29 Mart Cuma 2024
3 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan ABD'nin PKK ile korsan petrol anlaşmasına sert tepki: Asla kabul edilemez

dışişleri bakanlığı, abd, terör örgütü, pkk, sdg, petron, pyd

3 yıl önce

İşgalci Ermenistan ordusu Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'na füzeyle saldırdı!

işgalci ermenistan, bakü - tiflis - ceyhan petrol boru hattı, saldırı, füze, azerbaycan, btc

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Son bir ayda 3 kuyuda petrol keşfettik'

Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasına, "Eski adıyla Yassıada'ya, milletimizin verdiği ismiyle 'yaslı ada'ya, bizim dönüştürdüğümüz haliyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na hoşgeldiniz." diyerek başladı. Yassıada'nın önce "yaslı ada"ya ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüşme sürecinin, aynı zamanda Türkiye'nin son 60 senelik siyasi tarihinin de bir özeti olduğunu belirten Erdoğan, "Uzun ve yıpratıcı savaş yıllarının ardından varını yoğunu ortaya koyarak İstiklal Harbi'ni zafere ulaştıran Türk milleti demokrasi mücadelesini de aynı kararlılıkla sürdürmüştür." diye konuştu. Erdoğan, genel merkez tarafından hazırlanan ve katılımcılara dağıtılan broşürde Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçiş tecrübesini ve bu süreçte yaşanan dönüm noktalarının yer aldığını kaydetti. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile başlayan, Serbest Fırka ile süren, Demokrat Parti ile sonuca ulaşan milli iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelesinin önünün, sürekli darbelerle kesilmeye çalışıldığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye siyasi, sosyal ve ekonomik bakımından ağır bedeller ödeten darbeler silsilesinin ilki olan 1960 darbesi, aradan geçen 60 yılı aşkın süreye rağmen milletimizin kalbinde hala kanayan bir yaradır. Ülkemizi darbenin eşiğine getiren zihniyetin varlığını halen devam ettirdiğini görmemiz ise ayrıca bir üzüntü kaynağıdır. Darbeden birkaç hafta önce Menderes'e gönderilen muhtıra mahiyetindeki mektupta ifade edilen görüşler ve kullanılan üslup ile 1971 muhtırasında, 1980 darbesi öncesinde, 28 Şubat 1997 muhtırasında, 27 Nisan 2007 bildirisinde, hatta son emekli amiraller açıklamasında sergilenen yaklaşım hep aynıdır. Merkez aynı değişen bir şey yok. Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil, onları teşvik eden, tahrik eden, onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Bunlarla beraber monşerler de var. Hep birlikte çalıştılar, aynı merkezden yönetildiler. Bu zihniyet, her dönemde gücü milli irade yerine darbecilerden almayı tercih etmiş, iktidarı sandıkta değil, silahların, darağaçlarının gölgesinde elde etmenin peşinde koşmuştur. Bu zihniyet, ülkeyi demokratik yollarla kazandığı meşru iktidarla değil, vesayet araçlarıyla yönetmeyi özellikle çalışmayı alışkanlık haline getirmiştir. Bunlar sıkıştıkları her durumda ülkede kargaşa ve huzursuzluk çıkartarak, darbecilere selam durmaya, darbeyi ima etmeye yönelmişlerdir. 