28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

Bahçeli'den Kılıçdaroğlu açıklaması: Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olduğu anlaşıldı

MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bütçe konuşmasına ilişkin yaptığı açıklamada, ''Çok müjdeli bir konuşma oldu, zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğu anlaşıldı'' ifadelerini kullandı

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Kılıçdaroğlu açıklaması

CHP Genel Başkanı, alem bir insan. Allah’ı var, sıkıntılı anlarda insanımızı iyi güldürüyor! Kara mizahta ustalaştı, epey de mesafe kat etti. Kabak tadı verse bile, siyasi eğlenceye dönüşen grup toplantılarında kurusıkı atışın, yalan edebiyatının inceliklerini sahneliyor. Dün yine tutulmuş aklıyla, kararmış vicdanıyla haykıran gerçeklere, meydan okuyan hakikatlere sırtını döndü. Tek gündem konumuzun kendisi olduğunu dile getirdi. İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşurmuş, ağız var, dil var, fakat akıl ve ahlak derseniz işte o yok. Kılıçdaroğlu gerçek milliyetçi, gerçek vatanseverin kendileri olduğunu söylemiş. Aslına bakarsınız önemli bir gelişmeyle, kritik bir itirafla karşı karşıyayız. Gerçi bu çıkışından memnuniyet duyduğumu da saklayamam. En azından altı okun içindeki milliyetçiliği hatırlamış! Madem gerçek milliyetçi olduğunu söylüyor, o halde gereğini ve gerçeğin sorumluluğunu da bir an önce yapmak zorundadır. FETÖ ve PKK’yla bütün bağlarını keserek işe başlamalıdır. Bu da yetmez, HDP’yle ittifakı bitirdiğini, zilletin batağından derhal çıkacağını duyurmalıdır. Kılıçdaroğlu bunları yaparsa, gelip partimize dahi üye olabilir. Siyasi mücadelesini aramızda sürdürebilir. Hatta açık çek veriyorum, 2023 Haziran ayında Tunceli’den milletvekili adayımız olmasında bile engel yoktur. Temizlensin, nedamet göstersin, buyursun gelsin. Bu vaadimiz ve vaki davetimiz Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliği kadar gerçekçidir! Zira bizim herkese kapımız açıktır, bizim yüreğimizde yenilenmiş ve yüklerinden kurtulmuş Kılıçdaroğlu’na bile yer vardır. Onu sevgiyle kucaklayacak, geçmişini unutturacak hoşgörümüz ortadadır. Bir diğer ele alınması gereken konu ise şudur: Kılıçdaroğlu, HDP’li işbirlikçileri ve İP’li yoldaşları devamlı Sonbaharda seçim olabileceğini konuşuyorlar. Yok diyoruz, anlamıyorlar. Seçim zamanında olacak diyoruz, zihni melekeleri tıkalı olduğundan algılayamıyorlar. Bir diğer ele alınması gereken konu ise şudur: Kılıçdaroğlu, HDP’li işbirlikçileri ve İP’li yoldaşları devamlı Sonbaharda seçim olabileceğini konuşuyorlar. Yok diyoruz, anlamıyorlar. Seçim zamanında olacak diyoruz, zihni melekeleri tıkalı olduğundan algılayamıyorlar. Daha ilginci, televizyon ekranlarında sabit ama haftalık ücret mukabilinde yorum yapan bildik isimler, Kılıçdaroğlu’ndan aldıkları asparagas sufleleri cansiperane savunuyorlar, servis ediyorlar, nöbetleşe gündem işgaline soyunuyorlar. Ne söylesek nafile, hep aynı havadalar. Mesela, Necdet Saraç, Şaban Sevinç, Ali Haydar Fırat, Hakan Bayrakçı, Orhan Bursalı ve Sevilay Yılman’a varıncaya kadar farklı televizyon ekranlarda CHP’nin hem sözcülüğünü hem seçim kulisi yapan ücretli tetikçilere üzülüyorum, durmadan yırtınıp kendilerini paralıyorlar. Bunların karşısında beşlik simit gibi dizilen bazı gazeteci ve eski siyasetçiler de evet haklısınız, ama diyerek söze başlayıp acayip gerdan kırıyorlar. Erken seçim siparişini Okyanus ötesinden mi berisinden mi aldıkları muamma olsa da, kukla gibi oynatılıyorlar. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminin nasıl olacağı, bu konudaki gerek ve yeter şartların nelerden teşekkül ettiği bu hacıyatmazlar tarafından ya bilinmiyor ya da bilinse de gerçeğin üzeri örtülüyor. TBMM’de seçim kararının alınması için ihtiyaç duyulan çoğunluğa sahip olmadan, Cumhurbaşkanı’nın da bu konuda net tavrı bilinmesine rağmen, Sonbaharda seçim olabilir demek Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal huzurunu hançerlemek isteyenlere hizmettir. Peki, bunun neresi demokrasidir? Neresi özgürlüktür? Neresinde adamlık ve ahlak vardır? Televizyon sahipleri acaba, Kılıçdaroğlu’nun seçim spekülasyonun gündemde kalması için gizil ve gizemli bir destek mi vermektedir? Boş lafa, boş tantanaya, boşuna çabaya karnımız toktur. Kılıçdaroğlu, bizim halı olduğumuzu söylemiş. O halde sıkıyorsa, yiyorsa, cesareti varsa gelsin de üstümüze bassın. Halı değiliz, ama haya sahibiyiz, vatan ve millet sevdalısıyız. Bu iftirayı atanların haysiyetlerinin kimler tarafından çiğnendiğini hem biz hem de millet biliyor. Süleyman Şah Türbesi konusunda bize laf eden Kılıçdaroğlu, eğer aramıza katılırsa, zincirlerinden kurtulup bize doğru akarsa, geçmişte neler söylediğimizi, nasıl bir duruş gösterdiğimizi tek tek, heceleye heceleye, okumayı yeni öğrenen çocuklara anlatır gibi öğreteceğim. Söz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ciddiyetsiz ve itibarsız sözlerine karşı esasen siyasi üslubuma çok da uygun olmayan bir tarzda cevap vermek durumunda kaldım. Hiç kimse kusura bakmasın, ama hak edene hak ettiği gibi davranmak görevimizdir.

