Yeni Şafak’ın haberine göre; FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hasar gören TBMM'deki yapılardaki tadilat ve değişiklik sonrası Meclis'in kütüphanesinde Kur'an-ı Kerim bulunması ve okunması CHP'lileri rahatsız etti. "KUR'AN-I KERİM'İN YERİ MECLİS DEĞİL" Meclis Cami yanında bulunan Şube Kütüphanesi'nde, Kur'an-ı Kerim okuma yeri, dini sohbetler ve Diyanet İşleri'nin kitaplarının sergileneceği alanlara yer verilmesine CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, "Meclis Kur'an okunacak yer değil" diyerek karşı çıktı. "EN YAKIN CAMİYE GİTSİNLER" Gazeteci Cengiz Aldemir'e konuşan CHP'li vekil Beko, "Dini işlerle ilgili mekanların yeri Meclis değildir. Eğer insanlar dini ihtiyaçlarını gidermek istiyorlarsa Meclis'e çok yakın bir mesafede olan, Kocatepe Camii'nin altında yer alan Kur'an okuma ve dinlenme salonlarının bulunduğu Diyanet İşleri'ne bağlı büyük bir mekana dikkat çekmek isterim" ifadelerini kullandı. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hasar gören TBMM'deki yapılardaki tadilat ve değişiklik sonrası Meclis'in kütüphanesinde Kur'an-ı Kerim bulunması ve okunması CHP'lileri rahatsız etti. "KUR'AN-I KERİM'İN YERİ MECLİS DEĞİL" Meclis Cami yanında bulunan Şube Kütüphanesi'nde, Kur'an-ı Kerim okuma yeri, dini sohbetler ve Diyanet İşleri'nin kitaplarının sergileneceği alanlara yer verilmesine CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, "Meclis Kur'an okunacak yer değil" diyerek karşı çıktı. "EN YAKIN CAMİYE GİTSİNLER" Gazeteci Cengiz Aldemir'e konuşan CHP'li vekil Beko, "Dini işlerle ilgili mekanların yeri Meclis değildir. Eğer insanlar dini ihtiyaçlarını gidermek istiyorlarsa Meclis'e çok yakın bir mesafede olan, Kocatepe Camii'nin altında yer alan Kur'an okuma ve dinlenme salonlarının bulunduğu Diyanet İşleri'ne bağlı büyük bir mekana dikkat çekmek isterim" ifadelerini kullandı.
Eski CHP’li Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy‘un Veryansın Tv’ye yaptığı açıklamalar Türkiye'nin gündemine oturmuştu. BAŞINA GELENLERDEN TUNCAY ÖZKAN'I SORUMLU TUTTU 2020’de partisi kendisini disipline verince CHP’den istifa eden ve ardından “yolsuzluk” iddiasıyla 8 ay tutuklu kalan Aksoy, başına gelenlerden kendi partisinden bazı isimleri sorumlu tutmuştu. https://twitter.com/atuncayozkan/status/1516434000562339847?s=21&t=NZhRKC0R0oy3cKTrb0b9qQ Açıklamalar ses getirince CHP’nin iki İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve Atilla Sertel geçen günlerde bir video mesajla Aksoy’a yanıt verdi. Özkan ve Sertel, Aksoy’un iddialarını reddettiler ve ispatlamaya çağırdılar. Özkan, şantaja devam etmesi halinde Aksoy hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da ekledi. Ancak iki CHP milletvekilinin verdiği yanıt tartışmayı bitirmediği gibi daha da alevlendirdi. Aksoy, Özkan ve Sertel’e yeni bir video mesajla karşılık verdi. Aksoy, sosyal medya hesabından “Birkaç gün önce Kanaltürk’ü Fetöye satan milletvekili ile Atilla Sertel’in yaptığı açıklamaya verdiğim cevabı sizler ile paylaşmak istiyorum” diyerek bir video yayınladı. Videoda çarpıcı suçlamalar yer aldı. Özkan ve Sertel’in çok kötü bir üslupla yanıt verdiğini belirten Aksoy, “Bir defa ben isim kullanmamıştım. Ben isim vermeme rağmen neden Kanaltürk’ü FETÖ’ye satan Özkan bu kadar üzerine alındı? Demek ki yarası vardı” dedi. Kendisi için “eski belediye başkanı” olarak nitelemelerine de tepki gösteren Aksoy, hukuken hâlâ belediye başkanı olduğunu söyledi. Şantaj iddialarını da reddeden Aksoy, CHP’li vekillerin “Genel