19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Reuters: NATO Zirvesi sonrası bildirgede iklim krizini kontrol altına alma planı da yer alacak

Reuters'ın ulaştığı, zirve sonu bildirgesi metninde ilk defa NATO'nun iklim kriziyle mücadele planlarının da yer alacağı belirtildi.  Zirve sonu bildirgesinde iklim krizi, ittifakın güvenliğini etkileyen tehditlerden biri olarak görüldü ve kontrol altına alınması için aksiyon planı üzerinde anlaşıldı. Habere göre, zirve sonunda yayımlanacak bildirgede, iklim krizine ilişkin farkındalık, kontrol ve çabaların artırmayı amaçladıkları vurgulanacak. 

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: 15 Temmuz'da NATO neredeydi?

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Yalanlar haberlerin yoğunluğu tehlikeli boyutlarda artmıştır. Uluslararası ilişkiler ve dış politika kendi ülkemiz ve milletimizle, bizim dışımızdaki ülke ve milletler arasındaki münasebetlerin tanımı ve bütünüdür.  Türkiye'nin coğrafi konumunu dikkate alan, istikrara katlı sağlayacak etkili bir dış politika hem gayemiz hem de gayretimizdir. Milli kültürümüzü, üniter devlet yapımızı korumayı öncelik olarak önemseye bir strateji çerçevesinde prensipler belirlenmiştir. Büyük Türk milleti, Anadolu coğrafyasında 1000 yıldır varlığını sürdürmüş ve vatan yapmıştır. 1923 yılında kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti 100 yıldır tarihi mücadeleyi devralmıştır. Siyasi sınırımız kolaylıkla elde edilmemiş, şehit kanıyla çizilmiştir. Bugünkü vatanımız geçen yüz yılın ilk çeyreğinde başka toplumlara tahsis edilmek istenen küresel projenin hilafına, muhteşem bir mücadeleyle kazanılmıştır. Türkiye'nin geride kalan 98 yıllık dış siyasetinde, kuşku ve kaygı sürekli belirleyici olmuştur. "TÜRKİYE ÖNÜNE GELENİN AZARLAYACAĞI, SAVAŞ MAĞLUBU BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜLEMEYECEKTİR" Türkiye Cumhuriyeti'nin 98 yıllık milli siyaset ve stratejisi hükümler üstü bir anlayışla tezahür etmiştir. Emel sahiplerini uyarıyorum: Türkiye önüne gelenin azarlayacağı, savaş mağlubu bir ülke olarak görülemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti milli mücadelenin onur tacıdır. Bu tacı kara propagandalarla lekelemeye hiçbir odağın kuvveti yetmeyecektir. Başı eğik bir Türkiye artık yoktur. Öncü olan, istikamet çizen, sesini yükselten, iddialarının arkasında duran bir Türkiye gerçeği vardır. Başkalarının ağzına bakmıyoruz. Herkesi dost zannederek yolumuza devam edemeyeceğimiz de ortadadır.  Milli menfaatlerin her şeyin üzerinde tutulacağı vurgulanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarını ve sınırlarını kendi gücüyle oluşturmuş bir devlettir. Bildiğiniz gibi uluslararasında edineceğimiz mevki, ekonomik, kültürel, tarihi ve askeri milli imkanları kullanabilme kabiliyetiyle sınırlıdır. Kurulacak küresel ilişkilerin, denge, istikrar, saygı ve işbirliği üzerine tesisi esas olmalıdır. Bunlar yapılırken de en önemli husus diplomasisinin ciddiyet taşıdığının bilinmesidir. Türkiye başkalarının yazdığı bölgesel senaryolarda figüran olmayacak kadar güçlü bir ülke, diploması geleneği