20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Stoltenberg: NATO üyesi ülkelerin birbirine yaptırım uygulaması üzücü

Jens Stoltenberg, ittifak üyelerini ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararının ardından “olumlu bir çözüm” bulmaya çağırdı. Stoltenberg ayrıca NATO üyesi ülkelerin birbirlerine yaptırım uygulamasından “üzüntü duyduğunu” da ifade etti

3 yıl önce

NATO'dan Rusya'ya 'askeri yığınağı sonlandır' çağrısı

Stoltenberg, Brüksel'de Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüştü.  Görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırına son günlerde binlerce muharebeye hazır askerini gönderdiğini bildirdi. Stoltenberg, "Rusya'nın askeri yığınağı gayrimeşru, açıklanamaz ve derin endişe vericidir. Rusya, Ukrayna içinde ve çevresindeki bu yığınağı derhal sonlandırmalı, provokasyonları bitirmeli ve gerginliği düşürmelidir." dedi. NATO Genel Sekreteri, "2014'ten beri Ukrayna'ya hem siyasi hem askeri destek veriyoruz. Ukrayna'nın özel ortak statüsü var ve kendini savunması için gerekli tüm desteği vereceğiz. Kırım sonrası Rusya'ya ekonomik yaptırımlar da uygulandı. Bu, sadece lafta kalan bir destek değil." ifadelerini kullandı. Ukrayna'nın NATO üyeliği: 30 üye birlikte karar verecek Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO'ya tam üyeliğine ilişkin şunları söyledi: "Ukrayna'nın ne zaman tam üye olacağına 30 üye birlikte karar verecek. Rusya baskı yaparak Ukrayna'nın üyeliğini engellemeye çalışıyor. Her ülke kendi kararını kendi alma hakkına sahip, Rusya'nın veto hakkı yok." Ukrayna-Rusya sınırında neler oluyor? Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, 30 Mart'ta mecliste yaptığı konuşmada, Rusya'nın tatbikat bahanesiyle Ukrayna sınırları yakınlarına asker sevkiyatı yaptığını belirtmişti. Rusya ise buna karşılık, sevkiyatın ülke sınırları içerisinde olduğunu ve kimse için tehdit oluşturmadığını bildirmişti. Donbas bölgesindeki krizin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatından (AGİT) oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı almıştı. Bölgede sözde bağımsızlığını ilan eden Rusya yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında 2014'ten bu yana süren çatışmalarda 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

2 yıl önce

ABD Senatörü Bernie Sanders'tan Filistin konusunda 'Rotamızı değiştirelim' çağrısı

