28 Mart Perşembe 2024
1 yıl önce

CHP Mersin'deki bombalı saldırıyı gerçekleştiren terörist Dilşah Ercan'a sahip çıkmış

Mersin'de gece yarısı polisevine düzenlenen silahlı saldırıda 1 polisimiz şehit olurken, 1 polisimiz de yaralandı. Hain saldırının ardından teröristler etkisiz hale getirilirken, 2 teröristten birinin Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan olduğu tespit edildi. Polisevi saldırısının faili Dilşah Ercan Dilşah Ercan'ın çantasına yerleştirdiği bombalı düzeneği patlatarak olay yerinde öldüğü bildirildi. CHP, TERÖRİSTİ "TUTUKLU GAZETECİ" DİYEREK SAVUNMUŞ CHP'nin 2013 yılında hazırladığı "Tutuklu Gazeteciler, Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi: Türkiye" raporunda polisimizi şehit eden canlı bomba Dilşah Ercan'ın da bulunduğu ortaya çıktı. CHP'nin raporunda Ercan'dan "Azadiya Welat muhabiri Dilşah Ercan, kamera ve fotoğraf makinesi gibi gazetecilik faaliyetlerinde kullanılan tüm ekipmanına suç kanıtı olarak el konduğunu belirtti." şeklinde bahsedildi. PKK'lı teröristin adı CHP'nin "tutuklu gazeteciler" listesinde TERÖRİSTİN MEKTUBU CHP RAPORUNDA CHP raporunda mağdur olarak gösterilen PKK'lı terörist Dilşah Ercan'ın gönderdiği mektup da yer alıyor. Raporda Ercan'ın "mektupta yaşadığı hak ihlallerini yazamaması" bir hak ihlali olarak belirtiliyor. TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAKTAN CEZA ALMIŞTI Ercan, 2011 yılında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 8 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. 

