25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Taksim’de İBB zabıtası, bir kadına uçan tekme attı! O anlar kamerada…

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Taksim’deki Gezi Parkı’nda, 17 gün önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı zabıta ekipleri ile seyyar satıcılar arasında yaşanan kavganın yeni görüntüleri ortaya çıktı. Zabıta ekipleri, seyyar satıcılara ait tezgahları kaldırmak isteyince ortalık karıştı. Seyyar satıcılar taş, sopa ve bıçaklarla ekiplere mukavemet gösterince olay yerine polis ekipleri takviye edildi. Çıkan kavgada bir İBB zabıtası bir şahsı tartaklarken, başka bir zabıta bir kadına uçan tekme attı. Yerden kalkamadı Kadın, aldığı darbenin ardından yerden kalkamadı. Başka bir kadın ise olaya çığlık atarak tepki verdi. Yaşanan anlar, saniye saniye cep telefonu kamerasına yansıdı.

2 yıl önce

Karar verildi: İstanbul'da 15 bin taksiye kamera

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, İstanbulluları canından bezdiren taksi sorununa çözümün yolunu İ-taksi uygulamasını geliştirmekte ve denetlemekte buldu. İ-taksinin yönetim yetkisi, İSPARK’tan alınarak Toplu Taşıma Denetim Merkezi kuruldu. TAKSİNİN İÇİNİ VE DIŞINI GÖRÜNTÜLEYECEK Sistem, ilk olarak İ-taksi mecburiyeti bulunan tüm taksilere kamera entegre edilmesiyle başlayacak. Taksi Yönetim Merkezi’nde 24 saat çalışan operatörler, taksinin iç ve dış kameralarını kontrol edecek ayrıca taksideki sistem, görüntüleri kaydedecek. ANLIK OLARAK TAKİP YAPILACAK Taksilerle ilgili bir şikayet olduğunda anlık olarak kamera takibi yapılacak ya da kayıtlar incelenecek. İ-taksi ile GPRS üzerinden hangi taksinin nerede olduğu, hızı, boş ya da dolu olduğu gibi bilgiler de merkeze iletilecek. Kamera sistemi kısa zaman içerisinde tüm toplu taşıma araçlarına konulacak ve aynı denetim sistemi onlar için de uygulanacak.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan'a çok sert tepki: Kameralar ve insanlığın vicdanı kayıtta!

Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikası Bakanı ve Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yapılan açıklamalar ile çok sayıda düzensiz göçmen taşıyan lastik bir botun Türk Sahil Güvenlik Botları eşliğinde Yunan karasularına girdiği ve Türk Sahil Güvenlik Botlarının Yunan Sahil Güvenlik unsurlarını taciz ettiği yönünde asılsız iddialarda bulunuldu. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı bu iddialara, Yunanistan! Suçluluk psikolojisiyle yaptıklarını, yine Türkiye yapmış gibi göstermeye çalışmış ve Türkiye'ye "korsan devlet" suçlamasında bulunmuş. Lütfen; Aynada gördüklerinizi Türkiye'ye yakıştırmaktan vazgeçin! Kameralar ve insanlığın vicdanı kayıtta!” şeklinde tepki gösterdi. İçişleri Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan açıklama ise şöyle; Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikası Bakanı ve Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yapılan açıklamalar ile çok sayıda düzensiz göçmen taşıyan lastik bir botun Türk Sahil Güvenlik Botları eşliğinde Yunan karasularına girdiği ve Türk Sahil Güvenlik Botlarının Yunan Sahil Güvenlik unsurlarını taciz ettiği yönünde asılsız iddialarda bulunulmuştur. 09 Kasım 2021 tarihinde yaşandığı öne sürülen bahse konu olaya ilişkin olarak; Saat 09.00'da İzmir ili Dikili ilçesi açıklarında Yunanistan karasularında 1 adet düzensiz göçmen botu olduğu ve bahse konu botun Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından dalga yaratarak sürmek suretiyle Türk karasularına geri itilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir. Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları, kendilerine yapılan tüm telsiz çağrılarına rağmen bahse konu düzensiz göçmenleri kurtarmak yerine Türk karasularına geri itmiş, lastik bot içerisindeki toplam 32 düzensiz göçmen Türk Sahil Güvenlik Botları tarafından kurtarılmıştır. Yunanistan unsurlarının, düzensiz göçmenleri geri itmek maksadıyla yaptığı manevralar esnasında Türk karasularını ihlal etmeleri Türk Sahil Güvenlik unsurlarının yaptığı manevralar ile engellenmiştir. Yunanistan Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından resmi internet sitesinde olaya ilişkin iddia edilen bilgilerle birlikte yayınlanan fotoğrafın daha önce 02 Nisan 2021 tarihinde de kullanıldığı ve gerçeği yansıtmadığı aşağıda daha önce yayınlanan haber linkinden de anlaşılmaktadır. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı düzensiz göçün engellenmesi maksadıyla gerek ulusal gerek uluslararası hukuk kuralları kapsamında üzerine düşen görevleri 7 gün 24 saat esasına göre aralıksız sürdürmektedir. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından gösterilen tüm çabalara rağmen Yunanistan unsurlarının Ege Denizi'nde düzensiz göçmenleri geri ittikleri, yaşanan bu geri itmelerin çoğunda düzensiz göçmenlerin insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları, değerli eşyalarının alındığı, darp edildikleri, ellerinin kelepçelendiği, denize son derece elverişsiz can sallarına bindirilerek Türk karasularına sürüklenmeye terk edildikleri ve hatta can yeleksiz olarak doğrudan denize atıldıkları birçok olay yaşanmış, göçmen ifadelerine de yansıyan bu olaylar defalarca uluslararası basın kuruluşları tarafından da kayıt altına alınarak tüm dünya basınında geniş yer bulmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı insan haklarına ve hukuka saygılı şekilde denizde ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya 7 gün 24 saat hazırdır.

