25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Tansu Çiller: Koalisyon Türkiye'yi bitirir

2023 seçimlerine geri sayım başlarken, seçime girecek partiler arasında hareketli günler de başladı. Partiler arasında gelecek seçimler için 6 muhalefet partisinin ittifak ve koalisyon kurulması için görüşmeler başlarken eski Başbakanlardan Tansu Çiller'den, gündeme ilişkin önemli açıklamalar geldi. A Para'nın düzenlediği Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi'nde Siyasette Kadın oturumuna konuk olan Çiller, 6 muhalefet partisinin güçlendirilmiş parlamenter sistem deklarasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, koalisyon ihtimallerini de değerlendirdi. Türkiye'nin siyasette koalisyon dönemlerini yaşayan Çiller, başbakan iken yaşadığı somut olaylar üzerinden koalisyon yönetimiyle ilgili şunları söyledi; "KOALİSYONUN BAŞKANI OLMUŞTUM..." Bir koalisyonun başbakanı olmuştum. Türkiye'nin ekonomisi Turgut Özal'dan beri bozulmuştu. Kafamda bunu düzeltecek çok özel bir proje vardı. 40 milyar dolar kazandıracak bir projeydi. Türkiye'nin borcu 20 milyar dolar civarındaydı. Büyük bir kriz geliyordu. O zamanlar telefonlar yeni çıkmıştı. Ben 'telefonun bir kısmını satalım' dedim. Daha sonra zaten herkes PTT'yi satmaya başladı. 40 milyar dolar gibi büyük bir para geldi önümüze, derdim krizi önlemekti. Bu projeyi masanın üzerine koydum, koalisyon hükümeti olarak bunu yapalım diyorum. Bunu koalisyondan bir bakan muhalefetle birlikte o zaman Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve bunu reddettiler. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ydü. Ona rağmen kendi partisinden dışişleri bakanı bunu engelledi. Bunu çıkarabilmek için Meclis'te kaç gece sabahladım ama iptal ettiler. Gerekçe ise 'Türkiye'nin bağımsızlığını tehdit altına almak... PTT ÖRNEĞİ Koalisyonlar bittikten sonra PTT'nin T'si 5 milyara satıldı. Biz onu o sırada yapsaydık, sadece terör mücadelesinde başarılı olmayacaktım. Türkiye'nin o krizden 5 Nisan kararlarını yaşamadan çıkarabilecek, ekonomide sıkıntı duymayacaktık. Koalisyondan sonra o dışişleri bakanına bir gün 'Neden muhalefetle birlik olup bunu engellediniz' diye sordum. 'Benim size karşı bir husumetim olmaz. Ben sol bir partinin mensubuyum ama bu karar bize yaramazdı. Bu karar sağa yarardı. "KOALİSYONLAR DARBENİN ÜRÜNÜ" Darbeler Türkiye'yi mahvetti. Zaten koalisyonlar da onlardan sonra çıktı. Aman Allah'ım o koalisyonlar... Türkiye'nin darbeler döneminde büyümesi yüzde 3,1'dir. Tek parti iktidarları döneminde ise yüzde 6'nın üzerinde. Koalisyonlara geldiğimizde ise sadece 2 koalisyon döneminde biri, merhum Süleyman Demirel'in diğeri ise benim ve merhum Necmettin Erbakan'ın başbakanlığındaki koalisyonlar başarılı olmuşuz. Biz yüzde 7,8'i yakalamışız. Bütün bunların ortalaması da yüzde 3,4 oluyor. Darbeler döneminde 3.1, koalisyonlar en başarılarıyla birlikte 3,4. Başarılı koalisyonları da çıkardığımız zaman ortalama yüzde 2,6'dır. "KOALİSYON DARBEDEN BETERDİR" Koalisyonlar darbelerden beterdir. Ben durup dururken 'Siyasi manşet olsun diye bunu milletin önüne umut diye koyarsanız bu ihanettir' diye boşu boşuna söylemem."

