20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Bilal Erdoğan, Arapça eğitimindeki kaliteli artışın, aynı zamanda Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilerin derinleştiğinin de bir göstergesi olduğunu söyledi

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ve Katar Münazaraları Merkezi (Qatar Debate) ortaklığında düzenlenen "Türkiye Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması"nın finali, FSMVÜ'nün Haliç kampüsünde gerçekleştirildi. FSMVÜ ve Katar Foundation arasında 7 Aralık'ta imzalanan iş birliğinin bir parçası olan yarışmanın finalinde Selçuk Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü birinci olurken, İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi münazara takımı ikinciliği elde etti. İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, programın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ve Katar arasındaki güçlü bağlara ve Arapçanın ilişkilerdeki önemine değindi. Erdoğan, Türkiye'de Arapça eğitiminde son yıllarda niceliksel ve niteliksel bir artış olduğunu belirterek, "İmam hatiplerimizde olsun, üniversitelerimizde olsun Arapça eğitiminin istenen düzeye gelebilmesi için bir seferberlik var. Özellikle salgın öncesinde imam hatipler arasında çok kaliteli Arapça yarışmaları düzenleniyordu. İnşallah salgın sonrası bunların yeniden hareketleneceğini düşünüyorum. Üniversitelerimizde böyle bir etkinlik olduğu için Qatar Debate programına teşekkür ediyorum." dedi. Türkiye'de İbn Haldun Üniversitesi, FSMVÜ ve Sabahattin Zaim Üniversitesi gibi üniversitelerin Arapça eğitimi konusunda önemli simgeler haline geldiğini dile getiren Erdoğan, dil eğitiminin ikili ilişkileri de geliştirdiğini söyledi. Arapça eğitimlerinin artışının bu boyutunun önemli olduğunu kaydeden Bilal Erdoğan, şöyle devam etti: "Arapça eğitimindeki bu kaliteli artış, aynı zamanda Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilerin derinleştiğinin de bir göstergesi. Birçok niyet anlaşmaları imzalanıyor. Katar Foundation ve FSMVÜ arasındaki iş birliği inşallah gelişerek devam eder. Arapça dili bizim için Kur'an-ı Kerim'in Arapça olmasından ötürü çok önemli, ayrıca bizim tüm gönül coğrafyamız için çok önem arz eden bir lisan. İnşallah öğrencilerimiz bu dili hem geçmiş ve değerleriyle güçlü bağlar kurmaları için hem de gelecekte Arap coğrafyası ve bizim coğrafyamız arasında güçlü bağlar kurmak için öğrensinler." Katar Debate Programlar Müdürü Abdurrahman Sebii de Arapça münazara yarışması için İstanbul'da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu, münazaranın ikili ilişkilere ciddi katkılar sunacağını söyledi. Etkinliğe, FSMVÜ Rektörü Muhammed Fatih Andı, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Atilla Arkan ve Türkiye'nin eski Doha Büyükelçisi Fikret Özer ile FSMVÜ ve Arap coğrafyasından birçok öğrenci katıldı. Yarışmada ilk üçe giren takımlar, Mart 2022'de Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenecek "Dünya Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması''nda Türkiye'yi temsil edecek.

2 yıl önce

Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisindeki müşterileri: ABD, Azerbaycan, Katar, Çin…

