28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Rektör Naci İnci Boğaziçililere seslendi: Şahsımla ilgili açılan tüm disiplin soruşturmaları iptal edilecek

Akademisyenlere yönelik yaptığı paylaşımda Prof. Dr. İnci, 1994 yılında kampüse adım attığından bu yana gerek akademik gerekse kişisel olarak kendisine birçok değer kazandıran Boğaziçi Üniversitesi'ne borcunu ödemek, mevcut kalitesini daha da ileri götürmek ve ülkeye katkıda bulunmak amacıyla yerine getireceği Rektörlük görevini sadece bir makam olarak değil, ülkeye ve dünyaya eğitim-araştırma alanında hizmet edilecek bir mevki olarak gördüğünü belirtti. Oluşumu 158 yıl önceye dayanan, 1971 yılından bu yana bir kamu üniversitesi olarak ülkenin dört bir yanından farklı sosyo-ekonomik koşullara ve farklı sosyo-kültürel birikime sahip binlerce öğrenciyi dünya çapında bir eğitimle mezun eden Boğaziçi Üniversitesi'nin ülkenin önemli bir değeri ve herkese ait olduğunu ifade eden Prof. Dr. İnci, bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi'ne toplumun ortak bir değeri olarak yaklaşılması, ülkenin gelişimine yapacağı katkılarla geleceğe taşınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. İnci, paylaşımında şu görüşlerini dile getirdi: "Popülist bir anlayış yerine akademik kuralların ciddiyetle uygulanmasını; daha üretken bir akademik ortamın kurulması için öğretim üyelerimizin üretimi önünde engel olan insan kaynağı ihtiyacının giderilmesini, gerekli kadroların sağlanmasını, altyapının güçlendirilmesini ve öğretim üyelerimize iyi bir çalışma ortamı kurulması için gereken çalışmaların yapılmasını hedeflemekteyim. Bunun yolu da üniversitemizin gerçeklerinden hareket ederek ihtiyaçların tespiti ve yerine getirilmesidir. Bu konudaki çözüm önerilerim daha önce Rektör adaylığımı ilan ettiğim metinde yer almaktadır ve söz konusu metinde yer alan öneriler birer taahhüttür." 'Sıkıntılar akademik kalitemizi olumsuz etkilememeli' Mevki ve makamların geçici olduğunu, bu nedenle ortak bir anlayış çerçevesinde uyumlu ve aynı zamanda sorumlu bir çalışma ortamının kurulmasının herkesin görevi olduğunu belirten Prof. Dr. İnci, şöyle devam etti: "Son dönemde yaşanan yönetsel sıkıntıların akademik kalitemizi olumsuz etkilememesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nin kalitesine uygun bir sürecin yürütülmesi için gösterdiğimiz gayretin eninde sonunda tüm mensuplarımız tarafından anlaşılacağına eminim. Elbette birbirimizi gerektiğinde eleştirerek, görüşlerimizi paylaşacağız ancak bunun uygar bir ortamda saygı çerçevesinde yerine getirilmesi en büyük dileğimdir." "Disiplin soruşturmalarının iptal edilmesi talimatını ilgili birimlere ileteceğim" Prof. Dr. İnci, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine hitaben yaptığı paylaşımda ise üniversitenin, bugün de Türkiye'nin en iyi öğrencilerine eğitim vermenin sorumluluğu ile gerek alt yapısını gerekse eğitim kalitesini geliştirerek sürdürmeye kararlı olduğunu vurguladı. Eğitim-öğretim kalitesinin arttırılmasına yönelik olarak öğretim elemanı kadrosunun güçlendirilmesi, sınıf ve laboratuvar alt yapısının iyileştirilmesi, bunların yanı sıra üniversitede karşılıklı öğrenmeyi sağlayan sosyal ortamı geliştirmeye yönelik olarak yurt, spor ve öğrenci kulübü alt yapılarının iyileştirilmesi için imkanları sonuna kadar zorlamayı hedeflediklerini aktaran Prof. Dr. İnci, şunları ifade etti: "Son aylarda yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle yara alan birlikte yaşama ortamının yeniden tesis edilebilmesi için tüm kampüs sakinlerinin karşılıklı saygıya dayalı bir ortamı oluşturmak için eşit sorumluluğa sahip olduğunu düşünmekteyim. Boğaziçi Üniversitesi mensupları, eleştirel bakış açısıyla kalıpları ve klişeleri sorgulayan, hakim 'doğrular' hakkında farklı bakış açıları geliştirebilen bireylerdir. Elbette bu anlayış çerçevesinde eleştirmek, demokratik protesto hakkını kullanmak, hepimizin hakkıdır. Ancak eleştirilerin kişileri rencide edici bir karaktere sahip olmaması, 'öteki'nin haklarını da gözetmesi ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi, Boğaziçi kültürünün de bunu gerektirdiği kuşkusuzdur. Bu yaklaşımın kampüsümüzde hakim olacağı inancı ile bugüne kadar şahsımla ilgili olarak öğrencilerimize açılan tüm disiplin soruşturmalarının iptal edilmesi talimatını ilgili birimlere ileteceğim. "

