26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Pentagon korkunç raporu yayımladı: 2020'de 580 ABD askeri intihar etti

Pentagon, Amerikan ordusundaki intiharları derleyen yıllık raporunu yayımladı. Raporda, muvazzaf askerler arasındaki intihar oranının 2020 yılında önceki yıla göre yüzde 9,1, 2018 ile 2020 arasında ise yüzde 15,3 arttığı belirtildi. Rezerv kuvvet arasındaki intihar oranının 2020'de önceki yıla göre yüzde 19,2 oranında arttığı ifade edilen raporda, ulusal muhafızlar arasındaki intihar oranının ise yüzde 31,7 yükseldiği kaydedildi. Geçen yıl, muvazzaf, rezerv ve ulusal muhafızlar arasında 580 askerin intihar ettiği ifade edilen raporda, muvazzaf askerler arasındaki intihar oranının 5 yılda yüzde 41,4 oranında artarak 100 bin kişide 28'e çıktığına dikkat çekildi. Rapora ilişkin açıklamada bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, "Bulgular endişe verici. Askerlerimiz ve asker aileleri arasındaki intihar oranları hala çok yüksek ve eğilimler doğru yönde gitmiyor." ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

Pentagon'da istifa depremi: Çin’e karşı şansımız yok

Batılı istihbarat kuruluşlarının raporlarına göre dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip Çin, özellikle yapay zekâ, sentetik biyoloji ve genetik gibi gelişmekte olan teknolojilerde yaklaşık on yıl içinde küresel hakimiyet kurabilir. ABD ordusunun teknolojik dönüşümdeki yavaşlığını protesto etmek için ABD savunma bakanlığındaki baş yazılım şefliği görevinden istifa eden Nicolas Chaillan, Financial Times'a yaptığı açıklamada teknolojik atılımdaki başarısızlığın ABD'yi tehlike altında bıraktığını dile getirdi. Pentagon'un eski yazılım şefi, ABD'nin yapay zekâ rekabetinde Çin tarafından çoktan geride bırakıldığını belirtti. Chaillan, ABD'nin, Çin kaynaklı siber ve diğer tehditlere cevap vermekteki başarısızlığının, çocuklarının geleceğini tehlikeye attığına vurgu yaptı. Chaillan, "15-20 yıl içinde Çin'le rekabet ve mücadele edemeyecek bir konumda olacağız. Bence bu şimdiden belli. Üzgün olmamız için de geçerli bir neden. Şu anda, iş çoktan bitti" dedi. Eski siber güvenlik şefi, Çin'in medyadan jeopolitiğe kadar her şeyi kontrol ederek, dünyanın geleceği üzerinde egemen olmaya doğru gittiğini belirtti. Yeni teknolojilerin ABD'nin geleceği için, büyük bütçeli beşinci nesil F-35 savaş uçaklarından çok daha kritik önemde olduğunu vurgulayan Chaillan, sözlerini şöyle sürdürüyor: Çin, gelecekte dünyayı domine edecek. Medyadan jeopolitiğe her alanda, bu durum değişmeyecek. Bazı hükümet birimlerinde, ABD'nin siber savunması 'anaokulu düzeyinde. Chaillan, teknolojik yenilik konusundaki yavaşlığı, Google gibi şirketlerin devletle yapay zekâ alanında iş birliği yapma konusundaki isteksizliğini ve teknolojideki etik tartışmalarını suçladı. Chaillan, Çinli şirketlerin kendi devletiyle çalışma zorunluluğu olduğunu ve etik tartışmalarına aldırmadan yapay zekâ alanında devasa yatırımlar yaptığını belirtti ve ABD'nin bazı devlet departmanlarındaki siber savunmasının "anaokulu seviyesinde" olduğunu ifade etti. Askeri yetkililerin siber alanda sürekli deneyimsiz kişilere görev verdiğini belirten Chaillan, Eylül başında istifasını açıklamıştı.

