Son Dakika:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyle dikkat çeken, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu ve Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk, daha önce "Erbakan hocamızdan sonra, partide görev yapan kardeşlerimiz, sadece iktidarı tenkit etmekle yetindiler" eleştirisinde bulunduğu Saadet Partisi'ne şimdi de Milli Görüş hatırlatması yaptı. ASİLTÜRK'TEN SAADET'E UYARI Millet İttifakı üyeleri CHP ve İYİ Parti ile birlikte hareket eden Saadet Partisi'ne yeniden Milli Görüş çizgisine yaklaşma çağrısı yapan Asiltürk, Millî Görüş inancına bağlı kalınmazsa Saadet'in diğer partilerden biri gibi olup, sonra da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. Milli Gazete’de yayımlanan açıklamasında Asiltürk, şu hatırlatmaları ve uyarıları yaptı: "İTAAT EDİLECEĞİNE SÖZ VERİLDİ" Millî Görüş inancına göre, bir toplumun başındaki yönetici vefat ederse, yerine o görevi yüklenecek yeni bir yönetici seçilir. Millî Görüş Toplulumunun hizmetini yüklenme görevi, Erbakan Hoca’mızdan sonra bana, teklif edildiğinde, bu görevi bir şartla kabul edeceğimi söyledim: “Sizden inançlarımıza uygun bir şey yapmanızı istersem, itaat edeceğinize söz veriyor musunuz”, dedim. Bu talebime yanıt olarak, o toplantıya katılanların tamamı “evet, sen bizden zâten yapmak zorunda olduğumuz şeyi istiyorsun, kabul ediyoruz” dediler. "MİLLİ GÖRÜŞ HİÇ OLUR" Genel Başkan olarak görevlendirilen kişi, dâvânın başında bulunan Erbakan Hoca’mızdan habersiz hiçbir şey yapmazdı. Kendi görüşüne göre hareket etmezdi. Eğer Millî Görüş’ün bu mükemmel düzeni bozulursa Millî Görüş önce diğer partilerden biri olur, sonra da hiç olur. Erbakan Hoca’mız bu uyarıyı sık sık yapardı. Rabbimizin bize yardım etmesi bizim, öncelikle ahlâki ve mânevi değerlere, yâni Allah’ın bizi dâvet ettiği yola, toplumu dâvet etmemize bağlıdır. Bunu ihmal edersek; siyasî çalışmalarımızda ağırlıklı olarak, insanların dünya hayatında ihtiyaçları olan şeylere yönelik konuşmalar yaparsak, inancımızın bize emrettiğini eksik yapmış oluruz. "DESTEĞİN DÜŞÜK OLMASININ SEBEBİ BU" Elbette toplumun maddî ihtiyaçlarını da dikkate alacağız. Ancak bunu yaparken, sâdece toplumun maddi ihtiyaçlarını önemsiyor gibi bir görüntü vermememiz gerekir. Buna dikkat etmezsek ahlakî ve mânevi değerleri savunduğumuz için bizi destekleyenler bizden uzaklaşırlar. Son kamuoyu araştırmalarında desteğimizin düşük çıkmasının sebebi budur. Saadet Partisi’ni, diğer partilerden ayıran en önemli vasfı, Millî Görüş inancına bağlı kalması, ahlâki ve mânevi değerlere bağlılığını ön planda tutmasıdır. Buna dikkat etmezsek, Erbakan Hoca’mızın ifâdesiyle önce diğer partilerden biri gibi olur, sonra da yok oluruz. Şunu unutmamalıyız: Bize oy verecek olanlar, maddî imkânlar elde etmek için bize yaklaşanlar değil, inancımıza saygılı olanlardır. Bir siyasi partinin başarılı olması, inandığı gerçeklere hizmet etmesiyle mümkün olur. Biz toplumun ahlaki ve manevi değerlere bağlılığı arttıkça huzur içinde yaşayacağına inanıyoruz. Bundan dolayı Saadet Partisi’nin öncelikli hedefi, toplumu ahlâki ve mânevi değerlere çağırmak olmalıdır.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Milli Görüş lideri Oğuzhan Asiltürk 86 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Asiltürk, 13 Eylül'de koronavirüs sonrası gelişen zatürreye bağlı nefes darlığı şikayetiyle Ankara Şehir Hastanesi'ne kaldırılmıştı Dün sabah tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 86 yaşındaki Asiltürk için, Ankara Hacı Bayram Veli Cami'nde cenaze töreni düzenleniyor. Törene Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan da katıldı. "Oğuzhan ağabeyin bu ülkeye çok büyük emekleri geçti" Erdoğan cenazede şu sözleri söyledi: "Aziz kardeşlerim her şeyden önce musallada bulunan değerli büyüğümüz Asiltürk ağabeyimizi hakka uğurlarken son görevimizi yapıyoruz. Gençlik yıllarımızdan itibaren değerli büyüğüm Oğuzhan ağabeyimiz ile uzun yıllar bir arada olduk. Devlet adamlığından tutunuz siyaset içerisinde bu ülkeye bu millete çok büyük emekleri geçti çok büyük gayretleri oldu. İnşallah Rabbim bu koronavirüsten tüm insanlığı muhafaza eylesin. Haklarımızı helal ettik. İnşallah cennetiyle cemaliyle bizleri müşerref kılsın. Tüm camiaya ve ailesine baş sağlığı diliyoruz"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM’de gerçekleştirdiği konuşmasında