19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Türkiye ve Malezya havacılıkta ortak çalışmalara hazırlanıyor

Şirketten yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde 10'u aşkın teknoloji ofisi bulunan TUSAŞ'ın yeni adresi Malezya oldu. Selangor eyaletinde yer alan Cyberview Futurise yerleşkesinde ofis açan TUSAŞ, Malezya ile savunma ve havacılık sanayisi alanında ortak yeni projeler için çalışmalara başladı. Malezya ile uzun yıllara dayanan yakın ilişkileri savunma ve havacılık alanında pekiştirecek olan yeni ofiste görev alacak mühendislerin, dünya havacılık ekosistemine yönelik insansız hava aracından jet eğitim uçağına, helikopter projelerinden modernizasyon programlarına birçok alanda ortak çalışmalar gerçekleştirmesi hedefleniyor. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Malezya ziyareti kapsamında önemli görüşmeler gerçekleştirecek. Malezya'nın teknoloji tedarikçisi olarak bilinen MIMOS'u ziyaret edecek olan Kotil, ardından Malacca şehrine giderek HÜRJET ile ilgili CTRM firmasıyla mutabakat zaptı imzalayacak. Temel Kotil, açılışı yapılan ofise ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Yeni ofisimiz kapsamında istihdam edeceğimiz mühendisler ile iki ülke arasındaki bağları kuvvetlendirecek, havacılık ve savunma alanında Malezya ve Türkiye'nin ortak projeler geliştirmesine yönelik önemli çalışmalara ev sahipliği yapacağız. Böylece havacılık, uzay ve savunma alanında sahip olduğumuz yarım asırlık havacılık birikimini Malezya ile gerçekleştireceğimiz ortak çalışmalar kapsamında genişletmeyi ve bölgelerimiz başta olmak üzere global havacılık endüstrisine güç katmayı hedefliyoruz." Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı ise "Savunma sanayisi şirketlerimizin son dönemde, dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği somut iş birliği projelerinden, mevcudiyetlerinden memnuniyet duyuyoruz. Esasen bugünkü açılış da buna güzel bir örnek teşkil ediyor. Malezya'yla aramızdaki güçlü siyasi ve ticari ilişkiler mevcut. Savunma sanayisi alanındaki yeni iş birlikleriyle bunun daha da ilerlemesine dair irademiz, desteğimiz tamdır. Stratejik ortağımız Malezya, Güneydoğu Asya'daki en büyük ticari ortağımız. Tıpkı ülkemiz gibi oldukça stratejik bir konumda yer alıyor. Bugünkü açılış, güçlü, istikrarlı ve müreffeh Malezya'ya ülkemiz şirketlerinin duyduğu güveni de ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Malezya devinden Türkiye kararı: 40 milyon dolarlık yatırım yapacak

