29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

CHP’li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı (İHE) Halk Ekmek’te israf: ‘Vites topuzu deri olsun’

Öte yandan 2018 yılında CHP'ye yakınlığıyla bilinen Sözcü gazetesinde, AK Parti yönetimindeki İBB'ye bağlı İHE'nin çalışanlarına özel sağlık sigortası yaptırdığı iddia edilmişti. Yetkililerin söz konusu duruma ilişkin, ''Personelin motivasyonu daha da artsın diye yaptık'' şeklinde açıklama yaptığını öne süren Sözcü'nün belgelerle kanıtlanan 'israfa' nasıl bir tepki vereceği de merak konusu oldu

2 yıl önce

Bahçeli'den CHP'ye 'mektup' tepkisi: 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır. Fakat geride bıraktığı muhterem mücadeleleri milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır. Atatürk, Türk milletinin varlığına kast edenlerin farkına vararak onları deşifre etmiş, milletin yolunu aydınlatmıştır. Tüm dünyanın Türkiye'ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.  Büyük Atatürk'ün de öngördüğü gibi gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşması mümkündür. Atatürk, milletin arasına nifak sokan art niyetlilerle mücadeleye önem vermiştir. 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdırıp Rahman'a kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Türk gençliği her zaman hatırlayacaktır. O bir hilal gibi parlayan kurtuluşun öncü ismidir. Elbette her zaman, her ortamda hatırlayacağız. İlk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 83. yıldönümünde rahmetle anıyorum. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın isimli isimsiz nice kahramanlarına da Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.  Konu milletse, helal süt içmiş her insanımız adeta devleşerek husumete dayanmasını, can pahasına da olsa zulüm çemberini parçalamasını bilmiştir. Çanakkale Savaşları esnasında mermisi bitince tüfeğini kırıp düşmanın üstüne fırlatan, elini geçirdiği taşları düşmanlara atan Bigalı Mehmet Çavuş ve daha nice kahramanlarımız milletimizin yüz akıdır. Türk milleti en vahim saldırıları göğüslemiştir. Muhtaç olduğumuz kudretin ta kendisi olan kan yine aynı kandır, çok şükür milli damarlarda hızla dolaşmaktadır. Hiçbir siyasi hedef, Türk milletinin varlığından, egemenlik haklarından, güvenliğinden daha önemli değildir. Terörle mücadeleyi engellemek, terör örgütlerine can suyu vermek için devamlı faaliyet halinde olan siyasi partilerin milli güvenlik problemi haline geldiğini görmek meselemizdir. Siyasi parti ve sivil toplum örgütü kisvesine bürünmüş odakların adalet, hukuk, insan hakları gibi kavramları sık sık telaffuz etmeleri yalandır. Türkiye'nin ayağından çekiştirenler boş durmuyorlar, fitnenin birisi biterken diğeri başlamaktadır. CHP yönetimi terörle mücadeleye hayır diyerek tarihin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. CHP yönetimi, PKK'ya evet Türkiye'ye hayır demiştir. HDP'nin kafesine giren CHP resmen patlamıştır. CHP ile yüzleşmek demek Türkiye'nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Nerede bir travma varsa orada CHP suçüstü yakalanmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP'nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun bütün yolları Kandil'e açılmıştır. PKK'nın eline avucuna düşen CHP'nin hali utanç vesikasıdır. Mehmetlerimize kurşun sıkan, polislerimize pusu kuran, kadınlarımıza bebeklerimize ölüm saçan teröristlerle mücadeleye karşı çıkan CHP'dir ve bu güvenlik sorunu parti tarafını şeytandan yana kullanmıştır. KILIÇDAROĞLU'NA 'KANDİL' TEPKİSİ CHP'ye oy veren kardeşlerimiz şaşkındır, şok