehir arası üstyapının eklenmesi artışı çıkarıyor ortaya. Ayrıca istasyonlar da üzerine eklenmiş. Yani iki kere iki dört eder. Belge zaten yok ki. Gösterdiği bir şey var. Cumhurbaşkanımızın onlarca imzaladığı karar var, onlardan birini gösteriyor. Kamu ihale kanunu özellik isteyen aciliyet isteyen konularda 21B'ye göre karar verir süreci hazırlar. O maddeye göre bu iş yapılmıştır. Bu dış kredili bir iştir. Kendi dış finansmanını bulur Hazine ile görüşür, Hazine onayladıktan sonra bize gelir ve sözleşmeyi tamamlayıp işe başlanır. Bu konular kötü siyasete alet ediliyor. Bir yalanı ortaya atıyorlar, siz onlarca yalanlıyorsunuz ama görmüyorlar, duymuyorlar. Sonuçta bizim gündemimizde o kadar büyük işler var ki. Muhalefet demek vatana, millete yapılan hizmete düşmanlık değildir ki. Biz devlet yönetiyoruz. Sorumluluklarımız var. Adımlarımızı on kere düşünüp atıyoruz. Buradan geçen insanlar bizleri anacaklar. O yüzden ne varsa bize sorsunlar. Emek veren, ter döken arkadaşlarımız üzülüyor tabii ki. Bu tür doğal afetler ilk defa yaşanmıyor. İstanbul Belediyesi'nde bir kültür vardı. Ben 25 yıl İBB'de çalıştım. Bu işlerden sorumlu bir kişi olarak konuşuyorum. Kurumun kültürünü çok iyi bilen bir kişi olarak konuşuyorum. Siz oradaki kurumsal yapıyı dağıtırsanız, liyakatsız insanları doldurursanız tabii ki başarısız olacaksınız. Tabii ki sıkıntı yaşanmıştır Karayolları Genel Müdürlüğü'nün de sorumluluğu vardır. Asıl sorumlu olan AKOM'daki kişilerdir. Eskilere baksalar herşey çözülecek. Kasım ayında tatbikatlar, simülasyonlar yapılırdı. Araçların nereye müdahale edeceği bellidir. Ama siz liyakatsız kişileri getirirseniz böyle bocalarsınız. Yolda kalan İETT otobüsleri, kış lastiği olmayan araçların yolda kalması. Bir an önce bu kadar kar ve tipinin bastırması sıkıntılar yaşanacak ama bu işler çözülecekti. Vatandaş sıkıntı çekerken gözünüzün başka yerde olmaması lazım. İstanbul'un derdiyle dertlenmek lazımdır. İnşallah bir daha böyle süreç olmaz. Ne gerekiyorsa biz onlara da yardım ederiz. Biz onların açmadığı yollara bizim ekipleri gönderdik, yardım ettik. Biz kendi Karayolları uhdesindeki yolları açtıktan sonra oralara müdahale edildi. TEM otoyolu kapandı, inkar etmiyoruz. Tabii orada yolda kalan vatandaşlarımız çok büyük sıkıntı yaşandı. Bizim için de arabasında mahsur kalan araçlar ve vatandaşlarımız çok büyük sıkıntılar yaşadılar. AFAD, Jandarma, Emniyet birlikte topladık. Koordinasyon problemi olmaması gerekir. Bir devlet kültürü ile bu işi yönetiyordunuz. Siz orada kışla mücadele ihalesi yapacaksınız. Önceden 10 bölgeye ayrılıyor, herkesin sorumlulukları yükleniyordu. Siz bir tek ihale yapıp bir kişiye veriyorsunuz. Tuz ihalesiyle ilgili konuşulanlar var. İnşallah bundan sonra yaşanmaz. Bu tür olumsuz hava koşulları her zaman olacaktır. Hazırlıklı olmak lazım, kısa zamanda işleri çözmek lazım.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Ben ihalelere imza atmam, yalancılığını ispat ettin

