28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu: Bize güvenin namussuz siyasete evet deyin

“Kendinize güveneceksiniz, bize güveneceksiniz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, sonrasında “Namussuz siyasete evet diyeceksiniz” ifadelerini kullandı. İki kes tekrar etti Kılıçdaroğlu, aynı cümleyi ikinci kez tekrar etti ve CHP için oy istedi.

2 yıl önce

İşçilere "namus sözü" veren CHP yönetimi, son 2 yılda 16 bin kişiyi işten attı

İşçilere "namus sözü" veren CHP yönetimi, son 2 yılda 16 bin kişiyi işten attı. "İhtiyaç fazlasıydı" denilse de şimdiye kadar 18 bin kişi işe alındı. AK Parti Siyasi ve hukuki İşler Başkanı Adem Yıldırım, Saraçhane önünde yaptığı basın açıklamasında, "İşten çıkarma yasağının kalkmasıyla CHP'li İBB yönetiminin önümüzdeki günlerde yeni bir işçi kıyımına hazırlandığı yönünde duyumlar alıyoruz. Şimdiden uyarıyoruz." dedi. AK Parti Siyasi ve hukuki İşler Başkanı Adem Yıldırım, CHP'li İBB yönetiminin işçi kıyımı, halihazırdaki çalışanlara uyguladığı mobbing, mahkeme kararıyla işe iade kazanan işçilere haklarının verilmemesi konularıyla ilgili Saraçhane'de yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: "CHP Genel Başkanı, 'Hiçbir işçiyi işinden etmeyeceğiz. Namus sözü veriyorum.' demişti. CHP'li İBB Başkanı ise, 'Herkesin ekmeğine saygılı bir ahlaka ve vicdana sahibim.' ifadelerini kullanmıştı. Ancak son 2 yılda İBB'den 16 bin işçi işten atıldı. 'İhtiyaç fazlası' diyerek 16 bin işçiyi işten atan CHP'li İBB yönetimi şimdiye kadar 18 bin kişiyi işe aldı. İttifak ortaklarına seçim diyeti ödemek için alın teriyle ekmeğini kazanmaya çalışan işçilere kıyım yapıldı. Mahkeme kararıyla işe iade hakkı kazananlar da işe kabul edilmiyor. İBB yöneticilerine sesleniyorum; '9 aylık maaş tazminatını öder yine işten atarım' hoyratlığına kapılıp mahkeme kararını uygulamazsanız, bu hukuksuzluk yarın sizlere kamu zararı ve zimmeti olarak dönecektir. Pandemi döneminde hükümetimiz kısa çalışma ödeneğiyle işçi ve iş verenlere büyük destek sağladı. İşten çıkarma yasağının kalkmasıyla CHP'li İBB yönetiminin önümüzdeki günlerde yeni bir işçi kıyımına hazırlandığı yönünde duyumlar alıyoruz. Şimdiden uyarıyoruz. İşten çıkarmalara son verin, alın teriyle çalışan işçilere yaşattığınız mağduriyetleri telafi edin, İBB'yi partinizin malı gibi görmeyin, işçi haklarına saygılı olun, çalışan personellere mobbing yapmaktan vazgeçin, mahkeme kararlarına uyun!"

2 yıl önce

‘Öfkeli Genç Türkler’ pankartına ‘Vicdanlı Genç Türkler’ yanıt: “Provokatörlük namussuzluktur”