Sputnik’in haberine göre; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 2021 yılı ihracat rakamlarını kamuoyuyla paylaştı. 2020’de 2,2 milyar dolarlık bir ihracata imza atan savunma ve havacılık sektörü 2021’de bu rakamı 3,2 milyar dolara çıkardı. Buna göre listede ilk sırayı ABD aldı. 2020’de 783 milyon dolar olan ABD’ye ihracat rakamı yüzde 43.9 artarak 1,1 milyar dolar seviyesine ulaştı. ABD’ye ihraç edilen ürünler arasında ağırlığı Boeing firması için üretilen sivil havacılık ürünleri oluşturuyor. Bunun yanı sıra sivil kullanıma yönelik hafif silah pazarında da Türk şirketleri ABD pazarında önemli bir yere sahip bulunuyor. Azerbaycan’a satış azaldı Listede ikinci sırayı ise Azerbaycan aldı. 2020’de 260 milyon dolar olan ihracat 2021’de yüzde 22.5 düşerek 202 milyon dolar olarak gerçekleşse de Azerbaycan Türkiye’nin önemli savunma ve havacılık müşterisi olmaya devam etti. Azerbaycan Türkiye’den Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), SİHA’da kullanılacak mühimmatlar, TRLG-230 füzesi ve çeşitli sistemler ihraç etmişti. Katar’a ihracatta yüzde 305’lik artış Türkiye’nin savunma alanında önemli müşterilerinden biri olan Katar’a 2021’de ihracatta önemli bir artış oldu. 2020’de 44 milyon dolar olan ihraç rakamı 2021’de yüzde 305 artarak 180 milyon dolar seviyesine ulaştı. Katar'ın Türkiye'den aldığı savunma sanayi ürünleri arasında Bayraktar TB2 SİHA, çeşitli mühimmatlar, eğitim gemileri ve simülatörler bulunuyor. BAE dördüncü sırada yer aldı Türkiye ile 2021 yılında ilişkileri normalleştiren BAE’ye ise 161 milyon dolarlık bir ihracat yapıldı. Bu rakam 2020’deki 200 milyon dolarlık ihracatın yüzde 19 altında kaldı. 2021 yılı Aralık ayında BAE’den gelen bir heyet Savunma Sanayii Başkanlığı’nda Türk firmalarının da katılımıyla bir toplantı gerçekleştirmişti. BAE heyeti aynı zamanda Türk SİHA’larını da incelemişti. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ise “Kriz döneminde dahi savunma sanayinde ilişkilerimizin devam ettiğini gösteren rakamlar var. Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği konum ve BAE’nin ilgisini çektiğini biliyoruz. İlişkilerin yoluna girdiğinde bu temasların daha iyi olacağını belirtmek isterim” açıklamasında bulunmuştu. Bayraktar TB2 rakamı artırdı Türkiye’den Bayraktar TB2 SİHA alan bir diğer ülke olan Fas’a ihracatta ise üst düzey bir artış oldu. 2020’de 533 bin dolar ihracat rakamı 2021’de 159 milyon dolara yükseldi. Artış oranı yüzde 29.814 olarak yansıdı. Çin’e dikkat çeken artış Listedeki diğer ihracat rakamı yüksek ülke ise 2021 yılında 154 milyon dolar satış yapılan Almanya oldu. Fransa’ya 86 milyon dolar, Birleşik Krallık’a ise 51 milyon dolarlık bir ihracat yapıldı. Rusya’ya 2020’de 26 milyon dolar olan ihracat 2021’de yüzde 27.5 azalarak 19,5 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Listede dikkat çeken bir diğer yükseliş ise Çin’e yapılan ihracatta yaşandı. 2020’ye göre yüzde 58.077 artan Çin’e ihracat 31 milyon dolar seviyesine yükseldi. Afrika’nın da ilgisini çekiyor Türk savunma sanayisinin Afrika ülkelerine olan ihracatı da yükseldi. Bu kapsamda Çad’a 14 milyon dolar, Etiyopya’ya 125 milyon dolar, Ruanda’ya 28 milyon dolar, Somali’ye 7 milyon dolar, Sudan’a ise 5,6 milyon dolarlık satışlar dikkat çeken rakamlar oldu. 2021 yılında Pakistan’a ihracat yüzde 64 düşerek 23,7 milyon dolar seviyesine inerken Bangladeş’e ihracatta ise yüzde 7.395 artışla 97 milyon dolarlık satış yapıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Katar’daki Dünya Kupası'nda 3 bin 250 personelimiz görev alacak

