24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

James Jeffrey: “İran ve Esed Suriye'deki Türk bölgelerine saldırabilir!"

ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi ve bir dönem Amerika'nın Suriye Özel Temsilcisi olarak görev yapan James Jeffrey, Suriye krizi hakkında çok konuşulacak bir makale kaleme aldı. Jeffrey, Foreign Affairs’de yer alan “Suriye’de Uzlaşmak Hala Mümkün” (A Deal Is Still Possible in Syria) adlı köşe yazısında "Suriye sorununun çözümü için fırsatlar ortaya çıktığını" savundu. Karar yazarı Mensur Akgün'ün aktardığı bilgilere göre James Jeffrey, ABD'yi mülteci sorununun çözümü için de çaba göstermeye çağırdı. Mensur Akgün, o makalede yer alan yorumları köşesinde şöyle paylaştı; "Jeffrey’e göre, Suriye savaşına bitmiş gözüyle bakmamak lazım. Beşar Esad’ın başarısı dünyaya hem yanlış sinyaller göndermeye aday hem de Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırmaya. Savaş İsrail, Amerika ve Türkiye’yi karşı karşıya getirdi, İran, Rusya ve Suriye ile bu ülkelerin çatışabilecekleri zemini hazırladı. Esad’ın provokasyonları da cevapsız kaldı. Eğer böyle devam ederse İran ya da Esad rejimi Türkiye’nin veya Amerika’nın kontrolü altında tuttuğu bölgelere karşı hamlede bulunabilir. Jeffrey için bunları ve makalesinde anlattığı İran’ın uzun menzilli silahları gibi diğer riskleri ortadan kaldırmanın yolu Amerika’nın tüm tarafları içeren ve belli ki çıkarlarını da dikkate alan bir strateji benimsemesinden geçiyor. Amerika’nın mültecilerin geri dönüşü için bastırmasını, bizim açımızdan en az mülteciler kadar önemli olan SDG (PYD/PKK) güçlerinin sisteme entegre edilmesini, Türkiye’ye güney sınırları için güvenlik garantileri verilmesini, İran’ın ağır silahlarının çekilmesinin sağlanmasını öneriyor. Onun sorunun çözümü için anahtar gördüğü ülke Rusya. Bu yüzden de Rusya’nın Suriye’deki rolüne değiniyor, 2019’da Soçi’de Amerika ve Rusya’nın uzlaşmaya varmak üzere olduklarını ama sonra Putin’in sorunu kendi yöntemleriyle çözmeye çalıştığını, ülkedeki hemen her aktörle, ki buna Türkiye’de dahil, ayrı ayrı angaje olduklarını, fakat Moskova’nın seçeneklerinin de sınırlı olduğunu vurguluyor. Talebi, Amerika’nın en mükemmeli olmasa, çözüme yol açmasa da diplomatik inisiyatif geliştirmesi. Bu talebin bizim açımızdan önemiyse Biden Yönetimi’nin James Jeffrey’i dinlemesi halinde Suriye sorununun çözümü yolunda yeni çabaların gündeme gelebilecek olmasından kaynaklanıyor. Ve böylesi bir süreç Türkiye için beraberinde fırsatlar kadar riskler de getiriyor. En büyük fırsatın sorunun çözümü olacağına şüphe yok. Ancak bu çözümün bizim çıkarlarımıza ve beklentilerimize maksimum, hatta optimum düzeyde koruyup korumayacağı tartışmalı. Çünkü Rusya ile yapılacak pazarlıklar Türkiye’yi de kapsayacak. Jeffery’in yazdıklarından Türkiye’ye, Türkiye’nin kendisine ifade edilmiş beklentilerine karşı sempatiyle baktığı anlaşılıyor. Güvenlik garantileri konusunu gündeme getirmesi bunun en bariz göstergesi. Fakat Amerika’da herkesin Türkiye’ye aynı şekilde bakıp bakmadığı tartışmalı. Ayrıca askerler ve istihbarat Amerika’nın Suriye’de kalmasının, sorunun sürüncemede bırakılmasının, SDG’nin desteklenmesinin kendileri için daha iyi olabileceğini düşünüyor da olabilir. Üstelik büyük devletler kendi aralarında anlaşınca küçüklerin çıkarları göz ardı da edilebilir.