Önceki gün İstanbul’un çeşitli noktalarına, Türkiye’ye sığınan gömenlere tepki olarak ‘Hudut Namustur’ yazılı pankart asan 6 üniversiteli genç gözaltına alındı. ”Öfkeli Genç Türkler” imzalı pankartı astıkları belirlenen Semir Y., Ahmet Ç., Ersin A., Mert G., Yavuz A. ve Hüseyin B. isimli üniversite öğrencileri emniyette ifade verdikten sonra adliyeye sevk edildi. İfadeleri alınan gençlerin tamamı, haklarında yurt dışı çıkış yasağı konularak savcılıktan serbest bırakıldı. ÖFKELİ GENÇ TÜRKLERE, VİCDANLI GENÇ TÜRKLERDEN YANIT VAR… Bu olayın ardından dün yine İstanbul sokaklarında ilginç görüntüler yer aldı. Kentin çeşitli noktalarında ”Öfkeli Genç Türkler” imzalı pankarta yanıt veren yeni pankartlar görüntülendi. “Vicdanlı Genç Türkler” imzalı bu pankartlarda ise “Provokatörlük namussuzluktur..” sloganı bulunduğu görüldü.

2 yıl önce

“Hudut namustur pankartını Buğra Kavuncu astırdı”

İstanbul’un çeşitli noktalarına, ‘Hudut Namustur’ yazılı pankart astıktan sonra gözaltına alınan 6 üniversiteli genç, yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı. O gençlerden Ahmet Çakmak, Twitter hesabından konuyla ilgili bir video yayınladı. 'Bana pankartı Buğra Kavuncu astırdı' O pankartı kendisine İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun astırdığını iddia eden Çakmak, Kavuncu'nun yanındaki kişilerin kendisine para ve başka şeyler vadettiğini öne sürdü. Çakmak, yaptığı açıklamada "Bana bu pankartı Buğra Kavuncu astırdı. Yanındakiler para ve başka şeyler vaat ettiler. Olaylar büyüyünce kullanıldığımı fark ettim ve kullanılmaktan pişman olduğum için şimdi bu videoyu çekiyorum.” ifadelerini kullandı. Alıkonulduğu iddia edildi Paylaştığı videodan sonra Çakmak'ın alıkonulduğu ve tehdit edildiği yönünde iddialar ortaya atıldı. Twitter'dan bir paylaşım daha yapan Çakmak "Sosyal medya trolleri benim tehdit edildiğimi yazıyor evet iyi partili trolleri tarafından tehdit ediliyorum ama fark etmez biz buradayız" açıklamasında bulundu.

2 yıl önce

Mustafa Destici: 'Sınır namustur' pankartı asan CHP HDP’nin korkusuyla ‘tezkereye evet’ diyemedi

Destici, 'Sormak istiyorum ana muhalefet partisi CHP'ye; bütün binalarına asmışlardı 'hudut namustur' diye. Dün tezkerede ne kadar samimi olduklarını gördük. 'Hudut namustur' diyenler hemen yanlarındaki PKK grubu HDP'nin korkusuyla 'evet' diyemediler; 'hayır' dediler. Çünkü ittifak ortaklıkları devam ediyor' şeklinde konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan TİP’li Ahmet Şık’ın iddialarına cevap: “Bunu söyleyip de ispat etmeyen şerefsizdir, namussuzdur”

“Katil Devlet” ifadesinden dolayı hakkında soruşturma başlatıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık hakkında katıldığı iki ayrı programdaki ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatmıştı. AA’nın aktardığı başsavcılık açıklamasında Şık’ın katıldığı bir yayında “Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor, evet, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir katil devlettir” dediği aktarılarak bu nedenle resen soruşturma başlatıldığı belirtilmişti. Başsavcılığın ikinci açıklamasında da Şık’ın yine bir televizyon programında şu sözleri sarf ettiği aktarıldı: “Şunu açıklıkla ifade edeyim mi, eğer AKP, bu iktidar bloku vatansever ve ben terörist isem, onlar gibi vatansever olmaktansa teröristlerin başımın üzerinde yeri var. O iktidarı zayıflatacak her türlü politika, bu iktidarın köpek dişlerini kıracak, azı dişlerini çekecek her şey meşrudur.” Açıklamada bu sözler dolayısıyla da Şık hakkında resen soruşturma başlatılmıştı. Şık soruşturma haberinin ardından Twitter hesabından görüşlerini ‘el artırarak’ yazdı: “Devlet katil sözlerim nedeniyle eleştirileceksem/yargılanacaksam eksik tespit yaptığım için bu olmalı. Çünkü devlet seri cinayetler işleten bir katildir. Hiçbir devlet yoktur ki elinde kan olmasın.”

