20 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Türkiye ve NATO'dan ortak açıklama

Türkiye, nato, dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, nato genel sekreteri stoltenberg, akdeniz, kıbrıs, fransa, abd, azerbaycan, polonya, ermenistan, pkk/ypg, s-400

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 6 muhalefet partisinin ortak açıklamasını büyükelçilere düzelttirmeye götürmesini eleştirdi. "Bunun adı vatana ihanettir"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Belediyeler Birliğinde Sivil Toplumla İlişkiler İl müdürlerine yönelik eğitim toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisinin 28 Şubat'ta paylaştığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e ilişkin ortak metnin, yabancı büyükelçi tarafından redakte edildiği iddiasının hatırlatılması üzerine Soylu, siyasette devlet işinin ciddiyet gerektirdiğini söyledi. Soylu, "Kaç günden beri söylüyorum, devam ediyorum. İşin muhatabı bellidir. İşin muhatabı çıkacak, bunun cevabını verecek. Aslı vatana ihanettir. Siz toplantı yaptığınız, bir mutabakat metni oluşturduğunuz süreci kendi yanınızdaki bir büyükelçiyi, bir Avrupa Birliği büyükelçisine gönderip de redakte ettiremezsiniz. Bir şifre daha verdim." diye konuştu. Altı muhalefet partisi içerisindeki tüm partilerin bu durumu bilip bilmediğinin sorulması üzerine ise Soylu, "Diğer partiler sorsun, ben soruyorum. Onlar niye sormuyor? Onların en azından benim kadar, en azından sizin kadar bir merakı yok mu? Ama biliyorlardır gibime geliyor." ifadesini kullandı. Soylu, "Yasal süreç başlatılacak bir durum mu, bir soruşturma, suç duyurusu söz konusu olabilecek mi?” sorusuna da "Her şeyin cevabını bana soruyorsunuz. Bir şey daha söyledim, kendi yanındaki bir büyükelçiyi AB'den bir büyükelçiye… Kalkan yemeye gitmediler yalnız." yanıtını verdi.

1 yıl önce

CHP'li belediyelere karşı AK Parti'den ortak açıklama: Beceriksizliklerini örtmelerine geçit vermeyeceğiz

CHP'li 11 büyükşehir belediyesinin AK Parti grup başkanvekilleri, belediye başkanlarına, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine "beceriksizliklerini" örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceklerini, bu şehirlerde milleti "Ak belediyecilikle" buluşturmak için gece gündüz çalışacaklarını ifade etti. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay büyükşehir belediye meclislerinin AK Parti grup başkanvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Toplantının ortak açıklamasını okuyan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 büyükşehrin her geçen gün geriye gittiğini, belediyecilik adına bir tane somut projeyi kamuoyuna duyuramadıklarını, algı, mazeret ve yalanda birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini savundu. CHP'li büyükşehirlerin zor günde vatandaşın yanında olmadığını, olan biteni seyredip, bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirdiğini ileri süren Hızal, İzmir'de de üçüncü sınıf belediyecilik anlayışıyla gerçek ihtiyaç ve beklentilerden uzak, idari ve mali disiplinden yoksun, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın zirve yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir yönetimle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Hızal, şunları kaydetti: "AK Parti meclis gruplarının temel misyonu, bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen adına hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin ivedilikle halkımıza ulaşmasıdır. İzmir'den tüm halkımızın huzurunda Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ büyükşehir belediye başkanlarına bir kez daha soruyoruz. Yönettiğiniz şehirlerde belediye meclislerine herhangi bir proje getirdiniz de AK Parti Meclis Grupları olarak 'hayır' mı dedik? Ya da merkezi idareden gelen kaynaklarda tek bir kuruşunuz eksik mi geldi? Bu soruların cevaplarını dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaya ya da belirledikleri mecralarda milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz. Başkanların, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine 'beceriksizliklerini' örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceğiz. Bu şehirlerde milleti 'Ak belediyecilikle' buluşturmak için gece gündüz çalışacağız." Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Hızal, Menderes Belediyesine yönelik soruşturmanın hatırlatılması üzerine, "Burada asıl algıyı yapan CHP'li yöneticiler. CHP'li ilçe belediyelerinde ciddi sorunlar olduğunu biliyoruz. Urla'da FETÖ ile iltisaklı ve yargı kararı ile ortaya konmuş bir belediye başkanı görevden alındı. Menemen'de yolsuzluktan dolayı görevden alınmış bir belediye başkanı var. Menderes'te rüşvet soruşturması sonucunda görevden alınma var. CHP'li yöneticilerin İzmir halkına 'Bu kişileri kimler aday gösterdi' hesabını vermesi gerekiyor." değerlendirmesini yaptı. Kentte yaşanan koku sorununun Çiğli Arıtma Tesisi'nin kapasitesinin çok üzerinde çalışmasının en büyük sebeplerden biri olduğunu dile getiren Hızal, Körfez'in can çekişmesinin temel nedeninin ise CHP'li belediye başkanları olduğunu ileri sürdü. Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu ise bir gazetecinin, "İzmir'e en son ne zaman geldiniz? İzmir'i belediyecilik hizmeti açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "İzmir'e 20 yıl önce geldim, değişen bir şey yok." yanıtını verdi.

