20 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

MHP'den İBB’ye özel teftiş açıklaması: Belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhude

“İBB’ye teftiş başlatılması yerinde ve değerli bir karar” MHP'li Ataman, yaptığı yazılı açıklamada, kur manipülasyonu üzerinden sokakların terörize etme isteğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve  hükümetin aldığı tedbirler sayesinde önlendiğini belirterek "Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı; halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı'nın; Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alındığına yönelik tespit ve şikâyetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır" ifadelerini kullandı. “İP Başkanı, destek veriyor” İBB’ye yapılan teftişin önüne geçmek isteyenlerin kendilerini ve partilerini siper ettiğini söyleyen Büyükataman, şunları kaydetti: "Ardı ardına açıklama yapan ve henüz isimlerini ve irtibatlarını bilmedikleri kişileri savunmaya geçen şer ittifakının; korktuğu, çekindiği bir şey mi vardır ki paniğe kapılmıştır? İçişleri Bakanlığı müfettişlerini üstü kapalı bir şekilde hedef alan ve yapılacak olan teftişin siyasi bir müdahale olduğunu söyleyenler açıklarını ve rezilliklerini bu şekilde örteceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. 'Bu millet, sandıkta hür iradesiyle attığı oyların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır' sözleriyle meseleyi milli iradeye müdahale olarak çarpıtan İP Başkanı, terör örgütü bağlantılı kişilerin belediyelerde yuvalanmasına destek verdiği gibi satır aralarında HDP'li ortaklarına da göz kırpmaktadır. Hanımefendinin kişisel tercihini bilemiyoruz ancak bu aziz milletin hiçbir ferdi, terör örgütü mensupları devlet içinde yuvalansın diye sandığa gitmedi. Bir yandan erken seçim isteyen, diğer yandan 'hükümet baskın seçim yapacak' diyenlerin akılları karışıktır. Neyi neden savunduğunu idrak edemez hale gelmiş partilerin Türkiye'ye verebileceği hiçbir şey yoktur. 'Hemen seçim, anında seçim' gibi zırvalarla bir yılı aşkın süredir magazinsel bir hâl alan erken seçim tartışmalarıyla Türkiye'nin enerjisini boşa harcayan zilletin temsilcilerinin seçim tarihini beklemek yerine terör örgütlerinden medet umacak hâle gelmesi izaha muhtaçtır. Bu neyin acelesidir? Birilerinin aceleci tavrının sebeplerini, en son 15 Temmuz 2016'da yaşanan büyük acılarla görmüştük. Yeni acılara sebebiyet vermemek için herkesin aklını başına almasında ve terör örgütleriyle arasına mesafe koymasında fayda vardır." MHP'nin, HDP'nin kapatılması konusunda net tavır ortaya koyduğunu belirten Büyükataman, açıklamasına devam etti: "HDP'yi partisinde ağırlayıp propaganda yaptırarak HDP'yi aklama yarışına girenlerin, belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhudedir. HDP'nin ziyaretlerinde insanımızın dil, din, mezhep gözetilmeksizin temel hak ve özgürlüklere erişmesi gerektiği vurgusu yapan zilletin yancıları, teröristlerin ağzını kullanmaktadır.”

2 yıl önce

MHP'li Semih Yalçın’dan CHP’li Özgür Özel’e: Hadsiz, sen kimsin, siyasi ederin nedir?