1 yıl önce

Avrupa'da parlamenter sistem çıkmaza girdi! İtalya, İsrail, Hollanda, İsveç ve İspanya'da; koalisyon hükümetleri dağılıyor ve başbakanlar istifa ediyor

Türkiye'de 16 Nisan 2017'de gerçekleşen Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildi ve koalisyon hükümetleri son buldu. Avrupa'da ise parlamenter sistemde sıkıntılar yaşanıyor. İtalya, İsrail, Hollanda, İsveç ve İspanya'da; koalisyon hükümetleri dağılıyor ve başbakanlar istifa ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sürecinde önemli çalışmaları olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Avrupa'da ise parlamenter sistemde sıkıntılar yaşanıyor. İtalya, İsrail, Hollanda, İsveç ve İspanya'da, koalisyon hükümetleri dağılıyor ve başbakanlar istifa ediyor. "KARAR ALMADA GECİKME KARAR ALMA YETERSİZLİKLERİNİ DOĞUYOR" Sabah'ın haberine göre Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son dönem dünyanın yaşadıklarının parlamenter sistemin zafiyetlerini iyice açığa çıkardığını söyledi. Uçum; "Koalisyon hükümetlerinde parçalı yürütme farklı siyasi ajandalar yüzünden çatışma üretir. Karar almada gecikme bir yana karar alma yetersizlikleri doğuyor. Tüm bunların hükümet krizleri doğurması da kaçınılmaz oluyor" dedi. "İTALYA PARLAMENTER SİSTEMİN ZAAFLARINI GİDERMEK İÇİN ÇOK ÇEŞİTLİ YÖNTEMLER DENİYOR" Mehmet Uçum şunları söyledi: "Parlamenter sisteme sahip ülkelerin yaşadıkları hükümet krizleri süreci kaçınılmaz olarak yapısal bir tartışmaya götürüyor. Zaten İtalya yıllardan beri parlamenter sistemin zaaflarını gidermek için çok çeşitli yöntemler deniyor. Fransa'da başbakanlık kurumunun gereksizliği artık çok daha kabul gören bir teze dönüşüyor." "İNGİLTERE VE ALMANYA'DA HÜKÜMET EDEMEME SORUNLARI OLAĞAN GÜNDEMLERE DÖNÜŞÜYOR" "Parlamenter sistemin örnek ülkeleri olarak gösterilen İngiltere ve Almanya'da uzun süre hükümet edememe veya uyumlu hükümet edememe sorunları olağan gündemlere dönüşüyor. Tüm bunlar parlamenter sistem bu yüzyılın dinamiklerine ve ihtiyaçlarına uygun olmadığını ortaya koyuyor. Türkiye 16 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimiyle Başkanlık sistemine geçerek çok önemli bir reform yaptı. Başkanlık reformu ülke liderimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hakikaten büyük liderliğiyle birleşince Türkiye son dört yılda yaşadığı birçok soruna rağmen çok başarılı süreçler yönetiyor, dünya çapında oyun kurucu ülke haline geliyor." "SEÇMEN İRADESİ HÜKÜMET KURMAYA DOĞRUDAN ETKİ ETMİYOR" "Başlıca iki sebepten söz edilebilir. Birincisi sistemden kaynaklı yapısal sorunlar. İkincisi içinde bulunduğumuz dönemin özelliklerinin sistem zafiyetlerini daha belirgin hale getirmesi." "Parlamenter sistemin yapısal sorunlarının başında seçmen iradesinin hükümet kurmaya doğrudan etki etmemesi geliyor. Parlamenter sistemde seçmen oy kullandığı gün kimin hükümet olacağını bilemiyor. Çok güçlü adaylar olsa bile parlamento aritmetiği belli olmadan hükümete ilişkin bir kanaat oluşmuyor. Seçimlerden sonra da eğer tek başına hükümet olacak çoğunluğu sağlamış bir parti çıkmazsa o zaman koalisyon görüşmeleri adeta bir maraton gibi başlıyor. En olağan koşullarda bile koalisyon müzakereleri halkın tercihinden bağımsızlaşıp siyasi partilerin kendi ajandalarının pazarlığına dönüşüyor. Böyle olunca da sorun çözme kapasitesi düşük hükümetler çıkıyor. Bu da hükümetlerle ilgili ya kuruluşta ya devamlıkta krize neden oluyor." "KARAR ALMADA GECİKME KARAR ALMA YETERSİZLİKLERİNİ DOĞURUYOR" "İkinci yapısal sorun parlamenter sistemin yürütme gücünün parçalı olması. Bu parçalı olma hali tek parti hükümetlerinde de vardır. Her bakanlık ayrı bir güçtür. Bakanlıklar arası çekişme bitmez. Karar alma süreçleri uzar. Koalisyon hükümetlerinde ise daha vahim bir durum olarak parçalı yürütme farklı siyasi ajandalar yüzünden çatışma üretir. Karar almada gecikme bir yana karar alma yetersizlikleri doğuyor. Tüm bunların hükümet krizleri doğurması da kaçınılmaz oluyor." İTALYA'DA PARLAMENTO FESHEDİLDİ, ERKEN SEÇİME GİDİLİYOR İtalya'da Başbakan Mario Draghi, 21 Temmuz 2021'de görevinden istifa etti. Başbakan Draghi, liderlik ettiği koalisyondaki 3 partinin hükümetine parlamentoda destek vermemesi sonrasında istifasını Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'ya sundu. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Başbakan Mario Draghi'nin istifasıyla sonuçlanan hükümet krizinin ardından parlamentoyu feshederek 70 gün içinde erken genel seçimlerin yapılacağını bildirdi. İtalya'da Giuseppe Conte'nin liderlik ettiği koalisyon hükümetinin 2021 Ocak ayında bozulmasıyla başlayan hükümet krizi 67. hükümetin kurulmasıyla sona ermişti. Mario Draghi 12 Şubat 2021 tarihinde hükümeti kurmuştu. İSRAİL 5. DEFA SEÇİME GİDİYOR İsrail'de 2019'dan bu yana 4 defa seçim yenilendi. Meclis'te oylama krizi yaşandı. İsrail Meclisi, 1 Kasım 2022 tarihini erken seçim tarihi olarak onayladı. HOLLANDA'DA 299 GÜN SONRA HÜKÜMET KURULDU Hollanda'da 15-17 Mart 2021'de düzenlenen genel seçimden 299 gün sonra hükümet kuruldu. Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisi'nden (CU) oluşan dört partili yeni koalisyon hükümeti 10 Ocak 2022 tarihinde göreve başladı. Hollanda'da 15 Mart 2017'de düzenlenen erken genel seçimden 225 gün sonra da hükümet kurulmuştu.