2 yıl önce

CHP'li belediyede taciz skandalı! İşçiler namus nöbetinde

ahaber.com.tr’nin haberine göre; İzmir'in CHP'li Bornova Belediyesi'nde güvenlik amiri olan Aliş Han'ın, belediyede güvenlik olarak çalışan kadın personel Gülistan Tilkici'yi taciz ettiği iddia edildi. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen olayın ardından Gülistan Tilkici'nin şikayetçi olması üzerine Alişan Han hakkında dava açıldı. Belediye ise Alişan Han'ı görevden aldığını açıkladı. Gelişmeler üzerine CHP de üyesi olan Alişan Han hakkında disiplin süreci başlattı. CHP İl Disiplin Kurulu Şan hakkında 'kınama' cezası verdi. Şan'ın Yüksek Disiplin Kurulu'ndan hakkında çıkacak karara bir gün kala partiden istifa ettiği öğrenildi. Ancak bu süreçte geçtiğimiz günlerde şok gelişmeler yaşanmaya başladı. Genel İş Örgütlenme Daire Başkanı Taner Şanlı, Gülistan Tilkici ve Özgür Genç ve şube üyeleri belediye önünde eylem yaptı. ÖLÜMLE TEHDİT İDDİASI Tilkici ve Genç'in ölümle tehdit edildiği öne sürüldü. İddialar arasında taciz ve tehdit iddialarını yargıya taşıyan Tilkici'nin şikayetini geri alması için işyeri baş temsilcisine bir adam gönderildiği ifade edildi. Önceki günlerde bu yöndeki tehditlerin Genelİş 7 No'lu Şube Başkanı Özgür Genç'in can güvenliğini tehdit edecek kadar ileri gittiği, yaşanan son tehdit olayının bardağı taşıran damla olduğu sendika üyesi işçiler tarafından ifade edildi. Ayrıca eylem yapan işçiler sözde görevinden alınan Alişan Han'ın hala fiili olarak görevde olduğunu da öne sürdü. Yapılan tehditlerin arkasındaki güçlerin bir an önce aydınlatılması taleplerini dile getiren Bornova Belediyesi işçileri, yaşanan olaylar aydınlatılıncaya kadar tutumlarını aynı kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti. Eylemde konuşan Taner Şanlı, "Burada Şube Başkanımız ve bir kadın çalışan arkadaşımız aylardan beridir tehdit ediliyor. Biz bu işin muhataplarının kim olduğunu bilmek istiyoruz. Tehdit edenin bu kurumdaki görevi nedir, bu kurumda görev almaya devam edecek mi? Bu arkadaşlarımızın başına bu saatten sonra gelecek her şeyde sorumluluğu burada ararız" diye konuştu. 'MÜCADELEMİZ SÜRECEK' Öte yandan Genel-İş 7 No'lu Şube tarafından Bornova Belediyesi'nde çalışan üyelerine mesaj gönderildiği öğrenildi. Mesajda, "Dün güvenlik işyeri baş temsilcimiz, onun işyerine kadar giden bir şahıs tarafından bölge güvenlik amiri görevini ısrarla sürdürmeye çalışan kişi ile ilgili yaşadığı davasını geri çekmeye zorlanmış, işyeri değiştirmesi dayatmasıyla karşılaşmıştır. Ayrıca Şube başkanımız da can güvenliğine varacak boyutta tehdit edilmiştir. Kurumsal kimliğimiz ve örgütlü mücadelemiz adına bu saldırının arkasında kimler varsa, ilgili şahıs hangi vazife ile kim tarafından görevlendirildiyse ortaya çıkarılana ve mücadelemizden sonuç alana kadar kararlı tutumumuz sürdürülecektir" denildi. SABAHA KADAR NÖBET TUTTULAR Ölüm tehditlerine varan baskılar nedeniyle Bornova'da gergin bir süreç yaşanırken önceki akşam işçilerin, tehdit edilen arkadaşları Gülistan Tilkici ve Özgür Genç'in evinin önünde sabaha kadar nöbet tuttukları öğrenildi. MAĞDUR KADIN KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ BU arada Gülistan Tilkici'nin geçtiğimiz Haziran ayında CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü gösteren sosyal medya paylaşımı da ortaya çıktı. Tilkici'nin Kılıçdaroğlu ile fotoğrafına yer verdiği paylaşımında "Adalet her zaman tecelli eder" ifadesini kullandığı görüldü. Olayın Kılıçdaroğlu'na aktarılmasına rağmen ölümle tehdit boyutuna kadar gelmesi dikkat çekti. MUSTAFA İDUĞ'DAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ise, olaylar ve önceki gün belediye önünde yapılan eylemin ardından sessizliğini korumayı sürdürüyor. İduğ'un suçlanan Alişan Han'ın görevden alındığının belirtilmesine rağmen hala görevine devam ettiği yönündeki iddialar başta olmak üzere süreçle ilgili kamuoyuna açıklama yapması bekleniyor..