Bakan Soylu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Terör örgütleri devletleşmeye çalışıyorlar. PYD ve DEAŞ Suriye ve Irak’ta devlet otoritesini yok ettiler. Ülkeler küresel sistemin oluşturduğu krizlerde yerelde yalnız bırakılmışlardır. Terörden göçe kadar tüm yansımalara maruz kaldık. İstikrarı bozulan iki devletle komşuyuz. Afganistan’dan Pakistan’dan gelen göç rotası üzerindeyiz. 3 tarafımız denizlerle çevrili diğer kaçakçıları da kontrol etmek zorundayız. PKK ve DEAŞ uyuşturucu ve göç konusunda ortak çalışmaktadır. 2 yıldaki afetler sonrası 58 bin konut yaptık, 40 binin bitirdik. Arnavutluk’taki deprem sonrası ise 522 konut yapıldı. Dünyada 4 yılda gerçekleşen 20 gösterinin 10’u ABD ve AB’de gerçekleşti. 2015-20 arasında Türkiye’de yüzde 3’ten 0.6’ya düştü. Bizim yapmamız gerek toplumsal olaylara sert müdahale değil müzakere esaslı yaklaşımdır. Kurumlarımızı günlük tartışmaların içine çekip yıpratmayalım. Marjinal grup çıkıp zorluyor daha sonra grubun tamamını gösteriliyor. Tek bir arzuları var her marjinal grup gibi. Yaptıkları eylemin ertesi gün gazetecilerden bizim açımızdan olumsuz gözükmesi, pespaye bir düşünce. Bir insan kendi ülkesine bunu yapar mı. Kötücül anlayışa bir malzeme verilmemek için gayret sarf edilecek. Katar’da 2022’de bizim polisimiz güvenliği sağlayacak. 3 bin 250 personelimiz Kasım ve Aralık ayında 45 gün Katar’da Dünya Kupası için görev yapacaklar. Uluslararası alanda yetkinliğimiz var.

