28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı müslüman ülkelerle ortak hareket edilecek

AB ülkelerinde Türk vatandaşlarının yaşadığı sorunların ayrıntılı bir şekilde ele alındığı raporda, ABD, Almanya, Fransa, Yunanistan ve İsviçre gibi ülkelerde son dönemlerde yaşanan olaylar anlatıldı. Raporda, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Göç İdaresi ile TİKA gibi kurumların yeni adımlar atması gerektiği ifade edildi. Ayrıca Avrupa’da çifte vatandaşlık hakkına sahip olan kişilere yönelik oluşan peşin fikrin kırılması için önümüzdeki dönemde hükûmetler düzeyinde temasların artırılması gerektiği kaydedildi. AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, “Önümüzdeki süreçte görüşmeleri daha da sıkılaştırıp bu önyargıları kıracağız. Çok yakında yurt dışı temaslarımız başlayacak. Bugüne kadar yaptığımız bu görüşmeler sayesinde yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak adımlar atabildik” dedi. Önümüzdeki dönemde diğer Müslüman ülkelerle beraber iş birliği yaparak, ortak çözüm aranması gerektiğini aktaran Ala, şunları kaydetti: Sadece Türkler için çözüm üretmemiz yetmiyor. Cezayirlilerin olumsuz bir hareketi Türkleri de etkiliyor. O ülkelerle birlikte, ev sahibi ülkeyi de dikkate almalıyız.

2 yıl önce

"Türkiye'yi ekarte etmek isteyen ortak hareket yapılan anlaşmayla bertaraf edildi"

Libya Devlet Yüksek Konsey Başkanı Halid el-Mişri, Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi (MID) tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Buluşmaları programı kapsamında gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye ile Libya ilişkilerinin tarihi geçmişi olduğunu söyleyen Mişri, ilişkilerin ekonomik, askeri, siyasi yönden daha da güçlenerek devam ettiğini anlattı. Mişri, Trablus'un 4 Nisan 2019'da Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'ın saldırısına maruz kaldığında ilk ve hatta tek tepki veren ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı. Yunanistan, Mısır ve İsrail'in Türkiye'yi Akdeniz'deki kaynaklardan ekarte etmek için ortak hareket ettiğine dikkati çeken Mişri, "Türkiye ve Libya, Akdeniz'de 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması'nı imzalayarak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını koruma altına almıştır. Bölgede hak sahibi olmasına rağmen Türkiye'nin enerji kaynaklarını kullanmamasına yönelik atılan adımlar da bu anlaşmayla bertaraf edildi. Libya ve Türkiye, Fransa'nın Doğu Akdeniz'deki komplosunun farkında. Fransa başarılı olamayacak. Çünkü Libya, Ankara ile ilişkilerini çok daha güçlendirecektir." diye konuştu. Mişri, ABD, Fransa gibi ülkelerin Hafter'e asker ve silah desteği verdiğini ve Türkiye'nin oradaki varlığına karşı çıktığını dile getirerek Türkiye'nin her şeye rağmen Trablus hükümetine desteğini sürdürdüğünü ve bu desteğinin de Hafter'in Trablus'ta yenilmesine neden olduğunu aktardı. Mişri, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Libya'daki varlığı tamamen uluslararası hukuka uygundu. Çünkü Trablus hükümeti birçok ülkeye çağrıda bulundu ve sadece Türkiye yanıt verdi. Türk güçleri hariç tüm bu taraflar gayriresmi ve gayrimeşru yollarla geldi. Türkiye ise aleni bir şekilde geldi. Türk askerinin varlığı tamamen uluslararası anlaşmalara uygun. Türk askeri ayrıca sadece eğitim ve destek amaçlı bulundu." Libya'da Yüksek Danıştay'ın kurallara uygun ve yasal bir seçim yapmak istediğini dile getiren Mişri, Fransa ve Mısır'ın buna müdahale etmeye çalıştığına işaret etti. ABD ve diğer ülkelerin kendilerine dikte etmeye çalıştığı bir seçim pozisyonunu kabul etmeyeceklerini belirten Mişri, "Türkiye ve İtalya ise Libya'da hatalı bir seçim yapılmasından yana değil ve desteklemiyor. Çünkü hatalı yasalarla yapılan bir seçimin ülkenin bölünmesine neden olacağını, yeni bir savaşa sürüklenerek bölüneceğini düşünüyor ve bu konuda bize destek çıkıyor." diye konuştu. Mişri, 24 Aralık'ta yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinin adil bir ortamda yapılması durumunda Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin çoğunluğu elde edeceğini vurguladı.