halindedir. İyice sıkışan, minderden kaçmak için çareler arayan Kılıçdaroğlu soluğu bu defa da Yozgat'ta almıştır. Atalarımız boşuna söylememiş, karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Gerçekten de Kılıçdaroğlu'nun hali tıpkısıyla budur. Sayın Kılıçdaroğlu, Kandil'de yuva değil mağara delikleri vardır, teröristleri o deliklerde yerle bir edeceğiz. Sanıyorum bilmiyorsun çünkü ilgilenmiyor, takip etmiyorsun. Teröristler sadece Kandil'de bulunmuyor. Senin meşru kabul ettiğin HDP, Kandil'in hıyanet odağıdır. Bari bunu kabullen, milletin huzuruna çıkarak af ve merhamet dilen. Yurdumuzun dört bir köşesinde analar evlatlarını almak için analar HDP il binalarının önünde nöbet tutuyorlar. Eğer kendine güveniyorsan HDP'li yoldaşlarının karşısına dikil de Kandil'i yerle yeksan edeceğini söyle. HDP'li bölücülerin, terör destekçilerinin yüzüne haykır. Haykır da adam mısın değil misin görelim. KILIÇDAROĞLU'NUN ELÇİLERE MEKTUBU Demokrasilerde muhalefet, iktidarlardan daha mühimdir. Muhalefet yalnızca demokrasilerde mevcuttur. TBMM'de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Türkiye'de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Bahse konu mektupta diyor ki "Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı olan bu projeyi desteklememelidir. Kanal İstanbul'un uygulanmasının önlenmesi için mücadele etmeye devam edeceğim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum" Sayın Kılıçdaroğlu ne hallere düştün? Seni ele geçiren irade kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım. Türkiye'yi nasıl bir mantıkla hangi hakla şikayet ediyorsun? Kılıçdaroğlu bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Mektup gayrimillidir, gayrimeşrudur, bu mektup bir rezalettir. Zillet ittifakının yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye'yi şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır.  TERÖRLE MÜCADELE Terörle mücadele aynı zamanda vatan mücadelesi, millet mücadelesi, bağımsızlık mücadelesidir. 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 32 bin 859 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak'tan bu yana da 2 bin 384 hainin başı ezilmiştir. Allah'ın izniyle terör müsibetinin kökü kazınacaktır. İstedikleri kadar tezkereye hayır desinler...  Son zamanlarda PKK/YPG ile Esad rejimi arasında görüşmelerin arttığı görülmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK/YPG'ye karşı muhtemel operasyona engel çıkarmak için Türkiye'ye çağrılar yapmaktadır. ABD Başkanı da aralık ayındaki sözde demokrasi zirvesine ülkemizi çağırmayarak mesajlar vermek çabasındadır. Milli güvenliğimize diş bileyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Tezkere kararı açıktır, terör örgütleri için artık hiçbir yer güvenli değildir. Artık bu işin başka çaresi kalmamıştır. Seyit Onbaşı'nın duruşu kahramanlarımızın mücadele ilkesinin esaslarıdır.  Onlar göz boyamak için durmasınlar dedikodu yapsınlar, millet baştan ayağa bunları zifte bulayacaktır. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. 26 Eylül 2021 tarihinde Erbil'de bir toplantı gerçekleştirilmiş, Irak asıllı Yahudilerin bu ülkeye dönmesi için ortam hazırlanmıştır. 7 Kasım 2021 tarihinde Irak Başbakanı Kazimi'ye suikast girişiminde bulunulmuş, Allah'tan yara almadan kurtulmuştur. Öte yandan Bosna Hersek huzursuzluk içindedir. BM yeni bir savaş ihtimalinden bahsetmektedir. ABD ise askeri yığınak ile meşguldür. CHP,HDP, İP ve diğer yandaşları nasıl direnirlerse dirensinler Türkiye zulme, teröre, hıyanete teslim olmayacaktır. Güvencemiz büyük Türk milletidir. 

