23 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

İngiltere'den aşı iddiası: Rus ajanlar formülü çaldı

Rusya, Oxford/AstraZeneca aşısının tasarımını çalmak için İngiltere'de casus kullanmakla suçlandı. İddiaya göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çaldığı tasarım sayesinde, şüpheli şekilde İngiliz aşısına benzeyen Sputnik V aşısını yaratabilecek ve dünyanın ilk etkili koronavirüs aşısını üretme yarışını kazanabilecekti. Güvenlik kaynakları, İngiltere'deki bir Moskova köstebeğinin çok gizli planı ele geçirebildiğine dair kanıtlara sahip ancak bunun ilaç devinin laboratuvarından veya fabrikasından alınan bir belge mi, yoksa bitmiş ilacın bir şişesinden daha sonra kaçak olarak mı kaçırıldığı açık değil. İngiltere İçişleri Bakanı Damian Hinds, bu durum hakkında yorum yapamayacağını söyledi ancak iddiayı da inkar etmeyerek şöyle devam etti: "Yabancı devletlerin sürekli olarak hassas bilgiler ve bilimsel sırları çalmaya çalıştığı bir gerçek." AŞI AÇIKLAMASININ ARDINDAN GELEN SİBER SALDIRILAR MI5 casusları, Rus bilgisayar korsanlarının, İngiliz bilim insanlarının bir aşı geliştirmeye başladıklarını açıklamasından yaklaşık bir ay sonra, Mart 2020'den başlayarak Oxford Üniversitesi'ne tekrar tekrar siber saldırılar gerçekleştirme girişimleri başlattığını söyledi. Geçen yıl Nisan ayında Oxford/AZ ilk insan denemelerine başladıklarını duyurdu ancak ertesi ay, Moskova kendi aşısını icat ettiğini söyledi ve Ağustos ayına kadar Vladimir Putin, Rus halkına bir ülkenin küresel Kovid-19 aşısı üretme yarışını kazandığını duyurdu. Daha sonra Sputnik V'in, İngiliz muadili ile tamamen aynı şekilde çalıştığı ortaya çıktı. Olayların zaman çizelgesi, Moskova'nın İngiltere'deki ilk insan denemeleri sırasında tasarımı çalmış olabileceğini gösteriyor. KAYNAKLAR: ELDE KANITLAR VAR Bu durum, köstebeğin ne kadar kıdemli olabileceği ve yakalanıp yakalanmadığı hakkındaki soruları gündeme getiriyor. İngiliz The Sun gazetesine konuşan kaynaklar, İngiliz bakanlara, Kremlin için çalışan casusların kendi aşılarını tasarlamak için çok uluslu ilaç şirketinden Covid aşısı planını çaldığına dair kanıtları olduğunu söylediklerini aktardı. Rusya uzmanı olan Muhafazakar Milletvekili Bob Seely, "Rus ve Çin casusluğu konusunda ciddi olmamız gerektiğini düşünüyorum. İster Astra-Zeneca'nın tasarımının çalınması olsun, isterse bu otoriter ve totaliter rejimler tarafından bize enerji konusunda yaptıkları şantaj yapıyor olsun, onlara karşı akıllı olmamız gerekiyor" diyerek tehlikenin altını çizdi. Muhafazakar kanattan Andrew Bridgen, "İngiltere'nin en iyi bilim insanlarına ve araştırma tesislerine sahip olduğunu biliyoruz ancak Rusya da muhtemelen en iyi casuslara sahip" dedi. PUTİN:'ORDUYU DA AŞILIYORUZ, BAŞKOMUTAN BENİM' Kremlin daha önce Putin'in Mart ve Nisan aylarında iki doz aşı aldığını belirtmişti ancak daha fazla ayrıntı vermemesinin yanı sıra, Rus liderin aşı olduğuna aldığına dair görüntüleri de yayınlamamıştı. Ancak Haziran ayında Putin yıllık televizyon yayınında, Rusya'nın dört aşısının son derece etkili ve güvenli olduğunu açıkladı ve şöyle devam etti: "Mümkün olduğunca uzun süre korunmam gerektiğini düşündüm. Bu yüzden Sputnik V ile aşı olmayı seçtim. Ordu, Sputnik V ile aşılanıyor ve sonuçta ben başkomutanım." RUS TROLLERİ İNTERNETTE KAMPANYA BAŞLATTI Temmuz ayında, Network Contagion Research Institute tarafından hazırlanan bir rapor, Rus internet trollerini Pfizer karşıtı yürütülen bir Kovid aşısı karalama kampanyasından sorumlu tuttu. Gazete, yanlış bilgilendirmenin amacının ülkenin kendi Sputnik V aşısını tanıtmak olduğunu iddia etti. Karalama kampanyasının kullandığı taktikler, Pfizer'in olumsuz haberlerinin yayınlanmasını ve bunun teşvik edilmesini içeriyordu. İddiaya göre, Rus pazarlama firmaları, Fransa'daki sosyal medya fenomenleriyle doğrudan iletişime geçti ve Pfizer aşısı komplikasyonlarıyla ilgili sahte ve 'sızdırılmış' olduğu iddia edilen hikayeleri teşvik etmek için para teklif edildi. Haberde, Rusların Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Kanada'da da mesajları yaymaya odaklandığı öne sürüldü. Bunun nedeni, bu ülkelerin Sputnik için potansiyel ihracat pazarları olarak görüldüğüne inanmalarıydı. Analitik şirketi Novetta ayrıca Rus aşısının 'Afrika medyasında ikinci en yüksek olumlu alıntı oranına (yüzde 66)" ve 'en düşük ikinci olumsuz algıya (yüzde 11)" sahip olduğunu tespit etti. İNGİLİZ DERGİ RUS AŞISINI ÖVDÜ Eylül ayında Moskova'da yapılan ve prestijli İngiliz dergisi The Lancet'te yayınlanan iki erken klinik araştırmanın sonuçları, Rusya'nın Oxford aşısına benzer teknolojiyi kullanan Kovid-19 aşısının güvenli ve etkili olduğunu gösterdi. Çalışmaların arkasındaki Rus bilim insanları, aşının tüm katılımcılarda bir bağışıklık tepkisini uyardığını ve ciddi bir sağlık sorununa neden olmadığını söyledi. Bağımsız Batılı bilim insanları, sonuçların 'biraz güven verici' olduğunu belirtti ancak denemelerin milyonlarca Rus'u aşılamak için çok kısıtlı olduğu konusunda uyardı. Çalışmaya dahil olmayan ABD ve İngiltere'deki bilim insanları, sonuçların 'cesaret verici' olduğunu ve aşının 'umut verdiğini' söyledi, öte yandan yine de araştırmanın kalitesi nedeniyle, hemen uygulanması konusunda endişeliydiler. Denemeler Moskova'daki iki hastanede, Burdenko Hastanesi ve Sechenov Üniversite Hastanesinde gerçekleştirildi ve hafif yan etkilerle başarılı kabul edildi.

