19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: Güven artışı başladı

ENDİŞELER YATIŞTI Aran, şu değerlendirmelerde bulundu: "Çünkü mart ve nisan ayları, her şeyin çok hızlı değiştiği bir dönemdi. O günden bugüne ekonomi politikası yönetimi açısından büyük bir değişikliğin olmadığı, sıkı para politikasının korunması suretiyle risklerin yönetilmesinin amaçlandığı bir dönem yaşadık. Buna aşılama konusundaki olumlu gelişmeler de eşlik etti. Yatırımcı; ekonomik parametrelere bakan, enflasyonda düşüş eğilimi görmeden faiz oranlarını indirmeyen bir Merkez Bankası olduğunu hissetti. 'Merkez Bankası Başkanı değişince acaba para politikasında bir gevşeme olur mu' endişesi yatıştı. Bu önemli bir test süreciydi, bu süreçten geçer not aldığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla ben bir güven artışı olduğunu ve ilk adımın gerçekleşmeye başladığını görüyorum. Burada sabırlı duruşun devam etmesi çok önemli." ENFLASYON DÜŞECEK Aran, şu yorumlarda bulundu: "Mevcut duruşumuz bozulmaz devam ederse baz etkisinin de katkısıyla enflasyonu bu yılın sonunda yüzde 16, gelecek sene de yüzde 12-13 seviyelerinde görebiliriz. Beklemeden birtakım kararların alınması durumunda; o noktada artık kimse bir reçete veremez. Bu nedenle bu sınırlı iyileşme kıymetli. Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor." Sene başında, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 3.5 büyüyeceğini öngördüklerini, bu öngörüyü en az yüzde 6 olacak şekilde revize ettiklerini belirten Aran, sene sonunda enflasyonun yüzde 16'ya ineceği beklentisinde olduklarına dikkat çekti. FAİZ İNDİRİMİ İMKANI Bunun Merkez Bankası'na faiz oranlarında indirim imkanı sağlayacağını vurgulayan Aran, "Piyasaların bunu fiyatladığını düşünüyorum. Sürpriz bir şey olmayacak. Bu şekilde faizin indirildiği, piyasayla çatışmayan ve faiz indiriminin kurlarda artışa neden olmadığı bir konjonktürün; hepimize moral vereceğini düşünüyorum. Yüksek faiz ortamından bankalar olarak bizler de şikayetçiyiz" ifadelerini kullandı. HEPİMİZİN MENFAATİ ÜLKENİN KAZANMASI Türkiye'de bir dönem üzerinde çok konuşulan yapısal reformlara dair konuşan Hakan Aran, şunları söyledi: "Politikalarda sabırlı tavır, yapısal reformlara da itibar kazandıracaktır. İzlenen politikaların sonuç vereceğine inanıyorum. Ülkenin kazanamadığı bir yerde, bireysel olarak kazanan birilerinin olacağını sanmıyorum. Hepimizin ortak menfaati, ülkenin kazanmasından geçiyor. Bunun için de her kurum öncelikle kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Zaten her kurum vazifesini layıkıyla yerine getirirse resim kendiliğinden tamamlanır. İş Bankası olarak bu konuda örnek bir davranış sergilediğimize inanıyorum." KRİPTO DÜZENLEMEDE ORTAK ÇALIŞABİLİRİZ Kripto paralara dair de görüşlerini aktaran Aran, bu alana çok hızlı bir şekilde düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirtti. Aran, "Bir banka genel müdürü olarak, mobil bankacılık uygulamalarını doğrudan kodlayan bir insan olarak bu dünyanın karşısında olmam elbette mümkün değil. Uyarı yapmam nedeniyle sanki bunun karşısındaymışım gibi bir algı oluşmasını istemem. Ama insanlar çok fazla düşünmeden, takım tutar gibi davranıyor. Güvenilir bir kurum olarak en azından müşteriyi sahipsiz bırakmamak adına, doğru şekilde ve mevcut düzenlemelerin elverdiği ölçüde bu alana girip, yatırımcıyı güvenli bir alana çekmenin sorumluluğunu hissediyorum. Otoriteyle beraber çalışarak düzenlemeyi peşi sıra getirebiliriz. Bizim için bu dünyada kuralların gerektirdiği şekilde yer almak, 2 aylık bir meseledir." İŞLER AÇILDI, SEKTÖREL GÜVEN YÜKSELDİ Sektörel güven endeksleri yükselişe geçti. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi ağustosta geçen aya kıyasla, hizmet sektöründe yüzde 1.2, perakende ticaret sektöründe yüzde 0.6 ve inşaat sektöründe yüzde 7.1 arttı. Hizmet sektöründe son üç aylık dönemde iş durumu alt endeksi yüzde 3.6 artarak 116 oldu. Perakende ticaret sektöründe son üç aylık dönemde iş hacmi satışlar alt endeksi yüzde 7.9 artarak 121.3 oldu. İnşaatta ise alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi yüzde 5.4 artarak 83 oldu. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi de yüzde 8.5 yükselişle 101.8 değerini aldı. İmalat sanayii genelinde kapasite kullanım oranı da (KKO), ağustosta bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 77.1 seviyesine yükseldi. Diğer taraftan Reel Kesim Güven Endeksi ise, ağustosta bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak 113.9'a geriledi.