1 yıl önce

CHP’li belediyeler PKK istihdam bürosuna mı dönüştü? Mersin, İstanbul, İzmir…

CHP’nin arasına mesafe koyamadığı PKK ile olan gönül bağı, CHP’li belediyeleri PKK’nın istihdam merkezi haline getirdi. Kandil’de eğitim almış teröristlerin istihdam edildiği İstanbul, Mersin, İzmir gibi CHP’li belediyeler kamu güvenliği için tehdit haline geldi. MERSİN KANDİL’İN İSTİHDAM MERKEZİ OLDU Geçtiğimiz ay İçişleri Bakanlığı, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri personeli arasında 33 kişinin PKK/KCK, 5 kişinin FETÖ/PDY ve 2 kişinin de Hizbullah terör örgütü mensubu olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını, 14 kişinin adli makamlarca tutuklandığını ayrıca PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte iken ölen ya da terör suçlarından tutuklu/hükümlü bulunan şahısların yakınlarından 33 kişinin halen Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığını açıklamıştı. MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ise , ‘Türkiye için milli güvenlik sorunudur’ dediği Vahap Seçer’in geciktirilmeksizin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığından el çektirilmesi gerektiğini ifade etmişti. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1573396660570521604?s=46&t=sVBa3qfPISRbuQ6yIZZyIA İBB’DE PKK OPERASYONLARI Mersin’den hemen önce ise yine CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan PKK operasyonları Türkiye gündemini sarsmıştı. Kandil’de silahlı eğitim almış teröristlerin ve PKK’nın sözde Diyanet oluşumu DİAYDER hocalarının İBB’de işe alındığının ortaya çıkması üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından İBB’ye soruşturma başlatılmıştı. TERÖRİSTLER İBB’DEN YAKA PAÇA ALINDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev alan 30 yaşındaki Şafak Duran‘ın, terör örgütleriyle bağlantısı tespit edildi. Duran’ın bu bağlantısı ise 2016 yılında Şırnak’ta PKK/KCK terör örgütü üyelerinden elde edilen dokümanlardan belirlendi. PKK KAMPINDA SİLAH TUTTU Dokümanlarda Duran’ın kırsal alanda elinde uzun namlulu silahla çekilmiş fotoğrafları ve diğer teröristlerle beraber yer aldığı kareler görüldü. İBB BİNASINDA GÖZALTINA ALINDI Gelişmelerin üzerine harekete geçen güvenlik güçleri geçen aylarda İBB’ye ait olan bir binaya operasyon düzenledi. Terörist Duran, çalıştığı binada gözaltına alınarak emniyete götürüldü. İZMİR BÜYÜKŞEHİRDE PKK’LI YÖNETİCİLER CHP ile PKK’nın istihdam işbirliğini gözler önüne seren bir olay da İzmir’de yaşanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Sosyal Projeler Dairesi’nde görev yapan ve silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın mali yapılanmasında yöneticilik yapan Mustafa Demir, İzmir’de saklandığı evde geçtiğimiz ay yakalanmıştı. Mustafa Demir, Diyarbakır’da HDP yönetimindeki Kayapınar Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı ve Özel Kalem Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2013’te yapılan KCK operasyonuyla gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı. Devlet memuru kadrosunda olan Demir, 2019 seçimlerinden sonra Çiğli Belediyesi’ne geçiş yaptı. Bu süreçte Ekim 2019’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de ziyaret eden Demir, fotoğraflı bir paylaşım yaparak, “Güleryüz ve samimiyetinden dolayı başkanımıza teşekkürler” notunu düştü. Demir, 2020 yılı sonlarında Büyükşehir Belediyesi’ne transfer oldu. Teknisyen olduğu belirtilen Demir, Sosyal Projeler Daire Başkanlığı’nda görevlendirildi. ‘KARAYILAN TALİMATI’ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada yapılan ilk açıklamada, terör örgütü adına ekonomik-mali alan yapılanmasına bağlı olarak banka hesap hareketleri ve MASAK analiz raporları, tanık beyanları, dijital araştırma sonuçları ve HTS analiz raporlarının incelendiği kaydedilmişti. Zanlıların, terör örgütünün gerek örgütsel faaliyetlerinde kullanılmak gerekse de öldürülen ya da yaralanan terör örgütü mensuplarının ailelerine yardımda bulunmak amacıyla örgüt adına mali kaynak temin ederek örgütsel faaliyette bulunduklarına dair deliller elde edildi. Şüphelilerin PKK/KCK’nın ekonomik yapılanmasında yer aldıkları, örgüt adına kara para akladıkları ve örgüt elebaşlarından Murat Karayılan’ın talimatlarıyla hareket ettikleri de iddialar arasında yer aldı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin'deki terör saldırısı ile ilgili konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satırbaşları:

Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapan Akdeniz’in bugün gerilimle enerji rekabetiyle son dönemde de göçmen ölümleriyle anılmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Suriye’deki iç savaş ve katliamlardan kaçan çoğu çocuk ve kadın binlerce mazlum son nefesini Akdeniz’in azgın sularında verdi. atılı ülkeler tam 11 yıldır bu ölümlerin önüne geçmek yerine yaşanan trajediler karşısında 3 maymunu oynamayı tercih etti. Bölgesel krizleri engelleyecek, çatışmaları sonlandıracak, insanları göçe zorlayan sebepleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atılmadı. Dahası mültecilere kapanan kapılar, insanımızı katleden PKK’lı teröristler ile FETÖ'cü alçaklara sonuna kadar açıldı. Lavrion Kampı başta olmak üzere Avrupa’nın hemen her ülkesinde vatandaşımızın kanını dökmüş caniler himaye görüyor. Ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor Suriye ve Irak'ın kuzeyinde terör yuvaları başlarına yıkıldıkça terör örgütü mensupları kimi ülkelerde alenen kendilerine kamplar kuruyor. Bize komşuluk hakkından bahsedenlerin her şeyden önce bu insanlık ve demokrasi düşmanlarına göz yummaması gerekir.  TERÖRİSTLER ANINDA HAK ETTİKLERİ KARŞILIĞI BULDULAR Dün gece Mersin'de PKK'lı alçaklar bir polisimiz şehit etti, bir polisimizi yaraladı. Teröristler anında hak ettikleri karşılığı buldular. Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP’ye ya CHP’nin gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da Batı ülkelerine çıkar.  HDP'Yİ ALLAYIP PULLAYARAK MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARIN ELLERİNDE DÖKÜLEN HER KANIN İZİ VARDIR HDP’yi allayıp pullayarak meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde yapılan her saldırısında dökülen kanların izi vardır, olacaktır. Aynı durum Batılı ülkeler için de geçerlidir.  Kandil’i, Suriye’yi başlarına yıktığımız teröristlerin batı ülkelerinden giderek daha fazla himaye görmesi her şeyden önce bu devletlerin kendi huzurlarına ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Unutmayın yılan eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokaklar değil döktükleri kanın hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir. Komşularımızdan başlayarak tüm ülkelerde hiçbir ayrım yapmadan terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını bekliyoruz. Türkiye olarak Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla, ne gözyaşıyla, ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Tüm kalbimizle barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz. Anlaşmazlıklarımızı uluslararası hukuk temelinde hakkaniyete uygun bir biçimde diyalogla çözmek istiyoruz. Şimdiye kadar hep şunu savunduk; biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Milletimizin ve Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizin mavi vatandaki çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan asla çekinmeyiz.  Bu anlayışla bir taraftan diplomasiyi öne çıkarırken bir taraftan da 'denizlere hakim olan cihana hakim olur' diyen Barbaros Hayrettin Paşa’nın izinden giderek, savunma sanayimizi güçlendiriyoruz. Denizcilik, savunma sanayinde en çok projeye sahip olduğumuz ve mesafe kat ettiğimiz alanların başında geliyor.Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biridir. Geçtiğimiz günlerde havadan incelediğimiz çok maksatlı amfibi hücum gemimizin inşası süratle devam ediyor.Milli savaş gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi, istihbarat gemilerimizi, sahil güvenlik gemilerimizi, botlarımızı biz kendimiz üretebiliyoruz. Hamdolsun bu projelerde yüzde 70'e varan yerlilik oranına ulaştık. Birileri İzmir’in Yunan’dan kurtuluş gününü Osmanlıya hakaret günü haline getirirken biz ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz. Birileri Sultan Abdülhamid Han’a aleni düşmanlıkla siyasi prim peşinde koşarken biz atalarımızın tamamına hürmet gösteriyor, hepsini bağrımıza basıyoruz. Birileri Batı'ya öykünüp kendi ecdadına küfrederken biz hiçbir komplekse kapılmadan tüm değerlerimize sahip çıkıyoruz. Bundan sonra aynı hassasiyetle de yolumuza devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi sevmeyecek, gelenin keyfi için geçmişimize sövenlerden olmayacağız. Hele hele üç buçuk soysuzun ardında asla zağarlık yapmayacağız; zağarlık, köpeklik yapmayacağız YUNANİSTAN'I KIŞKIRTARAK ÜZERİMİZE SALANLARIN NİYETİNİ GAYET İYİ BİLİYORUZ Yunanistan'ı kışkırtarak üzerimize salanların niyetini gayet iyi biliyoruz. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken hedeflerimizden sapmayacak, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Karası, denizi ve havasıyla ülkemiz savunmasından taviz vermeyecek; ama vaktimizi, enerjimizi, dikkatimizi dağıtmaya yönelik kirli senaryolara da pabuç bırakmayacağız. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken hedeflerimizden kesinlikle sapmayacak, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Batı Trakya ve Adalar'a yığılan silahlar bizim için bir anlam ifade etmez. Çünkü bizim gücümüz ve imkanlarımız bunların çok ötesindedir ama bu durumun söz konusu ülke için gizli bir işgal anlamına geldiğini de hatırlatmak isteriz. Netice itibarıyla o topraklarda yüzlerce yıllık emeğimiz ve halen yaşayan çok sayıda soydaşımız, dindaşımız var. Bunlar adına yaşanan gelişmelerden üzüntü duymakta vazifemizdir. Batı Trakya’da herhangi bir derneğin ya da okulun adında 'Türk' ifadesinin geçmesinden rahatsızlık duyan Yunanistan’a, Başbakanına, Cumhurbaşkanına hatırlatmak isteriz; kendinize gelin.Amerika'dan, Avrupa'dan gelen destekler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz. Sadece patinaj yaparsınız, başka bir işe yaramaz. PEK ÇOK ÜLKE 40- 50 YILIN EN YÜKSEK ENFLASYONUYLA MÜCADELE EDİYOR Dünya terörden çatışmalara, gıdadan kuraklığa, yükselen İslam ve yabancı düşmanlığından iklim değişikliğine kadar çok ciddi krizlerle boğuşuyor.Nereye baksak, yüzümüzü nereye çevirsek adeta bir ateş çemberiyle karşılaşıyoruz. Salgının sağlıkla ilgili boyutu geride kalırken, küresel ekonomide yol açtığı tahribat giderek daha fazla gün yüzüne çıkıyor. Daha salgının ekonomik bilançosu tam ortaya çıkmadan Rusya-Ukrayna kriziyle her şey daha girift bir hal almıştır. Nitekim Amerika'dan Avrupa'ya pek çok ülke son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu ülkelerde yaşayan herkes yüzde 8, yüzde 9 oranında açıklanan rakamlarla gerçek enflasyon oranları arasındaki devasa farkı gayet iyi biliyor. Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri, gıdadan enerjiye kadar farklı alanlarda hissedilmeye başlandı. Kimileri artık rafları boşaltıyor, kimileri personelini çıkartıyor ve bu süreç böyle devam ediyor.
 Kış yaklaştıkça Batı dünyasını korku sardı. Hatta birileri de 'Eğer Turizm olarak bir yere gidecekseniz Antalya'ya gidin' diye tavsiyelerde bulunuyor. Batılı liderler hemen her gün yaptıkları açıklamalarla halklarını oldukça zor geçeceği anlaşılan kış şartlarına hazırlamaya çalışıyor. Tüm bu can yakıcı hakikatlere rağmen jeopolitik hesaplar nedeniyle barışa giden yol maalesef bir türlü açılmıyor. Türkiye, savaşı sona erdirmek için samimiyetle çalışan, bu uğurda çaba harcayan yegane ülke durumundadır. Gerek savaşan ülkelerin görüşme masasında bir araya getirilmesi gerek tahıl koridorunun açılması gerekse esir takasında sergilediğimiz diplomatik başarı bunun en açık örneğidir. Kimsenin dolduruşuna gelmeden kendi önceliklerimiz ve milletimizin çıkarları çerçevesinde adımlarımızı belirliyoruz. Savaşın ilk günlerinde bu politikamız sebebiyle bizi hata yapmakla suçlayanlar kendi haklılığımızı teyit ediyor. Dışarıdan aldığı talimatlarla bizim dengeli tavrımızı eleştirenler şimdi bizi takdir etmek mecburiyetinde kalıyor. BU SIKINTILI SÜREÇTE DE VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEMEKTE KARARLIYIZ Türkiye, küresel ekonomik krizin menfi yansımalarını da başarıyla yönetmektedir. Diğer ülkeler enflasyonun yanında durgunluk, işsizlik tehdidiyle cebelleşirken bizim istihdam oranlarımız artıyor. Yılbaşından sonra ekonomideki rakamları, istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi hep birlikte göreceğiz. Sanayi üretiminde, tarımda, turizmde salgın öncesi dönemleri yakaladık, hatta kimi alanlarda geçtik. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek, tüm kesimlere destek olarak, gençlerimize sağladığımız imkanları arttırarak milletimize sahip çıkıyoruz. Bu sıkıntılı süreçte de vatandaşımızı enflasyona ezdirmemekte kararlıyız.  