20 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

RTÜK'ten Netflix ve Spotify kararı: Cinsel içeriklere ve LGBT sahnelerine 'dur' dedi!

İnternet üzerinden isteğe bağlı yayıncılık platformlarının RTÜK denetimine girmesinden sonra başlayan izleme faaliyetleri neticesinde, gelen şikayetler de dikkate alınarak Netflix'te yayınlanan "Jurassic World Kretase Kampı" isimli animasyon filmi incelendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da dilekçeyle şikâyet ettiği çizgi filmde iki kız karakterin yakınlaştıkları sahneler yayıncılık ilkelerine aykırı bulundu. "YASAYA AYKIRI" Çizgi filme "18 yaş ve üzeri" koruyucu sembolüyle katalogda yer veren Netflix'in yapımı "Ailece İzlenebilecek Diziler" olarak tanımlamasının izleyenleri yanlış yönlendirebileceğini, çocukların kendi yaş grubuna yönelik olmayan yapıma maruz kalmalarına neden olabileceğini değerlendiren Üst Kurul, çocukların müstehcen ve genel ahlaka aykırılık teşkil eden sahnelerde yer almasının da Yasaya aykırı olduğuna hükmetti. 6112 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." hükmünü ihlal eden Netflix'e idari yaptırım uygulandı. SPOTIFY'DA FETÖ PROPAGANDASI YAPAN YAYINLARA İNCELEME RTÜK, son toplantısında müzik platformu Spotfy içerisinde yer alan milli manevi değerlere hakaret, aşağılama, iftira içeren ve FETÖ terör örgünün propagandasını yapan ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, siyasi parti liderlerine ve devlet büyüklerine hakaret içeren çalma listeleri ile podcast içeriklerini de gündemine aldı. İÇERİKLER TEMİZLENECEK RTÜK, bahse konu yayınlar ve podcastlerle Spotify'ın, Kanunda yer alan "Yayın hizmetleri .. kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.", "Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ... aykırı olamaz." ve "Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak şekilde sunamaz.'' hükümlerine aykırı hareket ettiğini tespit ederek, kuruluşun anılan içerikleri temizlemesine karar verdi. "DANA ETİNE BENZİYORDU"... AHLAKSIZ RADYO YAYININA MÜEYYİDE UYGULANDI RTÜK, "İstanbul'un Sesi" radyosunda yayınlanan "Deli Murat Show" programında kadınlara hakaret içeren sözleri affetmedi. Programda geçen "Abi böyle fiziğine bakmadan tayt giyen kızlar sizlere sesleniyorum fiziği güzel olanlarda bir sıkıntı yok böyle fiziği kötü olan o bayanlardan şikâyetçiyim. ", "Yemin ediyorum o kadın strece sarılmış dana etine benziyordu." şeklindeki ifadeleri kadınları fiziksel özellikleri üzerinden aşağılamak olarak değerlendiren Üst Kurul, yayıncı kuruluşa üst sınırdan idari para cezası yaptırımı uyguladı. BAĞIŞ TOPLAYAN TELE 1 VE HALK TV'YE YAPTIRIM Siyasi parti mitinglerini para karşılığı yayınlayan ve ekrandan çeşitli kampanyalarla para toplayan Tele 1, RTÜK yaptırımına uğradı. RTÜK, anılan televizyonda "Tele 1 Destek Hattı" başlığıyla yardım çağrısı yapıldığını ve maddi destek elde edildiğini tespit etti. Yayınlarda, #Tele1inYanındayız gibi etiketlerle "Kitap Kampanyası Yoluyla Destek", "İzleyici Sponsorluğu", "Patreon Aracılığıyla Destek (Yurtdışı)" gibi çağrılarla izleyicilerden yardım ve bağış toplanarak haksız kazanç elde edildiğini karara bağlayan RTÜK, Tele 1'e idari para cezası yaptırımı uyguladı. MAHKEMENİN VERDİĞİ YAYIN YASAĞINA UYMAMAYAN TELE1'E BİR CEZA DAHA RTÜK toplantısında Halk TV'nin "Görkemli Hatıralar" programı ise bir başka müeyyide konusu oldu. Yayın Konuğu Ataol Behramoğlu'nun Kurban ibadetini kastederek, "Kurban Bayramının hemen arifesindeyiz. Canlıları keserek bayram olmaz arkadaşlar, kimse kusura bakmasın. Herkes alkışlasın, alkışlamayanları da ayıplarım yani, canlıları keserek bayram olmaz." şeklindeki ifadeleri 6112 sayılı Yasaya aykırı bulundu. Kanunda geçen "Yayın hizmetleri,,,, Toplumun millî ve manevî değerlerine, ... aykırı olamaz." hükmünü ihlal eden yayıncı kuruluşa idari para cezası verildi. MEDYA MAHALLESİ PROGRAMINA YAPTIRIM Halk TV'nin bir yaptırımı da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanlığı yöneticilerine hakaret içerikli yayın yapılan "Medya Mahallesi" programına geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başvuru dilekçesini dikkate alan RTÜK, "Teke Tek Bilim" programında konuşan Celal Şengör'ün dini değerlere hakaret eden sözlerini yayıncılık ilkelerine aykırı bularak Habertürk'e idari para cezası verdi.