2 yıl önce

İngiltere’de CHP günleri

İngiltere'nin Brighton kentinde temizlik işçileri grev kararı aldı. Yaklaşık iki hafta önce başlayan eylemin ardından çok sayıda sokakta çöpler birikti. 30 GÜNLÜK GREV TEHDİDİ Maaşlarında artış talep eden işçiler, yerel meclisle görüşmelerin başarısız olması durumunda, yetkilileri 30 günlük uzun bir grev daha başlatmakla tehdit ediyor. SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR ENDİŞESİ Mahalle sakinleri, grevin bu kadar uzun sürmesi durumunda sorunun ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği endişesini taşıyor. Özellikle koronavirüs salgını döneminde ortaya çıkan durum, bölge halkını düşündürüyor. SOKAKLAR ÇÖPLERLE DOLDU Soyadını vermek istemeyen Gabriel, sokakları çöp yığınlarına çeviren greve ilişkin, halkın muhtemelen yaptıkları işin önemini kanıtlamaya çalışan işçilerin tarafını tutacağını dile getirdi. TEMİZLİK İŞÇİLERİNİN TALEPLERİ MASADA Bölgede yaşayan yerel bir sanatçı Gali Kitz ise sokakların çöp yığınlarıyla dolmasını fırsata çevirdiğini belirterek, sanatını icra etmek için toplanmayan çöp bidonlarının üzerine resim yaptığını anlattı. İşçi sendikası ile Brighton ve Hove Şehir Konseyi arasında temizlik işçilerinin taleplerine ilişkin görüşmeler devam ediyor.

