20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Sözcü gazetesi Ayasofya'nın açılışını felaket olarak gördü

Sözcü gazetesi 2021 yılının ilk gününe tepki çeken bir manşetle çıktı. Gazetenin anasayfasında 2020 yılında yaşanan felaketler arasında Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması da yer aldı

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye jeotermalde Avrupa'da ilk, dünyada dördüncü sıraya yükselmiştir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Enerji ve Tabii Kaynaklar Projeleri Toplu Açılış Töreni’ne canlı bağlantı ile katıldı

3 yıl önce

Kadıköy’de, polis aracını tekmeleyen Boğaziçi eylemcilerine HDP’li vekiller ve avukatlar ordusu sahip çıktı

Edinilen bilgiye göre; 2 Şubat’ta Kadıköy’de meydana gelen Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde, yolu kapatarak polis aracının önünü kesip polis memurlarına tekmeli, taşlı saldırıda bulunan ve 4 Şubat’ta gözaltına alınıp Cumhuriyet Başsavcılığınca beşinin tutuklama talebiyle birinin de adli kontrol şartı istemiyle adli mercilere sevk edildiği 6 kişiyle ilgili edinilen bilgiye göre; HDP’li vekiller Musa Piroğlu, Züleyha Gülüm ve Dilşat Canbaz Kaya ile 30 kişilik avukat grubunun takip ettiği dava duruşması neticesinde söz konusu 6 kişiden dördü tutuklandı, ikisi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