1 yıl önce

İsveç'teki Müslüman ve Yahudilerden ortak açıklama: Kitapları yakanlar sonunda insanları da yakar

Amanah Vakfı ve İsveç Yahudi Topluluğu Konseyi, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasının ardından, "Demokrasiye evet, Nefrete hayır!" başlıklı ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, "Bir kez daha İsveç sokaklarında İslamofobik nefret gösterilerine tanık olmamız, derin endişe veriyor. Bir kez daha ırkçıların ve aşırılık yanlılarının, İsveç'teki dini azınlıklardan birine karşı Kur'an-ı Kerim yakarak nefreti normalleştirmek için demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü suistimal etmelerine müsaade edildi." ifadeleri kullanıldı. "ÖN YARGI İLE NEFRETE YÖNELİK EYLEMLER KABUL EDİLEMEZ" "Trajik" geçmişlerinin, kitap yakmanın genellikle toplumdaki bir gruba yönelik nefretin normalleştirilmesinin başlangıcına işaret ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Geçmişte Yahudilere ve şimdi Müslümanlara karşı aynı şey yapılıyor. Bu nefret gösterilerini etnik gruplara yönelik tehdit ve tahrik ifadesi olarak görmemek, tarihin göz ardı edilmesi anlamına gelir." değerlendirmesi yapıldı. Alman Yahudi yazar Heinrich Heine'nin, 1821'deki kitabına atıfta bulunulan açıklamada, "Kitapları yakanlar sonunda insanları da yakar." ifadesine yer verildi. Nazilerin 1933'te Yahudi kültürünü yok etme çabalarındaki ilk adımlardan birinin, Yahudi kitaplarının yakılması olduğu vurgulanarak "Ardından ne olduğunu hepimiz biliyoruz." denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "İsveç'teki gelişmeden derin endişe duyuyoruz. Yahudi ve Müslümanlar gibi azınlıklara yönelik saldırılar son yıllarda artmış ve normalleşmiştir. Demokratik bir toplumda her bireyin kendini güvenme ve takdir edilmiş hissetme hakkı vardır. İsveç Müslüman Topluluğuna desteğimizi burada ifade etmek, her türlü önyargı ile nefrete yönelik eyleminin ve işaretinin kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmek isteriz."

1 yıl önce

3 bakandan canlı yayında ortak açıklama! "Konut yapım seferberliği başlamıştır"