2 yıl önce

İngiltere Facebook'a acımadı: Rekor para cezasına çarptırıldı

İngiliz denetim kuruluşu Rekabet ve Piyasalar Otoritesi, Facebook'un; Giphy'yi satın almasıyla ilgili soruşturma sırasında CMA tarafından verilen bir emri ihlal ettiği için 50,5 milyon sterlin para cezasına çarptırıldığını belirtti. Açıklamada, CMA'nın satın almaya ilişkin incelemesi devam ederken Facebook'un, Giphy ile operasyonlarını entegre etmediği, süreç içerisinde CMA'yı düzenli olarak bilgilendirmesi gerektiği ancak bu gereklilikleri yerine getirmediği kaydedildi. 'Facebook'un tutumu kasıtlı' Açıklamada, Facebook'un çok sayıda uyarıya rağmen gerekli bildirimlerde bulunmayı reddettiği, bu nedenle CMA'nın Facebook'un tutumunu "kasıtlı" olarak değerlendirdiği belirtildi. İnceleme devam ediyor Facebook, Mayıs 2020'de, animasyon görsel ve video içerik üreticisi Giphy'i yaklaşık 400 milyon dolar karşılığında satın almıştı. CMA'nın satışa ilişkin incelemesi devam ediyor.

2 yıl önce

İngiltere Başbakanı Johnson'ın kardeşi: Büyük büyükannemiz Türk bir tüccara köle olarak satılmış

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın (57) kız kardeşi, gazeteci Rachel Sabiha Johnson (56) İngiliz “Times” gazetesine bir yazı yazdı. Rachel Johnson bu yazısında, atalarının araştırıldığı Kanal 5’in “1000 Yıllık Esaret” adlı programında, Çerkes olan dedesinin babaannesi Hanife Feride’yle ilgili acı bir gerçeği öğrendiğini söyledi. Gazeteci Johnson şunları anlattı: “Hanife Feride, 1800’lü yılların ikinci yarısında Rusların Kafkasya’da Çerkeslere uyguladığı sürgün nedeniyle İstanbul’a göç etmiş. Büyük ninemiz Hanife Feride beyaz köleliğin (cinsel kölelik) kurbanı olmuş ve henüz 13 yaşındayken İstanbul’da babası tarafından zengin bir tüccar olan 43 yaşındaki Ahmed Hamdi’ye satılmış. Bu gerçeği öğrendikten sonra belgesel ekibi benim ağlamamı bekledi. Ama ben bu beyaz kölelik olayından dolayı üzgün değil sadece çok düşünceliydim. Çünkü Hanife Feride’nin babasının takdir ettiği bir tüccarla evlenmesinin, ona Karadeniz kıyısındaki fakir bir köyde kalmasından çok daha iyi bir hayat şansı vermiş olabileceğini düşündüm.” ‘AFGAN BABALAR GİBİ’ Rachel Sabiha Johnson sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca babaannemiz Hanife Feride ‘satılmamış’ olsaydı, muhtemelen yine görücü usulü bir evlilik yapacaktı. 19. Yüzyıl’da Kafkasya’da ekonomik çöküş, yoksulluk ve işgal gibi nedenlerle çocuklarını satan babalar, 2021’de Afganistan’da iktidarı Taliban’ın ele geçirmesinden sonra çocuklarını satan babalara benziyor. Hanife Feride’nin satılmasının ona bir şans getirdiğini düşünüyorum. Bu evlilik dolayısıyla üç kuşak sonrası dünya liderleri arasında  bulunan politikacı, ağabeyim Boris Johnson doğdu.” Öte yandan Çerkes halkı, Rusya tarafından Kafkasya’dan 1862’den itibaren sürgüne zorlandı, sürgün politikası Çarlık Rusyası’nın yıkıldığı  1917’ye kadar devam etti. Yukarıdaki fotoğrafta, Rachel ve Boris Johnson’ın büyük ninelerinden Hanife Feride (sağda oturan), kızı Münevver ve torunu Dürer ile birlikte görülüyor. Münevver, Ali Kemal’in kız kardeşiydi. İKİNCİ ADI SABİHA Büyük nineleri Hanife Feride’yle ilgili olayı anlatan Boris Johnson’ın kız kardeşi Rachel’in ikinci adı Sabiha. Gazeteci Rachel Sabiha Johnson’ın ikinci adının da Türkiye ile bağlantısı var. Boris Johnson’ın babası Stanley Johnson, dedesi Ali Kemal’in “hainlik” damgasına rağmen, Türkiye’nin en önemli diplomatlarından, eski Londra Büyükelçisi olan üvey amcası Zeki Kuneralp ile çok yakın arkadaş olmuştu. Sabiha da Ali Kemal’in ikinci eşinin, bir başka ifadeyle Zeki Kuneralp’in annesinin adıydı. BORİS JOHNSON’IN BABASININ DEDESİ ALİ KEMAL’Dİ Ahmed Hamdi ile Hanife Feride’nin 1867’de İstanbul’da doğan oğlu Ali Kemal, Boris Johnson’ın babası Stanley Johnson’ın (81) dedesi oluyor. Osmanlı döneminde gazeteci-yazar olan Ali Kemal, İkinci Meşrutiyet ve Mütareke döneminde İttihat ve Terakki karşıtı görüşleri nedeniyle yurt dışına kaçtı. Bir dönem yaşadığı İngiltere’de İngiliz Winifred Brun ile evlenen Ali Kemal’in Selma ve Osman Kemal adında iki çocuğu oldu, ancak eşi oğullarının doğumundan kısa bir süre sonra öldü. 1. Meşrutiyet’in ilanından bir gün önce İstanbul’a dönen Ali Kemal, Damat Ferit Paşa hükümetlerinde kısa bir süre Maarif ve Dahiliye Nazırlığı yaptı. Ancak, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele’ye muhalif olması nedeniyle pek çok insan tarafından “hain” olarak damgalanan Ali Kemal, 1922’de İstanbul’da bir berber dükkânından İttihat ve Terakki’ye bağlı istihbarat teşkilatı “Teşkilat-ı Mahsusa” mensuplarınca kaçırıldı. Ali Kemal, “vatana ihanet” suçlamasıyla yargılanmak üzere Ankara’ya götürülürken İzmit’te bölge kumandanlık karargâhı önünde toplanan kalabalık tarafından linç edilerek öldürüldü. Ali Kemal’in Londra’da yaşayan oğlu Osman Kemal ve kızı Selma, okulda zorbalığa uğramamak için anneannelerinin kızlık soyadı olan “Johnson” soyadını aldı. Osman Kemal ayrıca ismini değiştirerek “Wilfred Johnson” yaptı. Wilfred Johnson daha sonra İngiliz Irene Williams ile evlendi ve çiftin oğulları Stanley Johnson 1940’da doğdu. Boris Johnson, Ali Kemal’in büyük dedesi olduğunu daha önce açıklamıştı ancak Hanife Feride ile ilgili gerçekler ilk kez ortaya çıktı.

