29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

Terörist Volkan Bora'nın şehit ettiği Mücahit Şimşek'in babası: "Teröristin sözlüsü vekilim olamaz. HDP kapatılsın. Katilleri Meclis'te istemiyorum"

Gelişmelerin ardından Semra Güzel'in sözlüsü terörist Volkan Bora'nın 2016 yılında şehit ettiği Mücahit Şimşek'in babası açıklamalarda bulundu. Sabah'ta yer alan habere göre baba Adem Şimşek, evladını şehit eden hainlerin öldürüldüğünde yüreğinin bir nebze olsun ferahladığını söyledi. Önceki gün evladının katilinin sözlüsünün milletin vekili sıfatıyla Meclis'te olduğunu öğrenen ve acısı kat be kat artan şehit babası duygularını şöyle anlattı: "YÜCE DEVLETİM HEPSİNİN KÖKÜNÜ KAZISIN, TEK İSTEĞİM BUDUR" "Evladımın katili, HDP'li vekilin sözlüsüymüş. Biz evlatlarımızın katillerini, evlatlarımızın katillerinin terörist sevgililerini Meclis çatısı altında istemiyoruz. Bunlar derhal Meclis'imizden uzaklaştırılsın. Çok şükür evladımın katili 2017'de cehenneme gitti. Ülkemde tek bir terörist kalmasın, yüce devletim hepsinin kökünü kazısın, tek isteğim budur. Dilerim Allah'tan teröre destek veren, sırtını onlara dayayan, Kandil'de ve inlerinde boy boy fotoğrafları çıkan tüm HDP'li vekillerin vekilliği düşürülsün. Başta oğlum ve onun gibi binlerce vatan evladının şehit edilmesine vesile olan HDP kapatılsın. Evladımın katillerini yüce Meclis'te istemiyorum. Teröristin sözlüsü benim vekilim olamaz."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Çocuk, Eren Bülbül'ün katillerinin arkadaşlarına "hain" demiş. “Çocuktan al haberi”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bir çocuk ağlar, Cumhurbaşkanı merak eder. Çocuk, derdini anlatır ve ardından Cumhurbaşkanımızın elinden mikrofonu kapmak ister. Herkes çocuğun atikliğine tebessüm ederken lider, çocuğu kırmaz... Çocuk, Eren Bülbül'ün katillerinin arkadaşlarına "hain" demiş. “Çocuktan al haberi” dedi. Ne olmuştu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı açılış töreninde sahneye çıkan küçük yaşlarda bir çocuk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "hain" dedi.

2 yıl önce

HDP, bebek katili Öcalan'ın yakalanışının 23'üncü yıl dönümünde PKK elebaşına özgürlük istedi

Terör örgütü PKK'nın kurucusu terörist elebaşı Abdullah Öcalan, 23 yıl önce 15 Şubat 1999'da siyasi sığınma talebinde bulunduğu Hollanda'ya gitmek üzere geldiği Nairobi Havalimanı'nda bordo bereliler tarafından düzenlenen operasyonla yakalanıp Türkiye'ye getirildi. HDP, İmralı Cezaevi'nde çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken terörist elebaşı Öcalan'ın yakalanışının yıl dönümünde yazılı bir açıklama yaptı. HDP'DEN SKANDAL AÇIKLAMA PKK elebaşının yakalanmasını 'komplo' olarak tanımlayan HDP, açıklamasında şu skandal ifadelere yer verdi: "Sayın Abdullah Öcalan, bundan 23 yıl önce başta ABD olmak üzere uluslararası güçlerin komplosuyla Türkiye’ye teslim edildi. Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen bu komployla Kürt sorununda barış, adalet ve özgürlük talebi hedef alındı. Bu anlamıyla 15 Şubat özellikle Kürt halkının özgürlüğüne, varlığına, geleceğine ve tarihine kastetme günüdür." ÖZGÜRLÜK İSTEDİLER Terörist Öcalan'ın sağlığından endişe duyulduğunun belirtildiği açıklamada özgürlük talebinde de bulunuldu.

