19 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Merve Boluğur'un HES kodu krizi: Beni tanımıyor musunuz?

Milliyet'in haberine göre, kapüşonu ve maskesiyle tanınmakta zorlanan 33 yaşındaki oyuncu, Nişantaşı'nda AVM'den HES kodu uygulaması olmayınca geri çevrildi. Merve Boluğur, AVM'nin güvenlik görevlilerine "Uygulama kullanmıyorum" diyerek karşılık verip kendisine ayrıcalık tanınmasını istedi. Oyuncunun "Beni tanımıyor musunuz?" çıkışı, görevlilerden karşılık bulmadı. Bunun üzerine Boluğur, alışveriş merkezinden çıkmak zorunda kaldı.

2 yıl önce

Millet İttifakı'nda yeni bir kriz daha patlak verdi: Kendi elimizle İYİ Parti'yi güçlendiriyoruz

CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, İYİ Parti'nin ittifakta güçlenen taraf olduğunu, kendi partilerinin ise yerinde saydığını ifade etti. Sabah'ta yer alan habere göre CHP, İYİ Parti ve HDP'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nda yaşanan huzursuzluk su yüzüne çıkmaya başladı. Liderlerin tüm açıklamalarına rağmen CHP'nin İYİ Parti'den rahatsız olduğu, bizzat CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin tarafından dile getirildi. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Ahmet Akın ile 20 ilçe başkanının da katıldığı toplantıda, ittifak ortağı İYİ Parti ile ilgili şok açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin her geçen gün güçlendiğini ancak kendi partisinin yerinde saydığını vurgulayan CHP'li vekil şunları söyledi: "Kendi elimizle İYİ Parti'yi güçlendiriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin oy oranı standart, İYİ Parti ise durmadan oy kazanıyor ve artışta. İYİ Parti bizim rakibimizdir" Tartışma yaratan sözlerin ardından partililerin ikazlarına kulak asmayan Fikret Şahin, "Ne yapayım dışarı ses gidiyorsa, konuşmayalım mı?" ifadelerini kullandı. İYİ PARTİ VE CHP'LİLER SIK SIK KARŞI KARŞIYA GELİYOR Millet İttifakı'nın iki üyesi İYİ Parti ve CHP, teşkilatlar ve belediylerin yanı sıra vekillerin de açıklamaları ile sık sık karşı karşıya geliyor. İki taraftan da sert açıklamalar gelirken, genel başkanlar talimatları ile gerginlikleri önlemeye çalışıyor. İYİ Parti ile CHP arasında HDP'nin ittifaktaki yeri üzerinden de anlaşmazlıklar sık sık gündeme geliyor.

2 yıl önce

Reuters: NATO Zirvesi sonrası bildirgede iklim krizini kontrol altına alma planı da yer alacak

Reuters'ın ulaştığı, zirve sonu bildirgesi metninde ilk defa NATO'nun iklim kriziyle mücadele planlarının da yer alacağı belirtildi.  Zirve sonu bildirgesinde iklim krizi, ittifakın güvenliğini etkileyen tehditlerden biri olarak görüldü ve kontrol altına alınması için aksiyon planı üzerinde anlaşıldı. Habere göre, zirve sonunda yayımlanacak bildirgede, iklim krizine ilişkin farkındalık, kontrol ve çabaların artırmayı amaçladıkları vurgulanacak. 

2 yıl önce

Millet İttifakı'nda adaylık krizi! Kılıçdaroğlu çok kızdı...