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun bedava elektrik vaadine: “Tüm namus sözleri gibi bunu da hayata geçiremezler”

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Aydın bizi bugün efelere yakışan bir muhabbetle bağrına bastı. Aydın'ın adeta coşkun akan ırmaklara gibi yollara, balkonlara taşan o büyük sevdasına bugün yeniden şahit olduk. Tüm Aydın'a en kalbi teşekkürlerimi iletiyorum, tüm Aydınlı vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Biz 81 vilayetin 84 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'yi seviyoruz. "MİLLETİMİZ MENDERES'İ UNUTMAMIŞTIR" Milletimizi inim inim inleten tek parti faşizminin ardından Anadolu insanı ilk kez Menderes zamanında güldü. Türkiye hizmetle, eserle, yatırımla ilk kez onun zamanında tanıştı. Yokluk ve yoksulluğun pençesinde kıvranan köylümüz ayağındaki çarığı ilk kez Menderes'le birlikte çıkardı. Demokrasimiz tek parti bakiyesi birçok utancından onun mücadelesi sayesinde kurtuldu. Anadolu'yu yolla, elektrikle, traktörle, okulla, tarımla, makineleşmeyle yaygın şekilde tanıştıran da yine rahmetli Menderes'tir. Türkiye'yi ekonomik olarak, siyasal, sosyal, diplomatik olarak çok ileri seviyelere taşımıştır. Milletimiz Menderes'i unutmadığı gibi yalan haberlerle, kışkırtmayla darbeye ortam hazırlayanları da unutmamıştır. "EY CHP BUNUN BEDELİ ÖDEYECEKSİNİZ" Dümbüllü İsmail tiyatrosundan hiçbir farkı olmayan Yassıada mahkemesiyle onu idama götürenleri asla unutmamıştır. Ey CHP, bunun bedelini ama bu dünyada, ama ebedi alemde ödeyeceksiniz. Tarih kitaplarına ve gazete arşivlerine bir bakarsak aslında 60 yılda Garp cephesinde değişen hiçbir şeyin olmadığını daha iyi görürüz. Güya Menderes Ardahan'ı ve Kars'ı Ruslara satmak istiyormuş. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın banka hesabında tam 103 milyon lira varmış. Fatin Rüştü Zorlu'nun Avrupa'da bindiği araba altın kaplamaymış. Hasan Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon lira çıkmış. CHP'li siyasetçiler 27 Mayıs öncesinde size de çok tanıdık gelen bunlar gibi yüzlerce iftirayı, yalanı adeta milletin üstüne boca ettiler. Ne Menderes'in vatan topraklarını satması söz konusuydu, ne sözü edilen siyasetçilerin hesaplarında öyle bir para vardı. Bunların hepsi CHP'nin kuyruklu yalanlarından, utanç verici iftiralarından ibarettir, bugün olduğu gibi. Bunların düsturu mümkün olan en büyük yalanı söylemek, bunu tekrar etmek üzerine kuruludur. Dönemin CHP Genel Başkanı kamu görevlileri üzerinden baskı kurarak devleti işlemez hale getirmek istemiştir. "CHP'NİN