19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 19 Mayıs mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şu ifadeleri kullandı:  "Aziz Milletim... Büyük ve güçlü Türkiye'nin teminatı kıymetli gençler... 19 Mayıs 1919, Gazi Mustafa Kemal'in Türk milletinin bağımsızlık inancından aldığı güçle Milli Mücadeleyi başlattığı tarihi bir gündür. Emperyalist, sömürgeci işgal kuvvetlerine karşı verdiğimiz mücadelede, milletimiz sarsılmaz bir kararlılıkla birlik ve beraberlik içinde yeniden ayağa kalkmak için öne atılmıştır. Türk milleti, İstiklal Mücadelesi boyunca hiçbir millete nasip olmayan azim ve cesaretle göğsünü düşmana siper ederek vatanını, bayrağını savunmuş ve destansı bir zafer elde etmiştir. Gençlerimiz de Milli Mücadeleden bugüne her dönemde gösterdikleri kahramanlık ve gayretle ülkemizin ümidi olduklarını ortaya koymuşlardır. Bugün biz de insanı merkezine koyan ilim ve irfan medeniyetimizden aldığımız güç ve gençlerimizin verdiği enerji ile şanlı zaferlerimizi taçlandırmak, ülkemizi 2023 ve gelecek hedeflerine eriştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İnanıyorum ki gençlerimiz vizyon, hedef ve değerlerimize sahip çıkarak devraldıkları bayrağı çok daha ileri noktalara taşıyacak, ulusal ve uluslararası alanlardaki başarılarıyla ülkemizi güçlü şekilde temsil etmeyi sürdüreceklerdir. Bütün alanlarda kendi stratejisini milli ve yerli imkanlarıyla sahada ve masada uygulayan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir ülke olarak gençlerimizin bu süreçteki katkıları ve başarılarıyla gurur duyuyor, onlara her daim güveniyoruz. Gençlerimizin onlar için inşa ettiğimiz aydınlık Türkiye'de eğitimden istihdama, sanattan spora, bütün alanlarda sunduğumuz imkanları, verdiğimiz destekleri en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesel ve küresel liderlik yolunda ilerledikçe, gençlerimize daha çok fırsat sunmaya devam edeceğiz. Bütün gençlerimizin sadece kendi milletimiz için değil dünyanın dört bir yanındaki mazlumların ülkemize duyduğu güven ve beslediği umudun sorumluluğuyla gayret göstereceklerine inanıyorum. Bu düşüncelerle, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını tekrar kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Küresel Sağlık Zirvesi'ne mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küresel Sağlık Zirvesi'ne video mesaj gönderdi. Mesajında Kovid-19 salgını süresince atılan adımlara ve aşılama çalışmalarına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: "AŞIYA ERİŞİMDE ADALETSİZLİKLER VAR" "Türkiye olarak, salgının ilk günlerinden itibaren elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber dost ve kardeş ülkeler için de seferber ettik. (Aşıya erişim) küresel ölçekte ciddi adaletsizlikler yaşandığını görüyoruz. Şimdiye kadar aşıların yüzde 80'i, yüksek veya üst orta gelirli ülkelerce kullanıldı. "YERLİ AŞIMIZI TÜM İNSANLIĞA SUNACAĞIZ" Elimizdeki aşıları diğer ülkelerle paylaşmaya gayret ettik. Yerli aşımızı, hazır olur olmaz, vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın istifadesine sunacağız. Salgın ülkemizde henüz vaka görülmeden önlemler alınmıştır. Sağlık bir ayrıcalık değil herkes için bir haktır. Salgınlara karşı alınacak kontrol tedbirleri koordineli ve orantılı olmalı, sağlık ve ekonomi arasındaki hassas dengeyi gözetmeli ve Dünya Sağlık Örgütü'nün merkezi konumunu pekiştirmelidir. Bu bağlamda, aşılanmış ve aşılanmamış olanlar arasında yeni duvarlar örülmesine ve yeni tür bir ayrımcılığa yol açılmamalıdır. "ULUSLARARASI TURİZMİN ÖNÜ AÇILMALIDIR" Dünya Sağlık Örgütü’ne üye herhangi bir ülkenin, bu örgütün onayladığı bir aşıyı kabul etmemesinin izahı yoktur. Uluslararası seyahatler ve turizmin önü gerekli sağlık ve hijyen şartları sağlanarak açılmalıdır. G20 ülkeleri arasında 'iyi uygulamalar veri bankası' kurulması gelecekteki krizlere karşı önlem alınmasını kolaylaştıracaktır."

