28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

NYT: ABD, Kabil'deki Büyükelçiliğine saldırmamaları için teminat istedi

ABD yönetiminin, Kabil Büyükelçiliğindeki personelin tahliyesine karışmaması ve bunun için oraya giden Amerikan askerleriyle çatışmadan kaçınması durumunda "Taliban'ın başkente girmesinin hem uluslararası toplum hem de Afganlılar tarafından daha rahat kabul görebileceğini" ilettiği öne sürüldü. Amerikan Washington Post (WP) gazetesinde yayımlanan ve Afganistan'daki son durumu ele alan haberde, ABD yönetiminin Taliban'ın Amerikan askerlerine saldırmaması için girişimlerde bulunduğu belirtildi. ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad'ın Katar'ın başkenti Doha'da Taliban yetkilileriyle bir araya gelerek görüşmelerde bulunduğu hatırlatılan haberde, ABD'nin "Taliban'dan Kabil Büyükelçiliğindeki personelin tahliyesine kadar bir şey yapmamasını" istediği bildirildi. Habere göre ABD'li yetkililer, Kabil Büyükelçiliğindeki personelin tahliyesine karışmaması ve bunun için oraya giden Amerikan askerleriyle çatışmaya girmemesi durumunda "Taliban'ın başkente girmesinin hem uluslararası toplum hem de Afgan halkı tarafından daha rahat kabul görebileceği" değerlendirmesini Taliban'a iletti. ABD'nin söz konusu tahliye işlemini sorunsuz gerçekleştirebilmek için Taliban'la kurduğu temaslarla ilgili cuma günü New York Times (NYT) gazetesinde çıkan haberde de ABD'li müzakerecilerin, Kabil'i ele geçirmesi muhtemel görülen Taliban ile iletişime geçerek başkentteki Amerikan Büyükelçiliğine saldırmayacakları yönünde teminat almaya çalıştıkları belirtilmişti. Aynı haberde Halilzad'ın, "Taliban liderlerini, gelecekteki bir Afgan hükümetinin parçası olarak Amerikan mali yardımı ve diğer yardımları almak isteyeceklerini öngörerek, büyükelçiliğin açık ve güvende kalması gerektiğine ikna etmeyi umuyor." sözlerine de yer verilmişti. NYT: ABD, Taliban'dan Kabil'deki Büyükelçiliğine saldırmamaları yönünde teminat istedi Öte yandan ABD'nin, Taliban'dan, Afganistan'ın başkenti Kabil'in ele geçirilmesi halinde Amerikan Büyükelçiliğine dokunulmaması için güvence istediği iddia edildi. New York Times gazetesinde yayımlanan makalede, isimlerinin açıklanmasını istemeyen üst düzey iki Amerikalı yetkiliye dayandırılarak, ABD'li müzakerecilerin, Kabil'i ele geçirmesi muhtemel görülen Taliban ile iletişime geçerek başkentteki Amerikan Büyükelçiliğine saldırmayacakları yönünde teminat almaya çalıştıkları belirtildi. ABD'nin, Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad liderliğinde Taliban yönetimiyle irtibata geçtiği ifade edilen makalede, Afganistan'daki şehirleri hızla devralan Taliban'ın gelecek aylarda başkent Kabil'i de ele geçirmesi durumunda, en azından Amerikan Büyükelçiliğinin tahliye edilmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığı bildirildi. Makalede, Biden yönetiminin, ABD birliklerinin resmi olarak ülkeden çekilmesini tamamlamaya çalışırken, yaklaşık 1400 Amerikalı da dahil olmak üzere 4 bin çalışandan oluşan büyükelçilik personelini önemli ölçüde azaltmak için acil bir plana gerek olmadığı yönündeki açıklamalarına işaret edildi. Bununla birlikte Kabil Büyükelçiliğinin, ABD hükümeti için çalışmayan tüm Amerikalıların "Afganistan'ı derhal terk etmesi" çağrısında bulunduğu belirtildi. Taliban'a "dış yardımlar için meşruiyet" mesajı Amerikalı diplomatların Taliban ile görüşmelerine dair detaylı bilgilere yer verilen makalede, Halilzad için "Taliban liderlerini, gelecekteki bir Afgan hükümetinin parçası olarak Amerikan mali yardımı ve diğer yardımları almak isteyeceklerini öngörerek, büyükelçiliğin açık ve güvende kalması gerektiğine ikna etmeyi umuyor." ifadesi kullanıldı. Makalede, Taliban liderinin ülkenin meşru bir temsilcisi olarak görülmek istediğine ve kısmen ekonomik destek almak için Rusya ve Çin de dahil olmak üzere diğer küresel güçlerle ilişki kurmaya çalıştığına vurgu yapıldı. Makalede, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'ın dün yardım konusuyla ilgili "Meşruiyet esasen uluslararası desteğin ve insani yardımların Afgan halkına erişebilir olmasını bahşeden bir bilettir." değerlendirmesine de yer verildi ve Biden yönetiminin Amerikan Büyükelçiliğinin boşaltılmasının diğer diplomatik misyonların ve uluslararası desteğin ayrılmasını hızlandıran bir domino etkisi yaratabileceğinden, bunun da Afgan hükümetinin çöküşüne yol açabileceğinden endişe duyduğu bilgisi paylaşıldı. Tahliye ihtimaline karşın "Acil durum eylem komitesi" kuruldu Taliban'ın ülkenin kuzeyinde Mezar-ı Şerif dışındaki bütün şehirleri ele geçirmesinin Kabil'de büyük endişe oluşturduğu ve ABD Büyükelçiliğinin muhtemel tahliyesi için kurulan "Acil durum eylem komitesinin" olası senaryolar için düzenli toplantı yaptığı bildirildi. Kabil'deki maslahatgüzar Ross Wilson'ın, Taliban'ın gücü, şiddet, korku ve savaş yoluyla tekelleştirme girişimlerinin yalnızca uluslararası izolasyona yol açacağı konusunda uyardığı vurgulanan makalede, şunlar kaydedildi: "Nisandan itibaren, büyükelçilik, Kabil'de güvenlik daha fazla savunulamaz hale geldiğinden zorunlu olmayan çalışanları eve göndermeye başlarken, diğer personelin, kendilerini tehlikede hissettikleri takdirde kariyerlerine herhangi bir ceza verilmeden ayrılmalarına izin verildi. Bununla birlikte, tahliyenin Amerikan vatandaşları ile birlikte büyükelçiliğin tüm yabancı personelini kapsayıp kapsamadığı açık değil ve ABD'ye yardım ettikleri için Taliban tarafından kesinlikle hedef alınacak olan Afgan çalışanların akıbeti üst düzey yöneticiler için ciddi endişe kaynağı.'' Taliban vilayet merkezlerini ele geçirmeye yöneldi ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararı alması ve Afgan yönetiminin Taliban ile barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Taliban saldırıları hız kazandı. Taliban, hazirandan itibaren onlarca ilçeyi ele geçirdikten sonra kuşatmaya aldığı vilayet merkezlerine yöneldi. Afganistan-İran sınırındaki Nimroz vilayet merkezi Zaranc, Taliban'ın ele geçirdiği ilk vilayet merkezi oldu. Ardından çoğu kuzeyde olmak üzere 11 vilayet merkezinde Afgan güvenlik güçleri Taliban'a karşı kontrolü kaybetti. Kabil yönetimi halen 24 vilayet merkezinde hakim durumda. Çatışmaların son aylarda yoğunlaşması sivil kayıplarını ve göçleri artırdı. BM'ye göre 2021'in ilk yarısında 1659, son bir ayda ise 1000'den fazla sivil hayatını kaybetti. Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, mayıs ayı başından ağustosa kadar yaklaşık 1 milyon sivilin evlerinden olduğunu açıkladı. BM, 18 milyon Afgan'ın insani yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