de köklü ve derindir. Türkiye'yi küresel projelerin, bölgesel taşeronluğunu yapacak kadar aciz olarak görenler zillete düşmüş bir avuç kimliksizdir. Muhalefet bugüne kadar geldiği yolda taviz ve tam teslimiyetle ölü doğmuş projelerin figüranı olmaya talipken, Cumhur İttifaki Türkiye'yi savunmaktadır. Bugün vatan savunması her zeminde yapılmaktadır. Kılıçdaroğlu'nu ve zillet yedeklerinin ne yapacağını bilemeyiz ama bizim gideceğimiz başka bir ülke, gurur duyacağımız başka bir bayrak yoktur. Başkalarının gelecekte nerede duracağı bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz burada bir ve beraberiz, biz önümüzdeki 1000 yıllarda da burada olacağız, kimsenin şüphesi olmasın. BRÜKSEL'DEKİ NATO ZİRVESİ Brüksel'de yapılan NATO Zirvesi referans alınmıştır. Haklı olarak tüm dünyanın gözü NATO Karargahı'na çevrilmiştir. Bizim üzerinde durduğumuz asıl gündem konusu ise Türkiye'nin müttefikleriyle olan müzakeresidir. Türkiye ile ABD arasında soğuk rüzgarların estiğini bilmeyen neredeyse kalmamıştır. Türkiye-ABD arasında buzların çözülmesi samimi dileğimiz. ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ Biden'ın Türkiye'yi hangi kategoride değerlendirdiği de merak ettiğimiz bir konudur. Biden'ın Türkiye'yi nasıl ve hangi seviyede müttefik gördüğü de belirsizliğini korumaktadır. 8 Haziran 2021'de ABD Senatosu'nda konuşan bu bakan ya cahil ya da küstahtır. Türkiye'nin NAYO müttefiki gibi davranmadığı yüzsüzce ifade etmiştir. ABD Dışişleri Bakanı ülkemizde insan hakları konusunda ciddi endişe taşıdığını söylemiştir. Bizim endişelerimizi bir öğrense bu bakanın dışarı çıkmaya mecali olmayacağını herkes görecektir. Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar. Türkiye'nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni soykırım yalanına sarılıyorlar sonra dönüp NATO diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan bize parmak sallıyorlar. Kaybedilen bir güveni açmanın anahtarı da yoktur. "15 TEMMUZ'DA NATO NEREDEYDİ, NE HAZIRLIĞI YAPIYORDU" Biden, füzelerin PKK'nın eline nasıl geçtiğine ilişkin bir çalışma yapmış mıdır? ABD menşeili silahlar teröristlerin elinde kurşun atarken NATO müttefikliği hiç hesaba katılmış mıdır? NATO bugüne kadar Türkiye'nin hangi güvenlik ihtiyacına cevap vermiştir? İttifakın en büyük 2. ordusu Türk ordusudur. 15 Temmuz'da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi, ne yapıyordu? Uzaktan bakınca saf mı görünüyoruz? Tarihte böylesi gaflete düşenlere, iman dolu kalplerin neler yaptığını bilmeyen varsa bilenlere sorsun. Öğrenmek için sıralarını beklemeye şimdiden koyulsunlar. Türkiye, NATO'nun eşit bir müttefikidir. Biz böyle değerlendiriyoruz. Kimden silah alıp almayacağımız NATO'nun bileceği bir konu da olmayacaktır. Dost dediklerimiz neredeydi, hangi senaryoları yazıyorlardı? Ekonomik tetikçilerini üzerimize salanların nesine güveneceğiz? F-35'leri gasp ederken aklınız neredeydi, neyin peşindeydiniz? Aslında maruz kaldığımız gelişmelerin tadı tuzu kaçmıştır. Bu kurşun gibi bir ortamda Cumhurbaşkanımız NATO zirvesine katılmıştır. Biden ilk açıklamasında çok iyi bir