Son Dakika:
Edinilen bilgiye göre Türkiye'ye gelen ve buradan da Avrupa ülkelerine kaçmaya çalışan Mohamad Al-Jamal isimle Lübnan uyruklu bir göçmen, kendisine başka kişiler adına düzenlenmiş pasaport temin eden insan kaçakçıları ile anlaştı. Kaçakçılar, Al-Jamal'ı 'yeni ameliyat olmuş hasta' gibi makyaj yaparak elleri ve kafasını bandajla sarıp yurt dışına çıkarmak için İstanbul Havalimanı'na getirildi. AMELİYATLI OLDUĞUNU SÖYLEDİLER 'Ameliyat edildi' bahanesiyle başında ve burnunda sargı bezleri olan şüphelinin yanında ise şebekenin 'refakatçi' olarak kullandığı İsrail uyruklu Ester Hana A.R. isimli bir kadın da yer aldı. Şebekenin İsrailli üyesi kadın, 'refakatçi' olduğu kişi için yeni ameliyat olduğunu söyleyerek "Yürüyemiyor, konuşamıyor" diyerek yer hizmetlerine bakan görevlilerden yardım talep etti. Havalimanı görevlileri, tekerlekli sandalyeye aldıkları Lübnan uyruklu adama pasaport kontrolüne kadar eşlik etti. Refakatçisi Ester Hana A.R., ameliyatlı olduğu söylenen Lübnan asıllı göçmenin "Mohammed Bannout" adına düzenlenmiş pasaportunu polise uzattı. MASKE İNİNCE GERÇEK ORTAYA ÇIKTI Pasaport kontrolündeki polis, ameliyatlı olduğu söylenen yolcunun maskesini indirmesini istedi. Maskesi indirilen yolcu ile pasaporttaki fotoğrafı karşılaştıran polis durumdan şüphelendi. Ardından iki şüpheli daha sonra risk analiz odasına davet etti. Yolcu ile ilgili yüz hatları ve parmak izi taraması yapıldı. Kontrollerde pasaport ile yolcu üzerinde uyuşmadığı ortaya çıktı. Daha sonra iki kişi gözaltına alındı. Gözaltın alındıktan sonra polise verdiği ilk ifadede Avrupa ülkelerine kaçmak istediğini belirten Al-Jamal, göçmen kaçakçıları ile anlaştığını sahte pasaportu da İsrail uyruklu refakatçi kadından aldığını itiraf etti. 3 KİŞİ HAKKINDA ADLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI İfadelerin ardından harekete geçen İstanbul Havalimanı polisi Lübnanlı göçmene para karşılı pasaportunu satan Mohammed Bannout isimli kişi havalimanında gözaltına alındı. Polis gözaltına alının 3 kişi hakkında adli soruşturma başlattı.
İçişleri Bakanlığının Kaçakçılık ve Organize Suç Örgütleriyle Mücadele birimlerince bu yılın 1 Ocak-15 Kasım tarihleri arasında, suç örgütlerine yönelik 409 planlı operasyon gerçekleştirildi. Vatandaşın barış, huzur ve güven içinde yaşaması amacıyla düzenlenen operasyonlar sonucunda 15 Kasım'a kadar 4'ü ulusal, 1'i bölgesel, 101'i yerel olmak üzere toplam 106 mafya tipi suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda 6 uzun namlulu silah, 331 tabanca 157 av tüfeği, 52 kurusıkı tabanca, 21 bin 368 çeşitli çapta fişek ile 1706 çek ve senet ele geçirildi. Gözaltına alınan 4 bin 849 şüpheliden hakim karşısına çıkarılan 1643'ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçen yıl düzenlenen 461 operasyonda ise gözaltı sayısı 5 bin 552, tutuklu sayısı 1794 olarak kayıtlara geçmişti. 7 yılda 530 mafya tipi suç örgütü çökertildi Kaçakçılık ve organize suç örgütleriyle mücadele kapsamında 1 Ocak 2016'dan bu yana düzenlenen 2 bin 420 operasyonda, yakalanan 30 bin 672 şüpheliden 11 bin 94'ü tutuklandı. 7 yıllık süreçte darbe vurulan 530 mafya tipi suç örgütünün 47'si ulusal, 17'si bölgesel, 466'sı ise yerel olarak kayıtlara geçti. 10 organize suç örgütü mensubunun Türkiye'ye iadesi gerçekleştirildi Emniyet Teşkilatı, ulusal ve uluslararası düzeydeki suç örgütü yöneticileri ve mensuplarının Türkiye'ye iade edilip yargı önüne çıkarılması için de büyük çaba sarf ediyor. Çalışmalar kapsamında kırmızı bültenle aranan 6'sı bu yıl olmak üzere 10 organize suç örgütü mensubunun yurt dışında yakalatılarak Türkiye'ye iadesi sağlandı. Yakalanan örgüt üyelerinin çok sayıda farklı suçtan aranma kayıtları bulunuyor. Türkiye'ye iade edilen isimler Ulusal düzeyde faaliyet gösteren ve hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan 17 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Şeniz Dervişoğlu, kırmızı bültenle arandığı sırada Gürcistan'da yakalanarak 16 Ağustos 2018'de Türkiye'ye teslim edildi ve tutuklandı. Ulusal düzeyde faaliyet gösteren ve elebaşılığını Binali Camgöz'ün yaptığı suç örgütü üyesi Zühtü Akkaya hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kasten