2 yıl önce

İş Bankası Genel Müdürü'nden iletişim çağrısı: “Belirli bir kesim vatandaşlarımızın…”

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yeni ekonomik model çerçevesinde iletişimin önemine dikkat çekti. Kambiyo rejimi uygulamasının gündeme gelmesini ise art niyetli bulduklarını ifade etti. Bloomberg HT'ye açıklamalarda bulunan Aran, "Vatandaşlarımızın bu ortamda paniğe sevk edilmesinin önlenmesi adına iletişimimizin çok açık, net ve güçlü bir şekilde, ısrarla ve kararlılıkla yapılması gerekiyor" dedi. Aran, açıklamasında, "Ortada hiçbir şekilde paniğe neden olabilecek bir durum yokken, kambiyo rejimi değişikliği, sermaye kontrolü akıldan geçmezken, belirli bir kesim vatandaşlarımızın bu yönde hareket etmesini istiyor. Bu gerçekten art niyetli bir eylemdir. Net olarak böyle bir düşüncenin olmadığını, Döviz ihtiyacı olanın döviz alabileceğini, bozdurmak isteyenin bozdurabileceğini, parasını istediği anda değerlendirebileceğini, hafta sonunda Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati ile yaptığımız toplantıdan sonra bu netlikte söyleyebiliyorum" diye konuştu.

2 yıl önce

İş Bankası Genel Müdürü Aran: Dün akşamdan sabah 10'a kadar 1,75 milyar dolarlık döviz bozuldu