1 yıl önce

Kadıköy'de LGBT destekçisi 'Boden' isimli kafe iki başörtülü kadını masalar boş olduğu halde 'Yer yok' diyerek içeriye almadı

Kadıköy'de bir arkadaşıyla birlikte "Boden" isimli kafeye girmek isteyen akademisyen Arzu Somalı, işletme müdürü tarafından beş masa boş olduğu halde "Boş masamız yok" denilerek içeri alınmadı. Arzu Somalı, mekanda boş masalar olduğunu söylemesi üzerine "Biz insan ayırıyoruz, sizin gibileri almıyoruz" çıkışıyla neye uğradığını şaşırdı. Bu esnada kafeye giren bir başka müşteriye "Boş masamız var" diyerek yer gösteren işletme müdürü, ortaya koyduğu ayrımcılıkla pes dedirtti. BAŞÖRTÜLÜLERE DÜŞMANCA TAVIR Başörtülü olduğu için kafeye alınmayan Arzu Somalı, "İstediğiniz yere şikayet edebilirsiniz" diyerek skandal çıkışını sürdüren işletme müdürüyle yaşadıklarını anlattı. Somalı şu ifadeleri kullandı: "Bu çağda bu gerici kafa, Kadıköy'de kafe işletiyor. İşletme başörtülülere düşmanca tavır sergiliyor ve açıkça 'insan ayrımı yapıyoruz. Biz müşteri seçebiliriz, siz de istediğiniz yere şikayet edebilirsiniz" diyerek herkesin içinde rahatça konuşabiliyor. Üstelik bizimle konuşurken yüzümüze bile bakmadılar. Bu nasıl bir saygısızlık, nasıl bir terbiyesizliktir? Bunun mutlaka hukuki bir yaptırımı olmalı" BAŞÖRTÜSÜ KARŞITI İŞLETMEDEN LGBT'YE DESTEK Öte yandan başörtülü müşteri kabul etmeyerek açık açık insan ayırdığını söyleyen "Boden" isimli işletmenin sahiplerinin sosyal medya hesaplarından LGBT'ye desteğini esirgemediği görüldü.

1 yıl önce

Şarkıcı Reyhan Karaca İBB’nin düzenlediği konserde LGBT bayrağı açtı! Seyirciler konseri terk etti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBSS) tarafından düzenlenen İstanbul Festivali Yenikapı'da devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde festivalde sahne alan Gülşen, konserinde kendisine yöneltilen kıyafet eleştirilerine yanıt verdikten bir süre sonra seyirciler arasından uzatılan LGBT bayrağını açarak gündem oldu. Gülşen, "Bunu en güzel köşemizde saklayacağız." dedi. Gülşen'e atıfta bulundu Gülşen'in LGBT bayrağı açtığı görüntüler sosyal medyada yayılırken kullanıcılardan tepki geldi. Son olarak Reyhan Karaca da 13 Ağustos tarihinde festivalde sahne alan isimlerden biri oldu. Sahnede LGBT bayrağı açtı! Seyirciler konseri terk etti Gülşen konserine atıfta bulunan Karaca, "Nerede, var mı LGBT bayrağı?" diye sordu. Ardından seyircilerin arasından sahneye LGBT bayrağı uzatılmasının üzerine, "Var vallahi var. Elden ele elden ele" diyen Karaca, bayrağı alarak sahnede salladı. Seyircilerin bir bölümü ise konseri terk etti.