2 yıl önce

Bakan Soylu: Millet 2023'te Kılıçdaroğlu'nu da zihniyetini de tarihe gömecektir

Düzce'deki temasları kapsamında AK Parti İl Başkanlığına ziyarette bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partililere hitap etti. Mücadele ederken sayının değil inancın önemli olduğunu dile getiren Soylu, "Ekonomik büyüklük önemli değil, etrafımızdaki coğrafyanın ve bize inanan, güvenen bütün insanların duası önemli. Onların bize kurdukları pusular, oyunlar önemli değil, bizim ne yapacağımız, ortaya ne koyacağımız önemli" ifadelerini kullandı. Soylu, "AK Parti teşkilatı 21. asrın başından itibaren devrimlerin öncüsüdür. Değişim ve dönüşüm yaptıklarına hafiftir. Bu ülkede insanların aklından geçiremeyecekleri zihniyet devrimlerini her şeye ve herkese rağmen yapmıştır" şeklinde konuştu. Batı, HDP, FETÖ ve yeminli Türkiye düşmanlarıyla ittifak edenlere bu milletin iktidar vermeyeceğini, karşılarında milli hassasiyetini kaybetmiş muhalefetin olduğunu belirten Soylu, "Biz bütün bu anlayışa, yaptıklarına sesimizi çıkarmaz, '20 yıldır iktidarız, bu millet bize elbette yaptıklarımızın karşısında oyunu verir.' diye bir anlayış içinde olursak, bu ülkeye de bu millete de geçmişimize de son 20 yıldaki devrimlerimize ve yapacaklarımıza da gelecek nesillerimize de yanlış yapmış oluruz." dedi. AK Parti karşısındaki iftiraları gayretullaha dokunmuştur' Salgın nedeniyle dünya genelinde ekonomik sıkıntı yaşandığının apaçık ortada olduğunu anlatan Soylu, "Kanal İstanbul'u yaptırmayacak ya... Hadi şehir hastanelerini kapatacağım de. Bu millet senin aklına teneke takar. Tayyip Erdoğan'ın vizyonu olmasaydı biz pandemide çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalırdık. Bizatihi onun vizyonudur" ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın tahliye edilmesi konusunda açıklama yapan bazı yabancı büyükelçilerle ilgili muhalefetin tavrının görüldüğüne değinerek, şöyle konuştu: "Siyasete dönüp '2023'ten sonra bunun hesabını size soracağız.' diye bize tehdit savurduklarını hep beraber gördük. Neyin hesabını soracaksın? Sen PKK'yla koyun koyuna girmişsin, onun hesabını mı soracaksın? Türkiye'ye, Tayyip Erdoğan'a, terörü bitirdin, sınır ötesinde PKK'ya PYD'ye, DEAŞ'a nefes aldırmıyorsun, onun hesabını mı soracaksın? Doğu Akdeniz'e Türkiye'yi, bu milleti ortak ettin, bunun hesabını mı soracaksın? Azerbaycan'da haksızlığı ortadan kaldırıp Karabağ'da Azerbaycan bayrağı dikildi, onun hesabını mı soracaksın? Ayasofya'nın hesabını mı soracaksın? İnsansız hava aracının mı hesabını soracaksın?" İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın Bingöl'de şehit ağabeyine küfür etmesine ilişkin Soylu, "Utanıp özür dileyeceğine, 'Milletvekilliğini sona erdirdim, bu adamın siyaset yapma hakkı yoktur, bu bizden değildir.' diyeceğine hep beraber diyet ödüyorlar. 20 yıldır bu ülkeye büyük hizmetler yapan AK Parti karşısındaki iftiraları gayretullaha dokunmuştur. Bunların saldırıları mahşeri vicdanı zedelemiştir. Kendi içlerindeki kirlilikleri sadece yüzüne değil, ağızlarına da vurmuştur" değerlendirmesinde bulundu. "2023 sadece 2023 değildir, 2053'tür, 2071'dir. 1071'dir, 1453'tür, 1923'tür. Eğer 2023'ü sadece seçim kazanma olarak görürsek yanlışa düşeriz" diyen Soylu, şunları kaydetti: "2023 seçimlerinde bunlara tarihi bir hezimet sunmak namusumuzdur. Tarihi hezimet alacaklar. Ben millette bunu görüyorum. Arkadaşlarımızın çalışma azminde bunu görüyorum. Biz daha yeni başladık. İnsanlıktan uzaklaşan, paraya tapanlara, Batı'ya tapanlara söyleyecek sözlerimiz var. Sadece hesabımız siyasi olmaz. Şu yetimler var ya dünya coğrafyasında yetim bıraktıkları... Diyarbakır anneleri var ya 8-10 yaşındaki çocukları ellerinden alarak dağa getirip eline silah verdikleri... Hesap sadece siyasi hesap olmaz. Bu hesabı millet 2023'te kapatacaktır ve Kılıçdaroğlu'nu da zihniyetini de tarihe gömecektir. Siyasetten biraz anlıyorsam 2023'te seçim akşamı, Kılıçdaroğlu'nun evden çıkıp partisine gidecek yüzü kalmayacaktır." Bakan Soylu, AK Parti'ye herkesi davet etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Bu sadece bizim meselemiz, Türkiye'nin meselesi değil, bu bölgenin huzurudur, bu dünyanın çıkış yoludur, buna inanın ne olursunuz. Bir daha Tayyip Erdoğan gibi bir lider gelmez, bunu çok net söylüyorum. Böyle liderler 100 yılda, 150 yılda bir gelir. Biz fırsatı yakalamışız. Bu fırsatla dünyaya sözümüzü söyleyecek, anlatacak Tayyip Erdoğan ile 2023'te zafer bizim sorumluluğumuzdur" dedi.

