25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

NATO Sözcüsü gibi konuştu! Kemal Kılıçdaroğlu: Türkiye, Montrö'ye sadık kalmalıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli’de Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması’na katıldı. Rusya'nın Donbas'a yönelik askeri operasyonunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin acilen toplanması gerektiğini dile getirdi. “TBMM’Yİ ACİLEN TOPLAYIN” Kılıçdaroğlu, “Avrupa’nın göbeğinde nükleer güce sahip olan devletin bir başka ülkeye bir şekliyle girmiş olması, dünyanın bunu sadece seyretmiş olması, hepimizin dikkatle izlemesi gereken bir tablodur. Güvenlik zirvesinden sonra TBMM’yi acilen toplayın.” dedi. “TÜRKİYE, MONTRÖ'YE SADIK KALMALIDIR” Türkiye’nin alacağı tavra yönelik de konuşan Kılıçdaroğlu, “Türkiye, güvenliği açısından Montrö'ye sadık kalmalıdır. Atılacak her bir yanlış adımın faturası bize ağır olur.” diye konuştu.

2 yıl önce

AK Parti'den Rusya'ya tepki: Türkiye NATO müttefiki olarak tutumunu sürdürecek'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle: Bu işgali tümüyle reddediyoruz. Haksız ve hukuksuz bir şekilde süreç yürütülmüştür. En başından beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunacağımızı ifade ettik. 'Ukrayna ve Rusya'dan vazgeçmek istemeyiz' demişti Sayın Cumhurbaşkanımız. Bir yandan NATO, bir yandan Rusya ile ilişkilerimiz var. Güçlü bir NATO üyesi olarak tutumumuz sürecek. Rusya'nın bu saldırgan tutumdan vazgeçmesi  için diplomatik girişimlere devam edeceğiz. "VATANDAŞLARIMIZLA İLETİŞİM HALİNDEYİZ" Ukrayna'daki vatandaşlarımızla yakın bir temas içindeyiz. Bugün bir vatandaşımızın videosu yayınlandı. Diplomatik misyonlarımız görevinin başında ve vatandaşlarımızın hizmetinde. Oradan ayrılmak vatandaşlarımız için şu an bir şey yapılamıyor. Hava güvenliği sağlandığı zaman tahlileyeler olacak. Vatandaşlarımızla iletişim halindeyiz Karadeniz'in güvenliği kapsamlı şekilde değerlendirildi. Türkiye açısından bu gelişmelerin doğuracağı etkiler güçlü bir şekilde değerlendirildi. Türkiye'nin çeşitli senaryolara karşı hazırlıkları var.  Türkiye'nin Afrika'daki varlığı hiçbir ülleye tehdit değildir. Türkiye'nin Afrika açılımı kardeşlik ve insanı temeller üzerine kuruludur. İSRAİL İLE NORMALLEŞME İsrail ile normalleşme süreci ilerliyor. İki tarafın mutabık olduğu konularda dosyalar ele alınacak. Türkiye'nin Filistin konusundaki duruşu aynı hassasiyet ile devam etmektedir.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Olağanüstü Zirvesi'ne canlı bağlantıyla katıldı

Milli Savunma Üniversitesi'nden zirveye bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve İletişim Başkanı Altun eşlik etti.

2 yıl önce

İsveç'ten ve Finlandiya'dan, Rusya'ya NATO cevabı

Rusya'nın, Ukrayna'da gerçekleştirdiği işgal, bir çok ülkede şok etkisi yarattı. Ukrayna'nın NATO'ya katılmak istediği ve bu yüzden işgalin başladığını savunan Rus tarafı, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılıp katılmayacağı sorularını akla getirdi. "FİNLANDİYA VE İSVEÇ'İN NATO'YA KATILMASI, CİDDİ SONUÇLARA YOL AÇAR" Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın "Finlandiya ve İsveç'in öncelikle bir askeri blok olan NATO'ya katılımı, ülkemizin yanıt vermesini gerektirecek ciddi siyasi-askeri sonuçlara yol açacaktır." sözlerine İsveç'ten cevap geldi. Başbakan Andersson yaptığı açıklamada, İsveç'in güvenlik politikalarına kendilerinin karar vereceğini belirtti. NATO'ya girmeyi düşünmediklerini aktaran Andersson, Rusya'nın İsveç sınırlarında endişe verecek bir tehdidinin ve askeri hareketliliğinin olmadığını ifade etti. SAVAŞIN BAŞLAMASI, FİKİRLERİ DEĞİŞTİRDİ Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ise Finlandiya'da NATO üyeliği konusundaki tartışmanın "Ukrayna'daki savaşın başlamasının ardından değiştiğini" söyledi. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı ise "NATO'ya katılmak isterlerse İsveç ve Finlandiya'ya kapılar açık" açıklaması yapmıştı. Finlandiya ve İsveç NATO üyesi olmamalarına rağmen Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesinin ele alındığı dünkü NATO Olağanüstü Zirvesi'ne katılmıştı.