1 yıl önce

Gülşen ve Reyhan Karaca gibileri zıplatacak gelişme! LGBT’den rahatsız olan Alman gazeteci Ralf Schuler BILD’den istifa etti

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1561230473690583040?s=21&t=rgzKLttrHOmv9qmwMYC4ow Almanya’nın ünlü gazetesi BILD, istifa depremi ile sallanıyor. Gazeteci Ralf Schuler, giderek LGBT yanlısı bir tutum sergileyen BILD’den şikayetçi oldu ve istifa etti. Schuler, “Daha fazla bir siyasi hareket ve onun bayrağı altında çalışmaya hazır değilim” dedi. İSYAN DOLU BİR MEKTUP Schuler, AXEL Springer Yayınevi CEO’su Matthias Döpfner ve Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Johannes Boie’e bir mektup yazarak istifa etti. Mektupta Schuler, “Her türlü ayrımcılık kötü. Ayrımcılığa karşı çıkmak, bizim şu an yaptığımız gibi LGBT hareketinin ajandasını sahiplenmek değildir. Bu, sağlam bir şekilde LGBT hareketinin yanında durduğumuz anlamına gelmez. Ayrıca bu, bir gazetecinin görevi değildir” sözlerine yer verdi. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1558338385512730625?s=21&t=rgzKLttrHOmv9qmwMYC4ow SERT BİR DİLLE ELEŞTİRİ Schuler, “Ben ne LGBT hareketinin bayrağı altında, ne de bir başka hareketin bayrağı altında çalışmak istiyorum. Gökkuşağı bayrağı sadece hoşgörü ve empati bayrağı değildir” dedi ve hareketin militan yönüne işaret etti. Schuler, harekete eleştirel gözle bakılması gerektiğini belirtirken, mektubunda “LGBT hareketinin yanındayız” diyen Genel Yayın Yönetmeni Boie’yi de sert dille eleştirdi. İSTİFA EDEN İKİNCİ KİŞİ Schuler, 2013 yılından bu yana meclis bürosu şefi olarak çalışıyordu. Aynı zamanda gazeteci, LGBT nedeniyle istifa eden ikinci kişi oldu. Daha önce de Bild politika editörü Judith Sevinç Basad benzer gerekçelerle istifasını sunmuştu. Basad istifasında, bu hareketten kaynaklı tehlikeler hakkında artık haber yazamama hissine kapıldığını söylemişti. Basad, “Yayınevinin arkamda durmadığını düşünüyorum” diyerek istifa etmişti. Bild ise Schuler’in Mart 2023’e kadar olan ihbar süresi kapsamında gazetede çalışmaya devam etmesinde ısrar ediyor.

1 yıl önce

Binlerce kişi sokağa dökülmüştü... Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic LGBT etkinliği 'Europride'nin iptal edildiğini duyurdu

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, her yıl başka bir Avrupa kentinde yapılan uluslararası LGBT etkinliği Europride'nin iptal edildiğini açıkladı. Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da 50 bin kişi, LGBT üyelerinin eylül ayında gerçekleştirmeyi planladıkları Europride'a karşı tepki yürüyüşü düzenlemişti. 
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, eylül ayında yapılması planlanan uluslararası LGBT etkinliği Europride'ın iptal edildiğini söyledi. BASKILARA DAYANAMADI Sırbistan üzerine çeşitli yönlerden gelen büyük baskı olduğunu söyleyen Vucic, "Sorun onların (baskıların) daha güçlü olup olmadığı değil, sadece bir noktada her şeyi elde edemezsiniz ve hepsi bu" ifadelerini kullandı. Belgrad halkı LGBT'ye karşı ayaklandı
Eylül ayında Belgrad'da yapılması planlanan uluslararası LGBT etkinliği Europride'a karşı 16 Ağustos pazar günü binlerce kişi Belgrad şehir merkezinde toplanmıştı. Geleneksel değerlerin korunması ve toplumun cinselleştirilmesine bir son verilmesi çağrısında bulunan kalabalığı Sırp Ortodoks Kilise Piskoposu Nikanor liderlik etmişti. Yürüyüşte en önde bulunan Nikanor, "Böyle bir şeyi organize eden ve buna katılan herkesi lanetleyeceğim." ifadelerini kullanmıştı.