2 yıl önce

Enerjide vazgeçilmez rota Türkiye! Katar için de devredeyiz

İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs üçlüsünde üretilen gazı Yunanistan'dan Avrupa'ya taşıyacak proje iptal olunca gözler yeniden Türkiye'ye döndü. Akdeniz'de Ankara'nın olmadığı bir projenin başarılı olmasının mümkün olmadığı tezi bir kere daha tescillendi. Rusya'dan çıkan gaz TürkAkım, Azerbaycan-Şah Denizi çıkışlı gaz ise TANAP hattı ile Türkiye üzerinden dünya piyasasına taşınıyor. İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs üçlüsünde üretilen ve daha önce Yunanistan hattından Avrupa'ya taşınacak projenin iptali sonrası bu gazın da Türkiye üzerinden taşınması gündeme geldi. ABD Başkanı Joe Biden'in Avrupa'nın Rusya'ya dönük doğalgaz bağımlılığını bitirme adına Katar'ı işaret etmesinin ardından gözler yeni bir uluslararası nakil koridoru olarak Türkiye'ye çevrildi. Türkiye Gazetesi'ne konuşan eski BOTAŞ Gaz Alımı Daire Başkanı Arif Aktürk, Mısır deltası, Güney Kıbrıs Rum Kesimi Afrodit gaz alanı ve İsrail-Leviyatan yataklarından çıkan gazın pazarlanmasının İsrail için hayati önem taşıdığını ifade etti. Aktürk "Bu gazın Yunanistan üzerinden Avrupa'ya taşınma projesi çöktü. Bu konuda en akılcı adım Türkiye ile çalışmak ve bu rezervleri dünya piyasasına çıkarmak. Geç kalınmış olsa da tüm taraf ülkeler için bu proje tarihî bir fırsattır. Hem Doğu Akdeniz'deki gerilimi sonlandırma şansı da sunuyor" değerlendirmesinde bulundu. İRAN VE RUSYA'YA BAĞIMLILIĞI BİTİRİR Uluslararası Enerji Uzmanı Mehmet Öğütçü de mevcut durumda Türkiye'nin en pahalı gazı İran'dan aldığına dikkat çekti. Öğütçü "İlk anlaşmanın yapıldığı 1996 yılından bu yana İran'la sorun yaşıyoruz. Hemen her yıl kriz yaşanıyor. Şu ana kadar iki defa tahkime gidildi ve Türkiye, hakkını mahkeme yolu ile aldı. Şayet EastMed Projesi hayata geçirilirse Türkiye, taşıyıcı misyon yanında makul fiyatlardan gaz tedarik şansı da yakalar. Bu aynı zamanda Rusya ve İran'a olan bağımlılığı da önemli oranda azaltır" dedi. YILLIK 2 MİLYAR DOLAR KAYBIMIZ VAR İran'la yaşanan son kesintileri değerlendiren Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İran uzmanı Doç. Dr. Serhan Afacan ise şunları söyledi: Resmî açıklamalara göre gaz kesintisinin tek sebebi iç tüketim talebinin artması. Ancak bu 25 yıllık dönem boyunca nakil işlemlerinde sürekli sıkıntı yaşadık. Toplam ihtiyacımızın yüzde 15-20'lik kısmını İran'dan tedarik ediyoruz. Elde ettiğimiz verilere göre Türkiye, her bin metreküp gaz için Rusya'ya 425 dolar, Azerbaycan'a 335 dolar İran'a ise 490 dolar ödüyor. Bu, yıllık tüketim bazında 1,5 milyar doların üzerinde fark ve fazladan rakam demek. Türkiye'nin acil olarak yeni alternatifler bulmasını gerektiriyor. İran'ın gerek üretim, gerekse dağıtım ağı olabildiğince eski. Yenilemesi için 100 milyar dolardan fazla yatırım yapması zorunlu ancak mevcut ekonomik şartları bu yatırımı imkânsız kılıyor. Hatta bu gidişle sahip olduğu zenginliğe rağmen kendisi gaz satın alan ülke olacak. Afacan'a göre Türkiye'ye yönelik gaz kesintisinin döneminin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Moskova programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail ile ilgili açıklamaları ve İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzok'un Türkiye'ye yapacağı ziyaretinden de bağımsız değerlendirilmemesi gerekiyor. Uluslararası enerji uzmanı Mehmet Öğütçü, Kuzey Irak'ta çok büyük gaz ve gaz rezervleri olduğunu vurguladı. Tespit edilen rezervin Türkiye için en ideal tedarik unsuru olduğunu kaydeden Öğütçü "Bu zengin potansiyeli gören Ruslar sahaya girdi. Rus Rosnev şirketi Barzani ailesine 3,5 milyar dolar verdi. Bu bölgede BOTAŞ'ın hazır petrol hattı var. Ancak Rosnev'in bu rezervleri işlemesi durumunda dağıtım Gazprom üzerinden yapılacak. Yani adres yine Rusya olacak. Türkiye'nin bu konuda çok ciddi avantajları var ve bu konu ile ilgili harekete geçmemiz gerekiyor' ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Katar: Avrupa'ya gaz tedarikinde Rusya'nın yerini alamayız

Katar Enerji Bakanı Saad el-Kabi yaptığı açıklamada Katar ya da başka bir ülkenin Rusya'nın Avrupa'ya sağladığı gazı LNG olarak sağlamak için yeterli kapasitesi bulunmadığını söyledi. Katarda üretilen doğalgazın büyük bir kısmının uzun dönemli kontratlarla Asyalı alıcılara bağlı olduğunu belirten Saad el-Kabi, Katar'ın doğalgaz hacminin yalnızca yüzde 10-15'inin Avrupa'ya ihraç edilebileceğini dile getirdi. Bloomberg HT'de yer alan habere göre, Kabi, "Rusya Avrupa'nın ihtiyacının yüzde 30-40'ını sağlıyor. LNG ile bu açığı kapatabilecek tek bir ülkenin olduğunu düşünmüyorum" dedi. Kabi'nin LNG tedariğiyle ilgili değerlendirmesi Avrupa'nın enerji güvenliğiyle ilgili endişeleri daha da artırdı.