başkana söyleyeceğim” demesinden sonra panikle böyle bir açıklama yapma gereği duyduklarını iddia etti. Aksoy’un iddiaları şöyle: “31 Mart seçimlerinden sonra Tuncay Özkan ve bir milletvekiliyle birlikte Menemen Belediyesi’ne geldi. İstanbul’un eski il başkanı olduğunu söyleyen biri de vardı. Belediyede makam katına çıkarken Özkan, ‘Makam katında konuşmayalım, başka bir odada konuşalım’ dedi. Ayrıca telefonların da içeriye alınmamasını ya da uçak moduna alınmasını istedi. Bir genel başkan yardımcısı neden bunları ister? Biz bunları yaptık. Odaya girdikten sonra da bana söylenen şu oldu: ‘AND adında bir asansör firması var. Bu firmayla sözleşme yapacaksınız. 2- Güneş adında bir medya şirketi var bunlarla sözleşme yapacaksınız. Bunlar genel başkanın talimatı.’ Bir genel başkan böyle bir talimat verir mi? Benim tanıdığım başkan vermez. Bu konuşma sırasında da Seyrek’teki yerlerle alakalı sorular sordu. Bundan sonra da devreye bir takım adamlar sokularak, rezidanslara davet edilerek, orada açık ihaleyle değil pazarlık usulüyle 6-7 firmaya bunların dağıtılması yönünde dayatmalarda bulundu. Ben bunların hiçbirini kabul etmedim. Benim hapse girmemin temel unsurlarından biri budur. Belediyeler rant kapısı değildir. Bunun temel felsefesi sen beni gör bir sonraki seçimlerde ben seni aday göstereyim…’ Eğer mahkemeye gidilirse o kayıtları mahkemeye sunarım. Ben cezaevine girip çıktıktan sonra ilk mahkemede, o medya patronu benim hakkımda haber yaptırırken kullandığı fotoğraf, tutuklanırken çekilen fotoğraftır. Haysiyet cellatlığı yapmıştır. Biz Menemen’in AKP’den 10 bin oy farkla kazandık. Mücadeleyle kazandık. Sonra ne oldu? Serdar Aksoy belediye başkanı olarak size rant kapısı açmak zorunda mı? Şimdi Menemen’de durum nedir hiç vicdanın sızladı mı? 15 Temmuz’da darbe yapmak isteyen, pilot olan, terörist olarak müebbet hapis cezası almış birinin biraderi şimdi vekil olarak oturuyor. Sizin vicdanınız sızlamıyor. Siz sadece Atatürkçülüğü banknotların arkasındaki Atatürk zannediyorsunuz.”
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş Kur'an kurslarını iğrenç bir üslup ile eleştirdi. Beko, Diyanet'in, okul öncesi 4-5 yaşlarındaki çocuklara dini eğitim vermesi orta çağ zihniyeti olduğunu iddia etti. KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARI HEDEF ALDI Kani Beko, yerel gazeteye yaptığı açıklamalarda Kur'an Kursu'na giden çocukları hedef aldı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın okul öncesi çocuklara verdiği eğitim ve öğretimi 'çağ dışı' bulan Kani Beko, kutuplaştırıcı bir dil kullanarak "Köylere kadar inip Kur’an Kursu açan, 4-6 yaş arası çocuklara musallat olan orta çağ zihniyetine sahip bu yönetime millet sandıkta dersini verecek." dedi. KUR'AN KURSU AÇMAK ÇAĞ DIŞIYMIŞ... İşte Kani Beko'nun uygunsuz üslupla yaptığı iğrenç açıklamalar: "Milli Eğitimi bir kenara atarak eğitime dahil edilen Diyanet'in, okul öncesi 4-5 yaşlarındaki kreş çocuklarına nasıl tebelleş olmaya çalıştığını görüyoruz. AKP iktidarı Cumhuriyet kazanımlarına savaş açmış bir şekilde oluşturduğu politikaları sonucunda milli güvenlik, adalet ve en son eğitim sisteminin yapısını bozarak bitirmek istiyor. Ülkeyi Taliban Afganistan'ına çevirerek yönetme arzusu içindeler." ÖZEL DE, 'ORTA ÇAĞ ZİHNİYETİ' OLARAK TANIMLAMIŞTI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, TBMM'de yaptığı basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş Kur'an kurslarını eleştirmiş ve okul öncesine verilen din eğitimini 'orta çağ zihniyeti' olarak tanımlamıştı.