2 yıl önce

NYT: ABD, Suriye'de DEAŞ'la mücadele sırasında yaklaşık 70 kişilik sivil bir grubu vurdu

ABD'nin 2019 yılında, Suriye'de DEAŞ'e karşı verilen mücadelede, kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 70 kişilik sivil bir gruba hava saldırısı düzenlediği ortaya çıktı. Amerikan New York Times (NYT) gazetesinin habere göre, ABD hava kuvvetleri, 18 Mart 2019'da Suriye'nin Bağhuz bölgesinde kadın ve çocuklardan oluşan sivil bir grubu hedef aldığı belirtildi. Haberde, ABD insansız hava araçlarıyla yeri tespit edilen sivil grubun üzerine daha sonra F-15E tipi savaş uçaklarıyla 3 ayrı saldırıda 2 tondan fazla bomba bırakılarak yaklaşık 70 kişinin ölümüne neden olduğu vurgulandı. Bu olayın detaylarının ilk kez ortaya çıkarıldığı vurgulanan haberde, "Bağhuz saldırısı, DEAŞ'a karşı savaş sırasında en büyük sivil kaybın verildiği olaylardan biriydi ancak ABD ordusu tarafından hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı." ifadeleri kullanıldı. Haberde, şunlar kaydedildi: Saldırının ayrıntılarının aylar süren gizli belge ve raporların incelenmesi, ismi gizli tutulan ilgili personel ve yetkililerle doğrudan yapılan görüşmeler sonucunda bir araya getirildiğine işaret edilen haberde, eldeki bulguların ABD Merkez Komutanlığına gönderilmesinin ardından, komutanlığın, hava saldırılarının haklı olduğunu savunarak saldırıyı ilk kez kabul ettiği ve 80 kişinin öldürüldüğünü açıkladığı aktarıldı. Haberde, Komutanlığın, söz konusu saldırıda 16 DEAŞ savaşçısı ile 4 sivilin öldürüldüğünü, diğer 60 kişiyle ilgili olarak da DEAŞ'in kontrolündeki bölgelerde kadın ve çocukların bazen silaha sarılmaları nedeniyle sivil olup olmadıklarının net olmadığını iddia ettiği kaydedildi.

2 yıl önce

NYT, ABD'nin Afganistan'daki son saldırısında 10 sivilin öldüğü görüntüleri yayınladı

New York Times (NYT) , ABD Merkez Komutanlığına karşı Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası davası yoluyla 29 Ağustos 2021'de, 7'si çocuk 10 Afgan sivilin drone saldırısıyla "terörist zannedilerek" öldürüldüğü görüntüleri yayınladı. Gazetenin internet sayfasındaki gizlilik yasağı yeni kaldırılan 11 dakikalık görüntüde, ABD'ye ait yardım kuruluşunda çalışan Ahmadi'nin Toyota marka aracının bir yerleşim yerinde evin avlusundan içeri girdiği anların net olarak seçilebildiği görülüyor. Videonun devamında, ABD'ye ait bir Hellfire füzesinin düşmesiyle etrafı saran ateş topu ve hemen öncesinde avluda çocukların duvarın dışındaki sokakta yürüdükleri dikkati çekiyor. Görüntülerde ayrıca, patlamadan hemen önce sedan arabanın yolcu koltuğuna girmek için kapıyı açan bir kişiyle avlu içinde hareket eden başka insanlar da tespit ediliyor. NYT DAHA ÖNCE AHMADİ'YE AİT GÖRÜNTÜLER YAYINLAMIŞTI NYT, Eylül 2021'de ABD'li askeri yetkililerin, patlayıcı taşıdığı iddiasıyla öldürdüğü Afgan vatandaşı Ahmadi'nin, su akmayan evindeki ailesine götürmek üzere beyaz aracının bagajında taşıdığı bidonlara su doldururken kaydedilen görüntülerini yayınlamıştı. Videonun devamında Ahmadi'nin, California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta elektrik mühendisi olarak çalıştığı, bazı Afgan mültecilere dağıtılmak üzere gıda paketleri hazırladığı anlaşılmıştı. Ayrıca, ABD'nin iddia ettiğinin aksine, uzmanlar tarafından incelenen video ve fotoğraflarda, vurulan araçta ikinci patlamanın izine rastlanmaması, patlayıcı madde taşınmadığına delil olarak gösterilmişti. ABD, Afganistan topraklarını terk ederken, 29 Ağustos'ta Kabil'de "DEAŞ'ın Afganistan kolu DEAŞ/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil'deki havalimanına saldırı düzenleyeceği" iddiasıyla, saatlerce havadan takip edilen bir aracın vurulduğunu duyurmuştu.