2 yıl önce

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, müttefiklerin Ukrayna'ya silah desteğini ve finansal yardımları artıracağını açıkladı

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının 5'inci gününde, Ukrayna'ya verilecek desteğe ilişkin sosyal medyadan yeni bir mesaj yayımladı. Buna göre Stoltenberg, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşerek, onu Ukrayna halkının ve silahlı kuvvetlerinin cesaretinden dolayı takdir etti. NATO yetkilisi, müttefiklerin Ukrayna'ya hava savunma sistemleri, anti-tank silahları ile insani ve finansal yardımları artıracağını belirtti.

2 yıl önce

Beyaz Saray Sözcüsü Psaki: "Putin, NATO'nun en büyük birleştiricilerinden biri oldu"

ABD Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki düzenlediği günlük basın toplantısında, Ukrayna'nın işgali karşısında NATO'nun tepkisi, ABD'nin nükleer alarm seviyesine ilişkin kararını ve casusluk faaliyetleri iddiasıyla 12 Rus yetkilinin sınır dışı edilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının NATO'nun ortaklarını ve müttefiklerini daha da birleştirdiğine dikkat çeken Psaki, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eylemleri, modern tarihte NATO'nun en büyük birleştiricilerinden biri oldu" ifadelerini kullandı. Rusya'nın saldırılarının, NATO üyelerinin Ukrayna'yı destekleme yönünde tarihsel adımlar atmasına neden olduğunu belirten Sözcü Psaki, "Almanya tarihsel olarak çatışma bölgelerine silah göndermekten kaçındı, ancak şimdi krizin ciddiyeti nedeniyle bunu Ukrayna için yapıyor. Burada gördüğünüz birleşik bir Avrupa, birleşik bir batı, Başkan Putin'in önderliğindeki saldırganlığa ve işgale karşı duran birleşik bir NATO." dedi. "ABD ALARM SEVİYESİNİ DEĞİŞTİRMİYOR" Beyaz Saray Sözcüsü Psaki yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinin nükleer silahları da içeren caydırıcı güçlerini yüksek alarma geçirmesinin ardından Biden yönetiminin gerilimi azaltmak istediğini belirterek, ABD'nin kendini savunmak için yeterli yetenek ve kapasiteye sahip olduğunu, nükleer alarm seviyelerini değiştirmediğini açıkladı. Psaki, "Kendi değerlendirmemizi değiştirmedik, ancak Rusya'nın tehditlerini kullanma konusunda da çok net olmamız gerekiyor. Şu anda yapmak istediğimiz tek şey gerilimi azaltmak. Başkan Putin'in direktiflerini değerlendiriyoruz. Şu anda veya yakın bir zamanda kendi alarm seviyemizi değiştirmek için bir neden görmüyoruz. Şunu da unutmamak gerekir ki, son birkaç ay ve yıl boyunca, Rusya ile bir dizi konuda önemli anlaşmazlıklar yaşadığımızda bile, Rusya ve ABD uzun zamandır nükleer kullanımın yıkıcı sonuçları olacağı konusunda hemfikirdiler" ifadelerini kullandı. Psaki yaptığı açıklamada, ABD'nin ve NATO'nun Ukrayna'da uçuşa yasak bölge kurmasının Rusya ile çatışmaları tetikleyeceğini de belirterek, "Bu kesinlikle bizi potansiyel olarak Rusya ile askeri bir çatışmaya sokabilir" dedi. "RUS CASUSLAR SINIR DIŞI EDİLECEK" Basın toplantısında, ABD'nin casusluk faaliyetleri iddiasıyla 12 Rus yetkilinin sınır dışı edilmesini planlandığını doğrulayan Sözcü Psaki, "Rus yetkililerinin ulusal güvenliğimize ters düşen casusluk faaliyetlerine katılarak, ABD'deki ikamet ayrıcalıklarını kötüye kullandıkları için sınır dışı etmenin birkaç aydır üzerinde çalışıyoruz" ifadelerini kaydetti. Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi'nden bu karara eleştiri geldiğine dikkat çeken Psaki, "Düşmanca eylemin, kendi topraklarımızda casusluk faaliyetleri yürütmek olduğunu düşünüyorum" dedi.