2 yıl önce

Bakan Soylu'dan doğal gaz mesajı: Biz ne kadar bulursak onlar, o kadar çatlayacak. Varsın çatlasınlar, patlasınlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'nin güçlenmesini, ayakta durmasını istemeyenler, haksızlığa karşı çıkmasını, söz söylemesini istemeyenler, geçmişten bugüne yapmak istedikleri oyunları yapmak, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyor. Bunlara fırsat vermemek için; güçlü, iri, diri, bir ve kardeş olmalıyız." dedi. Soylu, bir dizi programa katılmak üzere geldiği Afyonkarahisar'da, belediye önünde toplanan kalabalığı selamladı. Burada konuşma yapan Soylu, zaferlerin ve kahramanların şehrinde olmaktan onur duyduğunu, milletin emrine amade olduğunu vurguladı. Önemli bir sözün zihinde ve gönülde de yer aldığına işaret eden Soylu, "Cumhurbaşkanımızın güzel bir cümlesi var, o ölçümüzdür; 'durmak yok, yola devam'. Çünkü etrafımızdaki coğrafyayı, dünyayı görüyorsunuz. Türkiye'nin güçlenmesini, ayakta durmasını istemeyenler, haksızlığa karşı çıkmasını, söz söylemesini istemeyenler, geçmişten bugüne yapmak istedikleri oyunları yapmak, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyor. Bunlara fırsat vermemek için; güçlü, iri, diri, bir ve kardeş olmalıyız." diye konuştu. Türkiye'nin büyümesini istemeyenlere fırsat vermemek için savunma sanayisinde yerliliğin yüzde 80'e kadar geldiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Hedef, bütün dünyaya parmak ısırtacak savunma sanayisini oluşturana kadar durmak yok, yola devam. Karadeniz'de toplam 540 milyar metreküp doğal gaz buluşumuz... Biz ne kadar bulursak onlar, o kadar çatlayacak. Varsın çatlasınlar, patlasınlar. Tarımda, enerjide, savunma sanayisinde, insan kaynağıyla kendine ve etrafındaki coğrafyaya yeten bir Türkiye.... Millete minnettarız. Siz olmasaydınız Suriye'de insanlar katledilecekti, siz olmasaydınız Doğu Akdeniz'de Libya'da dünyada bir tek ses çıkmayacaktı, siz olmasaydınız etrafımızdaki coğrafyada ve yıllardır gönlümüze saplanan Karabağ meselesi çözülmeyecekti. Sizin 50 gramlık oy pusulanız ve demokrasi iradeniz olmasaydı, birlik ve beraberlik iradeniz olmasaydı, 21. yüzyılda bu güçlü adımları atmamış olsaydık bilmenizi istiyorum ki, Türkiye'nin başına; 60 darbesini, 71'i, 80'i nasıl getirmişlerse, 17-25 Aralık'ta ve 15 Temmuz'da muvaffak olacaklardı, bugün eli böğründe yaslı yaslı duracaktık. Afyonkarahisar'da şunu söylemek istiyorum; sadece gazete manşetlerine değil aynı zamanda Allah'a şükürler olsun 15 Temmuz'da tanklara ve uçak bombalarına direnen bir milletin evlatlarıyız." "2023, 2053 VE 2071'E GÜÇLÜ ŞEKİLDE GİRECEĞİZ İNŞALLAH" Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bugün Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu güçlü iradeyle, Türkiye'nin şehirlerinde huzur ve güven olduğunu vurguladı. Ülkede, terör örgütünün kaçacak delik aradığını anlatan Soylu, şunları kaydetti: "Hiç merak etmeyin bugün ülkemizin her tarafında nasıl huzur varsa aynı şekilde ülkemizin doğusunda ve güney doğusunda huzur var. PKK terör örgütünün millete gelip, haraç aldığı ve çökmeğe çalıştığı günler tarihte kaldı. Şimdi çocuklar orada okuyorlar, kimisi hayvancılık yapıyor kimisi de çalışıyor. Amerika 850 milyon dolar bütçesinden PYD'ye yardım yapma kararı alıyor. Oyunun ne kadar büyük olduğunu anlıyoruz değil mi? Orada onlara yardım ediyorlar. Gıda, silah, mühimmat teçhizat, eğitim yardımı hepsini orada o ülkeler gerçekleştiriyorlar. Şu milleti tanımıyorlar. Topu bir araya gelsin, onları bitireceğiz. 2023, 2053 ve 2071'e güçlü bir şekilde gireceğiz inşallah." "BUGÜN AYAKTA KALABİLMEMİZİN EN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDEN BİRİ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'DİR" Soylu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de minnet ve hürmetini sunarak, şöyle devam etti: "İkide bir gelip diyorlar ki 'parlamenter sisteme geri dönelim'. Böyle bir fiskeyle yıkılabilecek hükümetlere geri dönelim istiyorlar. Geçti mi o günler. Bugün ayakta kalabilmemizin en önemli sebeplerinden biri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Parlamenter hükümet sisteminde de eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile yan yana bakanlık yaptık. Burada da şimdi bakanlık yapıyoruz. Şimdi nasıl biliyor musunuz? Hızlı tren gibi. Dertleri şu; 'acaba Türkiye'yi tökezletebilir miyiz?' Tökezletemeyeceksiniz. Güçlü, zengin ve büyük olacağız. Etrafımızdaki coğrafyaya huzur ve istikrar getireceğiz. Dünyaya medeniyetimizi nakşedeceğiz. Yapacak çok işimiz var. Milletimizin, ülkemizin ve Cumhur İttifakı'nın yapacağı çok iş var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı çok iş var. Durmak yok, yola devam."