1 yıl önce

Muharrem İnce'den altılı masaya: Koalisyon çatlayacak

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bir dizi program için geldiği Rize’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. 6’lı masayı sert bir dille eleştiren İnce, liderlerin söylemlerinin birbirlerine ters düştüğünün altını çizdi. AK Parti hükümetinin doğru buldukları bütün konularda destekçisi olduğunu da hatırlatan İnce, Yunanistan meselesinde ise “Yunanistan Avrupa’nın şımarık çocuğudur. 100 sene önce de aynısını yapmıştı akıllanmalarını tavsiye ederim” şeklinde konuştu. "Biz bir iş doğru yapıldıysa destekleriz" “Bizi güneyimizden Suriye’den kuşatmak istiyorlar, batımızdan Yunanistan ile kuşatmak" diyen İnce "Yunanistan’da 20’nin üzerinde üs kurdu Amerika. Bu bir kuşatma harekatıdır. Yani Ukrayna için yapıldı bunlar. Ukrayna için yapıldıysa Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor, ne işi var 12 bin tane tankın bizim sınırımızda. Bu konuda bu ülkeyi yöneten hükümete her türlü desteği veririz, hiç sıkıntı yok. Biz yerli ve milli bir partiyiz. Libya konusunda her türlü desteği veriyoruz. Mavi vatan vazgeçilmezimizdir, destekliyoruz. Biz diğer muhalefet partilerine benzemeyiz. Biz bir iş doğru yapıldıysa destekleriz. İHA’ları SİHA’arı destekliyoruz. Biz iktidar olduğumuzda kaldığı yerden devam edeceğiz. Yunanistan Avrupa’nın şımarık çocuğudur. 100 sene önce de aynısını yapmıştı akıllanmalarını tavsiye ederim” ifadelerini kullandı. "Her şeyimiz net bizim, kıvırmıyoruz, dans etmiyoruz" 6’lı masadaki siyasi liderlerin birbirlerine ters düşen açıklamaları ve eylemleri olduğunu hatırlatan Muharrem İnce şunları söyledi: “6’lı masa iktidar oldu. Temel Karamollaoğlu ’İstanbul sözleşmesine hayır’ diyor, Kemal Kılıçdaroğlu ’evet’ diyor. Ne olacak, kabul edecekler mi? Mültecileri ve sığınmacıları geriye göndereceklermiş. Davutoğlu mu sorumlu olacak ? Onun döneminde olmadı mı bunlar. Ali Babacan ’Ergenekon’u yeniden açacağız’ dedi. Sabahında Kılıçdaroğlu, Ali Tatar’ın evine gitti. Böyle mi siyaset olacak, ne yapacaklar? ’Libya’da ne işimiz var’ dedi CHP, Libya teskeresine ’hayır’ oyu verdi. İYİ Parti ’evet’ oyu verdi. ’Tayyip gitsin’ tamam kabul ama bunlar iş başına geçince Libya teskeresi geçemeyecek meclisten, koalisyon çatlayacak. Ne olacak, bunu sormayacak mıyız? Biz her konuda netiz. Libya’da destekliyoruz, Suriye’de desteklemiyoruz. Yunanistan’da destekliyoruz, İstanbul sözleşmesinde desteklemiyoruz. Her şeyimiz net bizim, kıvırmıyoruz, dans etmiyoruz. Türkiye’de omurgalı bir partiyiz biz, tavırlarımız net.”