Deprem bölgesinde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum basın toplantısı düzenledi. Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle: 6 Şubat tarihinden itibaren devletimizin, milletimizin tüm gücüyle, tüm kurumlarımızla bu büyük alanı bütün hava, yol şartlarının olumsuzluğuna rağmen en ücra noktalarına rağmen ulaşmaya çalıştık. Dünyada hiçbir ülke, üst üste yaşanan 5 yıkıcı depremin altından kalkabilecek halde değildi. Türkiye, devletiyle milletiyle her noktada bu afetin oluşturduğu hasarı telafi etmek için büyük çaba göstermektedir. Adıyaman'da ilk başından itibaren hem Bakanımız Adil Karaismailoğlu ve Mehmet Muş başta olmak üzere 6 valimiz, kolluk görevlilerimiz arama kurtarma ekiplerimiz büyük çaba gösterdi, göstermeye devam ediyor. 'İLK GÜNDEN BERİ HİÇBİR GÜVENLİK SORUNU YAŞANMADI' Altyapı konusunda diğer illere nazaran ciddi toparlanma söz konusu. Adıyaman'da bugün su, doğalgaz, elektrik açısından. Güvenlik açısından da ilk baştan itibaren bir sorun yaşanmamış ve devletimiz bir asayiş olayı gerçekleşmemesi için ortaya irade koymuştur. Konteyner şehirlerinin hazırlanması konusunda planlamayı birlikte gerçekleştirdik. Köylerimizden illerimize kadar nasıl hızlı adımları atabilirizi değerlendirdik. Çadır kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın daha iyi bir yaşam alanı oluşması için değerlendirmelerde bulunuyoruz. Vatandaşımıza her noktada ulaşmaya çalışıyoruz. 6.4 depreminin ardından vatandaşlarımız büyük korku içerisinde çadır talebinde bulunuyorlar. Biz de çadır ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Biz bugüne kadar selde, afette birlikte olduk. İşimizi tamamlamadık çıkmadık. Elbette ki hüzünlüyüz, hatıralarımız şehirlerimiz yıkıldı, sevdiklerimizi kaybettik. 'ÜLKENİN TÜM KAPASİTESİYLE BURADAYIZ' İnsanın hayatının takdir edildiği andan bir saniye geri getirme kabiliyeti kimsede yoktur. Burada yapmamız gereken; umudumuzu geleceğe yönelik ayakta tutmak zorundayız. Hayatımızda ilkleri birlikte görüyoruz. Bir yerde 10 bin hemşehrimizin aynı mezarlıkta defnedildiği, bundan 30 yıl sonra bir dedenin torununa anlatırken, bu afetin o çocukta da travma yaşayabileceğini unutmamamız lazım. Ülkenin tüm kapasitesiyle buradayız. Bu mesele burada insanlarımız kendi evlerine girene kadar bütün şehirde depremin izlerini buradan tamamen silene kadar çıkmayacağız. Millete sorumluluğumuz var. Biz sorumluluk sahibiyiz. Allah'ın izniyle millete mahçup olmadan tamamlayacağımıza inanıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Deprem bölgesinde hasar tespit çalımlarının sürdüğünü belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un açıklamaları şöyle: İLK ANDAN İTİBAREN SEFERBER HALDE ÇALIŞIYORUZ Bugün Adıyamanlı kardeşlerimizin acılarını paylaşmak için inşa edeceğimiz yeni Adıyaman'a ilişkin fikirleri almak için Bakanlarımızla, milletvekillerimiz ve tüm çalışma arkadaşlarımızla buraya geldik. Depremden etkilenen 11 ilimizle vatandaşlarımızla el ele vererek ilk andan itibaren seferber halde çalışıyoruz. Son ana kadar da Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu çalışmaları azimle kararlılıkla yapacağız. 'KALICI KONUTLARI 1 SENE İÇİNDE YAPACAĞIZ' İllerimize tek tek ziyaretlerde bulunduk. Arama-kurtarma, hasar tespit çalışmalarını ekiplerimizle yürüttük. Dün de Kilis'te yapılan çalışmaları yerinde inceledik. İlk andan itibaren Ulaştırma Bakanımız ve Ticaret Bakanımız çalışma arkadaşlarımızla el ele vererek çalışmalarını yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Şehrin tüm ihtiyaçlarını giderecek anlayışla çalışmalarını yürütüyorlar. Kalıcı konutları vatandaşlarımıza söz verdiğimiz şekilde 1 sene içinde yapacağız. Adıyaman'ın hasar tespit değerlendirmesinde, 20 bin 980 binada 56 bin 685 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak değerlendirmesini yaptık. "KONUT YAPIM SEFERBERLİĞİ BAŞLAMIŞTIR" Devletimiz tüm imkanlarıyla birlikte Cumhurbaşkanımızın koordine ettiği bir süreci biz de bakanlarımızla valilerimizle birlikte sahada takibini yapıyoruz. İnşallah bu zor günleri birlikte atlatacağız. Gerek malzeme tedariki, gerek en sağlam doğru alanda, çocuklarımızın geleceğini ve şehrin kültürünü koruyacak şekilde planlarımızı yapıyoruz. 'CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK AFET KONUT SEFERBERLİĞİNİ YÜRÜTÜYORUZ' Şu anda Cumhuriyet tarihimizin en büyük afet konut seferberliğini başlattık. Şehrimizin 100 yılını da planlayacak afetlere dirençli bir anlayışla yapıyoruz. Adıyamanlı kardeşlerimizin ne ihtiyacı varsa bu anlayışla ülkemizin en iyi mimarlarıyla, tasarımcılarıyla bu süreci yürütüyoruz. Zemin + 3 katı geçmeyecek bir yapılaşmayı hayata geçireceğiz. Şehrin tüm kültürel değerlerini birlikte ayağa kaldıracağız. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 200 bin konut projesini bilim insanlarımızla çalışmalarımızı yürütüyoruz.  Depremin ardından 18. gün itibariyle 3 günde 7 bin 222 konut ve 36 dükkanın konut sözleşmesini gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliğini yürütüyoruz. Köydeki vatandaşlarımızın köydeki yaşamını sürdürebilmesi amacıyla hassas bir süreç yürütüyoruz. Burada 10 bin köy konutumuzu, 70 bin köy evimizi buradaki tüm ihtiyaçlarını gerçekleştirecek şekilde hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Bu süreci inşa ederken eski yerleşim yerline yönelik detaylı çalışma yapıyoruz. Şehrin kuzeyinde Karadağ bölgesinde master plan hazırlıyoruz. Doğusunda yine Beşpınar bölgesi dediğimiz yerlere konutlarımızı yerleştireceğiz. Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamaları şöyle: "GÖNÜLDEN YAPILAN BİR İŞ VAR" Şehir yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. İlk günlerdeki çadır ihtiyacımızı hızla karşıladık. Şu an çadır kentlerde doluluk oranımız yüzde 73 dolayında. Yarın itibarıyla konteyner kentte de yaşam başlayacak. Burada konteynerlerin dışında da farklı yaşam alanları üretiliyor. Sürekli 24 saat vatandaşımızla beraberiz. Onlarla birlikte bunun üstesinden geleceğiz. Buraları eskisinden daha güzel hale getireceğiz. Hasar tespit çalışmalarımız yüzde 83 seviyesine geldi. Burada bu düzeni oturtana kadar elimizi buradan çekmeyeceğiz. Bütün planlamalarımızı yaptık. Tüm bakanlıklarımız işi doğrultusunda en iyisini yapmak için büyük çaba harcıyor. Burada hakikaten gönülden yapılan bir iş var. Bunu vatandaşımız da, milletimiz de görüyor.

