Son Dakika:
Genel Sekreter sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, Genel Sekreterin, Gazze'deki hava saldırıları ve İsrail'e atılan roketler nedeniyle aralarında çocukların da bulunduğu can kaybı ve yaralanmalardan derin üzüntü duyduğu kaydedildi. Açıklamada, şiddet mağdurlarına ve yakınlarına en derin taziyelerin iletildiği belirtilerek, bölgedeki düşmanlıkların insani bir acil duruma neden olduğuna dikkat çekildi. Gazze'ye geçişlerin kapatıldığı ve elektrik kesintilerinin temel tesisleri etkilediğine işaret edilen açıklamada, yüzlerce bina ve evin yıkıldığı veya hasar gördüğü, binlerce Filistinlinin evsiz kaldığı vurgulandı. Açıklamada, ateşkesteki çabalarından dolayı Mısır takdir edilirken, Guterres'in tüm tarafları ateşkese uymaya çağırarak, "Yalnızca müzakere edilmiş, sürdürülebilir bir siyasi çözüm, bu yıkıcı şiddet döngülerini kesin olarak sona erdirecek ve hem Filistinliler hem de İsrailliler için barışçıl bir geleceğe yol açacaktır." değerlendirmesinde bulunduğuna yer verildi. İsrail ile Gazze'deki İslami Cihad Hareketi arasında Mısır'ın ara buluculuğuyla varılan ateşkesin, dün yerel saatle 23.30'dan (TSİ 23.30) itibaren yürürlüğe girdiği duyurulmuştu. İsrail, cuma günü Gazze'deki saldırı hazırlığında olduğu gerekçesiyle İslami Cihad'a ait olduğunu iddia ettiği hedeflere saldırı başlatmıştı. İsrail'in saldırısı üzerine Gazze'den İsrail yönüne bir dizi roket atılmıştı. İsrail'in Gazze şeridine düzenlediği saldırılar sonucunda aralarında 14 çocuk, 4 kadının yer aldığı 44 Filistinli hayatını kaybederken İsrail tarafındaysa herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dört bir yanından gelen Türk büyükelçilerle, son dönemdeki bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle: "Göreve geldiğimizde birçok karanlık odakla mücadele ettik. Devletin içine çöreklenmiş, yapıların hedefi haline geldik. Kendini milletin siyasi iradesinden yüksek gören elitist zihniyetin engellemelerine maruz kaldık. Bölgemizde ve küresel ölçekteki kritik gelişmeler dikkate alındığında fikir teatisine duyulan ihtiyaç ortadadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek ülkemize ekonomik, siyasi ve diplomatik bedel ödeten vesayetçi anlayışı rafa kaldırdık. Rusya-Ukrayna savaşının en başından beri sorunların diyalog yoluyla çözülmesinin altını çizdik. Zelenskiy ve Putin ile görüşmelerimizde sorunların diyalog ile çözülmesi gerektiğini vurguladık. Barış nutukları atarak dünyada barış tesis edilemez. 'MESCİD-İ AKSA KIRMIZI ÇİZGİMİZ' Mescid-i Aksa kırmızı çizgimiz. Daha kundaktaki bebekleri öldürmenin hiçbir bahanesi olamaz. Türkiye, Gazzeli kardeşlerinin yanındadır. Barışın tahsisi için girişimlerimiz sürüyor. -Operasyonlarla terör örgütlerinin belini kırdık. Katilleri bölgemizden uzaklaştırana kadar mücadelemiz sürecek. D.Akdeniz'deki doğal gaz çalışmaları Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada "İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: Filistin halkına yönelik desteğimizi teyit ettik. Türkiye-Filistin ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik adımları ele aldık. İsrail saldırılarında Gazze'de yaşanan sivil can kayıplarına tepkimizi açık şekilde ortaya koyduk. İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar, Filistin davamıza desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır. Filistin davasında desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesine matuf eylemleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hassasiyetimizi İsrailli muhataplarımıza aktardık. Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde, 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının tüm bölgenin barış ve istikrarı için bir zaruret olduğunun altını birkez daha çiziyorum. Mahmud Abbas'ın açıklamalarından satırbaşları: Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldiğimizde tüm meseleleri dostane ve kardeşane bir şekilde ele almaktayız. İsrail, şehitlerin cenazelerini bile vermeyerek neyi amaçlıyor? Doğu Kudüs'te Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsal yerlere yapılan saldılar son dönemde sayısını artırmıştır. İsrail işgal yönetimi, yerleşim yerleri, şehirler, köyler ve Filistin kamplarına düzenli bir şekilde hergün saldırı yapmaktadır. Onların yaptığı gibi bizler suçlu ve terörist olmayacağız. Bizler, her iki devletli çözüm seçeneğine bağlı kalacağız. BM'de tam üyeliği elde etmek arzusu içerisindeyiz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıllarda Filistin, gözlemci üyelik statüsüne sahip oldu. Bu konuda kilit role sahip olan tek ülke Türkiye idi. Türkiye'nin çabaları, tüm ülkelerle çabaları sayesinde gözlemci üye olabildik.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde önemli bir eşik daha aşıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararname ile İsrail'e büyükelçi ataması yapıldı. Şakir Özkan Torunlar, Türkiye'nin 4 yıl aradan sonra Tel Aviv'e atadığı büyükelçi oldu. Şakir Özkan Torunlar kimdir? TED Ankara Koleji'ni bitirip ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1982 yılında mezun oldu. Dışişleri Bakanlığı'na 1983 yılında girdi. Çeşitli dış görevlerde bulundu. Ortadoğu Genel Müdür yardımcılığı ve Güvenlik İşleri Genel Müdür yardımcılığı görevlerini üstlendi. 2008-2010 yıllarında Bangladeş Büyükelçisi olup, 2010-2014 yılları arasında Kudüs Başkonsolosu olarak Filistin Büyükelçiliği görevini yaptı. 2014 yılı itibarıyla Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler (Güney Asya) Genel Müdürü. 17 Ocak 2017 - Mayıs 2021 tarihleri arasında Hindistan Büyükelçisi oldu. 2021 yılı itibarıyla Dış Politika Danışma Kurulu üyesidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Evli ve bir çocuk sahibidir.