1 yıl önce

Meral Akşener'den skandal itiraf! "Refah-ana koalisyonunu ben yıktım"

28 Şubat darbesi döneminde İçişleri Bakanı olarak görev yapan ve darbenin karşısında durduğunu iddia eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 32. Gün isimli programda gazeteci Mehmet Ali Birand ile yayın arasında yaptığı 'gizli' görüşme ortaya çıktı. "REFAH-ANA KOALİSYONUNU BEN YIKTIM" Kendisini "iyi bir örgütçü" olarak tanımlayan Akşener, Refah Partisi'nin kurduğu koalisyonu yıktığını itiraf ediyor. 28 ŞUBATÇILARLA KİRLİ İŞ BİRLİĞİ Akşener'in yayın arasında yaptığı ve oldukça ses getirecek açıklamaları ise şöyle: Akşener: "İşini beceremeyen insanları siz taşıyabilir misiniz? O soruyu hiç sormadılar. Ben Kadın Kolları Genel Başkanlığımda 8 ayda 45 il gezmişim. Refah Partisi-Ana Koalisyonunu ben yıktım, kadınlarla yıktım. 50 kadını dökemediler. Ben iyi bir örgütçüyüm. Hedefim teşkilatta yürümekti. Bakanlık da oradan çıktı. İzleyin, hatırlayın o Ramazan bayramı şeker bayramı dönemini hatırlayın. Bekleyelim görelim." Birand: "Toplam kaç kişi karışmış? 58 falan deniyor ama." Akşener: "Tam bilmiyorum ben. Bir tek Erbakan'a verildi MİT dosyası Tansu Hanım'da da yok. Bilgim yok, MİT vermiş dosyayı. Başbakanlığa bağlı." İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 28 Şubat'ı, "kendisinin de aktif olarak ancak karşı bir şekilde içinde yer aldığı süreç" olarak tanımlamıştı  AKŞENER'İN 28 ŞUBAT TEZATLIĞI Akşener'in 'gizli' çıkışı akıllara, sözde karşı olduğu 28 Şubat sürecine ilişkin Millî Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarihindeki kararları sonrası 32. Gün programında yaptığı açıklamaları akıllara getirdi. Akşener'in o gün yaptığı açıklamalar da darbeye karşı durmadığını gözler önüne sermişti. Birand: Uygulanmasa bırakır mısınız hükümeti? Akşener: Başka çaresi yok, uygulanacak! Birand: Uygulanmadığını gördüğünüz takdirde istifa eder misiniz? Akşener: Şimdi bakın, İçişleri Bakanı olarak ben, benim görev alanıma düşen ki, büyük bir çoğunluğu da bize düşüyor bu işin. Milli Güvenlik Kurulu kararlarının Milli Eğitime düşen var, Diyanet'e düşen var, Adalet Bakanlığı'na düşen var. Şimdi Adalet Bakanlığı çalışıyor. Onlar da bir genelde yayınladı. Ben uygulamayacağım. Milli Güvenlik Kurulu kararları uygulanacak.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu bu sefer büyük salladı: Parayı buldum, büyük bir koalisyon kuruyorum