2 yıl önce

NATO'nun korktuğu başına geldi! BBC analisti 'Yeni Afganistan doğuyor' dedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordusunun stratejik nükleer gücünü "alarm seviyesine" geçirdiğini açıkladı. Kremlin'de üst düzey savunma yetkilileriyle bir araya gelen Putin, Batı'nın Rusya'ya karşı düşmanca adımlar attığını, "yasa dışı ekonomik yaptırımlar uyguladığını" söyledi. Putin nükleer gücü alarm seviyesine getirme gerekçesi olarak NATO yetkililerinin "agresif açıklamalarını" gösterdi. BBC analizine göre bu adım Putin'in, Batı ülkelerinin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına öfkesini ve aynı zamanda ülkesinin NATO tehdidi altında olduğuna dair paranoyasını gösteriyor. Bu açıklama Batı'da da büyük dikkat çekti. Bu tür bir gerginlik tam da NATO askeri planlamacılarının korktuğu şeydi. NATO'nun Ukrayna'ya asker göndermeyeceğini açıklamasının nedeni de buydu. Öte yandan Rusya'nın işgali planlandığı gibi ilerlemiyor. İşgalin dördüncü gününde hâlâ hiçbir büyük Ukrayna kenti Rus kontrolüne geçmedi ve Rusya ağır kayıplar veriyor gibi gözüküyor. Bu durum Moskova'da sabırsızlık ve hayal kırıklığına yol açacak. Belarus sınırındaki görüşmelerden de hem Moskova hem Kiev'i tatmin edecek bir sonuç çıkması zor gözüküyor. Putin Ukrayna'nın tamamen Rus etkisine girmesini istiyor. Zelenskiy ise ülkesinin bağımsızlığını savunuyor. Buradan bir uzlaşma çıkması zor. Bugün Batı'ya verilen nükleer uyarıyı da buna ekleyince, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının önümüzdeki günlerde yoğunlaşmasına ve sivillerin hayatına, şu ana kadar gösterildiğinden daha da az özen gösterilmesine tanık olabiliriz.  PUTİN İÇİN UKRAYNA, AFGANİSTAN'A DÖNÜŞEBİLİR Tarih savaşı başlatmanın bitirmekten çok daha kolay olduğunu gösteren pek çok örnekle dolu. ABD'nin 2001'de Afganistan'ı, 2003'te de Irak'ı işgali kesinlikle bu örneklerden ikisi. Vladimir Putin için ise Ukrayna böyle bir örneğe dönüşebilir. Tüm askeri planlar yalnızca düşmanla ilk temas anına kadar geçerlidir derler. Rusya'nın Ukrayna'daki planları için de bunu söylemek mümkün. Royal United Services Institute düşünce kuruluşundan Avrupa güvenliği uzmanı Ed Arnold, Rusya'nın ilk saldırılarının etkileyici olmadığını ve beklenenden daha yavaş olduğunu söylüyor. Bunun birden fazla nedeni olduğunu düşünüyor. İşgallerde kullanılan askeri doktrinin, genellikle ezici bir güçle düşman ülkeye girmek şeklinde olduğunu belirten Arnold, Rusya'nın Ukrayna etrafındaki 150-190 bin askerinin tamamını henüz kullanmadığına dikkat çekiyor. İLK İŞGAL YARI GÜÇLE BAŞLATILDI Bunun nedeni, Rusya'nın geri kalan birlikleri işgalin ilerleyen safhaları için saklaması olabilir. Orduların planlarını gözden geçirirken bir miktar gücü yedekte tutması normal bir yaklaşım. Batılı yetkililer, ilk işgalin sınırdaki güçlerin yarısıyla başlatıldığını tahmin ediyor. Saldırıların birden fazla cepheden başlatılması da işleri daha karmaşık hale getirdi. Rusya beklendiği kadar hava saldırısı ve top atışı da yapmadı. Arnold "Burada en önemli nokta, Rusya'nın beklemediğini tahmin