3 yıl önce

Biden darbeyi biliyordu

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 4.5 yıl geçti ve Amerika’nın rolü yine tartışma konusu oldu. “Yine” diyorum, çünkü konuya biraz ilgisi olanlar 15 Temmuz’un FETÖ eliyle gerçekleştirilen bir ABD darbe girişimi olduğunu biliyorlar. Ama yine de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalında, “15 Temmuz’u FETÖ mü yaptı?” sözünün, 15 Temmuz’a “tiyatro”, “kontrollü darbe” diyen CHP’liler ve yandaşları ile özellikle FETÖ’cü sosyal medya hesapları tarafından dakikalar içerisinde hızlı bir şekilde paylaşılması, konunun bir kez daha gündeme gelmesini sağladı. Aslında Soylu’nun söylediği açıktı; FETÖ’nün darbe girişiminin arkasındaki ABD’yi işaret ediyordu. Ertesi gün, Soylu’nun konu hakkındaki sözleri daha açık bir şekilde Hürriyet’te yayınlandı. Aynı gün Reuters Haber Ajansı çevirisini yapıp servis etti. Saatler sonra da Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, iddiaları reddetti ve şu açıklamayı yaptı: “Açıkça ifade etmek gerekirse, ABD’nin, 2016’da Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimine hiçbir dahli olmamıştır. ABD bu girişimi derhal kınamıştır. Aksi yöndeki iddialar yanlıştır ve Türkiye’nin NATO müttefiki ve ABD’nin stratejik ortağı olmasıyla bağdaşmamaktadır.” BiDEN DARBEYİ BİLİYORDU ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price belki bilmiyordur ama 15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olan üç grup vardı: Birincisi 25 Aralık 2015’ten itibaren Ankara’da darbe toplantılarını organize eden FETÖ’nün Genelkurmay imamı Adil Öksüz ile 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde beraber hareket ettiği “mahrem imamlar” ve FETÖ elebaşı Gülen. İkincisi, o toplantılara katılan TSK içindeki FETÖ’cü darbeci askerler, üçüncüsü de şimdiki ABD Başkanı Joe Biden... “Hiç de inandırıcı değil” dediklerini duyar gibiyim. FETÖ’cülerin ByLock kayıtları olmasa ben de aynısını düşünürdüm. Ama Biden’ın Türkiye’de bir darbe hazırlığından 2016 yılı Ocak ayında haberdar olduğunu FETÖ’nün iki üst düzey yöneticisi olan Rıdvan Kızıltepe ve Barbaros Kocakurt’un 2 Şubat 2016 tarihli ByLock yazışmalarından öğrenmiştik. İSTANBUL’DAKİ ‘BOŞBOĞAZLIK’ Şimdiki ABD Başkanı’nın ülkesindeki bir lakabı da “Boşboğaz (Loquacious) Biden”dı. 2016 yılı Ocak ayında “ABD Başkan Yardımcısı” sıfatıyla Türkiye’ye gelen Biden, İstanbul’da bazı gazeteciler ve Can Dündar’ın oğlu ile görüşmüştü. “Boşboğaz Biden” o görüşmede, Türkiye’de darbe olacağını ağzından kaçırmıştı. Biz bunu ByLock kullanıcı numarası (ID) 283838 olan Rıdvan Kızıltepe ile 146905 ID no’lu kullanıcı Barbaros Kocakurt arasında 2 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşen yazışmada öğrendik. Kızıltepe ve Kocakurt, bu yazışmada, 22 Ocak 2016 günü Türkiye’de bulunan Biden’ın İstanbul’da yaptığı toplantıda Can Dündar’ın oğluna söylediği ve kendilerine ulaşan bilgiyi şöyle paylaşmışlardı: “Kızıltepe: Hidayet Bey’in çok selamı var. Kocakurt: Aro (Allah razı olsun) Aleyküm slm. Kızıltepe: Bu arada bir bilgi Biden, Can Dündar’ın oğluna, ‘Bu adam (Erdoğan) bizi pek dinlemiyor ama TSK tarafından kokular geliyor’ gibi bir cümle sarf etmiş. Kocakurt: Bu adam kim? Kızıltepe: Biden Başkan yardımcısı, Obama yardımcısı. Kocakurt: Ne kokusu, olumlu mu olumsuz mu? Kızıltepe: Hareket var manasında kullanmış, rahatsızlıkları var manasında hareket edebilirler gibi.” 7 İADE DOSYASI BEKLİYOR BÜgünkü ABD Başkanı Biden’ın 15 Temmuz darbe girişimini altı ay öncesinden bildiğini biz değil, FETÖ’cüler söylüyor. Dolayısıyla ABD yalnızca öncesinde değil, içinde yer aldığı darbe girişimi sonrasında da suç ortağını korumaya devam ediyor. Yazılanlar yalansa, ABD adalet makamları bunun hesabını FETÖ elebaşı ve yanındakilere neden sormuyor? Bu yazışmaları yapanlar topraklarında yaşıyor. Eğer ABD, söylediği gibi masumsa Türkiye’nin defalarca iadesini istediği FETÖ elebaşı ile ilgili bir adım atar. FETÖ elebaşı Gülen, sadece 15 Temmuz darbe girişimi değil, birçok suçu işleyen bir terör örgütü elebaşıdır. İşlediği suçlarla ilgili tüm deliller dosyaları ile ABD makamlarına gönderildi. Bugüne kadar değişik konularda yedi kez iadesi istendi. Ancak ABD Adalet Bakanlığı bu dosyalardan bir tekinin kapağını bile açmadı, Pensilvanya’daki çiftlikte Fetullah Gülen’i beslemeye devam etti. YA AMERİKALILARLA MACERALARINI ANLATIRSA İlginç olanı ise ne “yargılanması” için FETÖ elebaşını ne de “suçsuz” diye dosyaları Türkiye’ye iade etmemesi. Bırakın bir kez “usulen” bile olsun ifadesini almayı, kimlik teyidi için dahi kapısına gitmediler. İki ülke arasındaki anlaşmalar, Gülen’in hakkındaki iddialar/işlediği suçlardan ifadesinin alınmasını, tutuklanmasını, yargılanmasını hatta iadesini gerektiriyor. Eğer ABD yönetimi FETÖ’nün işlediği suçların ortağı olmasa, FETÖ elebaşı ve örgüt yöneticilerini Pensilvanya’daki çiftlikte beslemez, zaman zaman “müttefik” dediği Türkiye’ye iade ederdi. Peki neden iade etmiyor? Elbette iade edilse, FETÖ elebaşı yalnızca “Amerika maceralarını” değil “Amerikalılarla maceralarını” da anlatır diye korkuyorlar. Elbette konuşmasın diye casusunu koruyacak. Bunun başka hiçbir açıklaması yok. İade etmemesinin hukukla, adaletle hiçbir ilgisi yok. Tıpkı Amerika’nın hukukla, adaletle, demokrasiyle ilgisi olmadığı gibi. Ya ne? İnsanlarımızı katleden FETÖ ve PKK’nın “müttefiki”, terörist destekçisi bir ülke, başka bir şey değil.