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşüstü Kavşağı Alt Geçit Köprüsü, Araklı Özgen Mahallesi Beşikdüzü, Yomra Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi'nde yer alan 931 konut, 78 dükkan, bir ticaret merkezi, katı atık bertaraf ile enerji üretim tesisinin yanı sıra yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: Trabzon’da bir kez daha sizlerle kucaklaşmaktan hasret gidermekten memnuniyet duyuyorum. Trabzonluyla bugüne kadar aramıza kimseyi sokmadık bundan sonra da sokmayız. Karadeniz’in yıldız şehri Trabzon yürürse tüm Türkiye yürür. İşte bunun için 20 yıldır ülkemizin 80 vilayeti ile birlikte Trabzon’u da hak ettiği eserlere, hizmetlere, yatırımlara kavuşturmanın gayreti içerisindeyiz. Bugün de toplam değeri 2 milyar lirayı geçen 95 kalem eserin açılışını yapmak üzere sizlerle bir aradayız. Bu yatırımlarla eğitimde, sağlıkta, spor salonundan pansiyona kadar pek çok yatırımın resmi açışını bugün burada yapıyoruz. Yapımı tamamlanan Akyazı Yavuz Selim Stadı'nın birinci etap tribünün, Şenol Güneş Stadı içindeki 1500 kişilik betonarme tribünün ve futbol sahalarının çeşitli ilçelerdeki spor salonları ve sahaların gençlik merkezleri 3 ayrı öğrenci yurdunun resmi açılışlarını bugün gerçekleştiriyoruz. Ulaştırmada 443 milyon liralık bir yatırımla inşa edilen yolları buradan resmen hizmete alıyoruz. Sizin gibi milletim olduktan sonra Allah’ın izni ile dünya ile de mücadelemizi sürdürürüz. Şehrimize altı tane Turizm tesisi kazandırdı. Millet bahçesine buz pateni pisti kurdu. TEK BİR TERÖRİST KALMAYANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ Tonya belediyemiz bir güneş santrali kurdu, Canikdere şelalesi peyzaj çalışmalarını bitirdi. Arsin Belediyemiz cadde yapımı ve düzenlemesi, ilçe belediyelerimizin tüm eser ve hizmetlerini de buradan yapıyoruz. Trabzon’a belediyelerimiz ve bakanlıklarımız vasıtasıyla kazandırdığımız bu eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. Biz Ferhat’ız, siz Şirin’sizniz. Dağları dele dele biz Şirin’e kavuştuk. CHP’nin başındaki zat da kurduğu ittifakla etrafına topladığı kifayetsizle olaya bakıyor. Bunlarla el ele kol kola dolaşanlara benim milletim yürü der mi. Şimdi Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te artık teröristler var mı? Hepsinin inlerine girdik mi? İnşallah tek bir terörist kalmayana kadar devam edeceğiz. 44 BİN İŞÇİYİ BELEDİYEDEN ATIP YERLERİNE TERÖRİSTLERİ DOLDURDULAR En kritik yerleri PKK’sından FETÖ’süne kadar Altın tepside maalesef belediye makamında iş verdiler. 44 bin işçiyi belediyeden atıp onların yerine teröristleri doldurdular. Ülkelerini her fırsatta bunlar yabancılara şikayet etmediler mi? Yarın ülkenin başına geçseler yine aynısını yapacaklar Batı’dan talimat alacaklar. Çünkü bunların sadece sözleri değil hayatları da yalan. BEN İHALELERE İMZA ATMAM... YALANCILIĞINI İSPAT ETTİN Kime çalışıyordu bunlar? CHP’ye. Bay Kemal yalanı bunlardan öğrendi. Geçen akşam yine çıkmış benim televizyon programım var. Aynı saatte o da kendi özelinden açıklama yapıyor. Bir ihale yapmışız, bu ihalede de 5’li çete diyor müteahhit firmalara… Bu firmalara 3 kat fazlasına verdiğimizi söylüyor. Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal... Yalancılığını ispat ettin. Ulaştırma Bakanımız Adil Bey’e 'Çık ve bunun dersini ver' dedim. Adil kardeşim çıktı televizyonda buna güzel bir ders verdi. Çünkü adamın hayatı yalan. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunun yatsıya kadar bile yanmadı. Cambaz. Hayatı yalan. Benim milletim bu adamın yalanlarına prim vermeyecek. Açtığım davaların hepsini kazanıyorum. Eğer böyle olmasaydı, yüzlerine karşı her türlü hakaretleri edenleri zoraki baş tacı etmezlerdi. Hep söylediğimiz gibi ülkemizi her alanda geliştirdik, sadece muhalefetin kalitesini ve kalibresini yükseltemedik. Bunun için de 20 yıllık hükümetlerimiz döneminde hep kendimizle yarıştık. Çıtayı hep yukarı taşıdık. Her alanda bunu yaptık. Biz ülkemizin sağlık alt yapısını gelişmiş ülkelerin bile ötesine geçirdik. Onlar çok daha ilerisini teklif etmeliydi. Bakıyorum bizim yaptığımız şehir hastanelerinin yolunu bile yapamıyorlar. Verdikleri söz var. 'Şanlıurfa Belediyesi'ni önümüzdeki seçimde bize verin, biz elektriği bedava vereceğiz' diyor. Bay Kemal, Muğla Belediyesi sende. Muğlalı çiftçimize ver bakalım bedava elektrik. Aydın sende, Antalya sende. Hadi ver bakalım ücretsiz. Dürüst ol dürüst. Senin elini tutan mı var? Elektriğin üretim merkezi yönetimde. Adam bunu dahi bilmiyor. Bu denli cahil. Hayat geçirdiğimiz projelerin finansman modelini bile kavrayamadıkları için hala tamamlanan yatırımların hikmetini çözmekten acizler. Biz ülkemiz sanayisini üretim ve ihracat gücüyle dünyanın önde gelen alternatiflerinden birisi haline getirdik. Onlar çok daha fazlasını hedeflemeliydi. Sebebi belli dalgalanmaları krize dönüştürmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Allah epeyce bir zamandır ülkeyi bunların eline bırakmadı. İnşallah bundan sonra da bırakmayacak. 10 yıl önce 2023 hedeflerimizi açıkladık. Bu hedeflerin kılavuzluğunda ülkemize nice büyük eserleri kazandırdık. Bizden sonrakilere bırakmak üzere 2053 vizyonunu getirdik. Peki bugüne kadar siz CHP’den ya da diğer muhalefet partilerinin herhangi birinden ülkenin refahının artması yönünde herhangi bir vizyon, hedef, proje duydunuz mu? Duyamazsınız. Tutturdular Z kuşağı, Y kuşağı. Biz de diyoruz ki TEKNOFEST kuşağı. 2023’e kadar çok çalışmalıyız çok. Ben karşımdaki bu muhteşem topluluktan bir şey duymak istiyorum. 2023’e kadar çok çalışmaya var mıyız? Allah’ın izni ile bizi bu yoldan kimse çeviremeyecek. Ülkemizin defalarca düşürüldüğü tuzakların bir yenisini ayağımıza dolaştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Siyaseti yalandan ibaret olanların bu millete hayrı yoktur. Bulunduğu yere kumpasla gelenlerden siyaseti de yönetimi de onurla yürütmesini beklemek elbette beyhude çabadır. 2023 Türkiye için bir temizlenme arınma, vesilesi olacaktır. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin bir kez daha bu güzel Trabzon’umuza hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