Türkiye'de, 2023 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çalışmaları şimdiden başladı. AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nda yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı açıklanırken, Millet İtifakı'nda belirsizlik devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, partisinin Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söylemesi Millet İttifakı'nda gerilime neden oldu. olduğunu belirtip ittifak ortağı CHP'nin kendilerinden habersiz böyle bir karar almasına tepki gösterdi. Kuşoğlu'nun iddiaları sonrası uzun süre sessizliğini koruyan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tepkiler sonrası açıklama yapmak zorunda kaldı. Emin Çölaşan'ı arayıp Kuşoğlu'nun adaylık ile ilgili açıklamasının yanlış olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı; ÜZÜLEREK HABERİM OLDU “Sayın Kuşoğlu zamansız bir açıklama yapmış, üzülerek haberim oldu… Biz cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz… İTTİFAKA DANIŞMADAN KARAR ALMAK YANLIŞ Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu. Siyasi ortamı ve Millet İttifakı'nı dikkate almadan acele söylenmiş sözlerdir”

2 yıl önce

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen: Tarihi bir mali kriz ortaya çıkabilir!

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen'ın The Wall Street Journal gazetesinde konuya ilişkin "Kongre, Borç Limitini Yükselt" başlıklı bir yazısı yayımlandı. Söz konusu yazıda Yellen, ABD'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu krizden çıktığını, ülkenin kendisini bir başka finansal sıkıntıya sokmaması gerektiğini ifade etti. Kongrenin 1960'dan bu yana ülkenin borç limitini yaklaşık 80 kez yükseltti veya askıya aldığını anımsatan Yellen, bunun tekrar yapılması gerektiğini aksi halde Hazine Bakanlığının nakit dengesinin yetersiz seviyeye düşeceğini ve federal hükümetin borçlarını ödeyemeyeceğini aktardı. Yellen, "ABD hiçbir zaman temerrüde düşmedi. Ülkenin temerrüde düşmesi, devam eden halk sağlığı acil durumunun zararını artıracak tarihi bir mali krizi tetikleyebilir." değerlendirmesinde bulundu. Temerrüdün faiz oranlarında ani bir artışı, hisse senedi fiyatlarında keskin bir düşüşü ve diğer finansal çalkantıları tetikleyebileceğine dikkati çeken Yellen, "Mevcut ekonomik toparlanmamız resesyona dönüşebilir. Bu krizden kalıcı olarak daha zayıf bir ulus olarak çıkabiliriz." ifadesini kullandı. Yellen, Kongre üyelerinin borç limitini bir kez daha ele alacaklarından emin olduğunu belirtti ancak hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. ABD Hazine Bakanı Yellen, 8 Eylül'de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'ye yönelik bir mektup kaleme almış ve söz konusu mektupta federal hükümeti geçici olarak finanse etmeye yönelik önlemlerin ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu belirterek, borç limiti konusunda en kısa sürede harekete geçmesi için Kongre'ye çağrıda bulunmuştu.

2 yıl önce

Otomotiv sektöründeki çip krizi büyüyor

Koronavirüs salgını, 2 yıl sonunda yarı iletken teknolojilerini de ciddi bir biçimde etkiledi. Fabrikaların işlervlerini yavaşlatması, bazı ülkelerin salgın nedeniyle ticarete kısıtlamalar getirmesi, otomobil sektöründe de çip sıkıntısını büyüttü. 8 MİLYONA YAKIN ARAÇ ÜRETİM KAYBI OLACAK Danışmanlık firması AlixPartners'dan yapılan açıklamada, çip krizi nedeniyle otomotiv sektöründe bu yıl 7,7 milyon araçlık üretim kaybının olmasının beklendiği kaydedildi. Şirketin mayıs ayındaki tahminlerinde üretim kaybının bu yıl 3,9 milyon olması bekleniyordu. ÇİP KRİZİ KAYNAKLI CİRO KAYBI TAHMİNİ 210 MİLYAR DOLAR Açıklamada, küresel otomotiv sektöründe çip krizi kaynaklı ciro kaybının ise 210 milyar doları bulacağının tahmin edildiği aktarıldı. Şirket mayıs ayındaki tahminlerinde söz konusu ciro kaybının 110 milyar dolar olacağını öngörmüştü. KARANTİNA ÖNLEMLERİ, KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ AlixPartners'ın Otomotiv ve Endüstriyel Uygulamalar Küresel Eş Lideri Mark Wakefield, çip krizinin şimdiye kadar azalmasının beklendiğini ancak Malezya'daki koronavirüs salgınına karşı uygulanan karantina önlemleri ile diğer yerlerde devam eden sıkıntıların işleri daha da kötüleştirdiğini ifade etti. "OTOMOBİL SEKTÖRÜ İÇİN HATAYA YER YOK" Çip sıkıntısının sektörün karşı karşıya olduğu çok sayıdaki aksaklıktan sadece biri olduğuna işaret eden Wakefield, "Otomobil üreticileri ve tedarikçiler için şu anda hataya yer yok. Her alternatifi hesaplamaları ve yalnızca en iyi seçenekleri uyguladıklarından emin olmaları gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