1 yıl önce

Bakan Soylu ve Bakan Bozdağ'dan ortak açıklama... 'Deprem fırsatçılarına ağır cezalar geliyor'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Bozdağ 79'u müteahhit 184 kişi hakkında tutuklama kararı verildiğini açıkladı. Bakan Bozdağ, deprem fırsatçılarına tepki göstererek, "Ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız" dedi. Bakan Soylu da "Fahiş kira artışları deprem bölgesinin deprem kadar acıtıcı bir gerçeğidir. İnsanlara ikinci bir afet yaşatmanın gereği yok. Milletimizin canını acıtanların peşindeyiz" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

İYİ Parti'li vekiller kazan kaldırıyor! Ortak açıklama yapacaklar

Altılı masayı yıkıma götüren son toplantıda İYİ Parti Lideri Meral Akşener'e sert sözlerin söylendiğinin ortaya çıkması, Akşener'in kumar masası olarak adlandırdığı ittifaka geri dönmesi, ittifak paydaşlarının HDP ile açıktan bakanlık pazarlığına girişmesi İYİ Parti'de büyük krize sebep oldu. Parti içerisinde harekete geçen bazı üst düzey isimlerin yaşanan rahatsızlık üzerine geniş kapsamlı açıklama yapacağı öğrenildi.  Geniş katılımlı istişarelerin devam ettiği, her yönüyle durum tespiti yapıldığı, İYİ Parti'nin öncü milletvekillerinin parti içinde yaşanan rahatsızlığı kamuoyu önünde deklare edecekleri bildirildi. ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE HAMLE NETLEŞECEK Haber7'nin İYİ Parti kulislerinden edindiği bilgilere göre vekiller, parti içerisinde uzun zamandır dile getirilen huzursuzluğu gündeme taşıyacak. Altılı masanın bütün paydaşlarının değil, 5 partinin ağırlığıyla alınan kararlar sonrası Meral Akşener'in iradesinin yok sayıldığı ve ortak akıl, ortak istişarenin ortadan kalktığı düşüncesiyle bir araya gelen vekillerin "Parti için değil Türkiye için konuşacağız" diyerek yeni bir hamle yapacağı öğrenildi. İYİ Partili vekillerin  siyasette yeni bir dönemin kapısını aralayacak hamleyi önümüzdeki günlerde İYİ Parti seçmenine açıklayacağı ifade edildi.  RAHATSIZLIĞA KONU OLAN 8 MADDE "Ortak akıl, ortak istişare" adı altında görüşmelerini sürdüren İYİ Partili isimlerin kamuoyunun karşısına çıkacağı ve rahatsızlığa konu başlıklarının şunlar olduğu belirtiliyor; Akşener masada hakarete uğramıştır. Ortak akıl, ortak istişare yok sayılmıştır. Altı partinin değil, 5 partinin dediği olmuştur. Genel başkanın hukukunun olduğu yerdeyiz. Karar alma süreci sağlıklı yürütülememiştir. Ahlaki üstünlüğü korumak zorunda olan muhalefet yıpranmıştır.  Bu kararların hiçbir tarafında yokuz HDP ve CHP'ye daha önceki tavrımız neyse yine aynı noktadayız Parti aidiyetiyle değil, devlet ve millet aidiyetiyle konuşacağız

9 ay önce

CHP'nin 81 il başkanından ortak açıklama

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 il başkanı, partideki değişim tartışmaları hakkında ortak açıklamada bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, "Kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan kişilerden ziyade fikirler ve ilkelerdir. Kişi bazlı kurtarıcı söyleminden kaynaklanan, yapısal ve işleyişsel eksikleri içermeyen değişim taleplerinin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağı ortadadır" ifadeleri kullanıldı

1 2