2 yıl önce

FETÖ'nün mahrem imamlarından A.B. örgütün casus kamera ve ses kayıt cihazlarıyla generalleri izlediğini itiraf etti

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinin, eski emir astsubayı Durali Gür'ün FETÖ üyeliğinden mahkumiyetine ilişkin gerekçeli kararına göre örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefon aracılığıyla irtibat kurduğu belirlenen sanık Gür, 9 Haziran 2020'de gözaltına alındı. İfade işleminin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gür, mahrem imam A.B'nin itiraf içeren beyanının ardından 4 Mart 2021'de tutuklandı. Yargılama sonunda sanık Gür, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edildi. "Paşalar dinleniliyordu" Örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapılanmasında "müdür" seviyesinde olan A.B'nin 75 sayfalık itiraf içeren beyanı dosyanın delilleri arasına girdi. A.B, Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yöneten sivil imamlardan firari Adil Öksüz'den sonra gelen Mehmet Emin Yıldız'dan aldığı talimatla 2011'de mahrem yapıda yer almaya başladığını ifade etti. FETÖ'nün, Ankara'daki Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasının Etimesgut ve Kızılay bölgelerinden oluştuğunu anlatan A.B, Hava Lojistik Komutanlığı ile 3. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığındaki generallerin emir astsubaylarından sorumlu olduğunu belirtti. Örgütün, generallerin attığı her adımdan haberdar olmak istediğini ifade eden A.B, bunun için emir astsubaylarının kullanıldığını kaydetti. İstihbarat toplama faaliyetleri kapsamında emir astsubayları aracılığıyla generallerin makam odalarına ses kayıt cihazları yerleştirildiğini, kimi durumlarda ise kravatlara takılan casus kameralarla kayıt yapıldığını bildiren A.B, bu işlemin 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarına kadar sürdüğünü belirtti. Hükümetin 2014'te FETÖ'nün üzerine gitmesiyle dinlemelere son verildiğini, kayıt cihazlarının da toplatıldığını anlatan A.B, şu beyanlarda bulundu: "Dinlemelerle alakalı 2014 yılından sonra Mehmet Emin Yıldız, kendi bölgesinde dinlemeyi yasakladı. Normalde o zamana kadar paşaların dinlendiğini duyuyordum. Dinleme işlemi, paşaların odasına cihazlar konularak yapılıyordu. Kendi şahit olduğum şey vardı. Kravatın üzerine kamera yerleştirilmişti, bu şekilde paşalar dinleniliyordu. Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı vardı, Mehmet Erten diye. Mehmet Emin Yıldız söylemişti, kendi kulağım ile duydum. 'Mehmet Erten'in 45 dakikalık konuşması, Hava Kuvvetlerinin bütün planını değiştirdi.' demişti. Bu kapsamda emir astsubayları, paşaların attıkları her adımı haber getirmeleri hususunda önemliydi. İktidarın, mahrem yapının tepesine çökme zamanlarıydı, dolayısıyla mahrem yapı ve örgüt geri adım atmaya başlamıştı."