KAMPANYAMIZ REKOR BAŞVURU SAYISI İLE ÇOK BÜYÜK TEVECCÜH GÖRDÜ Benden dinledikleriniz sizde kalmasın. Bunu gittiğiniz her yerde anlatmalısınız. Anlatacağız. Hayat nasıl boşluk kabul etmezse siyasette de ihmale, gevşemeye, rehavete yer yoktur. Bizim bıraktığımız her boşluğun karşımızdakiler tarafından yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, hezeyanla doldurulması mukadderdir. Bunun için atalarımız ‘Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşır’ demişlerdir. Siyaset arenasında iş yapanların eser ve hizmet üretenlerin, kalbi ülkesi ve milleti için çarpanların herkesten daha cesur, daha gayretli olması gerekiyor. 2023’e yaklaştıkça tek sermayeleri yalan ve iftira olan muhalefet kanadının farklı yollara tevessül olacağı anlaşılıyor. Bizimle hizmette, eserde, projede yarışamayanlar çareyi projelerimize kara çalmakta arıyorlar. Bunun son örneğini sosyal konut projesinde gördük. Biz artan kira ve konut fiyatlarını dengelemek, milletimizin konut ihtiyacını gidermek için tarihi nitelikte bir adım attık. İlk Evim İş Yerim projemizle milletimizin karşısına çıktık. Muhalefet bizim 1 milyon 170 bin konutumuzu görmemezlikten gelerek inşa edeceğimiz bu yeni konutlara çamur atıyor. Biz inşa etmişiz. Gençlerimize, emeklilerimize, engellilere, şehit ve gazi yakınlarına özel kontenjanlar ayırdığımız bu kampanyamız rekor başvuru sayısı ile çok büyük teveccüh gördü. Daha düne kadar konut kıtlığından, kiraların yüksekliğinden dem vuranlar siz ne yaptınız? Ne yaptığınızı bir söyleyin. 14 tane büyükşehir belediyeniz var, ne yaptınız? Ben de belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’da KİPTAŞ’ı kurarak önce KİPTAŞ’la süratle konutlar inşa etmek süratiyle vatandaşlarımızı konut sahibi yaptım. Siz ne yaptınız? Yapamazsınız. Yapacağınız bir şey de yok. Sadece iftira, yalan, dolan. Başka bir şey yok. Önüne arkasına bakmadan kampanyayı kötüleme yarışına girdiler. Türlü bahanelerle projeye çamur atmaya kalktılar.Basiretsizliklerini, çapsızlıklarını, millete ve memlekete dair hiçbir dertleri olmadığını ikrar eden pek çok skandal beyana imza attılar. CHP ve şürekası ne hizmet ederler ne de hizmet edene izin verirler. Erdoğan'ın "2023'te müjdeyi vereyim rekor bir oyla Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Allah'ın izniyle göğüsleyeceğiz" sözleri salonda uzun süre ayakta alkışlandı 2023'TE REKOR BİR OYLA CUMHURBAŞKANLIĞI VE MECLİS SEÇİMLERİNİ ALLAH'IN İZNİYLE GÖĞÜSLEYECEĞİZ Sadece son 2 haftada yaşananlar bizimle 6’lı masa arasındaki vizyon ve ufuk farkını göstermeye yeterli. Bu dönemde Türkiye'nin en büyük şansı AK Parti ve Cumhur İttifakı varken en büyük talihsizliği de bu takoz muhalefetidir. İnşallah 2023 seçimleri ülkemizdeki pek çok dönüm noktasıyla birlikte takoz siyasetinin de çöp sepetine atıldığı bir milat olacaktır. Milletime sesleniyorum; bunun için bize ve AK Parti’nin illerdeki sancak beyleri olan il başkanlarımıza önemli görevler düşüyor. Şu 3 şeyi yapmaktan asla bıkmayacak, asla geri durmayacağız. Birincisi, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımlarıdır. İkincisi; gencinden yaşlısına her kesimden insanımızın hayatına dokunan eser ve hizmetlerimizdir. üçüncüsü; muhalefet sadece lafla vakit öldürürken 2023 vizyonuyla ülkemizin geleceğine dair hayali, programı, projesi olan tek siyasi hareket olduğumuzu anlatmamızdır. Bunları milletimize her fırsatta anlattığımızda ve onların gönül dünyalarına girdiğimizde 2023’te, müjdeyi vereyim; rekor bir oyla Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Allah’ın izniyle göğüsleyebiliriz. Ben inanıyorum, inandığımıza göre bu işi Allah'ın izniyle başaracağız. Şayet bizde muhalefetin hep yapageldiği, bugün de tekrarladığı gibi oturduğumuz yerden ahkam keserek siyaset yapmaya kalkarsak onların akıbetine uğramaktan kurtulamayız. Bu kadro bu işi başarır. Ben size inanıyorum. Ve inandığımız bu yolda kararlı bir şekilde yola devam edeceğiz. Zira biz milletten kopuk değiliz. Ama unutmayın; milletten kopuk siyaset, milletten kopuk siyasetçi, milletten kopuk yönetici olmaz, olamaz.Hep söylediğim gibi; AK Parti'yi kuran da, iktidara getiren de 2023'te tekrar iktidar sorumluluğunu verecek olan da milletimizdir.