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açıklamaları şu şekilde; ''Siyasete intisap etmesine rağmen farmakolojik halüsinasyonların etkisinden bir türlü kurtulamayan CHP’li Özgür Özel, şimdi de kendini dev aynasında görmeye başlamış. Vah zavallı ecza bağımlısı! Siyaset cücesi Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkındaki haklı değerlendirmelerini hazmedemeyerek Sayın Genel Başkanımıza dil uzatmaya yeltenmiş. Bununla da yetinmemiş, gömlek biçmeye kalkışmış. Hadi oradan hadsiz, sen kimsin, siyasi ederin nedir? Bir yandan HDP ile kol kola politika yaparken diğer yandan MHP’yi bölücübaşı Öcalan mektubu üzerinden suçlamaya kalkmak; pişkinlik ve utanmazlıktan da öte, edepsizliktir! CHP’lilerin temelsiz suçlamalarının, yavuz hırsızın ev sahibini bastırmaya çabalamasından farkı yoktur. CHP sözcüleri, siyasette başkalarına gömlek biçeceklerine partilerinin giydiği ihanet libasının hesabını versin. CHP Genel Başkanı daha iki gün önce HDP eş genel başkanlarıyla bir araya gelerek PKK’nın siyasi kanadına açıkça destek vermedi mi? CHP-HDP iş birliği konusunda ikinciler ise kendilerinden çok emin. Baksanıza Pervin Buldan, 2023 Seçimlerinde muhtemel bir zillet ittifakı başarısı vuku bulursa mutlaka iktidara ortak olacaklarını, CHP’nin ve öteki yancılarının başka seçeneği olmadığını açıkça ilan etti. Politik aczini ve gizli gündemini açık etmemeye çalışırken CHP’nin sergilediği iftiracı, karalamacı ve inkârcı siyaset; ayıbını örtmeye yetmiyor. Devekuşunun başı toprağa girse de gövdesi ortada! İstanbul’un kapılarını HDP’nin oylarıyla açan “sahte İstanbul fatihi”ne gelince... Onun, iş başına geçer geçmez ilk olarak PKK’nın siyasi acentesine diyet ödemenin derdine düştüğünü bilmeyen mi kaldı? İçişleri Bakanımızın açıklamalarından da anlaşılıyor ki bazı PKK ve öteki terör örgütü militanları İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alınmış. Madem mukavva fatih İmamoğlu millete kurşun sıkan hainlere devlet kadrolarını peşkeş çekmiştir; bunun bedelini elbette ödemelidir, ödeyecektir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Dingo’nun ahırı değildir. Millî emanetin çarçur edileceği, milletin hak ve imkânlarının terör örgütlerine akıtılacağı yer hiç değildir!

2 yıl önce

MHP'li İsmet Büyükataman: Daha isimlerini bilmedikleri kişileri savunmaya geçenlerin çekindiği bir şey mi var

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yazılı bir açıklamada bulunarak, Türkiye üzerinde oyunlar kurgulayan "şer cephesi"nin kur manipülasyonu üzerinden sokağı terörize etmek için "rezil" propaganda yürüttüğünü belirtti. Propagandanın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin uyarıları ve hükümetin aldığı tedbirler sayesinde toplumda karşılık bulmadığını aktaran Büyükataman, şöyle devam etti: "ZİLLET İTTİFAKI TEMSİLCİLERİ TEFTİŞİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KENDİLERİNİ VE PARTİLERİNİ SİPER ETTİ" "Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı, halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığının Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alındığına yönelik tespit ve şikayetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır. Daha önce PKK’nın kayyımı sözde belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığınca görevden el çektirilmesinde görüldüğü üzere zillet ittifakının temsilcileri, gizli ortakları ve yancıları; mezkur teftişin önüne geçmek için kendilerini ve partilerini siper etmiş durumdadır."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi evinde ziyaret etti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı evinin bahçesine çıkarak bekledi. Bir süre gezinti yapan MHP lideri, sonrasında basın mensuplarını selamladı. GÖRÜŞME BİR SAAT SÜRDÜ Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konutuna geldi ve iki liderin görüşmesi bir saat sürdü.  ERDOĞAN'DAN BAHÇELİ'YE DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak 1948'de doğan MHP lideri Bahçeli'nin doğum gününü kutlayarak, üzerinde resminin bulunduğu öğrenci kütük defterini hediye etti. Görüşmenin ardından Erdoğan ve Bahçeli, birlikte evden çıktı. Bahçeli, Erdoğan'a makam aracına kadar eşlik etti. Görüşmeye ilişkin açıklama yapılmadı. 