2 yıl önce

Boğaziçili öğrencilerden yeni rektör Prof. Dr. Naci İnci’ye küstahlık: “Utanmadan 'nasılsınız' diye sorabiliyorsunuz!"

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasına rağmen hem akademisyenlerden hem de öğrencilerden karşıt eylemler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla atanan rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun ardından üniversiteye önce vekaleten,sonra yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Naci İnci'ye de öğrenciler protesto başlattı. NASILSINIZ SORUSU Resmi olarak görevine başlayan Naci İnci'nin dün makamından ayrılarak aracına yöneldiği sırada öğrenciler ile karşılaşmasının ardından nezaketen "Nasılsınız?" sorusuna öğrencilerden küstah bir tepki geldi. "KİME SELAM VERİYORSUNUZ?" Öğrenciler bu soruya "İyi değiliz. Nasıl iyi olabiliriz sizce? Hala el sallayabiliyorsunuz. Kime selam veriyorsunuz? Hala yüzümüze bakabiliyorsunuz. Utanmadan 'nasılsınız' diye sorabiliyorsunuz!" ifadeleriyle karşılık verdi.

2 yıl önce

Boğaziçi'nde öğrenciler rektör Naci İnci'nin aracının üstüne çıktı

Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasına rağmen hem akademisyenlerden hem de öğrencilerden karşıt eylemler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla atanan rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun ardından üniversiteye önce vekaleten, sonra yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Naci İnci'ye de öğrenciler protesto başlattı. REKTÖRÜN ÖNÜNÜ KESTİLER Protestoların bugün 274. gününe girilirken üniversitede öğrenciler şiddet olaylarını artırdı. Rektör Naci İnci rektörlük binasından çıkarken öğrencilerin tepkisiyle karşılaştı. Bazı öğrenciler Naci İnci'nin bindiği makam aracının önünde durarak geçmesine izin vermedi. ARACIN ÜSTÜNE ÇIKTILAR Aracın üzerine daha sonra yarı çıplak bir öğrenci çıkarak Naci İnci'ye tacizde bulundu. Özel güvenlik ekiplerinin olayı engellemeye çalışmasıyla da arbede yaşandı.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci: Rektörün arabasının önünü kesmek insani bir davranış değil