1 yıl önce

Cumhuriyet Kadınları Derneği LGBT lobisine savaş açtı: Disney'in kararına sert tepki

Dünyanın en büyük eğlence ve yapım şirketlerinden Disney'in son kararı büyük tepkilere neden oldu. Disney, LGBT lobisinin etkisine girerek yapımlarında karakterlerin en az yarısının LGBT'lerden oluşacağını ve anne, baba kız, erkek gibi 'cinsiyetçi' kelimelerin kullanılmayacağını duyurdu. Söz konusu kararın şimdilik Türkiye'de de kullanılan dijital yayın platformu Disney + için alındığı belirtildi. CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ'NDEN SERT BİLDİRİ Disney'in yaptığı açıklamaya Cumhuriyet Kadınları Derneği'nden sert tepki geldi. Yapılan açıklamada LGBT lobisine savaş açtığını belirten dernek, "Türk Milleti çocuklarını LGBT saldırısına yedirmeyecektir. Bölücü terör örgütü PKK’dan evlatlarımızı aldığımız, teröristlerin yeni eleman devşirmelerinin önünü kestiğimiz gibi; uyuşturucuya karşı emniyet güçlerimizle, narkotik birimlerimizin eğitimleriyle ve annelerimizi harekete geçirerek mücadele ettiğimiz gibi, LGBT hareketine de direniyoruz, kapımızı yüzlerine kapıyoruz" dedi. Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: Derneğimizin başarıyla yürüttüğü Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi kampanyasında, çocuk ve gençlerimize yönelik emperyalist Batı’nın yozlaşmış kültürel saldırısına dikkatlerinizi çekmekteyiz. Batı hegemonyasının milli devletlerin halkları üzerindeki oyunları, uyuşturucu kullanımını özendirmekle sınırlı değildir. İnsanı, kendinden ve tüm değerlerinden uzaklaştırarak sistemin “kafasız” kölesi haline getirmeyi amaçlayan bu saldırı, çocuklarımızı “cinsiyetleri” üzerinden de hedefe almıştır. Eşcinsellik veya küreselleşme çağındaki adıyla LGBTIQA+ (ve aklımızın almayacağı yığınla sapkınlık) hareketi, yeni nesilleri tehdit eden emperyalist bir saldırıdır. "ANAYASAMIZDA TÜM YURTTAŞLARIMIZ EŞİTTİR" LGBT hareketini “özgürlük ve insan hakları” altında masum gösteren ve savunanlar ya cahildirler ya da topluma yalan söylemektedirler. Bu hareketin eşcinsel ve cinsiyet değiştirmiş yurttaşlarımızın haklarını korumakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Anayasamızda bütün yurttaşlarımız kayıtsız şartsız eşittir; başta Medeni Kanunumuz ve Türk Ceza Kanunu olmak üzere, tüm yasalarımız bu temel üzerinde şekillenir. MİLLİ DEVLETİMİZE İDEOLOJİK BİR SALDIRI VAR Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk söylemleri altında kökü dışarıda STK’ların yanı sıra bazı belediyelerimiz ve kurumlarımız tarafından bile desteklendiğini gördüğümüz LGBT hareketinin milli devletimize ve milletimize yönelik ideolojik bir saldırı olduğunu defalarca belirttik. LGBT yürüyüşlerinde çocukların olmadık giysi ve tavırlarla kullanılması, “trans çocuk vardır” söylemleri, “LGBT eğitimi” adıyla ilk ve ortaöğretim kurumlarımıza sızılması bizlere apaçık