1 yıl önce

Mersin'deki terör saldırısıyla ilgili provokatif paylaşımlara adli işlem

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şöyle: Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince, kanunların verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütülmektedir. Yürütülen sanal devriye faaliyetleri kapsamında, 26.09.2022 tarihinde Mersin/Mezitli’de Polisevine yönelik düzenlenen terör saldırısına ilişkin sosyal medya platformlarında halkın sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden ve provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 22 hesap yöneticisinin tespiti yapılmıştır. Bahse konu şahıslar hakkında adli işlemlere başlanılmıştır.

1 yıl önce

Mersin’de kahraman Şehit Sedat Gezer’in bir teröristi etkisiz hale getirdiği anların görüntüsü ortaya çıktı

https://twitter.com/bugunguncel/status/1574982876285878272?s=46&t=hmGBy66ackEKQCE7PpvF1A Mersin‘in Mezitli ilçesine bağlı Tece Mahallesi’nde polisevine yönelik düzenlenen bombalı terör saldırısının yeni görüntüleri ortaya çıktı. Yeni ortaya çıkan görüntülerde Kahraman Şehit Sedat Gezer’in bir teröristi etkisiz hale getirdiği çatışma anı yer aldı. Etkisiz hale getirilen teröristlerin kimliği ile ilgili yapılan çalışmalarda, birinin Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan olduğu belirlenmişti. Teröristin; PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin’den katıldığı, Irak’ın kuzeyi, Kandil’de eğitim aldığı ve örgütün – sözde- özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edilmişti. AZADİYA WELAT MUHABİRİ OLARAK TBMM’DE CHP’NİN GRUP TOPLANTISINA KATILMIŞ! Terörist Dilşah Ercan’ın, Azadiya Welat gazetesi Mersin muhabiri olarak, 4 Temmuz 2013’te düzenlenen Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısına katıldığı ortaya çıkmıştı. “KAÇAMAYACAKLARINI ANLAYINCA KENDİLERİNİ PATLATTILAR” Bakan Soylu, saldırının nasıl gerçekleştiğine dair şu bilgileri paylaşmıştı: “İki kadın terörist çantalarıyla birlikte, anlaşılıyor ki daha önce tespit ettikleri bir şekilde polisin orada nöbet tuttuğu kulübeye yönelerek ateş ediyorlar ve orada bir çatışma çıkıyor. Çatışma devam ederken bu bölgeye yakın dört bekçi arkadaşımız araçla intikal ettikten sonra onlar da çatışmaya giriyorlar. İki terörist bu çatışmalar esnasında yaralanıyor. Çatışma devam ederken iki ayrı patlama sesi geliyor. Kaçamayacaklarını anlayınca kendi sırtlarına koymuş oldukları patlayıcılarla kendilerini patlatıyorlar.” Patlama esnasında biri ağır iki polis memurunun yaralandığını aktaran Soylu, ağır yaralı polis memurunun kaldırıldığı hastanede şehit olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı, yaralı diğer polis memurunun ise başarılı bir ameliyat geçirdiğini ve hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtti. “İKİSİ DE KIRSALCI, HANGİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞU DA BELLİ” Soylu ayrıca balkonda otururken kurşun isabet etmesi sonucu yaralanan bir vatandaşın da hastanede ameliyata alındığını ve durumunun iyi olduğunu bildirdi. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birinin kimliğinin önemli ölçüde belirlendiğini kaydeden Soylu, “İkisinin de kırsalcı olduğunu değerlendiriyoruz. Hangi terör örgütü olduğu da belli” diye konuşmuştu. Bir gazetecinin “Hedef neden Mersin olabilir?” sorusuna, “Bir sebebi var, onu söyleriz daha sonra. Mersin’in bir sebebi var.” yanıtını veren Soylu, saldırıyı gerçekleştiren terör örgütünün sorulması üzerine, “PKK arkadaşlar, anlattım aslında. Kırsalcı dediğime göre PKK. Mersin’in seçilmesinin nedeni de bizim şu anda tespitini yaptığımızı belirttiğimiz teröristin Mersin’i bilmesinden kaynaklanıyor.” demişti.