2 yıl önce

Rusya Başkanı Putin'den Joe Biden'a zirve öncesi mesaj

14 Haziran'da gerçekleşecek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerika Başkanı Biden görüşmesinin öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Vladimir Putin ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 16 Haziran’da Cenevre'de zirve görüşmesi yapacak. Putin, zirvenin amacına ilişkin yaptığı açıklamada, "Kişisel temaslarımızın, ilişkilerimizin yeniden canlandırılması, doğrudan diyalog tesis edilmesi, karşılıklı olarak çıkar sağlayan alanlarda gerçekten işleyen etkileşim mekanizmalarının kurulması planlanıyor" dedi. "Stratejik istikrar, bölgesel krizler ve ekonomi konularını ele alacağız" şeklinde konuşan Putin, "Bana kalırsa bu görüşmede tüm bu alanlarda etkileşim mekanizmaları kurabilirsek iyi olur. Böylelikle görüşmenin boşuna olmadığı söylenebilir" ifadelerini kullandı. ''ABD'Lİ ŞİRKETLER PAZARIMIZDAN UZAKLAŞTIRILIYOR'' ABD’li şirketlerin Rusya'ya yatırım yapma konusunda istekli olduklarını savunan Putin, "Karşılıklı olarak bir ilgi var. Birçok ABD’li şirket Rusya’da çalışmak istiyor, ancak bu şirketler kulaklarından çekilerek bizim pazarımızdan uzaklaştırılıyor ve yerleri rakiplerine bırakılıyor. Bu sahiden ABD ekonomisinin yararına bir durum mu?" diye sordu. Biden ile yapacağı görüşme öncesinde her iki tarafın da yapıcı davrandığını söyleyen Putin, "Üst düzey bir görüşme öncesinde iki taraf da uygun bir çalışma ortamı oluşturmak adına her zaman birtakım olumsuz söylemleri azaltmaya çalışıyor" ifadesini kullanarak ABD tarafının bu yaklaşımını profesyonelce bulduğunu ve kendilerinin de aynı yaklaşımı sergilediğini belirtti.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan jandarma teşkilatının 182. kuruluş yıl dönümü mesajı

Bakan Soylu’nun mesajı şöyle; Aziz Milletimizin haksızlığa, hukuksuzluğa ve varlığına dönük tehditlere karşı verdiği en müstesna cevaplardan biri olan Türk Jandarma Teşkilatı, vatana, millete ve bayrağa olan müebbet sevdasının 182. yıl dönümünde, bayrağının gölgesinde ve görevinin başında olmanın haklı gururu içindedir.   Dünyadaki emsalleri içinde hem nitelik hem de nicelik açısından tartışmasız en güçlülerinden biri olan Türk Jandarma Teşkilatı; asayişten düzensiz göçle mücadeleye, terörden uyuşturucuya, trafikten kaçakçılığa kadar çok geniş bir sahada ve diğer kolluk birimlerimizle tam bir işbirliği içinde milletimize hizmet etmekte, hem tecrübesini hem de yüksek kapasitesini sahaya yansıtmaktadır. Bu geniş görev ve sorumluluk sahasının gereği olarak ciddi bir kapasiteyi bünyesinde barındıran Jandarmamızın, özellikle 15 Temmuz sonrasında beşeri ve teknik kapasitesinin artırılmasının yanı sıra, tüm sistemlerin hem modernizasyonu, hem de başta Emniyet Teşkilatı olmak üzere diğer kurumlarla entegrasyonu, mevcut başarısını daha da arttırmıştır.   