19 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

İçişleri Bakanlığı Mansur Yavaş hakkındaki iddialar için müfettiş görevlendirdi

içişleri bakanlığı, sinan aygün, mansur yavaş, müfettiş

4 yıl önce

İçişleri Bakanlığı müfettişleri Yavaş'la ilgili iddialara ilişkin Aygün'den bilgi aldı

İçişleri bakanılığı müfettişleri, mansur yavaş, sinan aygün, bilgi

3 yıl önce

Didim’de başkan için tecavüz iddiasına 2 müfettiş... Emlakçı: CHP yönetimine bildirdim

izmir, didim, didim belediye başkanı ahmet deniz atabay, iş isteyen kadına tecavüz, içişleri bakanlığı, müfettiş, emlakçı

3 yıl önce

Müfettiş, CHP’li Bolu Belediyesini inceliyor

Yeni Şafak gazetesini haberine göre, CHP’li Bolu Belediyesi’nde İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişinin Nisan başından bu yana inceleme yaptığı öğrenildi. 15 günlük incelemesini tamamlayan müfettişin 100’e yakın personelin bilgisine başvurduğu öne sürüldü. İnceleme özellikle belediyenin ruhsatsız şekilde işlettiği kum ve mıcır ocağına yoğunlaştı. Kaçak faaliyet yürütülen ocakta elde edilen kum ve mıcırın, belediye iştiraki Bolu’yu Seviyorum A.Ş. üzerinden oluşturulan bayiliklerce piyasaya satıldığı iddia ediliyor. ÇEVREYİ DE KİRLETİYOR Mülkiyeti hazineye ait olan araziden çıkarılan toprağın şehir şebeke suyu ile yıkandığı ve su giderinin de Bolu’da yaşayan vatandaşların su faturalarına “kayıp-kaçak bedeli” olarak yansıtıldığı da incelenen iddialar arasında. Faturasız şekilde satıldığı öne sürülen kumun yıkanmasından sonra arıtma işlemi yapılmayan kirli suyun önce Kuruçay Deresi’ne, oradan da Büyüksu Deresi’ne karışarak çevre kirliliğine neden olduğu belirtiliyor. Mülkiye müfettişi bu konuyu da inceliyor. 1 BAYİ FETÖ ŞÜPHELİSİNİN Kaçak maden ocağından çıkarılan kumun 6 bayi ile piyasa fiyatının yarı fiyatına satıldığı öne sürülüyor. Bu bayilerden birinin FETÖ’nün Bolu’daki çatı yapılanmasına ilişkin davada yargılanan ve 6 yıl 3 ay hapis cezası alan A.O.’ya ait olduğu kaydedildi. Bir bayinin ise CHP Bolu Merkez ilçe başkan yardımcısına ait olduğu iddia edildi. Mülkiye müfettişinin belediyenin düzenlediği bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığı gibi 12 konuyu daha incelediği belirtildi.