Ev dekorasyonu mağazalar zinciri olan ve ilk mağazasını 18 Kasım'da açan Malezyalı MR. D.I.Y., her yıl 40 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'de 5 yılda 400 mağazaya ulaşmayı hedefliyor. MR. D.I.Y. Türkiye Ülke Müdürü Dilara Neyişçi Çağlı, ilk mağazalarını İstanbul Meydan AVM'de açtıklarını belirterek, "Sırada Metrogarden, Torium, Marmara Forum gibi AVM'ler var. Her hafta devamlı açılışlarımız olacak. Yıl başına kadar beş mağaza açacağız. Mayıs ayına kadar 24 mağaza açmış olacağız. 2023'e kadar İstanbul'da büyüyeceğiz daha sonra diğer şehirlere açılacağız. 81 ilin hepsinde olacağız. Her yerde ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. İlk etapta AVM'lerde olacağız daha sonra caddelere de açılacağız. Türkiye'de beş yıl içinde mağaza sayımız 400'leri bulacak" dedi. Milliyet'in haberine göre, Malezyalı grubun her yıl Türkiye'ye 40 milyon dolar yatırım yapacağını açıklayan Çağlı, "Grubun çok potansiyel gördüğü bir ülkeyiz. Bu yıl ocak ayında Türkiye'ye girme kararı alındı ve bir yıl dolmadan ilk mağaza açıldı. Hiçbir ülkeye bu kadar hızlı girmediler. Genç nüfusu ve potansiyeli açısından Türkiye grup için ilgi odağı. Buradan da çevre ülkelere ve Avrupa'ya açılma planları var. Avrupa'da ilk hedef İspanya. Şirket, Malezya dahil 8 ülkede var. Türkiye dokuzuncu pazar. Ülke sayısı da artacak" diye konuştu. Çağlı, Türkiye'deki ilk mağazalarının 500 metrekare olduğunu, genel olarak mağaza büyüklüklerinin 500 – 1200 metrekare arasında olacağını da aktararak, şunları anlattı: "MR. D.I.Y, 'daima en ucuz' sloganıyla 18 bin ürünle hizmet veriyor. Kendimizi yapı market sektörü, hırdavat gibi zincirlere rakip olarak görmüyoruz. Biz ev güzelleştirme sektöründeyiz. Bizde farklı kategoriler var. Kırtasiye, ev aksesuarı, evcil hayvan aksesuarı, spor malzemesi, takı, otomobil aksesuarı gibi kategorilerimiz var. Bizim kategorimizde kimse yok. Ürün fiyatlarımız 3 TL'den başlıyor, 600 TL'ye kadar çıkıyor. Ürünlerin yüzde 30'unu iç pazardan alacağız, yüzde 70'i yurtdışından gelecek. Ama yerli ürün oranı giderek artacak. Hatta buradaki üreticilere, üçüncü partilere diğer MR. D.I.Y ülkelerine ihracat yapma şansı da vereceğiz." 3 BİN KİŞİYE İSTİHDAM Çağlı, "Genel merkezde 24 kişiyiz. Mağaza başına 15 kişi istihdam edeceğiz. Beş yıl sonraki projeksiyonda genel merkez çalışan sayısının 300, mağaza çalışan sayısının 3 bin kişi olmasını hedefliyoruz" dedi. 'DÖVİZ KURU BİZİ ETKİLEMEZ' Çağlı, artan döviz kurlarıyla ilgili de şu yorumu yaptı: "Biz zaten bu artışı öngörüyorduk. Panik havasında değiliz, zam hiç gündemimizde olmadı. Biz fiyat seviyesini koruyup müşteriyle aramızdaki güveni oluşturacağız. İsteğimiz, müşterimiz bizi tanısın, sevsin. Şirketin finansal gücü kuvvetli. Büyük bazlı satın almalar yapıyor, fiyat artışından rahatsız olmuyoruz. Biz ayrıca bu artışın geçici olacağını öngörüyoruz, Türkiye'nin bu süreçten çıkacağına inanıyoruz".

2 yıl önce

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil: Malezya ile 3 tanesi Türkiye'de, 15 tanesi Malezya'da üretilmek üzere 18 adetlik Hürjet için ihale süreci var