2 yıl önce

ABD'nin 'karakutusu' James Jeffrey: Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden çözebilir

CNN Türk'e konuşan ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bölgede kalıcı çözüm için Türkiye'nin katkısının yadsınamayacağını söyledi. Jeffrey'nin açıklamalarından satır başları şöyle: "Ben ve diğerlerinin yıllarca söylediği gibi Türkiye ve ABD'nin dış politikalarını koordine edilmesi bu dönem çok daha büyük önem taşıyor. İki ülke de DAEŞ, Rusya ve yakında nükleer silah üretebilecek İran tarafından tehdit altında. Bunlar Türkiye için de ciddi tehditler. Türkiye olmadan bu tehditlerin hiçbirine karşı iyi bir politika gerçekleştirilemez, bu kadar basit. "SORUN ANCAK ERDOĞAN-BİDEN DÜZEYİNDE ÇÖZÜLEBİLİR" Çatışmalara bakalım, Suriye'de mücadeleler, Afganistan'daki durum, Kosova Ukrayna'daki faaliyetlerimiz bu noktalarda Türkiye ve ABD buralarda hep aynı tarafta. İki ülkenin toplam günü NATO'nun büyük bir kısmını oluşturuyor. İki taraftan da kaynaklı yanlış anlaşılmalar ve kötü diplomasiden dolayı ilişkilerde zorluk yaşanıyor ve bunun çözülmesi gerekli. Bu da ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden seviyesinde çözülebilir. Görüşme olur, telefon olur önemli olan iki liderin ikincil meseleleri bir kenara bırakması. S-400 alımı gözardı edilip lafa değil eyleme bakın denilebilir. "PUTİN 19. YÜZYILDA YAŞIYOR" Sayın Putin 19. yüzyılda yaşıyor. Türkler bunu iyi anlar çünkü siz de o zamanın büyük güçlerinden biriydiniz. O dönemin kurallarının daha farklı olduğunu biliyorsunuz. Putin o günlere geri dönmek istiyor. Biden yönetimi Putin'e iyi bir teklif yaptı. İkinci olarak Biden Ukrayna'ya sınırı olan ülkelere asker gönderdi. Bu NATO birliğini vurgulamak ve ABD'nin tüm müttefikleri korumak adına adım atmaya hazır olduğunu gösteren önemli bir hamleydi. Putin bir işgalle tüm uluslararası sistemi bozmaya kararlıysa bunu engelleyemeyiz. Ancak bedelini artırarak burayı işgal edeceği son yer haline getirebiliriz. Çin 2 gün önce Putin'i Pekin'de ağırladı. Ancak ortak açıklamada Ukrayna'nın adı bile geçmedi. Çin bile Rusya'nın adımlarını endişe ile izliyor. Neler olacağını bekleyip göreceğiz. Biz elimizden geleni yaptık artık top Putin'de. "BİDEN'IN NET BİR POLİTİKASI YOK" DEAŞ lideri ölmüş olabilir ama hala askeri varlıkları devam ediyor. Hem Suriye hem Irak hem de Türkiye ve Avrupa açısından büyük bir tehdit. Esad kontrolündeki bölgelerde aktifler, Esad onları kontrol edemiyor bu nedenden dolayı Suriye'de ABD varlığı sürecek. Bu ve Suriye ile ilgili noktalarda Türkiye ile beraber çalışıyoruz. Ancak Biden hükümetinin Suriye konusunda net bir politikası yok. Türkiye'nin güvenlik endişelerini, DAEŞ sorununu, kimyasal silah sorununu ve mülteci sorununu genel bir Suriye politikası olmadan çözemezsiniz. Biden hükümetinde de bu yok. "ABD TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL" Türkiye'nin az önce bahsettiğim tehditlere karşı kendi topraklarını koruyabilmesi için ABD ile iyi bir ilişkisi olmalı. Buradaki temel sorun bu sürecin ABD dış politika sistemine takılmış olması. Şu an soğuk savaş kadar tehlikeli bir süreçteyiz ve ABD hükümeti tehlikenin farkında değil. 30 yıllık bir gereksiz dış politika yükü altında olduklarını söyleyebilirim. Soğuk Savaş döneminde yaptığımız gibi Japonya, Almanya Türkiye ve Fransa gibi kilit müttefiklere ilişkilerimize öncelik verilmeli.