2 yıl önce

HDP’nin ‘KHK yüzünden’ dediği Fatma Demirel intiharında iğrenç detaylar! PKK sempatizanı Mihemed Ronahi hem kadına hem de çocuğuna tecavüz etmiş…

SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI Kısa bir süre evvel Diyarbakır’da hayatına son veren ve sosyal medyada Evin Güneş olarak tanınan Fatma Demirel’i intihara sürükleyen isim olduğu iddia edilen Mihemed Ronahi’nin tüm çirkef yüzünü meydana çıkaran ses kayıtları sosyal medyaya düştü. İlgili ses kayıtlarında Fatma Demirel’e küfür, tehdit ve hakaretler savuran Mihemed Ronahi, Fatma Demirel tarafından clubhouse sesli sohbet ortamında ‘çocuk tacizcisi’ ve ‘kadın düşmanı’ olarak ifşa edilmiş. İddiaya göre belli bir dönem beraber olan Mihemed Ronahi ile Fatma Demirel’in birliktelikleri Mihemed Ronahi’nin Fatma Demirel’in 15 yaşındaki kızına tecavüz etmesiyle son bulmuş ve süreç savcılığa taşınmış. HDP, EVİN GÜNEŞ’E SAHİP ÇIKMAMIŞ PKK Sempatizanı Mihemed Ronahi hakkında çocuğa tacizden dolayı savcılığa suç duyurunda bulunulduğu, Mihemed Ronahi’nin bu şikayetin geri çekilmesi için şikayetçi Fatma Demirel’i uzun süredir tehdit ve taciz ettiği öğrenildi. Bununla da yetinmeyen Mihemed Ronahi bazı akrabalarını Fatma Demirel‘in üzerine salarak ‘Kafana sıkarız‘ diye tehdit ettirerek şikayetini geri çekmesi için zorlamış. Bu süreci Fatma Demirel bir arkadaşına şu şekilde anlatmış:

1 yıl önce

TİHEK Bolu Belediyesi'ni idari para cezasına mahkum etti

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Bolu Belediye Başkanlığı'nın kentte yaşayan yabancılara yönelik su ve nikah ücretlerinde farklı tarife uygulanmasına ilişkin kararında ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına hükmetti. Bolu Belediyesi hakkında 40 bin TL idari para cezası uygulanması kararlaştırıldı.