2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli'den Kılıçdaroğlu’na sert sözler: Türkiye’den bir Kazakistan çıkarmayı mı düşünüyorsunuz?

İşte MHP Lideri Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: Okulumuzun kapısından içeriye giren tüm kardeşlerimi kutluyor, hepsine başarılar diliyorum. İşleyen demirin ışıldadığı görmek için ilave zahmete gerek yoktur. Devamlı çalışacağız. Yüksünmeden çalışacağız. Geçmişimize bakınız. Anadolu insanının başına gelmeyen felaketin olmadığını göreceksiniz. Anadolu insanı çalışmaktan vazgeçmemiştir. Türk milleti, vatan coğrafyasını başında taşımıştır. Türk milleti vatan için, bayrağı için çalışmıştır. "TARİHİMİZİ HOR GÖRENLERE KARŞI UYANIK OLUN" Her kim tarihimizi hor görüyorsa ona karşı kesinlikle uyanık olunuz. Bu tipler bizim gibi görünebilir ama hakikatte bizden değillerdir. Girmedikleri kılık, takmadıkları maske yoktur. Rant için girmeyeceği kılık yoktur.  Siyaset sahnesini boks ringine çevirirler.  Afrin Zeytin Dalı Harekatı'na katılan nereye sorusuna 'Kızıl elmaya' diyen Uzman Çavuş'u Mehmet Kuzu'yu, Ulubatlı Hasan'dan ayırmak mümkün müdür? "HİÇ KİMSE SABRIMIZI YANLIŞ YORUMLAMASIN" Atalarımız ne güzel de söylemiş yerden havaya toz kalkar, havadan yere rahmet iner, hep kap kendisine sızar, kısaca söylersek testinin içinde ne varsa dışına sızan da odur. Çalışmamızdan gocunanlar fazladır.  Hiç kimse bizim sabrımızı yanlış yorumlamasın.  Bir zamanlar Batı'ya ihtiyacımız yoktu. Ama bir süre sonra Batı'dan başka bir şey düşünemez hale geldik. Türk milleti uzun çalışma neticesinde kabuğundan çıkmayı başardı. "KÜRESEL EMPERYALİZM İÇİN DENİZ BİTMİŞTİR" İhtiyaç duyulan akli, siyasi demlenme süreci tamamlanmıştır. Küresel emperyalizm için deniz bitmiştir. Türk milleti Cumhur İttifakıyla ayağa kalkmıştır. Hiçbir çılgın bize zincir vuramayacaktır.  "BARIŞÇIL PROTESTOYLA ANLATILMAK İSTENEN NEDİR?" Siyaset yapıyor olmanın bir ahlakı vardır. Siyasette lekeli yüzlere bakınız, hazımsız ve saygısızlardır. 70'ine merdiven dayayan bir akademisyen çıkmış hem de siyaset bilimci barışçıl protestolardan bahsediyor. Hükümeti erken seçime zorlamanın yollarını anlatıyor. Seçimlerin normal zamanını beklemekten imtina ediyor. Bilen varsa bize anlatsın barışçıl protestoyla anlatılmak istenen nedir. Nasıl yorumlanmalıdır.  Bir barış türküsü tutturmuş gidiyorlar. Barışçıl protesto temennisiyle neyin hazırlığı yapılıyor? Türkiye'den bir Kazakistan çıkarmayı mı düşünüyorsunuz? Millet varsa devlet vardır, devlet varsa millet baki olacaktır. CHP'nin ağır sorunu da buradadır. KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ Kılıçdaroğlu'nun söylemi yüz kızartıcıdır. Kılıçdaroğlu, korkusundan Türk Lirası diyemiyor, gülünç duruma düşüyor. Kılıçdaroğlu safi rüzgarsın. Bilmediğin sularda yüzersen dibi boylarsın. Milliyetçiliğin alanına girmekten sakınmalısın, aksi halde Demitaş'tan ihtarname almaktan kurtulamazsın.  Kılıçdaroğlu, 'sokağa çıkmayacağız' diyor. Sokağa dökülseniz ne yazar, dökülmeseniz ne yazar. Sandık diyorsanız 2023 Haziran ayını bekleyeceksiniz. "KAZAKİSTAN'IN YANINDAYIZ" Türk milleti olarak Kazakistan'ın yanındayız. Biriz, beraberiz, kardeşiz. Aynı milletin evlatlarıyız. Kazakistan petrol ve gaz ihracatı ile bölgenin en önemli ekonomik güçlerindendir. Tuzak üzerine tuzak kurarak Türk birliğini kırmaya çalışıyorlar. Allah'ın izni ile başaramayacaklar.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Biz TBMM'de terörist istemiyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, HDP'li vekilin teröristle fotoğrafının çıkmasına ilişkin "Biz, TBMM'de terörist istemiyoruz, dokunulmazlığı kaldırılmalı. Biz terör örgütüne eleman devşiren HDP'yi Türk siyaset hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli: İmamoğlu görevinden affını istemeli İstanbul'un önünü açmalı