SİYASET TARZI HİÇ DEĞİŞMEDİ"   Dünya değişti, Türkiye değişti, her şey değişti ama CHP'nin siyaset tarzı hiç değişmedi. Darbeye giden yolun taşlarını döşeyen CHP bugün de Türkiye'nin siyasi iklimini zehirlemeye çalışıyor. Bizzat CHP Genel Başkanı kamu kurumlarına mafyavari baskınlar düzenleyerek devleti felç etmek için canhıraş bir gayret gösteriyor. Siyasette kaybettiklerini gördükçe tehdit çıtasını yükselterek milletimizi sindirebileceklerini sanıyorlar. Ancak tüm bu dolapları çevirirken milletimizin, ülkemizin artık değiştiğini, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını bir türlü hesap edemiyorlar. 15 Temmuz destanıyla beraber Türkiye'de artık demokrasi dışı tüm yol ve yöntemlerin kapandığını göremiyorlar. Popülizm yaparak, tutamayacakları sözleri vererek, halka açıkça yalan söyleyerek iktidar kapısını aralayacaklarını zannediyorlar. Daha yönettikleri belediyelerde vatandaş temel hizmetleri bile alamazken çiftçiye elektriği bedava vermekten bahsediyorlar. Biz de bay Kemal ve yoldaşlarına diyoruz ki 'Halep oradaysa arşın da burada.' Madem böyle bir vaadiniz var, gelin bu çılgın projenizi şu an yönettiğiniz büyükşehir belediyelerinde hemen başlatın. KILIÇDAROĞLU'NUN BEDAVA ELEKTRİK VAADİ Bugün belediye başkanı hanımefendiye söyledim, 'Elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı' dedim. CHP'ye gönül veren kardeşlerime söyleyin, ipe un sermeyin. 2024'ü de beklemeyin, gelin bu vaadinizi hemen şimdi gerçekleştirin. Elinizden tutan, size engel olan mı var? Yapamazlar, veremezler, meydanlarda söyledikleri diğer tüm namus sözleri gibi bunu da hayata geçiremezler. Çünkü bunlarda millete ve ülkeye hizmet gibi dert yok. Bunlarda sadece günü kurtarmanın, kaset kumpasıyla altlarına serilen sıcak koltuklarını korumanın peşindeler. Bunlar tüm ilkelerini çiğneme pahasına siyasi ömürlerini birkaç sene daha uzatmanın derdindeler. Çıkarları uğruna bölücü örgütün siyasi uzantılarına avukatlık yapacak kadar kontrolü kaybettiler. Ne yaparsa yapsınlar, çanlar bay Kemal ve arkadaşları için çalmaya çoktan başlamıştır. 2023'te kendilerini sandıkta bekleyen akıbetten kurtulamayacaklar. Bay Kemal ve yandaşları hem siyasetten hem milletin hafızasından silinip gidecekler. Muhalefetin, medyanın veya diğer çevrelerin bizi kendi dar ve kısır gündemlerine hapsetme tuzağına düşmemeliyiz. AK Gençlik son 1 yılda 18-30 yaş arasında olan 180 bin üye kazandı. Sadece son 4 ayda 100 bin gencimiz AK Parti ailesine katıldı. Siyasi partiler arasında açık ara farkla gençlerin ilgi odağı olan parti AK Parti'dir.

1 2 3