1 yıl önce

Şehit ailelerinden 'Salihe Aydeniz' protestosu

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri ve Terör Mağdurları Derneği, Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu ile Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı, HDP Genel Merkez binası önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde 'HDP kapatılsın' yazılı dövizler taşıyan grup adına açıklama yapan Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, İstanbul Kadıköy'de polis memuruna yapılan saldırıya tepki göstererek, "Bu tokat sadece polisimize değil bütün Türk milletine atılmıştır. Yüce milletimizin evlatları olan polisimize tokat atan elleri kırar, satılık ve kiralık beyinleri lanetleriz. Bu olay gösteriyor ki HDP bir siyasi parti değil PKK'nın, Kandil'in irtibat ofisidir. Kürt halkının verdiği oylarla seçilen HDP'lilere bir kez daha buradan sesleniyorum; sizler PKK sözcüsü elemanı ve militanısınız. Polisimize tokat atmanın başka da bir izahı yoktur. Sizler asla Kürt halkının temsilcisi değilsiniz. Kürtlerin başına gelebilecek en büyük belasınız, en büyük felaketsiniz" dedi. Açıklamanın ardından grup, parti binasının önüne siyah çelenk bıraktı. Açıklama sırasında HDP Genel Merkezi bahçesinde bulunan bazı kişilerin halay çektiği görüldü.

1 yıl önce

HDP’li vekil Salihe Aydeniz: 'Hemşireyken teröristlere yarım ettiği için KYK ile ihraç edildi'