çocuklarımızın ve yeni nesillerin hedef alındığını göstermektedir. Nasıl bir çocuk, nasıl bir nesil hedefleniyor olabilir? Üç yaşında, beş yaşında “cinsel yönelimini keşfetmeye” zorlanan çocuklarla yaratılan bir nesil… Kız veya erkek doğan çocuklarımıza, “Sen mecburen bu cinsiyetle doğdun, bu senin elinde değildi, böyle kalmak zorunda değilsin, öbür cinsiyetle yaşayabilirsin. Hatta bazen bu, bazen diğer cinsiyette olabilirsin veya cinsiyetsiz de olabilirsin” deniyor. Bu lafların arasına mutluluk, özgürlük, farklılıkları benimsemek, barış, çiçek-böcek sözcükleri sokuşturuluyor; sözde mutlu dünya öğretiliyor. Son 10 yılda kaç çocuğun yaşamının alt üst olduğunu, yeni yeni Batı kaynaklı haberlerde okumaya başladık. Soruyoruz… Çocukların cinsiyetiyle oynamak insan hakkı olabilir mi, özgürlük olabilir mi? Bu yapılan çocuk istismarı değil de nedir? Soruyoruz… LGBT hareketini kutsayarak “Eğitimde anne-baba-kız-erkek kelimelerini kaldıralım” diye savunan sözde eğitimciler bize mutlu bir nesil mi, kimliksizleşmiş sistem köleleri mi yetiştirir? Bu sorulara doğru cevap vermek için orta düzeyde zekâ bile fazla gelir. LGBT hareketinin amacı bellidir… Cinsiyetinden başlayarak kendine yabancılaşmış, ailesine, toplumuna, milletine yabancılaşmış, değerleri alt üst olmuş, mutsuz ve uyuşmuş nesiller yaratarak milli devletleri ufalamak ve emperyalist hegemonyayı sürdürmek. DİSNEY’DEN CİNSİYETÇİ KELİMELERİ ÇIKARACAĞIZ GİRİŞİMİ LGBT hareketi şimdi de, yüzyıllık bir çocuk/eğlence markası olan Disney’de ve alenen boy göstermiş bulunuyor. Disney Şirketleri yönetimi, geçenlerde yaptığı açıklamayla, bundan sonra film ve dizilerinde, karakterlerin en az yarısının LGBT’lerden oluşacağını, anne-baba-kız-erkek gibi “cinsiyetçi” kelimelerin kullanılmayacağını bildirdi. Şimdilik “Disney Plus” adlı paralı dijital platform için aldıkları bu kararı, toplumsal direnci kırdıkları anda tüm yapımlarda uygulamanın pususunda bekliyorlar. Diyoruz ki; Çok Beklersiniz!.. Türk Milleti çocuklarını LGBT saldırısına yedirmeyecektir. Bölücü terör örgütü PKK’dan evlatlarımızı aldığımız, teröristlerin yeni eleman devşirmelerinin önünü kestiğimiz gibi; uyuşturucuya karşı emniyet güçlerimizle, narkotik birimlerimizin eğitimleriyle ve annelerimizi harekete geçirerek mücadele ettiğimiz gibi, LGBT hareketine de direniyoruz, kapımızı yüzlerine kapıyoruz. CKD olarak ayrıca, Türk Gençliği’nin örgütleri TGB (Türkiye Gençlik Birliği) ve TLB’yi (Türkiye Liseliler Birliği) bu mücadeledeki örnek, öncü ve cesur tavırlarından dolayı kutluyoruz. Onlardan aldığımız enerji ve onlarla birlikte mücadele yürütmekten duyduğumuz memnuniyet ve onuru dile getiriyoruz. Türkiye’mizi Batı emperyalizminin her tür yozluğundan koruma görevimizin bilincinde olarak bu gerçekleri milletimizle paylaşıyor, kurumlarımızı gerekli bütün önlemleri almaya davet ediyoruz.