2 yıl önce

Pentagon, Orta Doğu'da sivillerin hayatını kaybettiği onlarca saldırıyı gizledi

Pentagon’un gizli belgelerini yayınlayan New York Times, ABD'nin Orta Doğu'da düzenlediği hava saldırılarında sivilleri öldürdüğünü ve bunları nasıl gizlediğini ortaya çıkardı. Kapsamlı bir yazı dizisi hazırlayan gazete, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) gizli yazışmaları ve belgelerini yayınlayarak ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarının ne kadar büyük bir fiyaskoyla sonuçlandığını gözler önüne serdi. İki parçalı yazı dizisinde ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarında istihbarat zafiyeti yaşadığını, hedeflemeyi hatalı yaptığı ve binlerce sivili öldürdüğü belirlendi. Eylül ayında New York Times’ın benzer bir haber yaptığı ve Afganistan’da ABD askerlerinin “bomba yüklü bir araç yerine 10 kişilik bir aileyi yok ettiği” hatırlatılırken bu durumun sistematik olduğu ve Pentagon’un bu verileri kamuoyundan gizlediği aktarıldı. 1300’DEN FAZLA PENTAGON YAZIŞMASI VE BELGELERİ İNCELENDİ 2014’ten beri elde edilen 1300’den fazla Pentagon yazışması ve belgeyi inceleyen gazete, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu binlerce sivilin ABD tarafından istihbarat sorgulanmadan alelacele öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Resmi verilere göre 1417 sivilin öldüğü kaydedilirken gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu da aktarıldı. Öte yandan bazı belgelerde kasten ölü sayısının düşük gösterildiği de belirtildi. "OLASI BİR HATA" DEDİLER Pentagon’un birçok belgesinde şeffaflık olmadığına dikkat çekilirken binlerce rapor arasında sadece bir kere “olası bir hata”dan bahsedildiği aktarıldı. Aynı belgelerde 50 binden fazla hava saldırısının gerçekleştiği ve bunlardan birçoğunun herhangi bir istihbarat raporu incelenmeden gerçekleştirildiği kaydedildi. Belgelerde bu saldırıların önceden planlanmadığı kaydedildi. BELGELERDE TÜRKİYE DETAYI Öte yandan New York Times’ın kapsamlı haberinde Türkiye ile ilgili de bir detay dikkat çekti… ABD’nin 2016 yılında Musul’daki hava saldırılarında öldürdüğü iddia edilen Avustralyalı DEAŞ üyesi Neil Prakash’ın aylar sonra ortaya çıktığına dikkat çekildi. Pentagon’un belgelerinde 2016 yılında gerçekleşen hava saldırısında 4 kişinin öldüğü belirtilirken Prakash ise aylar sonra Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışırken yakalanmıştı.

2 yıl önce

Pentagon Sözcüsü Kirby: Ukrayna ordusu Rusya’ya karşı savaşı kazanabilecek

Günlük basın toplantısında Ukrayna-Rusya savaşı üzerine soruları yanıtlayan Kirby, savaşın 27'nci gününde Rus ordusunun halen büyük ölçüde hedeflerini gerçekleştiremediğini ifade etti. Bir gazetecinin "Askeri bir bakış açısıyla açısıyla, Ukrayna'nın savaşı kazanmasının mümkün olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Kirby, "Evet düşünüyoruz. Bazı yerlerde bunu yapıyorlar da. Rusların ele geçirdiği veya işgal ettiği toprakları geri almaya çalışıyorlar. Ruslar belirledikleri stratejik hedeflerin hiçbirine ulaşamadı. Ve ulaştıkları hedeflere de kesinlikle kolay ya da kayıpsız ulaşamadılar. Ukraynalılar çok sert bir savunma yapıyorlar." yanıtını verdi. Kremlin Sözcüsü Dimirty Peşkov’un Rusya'nın "varoluşsal bir tehditle karşı karşıya kaldığı takdirde" nükleer silahlara başvurabileceğine ilişkin yorumu üzerine bir soruya yanıt veren Kirby, Rusya’nın nükleer silah konuşlanmasını değiştirip değiştirmediğini yakından takip ettiklerini söyledi. Kirby, "Stratejik caydırıcılık konuşlanmamızı değiştirmemiz gerektiği sonucuna varmamıza neden olacak hiçbir şey görmediğimizi söyleyebilirim. Bakan (Lloyd Austin) stratejik caydırıcılık konuşlanmamızın sadece anavatanı değil, müttefiklerimizi ve ortaklarımızı da savunmak için iyi yapılandırıldığı konusunda rahat ve emin." diye konuştu. Sözcü, Rusya’nın nükleer ile ilgili retoriğini ise “tehlikeli” olarak nitelendirdi ve bu şekilde nükleer silahları gündeme getirmenin “sorumlu bir nükleer gücün hareket etmesi gerektiği bir yol olmadığını” belirtti.