Terörist başı Abdullah Öcalan'ın görüş yasaklarını protesto etmek için Kadıköy'den Bursa'ya kadar yürümek isteyen HDP'lileri polis engelledi. Polis engellemesi sırasında yaşanan olaylar gündeme damga vurdu.  HDP'li velik Salihe Aydeniz isimli PKK destekçisi, polise yumruk atarak büyük tepki çekmişti. Bu olayın ardından konuyla alakalı İşçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tepki göstererek soruşturma başlatıldığını duyurdular.  Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Nedim Şener, alçak saldırıyı yapan Salihe Aydeniz'in hemşireyken teröristlere yardım ederek KHK ile görevden atıldığını yazdı.  İşte Şener'in yazısı...  İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken teröristbaşı Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmediğini ileri sürerek terör örgütünün siyası kolu HDP’lilere de eylem yapma talimatları verildi. PKK/KCK terör örgütü sözde üst yönetimi tarafından örgütün siyasi kolu HDP’ye iletilen talimatlar sonucunda, 12 Haziran günü Bursa’nın Gemlik ilçesinde Öcalan’ın ceza infaz koşullarını protesto etmek amacıyla düzenlenmesi planlanan etkinlik kapsamında, 300 kişilik bir grup İstanbul Kadıköy’de basın açıklaması yapmak istedi. Al sana polis ısıran, yumruk atan PKK üyesi KHK’lı milletvekili Basın açıklamasına izin verilmezken 70 kişi gözaltına alındı. Polisin müdahalesi sırasında 27. dönem HDP Diyarbakır Milletvekili ve DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz isimli PKK destekçisi milletvekilinin, görevli polise yumruk attığına dair görüntüler basında yer aldı. PKK’NIN YEDEK PARTİSİNE GEÇTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere birçok siyasetçi bu olaya tepki gösterirken, polise yumruk atan PKK sözcüsü Saliha Aydeniz ve benzerlerinin TBMM’de bulunmaması gerektiği söylendi. Aslında çok geç kalınmış bir tepki çünkü bu PKK destekçisi Saliha Aydeniz’in ilk vukaatı değil. Aydeniz’in geçmişi neden bu tiplerin TBMM’de bulunmaması gerektiğini gösteriyor. Saliha Aydeniz, HDP’den milletvekili seçilmesine karşın, kapatma olasılığına karşı istifa ederek, terör örgütünün yedek partisi olan DBP’ye geçti. TBMM’de DBP Milletvekili olarak koltuk işgal ediyor. EBE İKEN İHRAÇ EDİLDİ 1973 Ergani doğumlu Saliha Aydeniz Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü’nde ebe olarak görev yaparken 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildi. Hakkında Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/129 soruşturma sayılı “silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üye olma” suçundan istinafta dosyası bulunuyor. PKK/KCK terör örgütü çatı yapılanması olan DTK (Demokratik Toplum Kongresi) içerisinde faaliyet yürüttüğü için 2012 yılında açılan soruşturma kapsamında 19 Temmuz 2017’de gözaltına alındı. 22 Temmuz 2017’de tutuklandı, 18 Eylül 2017’de tahliye edildi. TERÖRİSTLERE YARDIM ETTİ Aydeniz, Halk Sağlığı Komuta Merkezi’nde hemşireyken, PKK’lı teröristlere yardım ettiği ortaya çıkmıştı. Aydeniz hakkında, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/125 soruşturma sayılı “suçu ve suçluyu övmek” suçundan kapalı dosya bulunuyor. Milletvekili olduktan sonra da sürekli terör örgütüne destek eylemlerine katılan Aydeniz hakkında, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ, Gaziantep, Batman ve Bitlis Terörle Mücadele Şube Müdürlüklerince “PKK silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan hakkında işlem yapıldı. Aydeniz, 25 Temmuz 2018’de Diyarbakır’ın Kulp ilçesindeki operasyonlarda ölü olarak ele geçirilen Hevidar Türk isimli PKK’lı teröristin cenazesine de katıldı. TERÖRİSTLERİN CENAZESİNDE Ayrıca 23 Eylül 2018 tarihinde Siirt’in Baykan ilçesinde ölü olarak ele geçirilen PKK’lı terörist Yunus Atkık isimli örgüt mensubunun cenazesinde yer aldı. Teröristbaşı Öcalan’a uygulanan sözde tecridi protesto etmek amacıyla 1 Mart 2019 tarihinde açlık grevine başlayan ve cezaevinde intihar eden Zülküf Gezen isimli terör örgütü mensubunun 18 Mart 2019 tarihinde Diyarbakır Havalimanı’ndan cenazesini teslim alan grup içerisinde yer aldı. 14 Şubat 2019 tarihinde Van’da HDP organizesinde, “PKK destekçisi Leyla Güven’in açlık grevine destek vermek” amaçlı izinsiz gösteriye katıldı. Bu sırada, çevrede güvenlik önlemi alan bir kadın polis memurunun kolunu ısırmak suretiyle hafif şekilde yaralanmasına sebep oldu. Bu nedenle hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “görevi yaptırmamak için direnme” ve “basit kasten yaralama” suçlarından soruşturma açıldı. ŞEREFİ ÜZERİNE ETTİĞİ YEMİNİ ÇİĞNEDİ Milletvekilliğinden çok PKK üyesi olarak örgüt propagandası yapan Aydeniz, 24 Aralık 2020’de de HDP Silopi İlçe Teşkilatı parti binası önünde sözde ulusal Kürt birliği konulu basın açıklamasına da katıldı. Aydeniz, bu açıklama sırasında da PKK elebaşı Öcalan lehine slogan atarken görüntülendi. Yani karşımızda, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, “Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü” üzerine Anayasa’ya sadakat konusunda namusu ve şerefi üzerine yemin eden bir milletvekili değil, verdiği sözü tutma niyetinde olmayan bir PKK terör örgütü üyesi var.

1 2 3