2 yıl önce

Hürriyet yazarı Selvi’den İmamoğlu’na: İşleri güçleri algı operasyonu. Şimdi de yemeğin fotoğrafı ve kamera görüntülerinin üzerine bir algı oluşturmaya çalışıyorlar

Selvi, “Doğruyu söylemedi. İstanbul felaketi yaşarken, insanlar yollarda mağdur halde kalırken Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda olduğu ortaya çıktı. Ama önce sessiz kalındı. Sonra bir saatlik bir yemek diye geçiştirilmeye çalışıldı. Oysa 2 saat 50 dakika süren bir yemek olduğu ortaya çıktı. Kamuoyuyla ve CHP Genel Merkezi’yle doğrular paylaşılmadı.” dedi. İBB yöneticilerinin işten çok algı ürettiğini vurgulayan Selvi, "İşleri güçleri algı operasyonu. Murat Ongun, tatil cenneti Cenevre’den attığı tweet’le sanki AKOM’da çalışıyor gibi bir hava verip eleştirenleri trollükle suçlamadı mı? Ama hiçbir algı operasyonu gerçekler kadar güçlü değildir. Ama bundan vazgeçmiyorlar. Şimdi de yemeğin fotoğrafı ve kamera görüntülerinin üzerine bir algı oluşturmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.  Selvi yazısına şöyle devam etti: Ama burada bir odak sapmasına izin vermemek gerekiyor. Sorunun adını doğru koymalı. Önemli olan, İstanbul felaketi yaşarken Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda İngiliz Büyükelçisi ile saatler süren yemek yemesidir. Bu yemek hakkında ne öncesinde ne de olay ortaya çıktıktan sonra, başta CHP Genel Merkezi olmak üzere kamuoyunu bilgilendirmemesidir. “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.” İstanbullular bu kışı geçirir ama İmamoğlu’nun yediği balığı unutmaz.

2 yıl önce

İBB kameraları ile iftira attığını unuttu! İmamoğlu ve fonlu medyası, ‘balıkçı’ skandalını MOBESE ile kapatma çabasında…

Binlerce İstanbullu’nun kar çilesi yaşadığı akşam, AKOM’da çalışmaları koordine etmek yerine İngiliz büyükelçisi ile balık yemeye giden Ekrem İmamoğlu, kendisini aklamak için ne yapacağını şaşırdı. İBB tarafından fonlandığı iddia edilen medya ve sosyal medya trollerinin desteğiyle büyük bir algı kampanyası başlatan İmamoğlu, savunmasını “mobese kameraları” üzerine kurdu. https://twitter.com/genelgundem/status/1486612309560676354?s=21 KENDİ BALIKÇIDA EŞ BAŞKANI İSVİÇRE’DE TATİLDE İBB ekiplerinin yeterli tuzlamamayı yapmaması, toplu taşımanın yavaşlaması, İBB araçlarının kış lastiği olmadığı için karda kayması gibi pek çok sebep; şehrin önemli noktalarında binlerce vatandaşı sabaha kadar araçlarında beklemek zorunda bırakmıştı. 16 milyon İstanbullunun İstanbul’u yönetme yetkisi verdiği İmamoğlu ise tüm mesaisini Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarına harcadığı için belediyeyi yönetme görevi, sözcüsü Murat Ongun’a kalmıştı. Ancak o akşam İmamoğlu balıkçıda İngiliz büyükelçisi ile yemek yerken, Ongun’un da İsviçre’de kayak tatilinde olduğu ortaya çıkmıştı. https://twitter.com/genelgundem/status/1486665246026739716?s=21 KENDİNİ NASIL AKLAYACAĞINI ŞAŞIRDI Vatandaşların kar küreme aracı beklediği anlarda, kar küreme aracının eskortluğunda balık restoranına giden Ekrem İmamoğlu, olayın ortaya çıkmasının ardından “1 saatlik bir yemek” demiş; ancak 3 saat boyunca balıkçıda olduğu ortaya çıkan kamera görüntüleriyle kanıtlanmıştı. Ekrem İmamoğlu, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada MOBESE görüntülerinin paylaşılmasının doğru olmadığını söyledi. İBB KAMERALARI İLE İFTİRA ATTIĞINI ÇABUK UNUTTU İstanbul’un kar felaketi yaşadığı akşam kendisinin ve sözcüsünün ifşa olan skandallarını örtmek isteyen İmamoğlu, dikkatleri fonladığı troller ve gazeteciler üzerinden MOBESE kameralarına çekmek için mücadele ediyor. Ancak aynı İmamoğlu, geçtiğimiz yıl sözcüsü murat Ongun aracılığıyla özür dilemek zorunda kaldığı bir iftirada İBB kameralarını kullanmıştı. İBB Sözcüsü Murat Ongun, Çekmeköy Metro İstasyonunda temizlik yapan bir işçinin, çöpü istasyon merdivenlerine doğru süpürüp daha sonra da fotoğrafını çektiğini gösteren video eşliğinde şu tweeti atmıştı: “Bu zor günlerde bile trollük yapanları kınıyoruz. Kamuda partizanlığın akıl tutulmasına yol açtığının da en açık örneğidir. Metro girişine çöpü bırakıp sonra fotoğraf çeken ilçe belediyesinin bu temizlik görevlisini kamu vicdanına havale ediyoruz.” ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALMIŞTI Akşam saatlerinde Ongun konuyla ilgili olarak yeni bir tweet daha atarak Ongun Ahmet Poyraz’dan özür dilemişti. https://twitter.com/genelgundem/status/1486996069498200066?s=21