öldürme", "kasten yaralama", "hırsızlık" ve "6136 SKM" gibi suçlardan 13 defa adli işlem yapıldı. Kırmızı bültenle aranan Akkaya, Arnavutluk'ta yakalanmasının ardından 8 Ağustos'ta Türkiye'ye iade edilerek tutuklandı. Organize suç örgütü elebaşı firari Galip Öztürk ile iltisaklı olarak hareket ettiği belirlenen Barbaros Alemdar'ın "kasten yaralama", "tehdit", "görevi yaptırmamak için direnme" ve "taksirle yaralama" gibi suçlardan 7 kez, "kasten öldürme", "kasten yaralama", "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama", "bilişim sistemindeki verileri bozma yok etme" gibi suçlardan ise hakkında 9 ulusal aranma kaydı bulunduğu sırada Gürcistan'a kaçtığı belirlendi. Uluslararası düzeyde "müessir filler" suçundan kırmızı bültenle aranan Alemdar, Gürcistan'da yakalanmasının ardından 20 Mayıs'ta Türkiye'ye iade edildi. Ulusal düzeyde faaliyet gösteren ve Arjantin'de tutuklu olarak bulunan Serkan Kurtuluş liderliğindeki suç örgütünün üyesi Muhammet Sağlam hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "nitelikli yağma", "otodan hırsızlık", "uyuşturucu kullanmak", "kasten yaralama", "görevi yaptırmamak için direnme", "tehdit", "mala zarar verme" ve "hakaret" suçlarından geçmişte 7 defa adli işlem yapıldı. Uluslararası düzeyde suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan hakkında kırmızı bülten bulunan Sağlam, Gürcistan'da yakalandıktan sonra 5 Mayıs'ta Türkiye'ye iade edilerek tutuklandı. İstanbul'da faaliyet gösteren Düzyerler suç örgütü elebaşı Ahmet Düzyer hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "kasten yaralama" ve "6136 SKM" suçlarından 3 kez adli işlem yapıldı. Uluslararası düzeyde suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan hakkında kırmızı bülten bulunan Düzyer'in, 7 Nisan'da Türkiye'ye iadesi gerçekleştirildi. Düzyer, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sedat Peker organize suç örgütünün üyesi Ahmet Emre Olur hakkında "suç işlemek amacı ile örgüt kurmak", "tehdit", "hakaret", "kasten yaralama", "Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanuna muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "suçu ve suçluyu övme", "suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 6 defa adli işlem yapıldı. Firari olarak aranan Olur, 18 Eylül'de Arnavutluk'ta yakalanarak iadesi yapıldı ve tutuklandı. Sarallar olarak bilinen organize suç örgütünün üyesi olan Cihan Saral hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kasten yaralama", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "6136 sayılı kanuna muhalefet", "TCK 191", "nitelikli yağma", "taksirle yaralama" suçlarından 5 defa adli işlem gerçekleştirildi. Uluslararası düzeyde kasten öldürme suçundan hakkında kırmızı bülten bulunan Saral, Kuzey Makedonya'da yakalanarak 30 Nisan 2021'de Türkiye'ye iade edilerek tutuklandı. Organize suç örgütü elebaşı Mehmet (Hadi) Özcan, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kasten öldürme", "nitelikli yağma", "kasten yaralama", "6136 SKM" gibi suçlardan aranırken Gürcistan'da yakalandıktan sonra 2 Mayıs 2020'de Türkiye'ye iade edilmesi sağlandı. Firari Barış Boyun liderliğindeki örgütün yöneticisi olduğu belirlenen Yusuf Günaydın hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kasten öldürme", "nitelikli yağma kasten yaralama", "6136 SKM" gibi suçlardan geçmişte 6 defa adli işlem yapıldı. Uluslararası düzeyde "yağma" suçundan hakkında kırmızı bülten çıkarılan zanlı, Gürcistan'da yakalanmasının ardından 17 Ekim'de Türkiye'ye iadesi yapılarak tutuklandı. Ulusal düzeyde faaliyet gösteren Sarallar organize suç örgütü üyesi Zafer Saral hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "yağma", "kasten yaralama", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "6136 SKM", "TCK 191", "nitelikli yağma", "taksirle yaralama" suçlarından geçmişte 6 defa adli işlem yapıldı. Uluslararası düzeyde "kasten öldürme" suçundan hakkında kırmızı bülten bulunan Saral, Kuzey Makedonya'da yakalanarak 25 Haziran 2021'de Türkiye'ye iade edildi ve tutuklandı.
Kripto para borsası Thodex'in kurucu Faruk Fatih Özer'i "kaçakçılık" suçundan yargılandığı davada 7 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı.