2 yıl önce

CHP'li belediye başkanından işçiye nasihat: Çocuk yapmayın, az yiyin, yürüyün

CHP'li Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ücreti veremeyeceğini söyleyerek işçilerine tepki çeken nasihatlerde bulundu. 'ALDIĞINIZ PARAYLA AYIN SONUNU GETİRMEYİ ÖĞRENİN' Akif Kemal Akay, "Çocuk yapmayın ya da bakabileceğiniz kadar az çocuk yapın, az yemek yiyin, taşıt kullanmak yerine yürüyüş yapın. Bu sağlığınız için de önemli. Aldığınız parayla ayın sonunu getirmeyi öğrenin" dedi. Çukurova Metropol Gazetesi'nde yer alan habere göre, kamu zararı ve usulsüzlüklerin yaşandığı belirtilen Seyhan Belediyesi'nde başkan zam bekleyen personeline tepki çeken ifadeler kullandı. REKLAMA 10 MİLYON LİRA Belediyenin sadece açık ihalelerde reklama 4,5 milyon lira bütçe ayırdığı; 21/F ve 21/B ile yapılan harcamalarla, bu bütçenin 10 milyon lirayı bulduğu belirtildi. Belediyede çalışan işçiler de reklama ayrılan bütçenin kendilerine zam olarak ödenmesini talep etti. 'İŞÇİNİN HAKKINI VERİN' Belediyenin hiçbir hizmetini görmediğini belirten Seyhan halkı da, "Hizmete harcamıyorlar bari işçinin hakkını ödesinler" diye tepki gösterdi.