AB’de tarihi kriz! 'Temel ilke' reddedildi

Polonya’da Anayasa Mahkemesi tarihi ve Avrupa Birliği’ni (AB) sarsacak bir karara imza attı. Polonya Anayasa Mahkemesi, AB hukukunun belirli konularda ulusal mevzuata üstünlüğü ilkesini reddetti. Perşembe günü Yargıç Bartlomiej Sochanski tarafından alınan kararda, “Avrupa Adalet Divanı’nın Polonya adalet sistemine müdahale çabaları hukukun üstünlüğü ilkesini, Polonya anayasasının üstünlüğü ilkesini ve ayrıca Avrupa entegrasyonu sürecinde egemenliğin korunması ilkesini ihlal etmektedir” ifadesi yer aldı. Milliyet’in haberine göre; Bu karar, AB’nin temel bir ilkesinin reddi anlamına geliyor. Zira AB’ye üye olunduğunda AB yasalarının, anayasal hükümler dahil olmak üzere ulusal yasalardan önce geldiği kabul ediliyor. Yaşanan gelişme AB’de yeni kriz yaşanmasına neden olacak gibi gözüküyor. AB’nin Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi ülkelerle bir süredir yaşadığı sıkıntıların, bu karar sonrası daha da artması bekleniyor. Hatta olayın Polonya’nın AB’den ayrılmasına (Polexit) kadar varabileceği ifade ediliyor. İTİRAZ BAŞBAKAN’DAN AB yasalarına Polonya Anayasa Mahkemesi nezdinde itirazı, bizzat Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki yapmıştı. Bu, 27 üyeli AB tarihinde bir üye ülke liderinin AB sözleşmelerine kendi Anayasaya Mahkemesi’nde yaptığı ilk itiraz. Öte yandan kararın, Polonya’nın AB’den beklediği 57 milyar euro’luk yardım konusunda elini kuvvetlendirmek ve pazarlık gücünü artırmak adına aldığı da iddialar arasında. Polonya’nın hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve LGBT hakları gibi konulardaki uygulamaları son yıllarda AB içinde eleştiriliyor. AB Komisyonunun “Hukukun Üstünlüğü 2021” adlı raporunda, Polonya’da yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu ve bunun endişe verici olduğu ifade edilmişti. AB: YASALAR AÇIK Karar sonrası bir açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Polonya Anayasa Mahkemesinin “ülkedeki yasaların bazı AB yasalarından üstün olduğuna” dair verdiği karara tepki göstererek, “AB yasaları, anayasal hükümler dahil ulusal yasalardan önce gelir” ifadesini kullandı. Mahkemenin kararından “derin endişe” duyduğunu belirten Von der Leyen, AB Komisyonunun bunu hızlıca analiz edeceğini ve buna göre sıradaki adımları atacaklarını kaydetti. Birlik’in yasal düzeninin kurucu ilkelerini koruyacaklarını vurgulayan Von der Leyen, “...Anlaşmalarımız açıktır. Avrupa Adalet Divanı’nın kararları, ulusal mahkemeler dahil tüm üye ülkelerin makamları için bağlayıcıdır. AB yasaları, anayasal hükümler dahil ulusal yasalardan önce gelir. Bunun sağlanması için AB anlaşmalarından kaynaklanan tüm yetkilerimizi kullanacağız” dedi.