ettiğim güçlü bir Ukrayna direnişiydi" diyor. Öte yandan Rus generallerin karşılaşılan aksaklıkların üstesinden gelebileceğini düşünüyor. İngiltere ordusunda üst düzey komutanlık yapmış Sir Richard Barrons ise Rusya'nın askeri hedeflerini kısa bir süre içinde gerçekleştirebileceği görüşünde. Barrons Rus saldırısının ilk hedeflerinin Ukrayna ordusunu dağıtmak, merkezi hükümeti devirmek ve Ukrayna'nın bir kısmını ilhak etmek olduğunu söylüyor. Rusya bu hedeflerin bir kısmı için ilerleme kaydetmiş görünüyor. Ukrayna'nın güneyinde işgali genişleten Rus birlikleri, 2014'te işgal ettikleri Kırım ile Rusya arasında bir kara bağlantısı sağladı. Arnold bunun "küçük bir hedef" olduğunu belirtiyor. Ukrayna'nın en deneyimli askerlerinin bir kısmı yıllardır Donetsk ve Luhansk'taki cephelerde yer alıyor. Bugüne kadar Rusya'nın bu bölgelerden ilerleme girişimlerini cesurca püskürttüler. Fakat etrafları kuşatılırsa buna devam etmekte zorlanacaklardır. Ukrayna ordusunun büyük bir kısmının çatışma içinde olması, onları başka yerlere sevk etmeyi de zorlaştırıyor. Rusya Kiev'e doğru ciddi bir şekilde ilerledi. Ciddi bir direniş merkezi olan başkentin ele geçirilmesi ana hedeflerden biri. Vladimir Putin, Volodimir Zelenskiy'in demokratik bir şekilde başa gelmiş iktidarını kendi rejimiyle değiştirmek istiyor. Ed Arnold "Kiev ele geçirilmezse Rusya başarılı sayılamaz" diyor. Burada esas soru, bunun ne kadar kolay olacağı. Rus birlikleri kenti kuşatmaya çalışıyor gibi gözüküyor. Fakat ne kadar ilerlerlerse karşılarındaki direnç de o kadar artıyor. Kent savaşları genellikle savunan tarafa büyük bir avantaj sunar. Saldırganlar sokak sokak ilerlemekte zorlanır, binalar birer savunma mevzisi haline gelir. Siviller hem direnişin parçası hem de hedef olurlar. Kent savaşları en zor ve kanlı savaşlardır ve daha fazla askeri güç gerektirir. Dinyeper Nehri Ukrayna'nın doğusu ile batısı arasında doğal bir bariyer oluşturuyor. Ed Arnold Rus birliklerinin bu nehrin batısına geçmemeyi tercih edebileceğini söylüyor. Kiev ve ülkenin doğusunu işgal ederlerse, nehrin batısına ilerlemenin getirisinin düşük olacağını ekliyor. Vladimir Putin başkent işgal edilip Ukrayna ordusu yenildikten sonra direnişin sonlanacağını umuyor olabilir. Fakat 190 bin askerlik bir ordu bir işgal için yeterli olsa da, askeri uzmanlar bu sayının Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesini işgal altında tutmak için yeterli olup olmadığı konusunda şüpheli. Irak'ta İngiltere ordusunun komutanlığını yapmış olan General Barrons, "Putin 150 bin kişilik bir orduyla Ukrayna'nın tamamını işgal altında tutmayı umuyorsa, bu ancak halkın rızasıyla mümkün olabilir" diyor. Ukrayna'nın doğusunda Rusya yanlıları olsa da Rusya'nın atayacağı bir hükümet 40 milyondan fazla olan nüfusun rızasını almakta zorlanacaktır. General Barrons Rusya'nın Ukrayna ordusunu yenecek gücü olduğunu fakat Ukrayna ordusunun yenilmesinin ardından ciddi bir sivil direnişin devam edeceğini düşünüyor, "Putin'in bütün Ukrayna'yı kontrol edebileceğini düşünmesi büyük bir hesap hatası olabilir" diyor.