İnci'nin açıklamalarından satır başları şöyle: -"Benim rektörlüğe atanmamla birlikte bir sakinleşme oldu. Kampüs normal hayatına dönmeye başladı. Sonra kampüs açıldı. Eğitim öğretime başladık. Ne olduysa bir şekilde bir yerden düğmeye basılmış gibi, rektörün arabasının önünü kesmek, üniversitede huzursuzluk çıkarmak, böyle olaylarla karşılaştık maalesef." "Eylemlerin daha önceki argümanı şuydu: 'Rektör Boğaziçi Üniversitesi'nden biri değildi. Ben buranın 30 yıllık hocasıyım. Oranın asli unsuruyum. Onların bir kısmı benden ders aldı. Şimdiki argüman ise şu: 'Siz daha önceki yönetimde görev aldınız'. Size de teklif edildi. Bütün öğretim üyelerine 'Gelin yardım edin. Üniversite çökmesin. İşler yürüsün' denildiğinde kimse cesaret edip bunu üstlenmedi. Çünkü bir mahalle baskısı kuruyor bazı arkadaşlarımız." "Bunu bütün Boğaziçi Üniversitesi camiasına mal edemeyiz. Bizim 17 bin öğrencimiz var. Ama bunları yapan, bu vandallığı ve bu zorbalığı yapan öğrenciler ve buna destek verenler belki 25-30 kişi." "Kendisini üniversitenin sahibi ve efendisi gören belli bir grup var. İçerisinde emekli olan hocalarımız var ki biz onlara kampüsleri yasaklamadık, derslere devam ediyorlar. Emekli olduktan sonra da ofislerini tutuyorlar ama forumlarda yönetime karşı, yönetimin işlememesi için birçok yazılar yazıyorlar. Öbür öğretim üyelerinin üzerinde bir mahalle baskısı oluşturuyorlar. Bu korkudan dolayı kimse bir görev almak istemiyor." "'İlla biz birisini seçeceğiz, cumhurbaşkanı onu atamak zorunda' inadı var. Bu bizim sorunumuz değil. Bu Boğaziçi Üniversitesi'nde savaşılabilecek bir şey değil. Bunun yeri TBMM'dir. Belli bir zümrenin dayatmasına bu üniversiteyi teslim etmeyeceğim. Hukuk zemininde gerekli bütün mücadeleyi yaparım. Üniversitemi her türlü tehlikeye karşı korumak için bunu yaparım ve yapacağım. "Türkiye birincileri Boğaziçi'ne geliyor. Herkesin hayali olan bir yer. Mezunlarımız burayı bitirdiklerinde bütün kapılar kendilerine açılıyor. Bu 17 bin öğrencimiz tabii ki derslerine konsantre olmak istiyorlar. Böyle şeylerin içerine girip kendi geleceklerini riske atmak istemiyorlar. O yüzden ben onların bu şeye katılmamaları gerektiğini söylüyorum. Bana yazıyorlar 'Hocam üzülmeyin' diye. Esas olan onların en sıhhatli bir şekilde eğitimlerine devam etmeleri." "Hukuk- fakültesinin kurulması devam ediyor. Dekanımız Selami Kuran hocamız saygın bir akademisyen. Dereceleri yurtdışından, en ünlü üniversitelerden. 3 öğretim üyesi alındı. Doktor öğretim üyeleri. Bunların doktoraları yurtdışından, ikisi University of London'dan bir tanesi Lancaster'den. İstihdam devam edecek. Hukuk fakültesi şunun için önemli: O kadar çok istek var ki. Halkın bir talebi var. Boğaziçi'ndeki bir hukuk fakültesine insanlar gelip okumak istiyor." "Bir bakıyorsunuz kapıda başka üniversitelerden gelenler var. 12 kişi gözaltına alınıyor. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniversitesi'ne kayıtlı, 8'i başka üniversiteye kayıtlı. Bir bakıyorsunuz bir lisede Whatsapp grubu kuruluyor, Boğaziçi adına mesajlaşmalar oluyor. Liselere yapıyorlar bunu. Ne alakası var. Boğaziçi'ndaki eylemlere destek verilmesinin lisedeki öğrenciyle ne alakası olabilir." "Rektörün makam aracına çıkıp tepinmek her şeyden önce insani bir davranış değil. O protesto falan değil ki. Eğer bu seviyeye getirilmişse öğrenciler bunun arkasında başka güçler var, bir arayüz. Bu bir projenin parçası. O zaman bir proje var." "Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etti. Disiplin amiri dekanlar. Dekana gönderiyorsunuz, örneğin bir fakültenin dekanına 149 tane disiplin soruşturması göndermişiz. Bunların sadece 30-35 tanesine cevap verilmiş ve hiçbirisine suç olmasına rağmen bir ceza verilmemiş. Dedim ya bir mahalle baskısı var. Dekanların ceza vermemesi de o mahalle baskısının bir sonucu. Ceza verseydiniz bunlar devam etmezdi." "Araca çıkan öğrencinin davranışına çok üzüldüm. Siz rektörü bu şekilde durdurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer güvenlik önemleri alınmazsa bir sonraki adım nedir? Bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakışır bir şey mi?"