2 yıl önce

NYT: ABD heyeti, Ukrayna bağlamında Putin'i daha da yalnızlaştırmak için Venezuela'ya gitti

New York Times (NYT) gazetesinin diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, Washington'dan üst düzey yetkililerin, dün Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümeti ile görüşmek üzere başkent Caracas'a gittiği belirtildi. Söz konusu ziyaretin ABD'nin Maduro hükümeti ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiği 2019'dan bu yana en yüksek düzeyde temas olduğuna dikkati çekilen haberde, ziyaretin amacı (ABD Başkanı Joe) Biden yönetiminin Ukrayna savaşı bağlamında Rusya'yı geri kalan uluslararası müttefiklerinden ayırma çabası olarak değerlendirildi. Haberde, ABD'nin uyguladığı yaptırımlara karşılık Maduro hükümetinin ekonomik ve siyasi olarak Rusya, İran ve Çin ile ilişkilerini geliştirdiği vurgulanarak, Rus enerji şirketleri ve bankalarının, yaptırımlara rağmen Venezuela'nın ülkenin en büyük döviz kaynağı olan petrolü ihraç etmeye devam etmesine izin vermede etkili olduğu kaydedildi. Haberde, ABD ve müttefiklerinin, Ukrayna'ya saldırısı nedeniyle Rusya'yı cezalandırmak amacıyla Rus petrol ve gaz ihracatına yönelik yaptırımları düşünmeye başladığında, her iki büyük Amerikan siyasi partisine bağlı önde gelen bazı isimlerin potansiyel bir ikame olarak Venezuela'yı işaret ettiği belirtildi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının, ABD'yi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Latin Amerika'daki müttefiklerine daha fazla dikkat etmeye sevk ettiğine vurgu yapılan haberde, Washington'ın, Rusya ile gerginliğin derinleşmesi halinde Rusya'nın Güney Amerika'daki müttefiklerinin güvenlik tehdidi haline gelebileceğine inandığı yorumu yapıldı. Haberde, ayrıca Venezuela ziyareti ile ABD'nin, Rusya ekonomisinin yaptırımlarla çökmesi durumunda, Putin'i daha zayıf müttefik olarak görmeye başlayacak Latin Amerika'daki otokrasilerle ilişkilerini ilerletme fırsatı olarak kullanabileceği değerlendirmesi de yer aldı. Dışişleri ve Beyaz Saray'dan kıdemli diplomatların yer aldığı ABD heyetinin Caracas'ta ne kadar kalacağının ise bilinmediği kaydedildi.

2 ay önce

NYT: ABD, Ukrayna'ya "Patriot" hava savunma sistemleri tedarik etmekte sorun yaşıyor

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Beyaz Saray yetkililerinin, ABD'nin yakında Ukrayna'ya 'Patriot' hava savunma sistemleri tedarik etmekte sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulunduğu iddia edildi.