3 yıl önce

HDP’li Dilan Taşdemir'i Gara’da gördüğünü söyleyen teröristin ifadesi ortaya çıktı

Terör örgütü PKK’nın Gara’da cezaevi olarak kullanılan mağarada 13 vatandaşı şehit etmesi sonrası, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, mecliste düzenlenen özel oturumda bir HDP’li milletvekilinin Gara bölgesine gittiğini açıkladı. Soylu daha sonra katıldığı bir TV programında bu kişinin HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir olduğunu söyledi. Soylu teslim olan bir teröristin ifadesinde HDP’li Taşdemir’i Gara bölgesinde gördüğünü anlattığını ifade etti. DHA işte o teröristin ifadesine ulaştı. Teröristin ifadesinde Gara bölgesinde Dirayet Dilan Taşdemir’in kendisinin içerisinde bulunduğu araca bindiğini, sivil kıyafetli, sırt çantalı ve yanında poşetler olduğunu anlattığı öğrenildi.  Teröristin ifadesinde, Taşdemir’in terör örgütünün Mahmur kampında indiğini ve araç değiştirerek oradan ayrıldığını söylediği de kaydedildi. “SİVİL KIYAFETLİYDİ, SIRT ÇANTALI VE ELİNDE POŞETLER VARDI” Teslim olan terörist ifadesinde şunları anlattığı öğrenildi:  “...Irak Mahmur alanına, özel kuvvetler mensubu Pirdoğan kod isimli örgüt mensubunun şoförlüğünde, yine bu alanın düzenlemesini yapan Özgür Çiya ve Arin Botan ve Arin kod isimli örgüt üyeleriyle beraber geçtim. Araçta kod isimlerini hatırlamadığım 3 erkek terör örgüt üyesi daha vardı. Herkesin yanında silah ve teçhizatları bulunuyordu. Gara alanında araç ile 1.5 saat yolculuk yaptık. Yolda başka bir aracın yanında durduk. Bu araçtan Dirayet Dilan Taşdemir isimli, sonradan televizyondan HDP milletvekili olduğunu öğrendiğim kişi indi. Benim bulunduğum araca bindi. Bu kişi sivil kıyafetliydi, yanında sırt çantası ve poşetler de vardı. Araca bindikten sonra sadece selamlaştık. Aramızda başka bir konuşma olmadı. Yaklaşık 1 saat araç yolculuğundan sonra Mahmur kampına geldik. Bize ‘hoşça kalın’ diyerek araçtan indi. Bu şahsı başka bir araç aldı…” ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLAMASIYLA SORUŞTURULUYOR Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir hakkında bu bilgiler doğrultusunda soruşturma yürütüyor. Başsavcılık Taşdemir’in terör örgütü PKK ile ilişkisi ve Gara’da bulunmasıyla ilgili araştırma yapıyor. Bakan Soylu’nun açıklamaları ihbar kabul edilerek başlatılan soruşturma 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 maddesi kapsamında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan yürütülüyor.

