Son Dakika:
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, firari sanık Can Dündar ve mazeret bildiren avukatı katılmadı. MİT Başkanlığını temsilen Hazine avukatı Timuçin Üzel de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada söz alan Hazine avukatı Üzel, suçtan zarar görme ihtimaline binaen müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Can Dündar hakkında, dosya kapsamı, isnat edilen suça ilişkin kuvvetli şüphenin varlığını gösteren deliller, sanığın uzun süredir firari olarak başka dosyalardan aranması, mahkemenin başka dosyasından aldığı ceza sebebiyle kırmızı bülten ve iade işlemlerinin beklenmiş olması ve isnat edilen suç niteliğine göre, tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkartılmasına hükmetti. Sanığın yurtdışında ve halen Almanya'da bulunduğunun anlaşıldığını bildiren heyet, iade işlemleri konusunda iade talepnamesi ve kırmızı bülten çıkarılmasına dair işlemlerin yapılmasına karar verdi. MİT Başkanlığının suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya müdahilliğine hükmeden heyet, duruşmayı 6 Ekim'e erteledi. Davanın geçmişi MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada yargılanan firari sanık eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek" ve "örgüt (FETÖ) içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 23 Aralık 2020'deki duruşmada 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dündar hakkında bir müşteki yönünden, “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” ve “devleti gizli kalması gerekene bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme” suçlarından ifadesi alınmadığı gerekçesiyle dosyası ayrılmıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, terör örgütü TKP/ML'nin kırsal alan yapılanması Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusunun (TİKKO) içerisinde geçmiş dönemde sözde "Merkez Komite Üyesi" olarak faaliyet yürüten, örgüt adına çok sayıda illegal-silahlı eyleme katıldığı belirtilen ve kırmızı bültenle aranan H.K'nin bugün Muğla'nın Milas ilçesinde düzenlenen operasyonla yakalandığı kaydedildi. H.K'nin 1979'da örgüt mensupları ile çıkan çatışmada polis memuru Muammer Sencer'in şehit edildiği olayın faillerinden olduğu ve kırmızı bültenle arandığı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticisi ve Mahmur genel sorumlusu “Doktor Hüseyin” kod adlı Selman Bozkır'ın etkisiz hale getirildiğini duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mahmur Kampı açıklaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta katıldığı bir canlı yayında, terör örgütü PKK’nın Irak’taki önemli merkezlerinden biri olan Mahmur ile ilgili operasyon sinyali vermişti. Erdoğan, “Bu akşam ilk defa söyleyeceğim. Biz Mahmur meselesini de en az Kandil kadar önemsiyoruz. Çünkü Mahmur, Kandil’in adeta kuluçka yuvasıdır. BM temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz” demişti.
Ankara'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Rusya uyruklu A.R. yakalandı.
Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen, MİT Başkanlığı'nın destek verdiği ikna çalışmaları neticesinde; PKK/KCK terör örgütünden kaçan 1 örgüt mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensubunun 2014 yılında terör örgütüne katıldığı Türkiye ve Irak'ta faaliyet yürüttüğü, İnterpol tarafından kırmızı bültenle arandığı tespit edildi. Sürdürülen ikna çalışmaları sonucunda; 2021 yılında teslim olan örgüt mensubu sayısı 197’ye yükseldi.
Ayrıntılar geliyor...
https://twitter.com/genelgundem/status/1496392367171112962?s=21 Interpol, Sedat Peker hakkında 194 ülkede kırmızı bültenle arama kararı çıkarmıştı.
22 Haziran tarihli resmi gazetede yayımlanan kararda, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve İçişleri Bakanı Mavrudis Voridis'in imzası yer aldı. Ayavefe'nin Yunanistan'a "son derece önemli hizmetleri" bulunduğu belirtilen kararda, Kovid-19 salgını sürecinde ülkeye temel ihtiyaç maddesi, gıda ve sağlık gereçleri hibe ederek, ulusal sağlık sistemini çöküşten kurtardığı ifade edildi. Kararda, Ayavefe'nin Yunanistan'daki yatırımlarıyla ülke ekonomisine önemli katkıları bulunduğu ileri sürülerek "Bu nedenle, kendisine Yunan vatandaşlığının verilmesi, Yunan ekonomisinin stratejik olarak güçlendirilmesi çerçevesinde ülke çıkarlarına büyük hizmet sunabilir." ifadesi yer aldı. Emniyet Genel Müdürlüğünden Mart 2019'da yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'de düzenlenen yasa dışı bahis operasyonları kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle "yasa dışı online kumar ve bahis amaçlı web sitesi kurmak ve yönetmek" suçundan Türk İnterpolü tarafından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan Yaşam Ayavefe, 28 Şubat 2019'da, Türkiye'ye iadesi amacıyla Yunanistan Interpol birimleri tarafından yakalanmıştı. Şüphelinin, Türkiye'ye iadesine yönelik gerekli çalışmaların başlatılması amacıyla Adalet Bakanlığına talepte bulunulmuştu.