Jandarma Genel Komutanlığı’nın parmak izi teşhis sisteminin Emniyet Genel Müdürlüğü ile entegrasyonu sayesinde 20 bin 296; balistik veri tabanının entegrasyonu ile 328 faili meçhul olay aydınlatılmıştır. Yapılan ciddi yatırımlarla, kriminal ve balistik labratuarları dünyanın gelişmiş ülke standartlarına yükseltilmiş; mermi kovanı inceleme süresi 1 yıldan 1 saate;  patlayıcı madde analizi 2 günden 4 saate; DNA analisi 4 günden 8 saate, parmak izi incelemesi 10 günden 5 dakikaya düşürülmüştür.   Jandarma sorumluluk bölgesinde 2018 yılında %68 olan mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı 2020 yılı sonu itibariyle %80’e ulaştırıldı. Kişilere karşı işlenen suçların aydınlatma oranı ise %99'dur.   17 Jandarma Arama Kurtarma, 13 Sualtı Arama Kurtarma Timimiz; her biri 2 motordan oluşan 364 adet Motorsikletli Huzur Timimiz; okullarda görev yapan 5.656 Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlimiz; görev yaptıkları bölgelerde 2019-2020 arasında ölümlü trafik kaza sayısını % 4.7 azaltan Jandarma Trafik Personelimiz; doğal hayatı korumak üzere görev yapan Jandarma Çevre Koruma Timlerimiz; 2020 yılında 11 bin 838 operasyon yapan, 2021 sonunda bu sayıyı 13 bin 22 olarak planlayan, bilhassa kök kenevir ekimiyle büyük bir mücadele veren Jandarma Narkotik birimlerimiz; bizim evlatlarımızın ürettiği ihaları, helikopterlerini fabrikadan çıkar çıkmaz envanterine katan ve o araçlarla PKK terör örgütüne dünyayı dar eden, halen 35 taktik İHA sistemi ile 65 hava aracını bünyesinde barındıran Jandarma Havacılık birimlerimiz; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve yönlendirmeleriyle “kesintisiz operasyon” stratejisiyle PKK’yı bitiren nesil olmaya and içen, her büyük operasyonuna bir Şehidimizin adını verip ruhlarını şâd eden, 2020 yılında 18 bin 623 operasyon yapıp, 2021 için 19 bin operasyon hedefleyen Jandarma Özel Harekat timlerimiz ve Jandarma Komandolarımız; hem gözümüz kulağımız olan hem de ikna yöntemiyle dağdan eleman indirip hain örgütün ipini çeken Jandarma İstihbaharatımız; karada, havada, denizde, masa başında, dağ başında, köyde, mezrada, karakolda, suçlunun kaçakçının, organize suç çetelerinin peşinde, hangi görevi yaparsa yapsın o şanlı üniformaya layık olan bu vatanın evlatları, Jandarmamız...   182. yaşınızı tebrik ediyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitlerimiz olmak üzere, bu vatan için feda-i can eden, can emanetini bu vatan için teslim etmeye hazır bütün vatan sevdalılarını, rahmet ve minnetle anıyoruz.  