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Bir yandan ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederken diğer taraftan da küresel olayları dikkatle okumak zorundayız. Doğru bir zamanda yanlış bir siyasetin temin çabası ise avunmadır. MHP'nin siyaseti doğrudur, sevdası doğrudur, hamdolsun duruşu dosdoğrudur. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye'yi etkileyen sarsıcı olayların, sıcak gerilim hatlarının ele alınması bize göre mecburiyettir. Rusya ile Ukrayna arasında derinleşen kutuplaşmanın, muhtemel bir savaş halinin Türkiye'ye nasıl etki edeceğini iyi ölçmek lazımdır. Beklentimiz Rusya ile Ukrayna arasında aklıselimin galip gelmesi, barış ve sükunetin hakim olmasıdır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı zaruridir. Bu ülkenin en ciddi talihsizliği güç blokları arasına sıkışıp kalmasıdır. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren hızlanan temaslar şu ana kadar kalıcı bir iyileşmeye ulaşamamıştır. Ukrayna'nın adeta sömürge ülke muamelesi görmesi bir değer kaybıdır. ABD Başkanı Biden da aynı çizgidedir. PKK/YPG'ye verilen füzelerin aynısı Ukrayna'ya da gönderilmiştir. Rusya da Karadeniz ve Baltık Denizi'ndeki donanmasını güçlendirmiştir. Sınıra tıbbi destek sistemi kurması her ihtimale hazır olduğuna işaret etmiştir. NATO'nun açık kapı siyaseti ismiyle Rusya sınırlarına genişleme stratejisi, istikrarsızlığın kronikleşmesine yaramaktadır. Ukrayna, Biden ile Putin arasında bir anlaşmanın sonucu olmamalıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, 3. taraf bir ülke tarafından sağlanabilecektir. Bu ülke kuşkusuz Türkiye'dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri, ülkemizin arabuluculuk görevini tahkim etmektedir. MHP olarak bu sürecin arkasında duruyor, Rusya ile Ukrayna arasındaki düğümün mutabakatla çözülmesini arzu ediyoruz. Türkiye sözü dinlenen, nazı çekilen, varlığına itibar edilen, saygın ve güçlü bir devlettir. Bu gerçekleri kabulde zorluk çekenler olabilir. Türkiye'nin kapasitesinden dolayı uykuları kaçanlar da olabilir. Ancak hakikat eşi olmayan bir gücün inkar edilemez direniş noktasıdır. Hakikat günün birinde bir mektup gibi inkarcıların eline ulaşacak, yüzlerini kızartacaktır. SİYASETTE KAR TARTIŞMALARI Bilinmelidir ki tarihin şaşmaz geleneği, coğrafyanın şüphesiz gerçeği budur. Geçen hafta soğuk ve karlı hava hayatın akışını olumsuz etkilemiştir. Azalan barajlarımız, beyaz örtüyle birlikte önümüzdeki bahar aylarında hepimizin yüzünü güldürecektir. Meteoroloji uzmanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkemizin tamamında kar yağışı olacağını duyurmuşlardı. Sorun karın yağması değil, alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir. Mühim olan tedbirleri kar yağmadan almaktır. Randevusunu saat gibi hatırında tutan İBB Başkanı, meteorolojinin uyarılarının bir türlü hatırlayamamıştır. 