Sanders, New York Times’ta, İsrail’in son günlerdeki saldırılarına yönelik “ABD, Orta Doğu'da Yansız Bir Yaklaşımı Desteklemelidir” başlıklı bir makale yayınladı. İsrail ile Filistin arasında yaşanan her çatışmada, yıllardır aynı “İsrail’in meşru müdafaa hakkı” söyleminin dillendirildiğini hatırlatan Sanders, “Peki, ‘Filistin halkının hakkı nedir?' sorusu neden hiç sorulmuyor? Ve neden İsrail ve Filistin'deki şiddeti, yalnızca İsrail'e roketler düşerken fark ediyor gibi görünüyoruz?” diye yazdı. “KUDÜS’TE FİLİSTİNLİ AİLELER, UZUN YILLARDIR TAHLİYE TEHDİDİ ALTINDA YAŞIYOR” Sanders, Hamas tarafından fırlatılan roketlerin kabul edilemez olduğunu ancak bugün yaşanan çatışmaların bu roketlerle başlamadığının altını çizerek şöyle devam etti: “Kudüs’ün mahallesi Şeyh Cerrah’taki Filistinli aileler, zorla yerlerinden edilmelerini kolaylaştırmak için tasarlanmış yasal sistemde uzun yıllardır tahliye tehdidi altında yaşıyor. Son haftalarda, aşırılık yanlısı yerleşimciler onları tahliye etme çabalarını yoğunlaştırdı. Ve trajik bir şekilde, bu tahliyeler daha geniş bir siyasi ve ekonomik baskı sisteminin sadece bir parçasıdır.” İsrail’de Başbakan Benjamin Netanyahu hükümetinin Filistinlileri ötekileştirerek iki devletli çözüm olasılığını engellemek için yasa dışı yerleşim politikalarının peşinde koştuğunu vurgulayan Sanders, “İsrail, barış ve adalet yerine, o topraklarda eşitsiz ve demokratik olmayan kontrolünü sağlamlaştırıyor.” değerlendirmesinde bulundu. “ROTAMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ” Vermont senatörü, yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın şimdi dünyaya adalet ve demokrasi temelli bir yaklaşım sergileme şansı olduğuna işaret ederek, “Rotamızı değiştirmeli ve sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası hukuku destekleyen ve güçlendiren tarafsız bir yaklaşım benimsemeliyiz.” şeklinde çağrıda bulundu. ABD’nin İsrail’e her yıl yaklaşık 4 milyar dolar yardımda bulunduğunu hatırlatan Sanders, Netanyahu hükümeti ile onun demokratik olmayan ve ırkçı davranışlarını artık savunmayı bırakmak gerektiğini kaydetti. Sanders, yazısını şu ifadelerle noktaladı: ABD'nin İsrailliler ve Filistinliler için geleceği inşa etmelerine yardım etmede önemli bir rol oynayacağına kuvvetle inanıyorum. Ancak ABD küresel sahnede insan hakları konusunda güvenilir bir ses olacaksa, politik olarak zor olsa bile uluslararası insan hakları standartlarını tutarlı bir şekilde korumalıyız. Filistin haklarının önemli olduğunu kabul etmeliyiz. Filistinlilerin yaşamı önemlidir.”

2 yıl önce

Türk SİHA'ları bir NATO ülkesine daha ihraç edilebilir!