2 yıl önce

İngiltere’nin Türkiye’yi kırmızı listeden çıkarmasının ardından İngiliz turistler Türkiye’ye akın etmeye başladı

Türkiye’ye 2022 yılı için ciddi rezervasyon talebi aldıklarını aktaran Easyjet Holidays CEO’su Garry Wilson, 2023 yılı satışlarına da başladıklarını duyurdu. Wilson, Antalya’da Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul ile görüştü. Türkiye’ye 2022 yılı için çok önemli rezervasyon talebi olduğunu vurgulayan Wilson, 2023 satışlarını devreye aldıklarını duyurdu. 1 milyon koltuk Türkiye için 600 bin koltuk kapasitelerini 1 milyona çıkartacaklarını vurgulayan Wilson, “En büyük amacımız Easyjet’i Avrupa’dan Türkiye’ye en çok turist getiren havayolu şirketi yapmak” diye konuştu. Wilson, “Easyjet olarak kış boyunca Antalya’ya uçmaya devam edeceğiz. İngiltere’nin üç havalimanından haftalık 7 uçuş planımız var. Bu uçuşlar kış boyunca devam edecek ve mart ayı ile yaz operasyonlarımıza başlayacağız” dedi. Türkiye’nin pandemi sonrasında çok hızlı aksiyon gösterip güvenli turizm sertifikalarıyla ciddi önlemler aldığını belirten Wilson, “Londra’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile biraraya gelerek planlamalarımızı konuştuk” dedi. Türkiye’nin farkı Türkiye’nin pandemi döneminde yaptığı çalışmalara da değinen Wilson, “Gerek aktif çalışmaları, gerek otellerdeki sertifika programları, gerek kaynak pazarlardaki reklam çalışmaları ve bu süreçte tatile gelen müşterilerin memnuniyeti ile Türkiye, rakip destinasyonlar arasında kendisini pozitif ayrıştırdı. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Türkiye’nin İngiliz vatandaşlarına vize muafiyeti getirmesi, Türkiye’ye gelecek turist sayısına da pozitif katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

2 yıl önce

Omicron varyantı İngiltere'ye de sıçradı!