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’ya video mesaj gönderdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:  "Dünyanın asimetrik tehditlerle yüzleştiği sancılı bir dönemde düzenlenen sempozyumun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teknolojik gelişmeler, demografik baskılar, iklim değişikliği, terör, düzensiz göç ve koronavirüs salgını yeni sınamaları beraberinde getiriyor. Bu durum zorunlu olarak güvenlik ve istikrara dair bakışımızı da etkilemekte, bu konuları bütüncül bir vizyonla ele almamızı zorlamaktadır. Türkiye bu anlayışla bölgesinde ve ötesinde güvenilir bir müttefik olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir. Sahadaki sorunların özellikle çözümünde inisiyatif alan, insani boyutu öne çıkaran, yapıcı ve aktif bir siyaset uyguluyoruz. Irak'tan Afganistan'a, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Karadeniz'den Akdeniz'e Afrika'ya kadar istikrarın tesisine yönelik tüm girişimlere öncülük ediyor, katkı sağlıyoruz.   Komşularımızla ilişkilerimizde uluslararası hukuka, adalet ve hakkaniyete, karşılıklı hak ve çıkarlara saygıyı gözetiyoruz. Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan ile aramızdaki diyalog kanallarının canlandırılmasının ikili meselelerin çözümünün bölgemizin özellikle istikrar ve refahına da hizmet ettiğine inanıyorum. Günümüzde istikrarın tesisinin önündeki en büyük engellerden biri terördür. Türkiye NATO başta olmak üzere ilgili tüm uluslararası platformlarda terörle mücadelede ilk safta yer almaktadır. PKK/PYD'den DEAŞ ve FETÖ'ye kadar birçok terör örgütü ile sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadelenin içindeyiz. DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu uğurda gencecik evlatlarını şehit veren tek NATO müttefikiyiz. Sınır ötesi operasyonlarımızda 4 bine yakın DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Terörün her türlüsüne karşı yürüttüğümüz mücadelede maalesef müttefik ve ortaklarımızdan beklediğimiz destek ve dayanışmayı göremedik. Suriye, Irak ve Türkiye'de eli Müslümanların kanına bulaşmış terör örgütü elebaşlarının meşru bir aktör gibi en üst seviyede muhatap alındığına, desteklendiğine şahit olduk. Unutulmamalıdır ki Türkiye'nin sınırları aynı zamanda NATO'nun sınırlarıdır. Bu bakımdan sadece kendi milli menfaatlerimiz için değil, transatlantik coğrafyasının güvenlik ve istikrarının temini için de önemli bir sorumluluk üstelendiğimizi biliyoruz. Adımları bu bilinçle atıyoruz. Türkiye NATO harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk 5 ortak bütçeye en fazla katkı veren ilk 8 müttefik arasında yer alıyor. Çok yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev kuvvetinin komutası da bu sene Türkiye'dedir.   İttifakın en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye NATO'nun güncel tehdit ve imtihanlara karşı adaptasyonu için aktif rol oynamaktadır. Hazırlıklı olabilmek bakımından müttefikler olarak atacağımız adımlar kadar ortaklarımızın kapasite geliştirmelerine yapacağı katkılar da önemlidir.  Türkiye, dinamik ekonomisi, güçlü savunma sanayii, ilkeli dış politikası ve müttefikleri ile iş birliği içinde küresel barış, refah ve istikrarını özellikle bunu geliştirmeyi sürdürecektir. 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan uyuşturucu ile mücadele mesajı: 2-3 hafta içerisinde…

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: AŞI ÇAĞRISI Türkiye salgın sürecini başarıyla yürüten tüm ülkelerin ilk sıralarında yer almaktadır. Dünyanın pek çok yerinde testler ücrete tabi iken biz ücretsiz test hizmeti sunduk. Aynı şekilde aşı hizmetini de ücretsiz olarak vatandaşımıza veriyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza artık 18 yaşın üzerindeki herkese açılmış aşı randevularını bir an önce almaları çağrısında bulunuyorum. Aşı konusunda yürütülen olumsuz kampanyaların hiçbirinin ilmi ve akli temele dayanmadığının altını çizmek istiyorum. Toplumsal bağışıklık elde edilene kadar temizlik, maske, mesafe başta olmak üzere tedbirlere uymaya devam etmeliyiz. '524 MİLYAR LİRALIK BİR KAYNAĞI HAREKETE GEÇİRDİK' Bütçeden de çeşitli fonlardan sunduğumuz doğrudan desteklerin tutarı 150 milyar lirayı aşmış durumda. Yıl sonuna kadar bu tutarın 196 milyar liraya, yani milli gelirimizin yüzde üç buçuğuna ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve tüm ertelenen krediler ile vergi ve sosyal güvenlik primleri yoluyla da 524 milyar liralık bir kaynağı harekete geçirdik. Bu sayede ihtiyaç sahibi vatandaşımızdan çalışanımıza, üreticimize, yatırımcımıza kadar kimseyi yalnız bırakmadık. Tarım desteğinde toplam desteğin 15 milyar lirasını ilk 6 ayda üreticilerimizin hesaplarına yatırdık.  