2 yıl önce

Zincir marketler için müfettişler sahada

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan fahiş fiyat tartışmalarına geçtiğimiz günlerde yanıt vermiş, zincir marketleri işaret ederek, "Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine gideceğiz." ifadesini kullanmıştı. Erdoğan'ın açıklamasının ardından bakanlık harekete geçti. 5 ZİNCİR MARKET İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un talimatıyla 5 zincir marketteki ürünlerde fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için ticaret müfettişleri görevlendirildi. Yumurtadan süte, makarnadan pirince, sebze ve meyveden temizlik malzemelerine kadar geniş yelpazedeki ürünlerde denetleme yapılacak. VATANDAŞLARIN ŞİKAYETLERİNE KAYITSIZ KALINMADI Bakanlıktan yapılan açıklamada, son dönemde, temel gıda ve ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışları olduğuna ilişkin vatandaş tarafından bakanlığa iletilen başvuru ve şikayetlerin dikkate alındığı anımsatıldı. DENETİMLER 81 İLDE SÜRÜYOR 81 ilde fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığına ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği'ne aykırılıkların olup olmadığına ilişkin denetimlerin sürdürüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Bununla birlikte, tüm ülke sathında faaliyet gösteren ve en yaygın şube ağına sahip olan 5 büyük zincir markette yumurtadan süte, makarnadan pirince, sebze ve meyveden temizlik malzemelerine kadar geniş bir yelpazedeki üründe fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş'un talimatlarıyla Ticaret Müfettişleri görevlendirilmiştir. "YASAL ÇERÇEVEDE HER TÜRLÜ TEDBİR ALINACAK" Bakanlık olarak, serbest rekabete ve piyasa koşullarına aykırı hareket ederek tüketicilerin mağduriyetine neden olanlarla mücadelemizi sürdürmekte ve bu konuda yasal çerçevede her türlü tedbiri almakta kararlıyız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'deki temaslarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunmuş, "Özellikle zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Zincir marketlerin bu uygulamalarıyla mücadelede Ticaret Bakanlığımız gerekli olan her türlü tedbiri alıyor, alacak ve bunlara da gerekli operasyonları yapacaktır." demişti. "PİYASALAR ALT ÜST OLUYOR" Erdoğan, konuya dair, "Ağırlıklı olarak iş orada toplanıyor. Bütün üreticiden tüketiciye olan yerde zincir marketlerin buradaki yoğun ürünleri toparlaması… Bu 5 tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor. Bunlar eğer bu noktada daha adil davranırlarsa hem vatandaş uygun fiyatla ürün alabilecektir hem de üretici şu an itibarıyla kazanımını, parasını zamanında alma şansına ulaşacaktır." şeklinde konuşmuştu.

2 yıl önce

İçişleri bakanlığı, FOX Tv’de konuşan Ekrem İmamoğlu’nun yalanlarını tek tek ortaya çıkardı! İBB’de görevli müfettiş sayısından, hakkında soruşturma yürütülen personele kadar…

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın katıldığı bir televizyon programında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde terörle iltisaklı personel çalıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak Bakanlığımızca 3 aydır soruşturma yürütüldüğü, bu soruşturma sebebiyle 86.000 Belediye çalışanının zan altında bırakıldığı, gelinen nokta itibariyle müfettişlerin sadece 8 iltisaklı personel tespit edebildikleri ve soruşturmanın boş çıktığı, halen Belediye’de 80 müfettişin çalıştığı şeklinde gerçeği yansıtmayan beyan ve açıklamalarda  bulunduğu anlaşılmıştır. Müfettişlerin yürüttüğü görevin halen devam ettiği hassasiyeti de göz önünde bulundurularak, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bakanlık Makamının 20.12.2021 tarihli onayı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 2019 yılından itibaren yapılan personel, ihale ve işyeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatılmıştır. Bu kapsamda mülkiye ve ticaret müfettişleri ile Hazine ve Maliye Uzmanından müteşekkil 8 kişilik bir denetim ekibi görevlendirilmiştir.  Bu kapsamda incelenen konulardan biri de personel işlerine ilişkindir. Personele ilişkin incelemenin amacı ise; personelin işe alım süreçleri, bunların güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmalarının yaptırılıp yaptırılmadığını belirlemek, bunlar arasında terör örgütleri ile iltisaklı ve irtibatı bulunan kişilerin sayısını tam olarak tespit etmek ve mevzuatın emrettiği hukuki süreci işletmektir.  Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında; müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve Belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişiler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgiler Belediyenin ilgili birimlerden temin edilmiş; daha sonra bu veriler SGK verileri ile karşılaştırılmıştır. Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı, kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir.  Gelinen aşamada ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. İstihdam edilen kişiler arasında Emniyet birimlerimizce “suç veya istihbarat kaydı” bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır. İBB Başkanı tarafından müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler şeklinde dile getirilen husus tamamen gerçek dışıdır. Bu kişiler daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir. İddia edildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 86.000 çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durum söz konu değildir. Çünkü yapılan incelemenin çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir. Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde halen 80 müfettişin çalışmakta olduğu iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. 5 Nisan 2022 tarihi itibariyle İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8’i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikârdır.”