Aran'ın yayında öne çıkan ifadeleri şunlar oldu: Bu dönemi elbirliğiyle yönetmeye çalıştık. Dilimiz döndüğünce yeni ekonomik modeli anlamaya çalıştık ve desteğimizi sunmaya çalıştık. Kısa vadede bu model için yapılacaklar üzerinde çaresiz kalıyoruz. Bu önemli bir açmazdı. Bildiğimiz tek enstrüman faiz olduğu için hep faizi konuştuk. Yeni Bakan Nureddin Nebati, Dolmabahçe'de bizleri topladığında 'Faizi unutuyorsunuz, faiz dışında ne yapabileceğimizi' konuşalım mesajı verdi. Dün akşamki tedbirlerle birlikte Döviz’deki kazanımı TL'de kalarak sağlayacak bir enstrüman oldu. Biz Dolmabahçe'deki toplantıda dövize endeksli tahvil diye not almıştık. Yeni ekonomik modelin başarısı için ortam yaratıldı. Dün tarihi bir gün oldu, trendin kırıldığı bir gün oldu. "90 günlük fırsat penceresi" Hazine'ye yük bir iki çeyrek sürebilir, sonrasında normalleşme olur. Dün bize yeni modelin başarısı için bir fırsat penceresi açıldı. 90 günlük bir fırsat penceresi açılmış oldu. Umarım bu sefer bu fırsatı iyi kullanırız. Yatırım araçlarını çeşitlendirmek bizim görevimiz. Sürekli kamunun bir finansal ürün tasarlaması doğru değil. Sanırım faiz dışında bir imkan olduğunu göstermek için böyle bir enstrüman yaratıldı. Ama bankacılık için bizim görevimiz yaratıcı olarak yatırım araçlarını çeşitlendirmek. En uzun vadenin 60 gün olması çok doğru değil. Eğer bunu 90 güne çıkarıp müşterilerimizi ikna edersek önemli bir kazanım olur. Çünkü vade uyumsuzluğu baskı yaratıyordu. Fakat bunu yaşayarak göreceğiz. Vatandaşın 90 günlük mevduata nasıl tepki vereceğini bilmiyoruz. Aslında müşterilerimizin yapmadığı bir şey değil. Ama kararlılık göstermeleri gerekiyor. Bu öngörülebilirliğin bir testi olacak. Ürün çok yeni. Mutlaka içinde birtakım değiştirilmesi gereken yanlar olabilir. Bunu ileride konuşuruz diye düşünüyorum. "1,75 milyar dolar bozuldu" Dün akşamdan sabah 10'a kadar 1,75 milyar dolarlık döviz bozuldu. İhtiyaç sahiplerinin almasıyla kur 13'te dengelendi. Sağlıklı bir durum. Yıl sonuna kadar bu dengede gider ve kura bakmayız diye umut ediyorum. Son düşüş yabancı para sahiplerinin TCMB'den daha güçlü olduğunu gösterdi. Asıl önemli olan piyasanın ikna olması. Biz bize kaldığımızda bir sorun görmüyorum. Yabancılar bile olsa artık döviz üzerinde bir risk yok. Fırsat penceresi açıldı ama iletişime dikkat etmemiz gerekiyor. Vatandaşın doğru bilgilendirilmesi gerekiyor. "En büyük kırılganlığımız enflasyon" En büyük kırılganlığımız enflasyon ve enflasyon beklentileri. Getiri eğrisini mutlaka lehimize dönüştürmemiz gerekiyor. 90 günlük süre kabul edilirse vatandaş tarafından geliştireceğimiz araçların sayısı ve çeşitliliği de artacak. Bu noktada bankacılığın enflasyonun ineceğine katkı sunacağına inanıyorum. Yüksek enflasyon ile faiz arasındaki uçurum enstrümanları sınırlıyordu. Bankalar kur korumalı ürün dışında enflasyon korumalu ürünler de çıkarmalı. Enflasyonu bir hastalık olarak nitelendiriyorum. Faiz yüksek ateş. Ama asıl çözmemiz gereken hastalık enflasyon. Enflasyonu çözmeden yatırımcıyı ikna etmemiz mümkün değil. Birinci önceliğimiz enflasyonun ve beklentilerinin düşmesi olmalı. Bütün bankalar bu ürüne katılacaktır. Katılmamak için daha iddialı bir ürününüz olması gerekiyor. Toplantılarda böyle bir enstrümanı önermememiz bizim ayıbımız. Bu gibi durumlarda yaratıcılığımızı artırmamız gerekiyor. Bu şartlar altında bizler daha uygun daha sürdürülebilir ürünler çıkarmamız gerekiyor. "Ürün yarın bile hazır olabilir" TBB'deki toplantıdan sonra arkadaşlarımız bu gece yapacağı toplantıyla yarına bile hazır olabilir. Ben bankaların bu gece yapacağı çalışmayla yarına hazır olacağını düşünüyorum. Sisteme güven duymak çok önemli. Yastık altının geri geleceğini düşünüyorum. Bunun da izlerini görüyorum. Bugün efektif girişi gördük. Son 3 günü çıkarırsak İş Bankası özelinde yılbaşından bu yana 7,2 milyar dolarlık efektif girişi oldu. Sağda solda çıkan haberler dolayısıyla efektif çıkışı görülmüştü son günlerde. Artık bu gibi haberler tartışma dışında kalır diye düşünüyorum. Dünkü kararla birlikte TCMB'nin politika faizi daha önemli hale gelmiştir. Artık politika faizi herkes için belirleyici oluyor.