2 yıl önce

Boğaziçi Rektörü Prof. Naci İnci: Üniversitede huzur istemeyen bir kesim var

Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, öğrenci ve akademisyenlerin protestolarıyla ilgili olarak Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük'e açıklamalarda bulundu. Küçük, İnci'nin açıklamalarını şöyle aktardı: "Önce son yaşanan arabasının önünün kesilmesi meselesini sordum. 'Bu tamamen vandallık' dedi Naci Bey. 'Üniversitede huzur istemeyen bir kesim var' diye de ekledi. 'Arabanın üzerine çıkılmasıyla daha büyük bir şey hedefleniyor' dedi. Benim anladığım aynen Gezi’de olduğu gibi olayları diğer üniversitelere yaymak istiyorlar. İki kişi tutuklandı ve bazı öğrencilerin DHKP-C terör örgütüyle iltisakı var. 'Peki yaptırımı yok mu, yani ceza veremiyor musunuz?' dedim. Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etmiş. Rektör disiplin cezası veremiyor, soruşturma açamıyor. Kim disiplin amiri? Dekanlar, yüksek kurul üyeleri, enstitü müdürleri... Dekana işlem yapılması için gönderilmiş ama dekanlar ceza vermiyor. Çünkü onlar da bir kısmı mahalle baskısından bir kısmı ideolojik sebeplerle disiplin suçlarına ceza vermemişler. 149 tane gönderilmiş ve 35 tanesi hakkında işlem yapılmış. Koskoca dekanlar görevlerini yapmıyorlar. Yazık günah değil mi? Hocamıza 'Kaç kişi bu eylemleri yapan?' dedim. 'Maksimum, en kalabalık anda 100 kişi' dedi. Ama arabanın üzerinde tepinmeden sonra sayı 25’e kadar düşmüş... Boğaziçi’nde 17 bin öğrenci var ama eylemleri yapan hepi topu 20-30 kişi. Diğer öğrenciler de bu durumdan hâliyle rahatsız. 30 kişi her şeyi kilitlemeye çalışıyor ama başaramıyor. Olaylarda 12 kişi gözaltına alınmış. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniversitesi’ne kayıtlı, 8'i başka üniversiteye. Naci İnci gibi kıymetli ve kariyerli bir hoca 30 yıllık Boğaziçili. Okuldaki herkes Naci Bey'i tanıyor. Çoğu arkadaşı. Ama hoca görev verirse almıyorlar. Sebep ne? Hoca, Melih Bulu döneminde görev almadı. Bahaneleri bu. Görev almak isteyen olursa da üniversitede diğer hocalar hemen mahalle baskısı kuruyorlar. Şu an bir rektör yardımcılığı boş ama görev alacak kimse yok. Gerçekten ayıp ediyorlar. Boğaziçi’nde ilginç bir durum daha var. Okulda emekli hocalar var. Derslere devam ediyorlar. Emekli olduktan sonra da ofislerinde oturmaya devam ediyorlar. Ve üniversitede yönetim çalışmasın diye her şeyi yapıyorlar. Diğer hocaların üzerinde ciddi bir baskı kuruyorlar. Alenen korku yayıyorlar. Kendilerini üniversitenin sahibi sanıyorlar. Sanki babalarının malı okul."