Bayraktar TB-2'ler hem konvansiyonel, hem hibrit hem de teröre karşı gerçek vakalarda sahada bizzat denenmiş ve başarılı olduğu görülmüş dünyadaki tek silahlı insansız hava aracı olma özelliğini taşıyor. Tüm ülkelerin toplamında aktif olarak çalışan 160 tane TB-2 görev yapıyor. Bu bağlamda da bu ölçekte satışı gerçekleşen ilk hava aracı olma sıfatını da edinmiş oluyor. Hem Libya'da, hem Azerbaycan'da hem de Suriye'de Rus hava savunma sistemlerine karşı kazandığı başarılar ve bu coğrafyalarda Türkiye'nin aldığı sonuçlar yabancıların gözünden kaçmadı. ÖZELLİKLE RUSYA'NIN KORKULU RÜYASI: BAYRAKTAR TB-2 Gözünü TB-2'lere çeviren ülkelerin başında ise Rusya'nın saldırganlığından endişelenen Rusya'ya komşu Batı ve Kafkas ülkeleri geliyor. Azerbaycan, Ukrayna ve Polonya'nın Bayraktar TB-2 SİHA'larını satın almasının ardından sıra Baltık ülkelerine gelmiş durumda.  TB-2'ler aynı zamanda Libya ve Katar'a da satılıyor. Sizler için hazırladığımız yukarıdaki haritaya baktığımızda görülüyor ki TB-2 satın alan ülkelerin (yeşil) sınırlarını çizmeye başladığımızda kendimizi neredeyse Rusya (kırmızı) sınırlarını çizerken buluyoruz. LETONYA'DAN HEYET GELDİ En son gelişmelere göre, tıpkı Polonya gibi hem AB hem de NATO üyesi olan Letonya'dan gelen ve Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks liderliğindeki bir heyet, Bayraktar TB2 SİHA’ların üreticisi olan Baykar Savunma’nın Milli S/İHA Ar-Ge ve Üretim Tesisleri’ni ziyaret etti.  UÇAN ARABA CEZERİ'Yİ DE İNCELEDİLER Baykar Genel Müdürü ve Selçuk Bayraktar'ın abisi olan Haluk Bayraktar tarafından karşılanan ve içerisinde askeri yetkililerin de bulunduğu heyet, Bayraktar TB2 SİHA ve Baykar Savunma tarafından geliştirilen CEZERİ Uçan Araba’yı inceledi. Haluk Bayraktar’ın Letonya Savunma Bakanı Pabriks’e Bayraktar TB2 SİHA maketi hediye ettiği görüldü. HEDİYE EDİLEN TB-2 MAKETİNİN ANLAMI Hediye edilen bu maketin aynısı, daha önce Polonya heyetine hediye edilmiş ve yetkililer maketin fotoğrafını paylaşıp 'İyi haberler geliyor, beklemede kalın!' twitini atmalarının akabinde TB-2 SİHA'larını satın alma kararlarını açıklamışlardı.  İşte yukarıdaki paragrafta bahsi geçen ve Polonya'nın TB-2 satın alma kararını açıklamadan birkaç gün önce göndermiş olduğu twit: https://twitter.com/mblaszczak/status/1394976623343067141?s=21 Bu paylaşımı yapmalarından kısa süre sonra satın alma kararlarını açıklamışlardı. Şimdi aynı maket uçak Leton heyetine de hediye edildi.  'TÜRKİYE EN YÜKSEK DÜNYA STANDARTLARINA SAHİP' Ziyaret sonrasında Letonya Savunma Bakanı Pabriks ise, Baykar’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşıma şu ifadelerle yanıt verdi: “Harika bir ağırlama için teşekkür ederiz! Türk sanayisi ve Ar-Ge’si en yüksek dünya standartlarına sahip ve NATO müttefiki olarak buna çok değer veriyoruz. Hepinize başarılar diliyorum!” TB-2'NİN YAKINDA LETONYA'DA OLMASINI UMUYORLAR Savunma Bakanı Pabriks, bir Twitter kullanıcısının kendisine yönelttiği “Bayraktar TB2’nin ‘Litvanya’dayım” demesini ne zaman bekleyebiliriz?” sorusuna “Umarım yakında” diyerek cevap verdi. ARKASINDAN DİĞER BALTIK ÜLKELERİNİN GELMESİ MUHTEMEL Rusya ile 282 kilometrelik bir sınır paylaşan Letonya, Estonya ve Litvanya ile beraber aynı zamanda bir Baltık ülkesi. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlıklarını ilan eden bu ülkeler 2004 yılında Avrupa Birliği, 2005 yılında ise de NATO’ya üye oldular. Baltık Devletleri, Rusya’ya bağlı olan ancak Rusya ile kara bağlantısı olmayan Kaliningrad Bölgesi ile Rusya arasında yer almakta ve Rus agresyonu endişesini sürekli üzerlerinde taşımaktalar. MACARİSTAN DA BİR HEYET GÖNDERMEYE HAZIRLANIYOR Türk Konseyinde gözlemci olarak bulunan, uzay çalışmalarında TUA'yı örnek alacağını açıklayan ve hem AB hem de NATO üyesi olan Macaristan da TB-2'lere yüksek ilgi duyuyor ve çok yakında onların da bir heyet göndermesi bekleniyor.

2 yıl önce

NATO Zirvesi öncesi Türkiye'den üst düzey bir heyet Libya'ya gidecek

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki heyette, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yer alacak. Ziyaret günübirlik gerçekleşecek Günübirlik ziyarette, Türkiye heyeti Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libyalı mevkidaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirecek. Heyetin, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile de görüşmesi bekleniyor.

