20 Nisan Cumartesi 2024
4 yıl önce

İçişleri Bakanlığı'ndan Karadeniz'deki orman yangınlarıyla ilgili açıklama: Sabotaj bulgusuna rastlanmadı

içişleri bakanlığı, karadeniz, orman yangını, terör örgütü, sabotaj bulgusuna rastlanmadı

4 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den Karadeniz'deki örtü ve orman yangınlarına ilişkin açıklama

karadeniz bölgesi, yangın, açıklama, tarım ve orman bakanı, bekir pakdemirli

3 yıl önce

Hatay Valiliği’nden orman yangını ile ilgili açıklama

hatay, hatay valiliği, yangın, açıklama

3 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ali Babacan’a işlerin pratikte nasıl yürüdüğünü öğretti

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise, Babacan’ın bu sözlerine karşılık, katıldığı CNN Türk yayınında şunları söyledi: “Bir defa Türkiye’nin güçlü bir altyapısı var. Türkiye 83 milyon vatandaşını, 5 milyon mülteciyi ve 51 milyon turisti besleyen bir ülke. Yani 135 milyondan fazla bir ekosistemi besliyor. Kendi kendine yeterli olan bir ülkeden bahsediyoruz. 48 milyar dolar gayrisafi tarımsal milli hasılasıyla, 18 milyar dolar ihracatıyla Avrupa’nın en güçlü üreticisinden bahsediyoruz

3 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanlığı: Mobil büfelerde ekmek satışını yasaklayan bir genelge söz konusu değildir

"Sosyal medya mecralarında ve kimi basın yayın organlarında ’Tarım ve Orman Bakanlığı Mobil araçlarda ve İBB’nin ekmek büfelerinde ekmek satışını yasakladı’ iddiası adı altında yapılan haberler ve paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Bu iddialar kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle birlikte Bakanlığımızı karalama maksadı taşımaktadır. Nitekim, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 04.01.2012 tarihinde yayımlanan ’Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’ ile tüketime sunulan ekmek, ekmek çeşitleri ve ekşi hamur ekmeklerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasına yönelik özellikler belirlenmiştir." Bakanlık, söz konusu talimatın 21.01.2021 tarihinde ’Konutta Ekmek Üretimi Talimatı’ başlığı ile yayımlandığını belirterek, Bakanlığa ait İBB’nin mobil büfeler ile ekmek satışını yasaklayan bir talimatının söz konusu olmadığını vurguladı.

2 yıl önce

Rize’deki STK’lardan ortak İkizdere açıklaması: "PKK'nın orman yangınlarına sessiz kalanlar İkizdere'de!"