TÜRGEV, KADEM, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti ve MGV’nin de olduğu vakıf ve dernekleri hedef almış, 6’lı masanın ortağı Saadet Partisi’nin gençlik yapılanması Anadolu Gençlik Derneği’ni de (AGD) konuşmasında dile getirmişti. Saadet Partili isimler Kaya’nın bu çıkışına tepki göstererek kürsüden özdür dilemeye davet etmiş, Kaya’da özür mahiyetinde bir açıklamada bulunmuştu. CHP’Lİ BELEDİYE AGD’YE SALON VERMEDİ Saadet Partisi’nin gençlik yapılanması Anadolu Gençlik Derneği ile alakalı CHP kanadında bir başka gelişme daha yaşandı. CHP’li Sarıyer Belediyesi’nin AGD’nin defalarca talep etmesine rağmen derneğe salon vermediği ortaya çıktı. AGD: “BATI TAKLİTÇİSİ BU ZİHNİYETİ KABUL ETMİYOR VE KINIYORUZ” AGD’nin Sarıyer şubesinin resmi Twitter hesabından konuyla alakalı olarak bir açıklama yayınlandı, Sarıyer Belediyesi kınandı. AGD Sarıyer sosyal medya hesabından, “Mekke’nin fethi programı için defalarca verdiğimiz salon talebimiz Sarıyer Belediyesi tarafından reddedilmiştir. Vakfımıza çifte standart uygulayan batı taklitçisi bu zihniyeti kabul etmiyor ve şiddetli bir şekilde kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
https://twitter.com/genelgundem/status/1602631478491463683?s=46&t=2iAHG5RrRTMiJVbtdg4LrQ 2023 Yılı Bütçesi ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları başkanı Abdulkadir Karaduman, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'yı Anadolu Gençlik Derneği'nden özür dilemesi için meclis kürsüsüne davet etti. Karaduman CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'yı şu sözlerle kürsüye davet etti: "Son olarak değerli milletvekilleri, dün akşam bu kürsüden yapılan bir konuşmanın bir kısmını büyük bir esefle takip ettiğimi de ifade etmek isterim. Dün akşam Ankara Milletvekilimiz Sayın Yıldırım Kaya'nın sözlerinin bir kısmını hakikaten büyük bir üzüntüyle ve büyük bir hayretle takip ettim. İnancımıza, ahlakımıza, insaf ve vicdana sığmayan menfur bir saldırı üzerinden toptancı bir yaklaşımla bütün cemaatleri dernek ve vakıfları itham etmeye kalkışmak, ne adalete, ne izana, ne de vicdanla açıklanabilir. Hele ki ülkemizde milyonlarca gencin milli ve manevi değerlerle yetişmesine öncülük etmiş olan Anadolu Gençlik Derneğimizi itham etmeye çalışmak da kimsenin hakkı ve kimsenin haddi değildir. Ben bu vesileyle Sayın Kaya'yı da bu yanlıştan dönmeye ve bu kürsüde milletin kürsüsünden özür dilemeye davet ediyorum. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum." "SÖZÜM ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ'NE DEĞİLDİR" Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman'ın davetinden sonra kürsüye çıkan CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, "Sözüm Anadolu Gençlik Derneği'ne değildir." diyerek özür diledi. İşte Kaya'nın açıklamaları: "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. Özdemir yerine Hatip'in ismimi vererek sanırım konuşmayı ya ben iyi anlatamadım ya da kendileri dinlememiş. Ben hiçbir inancı hiçbir kimliği hiçbir düşünceyi asla aşağılamadım, aşağılamam. Ama burada çok açık ve net bir şekilde. Milli Eğitim Bakanlığı'yla protokol yapan dernek ve vakıfların tamamına dönük eleştirel değil, bakana döndüm dedim ki bu protokolleri iptal et. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığının bir milyon iki yüz elli bin öğretmeni var. On binlerce çalışanı var. Milli Eğitim Bakanlığı kendi işini kendisi rahatlıkla yapabilir. Vakıfların, derneklerin siyasal düşüncesi beni ilgilendirmiyor. Ama beni ilgilendiren Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin hiçbir derneğe, hiçbir vakfa peşkeş çekilmemesi gerekir. Buradan çok açık ve net şunu da söyleyeyim özellikle özellikle Anadolu Gençlik Derneği'nin diğer derneklerle aynı özellikte olmadığının altını çiziyorum. Sözüm Anadolu Gençlik Derneği'ne değildir. Sözüm Milli Eğitim Bakanlığı'nın imzaladığı protokolleredir. İçerik de konuşmadım. Hiç kimse, hiç kimse ama Müslümanların ibadetini ve inancını siyasetin malzemesi yapamaz." NE OLMUŞTU? CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM'de gerçekleştirdiği konuşmasında vakıf ve dernekleri hedef almıştı. TÜRGEV, KADEM, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, AGD, MGV ve diğer pek çok vakfın isminin bulunduğu kağıdı gösteren Kaya, "Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlarla, bu vakıflarla protokoller imzalıyor" demişti.