1 yıl önce

ABD'li James Jeffrey'den destek geldi: Türkiye haklı

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi ve eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. A Haber'e konuşan Jeffrey, Türkiye'nin haklı bir konumda olduğunu vurgulayarak, "Yunanistan'ın 12 mil iddiası Türkiye'yi kendi sahasına kilitliyor" ifadelerini kullandı. "YUNANİSTAN'DAKİ ABD VARLIĞI BİLİNENİN AKSİNE AZALDI" ABD'nin Yunanistan'daki 'yoğunlaşmasının' kafa yormaya değer bir gelişme olmadığını söyleyen Jeffrey, "Ben 1980'lerin sonlarına doğru Yunanistan Ofisi görevlisiyken Yunanistan'da daha çok askeri üs vardı ve o zamanki miktar hala aşılmadı, aksine azaldı." dedi. "EGE'Yİ 40 YILDIR TAKİP EDİYORUM, TÜRKİYE HAKLI" Sözlerinin devamında iki ülke arasında yaşanan gerilimde Türkiye'nin haklı olduğunu vurgulayan Jeffrey, "Ege'ye gelecek olursak bu bölgeyi 40 yıldır takip ediyorum. Ege'deki sorunlarda Türkiye daha haklı bir konumda. Adaların silahlandırılması konusunda 1914'ten Lozan'a kadar 1948 Paris Antlaşması'ndan, Yunanistan'ın 6 mil denizler için 10 mil hava sahası iddialarına kadar birçok konuda evet, Türkiye haklı." diye konuştu.

1 yıl önce

James Jeffrey'den 15 Temmuz açıklaması: Türkiye'ye iade edilmesi gerekli

Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen törene, ABD'de yaşayan çok sayıda Türk vatandaşının yanı sıra ABD Dışişleri, Savunma Bakanlığı yetkilileri, kanaat önderleri, eski Amerikalı diplomatlar ve çok sayıda yabancı misyon mensubu katıldı. Törende konuşan eski ABD Büyükelçisi ve eski DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Jeffrey, 15 Temmuz darbe girişimini "FETÖ'nün demokrasiye ve bir NATO müttefikimize saldırısıdır nokta." diye tanımladı. 'FETÖ ELEBAŞI TÜRKİYE'YE İADE EDİLMELİ' FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’de olmasının ABD'nin darbede bir menfaatinin olduğu anlamına gelmediğini savunan Jeffrey, FETÖ ele elebaşının Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini dile getirdi. Jeffrey, ABD yönetimi ve siyasilerinin darbe girişimini tanımlama biçimini eleştirdi ve Washington’un menfur girişime geç tepki vermesinin anlayışla karşılanacak tarafı olmadığını söyledi. ABD'li diplomat Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki rolünü de takdir ederek, "İttifak içinde hiçbir ülke Ukrayna'ya gerek silah verme, gerek diplomasi ve gerekse başka eylemleri ile Türkiye kadar etkili olamadı.” diye konuştu. TÜRKİYE'NİN DÜNYADA ÜSTLENDİĞİ ROLE VURGU Törende konuşma yapan ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USMCO) Genel Sekreteri Usame Cemal, 15 Temmuz'da Türkiye'nin demokrasi ve bağımsızlığına saldırı düzenlendiğini ve bunun Türk halkının sokaklara dökülmesi ile engellendiğini kaydetti.

10 ay önce

James Jeffrey: Erdoğan'ın bu hafta ne yapacağı konusunda zerre fikrim yok

ABD'nin eski DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi James Jeffrey, bazılarının Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylamaya yakın olduğunu iddia ettiklerine değinerek, "Erdoğan'ın bu hafta ne yapacağı konusunda zerre fikrim yok" sözleriyle bu söylentilerin iddiadan öteye geçmediğini belirtti.

10 ay önce

ABD'nin Ankara'daki eski Büyükelçisi James Jeffrey: Bazı Kongre üyeleri Türkiye konusunda mantıklı düşünmüyor

Türkiye ile yürütülen F-16 süreci hakkında konuşan ABD'nin Ankara'daki eski Büyükelçisi James Jeffrey, 'F-16 ile İsveç meselesi birbirine bağlı değil' derken, lobilerin etkisinde kalan bazı ABD Kongre üyelerinin Türkiye konusunda mantıklı düşünmediğini söyledi. Jeffrey, 'Mesele şu; neden bazı Kongre üyeleri mantıklı olan bir şeye karşı çıkıyor? Çünkü bazı Kongre üyeleri Türkiye konusunda mantıklı düşünmüyor. Basitçe o Kongre üyeleri, ABD ile Türkiye arasında ilişki olmasını istemeyen lobilere uyuyor. Bu bir gerçek. Bizim de Ankara'nın da bununla ilgilenmesi gerekiyor.' dedi.

10 ay önce

James Jeffrey'den Suriye açıklaması: Bayraklar çekilir, elçilikler açılır

ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey 2011'den bu yana ilk kez Şam yönetimiyle resmi temaslarda kurmaya başlayan Arap ülkelerinin yaptığı görüşmelerin beyhude olduğunu, Suriye'nin geleceğine Batı'nın karar vereceğini ifade etti.