2 yıl önce

Ulaştırma Bakanlığı Kılıçdaroğlu’nun YHT ihaleleri iddialarını tek tek çürüttü: Yedi gerçek yedi yalan

Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu ve CHP'nin iki milletvekili tarafından, 3 Nisan 2018 tarihli "Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı" ve 20 Ağustos 2020 tarihli "Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı" ihalelerine ilişkin öne sürülen 7 iddiayı yanıtladı. Açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dahilinde yatırım programında attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı 'belge' diye göstermek, apaçık bir yalandır. Konu, yargıya taşınmış olup, ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, her zaman olduğu gibi milletimizin vicdanında ve adalet önünde hesap verecektir." ifadesi kullanıldı. Bakanlığın söz konusu iddialara yönelik yanıtları şöyle sıralandı. "BAŞKA BİR FİRMAYA VERİLDİĞİ YALANDIR" 1 - Aynı iş, 6 milyar lira fazla bedelle başka bir firmaya verildi' ifadesi yalandır. İki ihale, kapsam, maliyet, güzergah bakımından birbirinden farklı olmakla beraber ilk ihale üstünden 29 ay geçtikten sonra ikinci ihaleye çıkılmıştır. 3 Nisan 2018 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından ihale edilen proje, Bursa-Yenişehir arası 56 kilometrenin demir yolu üstyapısı ile Yenişehir-Osmaneli arası 50 kilometrenin altyapısını ve üstyapısını içermektedir, güzergah toplam 106 kilometredir. 2020 yılında yapılan ikinci ihaleye ise 95 kilometre uzunluğundaki Bandırma-Bursa arasının altyapı ve üstyapı işleri eklenmiştir. İkinci ihaleye konu toplam uzunluk 201 kilometredir. Öte yandan, 7 yüksek hızlı tren garı/istasyonu yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu değişikliklerin yanı sıra 2018-2020 yılı arasındaki fiyat artış katsayısı 1,85'tir. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198 milyar lira, 2020 yılında 5,904 milyar lira olmaktadır. "HAZİNE'NİN KEFİL OLDUĞU YALANDIR" 2 - 'Hazine'nin 2020 yılındaki ihalenin kefili olduğu' ifadesi yalandır. 2018 yılında ihale edilen proje, kamu öz kaynaklarından (Hazine tarafından) karşılanacaktı. 2020 yılındaki ihale ise 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Kanunu kapsamında 'Hazine Dış Borçlanması' ile finanse edilerek, Bakanlığımızın birimi olan Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce yapılmıştır. Her iki kurum da devletimizin iki önemli unsuru olmakla beraber, kaynak, yine devlet kurumu olan Hazine'dir. Öte yandan uygun borçlanma imkanı sunan, dış kredi kullanılarak yapımı mümkün olan bu tür işlerdeki kredi anlaşmalarında Hazine, garantör değil, borçlu sıfatıyla yer almaktadır. Kredi koşulları ve müzakereleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülmüş ve çok uygun şartlarda, uzun vadeli ve düşük faizli proje kredisi temin edilmiştir. Kamu yatırımlarının dış kredi ile hayata geçirilmesindeki kredi sürecini müteahhit firmalar değil, Hazine yürütür ve uygun bulduğu krediyi kendisi kullanır. Bu, devlet işleyişine dair temel bir bilgidir. Bu bilgiye haiz olmadan yapılan suçlamalar da tespit değil, kötü niyet taşır. "HAZİNE DÖVİZLE BORÇLANMADI" 3 - 'Sadece bu projeye münhasır, yüklenici firmanın değil, Hazine'nin dövizle borçlandığı' ifadesi yalandır. 2022 Yılı Yatırım Programı'nda 3134 proje bulunmaktadır. Bunların toplam proje tutarı 1,778 trilyon liradır. Projelerin 371 milyar liralık bölümü dış finansman enstrümanları kullanılarak hayata geçirilmektedir. Kamu idarelerinin, Yatırım Programı'ndaki projelerinin finansmanını temin yükümlülüğü Hazine ve Maliye Bakanlığına aittir. Yani, dış finansmanlı tüm projeler için proje kredileri Hazine tarafından borçlanılır. Bu yasadan kaynaklı durum, yine temel bir bilgidir. Ayrıca yüklenicinin, Hazine'nin yerine geçerek finans anlaşmasını imzalaması gibi bir durum da söz konusu değildir. Her ne kadar Hazine, uluslararası finans kuruluşlarından dövizle borçlansa da işbu demir yolu projelerimizdeki sözleşmeler Türk lirası bedelle düzenlenmiştir ve ödemeler, yüklenicilere TL olarak yapılmaktadır. "AVANS ÖDEMESİ YAPILMADI" 4 - 'Yüklenici yüzde 10 avans aldı ve hakedişte usulsüz fiyat farkı ödendi' ifadesi yalandır. Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uyarınca ve Türk lirası bedelle ihale edilen işlerde Fiyat Farkı Kararnamesi'ne göre, ihale teklif tarihi ile imalatın yapıldığı ay arasında geçen süre zarfında oluşan fiyat farkı, yüklenicilere hakediş kapsamında ödenmektedir. İddia konusu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT Hattı işi kapsamında yükleniciye herhangi bir avans ödemesi yapılmamıştır. İşin ihale tarihi 20 Ağustos 2020 olup, 2021 yılı Aralık ayında ödenen hakedişte, sözleşme uyarınca fiyat farkı hesaplanarak, yapılmış imalat hak edişi kapsamında ilgili fiyat farkı ödenmiştir. Bu husus, tüm hizmet alım ve yapım işlerinde geçerlidir. "İHALE HAKSIZ YERE İPTAL EDİLMEDİ" 5 - '2018 yılı ihalesi haksız yere iptal edildi.' ifadesi yalandır. Kamu İhale Kanunu'na göre ihalelerin birçok aşamada iptal edilmeleri mümkündür. TCDD tarafından 3 Nisan 2018 tarihinde yapılan ihale, itirazlar ve değerlendirme süreçleri nedeniyle yaklaşık 18 ay geçmesine rağmen sonuçlandırılamamıştır. Neticede bahsi geçen ihale, 18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfiye Kararnamesi'nin, sözleşmelerin tasfiye ve devrine ilişkin geçici 4. maddesindeki 'imalat girdilerindeki beklenmeyen artışlar nedeniyle' ifadesi uyarınca, 'işin sürdürülebilirliğinin zora girdiği' kanaatiyle 16 Eylül 2019 tarihinde iptal edilmiştir. İlgili firma Kamu İhale Kurumu'na ve ardından mahkemelere ihale iptaliyle ilgili itiraz ederek şikayet başvurusunda bulunmuştur ancak bu başvurular reddedilmiştir. Yani iptal kararı hukuka uygun olarak tekamül etmiştir. "İHALEYE 7 FİRMA DAVET EDİLDİ, 5'İ TEKLİF VERDİ" 6 - 'İhale, 4734 Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi şartları oluşmadığı halde, pazarlık usulü ile ihale yapılarak sadece bir istekliye doğrudan verildi.' ifadesi yalandır. Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi deprem, salgın gibi afet durumlarında ihalenin doğrudan tek bir istekliye verilmesi demek değildir. Kanun maddesindeki diğer hususları görmezden gelmek, gerçeği çarpıtarak kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır. Ayrıca, mevzuat gereği asgari sınır '3 istekli' olmasına rağmen, 2020 yılındaki ihaleye yeterliliği uluslararası kabul görmüş 7 istekli davet edilmiştir. İhalede, 5 istekli rekabet koşulları çerçevesinde ilk tekliflerini sunmuşlardır. Akabinde, 'pazarlık usulü ihale' gereği alınan ikinci tekliflerde, en düşük teklifi sunan istekli ile sözleşme imzalanmak suretiyle ihale sonuçlandırılmıştır. "LÜKS ARAÇ KEYFİ AMAÇLA KULLANILDI İDDİASI YALAN" 7 - 'Sayıştay Raporu'nda belirtilen hususlar çarpıtılarak ihale kapsamında lüks araç keyfi amaçla Ankara'da kullanıldığı' ifadesi yalandır. Sayıştay Raporu'nda yer verilen ve iş kapsamında alındığı iddia edilen araçlar ve ekipman sözleşme kapsamında satın alınmamaktadır. Anılan araçlar ve donanımlar, ilgili sözleşmenin 'İdarenin Tesisleri' başlıklı maddesinde düzenlenmektedir. Bu madde uyarınca yüklenici, İdarenin, 201 kilometrelik şantiye sahası içerisinde yapım işinin kontrollük faaliyetlerini ifa edilebilmesi için geçici şantiye tesisinde, araçları ve donanımları temin ve iş süresi boyunca muhafaza edecektir. Aynı kapsamda, tesis bünyesinde gerekli olan bilişim araçları ile kontrollük ve yapım ekiplerinin şantiye teftişlerini gerçekleştirmesi için gerekli motorlu taşıtlar hazır bulundurulmalıdır. Bu araç ve donanımlar için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Yüklenici, Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca bunları bedelsiz teminle mükelleftir. Bu madde kapsamındaki ekipman, iş süresince kullanılmaktadır ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca işin kabulü aşamasında yükleniciye iade edilmektedir."