Hem alım yaptığımız ürünlerin kapsamını genişlettik, hem de çiftçimizin yüzünü güldürecek fiyatları açıkladık. Toprak mahsulleri ofisi hasat nedeniyle haziranda ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem hammaddesi satışına, temmuzda devam edecek. Bu uygulamadan yetiştirici, besici ve yem üreticilerinin tamamı faydalanacak. Hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla yem bitkileri desteğimiz devam ediyor. Bu destekler sayesinde ülkemizde yem bitkileri ekim alanı 2 buçuk milyon hektara yükseldi. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek hububat ile et, süt fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. 'TARİHİMİZDE İLK DEFA İHRACATTA 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ' Sahip olduğumuz bütüncül yaklaşım sayesinde dünya, AB ülkeleri küçülürken biz 2020'yi büyümeyle kapattık. Sanayi üretiminde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Açıklanan son verilerde bir önceki yılın aynı dönemine göre artış gözüküyor. 2020'de de oldukça iyi başlattık. İlk çeyrekte yüzde 7'lik büyüme performansı yakaladık. Büyümede dış talep ile iç talep arasında arzuladığımız dengeleme de başlamıştır. İkinci çeyreğe ilişkin öncü gösteriler baz etkisinin de devreye girmesiyle yıllık yüzde yirmi civarında büyümeye işaret ediyor. Bunun tamamını ise orta vadeli program hedefimiz olan yüzde 5,8'in üzerinde bir büyümeyle kapatacağımız görülüyor. Bu gidişle ihracatta yıl sonunda tarihimizde ilk defa 200 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atacağız. Cari açığın da gerilemesini bekliyoruz. Böylelikle dış finansman cephesinde elimiz rahatlamış olacak. EMEKLİLERE İKRAMİYE MÜJDESİ Buradan emeklilerimize de müjde vermek istiyorum. Temmuz ayı emekli aylıklarıyla bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Ocak-temmuz dönemi TÜFE oranını dikkate alarak yüzde 8,45 oranında artış yapıyoruz. Böylece 12,7 milyon vatandaşımıza 12,3 milyar lirası Kurban Bayramı ikramiyesi olmak üzere toplamda 38 milyar liralık ödeme gerçekleştireceğiz.  'CİDDİ KDV İNDİRİMLERİ YAPTIK' Türkiye ekonomisinin en sağlam alanlarından birisi de kamu maliyesidir. Ocak-mayıs döneminde son derece güçlü bir bütçe performansı gösterdik. Geçtiğimiz senenin ilk 5 ayında bütçe açığı 90,1 milyar lira iken bu yılın aynı döneminde açık 7 milyar liraya geriledi. Bu şekilde oluşturacağımız mali alanın gerekmesi durumunda vatandaşların ihtiyaçları için kullanacağız. Ekonomik kararlara olumsuz etki edecek yatırımların ve girişimciliği engelleyebilecek maliyette ağır bir vergi yükünün ortaya çıkmasını istemiyoruz. Hükümetlerimiz döneminde giyimde, ilaç-tedavi hizmetlerinde, zirai faaliyetlerde, turizmde ciddi KDV indirimleri yaptık.  '46 MİLYAR LİRALIK KDV VE ÖTV'DEN FERAGAT EDİYORUZ' Asgari geçim indirimi uygulaması getirerek çalışanın vergi yükünü düşürdük. Son olarak, ekonomi reform programımız kapsamında basit usulde vergilendirilen esnafımızın tüm kazançlarını vergi dışında bırakıyoruz. İstihdam maliyetinin yaklaşık yüzde 36'sına tekabül eden 1556 lirayı devlet olarak biz ödüyoruz. Bu desteği kadın, genç ve engelli istihdamında 18 ay olarak uyguluyoruz. OSB'ler, küçük sanayi siteleri, endüstri bölgeleri ve serbest bölgeler başta olmak üzere her alanda yatırımı, istihdamı, ar-ge'yi, tasarımı ve yenilikçiliği destekleyen pek çok düzenleme yaptık. Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların vatandaşlarımıza yansımasını en aza indirmek için gerekli tedbirleri aldık. Bugün mazotta 2 lira, benzinde 2,5 lira ÖTV almamız gerekirken mazotta 71 kuruş, benzinde 83 kuruş ÖTV alıyoruz. Her bir akaryakıt alımında vatandaşımızı litrede en az 2 lira destekliyoruz. Tüplerde ise hiç ÖTV almıyoruz. Toplam 46 milyar liralık KDV ve ÖTV vergisi gelirinden feragat ediyoruz. Avrupa'da benzinin ve motorinin hem en ucuz olduğu hem de en az vergilendirildiği ülke biziz. Vergisini düzenli ödeyen mükelleflerimize yüzde 5 gelir vergisi indirimi getirdik. Vergi alanında vatandaşlarımıza, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçılarımıza, özetle A'dan Z'ye her kesime yönelik yaptığımız düzenlemeleri saymakla bitiremeyiz. Böylesine bütün maliyetlere katlanmamızın tek gayesi vatandaşımızın yükünü azaltarak refahı artırmaktır. Birileri ülkemizde gelir vergileri, sigorta primleri yüksek diyor. Bunların her söyledikleri gibi bu da yalan. Türkiye'de dolaysız vergi gelirlerinin toplam vergilerine oranı yüzde 53'ten yüzde 61'e çıkardık. Yunanistan, Macaristan, Portekiz, Estonya, Şili gibi ülkelerde dolaylı vergi geliri oranları çok daha yüksektir. Ülkemizde uygulanan vergi oranlarıyla OECD ülkelerindeki vergi oranlarına bakıldığında bunun da yalan olduğu görülecektir. Gelir vergisine ilişkin en yüksek vergi oranını da yüzde 49,5'tan yüzde 40'a indirdik. Salgının etkilerini azaltmak amacıyla aldığımız önlemler kapsamında kurumlar vergisini bu yıl yüzde 25, gelecek yıl yüzde 23 olarak uygulayacağız. Kurumlar vergisi oranını 2023'ten itibaren de yüzde 20 seviyesine indiriyoruz. Hatırlayın, bu ülkede kurumlar vergisi oranı biz geldiğimizde yüzde 33'tü. 'İSTİSNA VE MUAFİYETLERE RAĞMEN VERGİ GELİRİMİZ ARTIYOR' Tüm işlemlerde KDV oranının yüzde 18 olduğunu varsaydığımızda OECD ülkeleri arasında KDV oranı en düşük 2. ülkeyiz. Vergi geliri de üretemediğimizi söylüyorlar. Bu ülkede kamu gelirlerinin yaklaşık yüzde 84'ü vergi gelirlerinden toplanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığımız yıl sonunda vergi gelirlerinin 1 trilyon 51 milyona çıkacağını hesaplıyor. Bütçe harcamalarımızın yüzde 72'sini vergi gelirlerinden karşılıyoruz. Sağladığımız istisna ve muafiyetlere rağmen vergi gelirlerimizi de sürekli artırıyoruz. Kurduğumuz elektronik beyanname sistemi sayesinde yüzde 150 milyon beyanname elektronik ortamda işlem görüyor. Birçok gelişmiş ülkede dahi böyle bir performans yoktur. Reform programımız elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu da geliştirerek vergi inceleme sürelerini kısaltacağız. Yapay zeka kullanımını içeren dijital vergi asistan sistemini de devreye alıyoruz. 'TÜRK LİRASI VARLIKLARININ CAZİBESİNİ ARTIRACAK UYGULAMALAR GELİŞTİRİYORUZ' Önümüzdeki en önemli sorunlardan biri yüksek enflasyondur. Geçmişte hem enflasyonu aşağıya çekmeyi hem de büyümeyi aynı anda gerçekleştirme başarısını gösterdik. Şimdi çok daha iyisini yapacağız. Merkez Bankası bu sorunu çözmekte kararlı bir yaklaşıma sahip. Enflasyona yol açan yapısal sorunların çözümüne de odaklanmamız gerekiyor. Türk Lirası'nı desteklemek amacıyla ilgili kurumlarımız gerekli adımları atıyor. TL cinsi varlıkların cazibesini artıracak uygulamalar geliştiriyoruz. Güçlü bir ekonomi için bankacılık sektörü kaynakları doğru projeler yatırım olarak aktarılmalıdır. Bu da ancak kredi tahsis süreçlerinin yatırım odaklı hale getirilmesiyle mümkündür. Banka kredilerinin yanı sıra sermaye piyasası araçlarının da şirketlerimiz tarafından tercih edilmeleri, bununla ilgili gerekli altyapıyı hazırlıyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında 23 şirket halka arz oldu. Şirketlerin bu yöndeki ilgisi halka arzların devam edeceğine işaret ediyor. Sermaye piyasalarımız kendi açısından 2 önemli çalışmayı hayata geçiriyor. Birincisi yeşil borçlanma aracı ihraçlarının ülkemizde de yaygınlaşması için yeşil tahvil rehberini hazırlaması ve buna hazırlanması. İkincisi de tahvil garanti fonu oluşturulmasıdır. 12 Mart'ta paylaştığımız ekonomi reform programını tüm paydaşların çalışmasıyla hayata geçiriyoruz. Haziran sonuna kadar tamamlanma süresi koyduğumuz 35 eylem başlığından 31'i bitmiş durumdadır. İlk yarı için öngördüğümüz eylemleri başarıyla tamamladık. Bu çerçevede bütçe ve kamu mali yönetiminde şeffaflık ilkelerimizden taviz vermediğimizi bir kez daha göstererek kamu maliyeti raporumuzu yayımladık. Yeşil üretim için gerekli teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Ar-ge çalışmalarını destekliyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25'ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın BES'e girebilmelerinin önündeki engeli kaldırdık. 