https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1578309610825736194?s=46&t=GGrw0kb-ABAu7TbcICMvyA Alınan bilgiye göre, Çanakkale'de Adnan Oktar silahlı suç örgütüne üye olma suçundan aranan ve örgütün Kardeşler Grubu'nda ismi yer alan sözde "İsrail İmamı", Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kayınbiraderi Ali Sadun Engin yakalanmıştı. Şüpheli, Çanakkale İl Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
İsrail-Lübnan arasında ABD'nin arabuluculuğunda uzlaşı sağlanan deniz sınırlarının çizilmesine ilişkin anlaşmaya işaret eden Yunan basını, "Doğu Akdeniz bölgesinde çok şey değişiyor" yorumunda bulundu. Yunan basını, Türkiye-İsrail arasında ilerleyen ilişkilerin hem Yunan hem de Rum yönetimi için endişe verici olduğunu belirtti. Haberde Yair Lapid yönetimindeki mevcut İsrail hükümetin seçimleri kazanması durumunda Türkiye'nin İsrail'in stratejik ortağı olacağı ifade edildi. Aşırı sağın desteğini alan Netanyahu'nun muhtemel seçim zaferinin Türkiye ile gerilimi artıracak olmasından dolayı ABD'yi derinden endişelendirdiği belirtildi. İSRAİL-LÜBNAN ANLAŞMASI YUNANİSTAN'I ENDİŞELENDİRDİ: TÜRKİYE PLANA DAHİL OLABİLİR İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Yunanistan ziyaretini iptal edip Ankara'ya gitmesinin Atina hükümetini rahatsız ettiğine vurgu yapılan haberde, "İsrail ile ilişkiler dışında, Amerikalıların ciddi bir diplomatik çabasının sonucu olması nedeniyle bizi endişelendirecek bir diğer gerçek de Lübnan-İsrail anlaşmasıdır. Elbette Amerikalılar bir noktada senaryoyu bölgedeki benzer sorunları olan diğer ülkelerle tekrarlamak isteyeceklerdir. ABD'li bürokratların kafasında plan, Rusya'yı Akdeniz'in enerji alanlarından koparmak ve Türkiye ile Mısır da dahil olmak üzere diplomatik ilişkileri sürdürmeyen tüm bölgesel oyuncuları bu oyunun sorumluluğu altına sokmak" ifadeleri yer aldı. Söz konusu plan karşısında endişelerini dile getiren Yunan basını, "ABD Başkanı Biden, Amos Hochstein'i arabulucu olarak gönderirse Yunanistan Başbakanı, olumsuz cevap verebilecek mi? Atina ve Lefkoşa kendilerini hoş olmayan müzakereler içinde bulabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail-Türkiye ilişkilerinde girilen yeni dönemde olumlu mesajlar verilmeye devam ediyor. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian'ın bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubunu sunmasının ardından Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar'ın güven mektubunu kabul etmeyi "dört gözle beklediğini" belirtti. Herzog sosyal medya hesabından Türkçe olarak yaptığı paylaşımda, "Bugün, Büyükelçi Irit Lillian, güven mektubunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunarken Ankara'da, Cumhurbaşkanlığı'nda yeniden HaTikvah'ı (İsrail milli marşı) duymak çok etkileyiciydi. Yakında, Türk Büyükelçi'nin güven mektubunu kabul etmeyi dört gözle bekliyorum. İsrail-Türkiye ilişkilerinde büyük bir adım” dedi. https://twitter.com/isaac_herzog/status/1607771248171560960?s=46&t=PDL-AI31LPRB48JztzARAA Öte yandan Türkiye ve İsrail, uzun bir aranın ardından 17 Ağustos'ta diplomatik ilişkileri en üst seviyeye çıkarma ve karşılıklı büyükelçi atama kararı almıştı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan bilgilendirmeye göre, Çavuşoğlu, yeni görevi nedeniyle mevkidaşı Cohen'i telefonda tebrik etti. Söz konusu bilgilendirmede, şu ifadelere yer verildi: "Bakan Çavuşoğlu Cohen’e, ülkemizin Filistin meselesindeki hassasiyet ve beklentilerini hatırlatmış, bu çerçevede, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yönelik dünkü provokatif eylemini kabul edilmez bulduğumuzu vurgulamıştır. Bakan Çavuşoğlu, Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunmasına verdiğimiz önemin altını çizmiş, her türlü provokatif eylemden kaçınılmasını beklediğimizi muhatabının dikkatine getirmiştir. " Görüşmede, iki bakan, ikili ilişkileri geliştirmek üzere birlikte çalışma konusunda mutabakata vardı. NE OLMUŞTU? Provokatif eylemleriyle tanınan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, dün sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikalarıyla bilinen "Yahudi Gücü" partisi lideri Ben-Gvir, 5 yıl sonra Harem-i Şerif'e giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu. Baskına, Filistin yönetiminin yanı sıra Türkiye'nin de dahil olduğu çok sayıda ülke ve kurumdan tepki açıklamaları gelmişti. Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu. Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