'Kar aniden bastırmış' diyecek kadar savrulmuştur. İstanbul Balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir. "İSTANBUL, İSTANBUL OLALI BÖYLESİ BİR ZULÜM GÖRMEMİŞTİR" İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir. Liyakatsız, liyakat bir siyaset tellallığının elinde İstanbul sersefil hale düşmüştür. Trafik tıkanmış, hayat durmuş, Belediye Başkanı balıkçıya gidiyor. Bunu yaparken de hiç vicdanı sızlamıyor. Perdesi yırtılmış, pusulası bozulmuştur. Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin belediye başkanının herkesle görüşmesi normaldir. Normal olmayan husus kışın tam ortasında görüşmeye ne maksatla ihtiyaç duyulduğudur. Görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi? Balık masasındaki konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İMAMOĞLU'NUN BALIKÇIDAKİ FOTOĞRAFI: DİLEĞİMİZ GÖREVDEN AFFINI İSTEMESİ Bu şahıs Türkiye muhalifleriyle can ciğer kuzu sarması haline gelmiştir. Belediye başkanı balıkçıda yerken, sözcüsü de İsviçre'de karla mücadele etmiştir. Yoğun kar yağışı altında kayak yapmak, tatil yapmaktan oldukça hırpalanmıştır. İşte CHP'nin özeti, başı sonu bundan ibarettir. Kar yağışını konuşmazlar, balıkçıyı konuşmazlar, yüzsüzce MOBESE'yi dillerine dolarlar. Balıkçı lokantasında ne aradığınızı, hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu açıklayın. Mahçubiyet duyacağınız gizli ilişkileriniz yoksa çıkın meydana milletin kafasındaki soru işaretlerini giderin. Açığı olanların MOBESE'den şikayet etmeleri normal. CHP zihniyetinin algı oyunları asla tutmayacak, kimse de bunlara itimat etmeyecektir. Bizim dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevinden affını istemesi ve İstanbul'un önünü bir an evvel açmasıdır. "DEMOKRASİ İHANETİN KILIFI OLAMAZ" Demokrasi işin özünde insana dayanan bir rejimdir. Demokratik sürecin kilit taşı insandır. Herkes ne düşünürse düşünsün, bir insanın başka türlü düşünmeye hakkı olacaktır. Demokrasiyi yalnızca çoğunluğun yönetimi olarak görmek makul sayılamayacaktır. Millet varsa, ülke varsa, devlet varsa, demokrasi kaçınılmaz bir realite olarak karşımıza çıkacaktır. Asıl sorun maskeli demokratların demokrasiyi kırıp, dökmeleri, işlerine geldiği gibi söküp takmalarıdır. Demokrasi ihanetin kılıfı olamaz. Demokrasi yakıp yıkmanın meşruiyet zemini olarak asla kullanılamaz. CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET TARTIŞMASI Hiçbir toplum, hiçbir ülke, mensuplarından hiçbirine hürriyetlerin tümünü sınırsız kullanma hakkı vermemiştir. Sınırlar hukuk kurallarıyla çizilmiştir. İnsanların birbirine göstereceği hoşgörü, demokrasinin ve hudut hattının tecelli etmesini sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na büyükbaş hayvan benzetmesi yapmak terbiyesizliktir, suçtur. Hz. Adem'e hakaret sıradan bir söz olarak değerlendirilemez. Herkes aksini söylese de MHP bu görüşte olamaz, bu ilkelliğe göz yumamaz. Hakaret eden, küfür eden, kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmalıdır.  