20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Van'ın İran sınırında örülmeye başlanan 64 kilometrelik güvenlik duvarının, yaklaşık 27 kilometresi tamamlandı

Türkiye, İran sınır hattında gelebilecek tehditleri önlemek için hudut hatlarını TOKİ’nin çalışmalarıyla güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda İran sınırında hudut güvenliğinin artırılması amacıyla Van’ın İran’la olan 64 kilometrelik sınırında güvenlik duvarının 3’te birlik kısmı tamamlanmış oldu. Gözetleme kuleleri kameralarla donatılacak ve hendeklerle desteklenecek duvar sayesinde her türlü terör, kaçakçılık ve yasa dışı geçişlerin önüne geçilecek. Aynı zamanda güvenlik duvarı güzergahında paralel yapılan yolda sınır birlikleri 7 gün 24 saat devriye gezerek sınırı gözetim altında tutacak. TOKİ, daha önce Türkiye-Suriye sınır hattındaki güvenlik duvar çalışmalarını tamamlamıştı. Suriye sınırına 588.9 kilometre duvar ören TOKİ, Hatay Denizgören bölgesinde tamamladığı sınır güvenlik sistemini Akdeniz kıyısına ulaştırmıştı. Suriye sınırının ardından İran sınır hattında da çalışmalara başlayan TOKİ, Iğdır’ın 53,4 kilometrelik kısmı ile Ağrı’nın 81,9 kilometrelik sınır fiziki güvenlik sistemini tamamladı. 2021 yılının başında Van ve Hakkari’nin İran sınır hattında da duvar örmeye başlayan TOKİ, Van’da toplam 64 kilometrelik uzunluğundaki duvarın 27 kilometresini, Hakkari’de ise 28 kilometre uzunluğundaki duvarın 16 kilometresini tamamladı. TOKİ, şu ana kadar Suriye sınırına 588,9 kilometre, İran sınır hattına ise 177,9 kilometreyle toplam 766,8 kilometre duvar örerek sınır güvenliğine katkı sağladı.

2 yıl önce

İran sınırında skandal Türkiye oyunu ortaya çıktı: Göçmenlere 'Türk askeri size ateş etmez' diyerek sınırımıza itmişler!

TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan Göç ve Uyum Alt Komisyonu üyeleri Türkiye- İran sınırında düzensiz göçmenlere karşı alınan tedbirleri yerinde gördü. Komisyon Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Geri Gönderme Merkezlerindeki göçmenlerle de görüştüklerini belirterek, izlenimlerini şöyle anlattı: "Gittiğimiz yer düzensiz göçmenler, kaçakçılar ve son yıllarda teröristler için en kritik yer. Sınırın en ücra noktasına kadar gittik. 3 bin 500 rakıma kadar çıktık. Devlet sınır duvarları, yol inşa ediyor. Yapılacak yol 1.000 kilometreye yakın bir alan olacak. "DUVAR ÖRÜLEMEDİĞİ İÇİN 4 METRE GENİŞLİĞİNDE, 4 METRE DERİNLİĞİNDE HENDEKLER KAZILIYOR" Sınır duvarları, aydınlatma sistemleri, optik sistemler, sensör, gece görüşleri, haberleşme kuleleri yapılıyor. Sınırın tamamı fiziki ve teknolojik olarak kontrol altına alınıyor. Bizim gittiğimiz bölge sınırın en önemli 65 kilometrelik bölümüydü. Buraya duvar örülme imkânı olmadığı için 4 metre genişliğinde, 4 metre derinliğinde hendekler kazılıyor.Şu ana kadar 182 kilometrelik hendek kazılmış. Kaçakçılar, teröristler duvarın yapılmasını istemiyor. Hatta İran bile istemiyor bu duvarı. İran taciz atışı yapıyor. Bu yüzden güvenliğin sağlanması için oraya Özel Harekâtçılar gönderilmiş. Duvar düzensiz göçe engel olacak. Ama bu duvar en çok terörist geçişlerine ve kaçakçılara, uyuşturucu kaçakçılığına ciddi bir bariyer oluşturacak. "TALİBAN SONRASI TÜRKİYE'YE GÖÇMEN GİRİŞİNİN ARTTIĞINA YÖNELİK İDDİALAR DOĞRU DEĞİL" Taliban rejiminin yönetimi ele almasından sonra, sanki Türkiye'ye daha çok kaçak göçmen giriyormuş gibi bir algı var ama bu doğru değil. Çünkü 2020 yılında alınan tedbirlerle 500 bin kişinin Türkiye'ye girişi önlenirken 2021 yılında 250 bin kişiye engel olunmuş. Türkiye'de 2018'de 260 bin, 2019'da 450 bin, 2020'de 100 bin,2021'de ise 70 bin düzensiz göçmen yakalanmış. "'TÜRKİYE KAÇAK GÖÇMEN ALIYOR' BROŞÜRLERİ DAĞITMIŞLAR" Oradaki birimlerin, ilgililerin, STK ve farklı temaslarımız oldu. Sebep şu: Sayı düştü, önlemler arttı. Bu iş daha iyi yönetiliyor. İnsanlar artık bu yolculuğa çıkmak istemiyor. Kaçakçılar işler azalınca eski görüntüleri yayınlayıp "Bu iş devam ediyor" algısı oluşturmaya çalışıyor. Sosyal medyada dolaşan görüntülerin bir kısmı İran'da, bir kısmı da dört sene önceki görüntüler.Geri Gönderme Merkezindeki göçmenlerle de görüştük. Nasıl geldiklerini sorduk. Organizatörler tarafından Afganistan'da el broşürleri dağıtılıp 'Türkiye kaçak göçmen alıyor. İran'dan geçiş var, Avrupa'ya geçiş var' deniyormuş. Kaçak geçiş rakamları yıldan yıla düşüyor, ama algı yükseliyor. Organizatörlere verilen cezaların artırılması lazım. Şu anda, 3 yıl ile 8 yıl arasında hapis cezası veriliyor. Birçoğu alt sınırdan ceza alıp çıkıyor. Güvenlik birimleri de bu cezaların artırılması görüşünde. Biz de komisyon olarak bunu önereceğiz. "DÜNYANIN EN BÜYÜK MEZARLIĞI AKDENİZ'DİR" Göçmen konusu Türkiye'nin değil, dünyanın problemi. Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturduk. Eğer oluşturmasaydık iki milyona yakın insan hareket hâlinde olacaktı. Dünya bunu fark etmeli. AB sınır koruma ajansı Frontex'i tarih, Avrupa'nın kara lekesi olarak yazacak. Akdeniz'de insanların ölümüne sebep oluyorlar. Dünyanın en büyük mezarlığı, kim ne derse desin Akdeniz'dir.'' "GERİ GÖNDERİRSENİZ BENİ YAŞATMAZLAR" Türkiye Gazetesi'nin haberine göre Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı Uslu, Türkiye'nin Taliban rejimi ile bir teması bulunmadığı için Afgan göçmenleri geri göndermenin kolay olmadığını ifade ederek "İran, göçmenleri ateş ederek bizim sınıra itiyormuş. Hatta, sınırı geçerken de 'Türk askeri size ateş etmez. Çıkın gidin' diyorlarmış. Bir tanesi 52 günde gelmiş. Eşi ve çocukları var. Taliban'dan kaçmış. Orada polismiş. 'Geri gönderirseniz beni yaşatmazlar' diyor. 10 bin doları buluyor verdikleri para" dedi.

2 yıl önce

İranlı üst düzey yetkili Irak Başbakanı Kazımi'ye saldırıyla ilgili ABD'yi suçladı

Şemhani, Kazımi’nin konutunun silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırıya uğramasına ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Saldırıyla ilgili isim vermeden ABD'yi suçlayan Şemhani, "Irak Başbakanı'na yönelik suikast girişimi yeni bir fitnedir. Bu olayın izleri yabancı düşünce odalarında aranmalıdır. Bu ülkeyi işgal etmiş ve yıllardır terörist grupları ortaya çıkartıp desteklemişlerdir. Bunların Irak halkına armağanları istikrarsızlık, güvensizlik ve ihtilaftan başka bir şey değildir." ifadelerini kullandı. Irak hükümetine bağlı Güvenlik Medya Ağından gece yapılan açıklamada, Başbakan Kazımi’nin, konutuna SİHA ile düzenlenen saldırıdan yara almadan kurtulduğu bildirilmişti.