2 yıl önce

Doktoru darp ettiği iddiasıyla açığa alınan uzman çavuş ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntüleri sonrası görevine iade edildi

Yatağan Jandarma Komutanlığı'nda görevli uzman çavuş Ali Akdağlı, 14 Mart'ta saat 23.00 sıralarında rahatsızlanınca ambulansla Yatağan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki müdahalesinin ardından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Akdağlı, kendisini muayene etmek isteyen acil serviste görevli doktor Tahir Tarımer ile tartıştı. Olaya hastanenin güvenlik görevlileri müdahale etti. Tarımer, tartışma sırasında Akdağlı, tarafından darbedildiğini ileri sürdü. Vücudunda kızarıklık oluştuğunu ve gözlüğünün kırıldığını söyleyen Tarımer, darp raporu alıp Akdağlı'dan şikayetçi oldu. Ali Akdağlı da darp raporu aldı. Apandisit teşhisi konulan Akdağlı ameliyat edildi. 'ULTRASON ÇEKTİRMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ' Doktor Tarımer, polisteki ifadesinde olay anını anlatarak, "Hasta, apandisit şüphesiyle Yatağan Devlet Hastanesi'nden sevk edildi. Ultrason çektirmek istediğini söyledi. Kendisine kan tahlili ve diğer tetkiklerin yapılmadan mümkün olmadığını anlattım. Evrakını alarak acil servisten ayrılmak istedi. Arkasından gidip, çıkış yapmasına izin vermedim. Sinirlenerek beni itip, boğazımı sıktı" dedi. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki apandisit ameliyatının ardından genel cerrahi servisinden taburcu edilen uzman çavuş Ali Akdağlı, sağlık çalışanlarının, "Sen şiddet, darp, hakaret ettin. Biz seni tedavi ettik, taburcu ediyoruz" sloganları arasında alkışla protesto edildi. Ekip aracına bindirilen Akdağlı, ifadesi için Komiser Hamdi Bey Polis Merkezi'ne götürüldü. 'KAMUOYUNDA HAKSIZ ŞEKİLDE LİNÇ EDİLDİM VE İFTİRAYA UĞRADIM' Gözaltına alınan uzman çavuş Ali Akdağlı, polis merkezinde yeniden rahatsızlandı. İfadesi alınamayan Akdağlı, apandisit operasyonu olduğu bölgede şiddetli ağrı şikayetiyle polis ekiplerince Menteşe Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastanedeki tedavisinin ardından tekrar taburcu edilen Akdağlı, polis tarafından yeniden Komiser Hamdi Bey Polis Merkezi'ne götürüldü. Akdağlı, burada asıl mağdurun kendisi olduğunu belirtip, ifadesinde, "Sağlık çalışanına hakaret etmedim, fiziki müdahalede bulunmadım. Kamuoyunda haksız bir şekilde linç edildim ve iftiraya uğradım. Bu nedenle doktordan şikayetçiyim" dedi. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Akdağlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, tedbiren açığa alınan Akdağlı hakkında idari soruşturma başlatıldı. GÜVENLİK KAMERASI KAYITLARI DİKKATE ALINDI Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı'nın olayın ardından yaptığı açıklamada, kamu görevlisine hakaret, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarının işlediği iddiasıyla yürütülen soruşturmada, olay mahallinin güvenlik kamerası kayıtları getirtilerek ayrıntılı şekilde incelendiği belirtildi. Açıklamada, "Dosyadaki tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliye isnat olunan suçların vasıf ve mahiyetiyle, mevcut delil durumu, özellikle güvenlik kamerası kayıtları dikkate alınıp şüpheliye adli kontrol hükümlerinin uygulanması uygun görülmüştür. Söz konusu soruşturma titizlikle yürütülmektedir" denildi. PEŞİNDEN GİDİP İTTİĞİ ORTAYA ÇIKTI Olaya dair, ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde, saldırıya uğradığını ileri süren doktor Tarımer'in, evrakını masadaki görevlilerden alıp ayrılmak isteyen uzman çavuş Akdağlı'nın peşinden gidip ittiği, bu sırada da kayıp düşmesi yer aldı. Görüntülerin ardından hastane yönetimi doktor Tarımer hakkında idari soruşturma başlattı. Öte yandan uzman çavuş Akdağlı, doktor Tarımer hakkında kendisine iftira attığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Muğla Valiliği'nin talimatıyla İl Jandarma Komutanlığı tarafından uzman çavuş Ali Akdağlı hakkında başlatılan idari soruşturma tamamlandı. Soruşturmada olay gününün güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesi doğrultusunda rütbeli personelin suçsuz olduğu değerlendirildi. Görevine iade edilen Akdağlı'nın hafta içinde mesaisine başlayacağı öğrenildi.