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşması sırasında ABD ziyaretine değinen Kılıçdaroğlu MIT gezisini gençler için gerçekleştirdiğini söyledi. "Büyük bir koalisyon kuruyorum" çıkışında bulunan CHP Lideri, 5 trilyon dolar yatırımcı parası olan kurumlarla görüştüğünü ve gençleri arabulucu beyinlerle buluşturacağını vurguladı. 'Arabulucu' olarak adlandırdığı kişilerden gençleri ve parayı yönlendirmelerini isteyeceğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı; "Bay Kemal temiz parayı buldu" "Bataklık kurutulmadan tüm sinekler ölmez. Bataklık kirli paradır. Bizim temiz paraya ihtiyacımız var. Kirli para ülkeye girerse çeteler de ülkeye girer. Temiz para dedim, Erdoğan hemen bağırdı. Ekonominin 'e'sini bilmezseniz bağırırsınız. Evet gidiyorum geziyorum ama Bay Kemal temiz parayı buldu. Temiz para eko-yatırım, yeşil yatırımlar, teknolojik yatırımlardır. Bu para vatan evlatlarına gider. 5 trilyon dolar yatırımcı parası olan kurumlarla görüştüm. "MIT'e gençler için gittim" Bu parayı bulmak yetmez. Gençlerimizi bu parayla buluşturacak arabulucu beyinler bulmak lazım. Bunlar dünyaya kaptırdığımız en iyi beyinlerimiz. MIT'ye onun için gittim. Bu beyinlerden bu parayı ve gençleri yönlendirmesini isteyeceğim. "Para Bay Kemal'den..." Ben büyük bir koalisyon kuruyorum. En genç beyinlerin koalisyonu. Türkiye'yi geleceğe taşıyacakların koalisyonunu kuruyorum. En yetenekli beyinlerimiz ABD, Kanada, İngiltere'de. Bunlarla içerideki beyinlerimizi koalisyon yapacağız. 5 trilyon dolarlık sermaye var. Yatırım yapmak istiyor, saydam bir devlet istiyor. Kasımın sonunu bekleyin diyorum. Para da Bay Kemal'den diyeceğim. Türkiye'yi 21'nci yüzyılın yıldızı haline nasıl gelecek onu anlatacağım."

1 yıl önce

Akşener'siz toplanan 5'li koalisyondan ortak karar: 6 Mart'ta adayımızı açıklayacağız

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in 6'lı koalisyonu devirmesinin ardından diğer 5 parti genel başkanı, Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde toplandı. Toplantının ana gündem maddesi, Akşener'in yol açtığı krize ilişkin atılacak adımlar oldu. Yaklaşık 4 saat süren toplantı sona edi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada "Aynı istikamette devam" kararı alındığı belirtildi. Adayın ise daha önceden de duyurulduğu üzere 6 Mart'ta açıklanacağı kaydedildi.

1 yıl önce

6'lı koalisyonda şimdi de bakanlık kavgası: Faik Öztrak, Selin Sayek Böke ve Ali Babacan arasında ekonominin tek patronu olma kavgası

Altılı Masa'da ekonomi yönetimi için de tartışma yaşanıyor. CHP'de Faik Öztrak ile Selin Sayek Böke seçimi kazanmaları halinde Hazine'nin başına geçmek istiyor. DEVA Genel Başkanı Ali Babacan'ın talebi de ekonominin tek patronu olmak. İYİ Parti ise Erhan Usta ve Bilge Yılmaz'ın isimlerini öne sürüyor. 6'lı koalisyonun ortak cumhurbaşkanı adayı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilan edilmesinden sonra 6'lı Masa ve CHP'de kabine kavgası başladı. Masanın ortakları ile birlikte İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının da cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadi aldığı 6'lı Masa'da, kabinede 'kimin hangi görevi üsteleneceği' de tartışma konusu oldu. ÖZTRAK İLE BÖKE ARASINDA GİZLİ REKABET Yeni Şafak'ın haberine göre, CHP'de Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin Hazine'nin başına geçmek istiyor. İkili arasında yaşanan gizli rekabetin dışında kalan bir yarış ise DEVA ve İYİ Parti arasında sürüyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonominin tek patronu olarak ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olmak istiyor. BABACAN EKONOMİYİ İSTİYOR Ancak İYİ Parti buna karşı. Babacan'ın bu isteğine karşı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erhan Usta ve Bilge Yılmaz'ın isimlerini ön plana çıkarıyor. Akşener, Grup Başkanvekili Erhan Usta ve Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz'ı gösterip, "Ekonomiden sorumlu bakanlıklarda biz de iddialıyız" mesajını veriyor. HAZİNE'Yİ DE BANA VERİN! Olası 6'lı Masa iktidarında Hazine'nin ayrı bir bakanlık olarak yapılandırılması da gündemde. Bu noktada Babacan, Hazine'nin bakanlık olarak değil, ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısına bağlı biçimde örgütlenmesinden yana. Hazine bürokrasisinin gerçekte kime bağlı olacağına ilişkin genel merkezlerde stratejiler üretiliyor. Bu konuda Masa'nın en büyük kavgaları arasında yerini sıcak tutuyor.