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ )A. Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, HÜRKUŞ, Milli Muharip Uçak (MMU), AKSUNGUR, ATAK helikopteri, Genel Maksat Helikopteri Projesi, GÖKBEY projeleri gibi TUSAŞ'ın öne çıkan savunma sanayii projeleri hakkında A Haber'e önemli açıklamalarda bulundu. "İKİ ANKA PROJEMİZ, HABERLEŞME UYDU PROJEMİZ VAR" "Türkiye'de dünyada bir oyuncu. Türkiye bir yola çıktı, elimizde 5 helikopter projesi var. Bir ülkenin hava sahasını koruması gerekiyor. Haberleşme ve gözetleme uydusu yapıyoruz. İki ANKA projemiz, haberleşme uydu projemiz var. TUSAŞ'ımız içi kaynayan bir şirket, pozitif kaynama. Bu şirket yaparken öğreniyor, öğretiyor. Uçak benim anlatımımla basit olacak ama dünyadaki en komplike araçtır. Çok hassas kontrol edilmesi gerekiyor." "O BUZ DAĞININ ARKA TARAFI..." Havada uçarken, havayı delerek uçuyor. Hava bunun etrafından akıyor. Aşağıda sensörü var. Bu bilgiler bilgisayara gidiyor. Diyor ki senin havaya göre yönün böyledir, hızın budur. Bunu yapmak kolay. Ama bunu tasarlarken uğraşıyorsunuz. O buz dağının arka tarafı. "AKSUNGUR'UN ARKASINDA BÜYÜK MÜHENDİSLİKLER VAR" Bunların hepsi bir organizasyon. Aksungur'dan bahsediyoruz, arkasında büyük mühendislikler var. Arkadaşlarımız mousla kuyu kazıyor. Biz aslında TUSAŞ'ta bu insanları bu işte birleştiriyoruz. Aslında her dönemin kendi dinamikleri var. Bulunduğumuz on yılın özelliği şu dijital çağ. Bizim gibi ülkelerde korkunç fırsatlar getiriliyor. Ben öğrenci de oldum mühendis de oldum. Biz böyle bir analiz yaparken uykusuzluğumuz yetmezdi. Her şeyi kendimizin yapması gerekiyordu. Şimdi bunlar otomize oldu. Hesaplama yeteneği çok gelişti. Şimdi 50 bin çekirdekli makine alıyoruz. "YAZILIMLARI KENDİMİZ DE YAZABİLİYORUZ" Mühendis için yazılım gerekli. Bunların hepsinin hesaplanması simülasyon olarak geçiyor. Daha önce her mühendis kendi yazılımını yazıyordu. Simülasyon yazılımlar gelince bu işler çok hızlandı. Dijital bir çağ yaşıyoruz, bu da fırsatlar getiriyor. Yazılımları kendimiz de yazabiliyoruz. "ÜLKEMİZ BİR ŞEYE KALKIŞIRSA YAPAR" Ülkemiz bir şeye kalkışırsa onu yapar. İşi ehline vermeliyiz. Türkiye Almanya'yı yakalayabilir. Üretim imkanları herkeste daha açık. Türkiye gibi ülkelerin dünyayı yakalamak gibi endişesi yok. Geçer de. Fikirden ilk uçuşuna kadar 18 ay geçti. Bunun öncesinde ANKA var. Gövdesini ANKA'dan aldı. Milli demek Türk demek. Size engel çıkardıktan sonra milli olmuyor ki. Bana satan Almanya sana satmıyorum dediği zaman milli değil. Aksungur'un üzerine bir kat daha eklememiz çok zor değil. Aksungur orman yangınlarıyla mücadelede etkili kullandı. ANKA ve Aksungur için biriken siparişlerimiz var. içine verici koyduğumuz zaman, uçarken ben F-16'yım diyor. Sonra hava savunma sistemleri açılıyor ve nerede olduğunu anlayıp işi bitiriyor. Savunma alanında birinci tepedeyiz, zirveye doğru çıkıyoruz. Bana burayı 5 sene önce emanet verdiler. Emaneti büyütüp vermek isterim. MİLLİ MUHARİP UÇAĞI (MMU) Milli Muharip uçağımız. Birebirine yakın prototipi. Bu 5 nesil savaş uçağı. Radarlar göremez. Çünkü radyo dalgalarını yutar, yansıtmaz. Hava savunma sistemini geçmek istiyorsanız bu uçağın