1 yıl önce

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na kameralar önünde sitem etti: Tavrınız samimi değil

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İBB'nin haksız bir şekilde Abdi İpekçi Spor Kompleksi inşaatını durdurması sebebiyle Ekrem İmamoğlu'na sitem etti. Arısoy ve İmamoğlu arasında kameralar önünde gerilimli bir tartışma yaşandı. "İBB SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEDİ" Geçtiğimiz gün İstanbul Büyükşehir Meclisi'nde Abdi İpekçi Spor Salonu inşaatının mühürlenmesi tartışıldı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Abdi İpekçi Spor Kompleksinin inşaatının durdurması haksızdır. Para cezası uygulamasının bir dayanağı yoktur. İBB'nin projede üzerine düşen sorumlulukları vardır. Maalesef bunları yerine getirmemiştir. İnşaat çalışması sırasında yeşil alan tahribatı yapılmamıştır. Esasen ortada tahrip edilecek bir yeşil alan da yoktur. Proje tamamlandığında 22 bin metrekarelik yepyeni bir yeşil alanımız olacak" ifadelerini kullandı. Arısoy, alınan kararın haksız bir karar olduğunu vurguladı. Arısoy'un ardından İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı söz aldı. Balyalı, Abdi İpekçi Spor Salonu'nun yenilenmesine karşı olmadıklarını ancak yapılan çalışmaların hukuka uygun olması gerektiğini belirterek, "Yenileme avan projelerinin onaylama yetkisinin İBB'dir. Bizim görüşümüze göre hukuka uygun olmayan bir süreç işlemiştir. Mevzuattaki eksiklikler, hukuka aykırılıklar, idaremizin bürokratları tarafından değerlendirilmiş ve böyle bir sonuca varılmıştır. Bunun karşılığında da bir yaptırım uygulanmıştır. Bu anlamda bu karmaşa yaşanmıştır" dedi. KAMERALAR ÖNÜNDE GERGİN ANLAR YAŞANDI Yaşanan adaletsizliği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na söyleyen Arısoy "Eylül 2020'de gönderdiğimiz planlar Nisan 2022'de neden reddedildi. 1,5 yıl sürdü. İşin sahibi Gençlik ve Spor Bakanlığı, ben paydaşıyım. Benim ruhsat verdiğim yeri mühürlediniz." ifadelerine yer verdi. Kameralar karşısında Belediye Başkanı ile Büyükşehir Belediye Başkanının devlet geleneğine aykırı bir şekilde müzakere etmesinin yanlış olduğunu ifade eden Arısoy İmamoğlu'nun meseleyi ele alış tavrını eleştirdi. İmamoğlu ve Arısoy arasında gerilime dönüşen anlar kameralara yansıdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1545022094643281923?s=21&t=f95vteFSeCru_6xlfQSTvQ

1 2 3