2 yıl önce

Katar ile imzalar atıldı... İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye, 4 yılda en çok insani yardım yapan ülke oldu

Bakan Soylu, Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) ve Katar Hayır Derneği arasındaki 'Afet ve Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım Alanında Mutabakat Zaptı' imza törenine katıldı. Törene ayrıca, Türkiye tarafından Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Sezer Işıktaş ve İbrahim Bozbey, Katar tarafından, Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Katar Hayır Derneği İcra Kurulu Başkanı Yousuf Ahmad R. A. Al-Kuwari ve Katar'ın Ankara Büyükelçisi Şeyh Muhammed bin Nasır bin Jassim Al Sani katıldı. İki ülke arasındaki mutabakat zaptı Bakan Soylu ile Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani arasında imzalandı. '50 ÜLKEDE 178 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYE YARDIM YAPTI' Bakan Soylu, mutabakat zaptının hayırlara vesile olmasını dileyerek, Katar Hayır Derneği ile birlikte dünyanın birçok yerinde omuz omuza çalıştıklarını söyledi. Soylu, "Dünyada teknolojinin en ileri seviyeye geldiği, medeniyet değerlerinin, evrenselliğin en çok yazılıp çizildiği yüzyılda Suriye'den Ukrayna'ya kadar dünya tarihinin yüz karası işlerle maalesef ki karşılaşıyoruz. Batı medeniyetinin doymak bilmeyen iştahı, Ortadoğu'yu ve Afrika'yı istikrarsızlaştırdı. Türkiye, son 4 yılda uluslararası arenada en çok insani yardım yapan ülke oldu. Katar Hayır Derneği, sadece 2012-2017 yılları arasında 50 ülkede 178 milyondan fazla kişiye 1,3 milyar dolar yardım yaptı. Bizim birçok hayır derneğimiz, Afrika'dan Ortadoğu'ya, Filistin'den Afganistan'a kadar sadece parayla değil, bizzat bedenleri ile gidip orada çalıştılar. İnsanların dertlerine çare olmaya çalıştılar" dedi. 'ÖNEMLİ KATKILARINI GÖRDÜK' Bakan Soylu, imzalanan protokolün yenilenme protokolü olduğunu, Katar Hayır Derneği ile 5 yıl süre geçerli olmak üzere, 13 Aralık 2016 tarihinde mutabakat zaptı imzalandığını anımsattı. Bu protokol kapsamında depremlerden orman yangınlarına kadar pek çok afette önemli katkı gördüklerini söyleyen Soylu, şöyle konuştu: "Orman yangınları ile mücadele kapsamında da 66 kişilik bir itfaiye ekibi fiilen gelip çalışmalara destek vermiştir. Aynı şekilde Azez ve Çobanbey gibi sınır ötesine gönderilen yardımlarda da Katar Hayır Derneği'nin ciddi miktarda hem nakdi hem de ayni yardımları oldu. Bu katkılar, sadece 2016 protokolü kapsamında olmuş değildir. 2011'deki Van Depremi'nde de 2014 yılından itibaren de Türkiye'deki Suriyeli çocukların eğitimi konusunda da yine önemli ve yine samimi katkılar yapmışlardır. İmzaladığımız protokolün süresi 5 yıllık olduğu için 2021 yılı sonunda sona erdi. Bunun süresi doldu ve Katar'dan yetkililer bizzat takip ederek bu mutabakatın yenilenmesi talebini Katar Hükümeti'nin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla bizlere ilettiler. Hayırlı işlerde olmak, hayırlı işlerle bir araya gelmek de bir nasip işidir. Eğer siz samimi olursanız, Allah size hayrı nasip eder. Buradaki iş birliğinin temelinde tam da bu vardır. Samimiyet ve iyi niyetle adım attık. Hızlı şekilde görüşmeleri tamamlayarak bugün imza aşamasına geldik. Yenilenen bu mutabakat zaptındaki iş birliği alanlarımız, acil durum yardımı, afete hazırlık, su, iskan ve barınma, sağlık, tıbbi rehabilitasyon, gıda güvenliği ve geçim kaynakları, öğrenme, eğitim ve beceri geliştirme, kışa hazırlama, toplumsal refah ve tarım, savunma, lojistik ve yasal kolaylaştırma şeklinde yukarıdan aşağı sıralanmıştır. Öte yandan bildiğiniz gibi Katar ile 2022 FIFA Dünya Kupası'nın güvenliği ile ilgili de çok anlamlı bir iş birliği içerisindeyiz. Toplam 3 bin 250 personelle inşallah orada güvenliği sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz." 'TÜRKİYE KATAR'IN YANINDA OLDU' Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Türkiye ile iş birliği içinde olduklarını belirterek, "Afetlere karşı iş birliği yapmak, bu afetlere hazırlık yapma konusunda da bizim elimizi kolaylaştırır. Ortaya konan kolaylıklar ve insanlara karşı yapılan insani yardımlar Türkiye tarafından takdire şayandır. Türkiye'nin her anlamda çok gelişmişliği söz konusu. Bu gelişmişliğin sadece bölge olarak yararı yoktur, dünya için de örnek teşkil etmiştir. Katar'dan Türkiye'de bulunan kardeşlerimize teşekkür etmek istiyorum. Katar'a bir ambargo söz konusuydu ve Türkiye Katar'ın yanında kaldı, bunu unutmamamız mümkün değildir" ifadesini kullandı. Öte yandan Bakan Soylu, basın mensuplarının, "Kılıçdaroğlu, 6 kişinin imzaladığı bildiriyi hangi büyükelçiye düzelttirdin açıkla" şeklindeki açıklaması ile ilgili sorusuna, "Sevgili kardeşlerim, siz işinizi bana niye yaptırıyorsunuz?" diye cevap verdi.