2 yıl önce

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO Zirvesi’nde ve sonrasında yapacağı kritik görüşmeler

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Haziran'da yapılacak NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere 13-14 Haziran'da Brüksel’i ziyaret edeceği belirtildi. Zirvede, NATO İttifakı’nın gelecek 10 yıla dönük adaptasyonu amacıyla başlatılan "NATO 2030" sürecinin temel unsurlarının değerlendirileceği aktarılan açıklamada, "Zirvede ayrıca, NATO güvenliğine yönelik tehdit ve meydan okumalar hakkında stratejik düzeyde görüş alışverişinde bulunulması, Afganistan'daki Kararlı Destek Misyonu'nun sonlandırılması kapsamında İttifak'ın Afganistan'a yönelik desteğinin sürdürülmesini teminen atılacak adımların da ele alınması öngörülmektedir." ifadelerine yer verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirve marjında düzenlenecek Brüksel Forumu isimli kamuoyuna açık etkinliğin "İstikrara Katkı" başlıklı oturumuna video mesaj aracılığıyla katılacağına işaret edilen açıklamada, zirve vesilesiyle bazı müttefik ülke liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirmesinin de planlandığı vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Belçika ziyaretinin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetine icabetle 15-16 Haziran'da bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleştireceği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Ermenistan işgalinden kurtarılan ve zaferin ardından Azerbaycan’ın 'Kültür Başkenti' olarak ilan edilen Şuşa’da yapılacak ikili görüşmelerde Türkiye-Azerbaycan ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirilecek, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da derinleştirilmesi imkanları ele alınacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ziyaret vesilesiyle ayrıca Azerbaycan Milli Meclisi’ne hitap edecekler, A Milli Futbol Takımı'mızın 16 Haziran 2021 tarihinde Bakü’de oynayacağı 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası grup eleme maçını Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’le birlikte izleyeceklerdir." Azerbaycan ziyaretlerinin ardından Türkiye'ye dönecek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 17 Haziran'da ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenecek Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne başkanlık edeceğine dikkat çekilen açıklamada, 18 Haziran’da da Antalya Diplomasi Forumu’nun açılışını yapacağı açıklandı. Erdoğan'ın zirve ve Forum vesilesiyle ayrıca Türkiye’de bulunacak devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceği bildirildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim bütün derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine, dayanışmasına güç katacak amasız fakatsız bir yaklaşımı Amerika'dan görmektir."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e hareket ediyoruz. İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ilişkin kararların alınacağı önemli bir zirveye iştirak edeceğiz. NATO, farklılaşan tehditler karşısında kendini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor. Afrin'deki Şifa Hastanesine yapılan terör saldırısı, PKK/YPG'nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Ülkemizde masumları, Suriye'de sivilleri, Irak'ta Kürt kardeşlerimizi katleden bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız. DÜZENSİZ GÖÇ Türkiye olarak sadece terörle mücadele etmiyoruz aynı zamanda doğu-batı yönünde yoğun bir düzensiz göç baskısına da maruz kalıyoruz. Biz kendi sınırlarımızı korurken NATO'nun sınırlarını da koruyoruz. İhtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye'nin yeri konusunda mihenk taşıdır. Türkiye'nin ittifak içindeki rolünün daha da önem kazanacağına inanıyoruz. NATO Zirvesi sonrasında kardeşim Aliyev ile davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Süreç içerisinde Azerbaycan Karabağ'da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale son vermiştir. 