1 yıl önce

6’lı koalisyonda yardımcılık sonrası şimdi de bakanlık yarışları! Ortalık yine karışacak… CHP’li Özgür Özel: Bakanlık gönlümden geçiyor

Cumhurbaşkanı yardımcılığı konusunda ittifak içinde tartışmalar sürerken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaptığı açıklamada bakanlık istediğini ima etti. Özel açıklamasında "Elbette bakanlık gönlümden geçiyor. Birçok bakanlığa yakıştıranlar var." ifadelerini kullandı. Seçimlere az bir süre altılı koalisyonda Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı açıklanırken, yaşanan sürece İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in masadan ayrılıp saatler sonra geri dönmesi damga vurdu. AKŞENER'DEN İMAMOĞLU VE YAVAŞ KARTI Koalisyon içinde yaşanan bu kriz derinleşirken Akşener "İmamoğlu ve Mansur Yavaş da Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun" şartının kabul edilmesinin ardından koalisyona yeniden katılma kararı aldı. PROJE YERİNE YARDIMCILIK KONUŞUYORLAR Koalisyonda iktidara gelinmesi durumunda yapılacak projelerin konuşulması gerekirken, tek gündem kimlerin Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı konusu. HER PARTİYE EN AZ BİR BAKANLIK Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu "Partilerin aldıkları oya göre, çıkardıkları milletvekiline göre belli sayıda Bakanlıklar pay edilecek. Her parti en azından 1 bakanlıkta etkili olacak. Bunu deklare ettikten sonra geri kalan hususların tamamı izafi artık" diye konuştu. DAVUTOĞLU SİSTEMSİZLİĞİ BÖYLE AÇIKLADI Gelecek Partisi lideri, 6'lı masanın bir bakanlık anlaşması yaptığını belirterek, "Meclis'te 360'ın üzerine çıkmak için algoritmalar geliştireceğiz. Herkes bir cumhurbaşkanı yardımcılığı bir bakanlık alacak. Onun dışında ne kadar milletvekili varsa o kadar bakanlık alacak. 7 bakanlığı olacak, 8 bakanlığı olacak. Eşitlik 6'lı masanın almış olduğu sorumluktur" diye konuştu. FATİH PORTAKAL TEK TEK SAYMIŞTI İttifakın aday belirleme sürecinde bakanlık kapışmaları gündeme gelirken CHP yandaşı Fatih Portakal yaptığı açıklamalarda altılı masaya ilişkin olası bakanlık dağılımını paylaştı. Fatih Portakal'ın bilgisine göre 6'lı masadaki bakanlık dağılımı şu şekilde: CHP: Milli Eğitim, Ekonomi, Dışişleri, Adalet İYİ Parti: Sağlık, Aile, İçişleri, Tarım DEVA: Ekonomi, Adalet, Dışişleri Gelecek Partisi: Adalet, Dışişleri, Milli Eğitim Bakanlığı Saadet Partisi: Aile Bakanlığı, Tarım Bakanlığı Demokrat Parti: Kültür ve Turizm, Tarım ŞİMDİ DE BAKANLIK YARIŞLARI Altılı koalisyonda yaşanan yardımcılık krizine şimdi bir de bakanlık krizi eklendi. Seçimi kazanmadan önce yardımcılık ve bakanlık paylaşımlara başlanırken flaş bir gelişme yaşandı. ÖZGÜR'E ÖZEL BAKANLIK CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaptığı açıklamada bakanlık istediğini ima ederken "Elbette bakanlık gönlümden geçiyor. Birçok bakanlığa yakıştıranlar var." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6