2 yıl önce

Esed sonunda bunu da yaptı! BM yardım kolilerine el koyup katil ordusuna dağıttı…

Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’de rejim ve PKK kontrolündeki bölgelere gönderdiği milyonlarca koli insani yardım buhar oldu. Mağdur durumdaki insanlara ulaştırılamayan yardımların akıbeti bilinmiyor. Suriye’de rejim güçlerinin uluslararası yardımları kendi çıkarlarına kullandığı bölgedeki kaynaklar tarafından doğrulanıyordu. Bu iddialar önemli bir araştırma raporuyla da kanıtlandı. Amerikan siyasetine yön veren düşünce kuruluşlarından Centre for Strategic & International Studies (CSIS) tarafından yayınlanan “Suriye’de Yardımları Kurtarmak” başlıklı raporla, insani yardımların buharlaştırıldığını ortaya çıktı. BM yetkilileri ve Suriye’deki insani yardım çalışanları ile yapılan görüşmelere dayanarak hazırlanan 70 sayfalık rapor, rejimin yardımları yeni bir ekonomik kaynak olarak değerlendirdiğini gözler önüne serdi. REJİM KENDİNE YARDIMLARLA EKONOMİK SEKTÖR OLUŞTURDU! “BM’nin Suriye’ye para girişinin başlıca yollarından biri ve ekonomiyi canlandırmada büyük bir rol oynuyor. Bu sebeple rejim, savaş üzerinden yeni bir ekonomik sektör oluşturdu” ifadelerine yer verildi. Raporda, Kasım 2021’de Türkiye’den 1 milyon 3 bin koli erzak gitmesine rağmen ihtiyaç sahiplerine sadece 43 bin 500 kolinin ulaştığına dikkat çekildi. HIRSIZLIĞIN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR Araştırma rejim, PKK ve muhalefet tarafından kontrol edilen farklı bölgelerde gerçekleştirildi. Özellikle SDG/PKK’nın kontrolündeki bölgelerde büyük sorunlar yaşandığının altı çizildi. Sınır ötesi sevkiyat olarak bilinen Suriye’nin kuzeybatı ve doğusundaki çatışma hatları üzerinden yardım taşınması sırasında hırsızlıkların önüne geçilemediğine ve tıbbi ekipmanların rastgele dağıtıldığına vurgu yapıldı. Ayrıca yardım görevlilerine yönelik cinayet, tehdit, keyfi tutuklama ve işkence vakalarının arttığı belirtildi. TARİHTE ÖRNEĞİ YOK Raporu kaleme alan Natasha Hall şunları kaydetti: Korkunç suçlar işleyen buna rağmen iktidarda kalıp, yardım kuruluşunu kontrol eden bir liderin tarihte çok fazla örneği yoktur. İnanılmaz bozuk bir döngü var. Eğer Esed kalmaya devam edecek ise yardım dağıtımı konusunun acilen adil bir şekilde yapılması için harekete geçilmesi gerekiyor.   SUÇLULARA DAĞITIYOR Geçen yıl yaklaşık 13.4 milyon insan, bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla insani yardıma ihtiyaç duydu. CSIS’e göre, Batılı hükümetler son 10 yılda insani yardıma yılda yaklaşık 2,5 milyar dolar katkıda bulundu. Esed hükümetinin 10 yıldan fazla bir süredir yardımları, muhaliflerden alıkoyup müttefiklere yönlendirdiği ifade edildi. Ese d rejiminin vize onayları da dahil olmak üzere yardım kuruluşlarına erişim konusunda tüm yetkilileri elinde bulundurmasının büyük bir istismar kapısı açtığına vurgu yapıldı. BM’deçalışanların büyük bölümünün ise üst düzey rejim yanlılılarının akrabası olduğu tespit edildi. ESED KARDEŞİNİ FONLUYOR BM gıdalarının orduya dağıtılmasının ötesinde, insan hakları ihlallerinden doğrudan sorumlu kişiler bundan faydalandığı belirlendi. Raporda, katil Esed’in kardeşi Maher Esed ve 14. Tümeni’ne yakın bir işadamı olan Muhammed Hamşo’nun, rejim tarafından geri alınan bölgelerdeki madenleri çıkarmak ve yeniden işleyip Hadeed Maden İşleme Şirketi’nde satmak için BM ile satın alma sözleşmeleri aldığı ortaya çıktı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriyeli kardeşlerimizi katillerin kucağına atmayacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde MÜSİAD'ın 32. Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Geleneksel MÜSİAD Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'nde konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle: "MÜSİAD yönetimine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'nin Gücü Özel Ödülü'nü köklü dayanışmamızın, dava arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak ömrüm boyunca iftiharla taşıyacağım. Hakkı verilen her başarının hayatta daha büyük başarıların önünü açtığını yakinen biliyoruz. Ülkemizin üretimine, ihracatına katkı sağlayan cesur isimlerin ödüllendirilmesini anlamlı buluyorum. Esasen bugün ödül tevcih ettiğimiz isimler Türkiye'nin yazdığı başarı hikayesinin kahramanlarından küçük bir örnektir. Vatanımızın dört bir yanında aralarında kadınlarımızın gençlerin olduğu on binlerce insanımız benzer başarılara imza atıyor. Yatırım iştahı sürekli artıyor. Sanayi üretimimiz ve ihracatımız her ay rekorlar kırarak yükseliyor. 12 aylık ihracatımız 240 milyar doları aştı. Enerji hariç, ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 100'ün üzerine çıktı. Yıl sonu hedefimiz olan 250 milyar dolara emin adımlarla ilerliyoruz. Kim ne derse desin başarı çıtasını sürekli yukarı taşıyan iş dünyamızın yolu da bahtı da açıktır, hiç endişe etmeyin. Biz tüm imkanlarımızla ülkemizin potansiyeline inanan, vizyoner, çalışkan, memleket sevdalısı iş adamlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Başlatmış olduğumuz teknoloji odaklı sanayi programımızı bütün alanlarda başarıya kilitlenmiş vaziyetteyiz. Yerlileştireceğimiz 919 yüksek teknolojili ürün belirledik. Türkiye'ye büyük kazanımlar sağlayacak 31 projenin desteklenmesine karar verdik. İleri sürüş destek sisteminden akıllı kamera sistemine kadar pek çok ürünü yerli imkanlarla üretmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu kapsama yüksek teknolojili diğer sektörleri de ekleyeceğiz. Bugün ödül törenimizin yanı sıra MÜSİAD'ın kuruluşunun 32.yılına kavuşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşıyoruz. MÜSİAD'a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. MÜSİAD'ın güçlenmesi için samimiyetle çaba harcayan önceki başkanlarına, yönetim kurulu üyelerine ayrıca şükranlarımı sunuyorum. MÜSİAD'ın doğuşuna öncelik eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamıza da burada anıyorum. "SAVAŞTAN GELİP ÜLKEMİZE SIĞINAN BU KARDEŞLERİMİZE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ" 17-25 Aralık girişiminden 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar her kritik dönemde MÜSİAD daima milletin ve milli iradenin yanında saf tutmuştur. MÜSİAD hep öncü bir rol üstlenmiştir. Sizler veren elin alan elden üstün olduğu inancıyla yardımlar yaptınız. Kazancınızı ihtiyaç sahipleriyle de paylaşarak iş dünyasına örnek oldunuz. İşte Suriye'nin kuzeyinde olduğu gibi 650 briket evin orada inşa edilmesi gibi... Hedef en az 100 bin briket evi orada inşa etmek. Her birinizi tebrik ediyorum. Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, fark etmiyor... Biz muhacirlik ve ensar olma kabliyetinin en olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik nedir, ensar nedir, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Onun için de biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Savaştan gelip ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Siz ne derseniz deyin biz oradayız. Biz bu konutları da bunun için yapıyoruz, kendileri isterlerse gidebilirler ama biz onları asla kovmayacağız. "ONLARI KATİLLERİN KUCAĞINA ATMAYACAĞIZ" Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyorlar. Biz onlara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz ve onları katillerin kucağına atmayacağız. Biz bu yolda aynen yürümeye devam edeceğiz. Yapılan fedakarlıkların boşa gitmediğini görüyoruz. MÜSİAD her yıl biraz daha güçlenerek yoluna devam ediyor. Ödül alan kardeşlerimi özellikle tebrik ediyorum. Pek çok yerde üyelerinizin Türk malı damgalı ürünleri rafları süslüyor. Milyonlarca vatandaşımız sizlerin vesilesiyle istihdam şansı buluyor. MÜSİAD'ın ülkemize katkılarını takdirle takip ediyorum. 2022 Mart ayı itibariyle Avrupa'da doğal gaz fiyatları yaklaşık yüzde 600 oranında arttı yani 6 katına çıktı. Benzer fiyat yükselişlerini gıdadan petrole kadar hemen her alanda görmek mümkündür. Aşırı yüksek enflasyon, bugün Avrupa ve ABD olmak üzere herkesin sorunu haline gelmiştir. Birçok ülkede üretim yavaşlamakta, istihdam düşmektedir. Elbette tüm bu olumsuz gelişmelerden Türk ekonomisi de ister istemez etkileniyor, üstelik biz bir de kur baskısı, fiyatlandırma alışkanlığıyla mücadele ediyoruz. Piyasa fiyatlarında oluşan şişmenin de temel bahanesi petrol fiyatlarındaki aşırı dalgalanmadır. Akkuyu'yu 2023 sonuna kadar inşallah bitireceğiz. 18 Mart Çanakkale Köprümüzü bitirdik ve milletimin emrine sunduk. Bütün bunlarla beraber birer hafta aralıklarla Tokat Havalimanı'nın açılışını da yaptık. O da sadece Tokatlıların değil tüm insanlığın emrine amade. Dünyada 5 tane deniz üzerinde havalimanı var, bunun iki tanesi bizde. Birisi Giresun-Ordu Havalimanı, şimdi ikincisi de Rize-Artvin Havalimanı olarak cumartesi açılışını yapıyoruz. Bu modern bir toplumun sağladığı imkanın daniskasıdır. Göreve geldiğimizde Türkiye'de 26 tane havalimanı vardı şimdi 57 tane havalimanı var. Üniversitemizin olmadığı il yok, 81 vilayetimizin tamamında üniversitemiz var. 19 tane şehir hastanemiz var ve şehir hastanemizin yapımı da devam ediyor. Bunlar olmamış olsaydı Koronavirüs belasını rahat rahat atlatabilir miydik? Yeni sahalarda sismik arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 4 sondaj gemimiz var, göreve geldiğimizde bizim böyle gemilerimiz yoktu. Gelir ve damga vergilerini kaldırdık. Devlet olarak elimizi taşın altına koyduğumuzu göstermiş olduk. 85 milyonun her bir ferdinin fiyat artışlarından asgari düzeyde etkilenmeleri için çalışıyoruz. Bu süreçte temel önceliğimiz çevremizdeki ateşi sınırlarımız dışında tutmaktır. Fırsatçıların olduğunu görüyoruz. Mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün Kabine Toplantımız var, bu toplantıda bu meseleleri tekrar tartışacak ve alınması gereken ilave önlemler varsa süratle hayata geçireceğiz. Ülkemiz, milletimiz, ekonomimiz adına verdiğimiz kutlu mücadelede MÜSİAD'ın da yer alacağına inanıyorum.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Biz sığınmacıları katillere teslim edemeyiz