görüşme yaptıklarına temas etmiştir. Her alanda saygı ve çıkara dayalı kapsamında ABD ile doğrudan diyalog kanallarını canlı tutmak konusunda mutabık kalınmıştır. Türkiye'nin milli hassasiyetleri ABD Başkanı'na tüm berraklığıyla aktarılmıştır. Küresel barış ve istikrar çabalarını sekteye uğratacak bu çarpıklıkla NATO'nun yeni güvenlik konseptinin nasıl bağdaşacağı başka bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye'nin terörle mücadele tek başına bırakılması ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir. NATO Zirvesi'nin açıklanmış sonuçları, yeni ilişkiler serüveni ne olursa olsun Türkiye kararlığından vazgeçmeyecektir. Çaresiz değiliz, yurtsuz değiliz. Hamdolsun sahipsiz değiliz, sahibimiz Allah'tır ve Allah'tan başka galip yoktur. Türkiye'yi istikbale heyecanla taşıyacağız. İnandığımız sürece zafer bizimdir. Siyasetçiden umudu kesenlerin, inandıkları değerler üzerinde tehlikeler görenlerin yıllardan beri en büyük arzusu demokrasiyi by-pass ederek iktidara kısa yoldan gelmektir. Zillet İttifakı bu borca sadık değildir. MHP hukukun üstünlüğüne inanan bir siyaset çizgisinin temsilcisidir. Türkiye, cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmakta mecburdur. MHP yıllardan beri bunu savunmuş, bunun arkasında durmuş, yeni bir sürecin başlatılmasını ileri sürmüştür. Yeni bir dönem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle başlamıştır. Türkiye'de siyasal istikrar hakimdir, hükümet görevinin başındadır, TBMM çalışmaktadır. Kovid-19'la mücadele başarıyla yürütülmektedir. Ne var ki Zillet İttifakı ava giderken avlanmış, erken seçimden başka hiçbir şey söyleyemeyecek haldedir. ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI TBMM'de yeterli çoğunluğu olmayanların erken seçim kararını çıkarması mümkün değildir. CHP nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır? Bu zorlamanın, bu dayatmanın gerçek manası nasıl yorumlanmaktadır? CHP ve yedekleri devamlı mızmızlanarak vakit kaybediyor. Şahsa mahsus mektup yazsak acaba sonuç alabilir miyiz? Kılıçdaroğlu'nun bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. Kılıçdaroğlu'na tavsiyem kendini aramak için tekranen yollara düşmesidir. Bu şahıs hemen seçim diyor, PKK da seçim istiyor. FETÖ yarın seçim olsun diye bekliyor. Türkiye düşmanları erken seçim safında birleşmiş. Bu arada Kılıçdaroğlu Türkiye'de can ve mal güvenliğinin kalmadığını söyleyebiliyor. Demokrasi dışı arayışlara can suyu verip yeşil ışık yakıyor. CHP sokakları karıştırmak istiyor. Bu itibarla sürekli bu konuyu kaşıyarak yaraları yeniden kanatıyor. Ne utanmaları kalmış ne de millet sevgileri... SİSTEM TARTIŞMASI Demokratik hesaplaşmanın olacağı günü de sabırla bekliyoruz. Zamanında yapılacak seçimin kaç bucak olduğunu gösterecek. Erken seçim isteği beyhude bir hevestir. Geleceği yüksek bir irade ve inanmışlıkla kucaklayacaktır. Parlamenter sisteme dönüş ezberleri fostur. İP'in ve CHP'nin güçlendirilmiş parlamenter sistem istekleri boştur. Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanları yetkisiz ve tarafsızdır. Bunlar acemidir, kılavuzları da mahsurludur. 