2 yıl önce

İran, nükleer müzakerelerin başlamasına haftalar kala Hürmüz Boğazı'nın ucunda gövde gösterisine girişti

ABD savaş gemisiyle sıcak noktada yaşanan 'çatışma'nın görüntüleri dünyayı sarstı, günler sonra resmi medya bu kez ateşlenen füzeler ve havalanan jetlerin fotoğraflarını paylaştı. İran, nükleer müzakerelerin başlamasına haftalar kala Hürmüz Boğazı'nın ucunda gövde gösterisine girişti. Savaş uçakları, helikopterler, denizaltılar, drone'lar ile başlayan 'savaş oyunu'na komandolar ve paraşütçüler de katıldı. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, İran'ın dünyadaki petrol tankerlerinin yüzde 20'sinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nda 1 milyon kilometrekareden fazla bir alanı kapattığını bildiriyor. İran kara, hava ve deniz kuvvetlerinin yer aldığı Zülfikar-1400 adlı tatbikatta, Tahran yönetiminin kendi üretimi silahlı insansız hava araçları da (SİHA) özellikle dikkat çekici. Milliyet'in derlediği habere göre, Mekran kıyısından canlı yayınlar yapan İran resmi televizyonu, dev 'savaş oyununun amacını' yabancı tehditlerle ve muhtemel müdahalelerle yüzleşmeye hazırlık olarak sundu. Yerel medyada yer alan fotoğraflarda ise, Basra Körfezi'nde manevra yapan deniz araçları, helikopterlerden inen komandolar ve büyük çaplı patlamalar göze çarptı. ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ Al Jazeera, dev tatbikatın Umman Denizi'ndeki ABD sürtüşmesinden günler sonra, Pazar günü sabah saatlerinde başladığını hatırlatarak zamanlamasına vurgu yaptı. Ünlü televizyon kanalı ayrıca, İran Devrim Muhafızları'nın 2021'de İsrail'i tehdit eden çok sayıda gövde gösterisine imza attığını ve Azerbaycan sınırında da tatbikat yaptığını hatırlattı. Tatbikatı sözcüsü amiral Seyyid Mahmud Musevi, ABD'nin doğrudan adını vermeden Washington'ın Ortadoğu'da işgalci ve istikrarı bozucu bir rol oynadığını söyledi. TARİH 25 EKİM! 2020 ilkbaharında ABD ve İran'ın savaşın eşiğine kadar geldiği ve saldırı emrinin dakikalar kala iptal edildiği büyük gerilim, bir kez daha Basra Körfezi'nde sahne aldı. İran Devrim Muhafızları, 3 Kasım Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD tarafından Umman Denizi'nde İran'a ait bir petrol tankerine el koyma çabasının 25 Ekim tarihinde engellendiğini duyurdu. Tahran yönetiminin açıklamasına göre, İran askerleri söz konusu tankerin güvertesine indi, kontrolü ele geçirdi. Tankerin yönü değiştirildi ve yeniden İran sularına döndürüldü. Ancak ABD ordusuna göre, durum İran'ın anlattığı gibi değil. Pentagon, İran birliklerinin Vietnam bandıralı bir petrol tankerine el koyduğu sırada ABD donanmasının olay yerinde olduğunu aktardı. Uluslararası medyaya konuşan ABD'lilere göre ayrıca, İran'a ait onlarca insansız hava aracı Çarşamba gününden itibaren Hürmüz Boğazı'ndaki Amerikan gemisi Essex'e kadar yaklaştı. İran medyası ise, ABD ve İran güçlerinin 25 Ekimde karşı karşıya geldiği olayın görüntülerini yayınladı. Video kaydı, İran askerlerinin helikopterden bir tankere indiği görüntülerle açılıyor. İran helikopterinden ABD savaş gemisine birçok kez nişan alındığı görülürken, medyada yer alan haberlerde olay yerine çok sayıda ABD helikopteri ve savaş gemisinin geldiği savunuldu. ABD'lilerin çabasının tankerinin kurtarılmasını engelleyemediğini kaydeden İran medyası, helikopter ve savaş gemilerinin rotayı tıkama girişiminin de başarısız olduğunu ileri sürdü. CNN Internatinoal, görüntüleri 'İran, ABD donanmasıyla geçen ay gerçekleşen 'çatışma'nın görüntülerini paylaştı' başlığıyla ekranına taşıdı, Pentagon'un söz konusu iddiaları reddettiğini belirtti. B-1B LANCER'LA GÖZDAĞI ABD ordusu, 31 Ekim tarihinde bütün Ortadoğu semalarında devriye gezen ünlü bombardıman uçağı B-1B Lancer'ın fotoğraflarını resmi internet sitesinden yayınlamıştı. B-1B Lancer'a eşlik eden uçaklar arasında Suudi Arabistan'a ait F-15'ler, İsrail'den bir F-15, Mısır ordusuna ait F-16'lar ve Bahreyn hava kuvvetlerinden bir F-16 vardı. Tahran'ın yeniden nükleer müzakerelere döneceğini açıklamasına rağmen Ortadoğu'da ABD ve müttefikleri ile İran yönetimi arasında tırmanan gerilim özellikle dikkat çekici. İran ve Batılı ülkeler, 29 Kasım'da bir kez daha masaya oturacak. TRUMP NEREDEYSE SAVAŞA GİRİYORDU Nükleer anlaşma, İran ile P5+1 ülkeleri arasında 2015 yılında imzalandı. ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya'nın taraf olduğu anlaşma, İran'ın uranyum zenginleştirme programını kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesiyle rüzgar tersine döndü. Orta Doğu'da koşulsuz şekilde İsrail'i destekleyen Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan iki yıl sonra, 2018'de tarihi anlaşmadan çekildi. Ayrıca yine aynı yılın sonlarında İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı. Donald Trump, petrolün yanı sıra İran'ın en büyük ihracat gelir kaynağı olan demir-çelik, alüminyum ve bakır sektörlerini de kapsayan yeni yaptırımları ise Mayıs 2020'de devreye soktu. Tahran yönetimi de anlaşmadan kısmen çekildiğini ilan etti. Dönemin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını açıkladı. Haziran ayının ortasına gelindiğinde ise, İran nükleer anlaşmadaki limitin aşılacağını ve 300 kilogram zenginleştirilmiş uranyum için son tarihin 27 Haziran 2020 olduğunu duyurdu. Tüm bunlar olurken, dünyanın en önemli enerji güzergahı Basra Körfezi'nde bazı petrol tankerlerinde patlamalar oldu. ABD ve Ortadoğu'daki müttefikleri, patlamalardan İran'ı sorumlu tuttu. İran'ın bir ABD insansız hava aracını füzeyle vurması ise, şimşek yüklü bulutların çarpışmasına yol açtı. Donald Trump, İran'a saldırı emri verdiğini ve 10 dakika kala söz konusu saldırıyı iptal ettiğini söyledi. Pentagon, uçak gemisi USS Abraham Lincoln ve diğer savaş gemilerini Mayıs ayında Ortadoğu'ya gönderdi. Washington ayrıca Ortadoğu'daki müttefik ülkelerine Patriot füze savunma sistemi bataryası da konuşlandırdı. Trump'ın Kasım 2020'deki seçimleri kaybetmesiyle iktidara gelen Joe Biden yönetiminin, İran'ın nükleer müzakerelere dönmesini istediği biliniyordu. Taraflar, bu ayın 29'unda yeniden masaya oturacak.