'TERÖR ÖRGÜTLERİNE GÖZ AÇTIRMIYORUZ' Salgınla uğraşırken ülkemizin ve milletimizin bekasını tehdit eden güvenlik sorunlarıyla mücadelemizi de kesintisiz sürdürüyoruz. 28 yıl önce bugün Başbağlar'da teröristlerce alçakça katledilen kardeşlerimizi yad ediyorum. PKK, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerine devletimizin tüm imkanlarına kullanarak adeta göz açtırmıyoruz. Tehdidi kaynağında yok etme ilkesiyle milli güvenliğimizi tehdit eden yapıların tepesine sınırlarımız içerisinde olduğu gibi faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda da biniyoruz. Suriye'deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı operasyonlarıyla Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen Pençe harekatları terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizin örneğidir. MİT terör örgütleriyle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine de taşımıştır. Yapılan operasyonlar sayesinde PKK'nın üst kadrosu tarihinde ilk kez toplanamaz, hareket edemez, örgütü yönetemez hale gelmiştir. Örgütün en önemli eleman kaynağı olan Mahmur Kampı eleman sorumlusu ve KCK sorumlusu aynı akıbeti paylaşmışlardır.  MİT, DEAŞ ile mücadele de çok sayıda örgüt mensubunun yakalanmasını sağlamıştır. Ülkemize yönelik 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere pek çok ihanetin sorumlusu olan FETÖ'yü kökünden kazıma çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Örgütün stratejik kurumlardaki tüm mahrem yapılarını ve arşivlerini tek tek ortaya çıkardık. Yurt dışındaki örgüt mensuplarına yönelik çalışmalar kapsamında pek çok ülkeden 100'ün üzerinde kişi Türkiye'ye getirildi. MİT, son olarak FETÖ'nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı'yı ülkemize getirdi. Bu kişi Türkiye'de bulunduğu dönemde örgütün gizli yapısı içerisinde yer almıştır. Daha sonra örgütün en üst düzey yöneticileri arasına katılan bu şahıs zehirlediği beyinleri örgütün karanlık ajandasına alet etmiştir. Örgüt, mensupları arasındaki panik havasını yatıştırmak için yurt dışındaki destek kampanyalarını ve ülkemiz hakkında aleyhtarlığı artırmıştır. Bu devlete ve millete pusu kuran, ihanet eden hiçbir yapının varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz. UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE Uyuşturucuyla mücadelede de Emniyet ve Gümrük teşkilatlarımızın yoğun gayretleri sayesinde son 2-3 hafta içerisinde adım attık. Sadece son 6 ayda dün Gürbulak'ta ele geçirilen 462 kg'lık likit eroinle birlikte gümrüklerimizde yakalanan uyuşturucu miktarı 7 tonu aşmıştır.

2 yıl önce

CHP'li Soyer'den HDP'ye açık mesaj: “Sonuna kadar hep beraberiz”

CHP ve HDP ortak mitingte bir araya geldiler. PKK'yı kurtacak açılımın başlaması ve Öcalan'a özgürlük çağrılarının yapıldığı mitingte iki parti "omuz omuzayız, sonuna kadar beraberiz" mesajı verdiler. PKK'nın siyasi uzantısının Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davasının görüşülürken İzmir’de “HDP’yi savunma” mitingi düzenlendi. Aralarında CHP, HDP, EMEP, KESK ve DİSK’in de bulunduğu İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, Gündoğdu Meydanı’nda ‘Demokrasi İçin Bir Nefes’ Mitingi yaptı. Mitingde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan , açılım ve Abdullah Öcalan için “tecridi kaldırın” çağrısı yaptı. Kapatma davasına karşı İzmir’den birlik olduklarını söyledi. HDP’nin organize ettiği mitinge CHP İzmir İl Başkanlığı da tam kadro katıldı. Mitingde konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, mücadeleye “omuz omuza devam edeceğiz" dedi. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de konuştu. "Sonuna kadar hep beraberiz" mesajı verdi. Soyer, ''Yola çıkarken İzmir’in emek ve demokrasi güçlerini büyüteceğiz demiştik. Bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Enerjimiz yerinde, gücümüz, kuvvetimiz yerinde. Sonuna kadar hep beraberiz'' dedi. Düzenlenen mitingle ilgili sosyal medyada "CHP ve HDP ittifakı açıkça ortaya konuldu" ifadeleri kulllanıldı. CHP’li birçok isim de “HDP ile omuz omuza duruşu nasıl içinize sindirdiniz” tepkisi gösterdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 38 39