2 yıl önce

Ticaret Bakanlığı'ndan Katar'a 2,5 milyon küçükbaş canlı hayvan ihraç iddiasına yalanlama

Ticaret Bakanlığı, medyada Katar'a 2 buçuk milyon canlı küçükbaş hayvan ihracatı yapıldığı yönünde haberlere ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, 2021 yılı Kasım-Aralık döneminde, Katar'a gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatı miktar bazında 22 bin 600 olduğu bilgisi verilerek, “2022 yılı Ocak ve Şubat ayları içerisinde ise Katar'a 22 bin 575 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirilmiştir. 2022 yılı Mart ayında Katar'a 9 bin 850 küçükbaş hayvan ihracatı yapılmıştır. Bakanlığımız verilerine göre, 2020 yılında toplam 155 bin 736 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirilmiştir. Katar'a 2020 yılında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatı miktar bazında 72 bin 5'tir. 2021 yılında ise toplam 264 bin 216 küçükbaş hayvan ihracatı gerçekleştirilmiştir. Katar'a 2021 yılında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatı ise miktar bazında 96 bin 797'dir” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, 18 Mart itibarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından canlı büyük ve küçükbaş hayvan ihracatına ilişkin sertifikasyon işlemlerinin durdurulduğu kaydedildi. Açıklama, şöyle devam etti: “Dolayısıyla, Katar'a 2,5 milyon küçükbaş canlı hayvan ihracatı yapıldığına ilişkin medyada yer alan iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamakta olup, konu hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına Bakanlığımız tarafından yapılan bildirimlere itibar edilmesi noktasında hassasiyet gösterilmesi önem arz etmektedir. Ticaret Bakanlığı olarak herkesi kamuoyunda spekülasyonlara neden olacak somut bilgiye dayalı olmayan beyanlardan kaçınmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”

1 yıl önce

Bakan Soylu, 2022 FİFA Dünya Kupası’nda alınacak güvenlik önemleri çerçevesinde Katarlı yetkililer ile görüştü

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Katar'ın ev sahipliğinde 21 Kasım-18 Aralık'ta düzenlenecek olan FİFA 2022 Dünya Kupası'nda alınacak güvenlik önlemleri çerçevesinde Katarlı yetkililer ile görüştü. Bakan Soylu, videkonferans yöntemi ile Dünya Kupası Güvenlik ve Operasyon Komitesi Başkanı Tümgeneral Abdülaziz Al Ansari'yle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda turnuvada uygulanacak tedbirler ve güvenlik önlemleri ele alındı. Dünya Kupası güvenlik önlemleri çerçevesinde toplam 3 bin 251 Türk Polisi'nin görev yapacağı açıklanmıştı. https://twitter.com/tc_icisleri/status/1525790142174199809?s=21&t=2E05n65QVMinyTrKfqUz9Q

1 2 3 4 5