2 yıl önce

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, İran ile görüşmeleri sürdüreceklerini söyledi

Bin Ferhan, France 24 kanalına yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan-İran arasında daha önce gerçekleştirilen 4 müzakerenin yalnızca keşif amaçlı olduğunu ancak her iki tarafın da iletişim kurma taahhüdünde bulunduğunu belirtti. Ülkesinin İran ile müzakerelere devam edeceğini ve yakında yeni bir müzakere turu beklediklerini dile getiren bin Ferhan, "Birkaç hafta içinde yeniden başlayacak olan İran nükleer müzakereleri hakkında ciddi çekinceler var." ifadesini kullandı. İran-Suudi Arabistan ilişkileri Suudi Arabistan'da, 2 Ocak 2016'da aralarında Şii din adamı Nimr el-Nimr'in de bulunduğu 47 kişi "terör" suçlamasıyla idam edilmişti. İdamlara tepki gösteren İranlı yetkililerin peş peşe yaptığı açıklamaların ardından Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binaları İran'daki göstericiler tarafından ateşe verilmişti. Bu olaylar sonrasında, Mart 2015'te başlayan Yemen'deki iç savaş nedeniyle zaten gergin olan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler tamamen kesilmişti. Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Washington'un İran'a uyguladığı "azami baskı" politikasının da etkisiyle Tahran ile Riyad arasındaki gerginlik çatışma boyutuna ulaşmıştı. İran ve Suudi Arabistanlı yetkililer, nisanda Bağdat'ta doğrudan görüşmeler yapmak üzere bir araya gelmiş ve Irak'ın ara buluculuğundaki görüşmeler daha sonra da devam etmişti. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 27 Nisan'da Suudi televizyon kanalına verdiği bir röportajda, "İran bir komşu devlet ve biz kendisiyle iyi ve seçkin ilişkiler kurma arzusundayız." açıklamasında bulunmuştu. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz de 22 Eylül'de Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulundaki konuşmasında, İran ile güven inşa etmek için yapılan ilk görüşmelerin somut sonuçlar vermesini umduğunu belirtmişti.