1 yıl önce

CHP’li Mansur Yavaş, emekli başmüfettiş Mahmut Esen’e parayı verdi İçişleri Bakanlığını kötületti

Eski başmüfettiş Mahmut Esen’in Cumhuriyet Gazetesi ile paylaştığı verilerle İçişleri Bakanlığı’nın terör soruşturmalarında belediyeler arasında ayrım gözettiğini iddia etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “belediyelerde terör soruşturmaları” başlığıyla yaptığı açıklamada, soruşturma verilerini açıkladı ve “Burada herhangi bir siyasi partiye yönelik farklılık, baskı, herhangi bir siyasi partiye yönelik bir anlayış söz konusu değil” açıklamasında bulunmuştu. PARAYI ALDI DÜDÜĞÜ ÇALDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun aktif görevdeki müfettişlerden aldığı verileri kamuoyu ile açık ve şeffaf bir şekilde paylaşmasına rağmen, eski başmüfettiş Mahmut Esen, meslektaşlarının raporlarına ve hayatını kazandığı İçişleri Bakanlığı’na iftira attı. Mahmut Esen’in geçeği yansıtmadığını iddia ettiği veriler: Verilerde bütün siyasi partilere pozitif ayrımcılık yapılmadan yaklaşıldığı görülüyor.

1 yıl önce

Müfettişten rapor çıktı! Ekrem İmamoğlu terör iltisaklı 120 personeli işten çıkarmıştı! İBB'ye 'terör' soruşturması mı açılıyor?

CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında kıyasıya bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışı sürerken son olarak İmamoğlu CHP'nin TBMM toplantısına katıldı.  Burada Kemal Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında samimi konuşmalar gerçekleşti. Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası almıştı. Mahkemeden çıkan bu karar, siyasi kulisleri de bir hayli hareketlendirdi. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya ise köşe yazısında Ekrem İmamoğlu'na ve İBB'ye ikinci bir soruşturma başlatıldığını yazdı.  Sarıkaya'nın yazısının ilgili kısmı şu şekilde: İKİNCİ SORUŞTURMA Şimdi gelelim asıl soruya… Ankara’da yaklaşık üç saat kadar süren görüşme trafiği içinde Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylık konusunu hiç konuştu mu? Yakın çevrelerine aktardığına göre bu konu hiç ele alınmamış, daha çok dava ve gelebilecek soruşturma, kovuşturma ve mahkeme süreçleri üzerinde durulmuş. Özelikle de yeni bir davanın yolda olduğu konusu üzerinde yoğunlaşılmış. Anlattıklarına göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uzun süre önce dile getirdiği, “belediye kadroları içinde terör ile iltisaklı kişilerin olduğuna” dönük iddiası üzerinden Büyükşehir Belediyesi bir soruşturma geçirmişti. Ancak herhangi bir olguya rastlanmadığı belirtilmişti. Ancak yakın zamanda ikinci bir müfettiş görevlendirilmiş ve Büyükşehir’de yeni bir inceleme başlatılmış. Yine iddialarına göre ikinci müfettiş 105 belediye çalışanını terörle iltisaklı bulduğunu belirten rapor vermiş. TERÖRDEN AÇIĞA ALABİLİR Üzerinde durdukları böyle bir sürecin başlaması halinde İmamoğlu’nun terör örgütleriyle iltisaklı kişileri işe alıp, onlara destek olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılıp görevinden açığa alınması. Bunun Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde olma ihtimali üzerinde de durulmuş. Hukukçular, “Ahmak…” sözünün kanun gereği belediyedeki göreviyle alakalı olmadığı için İçişleri Bakanı’nın açığa alma yetkisinin bulunmadığını anımsatmış. Ancak terör ile ilgili konularda Bakanlık yetkisinin bulunduğuna vurgu yapmış. Buna karşı nasıl bir siyasi taktik geliştirmeleri gerektiği üzerinde durulmuş. Beklenti 6’lı Masa ile de bağlantılı kalarak bu tür gelişmelere karşı kamuoyu oluşumunu sağlamak.