Rize'nin İyidere ilçesinde yapılacak olan Lojistik Merkezi'nin inşasında kullanılmak üzere İkizdere'de taş ocağı kurulması bölgeyi hareketlendirdi. Dev projeye karşı çıkan muhalefet partileri ile sol örgütler çalışmaları durdurmak amacıyla bölgede provokatif eylemler düzenliyor. Ancak, HDP ve CHP'nin başını çektiği bu protesto gösterilerine yerel halktan destek sınırlı kaldı. Son olarak Rize Barosu, Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Ticaret Borsası, Rize Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Rize Muhasebeciler Odası, Rize Ziraat Mühendisleri Odası, Rize Kent Konseyi, Rize Kent Konseyi Gönüllüleri Konseyi ve TÜMSİAD Rize Şubesi'nin aralarında bulunduğu STK'lar ortak bir açıklama ile eylemleri eleştirdi. Bölgenin önde gelen STK’ları, İkizdere'de "Gezi Parkı" olayları sırasında hayata geçirilen senaryonun tekrarlanmak istendiği uyarısında bulundu. Açıklamada eylemci grupların dev projelere itiraz eden malum çevreler olduğuna dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı; "Yapılacak işin niteliğini hiç araştırmamış ya da yatırımlar mevzu olduğunda çevreci kesilmiş olan bu grupların amaçlarının doğa, çevre ve insan hakları olmadığını belirtmek isteriz. Zira aynı grupların 3. Havalimanı, 3. Köprü gibi büyük yatırımların önünü kesmek için benzer bir çaba gösterdikleri hafızalardan silinmemiştir. Benzer grupların ağacı bahane edip Gezi Parkı olaylarını başlattıkları ve çevreyi günlerce talan etmek sureti ile kalkışma içerisine girdikleri hepimizin malümudur." ORMAN YAKAN PKK'YA SESSİZ KALANLAR RİZE'DE! HDP'li milletvekillerinin bölgeye gelerek, protestolara katılmasının da eleştirildiği ortak açıklamada, "İkizdere halkını kışkırtmak için yöreye gelen HDP'li vekiller ile 64 Baronun taş ocağı ile ilgili yaptığı açıklamayı okuduğumuzda bu çelişkiyi anlamamak izahtan varestedir. PKK tarafından ülkenin dört bir yanında çıkartılan yangınlara bu güne kadar tek ses çıkartmayan HDP'li vekiller ile İstanbul, Ankara, İzmir, Hakkari, Şırnak gibi Baroların İkizdere ile ilgili alelacele açıklama yapmaları gerçek niyetlerini ortaya koyma bakımından çok anlamlıdır." denildi. Açıklamaya şöyle devam edildi; "Yine PKK'nın siyasi uzantısı aynı parti mensupları ile bir kısım Baroların ABD Başkanı Bıden'ın 1915 olaylarını "Soykırım" olarak nitelendirmesine karşı milli baroların yaptığı ortak açıklamaya imza koymayıp ülkesini değil ABD Başkanının yanında yer alan bu çevrelerin İkizdere ile ilgili yaptığı açıklamaları iyiniyetle bağdaştırmak asla mümkün değildir. Elbetteki doğanın zarar görmesini bizler de istemeyiz. Ancak İlimizin coğrafi yapısı gereği arazilerin engebeli olması nedeni ile büyük yatırımlar için aranan düz araziyi bulmak mümkün değildir. Bu nedenle deniz dolgusu kaçınılmaz olmaktadır. Lojistik merkezle ilgili de en yerinde karar deniz dolgusudur. Deniz dolgusu için de İkizdere İşkencedere'deki taş'ın en uygun taş olduğu bilinen bir gerçektir. Taşın çıkartılması esnasında doğaya verilecek olan tahribatın taş çıkartma işi bittikten sonra giderileceği ve çevrenin eski haline getireceği Devletin en yetkili makamları tarafından taahhüt edilmiştir. Biz aşağıda imzası bulunan Rize İlinde faaliyet gösteren Meslek Örgütleri olarak çevreye verilecek tahribatın eski hale getirilmesi kaydıyla yatırımlara devam edilmesi yönündeki düşüncemizi kamuoyuna saygıyla arz ediyoruz."

2 yıl önce

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'at' açıklamalarını yalanladı!

İddiaların gerçek dışı olduğu savunun İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü “İBB’nin atları sahiplendirme aşamasında Bakanlığımız ya da İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’müzün tek görevi; Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereği, Adalar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce gerekli sağlık kontrolleri yapılarak, ‘Yurt İçi Veteriner Sağlık Raporu' düzenlemektir. Bunun dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır” denildi. “SORUMLULUK HAYVAN SAHİPLERİ VE İBB'DE” Açıklamada, il müdürlüğünün üzerine düşen bu görevi yerine getirdiği kaydedilerek “Bundan sonraki sorumluluk tamamen hayvan sahiplerinin yani İBB ve atları sahiplenen kurum, kuruluş ve kişilerin uhdesindedir” denildi. “DENETİM VE KONTROL BİZDE DEĞİL” 861 atın, İBB yetkililerinin belirlediği kriterlere göre kurum, kuruluş ve kişilere gönderildiği anlatılarak şunlar kaydedildi: •Sahiplendirilmiş atların ‘denetim ve kontrolü' Sayın İmamoğlu’nun iddia ettiği gibi İl / İlçe Tarım Orman Müdürlükleri yetkisinde değildir. •Bahse konu atlar İBB tarafından alınmış ve İBB uhdesine geçmiş atlardır. Adalar’daki atların sahiplendirilmesinde İBB ve sahiplenenler arasında ‘At sahiplendirme taahhütnamesi’ imzalanarak,  iki taraf arasındaki sorumluluk ve taahhütler kayıt altına alınmıştır. “ÇİPLER İLE TAKİP MÜMKÜN DEĞİL” Açıklama atlara takılan çiplerle ilgili de bilgi verildi. Adalar'da bulunan tüm atlara; 2011 yılından itibaren çip takıldığı ifade edildi. Takılan çiplerin, atların “tanımlama numarasından” ibaret olduğu,  “uzaktan veya uydudan izlenmesi” gibi bir durum söz konusu olmadığı kaydedilerek “Çip okuyucular, atların boynuna yaklaştırıldığında okunmaktadır. Dolayısıyla Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlükleri’nin atların yerini bilmelerine imkân yoktur” denildi. İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV'de konuyla ilgili yaptığı açıklamada “860 atı sahiplendirdik. Beraberce yaptık. Kurumların başvurularını aldık. Bize başvuran belediyelere, kurum ve kuruluşlara, STK’lara sahiplendirdik. Tarım Bakanlığı ile iş birliği yaptık. Çip takıldı. Tarım Bakanlığı taktı. Nakliyesini biz üstlendik. Çip, Tarım Bakanlığı tarafından takip ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanı soruyor; ‘Nerede o atlar?' Tarım Bakanı; çıkıp açıklama yapsana. Her anına şahitler. Kayıp atlar varsa, bulacak Tarım Bakanlığı” demişti.