10 Aralık 2020'de Bakü'de düzenlenen Zafer Geçit Töreni'ni izlemiştim. Bu kez zaferin kazanıldığı topraklara gideceğiz. Şuşa'yı inşallah ziyaret edeceğiz. 16 Haziran'da A Milli Futbol Takımımızın Galler'le oynayacağı maçı da Aliyev ile izleyeceğiz. 17 Haziran'da düzenlenecek forumda Antalya'ya gelecek liderlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz.  SORULAR ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞME Sayın Biden'la bizim göreve geldikten sonraki bu yüz yüze ilk görüşmemiz olacak. Birinci derecede Türkiye - Amerika ilişkilerini şöyle bir masaya yatırtmamız gerekiyor. İçerde dışarda bir çok dedikodular oldu. Bunları geride bırakıp neler yapacağız bunları konuşmamız lazım. Görüşme alanımız çok geniş. Zira 24 Nisan bizler için maalesef bizler için çok çok olumsuz bir süreç oldu. Böyle bir yaklaşımı beklemezdik, bizleri ciddi manada üzmüştür. Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmamız mümkün değil. Türkiye rastgele bir ülke değil. ABD ile NATO'da müttefik bir ülke. İki müttefikin kalkıp da bu konuda NATO ile uzaktan yakından alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşıma girmesi bizleri rahatsız etmiştir, üzmüştür. Savunma sanayine yönelik masa üstünde kalan konular var. En önemlisi F35 konusudur. Türkiye ahdini yerine getirdiği halde sözleşmeye uymayan bir Amerika vardır. Ödemelerini yapmış Türkiye var, ciddi manada parça alma işlemini Türkiye'den yaptıkları halde yani 700 - 750 parçayı veren Türkiye var.  Bu arada Patriot'lar var. Biz de Rusya ile anlaşmaya gitmek suretiyle S400'leri aldık. Neyi yaparızı ikili görüşmede masaya yatırmakta fayda var. Derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine güç katacak, 'ama'sız ve 'fakat'sız bir yaklaşımı ABD'den görmektir. NATO'dan ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate almasını bekliyoruz. ABD malum Afganistan'ı terk etmenin hazırlığı içinde. Oradaki süreci devam ettirecek güvenilir tek ülke malum Türkiye. Bu konuda arkadaşlarımız muhataplarına gereken cevabı verdiler. Onlar da bundan mutlular.  NATO Genel Sekreteri ile de görüşeceğiz. Bu süreçte Soltenberg olumlu yaklaşımda olmuş bir dostumuzdur. bu süreci devam ettiren bir dosttur. Ne gibi adımlar atarızı görüşme imkanımız olacak. MERKEZ BANKASI'NIN DÖVİZ REZERVİ Şu anda MB'nin döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumdayız. Ülkelerin kendi yerel paraları ile ticaretleri ve para takası anlaşması ile gerçekleşiyor. Yakın zamanda Çin'le önemli bir anlaşmayı yaptık. Daha önce Çin'le 2.4 milyar dolarlık swap anlaşmamız vardı. bu rakamı 3.6 milyar dolarlık bir anlaşmayla toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk.  Bu Türkiye'nin sıçraması oldu. MÜSİLAJ İLE MÜCADELE  Dün akşam genelgeyi yayınladık. Marmara Denizi Eylem Koordinasyon Kurulu'nu kurduk. İki gün önce de YÖK'ün organizesi ile hocalarımızla bir araya geldik. Şu anda 77 noktada 1700 metreküp müsilaj temizlenmiş vaziyette.. Yoğun bir çalışma devam ediyor. 7/24 esasına göre çalışmalar devam edecek. Müsilajın incelemeler neticesindeki durumuna göre gübre olmaya müsaitse gübre olarak kullanılabilir. Bunların kararını kurulan ekipler verecek. Mesele burada oluşturmuş olduğumuz kurulun yapacağı hassas çalışmalar neticesinde verilecektir. Biraz zaman alacak ama bu işi inşallah başaracağız.  ABD GİBİ BİR ÜLKEDEN TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİ KARŞILIĞINI BULDU DİYEMEM ABD ve ABD'nin liderleri ile yeni tanışan birisi değilim. Bush döneminden itibaren süreç içerisinde gerek sayın Obama ile olan sürecimiz var. Malum Trump'la olan sürecimiz var. Şimdi de Biden'la olan bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde de hepsiyle kötü günlerimiz oldu diyemem. Genelde çok çok başarılı çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar esnasında ABD gibi bir ülkeden Türkiye'nin beklentileri karşılığını tam manasıyla buldu mu derseniz buldu diyemem. Temenni ederim ki bundan sonra bulalım. NATO içinde üzerine düşen görevi yerine getiren ülkelerden biri ilk 5'in içinde olmak kaydıyla Türkiye'dir.  