Saadet Partisi'nde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı krize neden oldu. Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar, Saadet Partisi'ne tepki gösterdi. yaşar, "Saadet Partisi yönetimi, davasına ihanet etmiştir" dedi. Yaşar ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını tanımadıklarını da ilan etti. Heyet, seçim tarihinin açıklanmasından sonra toplantı yapılacağını ve adaya ilişkin alınacak kararın kamuoyuna duyurulacağını da açıkladı. https://twitter.com/h_mutabakati/status/1633825910750150657?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
Saadet Partisi'nin CHP ile ittifakına karşı sert bildiri yayınlayan Milli Görüşler seçim mesajı da verdi. Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ve ekibinin partiyi CHP ve İYİ Parti'ye teslim ettiğini vurguladı. Yaşar, 'Seçimde hangi adayı destekleyeceğimize karar vereceğiz.' dedi.
6'lı masa koalisyonunda yer alan Saadet Partisi'nin Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilmesine onay vermesi milli görüşe gönül veren vatandaşların büyük tepkisine neden oldu. Merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın kabri başında dua eden vatandaşlar, 'Temel Karamollaoğlu Altılı masada Rahmetli Erbakan'ı hapse atmaya çalışan CHP'yi ve dışarıdan destek veren terör örgütünün partisi HDP'yi desteklemesinden dolayı milli görüşten çıktı ve yolunu kaybetti' dedi.
Saadet Partisi'nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ittifakına ve kendi logosundan vazgeçip CHP amblemi altında seçime girmesine, Milli Görüş'ten gelen tepkiler büyüyor. 12 Eylül'de Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan'ın cezaevi arkadaşı olan Milli Selamet Partisi (MSP) Konya Milletvekili Şener Battal, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu "3-5 milletvekili vaadi için Milli Görüş'ü paralı asker haline getirdiniz" diyerek suçladı. UMUT OLAMADINIZ Karamollaoğlu'na bir mektup gönderen Battal şu ifadeleri kullandı: "Benim kafamdaki Saadet Partisi (Milli Görüş) topluma İslam idealizmini anlatan herkesin 'Doğrucu Davut' olarak gördüğü, taraf olmak yerine bütün partilerin ve herkesin saygı duyduğu partiler üstü konumda Türkiye'nin umudu olmalıydı. Bunu başaramadınız." YIKIM EKİBİ HEZİMETE UĞRAYACAK "Zatıaliniz Tayyip düşmanlığında birleşerek yıkım ekibi oluşturdunuz. Ve siz bizzat kazmacı başı oldunuz. Sonuç olarak inşallah yıkım ekibi hezimete uğrayacak, Biden ve hıyanet taifesi ebedi hüsrana uğrayacaktır. O zaman sizin kimselere görünmeden siyasi hayattan çekildiğinizde Türkiye'nin ve Milli Görüş'ün ufku aydınlanacaktır." SAFSATAYA SARILDI "Siz 'Seccadeye ayak bastım, hata yaptım' diyen Kılçdaroğlu'nu mazur göstermek için 'Suudi Arabistan'da bile mescide ayakkabı ile giriliyor' safsatasını da seslendirdiniz." YOKLUĞA MAHKUM ETTİNİZ "Milli Görüş'ün hızlı tren, nükleer santral, savunma sanayi, Taksim Camii ile Ayasofya'nın açılması, başörtülü kızlara özgürlük, asker, medya ve yargı vesayetine son verilmesi projelerine de sahip çıkmayıp, karşı görüş bile bildirdiniz. Hele Çamlıca Camii'ne itirazınız ve benzer tutumlarınız yüzünden 'Temel'i temelli olarak yokluğa mahkûm ettiniz." TÖVBE EDİNİZ "Şimdiden başarısızlığınızın (kesin) olduğuna inanıp tövbe ediniz. Yanlıştan vazgeçmeniz, size yapabileceğim son dostluk tavsiyesidir. Selam, hak üzere olan ve dalalet içinde olmayanların üzerine olsun." HAPİSTEKİ EN GENÇ MSP'Lİ Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Şener Battal, MSP'nin girdiği ilk seçimde Konya'dan aday gösterildi ve 33 yaşında milletvekili seçildi. Battal, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hapse giren MSP'liler arasındaydı. Kirazlıdere Hapishanesi'nde 8,5 ay tutuklu kaldı. Battal'ın hapishane arkadaşları arasında Necmettin Erbakan, Recai Kutan, Lütfi Doğan ile Temel Karamollaoğlu da vardı. Battal, Karamollaoğlu ile birlikte cezaevindeki en genç partiliydi.