radyo dalgalarını geri göndermemesi gerekiyor. Isı düşünce çıkardığı radyasyon da düşer ışık olarak. Motor havasın ayarlayarak daha soğuk verecek bir sistem var. Hem radarı yansıtmıyor hem de kendisi lamba gibi gökyüzünde yanmıyor. Kenarları keskin. Biz havacılıkta keskin kenarı hiç sevmeyiz. Bunun her tarafında radar var. Bu bir uçak değil, savaş sistemi. Etrafını kolluyor, gelen gidenlere bakıyor. "2023'TE HANGARDAN ÇIKACAK" Bunun altı dümdüz. Normalde savaş uçaklarını düz istemeyiz biz. Kapakları var. Kapaklar açılıyor ve füzelerini gönderiyor. Kendi görüyor, bunu görmüyorlar. İkinci yanma odası çalıştırılamadan iş görebiliyor. Yeni bir dünya var. Daha sonra ATAK 2'ye geçeceğiz. ABD'lilerin Apache klasında bir helikopter. Her geçen gün bunu yapmak daha ucuz. 2023'te hangardan çıkacak. Dünyadaki en büyük motoru Amerikalılar yapıyor. Bu çift motorlu olmak zorunda tek motor yetmiyor. YERLİ HELİKOPTER: GÖKBEY Adını sayın Cumhurbaşkanımız verdi. Bir uçağı geliştirdiğiniz zaman 1 2 yıl test etmeniz gerekiyor. Her şeyi anlıyorum kolay kolay da yeni uçağı uçurmak için bir test pilotu gerekiyor. Normal pilotla test pilotu arasında çok fark var. İçinde can var, bir uçak düşmemeli. Test pilotları uçağın bütün ruhunu okuyabilir. Ama onunla bitmiyor. Bu uçak havadayken biz yere radio linklerle bunun üzerindeki tüm bilgileri alırız. 1 ve 2 yıl test etmek gerekiyor. Test uçuşlarında test pilotlarımız bu helikopterin başına gelebilecek her şeyi test ederler. Gökbey'i bu sene sonu jandarmaya teslim edeceğiz. Her şey yerli ve milli burada. Hemen hemen her gün uçuyor. Her şeyi yapmak zorundasınız. Savunma sistemi satın almak ölüm gibi bir şey, yapmak daha kolay. Ben bir şey alacağıma onu yapayım. Yapamazsınız dediler ama arkadaşlarımız yaptı. 2 tane 1600 motoru var. Türkiye bunu şu an yapabiliyor. ABD'lilerin en büyük atak helikopteri sınıfında bir helikopter. İnşallah daha iyi olacak. İnşallah 2023'te uçacak. "HÜRJET İÇİN İHALE SÜRECİ VAR" Hafif saldırı ve jet eğitimi uçağı. İçinde jet motoru var. Sesin yüzde 40 daha yükseğini uçuyor. Bunu Milli Muharip'in önüne koyduk. Devletimiz bundan 16 tane sipariş verdi. Türkiye'nin bu tip uçağa ihtiyacı var. Hem eğitim hem de saldırı uçağı. Bu da yaklaşık 1 ton patlayıcı taşıyor. Sesten hızlı uçuyor ve ekonomik. F-16'ya göre çok ekonomik. Dünya piyasasında yeri var. 2023'te uçacak. Bu süpersonik bir uçak. Malezya ile 3 tanesi Türkiye'de, 15 tanesi Malezya'da üretilmek üzere 18 adetlik Hürjet için ihale süreci var. İnşallah olumlu sonuçlanır. SMALL GEO HABERLEŞME UYDUSU Diğerlerinden farkı elektrik motoruyla yörüngeye oturuyor. Bu roketleri ile sürekli olarak kendini ayarlar. Roketleri ayarlaması için de bir şeylerin yanması gerekiyor. Bunun içindeki motorlar iyon motorları. Güneş enerjisini alıp kendisini konumlandırıyor. GÖKBEY NE DEMEK? GÖKBEY ADININ ANLAMI NE? Gökbey, Türkçe kökenli bir isimdir. Gökbey isminin anlamı, mavi gözlü beydir. Gökbey ismi, Başkan Erdoğan'ın, T-625 Genel Maksat Helikopterinin ismini açıklamasıyla gündeme geldi. Başkan Erdoğan, Savunma Sanayii Zirvesi'nde, T-625'in helikopterinin isminin uzun uğraşlar sonrası Gökbey olarak belirlendiğini duyurdu.