Geçmişte Biden'ı evinde ziyaret etmek suretiyle bir çok görüşmelerimiz oldu. Obama'nın yardımcısı olduğu dönemde sık sık görüştüğümüz bir dostumuz. Umarız 24 Nisan'ı unutturacak adımları da atmış oluruz. 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’ya video mesaj gönderdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:  "Dünyanın asimetrik tehditlerle yüzleştiği sancılı bir dönemde düzenlenen sempozyumun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Teknolojik gelişmeler, demografik baskılar, iklim değişikliği, terör, düzensiz göç ve koronavirüs salgını yeni sınamaları beraberinde getiriyor. Bu durum zorunlu olarak güvenlik ve istikrara dair bakışımızı da etkilemekte, bu konuları bütüncül bir vizyonla ele almamızı zorlamaktadır. Türkiye bu anlayışla bölgesinde ve ötesinde güvenilir bir müttefik olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir. Sahadaki sorunların özellikle çözümünde inisiyatif alan, insani boyutu öne çıkaran, yapıcı ve aktif bir siyaset uyguluyoruz. Irak'tan Afganistan'a, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Karadeniz'den Akdeniz'e Afrika'ya kadar istikrarın tesisine yönelik tüm girişimlere öncülük ediyor, katkı sağlıyoruz.   Komşularımızla ilişkilerimizde uluslararası hukuka, adalet ve hakkaniyete, karşılıklı hak ve çıkarlara saygıyı gözetiyoruz. Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan ile aramızdaki diyalog kanallarının canlandırılmasının ikili meselelerin çözümünün bölgemizin özellikle istikrar ve refahına da hizmet ettiğine inanıyorum. Günümüzde istikrarın tesisinin önündeki en büyük engellerden biri terördür. Türkiye NATO başta olmak üzere ilgili tüm uluslararası platformlarda terörle mücadelede ilk safta yer almaktadır. PKK/PYD'den DEAŞ ve FETÖ'ye kadar birçok terör örgütü ile sınırlarımız içinde ve dışında yoğun bir mücadelenin içindeyiz. DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu uğurda gencecik evlatlarını şehit veren tek NATO müttefikiyiz. Sınır ötesi operasyonlarımızda 4 bine yakın DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Terörün her türlüsüne karşı yürüttüğümüz mücadelede maalesef müttefik ve ortaklarımızdan beklediğimiz destek ve dayanışmayı göremedik. Suriye, Irak ve Türkiye'de eli Müslümanların kanına bulaşmış terör örgütü elebaşlarının meşru bir aktör gibi en üst seviyede muhatap alındığına, desteklendiğine şahit olduk. Unutulmamalıdır ki Türkiye'nin sınırları aynı zamanda NATO'nun sınırlarıdır. Bu bakımdan sadece kendi milli menfaatlerimiz için değil, transatlantik coğrafyasının güvenlik ve istikrarının temini için de önemli bir sorumluluk üstelendiğimizi biliyoruz. Adımları bu bilinçle atıyoruz. Türkiye NATO harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk 5 ortak bütçeye en fazla katkı veren ilk 8 müttefik arasında yer alıyor. Çok yüksek hazırlık seviyeli müşterek görev kuvvetinin komutası da bu sene Türkiye'dedir.   İttifakın en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye NATO'nun güncel tehdit ve imtihanlara karşı adaptasyonu için aktif rol oynamaktadır. Hazırlıklı olabilmek bakımından müttefikler olarak atacağımız adımlar kadar ortaklarımızın kapasite geliştirmelerine yapacağı katkılar da önemlidir.  Türkiye, dinamik ekonomisi, güçlü savunma sanayii, ilkeli dış politikası ve müttefikleri ile iş birliği içinde küresel barış, refah ve istikrarını özellikle bunu geliştirmeyi sürdürecektir. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18