2 yıl önce

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Türk İHA'sı itirafı: Ders çıkartmalıyız

Türkiye'nin gelişen askeri teknolojisi ve savunma gücüyle ilgili rapor ve yazılara bir yenisi eklendi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyinde "Türkiye'nin Drone Diplomasisi Avrupa İçin Ders Niteliğinde" başlıklı bir yazı yayımlandı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Yazıda şu ifadelere yer verildi: "DIŞ POLİTİKA ARACI" "Türkiye, insansız hava araçlarının nasıl güçlü bir dış politika varlığı olabileceğini gösterdi. Türk İHA'larının askeri yeteneklerine rağmen en önemli etkileri Türkiye'ye sağladıkları ekonomik fırsatlar ve siyasi kaldıraç olabilir. Etkinliği ve satın alınabilirliği sayesinde, Türk insansız hava araçları, tamamen askeri bir varlıktan ziyade Ankara'nın dış politika stratejisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Avrupalılar bu stratejiye uyum sağlayacaklarsa, Türkiye'nin insansız hava araçlarından nasıl askeri ve diplomatik faydalar sağladığını anlamaları gerekiyor." "HEM UCUZ HEM ETKİLİ" "Türk İHA'ları hem ucuz hem de etkili. Bir TB2'nin maliyeti yaklaşık 5 milyon dolar. Amerikan yapımı bir MQ-9 Reaper ise 20 milyon dolar ve daha gelişmiş bir ABD yapımı Protector RG Mk 1 ya da Çin'in Wing Loong'u gibi diğer düşük maliyetli modellerin aksine, Türk İHA'ları Batılıların tüm yeteneklerini fiyatın çok altında sağlıyor. Dolayısıyla, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Türkiye, daha önce ABD, İsrail ve Çin'in hakim olduğu bir sektörde önemli bir rol kazanıyor." "Türk İHA diplomasisinin büyümesi, Avrupa için askeri ve diplomatik dersler içeriyor. Avrupa Birliği ve üye devletlerin, insansız hava araçlarının jeopolitik ve ekonomik sonuçlarını belirlemesi gerekiyor. Avrupa devletleri bu teknolojiye daha fazla kaynak yatırmalı ve rakiplerinin sektöre hakim olmaya devam etmesine izin vermemeli."

2 yıl önce

CHP'li İBB'de ihale skandalı! İtfaiye kasklarını 7 kat pahalıya aldılar!

Terör iltisaklı kişileri bünyesine alan ve vatandaşa hizmetten çok köstek olan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir ihale skandalı daha ortaya çıktı. AK Partili İBB döneminde tanesi 850 TL'ye satın alınan itfaiyeci kaskı CHP'li Ekrem İmamoğlu döneminde tanesine 5 bin 950 TL ödnerek satın alındı.

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 37 38