1 yıl önce

Bakan Soylu ile görüşen Malezya İçişleri Bakanı Zainudin'den Türkiye'nin sınır güvenliği önlemlerine övgü

Soylu, resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Malezya İçişleri Bakanı Hamzah Zainudin ile bir araya geldi. Bakanlıktaki ikili görüşmede gazetecilere açıklamada bulunan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Malezya'ya gerçekleştirdiği 2019'daki ziyaretle ilişkilere ivme kazandırıldığını, Zainudin'in de Türkiye'de çeşitli temaslarda bulunduğunu aktardı. Bakan Soylu, konuk mevkidaşı için "Ülkesine sadık, aynı zamanda dostlarıyla aynı sadakati gerçekleştiren bir içişleri bakanı dostum ve ağabeyim oldu." ifadesini kullandı. "YENİ SÖMÜRGE BİÇİMLERİ DÜNYADA GALİP GELMEYECEKTİR" Dünyada karmaşıklığın yaşandığına, çok sayıda ilkesizlikle karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Büyük ülkelerin vizyonsuzluğu ve sorumsuzluğu, dünyada özelikle karşı karşıya kaldığımız sorunları, sınamaları gittikçe yoğunlaştırmaktadır. Kim ne derse desin 21'inci yüzyıl, küreselleşme tekelinin ortadan kalkacağı yüzyıl olacaktır. Küresel vatandaşlık imal etmeye çalışanlar yenileceklerdir. Kendi kuralsızlıklarını dayatmaya çalışanlar mağlup olacaklardır. Yeni sömürge biçimleri dünyada galip gelmeyecektir. Onun için bizim gibi ülkelerin daha fazla dayanışmaya, birbirinin üstünlüklerini, bilgilerini, tecrübelerini daha çok paylaşmaya ve kardeşliklerini yükseltmeye ihtiyaçları var. Biz bir adım atarsak bunun bereketi ve rahmeti en az bunun 3-4 katı olur." MALEZYA İÇİŞLERİ BAKANINDAN SOYLU'YA "KARDEŞİM" HİTABI Malezya İçişleri Bakanı Hamzah Zainudin de Bakan Soylu'ya, "kardeşim" şeklinde hitap etti. Süleyman Soylu ile ilk kez yüze yüze görüştüğünü ancak uzun zamandır görmediği bir kardeşiyle bir araya gelmiş gibi hissettiğini söyleyen Zainudin, Türkiye'deki temasları sırasında Soylu'nun kendilerine her türlü desteği sunduğunu belirtti. Zainudin, Suriye sınırında incelemelerde bulunduğunu anımsatarak Türkiye'nin sınırlarını nasıl güçlü şekilde yönetebildiğine şahit olduğunu aktardı. Malezya'daki sınırların ormanlardan oluştuğuna işaret eden Zainudin, Türkiye'nin sınırlarla ilgili aldığı önlemleri ve uygulamaları dikkate alarak ülkesinin Sınır güvenliğine ilişkin master planlar hazırlayacağını bildirdi. Konuk Bakan Zainudin, "Türkiye'nin sınır yönetimindeki tedbirlerden ilham alarak kendi kontrol merkezimizi kurmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'nin sınırda önemli tesislerinin olduğunu gördük. Siber suçlarla nasıl mücadele edilir, sınırlar nasıl korunur ve yönetilir bunu öğrenebileceğimiz en iyi ülke Türkiye. Bu yüzden buraya geldik." diye konuştu. Savunma sanayisi alanındaki iş birliğinin derinleştirilmesini istediklerini, bu iş birliklerinin İslam dünyasına katkıda bulunacağını söyleyen Zainudin, bunun, iki ülke halkının zihnini dünyaya açacağını vurguladı. Hamzah Zainudin, Malezya-Türkiye arasında güçlü ilişkilerin var olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Burada kaldığımız süre boyunca gerçekleştirdiğimiz temaslarımız verimli geçti. Bu ne ilk ne de son ziyaret olmalı. Bunun kesinlikle devamının gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Birlikte çalışarak çok iyi işlere imza atabileceğimize inanıyorum. Bu sadece Malezya ve Türk halkı için değil, bütün dünyanın faydasına olacaktır. Başbakanımı aradım ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya gelmesi gerektiğini ilettim. Bir an önce böyle ziyareti gerçekleştirmeli ve organize etmeliyiz." İslam dünyasının önemli aktörü olan Türkiye ve Malezya'nın iş birliğinin artırması gerektiğinin altını çizen Zainudin, Bakan Soylu'yu Malezya'ya davet etti. İkili görüşmenin ardından Soylu ve Zainudin, heyetler arası görüşmeye geçti. Heyetler arası görüşmede, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile bakanlık bürokratları da hazır bulundu.

1 yıl önce

Malezya ve Endonezya'nın güç birliği tek başına yeterli değil: Türkiye ile çalışmak zorundalar

Malezya Başbakanı Enver İbrahim ile Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo'nun ikili görüşmesini ele alan Endonezya basını, "Endonezya, Malezya ve Türkiye arasındaki daha güçlü bağlar dünya barışını destekleyebilir" değerlendirmesinde bulundu. Analiz yazısında Enver İbrahim'in Endonezya ziyaretinin hem önemli hem de stratejik olduğu kaydedildi. Japonya'nın savunma harcamalarını artırmasının bölgede oluşturduğu tehlikeye dikkat çeken yazıda, Türkiye'nin Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi olan ülkelerle geliştirdiği güçlü ilişkilerinin Asya-Pasifik için önemli olduğuna vurgu yapıldı. Malezya-Endonezya ilişkilerinin, Çin, Hindistan, Rusya, Kuzey Kore ile ABD'nin etki alanı Asya-Pasifik'te barışı sağlamak için tek başına yeterli olmayacağı belirtildi. Rusya-Ukrayna savaşının Malezya ve Endonezya için ders niteliğinde olduğundan bahsedildi. "MALEZYA VE ENDONEZYA TÜRKİYE İLE ÇALIŞMAK ZORUNDA" Enver İbrahim ve Joko Widodo'nun bölgesel barış için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çalışmak zorunda olduğuna vurgu yapılan yazıda, "Endonezya ve Malezya'nın ASEAN'ın ortağı olduğu Türkiye ile iyi bir ilişkisi olduğu kabul edilirse, dünya barışını desteklemek için çok şey yapılabilir" denildi. Bölgedeki barışın Malezya, Endonezya ve Türkiye'nin çabalarına bağlı olacağı kaydedildi. Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin ortaya koyduğu ara buluculuğa işaret edilirken Endonezya'nın kıtada ABD ve Çin'in karşı karşıya gelmemesi için elinden geleni yaptığı ifade edildi.