1 yıl önce

Mersin'deki polisevine hain saldırıda sıcak gelişme! 22 zanlı gözaltına alındı!

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, 26 Eylül'deki saldırıyla bağlantılı oldukları iddia edilen zanlıları yakalamaya yönelik çalışma başlatıldı. 22 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Soruşturma kapsamında 22 şüphelinin kimlikleri ve adresleri tespit edildi. Adreslere düzenlenen operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı. Zanlılar, işlemleri için İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. BİR POLİS ŞEHİT OLMUŞTU Mersin'de iki kadın terörist tarafından polisevine düzenlenen saldırıda polis memuru Sedat Gezer şehit olmuş, bir polis de yaralanmıştı. Kurşun isabet eden bir kadın ile yüksekten atlayan 2 kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren teröristler, üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu ölmüştü.

1 yıl önce

CHP’li Mersin Büyükşehir’de PKK’lı kaynıyor! Basın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş örgüt üyesi çıktı

Mersin’de İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, 26 Eylül’deki Tece polis evine yönelik hain saldırı sonrası PKK terör örgütünün ildeki faaliyetlerine yönelik yapılan soruşturma kapsamında yeni bir operasyon için düğmeye basıldı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir adli soruşturma kapsamında verilen talimat üzerine harekete geçen 500 polis, bu sabah terör örgütü PKK’nın ildeki faaliyetlerinde bulundukları ve örgüt ile iltisaklı oldukları belirlenen 28 şüpheliye yönelik adreslere baskınlar yaptı. 
Operasyonda ilginç bir ismin de gözaltına alındığı öğrenildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş de gözaltına alınan şüpheliler arasında. Şüphelinin PKK terör örgütü ile iltisaklı olduğu iddiasıyla ve örgütün bir çok faaliyetinde bulunmak suçlaması yöneltildiği öğrenildi. Bedrettin Gündeş’in geçtiğimiz günlerde astım hastası olan 15 yaşındaki kız çocuğunu kaçırıp dağa teslim eden Metin İnce ile resmi olduğu öğrenildi. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından PKK terör örgütünü övücü mahiyette propaganda içerikli paylaşımlar yaptıkları belirlenen ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştıkları anlaşılan 10 şüpheliye yönelik operasyon gerçekleştirilmiş şüphelilerde üçü tutuklanarak cezaevine konulmuştu. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1573396660570521604?s=46&t=mKyDNcJ3_OE56UTcvCjPSw

1 yıl önce

Hulusi Akar: Mersin'deki saldırı Suriye'de organize edildi

Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Milli Savunma Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ve Muhsin Dere ile Milli Savunma Bakanlığında Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende konuşan Akar, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e "gazi ve mareşal" unvanının verildiği, aynı zamanda Gaziler Günü olarak kabul edilen anlamlı günde gazilerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başladı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, tüm şehitleri ve ebediyete intikal eden gazileri rahmetle yad eden Akar, Mersin'in Mezitli ilçesindeki polisevine gerçekleştirilen terör saldırısında şehit olan kahraman polise Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileklerini iletti. Akar, "Mehmetçik karşısında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde duramayan hain teröristlerin, alçakların bu saldırıları Suriye’de organize ettiği bilgisine sahibiz. Yeri ve zamanı geldiğinde bu saldırıları yapanların altyapısına, üstyapısına, bunlara mutlaka gereği yapılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 9