2 yıl önce

Avrupa'da seçim krizi: Yedi ülke yeni hükümetini arıyor

Almanya'da yapılan genel seçimlerin ardından yeni hükümeti kurmak için partiler arasında zorlu koalisyon pazarlığı başladı. 16 yıllık Angela Merkel (CDU) iktidarının ardından ülkede yeni hükümetin nasıl şekilleneceği merak ediliyor. Genel seçimden oyların yüzde 25,7'sini alarak birinci çıkan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) arasındaki koalisyon görüşmelerine geçildi. Seçimlerden 2 buçuk hafta sonra başlayan görüşmelerin başarılı olması durumunda SPD liderliğinde bir hükümet kurulacak. SPD Noel dönemine kadar hükümetin kurulması için çaba sarf edeceklerini görüşme süresinin 2017'deki kadar uzun sürmesini istemediklerini açıkladı. Özellikle Yeşiller ile FDP arasındaki vergi, çevre ve iklim konusunda derin görüş ayrılıkları mevcut. 1953'ten bu yana ilk kez 3 partili bir koalisyon hükümetinin gündemde olması ve görüş ayrılıkları nedeniyle görüşmelerin yılbaşından sonraya sarkabileceği yorumları yapılıyor. 2017'deki koalisyon görüşmeleri 172 gün, 2013'teki görüşmeler ise 86 gün sürmüştü. Almanya'da yeni bir hükümet kurulana kadar Angela Merkel hükümeti görevine devam edecek. Avusturya'da erken seçim beklentisi Avusturya'da "rüşvet ve güveni kötüye kullanma" suçlamalarıyla hakkında soruşturma başlatılan Başbakan Sebastian Kurz görevinden istifa etti. Kurz, lideri olduğu Avusturya Halk Partisi (ÖVP) başkanlığını bırakmazken, Ocak 2020'de kurulan ÖVP-Yeşiller Partisi koalisyonunu sürdürebilmek için, başbakanlık koltuğunu kendi partisinden Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg'e devretti. Kurz'un bir süre direndikten sonra attığı bu geri adım neticesinde ülkede hükümet krizi nispeten rahatlasa da muhalefet tarafında, Kurz'un "gölge başbakan" olacağı, "Kurz sistemi" verilen düzenin devam edeceği görüşü hakim. Mevcut hükümetin uzun ömürlü olmayacağı ve erken genel seçimlere gidilebileceği yorumları yapılıyor. Çekya'da hükümeti kurma görevinin kime verileceği belirsiz Çekya'da 8-9 Ekim'de düzenlenen genel seçimlerin sonucu, beklenenin aksini ortaya koydu. İktidardaki Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi (ANO), yüzde 27,17 ile en fazla oy alan parti olsa da seçimlerin galibi üç partinin birlikte kurduğu muhalefet iktidarı (Spolu) oldu. Cumhurbaşkanı Milos Zeman'ın daha önce açıkladığı üzere, hükümeti, tek başına en çok oyu olan partiye vermesi bekleniyor. Ancak ANO, parlamentoya giren aşırı sağcı Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Partisi (SPD) ile anlaşması durumunda bile hükümeti kurmaya gerekli olan çoğunluğu sağlayamıyor. 200 sandalyeli meclisin 108 sandalyesini birlikte kazanan muhalefet ittifakı, hiçbir şekilde ANO ile görüşmeyeceğini açıkladı. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Zeman'ın, hükümeti kurma görevini, seçimin galibi muhalefet ittifakına değil de ANO lideri Başbakan Andrej Babiş'e vermesi durumunda ülkede uzun süre siyasi belirsizlik olacağı öngörülüyor. Hükümet kurulmasında belirleyici rol oynayan 77 yaşındaki Zeman'ın, son dönemde sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırılması ülkede ayrıca endişelere yol açıyor. Hollanda'da 210 gündür hükümet kurulamadı Hollanda'da 15-17 Mart'ta yapılan genel seçimlerin üzerinden 210 gün geçmesine rağmen halen hükümet kurulamadı. Toplam 17 partinin 150 sandalyeli Meclis'e girdiği Hollanda'da en az 4 partili bir koalisyon kurulması bekleniyordu. Geçici hükümetin idare ettiği ülkede koalisyon müzakereleri sancılı geçiyor. Çoğunluk veya azınlık koalisyonu kurma girişimleri şimdiye kadar başarısız olan partiler, yeniden dörtlü koalisyon görüşmelerine başladı. Muhalefetteki bazı partiler koalisyon müzakerelerinin tekrar başlamasını eleştirirken, yeni seçime gidilmesini savunuyor. Ülkede mevcut durumun değişmediğini ileri süren bir takım muhalefet partileri, seçmen iradesinin dikkate alınmadığı görüşünü dile getiriyor. Hollanda'da 2017'de yapılan genel seçimlerin ardından, koalisyon hükümetinin kurulması 225 gün sürmüştü. Bulgaristan bu sene 3. kez seçime gidiyor Bulgaristan'da 4 Nisan'da yapılan parlamento seçimi sonrası koalisyon hükümeti kurma çalışmaları başarısız olunca 11 Temmuz'da erken seçime gitme kararı alındı. Bu tarihteki genel seçimlerden sonra oluşturulan parlamentoda, 65 kişilik en büyük gruba sahip Böyle Bir Halk Var (İTN) partisi de hükümet kurma girişiminde başarısız oldu. Cumhurbaşkanı Rumen Radev, 16 Eylül'de parlamentoyu feshederek, seçimler öncesinde kurduğu geçici teknokratlar hükümetinde revizyon yaptı. Üç bakanı değiştiren Radev, 14 Kasım'da erken genel seçim yapılacağını, ülkeyi seçime götürecek hükümetin başbakanlığına Stefan Yanev'in devam edeceğini duyurdu. Bulgaristan böylece bir yıl içinde 3. kez seçime gitmiş olacak. Norveç 28 gündür yeni hükümetini bekliyor Norveç'te 13 Eylül'de yapılan genel seçimler sonrasında geçen 28 gün içerisinde hala hükümet kurulamadı. Norveç'te yapılan genel seçimleri İşçi Partisi lideri Jonas Gahr Stoere önderliğindeki sol blok kazanmış, ancak hükümeti kurmak için yeterli çoğunluğa ulaşamamıştı. Stoere, koalisyon görüşmeleri sonrasında yaptığı açıklamada, Sosyalist Sol Parti (SV) ve Merkez Partisi (SP) ile büyük bir koalisyon kurmak istediklerini, ancak bunu başaramadıklarını söyledi. Jonas Gahr Stoere, sağ blokta bulunan Merkez Partisi (M) ile azınlık hükümeti kurmak için önemli ilerleme kaydettiklerini ve gelecek hafta hükümeti kurmayı umduklarını belirtti. Romanya'da kurulan hükümet güvenoyu alamadı Romanya'da, 6 Aralık 2020 tarihinde yapılan seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Klaus İohannis, hükümeti kurma görevini daha önce genel başkanı olduğu ve seçimi ikinci tamamlayan merkez sağdaki Ulusal Liberal Parti'ye (PNL) vermişti. PNL Genel Başkanı Florin Citu'nun kurduğu azınlık hükümeti, 5 Ekim'deki oturumda güvenoyu alamayarak düştü. Cumhurbaşkanı İohannis, hükümet kurma görevini vermek üzere PNL'den bir isim beklediğini açıkladı. Seçimin galibi Sosyal Demokrat Parti (PSD) lideri Marcel Ciolacu da buna tepki göstererek, siyasi krizin bitmesi için erken seçime ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 22 23