2 yıl önce

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan: Türkiye ve İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlama konusunda anlaştık

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye ile İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlanması konusunda anlaştıklarını söyledi. Abdullahiyan, Tahran'a resmi ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında konuştu. İki ülke ilişkilerini hızlandırmak için ortak mekanizmalar kuracaklarını dile getiren Abdullahiyan, "Türkiye ve İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlama konusunda anlaştık. Bu konuda diplomatik müzakereleri başlatacağız. Sayın Erdoğan'ın Tahran'a yapacağı ziyarette bunu sonuca ulaştıracağız ve mutabakat zaptı iki cumhurbaşkanının katılımıyla imzalanacak." dedi. Çavuşoğlu ile ilişkilerin önündeki engellerin bertaraf edilmesi konusuna vurgu yaptıklarını aktaran İranlı Bakan, "İki ülkenin ilişkileri tarihi ve dostanedir. Biz buna özel önem veriyoruz. Ticari, ekonomik, enerji, sınır ve konsolosluk alanında iş birliğine vurgu yaptık. İlişkileri hızlandırmak için ciddi bir engel görmüyoruz. İki ülkenin geniş bir potansiyeli var. İş adamlarının önündeki engeller tespit edildi bu konudaki pürüzlerin giderilmesi için kısa sürede adımlar atılacak." ifadelerini kullandı. İlişkilerin son 2 yılda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilendiğine işaret eden Abdullahiyan, iklim konuları ve çevresel tehditlere karşı mücadelenin de Ankara ve Tahran'ın gündeminde olduğunu kaydetti. İran Dışişleri Bakanı, "Birçok bölgesel meselede görüş birliği içindeyiz. Bölgesel ve uluslararası konularda faydalı görüşme yaptık. Afganistan konusuna da yoğunlaşıyoruz. Batı Asya'daki huzur ve istikrar bizim için önemli. Ankara ve Tahran yönetimleri bu konuda aktifler." diye konuştu. Birleşik Arap Emirlikleri, İran ile Türkiye arasındaki transit yolla ilgili de hem ikili hem de çoklu ticari iş birliğine önem verdiklerini belirten Abdullahiyan, imzalanacak mutabakat zaptında bu hususların da yer alacağını söyledi. Abdullahiyan, ayrıca, Yemen'deki savaşın sona ermesi ve Afganistan'da geniş katılımlı hükümetin kurulması temennisinde bulundu.

2 yıl önce

'Erken seçim olmayacak'... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Seçimlerin tarihi Haziran 2023