Sağlık Bakanı Sajid Javid, Chelmsford ve Nottingham'da iki vakaya rastlandığını açıkladı. BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Javid iki kişinin de aileleriyle birlikte evlerinde karantinada olduğunu, filyasyon (temas takip) faaliyetlerinin sürdüğünü duyurdu. Omicron varyantı daha önce Güney Afrika, Botsvana, Belçika, Hong Kong ve İsrail'de tespit edilmiş, Almanya ve Çekya ise Omicron varyantı olduğundan şüphelendikleri iki vakayı inceleme altına aldıklarını açıklamıştı. Dünya Sağlık Örgütü Cuma akşamı Omicron varyantını, endişe verici varyant kategorisine almıştı. Aralarında Türkiye, Avrupa Birliği, İngiltere, ABD ve Kanada'nın da bulunduğu çok sayıda ülke, virüsün ilk olarak görüldüğü Güney Afrika ve bazı komşularına yönelik seyahat kısıtlamaları uygulamaya başladı. Bilim insanları ilk belirlemelere göre bu varyantın Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan virüsün ilk halinden en fazla farklılaşmış varyant olduğunu söylüyor ve bu nedenle mevcut aşıların işe yaramaması, hastalığı geçirmiş kişilerin tekrar hastalanabilmesi gibi ihtimallerden endişeleniyor. Aşı şirketleri BioNTech ve Moderna, mevcut mRNA aşılarının bu varyanta etkisini incelemeye başladıklarını duyurdu. Bu varyantın tam özelliklerinin ve mevcut aşıların işe yarayıp yaramayacağının birkaç hafta içinde belli olması bekleniyor.

2 yıl önce

Hamas, İngiltere'nin kendisini terör listesine alma kararına karşı dava açacak

Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk, İngiltere'nin, hareketin terör listesine alınmasıyla ilgili aldığı karara hukuki yollardan karşı koyacaklarını duyurdu. Filistinli Mülteci Araştırmaları Merkezi'nin çevrim içi düzenlediği panelde konuşan Ebu Merzuk, İngiltere'nin kararına karşı etkin bir şekilde çeşitli kurum ve örgütlerle çalıştıklarını, avukatlar aracılığıyla dava açacaklarını söyledi. Ebu Merzuk, "Alınan kararın iptali için İngiliz avukatlarla bir strateji üzerine çalışıyoruz" dedi. Konuşmasında ülkenin iç meselelerine değinen Ebu Merzuk, Filistin yönetimi ve Fetih Hareketi'ne "Filistin halkının çıkarları temelinde uzlaşı, ortaklık ve mücadele programı konusunda anlaşmaya varılması" çağrısında bulundu. Ebu Merzuk, "Hamas'ın bölünmekten sağladığı bir çıkar yok. Vatanı, değişmez esasları ve direnişi korumak istiyor." ifadelerini kullandı. İNGİLTERE, HAMAS'I TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETTİ İngiltere İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 19 Kasım'da sunulan düzenlemenin parlamento tarafından onaylanmasının ardından Hamas'ın, yasaklı terör örgütü listesine dahil edildiği belirtilmişti. Bu kararın, Hamas üyelerinin veya gruba destek çağrısında bulunanların 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği anlamına geldiği kaydedilen açıklamada, terör örgütleri listesinin karar çerçevesinde güncellendiği ifade edildi. Daha önce Hamas'ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları'nı terör örgütü ilan eden İngiltere, son adımıyla siyasi kanadı da yasaklamış oldu.

2 yıl önce

Fransa: İngiltere'nin iç siyasetine rehin tutulmayacağız

Açıklamalar, Fransa'nın kuzeyindeki Calais kentinde Belçikalı, Alman ve Hollandalı mevkidaşlarıyla yaptığı görüşme sonrasında İçişleri Bakanı Gerald Darmanin tarafından yapıldı. “İngiltere Avrupa'yı terk etti ama dünyayı değil. İç İngiliz siyaseti tarafından rehin tutulmadan bu sorular üzerinde ciddi bir şekilde çalışmamız gerekiyor” dedi.  Bakan, İngiliz kıyılarına ulaşmaya çalışan ve İngiliz Kanalı boyunca tehlikeli bir yolculuğa çıkan göçmen akışından İngiltere'nin sorumlu olduğunu söyledi. Göçmenler “İngiltere özellikle işgücü piyasası tarafından cezbediliyor, bu da İngiltere'de herhangi bir kimlik olmadan çalışabileceğiniz anlamına geliyor” dedi. Görüşme iptal edilmişti Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel ile yapacağı görüşmeyi iptal etmişti. Açıklama Boris Johnson'ın Fransa'yı eleştirmesinden sonra gelmişti. Başbakan Boris Johnson, Fransa'nın hatalı olduğunu söylemiş ve Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin İngiltere'yi "kötü göç yönetimi" ile suçlamıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11