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. son dönemde gündemden düşmeyen Suriyeli sığınmacılar ile ilgili eleştirilere yanıt veren Çelik şunları ifade etti: "Türkiye'nin politikası yok gibi konuşanlar oradaki durumu bilmiyor. Cumhurbaşkanımız çok net bir ifade kullandı. Bir gün gönüllü ve onurlu şekilde döneceklerdir. Biz bunları katillere teslim edemeyiz. Muhalefet partilerinin bu insanları katillere teslim etmemek için programları var mı? Karşılarında bir katliam makinası var. Kılıçdaroğlu kendisini Esad yönetimi ile empati kurarcasına konuşuyor." AK Parti Sözcüsü Çelik, grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Emperyalistlerin maşası" diyen Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. "Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızdan çok Esad yönetimiyle empati kuruyor. Siyasi partiler arasındaki mücadele rekabet siyaseti olmalı. Kılıçdaroğlu'nun husumet siyaseti içinde hareket ettiğini görüyoruz. 'Ortadoğu'da emperyalistlerin maşasısın' diyor. Bu ifadeyi kendisine iade ediyorum. Maşa aranıyorsa bakması gereken yer, Esad ile empati kurandır."

1 yıl önce

HDP, binlerce insanın katili, terörist başı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması çağrısında bulundu

HDP Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada skandal ifadeler kullandı. Günay, binlerce insanın katili, terörist başı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması çağrısında bulundu. Terör örgütü PKK'nın sözcülüğüne soyunan Günay, "Barış" gelmesi için Öcalan'ın serbest kalması gerektiğini iddia etti. Günay, "Bu topraklara barış gelebilmesinin tek yolu ise İmralı kapılarının açılarak Sayın Öcalan’ın barış kurucu rolünü tekrar oynamasından geçiyor" dedi. Günay, şu ifadeleri kullandı: "Biz, bu topraklar üzerinde yaşayan halkların en acil ihtiyaçlarından birinin barış olduğunu biliyoruz. Barış olmadan demokrasi de olmuyor, özgürlük de olmuyor. Bu topraklara barış gelebilmesinin tek yolu ise İmralı kapılarının açılarak Sayın Öcalan’ın barış kurucu rolünü tekrar oynamasından geçiyor. Tüm dünyanın şahitlik ettiği gibi biliyoruz ki, İmralı’nı kapısı ne zaman aralansa bu coğrafyada yaşayan tüm halklar için barış ve özgürlük imkanları artıyor, halkların birlikte yaşama umutları yeşeriyor." TSK'NIN PKK'YA OPERASYONLARINA "SOYKIRIM" DEDİ Ebru Günay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü PKK'ya yönelik askeri harekatları için "Soykırım" dedi. Günay, "Kürtleri soykırıma uğratma, varlıklarını ortalıktan kaldırma ve yok etme planıdır. Bu plan sadece Kürtlere değil, bu topraklarda tüm halkların geleceğine yöneltilmiştir. Yaşayan tüm demokrasi güçleri, aydınlar, sanatçılar bu kirli oyuna ses çıkartmalıdır."

1 yıl önce

AK Partili Bülent Turan, CHP ve HDP'ye "gaziye 'katil' yaftası" ve Salihe Aydeniz oylaması tepkisi!