2 yıl önce

ABD'li senatörden hadsiz açıklama: Türk askerinin Kıbrıs'tan ayrılmasını istiyoruz

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez Kıbrıs Rum Kesimi'ni bir ziyaret gerçekleştirdi. Türk düşmanı başpiskopos Makarios'un adını taşıyan 'III. Makarios Büyük Haç Nişanı' ödülü verilen Demokrat Partili senatör, Türkiye'yi hedef alan açıklamalarda bulundu. "TÜRK ASKERİNİN AYRILMASINI İSTİYORUM" Senatör olduğu sürece Rum kesimine desteğini sürdüreceğini ifade eden Menendez, "Amacım son Türk askerinin Kıbrıs adasından ayrıldığını görmek" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Menendez'in sözlerine yazılı bir açıklama ile cevap verdi. "KKTC İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR" Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı: Türk askerinin Ada’dan ayrıldığını görme hedefine ilişkin açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Türk düşmanlığı ile nam salmış senatör Menendez'in, ABD'de mukim Rum-Yunan derneklerinin desteğiyle kazandığı seçimin borcunu ödeme gailesi ile sarf ettiği sözler KKTC için yok hükmündedir.

2 yıl önce

FETÖ'nün güdümündeki senatörler HDP'ye sahip çıktı

Haziran ayında terör örgütü PKK ile siyasi bağları süren HDP'ye yönelik kapatma iddianamesinin kabul edilmesinden rahatsız olan ABD'li 10 senatör, ortak bir mektuba imza atarak Başkan Biden'dan Başkan Erdoğan'a iddianamenin geri çekilmesi için baskı yapmasını istedi. Büyük çoğunluğu geçmişte FETÖ ve PKK/YPG'ye destek veren Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörler, Türkiye'nin terörle mücadelesini demokrasiye yönelik tehdit diye adlandırdı. MEKTUPTA TEHDİT DİLİ HAKİM Senatörler, Erdoğan'a yönelik "Türkiye'nin Kürt nüfusunu haklarından mahrum bırakma, siyasi çoğulculuğu ve demokrasiyi baltalama girişimlerinden endişe duyuyoruz" gibi iftira içeren ifadelerle Biden'dan harekete geçmesini ve Avrupalı ortaklarıyla birlikte bu konuda çalışma yütümesini istedi. HDP'ye tam anlamıylas sahip çıkan senatörler "HDP'yi dağıtmak, üyelerini gözaltına almak veya görevden uzaklaştırmak Türkiye için ciddi olumsuz sonuçlar doğuracaktır" mesajıyla mektubu noktaladı. BAĞIŞ ALDILAR DESTEK OLDULAR Mektuba Demokrat senatörler Chris Van Hollen, Ron Wyden, Jeff Merkley, Jeanne Shaheen, Cory Booker, Ed Markey ve Sherrod Brown'ın yanısıra Cumhuriyetçi James Lankford, Thom Tillis ile bağımsız senator Ankus King imza attı. Daha önce FETÖ'den bağış alan Hollen, YPG sözcüsü İlham Ahmed'i Washington'da ağırladı. Wyden, 2019'da FETÖ firarisi Enes Kanter ve Merkley ile Türkiye karşıtı bir tasarıyı Kongre'ye sundu. Shaheen ise Türkiye'ye silah satışı blokesini öngören tasarıyı hazırlamış, Turkic-American ittifakının etkinliklerine katılmıştı. Booker da FETÖ'nün ABD'deki okullarını defalarca ziyaret etti.

2 yıl önce

CHP'li Gökmen Öğüt'ün skandal sözleri Ayşenur Arslan'ı bile şaşırttı: NATO Türkiye'ye müdahale etmeli

Halk TV'de yayınlanan Medya Mahallesi programının sunucusu Ayşenur Arslan, CHP 24'üncü dönem milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ü konuk aldı. Konunun NATO'ya gelmesi üzerine CHP'de Parti Meclis Üyeliği görevini sürdüren Gökmen Öğüt, NATO'nun demokrasi derdi olmadığını belirtti. NATO'nun demokrasi derdi olmadığını açıklarken bunu Türkiye'ye bir müdahalede bulunulmamasına bağlayan Öğüt, sunucu Ayşenur Arslan'ın şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. "NATO'NUN DEMOKRASİ DERDİ OLSA TÜRKİYE'YE MÜDAHALE EDERDİ" Türkiye'ye müdahale edilmesi gerektiği fikriyle açıklamalarını sürdüren Öğüt'ün, "Ben şunu söylüyorum. NATO, uluslararası emperyalizmin askeri gücü, biz de oranın üyesiyiz. Problem yok ama bu NATO'nun, Avrupa'nın, Türkiye'de demokrasi olsun diye bir derdi olduğuna inanmıyorum. Olsaydı 10 yıldır bazı müdahaleler yapardı." ifadeleri üzerine Arslan, "Ay ne yapardı canım müdahale derken?" dedi. "ESKİDEN CİDDİ MÜDAHALELER YAPIYORLARDI" Öğüt, açıklamalarını "Eskiden yapardı canım. Eskiden dünyada karizmatik sol liderlerin olduğu Fransa'da komünistlerin, İtalya'da komünistlerin belediyelere hakim olduğu bir dönem vardı. Ciddi müdahaleler yapıyorlardı." sözleriyle sürdürdü. Bunun üzerine Ayşenur Arslan da, "Önümüze sözleşme koyuyorlardı doğal olarak..." dedi.

2 yıl önce

Putin, NATO’yu uyardı: “Tüm sınırları aşıyorsunu”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Batı'nın Karadeniz'de tatbikatlar düzenleyerek ve sınırda bombardıman uçaklarını uçurarak, bölgede gerilimi artırdığını söyledi. ABD ise son dönemde Moskova'yı, Ukrayna yakınlarına birlik yığmakla suçluyor. Putin, NATO’nun stratejik bombardıman uçaklarının Rusya sınırlarının 20 km yakınında uçuş gerçekleştirmesinin 'izin verilebilecek tüm sınırları aştığı' uyarısında bulundu. Rus lider, Batı’yı, Rusya’nın 'kırmızı çizgileri' hakkındaki uyarılarını derinine inemeden, yüzeysel biçimde anlamakla suçladı.