1 yıl önce

İyi Partili Oral'dan bir kez daha Kılıçdaroğlu açıklaması: Milletimizin hassasiyetini dile getirdim

İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, memleketi olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde partililer ve hemşehrileriyle bir araya gelerek bayramlaştı. İYİ Parti Ahlat İlçe Başkanlığı tarafından ilçenin Selçuklu Çarşısı’ndaki bir çay bahçesinde düzenlenen programda Oral, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu memleketin bir evladı olduğunu belirten Oral, “Kim bu memlekete halisane niyetle bir çivi çakmışsa ona hizmet etmek için hepimiz amadeyiz. Tüm ecdadımız bu mübarek topraklarda yatıyor. Genel başkanımızın Ahlat’ı ziyaretinden sonra ülkeyi yöneten iktidar yüzünü ve gönlünü Ahlat’a çevirdi. İktidarımızın da yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Bu hükümet döneminde devletin yüzünü, gönlünü, hizmetini ecdadımızdan bize miras kalan bu mübarek topraklara dönülmesine vesile olmak üzere başlangıçta dediğim gibi MHP Genel Başkanı, AK Parti Genel Başkanı ve beraber çalışmaktan gurur duyduğum Meral Akşener Hanımefendiye Ahlatlılar adına devletimizin yüzünü ve gönlünü buraya çevirmesine vesile oldukları için Ahlat’ın bir evladı olarak teşekkür ediyorum” dedi. ''MİLLETİMİZİN ENDİŞELERİNİ YERİNE GETİRMEK ÜZERE O GÜN SÖZÜMÜ SÖYLEMİŞTİM'' Bir gazetecinin sorusu üzerine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine geçen ay yaptığı açıklamanın detaylarını anlatan Milletvekili Oral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim eğitimim insanların ırkının, insanların mezhebinin, insanların hangi ırktan olduğunun hesabını bizim görme yetkimiz yok. Kimin Kürt olduğu, kimin Türk olduğu, kimin alevi olduğu bizim elimizde midir? Hayır. Bizim elimizde değil. Allah bizi öyle yaratmış bizde onu insan olarak kabul etmez isek Allah’ın bizden hesabını soracağını inanan bir kardeşinizim. Ben bir sosyolojik analiz yaptım, sosyolojik tahlil yaptım. Benim bu vazifemdir. Ben niye 50 yıldır beraber yürüdüğüm, beraber yürümekten onur duyduğum arkadaşlarımı bırakarak bu partide yer aldım. Eğer ben sözümü söylemeyeceksem bu yanlıştır. Ben o zaman için şöyle söyledim; artık Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süresi bitti. Bütün samimiyetimle söylüyorum karşısında kim olursa olsun. Kimi çıkarırsa o demokrasiye, hürriyete, özgürlüğe, insan haklarına ne kadar insan için onurlu meziyet varsa hepsinin birlikte mücadelesini veren 6’lı masa çok kıymetli kardeşlerimizden 6 siyasi partinin genel başkanının birlikte hareket etmesinden kaynaklanıyor. Kimi aday gösterirlerse göstersinler biz o mücadeleye destek vereceğiz. Çünkü bizim hedefimiz tek adam rejimine son vermek. Biz Tayyip Erdoğan’a karşı değiliz. Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği tek adam rejimine karşıyız. Bu millet demokrasiye aşıktır. Yüz yıllık bir geleneğimizdir bizim parlamenter demokratik sistem. Parlamenter demokratik sisteme geçerken eğer Kılıçdaroğlu veya kim olursa olsun ben Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini gündeme getirecek kadar Allah’ın dinine, Allah’ın bize emrettiklerine karşı olacak kadar bilgisiz miyim? Ama Türkiye’nin bir gerçeği var. Bizim milletimizin yüzde 60’ı, yüzde 70’i mütedeyyin, dini hassasiyeti yüksek demokratik, laik bir sisteme iman etmiş, inanmış bir toplumuz. Bu sistemde kim aday olursa milletimizin bu konudaki hassasiyetini gündeme getirmek üzere ben Kılıçdaroğlu’nun o konusunu gündeme getirmiştim. Halbuki kim ne olursa olsun bizim milletimize ait olan hassasiyetimiz insanın kendi iradesiyle yapacağı şeylerden sorumludur hükmünü bilen bir kardeşinizim. Bu vesileyle Kılıçdaroğlu aday olursa, Kılıçdaroğlu 6’lı genel başkan tarafından aday gösterilirse ben ona oy vereceğimi de söylemiştim. Hemen arkasından ben o açıklamam çarpıtıldığı için Kılıçdaroğlu’ndan bir randevu talep ettim. O gün Ordu’daydı bir gün sonra kendisiyle görüştüm. Büyük alimlerden birisinin çok güzel bir sözü var. ‘İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır’. Bilmediğimiz şeyi savunamayız. Bilmediğimiz şeyi söyleyemeyiz. İnsanın yüreğini bilmek lazım. Hani Yunus’un ‘Kalıbını bırak, kalbine dön’ dediği gibi bende milletimizin teveccühünü, milletimizin endişelerini yerine getirmek üzere o gün sözümü söylemiştim. Ama o sözüm 15 gün önce televizyonda yayınlanmıştı. Ama o gün o proje yapılması lazımdı. Bende Kılıçdaroğlu’dan randevu istedim sağ olsun ertesi gün bana randevu verdi. Gittim Kılıçdaroğlu’ndan Alevi kardeşlerimizi incittiğim için ben ondan helalleşmek için gittim. Ama dedi ki ‘Milletvekilim siz hiç yorulmayın, üzülmeyin. Biz sizin kalbinizi ve niyetinizi biliyoruz. Siz hiç merak etmeyin ben sizin niyetinizi biliyorum’ diyerek beni teselli etti. Onun için bu mesele tamamen yanlış anlaşılmaydı ve Allah’a şükürler olsun ki konu netleşti ve problemde bitti” diye konuştu.