1 yıl önce

Pentagon'un hazırladığı yeni bir rapor, terör örgütü PKK'nın yeni bir partner bulduğunu ortaya çıkardı: İRAN

Türkiye’nin terör örgütlerine yönelik Pençe-Kilit operasyonu devam ederken ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) dikkat çekici bir rapor geldi ABD askeri istihbarat birimlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin askeri operasyonu ile birlikte PKK’nın İran destekli militanlarla işbirliği yapmaya başladığı belirtildi. ABD askeri istihbarat birimlerinin İran destekli militanların terör örgütü PKK ile Türkiye’ye karşı koordineli saldırılar düzenlediğine dair bulguları ve görüşlerini paylaştı. ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) tarafından hazırlanan raporda İran destekli militanların son aylarda Irak ve Suriye’deki Türk güçlerine saldırılar düzenlediği de belirtilirken, “Irak’taki bu saldırıların bazıları PKK ile işbirliği içinde gerçekleşti” yorumu yapıldı. Kapsamlı raporda, “Türkiye’nin Şubat ayında kuzey Irak’ta PKK’yı hedef aldığı saldırıların ardından yeni bir İran destekli militan grup, Musul’un kuzeyindeki Türkiye’nin askeri üssüne roket saldırısı düzenledi” denildi. Yayınlanan raporda, “DIA, Türkiye’nin hava ve drone ile PKK’yı vurmasına tepki olarak bu militan grubun PKK ile koordineli çalışmaya devam edeceğini öngörüyor” denildi. AMAÇLARI ÇOK FARKLIYMIŞ DIA’nin hazırladığı raporda ise terör örgütü PKK ile işbirliği yapan militanların amacına dair de yorumlar yer aldı. TSK’nın düzenlediği askeri operasyon için Hakkari’nin Derecik ilçesinden terör örgütlerine füze atışı yapıldı. Raporda, “Militanlar muhtemelen Türkiye’nin operasyonu sonrasında Türk güçlerine saldırarak Irak’ın bağımsızlığının koruyucuları olarak görülmelerini amaçlıyor” denildi.

1 yıl önce

Pentagon eski yetkilisi Zakheim: Erdoğan Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmeyi hak ediyor

Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya pazarına ulaştırılması için Türkiye'nin girişimleriyle Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında İstanbul'da imzalanan anlaşmanın yankıları sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) eski Müsteşarı ve Mali İşler Sorumlusu Dov S. Zakheim, The Hill gazetesinde kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle Ukrayna'dan sevk edilemeyen tahıl krizini çözme konusundaki başarısından bahsetti. Zakheim, bu anlaşmaya aracı olduğu için Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ettiğini ifade etti. Zakheim'in, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferleri" başlıklı yazısında, "Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışan Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında Ukrayna'dan tahıl sevkiyatına izin verecek bir anlaşmaya aracılık etti" ifadeleri yer aldı. "ANLAŞMA TAM ANLAMIYLA BİR CANKURTARAN OLDU" Zakheim, tahıl krizinin çözülmesi için BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan anlaşmanın "tam anlamıyla bir cankurtaran" olduğunu ifade etti. Zakheim, Erdoğan'ın, "Uzun süredir gündemde olan küresel gıda krizinin çözümünde büyük rol oynayacak bir girişime vesile olmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerine atıfta bulunarak, Erdoğan'ın gıda krizi çözümüne vesile olduğunu söyledi. Zakheim, "Anlaşma, 3 liman için sevkiyatlara olanak sağlamanın yanı sıra, ayrıca Rusya'nın gıda ve gübre ihraç etmesini de mümkün kılacak. Gemilerin mayın döşeli Karadeniz'den geçmesini sağlamak için, Ukraynalı pilotlar onlara 'güvenli kanallar' adı verilen kanallardan rehberlik edecek. Anlaşmanın tüm süreci İstanbul'da denetlenecek. BM burada, Türk, Rus ve Ukraynalı personelin görev yaptığı bir koordinasyon merkezinin kurulmasını da öngörüyor" açıklamasında bulundu. "NOBEL ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERİLMEYİ HAK EDİYOR" Makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan övgü dolu sözlerle bahseden Zakheim, "Tahıl anlaşmasının Türkiye Cumhurbaşkanı için büyük bir zafer olduğuna şüphe yok. Erdoğan, İstanbul'daki anlaşmanın imzalanmasına nezaret etti ve BM Genel Sekreteri Antnio Guterres'ten büyük övgü aldı. Bu anlaşmanın mümkün olmasının tek nedeni, savaşan iki tarafla iyi ilişkiler sürdürmeyi başarmasıydı. Bu yüzden Erdoğan Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ediyor" dedi. "MADRİD NATO ZİRVESİNDE DURUM UZLAŞMAYA DOĞRU İLERLEDİ" Zakheim, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yazdığı yazıda ayrıca, NATO üyeliği için adaylıklarını ilan eden İsveç ve Finlandiya'nın, Türkiye'ye verdiği vaatleri yerine getirmedikçe Türkiye tarafından katılımlarının rededileceğinin de altını çizdi. Zakheim, "İsveç ve Finlandiya, Rusya'ya karşı ittifakı güçlendirecek bir hamle olan NATO üyeliği için başvurduğunda Erdoğan, iki ülkenin de terör örgütü PKK üyelerini teslim etmeleri yönündeki taleplerine uymadığı takdirde üyeliklerine muhalefetini açıkladı. Her iki ülkeden de tavizler elde ettikten sonra Madrid NATO zirvesinde durum uzlaşmaya doğru ilerledi" dedi. "MİLYONLARCA İNSAN AÇLIKLA TEHDİT EDİLDİ" Rusya'nın, Karadeniz üzerindeki Odesa, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarından yapılan tahıl sevkiyatlarını engellediğini söyleyen Zakheim, bunun sonucunda limandaki silolardan yaklaşık 22 milyon ton tahılın taşınamadığını belirtti. Zakheim, "Rusya, ablukayı ancak Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği tüm mayınları temizlemesi halinde kaldıracağını söyledi. Ukrayna ise bunu yapması durumunda Rusya'nın Ukrayna'ya deniz tabanlı saldırılar başlatacağını belirtti. Çıkmazın bir sonucu olarak, uluslararası gıda fiyatları fırladı ve milyonlarca insan açlıkla tehdit edildi" dedi.

1 yıl önce

İstiklal'deki saldırı hakkında İçişleri Bakanı Soylu'nun ABD sözleri Pentagon yetkilisini afallattı

ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) üst düzey bir yetkili, Ukrayna-Rusya savaşı üzerine değerlendirmelerde bulundu. BAKAN SOYLU: ABD'NİN TAZİYESİNİ KABUL ETMİYORUZ İstiklal caddesinde 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 kişinin de yaralandığı saldırı hakkında "Biz mesajı aldık ve çok güçlü bir karşılık vereceğiz. ABD'nin taziyesini kabul etmiyoruz" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şu açıklamada bulunmuştu; İstiklal Caddesi bizim milletimizin nazlı bebeğidir. Bu eylemi gerçekleştirenlerin bize ne mesaj vermek istediklerini biliyoruz. Biz bu mesajı aldık. Hiç merak etmesinler, karşılığını daha ağır vereceğiz. Bugün Amerika tarafından yapılan taziye mesajını da katilin olay yerine ilk gelenlerden birisi olduğu gibi değerlendirmenin esas olduğunu ben düşünüyorum ve bu mesajın da karşılığı çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yakın bir zamanda da görülecektir Allah'ın izniyle. BAKAN SOYLU'NUN SÖZLERİ SORULDU Pentagon yetkilisi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki saldırı üzerine “ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinin taziye mesajını kabul etmediklerine” ilişkin açıklamasına yönelik soruya, “Bu brifingin Ukrayna odaklı olmasını istiyorum. Şunu söyleyeceğim, Türkiye halen çok önemli bir müttefik. Sizin Ukrayna dışındaki sorularınızı bu toplantı dışında değerlendirmekten memnuniyet duyarız.” yanıtını verdi.

9 ay önce

Pentagon'a BM'nin PKK raporu sordu! İnsanlık suçları görmezden gelindi

TRT muhabiri, Pentagon Sözcüsü General Ryder'a BM'nin hazırladığı ve PKK'nın çocukları zorla silah altına aldığına dair raporunu sordu. Ryder, “BM raporunu görmedim, yorum yapamam” diyerek soruyu geçiştirdi.

1 2 3