3 yıl önce

Ermenistan ordusu Paşinyan'ın istifasını istedi

Ermenistan Genelkurmay Başkanı ve üst rütbeli komutanlar, Başbakan Paşinyan’ı istifaya çağıran bir bildiri yayınladı. Bildiride, "Ermenistan silahlı kuvvetleri, Başbakan ve Ermenistan Cumhuriyeti Hükümeti'nin istifasını talep ediyor, aynı zamanda Anavatanı savunurken çocukları ölen insanlara karşı güç kullanmaktan kaçınmaları için uyarıda bulunuyor" ifadelerine yer verildi.  Ermenistan Başbakanı Paşinyan, ordunun kendisine yönelik istifa çağrısını 'darbe girişimi' olarak nitelendirerek, destekçilerini sokağa çağırdı. Paşinyan ayrıca, Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını duyurdu. Facebook hesabından açıklama yapan Paşinyan, "Bugün Onik Gasparyan'ın görevden alınmasına ilişkin kararı imzaladım. Bu açıklamayı askeri darbe girişimi olarak görüyorum" dedi. Paşinyan: Çözüm için birkaç seçenek sundum  Hükümet binası önündeki Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan destekçilerinin yanına giden ve onlarla konuşan Paşinyan, Ermenistan ordusunun halka ve başbakana bağlılığını koruduğunu belirterek "Ermenistan'da gergin bir durum var ancak çatışma yaşanmayacağı konusunda mutabakat sağlamalıyız. İstifamın sorunun çözümü olduğundan emin değilim. Çözüm için birkaç seçenek sundum" dedi. Ermenistan'da kardeşlik atmosferi olduğunu ancak bunun siyasi diyalog ve tartışmaların olmayacağı anlamına gelmediğini belirten Paşinyan, "Ermenistan içinde düşmanımız yok. Sükunete davet ediyorum. Elbette durum gergin ancak bizim cepheleşmeye değil, konuşmaya ihtiyacımız var" diye konuştu. 'Paşinyan'ın son şansı' Muhalif Refah Ermenistan Partisi, bir açıklama yaparak Paşinyan'ı görevi bırakmaya çağırdı. Açıklamada, "Paşinyan'ı sivil savaşa doğru gitmemeye, ülke içinde Ermenilerin kanını akıtmamaya çağırıyoruz. Bu, Paşinyan'ın siyasi yollardan görevi bırakması için son şans" dendi. Kremlin: Putin ile Paşinyan henüz iletişime geçmedi Konuyla ilgili Kremlin'den yapılan açıklamada ise, Erivan'daki gelişmeleri endişeyle izlediklerini belirterek Putin ile Paşinyan'ın henüz iletişime geçmediğini, gerektiği takdirde iletişime geçmek üzere gerekli organizasyonun yapıldığını açıkladı. Kremlin Sözcüsü Peskov, tarafından yapılan açıklamada ayrıca, ""Ermenistan’daki gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz. Ancak yaşananlar, Ermenistan’ın içişleri meselesidir. Ermenistan'daki herkesi itidalli olmaya çağırıyoruz, durum anayasal çerçevede kalmalı" ifadelerine yer verildi.

3 yıl önce

Washington Post: El-Mevla DEAŞ elebaşı olmadan önce hapishanede ABD için muhbirlik yapıyordu

Terör örgütü DEAŞ'ın yeni elebaşı Emir Muhammed Said Abdurrahman el-Mevla'nın, önceden Irak'ta bir hapishanede ABD'ye muhbirlik yaptığına dair detaylar ortaya çıktı. Washington Post gazetesinin gizli sorgu raporlarına dayandırdığı haberinde, Ebu Bekir El Bağdadi'nin Suriye'de düzenlenen baskın sonucu öldürülmesinin ardından DEAŞ elebaşı El-Mevla konusunda yeni bilgiler ortaya çıktı. El-Mevla'nın "M060108-01" koduyla Irak'ta tutuklu olduğu dönemde, ABD'li yetkililere Irak'taki o dönem El-Kaide'ye bağlı olarak faaliyet gösteren örgüt hakkında muhbirlik yaptığına işaret edilen haberde, El-Mevla'nın 2008'deki bir sorgu sırasında örgütün gizli merkezlerinin konumu konusunda detaylı bilgileri ABD'lilere verdiği kaydedildi. Ayrıca El Mevla'nın, o dönemde Irak'taki El Kaide'nin 2 numaralı ismi olan Ebu Kaşwarah'ın nerede olduğunu da ABD'lilere söylediği ve Kaşwarah'ın Musul'daki bir baskınla öldürüldüğü belirtildi. El- Mevla için "iş birlikçi" tanımlaması Haberde, ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) daha önce El-Mevla'nın muhbirlik yaptığına dair belgeler yayımladığı ancak bu yeni belgelerde daha detaylı bilgiler bulunduğu aktarıldı. Söz konusu raporlarda El-Mevla hakkındaki, "Tutuklu her seansta daha fazla iş birlikçi görülüyor. Tutuklu, örgütteki arkadaşları hakkında çok fazla detay veriyor." ifadesinin kullanıldığı belirtildi. El-Mevla'nın o dönem DEAŞ'a katılmak üzere gelen yabancılara karşı tutumuna da işaret edilen raporlarda, örgütün yeni elebaşının sorgular sırasında yabancılara karşı düşmanca tavrı olduğu vurgulandı.

3 yıl önce

Gençler sordu, Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıtladı!

Erdoğan'ın gençlerle buluşmasında sorulan sorulardan biri Kanal İstanbul projesiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Twitter hesabından yapılan paylaşımda  ''#KütüphaneSöyleşileri'nin ilk sorusu Kanal İstanbul ile ilgiliydi. Gençlerimiz böylesine büyük bir projeyi elbette önemsiyor, merak ediyor. İnşallah Kanal İstanbul’u hayata geçirecek, ülkemizle birlikle tüm insanlığın kullanımına sunacağız'' denildi. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 24 25