1 yıl önce

Kaş yapayım derken göz çıkar! Aylin Nazlıaka’dan uyuyan Selvi Kılıçdaroğlu açıklaması: Covid olmuş!

COVİD OLMUŞ! Nazlıaka, “Salonda konuşmalar yapılırken Selvi Hanım’ın bir anlık gözünü kapatmasını yandaş medya müthiş bir malzemeye dönüştürmüş. Bugün ana gündem maddesi olarak taşıdı. Bu son derece utanç verici. Ayrıca Selvi Hanım sonrasında test yaptırdı, bunu paylaşmak zorunda olmak da çok utanç verici ama kendisinin Covid pozitif olduğu da ortaya çıktı. Buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Selvi Hanım’ın bir anlık da olsa gözlerini kapatmış olmasının böylesine bir malzemeye dönüştürülmüş olması, halka bir umut olacak etkili konuşmaların yapıldığı güçlü bir gündem varken, Selvi Hanım’a odaklanılmak noktasına gelinmesi gerçekten hepimizi üzmüştür, bu her şeyden önce kadına yönelik şiddettir. Selvi Hanım, bırakın genel başkanımızın eşi olmasını, bir kadın olarak eşinin önemli bir gününde onun yanında olmak istemiştir, görüyoruz ki birileri buna bile tahammül edemiyor, bundan kendisine siyasi malzeme çıkarmaya çalışıyor. Bizler dilerdik ki bu suni gündeme odaklananlar bir eline iş bir eline aş yazarak intihar eden vatandaşlarımızı gündemlerine alsınlar. Onlar her zaman yaptıklarını yaptılar ve bir algı operasyonuyla farklı bir gündem yaratmaya çalıştılar. Biz kadınlar olarak hem Selvi Hanım’ın arkasındayız hem de her kadına yapılan şiddetim dimdik karşısındayız" dedi