1 yıl önce

150 STK’dan LGBT karşıtı çağrı: Aileni ve neslini koru, sapkınlığa dur de! 18 Eylül’de Saraçhane’ye..

Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan STK'ler adına basın açıklamasını okuyan Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Mican, son yıllarda Türkiye ve dünyada LGBT faaliyetlerinin hız kazandığını söyledi. LGBT'lilerin sosyal medya başta olmak üzere sinemadan reklamlara, kitaplardan bilgisayar oyunlarına, sanatçılardan sporculara kadar her kesimi ve her türlü kitle iletişim aracını etkin bir şekilde propaganda amacıyla kullandığını ifade eden Mican, ayrıca egemen güçler vasıtasıyla siyasi ve ekonomik baskı kurarak yol alındığını belirtti. Geleneklerine bağlılığı ile bilinen Türkiye'de de bazı siyasi parti ve yöneticileri, kimi dernekler, kripto odaklar, bazı sanatçılar ve sporcuların da açıkça LGBT'lilere destek verdiğini dile getiren Mican, "Milletin değerlerini, inançlarını, aile yapısını ve genç neslini koruması gereken siyasetçiler, akademisyenler, STK başkanları, psikiyatristler, sanat ve kültür dünyasındaki öncü insanlardan bazıları maalesef küresel çetenin dayatmasıyla tam tersi istikamette hareket ederek kendi kişisel ikballeri için milleti ateşe atmakta, toplumun dinamosu niteliğindeki ailenin ve gençliğin çöküşüne ön ayak olmaktadırlar." ifadelerini kullandı. Bu durumun Türkiye adına "esef verici ve endişelendirici" olduğunu belirten Mican, yapılan propaganda ve dayatmaların, genç nesillere yönelen en büyük tehdit olduğunu vurguladı. Mican, son 20-30 yıldır bin yıllık Türk-İslam yurdu olan Türkiye'de LGBT lobisinin epeyce güçlendiğini savunarak, "Hızla artan dernek ve kulüp sayıları, üye sayıları, üniversite-lise yapılanmaları, sanatçıların sahnelerde paçavra bayraklarını açar hale gelmesi, sözde onur yürüyüşleri tertip etmeleri, bazı siyasilerden de açık açık destek bulmaları, ana akım medyada rahatça propagandalarını icra etmeleri, milletini ve mukaddesatını seven her bir vatan evladını dehşete düşürmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Birçok STK'nin birleşmesiyle kurdukları Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu olarak LGBT dernek ve yapılanmalarının kapatılması, propaganda faaliyetlerinin yasaklanması için ayrıca imza kampanyası düzenlediklerini ifade eden Mican, kısa sürede 150 bin imza topladıklarını söyledi. Mican, 18 Eylül Pazar saat 14.30'da 150 STK ile birlikte Saraçhane Parkı'nda toplanacaklarını aktararak, şunları kaydetti: "Bu sapkın örgütün tüm propaganda faaliyetlerinin ivedilikle durdurulması, tüm aktivitelerinin yasaklanması, derneklerinin kapatılması, kutsal aile yapımızın, çocuklarımızın ve gençlerimizin üzerinden kirli ellerini çekmeleri için 'Aileni ve neslini koru: sapkınlığa dur de' mitingi düzenliyoruz. Devamında da Beyazıt Meydanı'na kadar yürüyüş planlıyoruz. LGBT propaganda ve dayatmasının artan tehdit ve tehlikesine karşı toplumsal farkındalık oluşturma gayesindeyiz. Duyarlı tüm vatandaşlarımızı aileleriyle birlikte Saraçhane Parkı'na bekliyoruz."

1 yıl önce

Diyanet'ten ihraç edilen İBB çalışanı Fatma Yavuz'dan skandal sözler! LGBT haklarını Allah rızası için savunuyormuş!

İslam'a aykırı açıklamaları yüzünden Diyanet'ten ihraç edilen, kendi nikahında alkol servis ettiren, İBB'nin İnanç Masası'ndan kovulan ve geçtiğimiz günlerde CHP kürsüsünde helallik isteyen Fatma Yavuz, tepki çeken açıklamalarda bulundu. Daha önce LGBT sapkınlarının sözde 'onur yürüyüşü'ne katılan Yavuz, Armağan Çağlayan'ın YouTube kanalında LGBT'lerin haklarını 'Allah rızası için' savunduğunu öne sürdü. "LGBT HAKLARINI ALLAH RIZASI İÇİN SAVUNUYORUM" Yavuz, skandal açıklamasında "Ben mini eteği, şortu Allah rızası için savunuyorum. Hatta LGBT haklarını da Allah rızası için savunuyorum. Ben hak hukuk adaleti Allah için savunuyorum bunu anlamayacak ne var" ifadelerini kullandı. "KENDİMİ KÖR ETTİM" Çok tepki aldığını ancak entelektüel yolculuğunda kendisini kör ettiğini savunan Yavuz, "Fatma dedim gözüne parmağını sok ve kör et. Fatma dedim tamamen kör olman lazım. Gözlerini kapatmazsan göremezsin" diye konuştu.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 20 21