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Dünyada ve ülkemizde 20 yılda il başkanlarını 150 defa bir araya getiren bir başka parti olduğunu sanmıyorum. Bu platformlar milletimizin sesinin en üst düzeyde duyurulduğu yerlerdir. AK Parti'nin seçimlerden hep birinci çıkmasının sırrı buradadır. Karanlık cinayetlerden cumhuriyet mitinglerine, gece yarısı bildirilerine kadar nice engelle, kumpasla boğuştuk. Anayasayı hiçe sayarak Meclis'te cumhurbaşkanı seçmemizin bile önüne geçmek istediler. Biz de çareyi milletimize gitmekte bulduk. Vesayetin sandıkta uğradığı ağır yenilginin ardından hem cumhurbaşkanını seçtik hem güç tazeledik. 2009 Mart 2009 mahalli seçimlerinde 'Her Şey Türkiye İçin' şiarıyla yüzde 34'lük oy oranına ulaşarak belediyelerdeki hizmet ruhsatımızı yeniledik. 2011'de seçimlerde Türkiye Hazır Hedef 2023 diyerek milletimizin huzuruna çıktık ve yüzde 49.8'lik bir oy oranına ulaştık. 2013 Mayıs'ının hemen ardından ülkemizde ardı ardına başlayan ve kesintisiz süren bir dizi hadiseye şahit olduk. Gezi olayları ike işaret fişeği atılan girişimlere karşı milletimizle beraber ikinci bir milli mücadele yürüttük. 2014 mahalli idareler seçimlerini  yüzde 43'lük oy oranı elde ederek tamamladık. Aynı yılın Ağustos ayında gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 52 oy oranı ile kazandık. FETÖ'nün demokrasimizi yıkmaya yönelik 17/25 Aralık darbe girişiminden, PKK'nın çukur eylemlerine kadar nice saldırıyla boğuştuğumuz zamana kadar ardı ardına iki seçim yaşadık. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhur İttifakı'nın temellerini attığımız anayasa değişikliği halk oylamasını gerçekleştirdik. Tarihimizde ilk defa milli irade eliyle yönetim sistemimizi değiştirdik. 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerine Memleket İşi Gönül İşi sloganıyla girerek yüzde 44.3 oranında oy aldık. SEÇİMLERİN TARİHİ HAZİRAN 2023 Kuruluşumuzdan bu yana girdiğimiz her seçimden birinci çıktık. İttifaklarda da yüzde 50'nin altına düşmedik. Şu anda muhalefet niye bu kadar yırtınıyor? Çünkü gelecekleri yerin ne olduğunu çok iyi biliyorlar. AK Parti, dünya demokrasilerinde bu kadar uzun süre iktidarını koruyabilmiş istisnai örneklerin en başında geliyor.  İnşallah 2023 Haziran seçimlerinde hem cumhurbaşkanlığını kazanarak hem Cumhur İttifakı olarak Mecliste çoğunluğu elde ederek rekoru çok daha ileriye taşıyacağız..  Hala erken seçim, erken seçim. Ya olmayacak erken seçim... Haziran 2023...  15-20 ayda seçim yapmak ilkel kabilelerin işidir. Yaşanan gelişmeler seçimleri 2023'e yani tam da hedeflerimizle kesişen yıla denk getirdi. Her seçim hayatidir. Şu kritik süreç 2023 seçimlerini çok daha önemli hale getirdi.  TÜRKİYE'NİN KILIÇDAROĞLU'NUN KİFAYETSİZLİĞİNE TERK EDEMEYİZ Ülkemizin son 8 yılındaki hiç bir gelişme kendi tabi mecrasında ortaya çıkmış vakalara dayalı değildir. Hepsinin gerisinde senaryo vardır.  AK Parti, milletimiz tarafından kurulan bir partidir. Yaptığımız her hizmeti milletimiz için hayata geçirdik. 2023'e giden süreçte 84 milyon vatandaşımızın her birinin kapısına gideceğiz, gönlünü kazanacağız. Yan gelip durmak yok. Çok gayret edeceğiz. Şurada 1.5 yıl kaldı, bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bizim boş bıraktığımız her yer karşımızdakiler tarafından yalanla doldurulacaklardır. Ülkemizi CHP'nin yalanlarına terk edemeyiz. Türkiye'yi helalleşme deyip de haleldar etmeye çalışan yani bozmaktan, fesat çıkarmaktan başka iş bilmeyen Kılıçdaroğlu'nun kifayetsizliğine terk edemeyiz. Meydanı bölücü örgütün güdümündeki HDP'ye de şehit yakınlarına sövmekten başka mahareti olmayan edepsizlere de bırakamayız. Yeminli Türkiye düşmanlarının ne dediğine değil bizimle birlikte yol yürüyen bu büyük davanın mensuplarına bakacağız.

2 yıl önce

Muhteşem Cuma yoğunluğu: İranlı turistler Türkiye’ye akın ediyor!

İran ile en uzun kara sınırına sahip Van'da, koronavirüs tedbirleri kapsamında 24 Mart 2020'de araç ile yaya geçişlerine kapatılan Kapıköy Gümrük Kapısı, 1 yıl sonra yeniden açıldı. İran'da artan vakalar nedeniyle kısmi geçişlerin mümkün olduğu sınır kapısı, 9 Ekim'den itibaren ise tamamen açıldı. İranlı turistler, tatil rotalarını yeniden Van'a çevirirken, bugünlerde ise Muhteşem Cuma yoğunluğu yaşanıyor. Dünyaca ünlü markaların yaptığı indirimden faydalanmak isteyen İranlılar, soluğu Van'da alıyor. Bu durum zaman zaman Kapıköy Sınır Kapısı'nda yoğunluk yaşanmasına neden oldu. Yetkililer, 3 gün sürecek olan indirimli alışveriş günlerinden faydalanmak isteyen İranlıların yoğun şekilde gelmeye devam ettiğini belirtti. Günlük ortalama 800 kişinin giriş yaptığı gümrük kapısından dün 3 bin 500 kişinin girdiğini söyledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 16 17