2 yıl önce

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'den NATO çıkışı: Bu gerçeği kabul etmeliyiz

Ukrayna-Rusya Savaşı, 21'inci gününde devam ediyor. İki ülke arasındaki müzakere görüşmelerinde beşinci tur dün yapıldı. Ukrayna tarafı, Rusya'nın ses tonunun olumlu yönde değiştiğini söylerken müzakereler bugün de devam edecek. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, "Açık kapılardan giremiyorsak, yapabileceğimiz, bize yardım edecek, bizi koruyacak partnerlerle iş birliği yapmamız. Güvenlik garantisi istiyoruz" dedi. İşte dakika dakika bölgede yaşanan son dakika gelişmeleri... İşte bölgede dakika dakika yaşananlar... 08:45 Ukrayna İçişleri Bakanlığı, Rus general Oleg Mityaev'in Mariupol'de öldürüldüğünü duyurdu. 07:30 Ukrayna Parlamentosu, 26 Mart'ta son bulacak sıkıyönetim uygulamasını 30 gün daha uzatma kararı aldı. 06:35 ABD Senatosu tarafından kabul edilen ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i "savaş suçlusu" olarak tanımlayan karar tasarısı, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği iddia edilen savaş suçlarının soruşturulmasını öngörüyor. 05:31 Ukrayna İçişleri Bakanı Danışmanı Anton Gerashchenko, Rus gemileri tarafından Karadeniz üzerinden Ukrayna'nın Odessa kentinin bombalandığını duyurdu. Gerashchenko, "Birkaç saat önce Rus donanmasına ait gemiler Odessa Bölgesi'ndeki Tusla Köyü açıklarından sahil bölgesine top ve füze atışları gerçekleştirdi. İşgalciler kıyı savunma sistemimizi test etmeye çalışıyordu. Denizcileri karaya çıkarma girişiminde bulunmadılar" ifadelerini kullandı. 04:30 Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkesine saldıran Rusya Federasyonu için bu savaşın utanç ve ağır sonuçlarla sona ereceğini söyledi. 04:27 Japonya hükümeti, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yönelik ek yaptırımların bir parçası olarak, Rusya'nın "ayrıcalıklı ulus" ticaret statüsünü iptal edeceğini duyurdu. 03:58 Avrupa Birliği (AB), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın çevresine yönelik yaptırımlar kapsamında İngiltere Premier Lig ekiplerinden Chelsea Futbol Kulübü eski sahibi Roman Abramovich'i yaptırım listesine eklediğini duyurdu. 03:50 Rusya birlikleri, Harkov ve Dnipro bölgelerine gece yarısı saldırılar düzenlerken Donetsk'te de bazı yerleşim alanlarına roketler isabet etti. 03:42 Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, ülkeye saldırı yapan Rusya Federasyonu silahlı kuvvetlerinin yüzde 40'ının, savaş kabiliyetini kaybettiğini veya tamamen yok edildiğini bildirdi. 02:08 Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Çekya Başbakanı Petr Fiala, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ve Slovenya Başbakanı Janez Jansa'nın, ülkesinde temaslarda bulunmasıyla ilgili, "Bu, büyük, cesur, doğru ve samimi bir adımdır." dedi. 01:11 İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve Finlandiya Başbakanı Sanna Marin'le Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin iki görüşmeler gerçekleştirdi. 01:06 ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgesel konuları görüştü. 00:46 Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmito Kuleba, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin (AKPM), Rusya'nın 25 yıldır üyesi olduğu Avrupa Konseyinden derhal ayrılmasını isteyen kararın onaylanmasına ilişkin, "2014'te yapılması gerekiyordu." ifadesini kullandı. 00:11 Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Rusya'nın 25 yıldır üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nden derhal ayrılmasını isteyen kararı onayladı. 00:06 Rusya ile Ukrayna arasında ateşkesin sağlanması için başlatılan müzakerelerin bugün de devam edeceği bildirildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18