AK Parti İl Başkanlığı tarafından Çanakkale Öğretmenevi'nde bayramlaşma düzenlendi. Bayramlaşmaya AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti İl Başkanı Naim Makas, AK Parti Merkez Başkanı Aynur Tuna Yavaş, İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder, partililer ve muhtarlar katıldı. SALİHE AYDENİZ'İN POLİSE TOKAT ATMASI Meclis Genel Kurulu'ndaki Alt Komisyon Toplantısı'nda Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'in dokunulmazlığının görüşüldüğünü anlatan Turan, "Dün Meclis'te alt komisyon toplantısı vardı. Hatırlar mısınız? 1 ay kadar önce bir utanmaz vekil müsveddesi bir polise tokat atmıştı. Üzüldük, utandık. Hemen adımlar attık. Dokunulmazlığın kaldırılması için komisyon kuruldu. Komisyonda 'kaldırılsın' kararı verilince genel kurula gönderdik. Dün toplantı yaptılar. Ulusalcı, milliyetçi, devletçi olduğunu iddia eden iyi niyetli ve zavallı az sayıdaki CHP'lilere sesleniyorum. Dün HDP ile CHP vekilleri polise tokat atan vekilin dokunulmazlığı kalkmasın, diye oy verdi. Böyle şey olur mu? Nerede bunların milliyetçiliği, devletçiliği, ulusalcılığı, halkçılığı? Bizim dokunulmazlığımız polise tokat atana dokunulmazlık vermez. Bu dokunulmazlık oy kullanmaya gitme hakkıdır, fikir hürriyeti hakkıdır, ifade hürriyeti hakkıdır ama polise tokat atma hakkı değildir o" dedi. "YÜREĞİMİZ YANDI, KAHROLDUK" Konya Şehir Hastanesi'nde görevli doktor Ekrem Karakaya'nın öldürülmesiyle ilgili Turan, "Maalesef bir doktorumuz şehit edildi. Yüreğimiz yandı, üzüldük, kahrolduk. Dünyanın her yerinde benzer işler olabiliyor. Bir akılsız, bir katil, bir sorunlu adam çıkıp bazen bir kadınımıza, bir doktorumuza her türlü yanlışı yapabiliyor. Dün de böyle bir sıkıntıyla karşılaştık. Doktorumuza Allah'tan rahmet diliyorum. Hepimiz buradayken söylüyorum, sağlık çalışanlarımıza karşı daha hassas olalım. Onlar bizim için görev yapıyor. Daha dikkatli olalım. Özellikle pandemi döneminde çok yoruldular. Ancak bu süreç bir istismarın kapısını açmamalı. PKK liderine özgürlük isteyen Türk Tabipleri Birliği Başkanı'nın ortaya koyduğu siyasal anlayış doktorların genel kanaati değildir, olmamalıdır. Bir insanımızı mağdur ederek, hastamızı mağdur ederek hak aramayız, aramamalıyız. Hak ararken başka mağduriyetlere kapı açmamalıyız" diye konuştu. KILIÇDAROĞLU'NUN DR. EKREM KARAKAYA PAYLAŞIMI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün tweet atıp, Meclis'i olağanüstü toplanmaya davet ettiğini söyleyen Bülent Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kılıçdaroğlu dün attığı tweet ile 'Karakaya kanunu çıkaralım, Meclis'i olağanüstü toplanmaya çağıralım' dedi. Bir, Meclis olağanüstü toplanmaya Twitter'dan çağırılmaz. Adam gibi teklif ver, ne verdiğini görelim, ondan sonra tartışalım. İki, sağlık çalışanlarımızla ilgili biz daha mayıs ayında ve 2020'nin Nisan ayında iki tane kanun çıkardık. 2020 kanun teklifine tüm partililerle ortak karar verdik. Ey Kılıçdaroğlu, sen dün ortak verdiğin kanunu beğenmedin de şimdi bir kanundan bahsediyorsun? Bizim doktora, sağlık çalışanlarına karşı tedbirde dünyanın en iyi ülkelerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Kılıçdaroğlu tweet'inde 'Karakaya kanunu' diyor. Hadi teklif diyemedin, bilmiyorsun. Dünyada sadece Amerika'da teklif sahibi senatörün adıyla kanun alınması usulü vardır. Bizde mağdur adıyla kanun olmaz. Anlaşılıyor ki danışmanlığını yapanlar da tweet'ini atanlar da Amerika'yı iyi bilen adamlar. Bu istismar konusu değil. Bu siyasi polemik konusu değil. Bu varsa eksiği beraber çözeceğimiz özel bir konu." "GAZİYE DOKTOR KATİLİ DEDİLER" CHP Çanakkale milletvekili aday adayı İsmail Ağa’nın, Çanakkale’de yaşayan gazi hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşıma da sert tepki gösteren Turan, "Siyaseti yaparken ahlak ile yapmak istiyoruz. Rakibimiz de olsa iftira, tehdit yapmadan bunu yapmak istiyoruz. Dün Çanakkale’de maalesef CHP’nin adayı olan bilinen, tanınan birisi sosyal medyadan, Konya’da öldürülen doktorumuzun katili bu adamdır diye küfür de ederek bir paylaşımda bulundu. Bir baktık katil dediği Çanakkale Merkez ilçemizde yönetim kurulu üyesi ve Güney Doğu gazimiz Emin abimiz. Bu adam gazidir, hala yaraları vardır. Beraber yol yürüyoruz, çalışıyoruz ama o CHP’li fotoğrafı yayınlayarak Konya’daki katil bu adam diye paylaşım yaptı. Bu çok üzücü çok ayıp. Bunun adı siyaset değil, bunun adı ilke değil. O yüzden sosyal medya yasasının çıkması lazım diyoruz. Biz bunları söyleyince sosyal medya düşmanı diyorlar, demokrasi karşıtı diyorlar hayır. Bu büyük bir haksızlık, büyük bir yanlışlık. Bizim Gazimize o ithamı yapıyor olmak, bizim gazimize utanmadan, sıkılmadan o ifade de bulunuyor olmak çok büyük yanlışlık ve haksızlık. Hiç kimse bunu yapmasın. Siyaset, her türlü değerin ayaklar altına alındığı bir zemin olmaması lazım” diye konuştu. “BUNUN ADI SİYASET DEĞİL” Bunun adının siyaset olmadığını belirten Turan, “İçişleri bakanımız Süleyman Soylu ile beraber Emin gazimizin bir fotoğrafını alıyor, CHP’li o malum kişi ve diyor ki ‘Konya’daki doktoru öldüren bu’ paylaşıyor. Küfür ve hakarette ediyor. Fakat buradaki derdi İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile katillerin güya aynı karede fotoğrafı olduğunu göstermesi. Bunun adı siyaset değil arkadaşlar. Bu büyük bir ahlaksızlık, büyük bir yanlış. Biz Emin bey ile bütün süreçleri takip edip yasal olarak haklarımızı kullanacağız” dedi.

1 2 3 4 5 6 7