'KÜRSÜDEKİ ÇOCUK' POLEMİĞİ Yavrumuzu bu noktaya getiren nedir? Katile katil, caniye cani, teröriste hain diyemeyen, bölücülerle bir ve aynı kareye giren kim varsa, demokrasiyle arasına geceyle gündüz gibi mesafe koymuştur. Bilinmelidir ki demokrasi taşlaşmış kalplerin, kiralanmış akılların, millete silah çeken şerefsizlerin hakkı değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, tekerimize taş koymaya çalışanların alınlarını karışlarız. Keskin bıçak olup ayağa kalkarız. Demokrasinin askıya alındığını söylemek bölücü bir dildir. Demokrasiyi korumak için terörle mücadele ediliyor ey Kılıçdaroğlu, bundan haberin var mı? Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer diyen Kılıçdaroğlu senin yolun nereye çıkıyor?  6 PARTİNİN SİSTEM ÇALIŞMASI Güçlendirilmiş parlamenter sistem hazırlığı yapıyorlarmış ama henüz kurulacak masada nasıl oturacaklarını tespit edememişler. Zillet ittifakının Türkiye'ye katacağı hiçbir şey yoktur. Kılıçdaroğlu pot üstüne pot kırmış, bu milletin barıştıracağız demişti. Barışmak küsmek arasında olur. Bu küslükten bir tek bizim mi haberimiz olmadı? Milletin arasında en küçük bir küslüğün olmadığını görmelisin, aklını başına acilen devşirmelisin. Partimiz gücünü milletinden alan siyasal bir düşüncenin savunucusudur. Millet olmakla yeryüzünün çehresi değişmiştir. Bizim vazgeçmeyeceğimiz temel husus demokrasi mirasımızdır. "BİZİM İÇİN EDİRNE NEYSE HAKKARİ ODUR" Bizim için Edirne neyse Hakkari odur. Yozgat neyse Diyarbakır aynısıdır. Bütün yolların çakıştığı nokta Türkiye Cumhuriyeti'dir. Hiçbir insanımızın bir yerinden, hiçbir yurt köşesinin başka bir yerden üstünlüğü yoktur. Etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmamıştır. Bizim dayandığımız ilkeler, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek dil ilkeleridir. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir. Varsa cüret etmek isteyen, ben bunları kabul etmiyorum diyen; ayaklarını denk alsınlar, burada biz varız, buna izin vermeyiz.

2 yıl önce

MHP'den sosyal medya teklifi

MHP Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk tekliflere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, son dönemde sahte/anonim hesaplar tarafından Türkiye'yi hedef alan dezenformasyon faaliyetlerinin ciddi boyutlara ulaştığını belirterek şöyle devam etti: "Türk Milleti'nin milli birlik ve beraberliğini tehdit eder niteliğe büründüğü gözlenmektedir. 5651 sayılı Kanun'da öngördüğümüz düzenlemeler ile 81 ilimizde 'Sosyal Medya Şikayetleri İnceleme Komisyonu'nu kurulması ve bir milyon nüfusu geçen illerimizde artı her bir milyon nüfus için ayrı bir komisyon kurulması önerilmektedir.” Öztürk, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da öngörülen para cezalarının da güncellenerek artırılmasını ve sosyal medyada işlenebilecek yeni suç türlerinin de bu kanuna eklenmesini önerdiklerini belirtti. Öztürk, teklifle sosyal medya ve internet üzerinden sahte hesaplar açan kişilerin cezalandırılmasının öngörüldüğünü de kaydetti. Öztürk, sosyal medyanın finansmanına ilişkin ayrı bir kanun teklifi de verdiklerini kaydetti. 

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 31 32