2 yıl önce

Orman Yangınları: Çok yönlü soruşturma yapılıyor

Pakdemirli, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Antalya'nın Manavgat ilçesindeki Orman Yangını Yönetim Merkezi'nde gazetecileri yangınlarla ilgili bilgilendirdi. Bakan Pakdemirli, ülke genelindeki yangınlara havadan ve karadan müdahale edildiğini belirterek, "3 uçak, 38 helikopter, 472 arazöz ve 4 bin personelle yangınlarla mücadele ediyoruz." dedi. Yangınların mutlaka kontrol altına alınacağına değinen Pakdemirli, ciddi bir koordinasyon kurduklarını bildirdi. Yangınlarda oluşan hasarlarla ilgili bilgi veren Pakdemirli, "Hasarlarla ilgili ilk tespitlerimize göre, 150 büyükbaş, bin küçükbaş, 6 bin dekar tarım arazisi ve 500 dekar ağırlıklı muz serasında zarar var." diye konuştu. Pakdemirli, zarar tespitlerinin devam edeceğine değindi. Muğla'nın Milas ilçesindeki yangın hakkında konuşan Pakdemirli, "Güvercinlik'te bir otelin boşaltılması söz konusu oldu ve tahliye başladı." ifadesini kullandı. Pakdemirli, "Yangınların sebebiyle ilgili çok yönlü soruşturma ve araştırma ilgili kolluk kuvvetleri ve adli mercilerle yapılıyor." dedi. BÖLGEDEKİ HASARLAR TESPİT EDİLİYOR Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da bölgede incelemelere katıldığını belirtti., Manavgat'taki orman yangınına ilişkin Kurum, "Yangının söndürüldüğü alanlarda hasar tespit çalışmalarını başlattık." dedi. Tüm kurumların yangınla mücadele çalışmasına katıldığını vurgulayan Kurum, "Devletin tüm imkanları Antalya'mız için, Manavgat'ımız için seferber edilmiş durumda. Tüm ekiplerimiz sahalarda." ifadesini kullandı. Yerleşim yerlerindeki hasarlar hakkında bilgi veren Kurum, "76 yapı, 155 bağımsız bölüm incelendi ve bu çerçevede 77 bağımsız bölümün yanarak acil ağır hasarlı veya yıkık olduğunun tespiti yapıldı." VATANDAŞLARIN İHTİYAÇLARI KARŞILANIYOR Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da dünden itibaren yangın bölgesinde olduklarını ve çalışmaları yakından takip ettiklerini bildirdi. Yangının çıkış nedenleri ile ilgili çalışma yürütüldüğünü aktaran Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tüm birimlerimiz bu yangınların neden çıktığıyla ilgili gerekli soruşturmayı yapıyor." dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: Bizler elimizden geleni yapıyoruz. Manavgat Antalya'nın değişik bölgelerindeki yangınları değil. Diğer yangınları da takip ediyoruz. Manavgat bölgesi antalyada yangının en yoğun olduğu bölge. Vatandaşlarımızdan 3'ü vefat etti. Hastanede 15 vatandaşımız var. Hayati tehlikeleri yok. 10 entübe vatandaşımızı risk yok ama panik olmasın diye Alanya ve Serik Devlet Hastanelerine yönlendirdik. Yoğun bakımlarda olağanüstü durum yok. Vatandaşlarımıza yardımları zamanında oluşturmak için lojistik merkez oluşturuldu. AFAD ve Kızılay yardımlarda bulunuyor. 6 bölgede Kızılay sıvcak yemek servis ediyor. Giyecek gfibi ail ihtiyaçlar için muhtarlarla iletişime geçildi. Buradan da duyuru yapmak istiyoruz. Yiyecek dahil her türlü ihtiyacı karşılamak konusunda tedbirlerimizi aldık. Manavgatta 720 kapasiteli bir yurdumuzu tahsis etmiş bulunuyoruz. Bu yurdumuzda dün gece 90 kişi kaldı. Vatandaşlarımızın çoğu eşinde dostunda kalıyor. Otelcilerimiz de çalışanlar dahil herkese iletmek için kumanya oluşturdu. Marmariste bazı otellerimize yakın yerden yangın geçti. Güvercinlikte 2 otelimize yakın yerde var. Ama bu bölgede turizm bölgesinden uzak ama turizmcilerimiz son derece duyarlı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9