2 yıl önce

ABD'li senatör, Biden'a Rusya'nın Ukrayna tehdidine karşı nükleer silah seçeneğini önerdi

ABD'nin Mississippi Senatörü ve Silahlı Kuvvetler Komitesi Üyesi Cumhuriyetçi Roger Wicker, ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna'yı tehdit eden Rusya'ya karşı nükleer silah dahil her türlü askeri seçeneği masaya koyması gerektiğini söyledi. Rusya'nın Ukrayna sınırına yakın bölgelere askeri yığınak yapması Washington'u kaygılandırmaya devam ediyor. Cumhuriyetçi Senatör Wicker, söz konusu kriz üzerine Biden'ın, Rusya Devlet Başkanı ile yaptığı görüntülü görüşmeye ilişkin Fox News televizyonuna açıklamalarda bulundu. Putin'in askeri yığınağı pazarlık unsuru olarak da kullanabileceğini belirten Wicker, ancak Rus liderin daha önce 2008'de Osetya Savaşı'nda ve 2014'te Kırım'ın ilhakıyla Batı dünyasını şaşırttığını ifade etti. Wicker, Biden'ın Putin'e ABD'nin kararlılığını gösterdiğini umduğunu kaydederek Ukrayna'da 200 ABD askerinin olduğunu ancak bunların eğitim amacıyla orada bulunduğunu dile getirdi. ABD'nin elindeki seçeneklere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Wicker, NATO'nun doğu kanadına askeri yığınak yapılabileceğine ve gerektiği takdirde "askeri adım" atılmasına destek vereceğini vurguladı. "Askeri adımdan" kastının ne olduğuna ilişkin bir soruya ise Wicker, şu ifadeleri kullandı: "Askeri adım, Karadeniz'e gemilerimizi konuşlandırıp Rusya'nın askeri kapasitesinin üzerine yıkım yağdırmak anlamına gelebilir. ABD askerlerini sahaya indirmek olabilir, bunu masa dışında bırakmamak gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda ilk taarruz için nükleeri de seçeneklerin dışında bırakmamalıyız. Bunun olabileceğini beklemiyorum ama bu seçeneği masadan kaldırmamak gerekir. Başkan'ın her şeyin masada olduğunu söylemesi gerekir." ABD yönetimi, uzun süredir Rusya'nın askeri yığınak konusunda niyetini açıklaması gerektiğini ifade ediyor. Biden yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi durumunda "ağır bedeller ödeyeceği" konusunda Moskova'yı uyarmıştı ancak söz konusu bedelin "askeri bir bedel" olması beklenmiyor.

2 yıl önce

Gürcistan, Rusya'nın karşı çıkmasına rağmen NATO ile entegrasyon konusunda kararlı

Zalkaliani, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığının 10 Aralık'ta yaptığı açıklamayla, 2008 NATO Bükreş Zirvesi'nde Gürcistan ile Ukrayna'nın NATO üyeleri olacaklarına dair verilen kararın değiştirilmesi çağrısına ilişkin değerlendirmede bulundu. Rusya'dan benzer açıklamaların daha önce de yapıldığını kaydeden Zalkaliani, NATO ve ABD'nin üst düzey yetkililerinin Rusya'nın konu ile ilgili yaptığı son açıklamaya da tepki gösterdikleri ve Bükreş kararının değişmeyeceğini bir kez daha vurguladıklarını aktardı. "Uluslararası ilişkilerin temel ilkelerine dayalı anlaşmalar revize edilirse Avrupa-Atlantik ortak güvenlik sistemi tamamen yıkılacaktır." ifadelerini kullanan Zalkaliani sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya Federasyonu'nun yapmaya çalıştığı şey budur ve buna NATO ve Avrupalı ortaklarımızın ortak tutumuyla karşı çıkılmalıdır. NATO'daki ortaklarımızdan (Rusya'dan yapılan) bu açıklamalara verilen tepkiden memnunum." NATO ile entegrasyon sürecinin durmadan sürdürülmesi gerektiğini belirten Zalkaliani, NATO üyeliği için her zaman hazır olmaları gerektiğini vurguladı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18