'CHP artı ordu eşittir darbe' diye kurulan denklemin sahipleri, bu faşist zihniyetlerini pervasızca sergilemekten de çekinmemişlerdir. Namlı 27 Mayısçılar yıllar sonra yaptıkları açıklamalarda kendilerini CHP yöneticileriyle bu partinin desteğindeki dergi ve gazetelerin kışkırttığını açıkça ifade etmişlerdir." Cumhurbaşkanı Edoğan, şunları söyledi: İnönü'nün darbeden önce TBMM'de yaptığı bir konuşmayı paylaşmak istiyorum. ''Buraya gelirken Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Başlarında genç bir binbaşı gördüm. Korktuğunuzu ispat etmek için sizee teklifim var. Çağırın binbaşıyı beni alıp götürmesini söyleyin, bakalım emrinize itaat edecek mi? Ben binbaşıyı çağırayım, Meclis'i feshettireyim, bunu ister misiniz? İhtilal olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız.'' BİZİ İNDİRMEKTE SÖZ EDENLER BUNLARDIR Biz bu üslubu CHP'nin yöneticilerinden duymaya devam ediyoruz. AK Parti'ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek ii 'sakın ha' naraları atanlar yine bunlardır. FETÖ'cülerin montaj ürünü kasetlerle Meclis'in itibarını ayaklar altına alanlar yine bunlardır. Bizi indirmekten söz edenler yine bunlardır. Bir kaç hafta önce bizi merhum Menderes'in akibeti ile tehdit edenler yine bunlardır. Darbe iması le yürütüle kirli girişimler CHP yönetimi tarafından desteklenmiştir. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyip de çıktık. CHP temsilcileri darbe güzellemesi yaparken, her yakalandıklarında ise 'Yapay gündem' diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkmışlardır. Ama şunu bilmiyorlardı. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Biz, ölümü korkutanlardan olacağız ve bu yola da böyle devam edeceğiz. Darbecilik, ülke düşmanları ile kol kola yürüme hastalığı CHP yöneticilerinin genlerine işlemiştir. YENİ ANAYASA MESAJI... 'BİZİM ÇALIŞMAMIZ BİTTİ' Tarihimizin en büyük yönetim reformlarından biri ola Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile önemli bir adım atık ve çok rahatsız oldular. Yeni anayasa ile bu adımı kalıcı hale getireceğiz.  Cumhur ittifakındaki ortağımız MHP, Büyük Birlik Partisi hepsi bu çalışmayı sürdürüyor. MHP'den bu çalışmayla ilgili neticeyi Sayın Genel Başkan'dan aldım. MHP kendi taslağını bize böylece sunmuş oldu. Diğer partilerin de bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz, bizim çalışmamız da bitti. Kendilerine sunacağız. İnşallah yıl sonuna doğru tüm metinleri bir araya getirerek kapsamlı bir şekilde değerlendirecek ve ortak teklif haline dönüştürmenin yollarını arayacağız. Geniş bir uzlaşmayla Meclis'te kabul ettirip milletimizin takdirine sunarsak çok çok güzel olacaktır.  Arzu edilen uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. Ülkemizde ne zaman demokrasi güçlenmişse darbeci siyasi zihniyetler kendi hırsları uğruna ülkeyi ateşe vermekten de çekinmemişlerdir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki kalkınma hamleleri tek parti döneminde mevcut fabrikaların kapatıldığı bir hüsrana dönüşmüştür. Bizzat İnönü 1946 seçimleri öncesinde ''Ben ihtilalci ve kuvayi milliyeci İsmet'im. Muvaffak olamazsak eski usulde devam ederiz'' diyerek darbe sopasını peşinen göstermiştir.  AK Parti tıpkı Demokrat Parti gibi iş başına geldiğinde hemen demokrasi ve kalkınma atılımını kaldığı yerden yeniden başlatmıştır. CHP zihniyeti işte buradan İmralı'ya idam fezlekesi hazırladı, onu icra etti. Biz ise bu adada demokrasi ve özgürlükler çağrısını yapıyoruz. CHP zihniyetinin özgürlükle, demokrasiyle yakından uzaktan alakası yoktur.  YALAN VE İFTİRADA VİTES YÜKSELTTİLER Geçmişte kartvizitle memur alındığından sözlü talimatla ihale verildiğine kadar nice yalanı sıralamışlardır. Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. 128 milyar dolardan son günlerdeki iddialara kadar yalanları sürekli tekrar etme stratejisi devam etmektedir. Bunların siyaset adına heybelerinde başka hiçbir malzeme yok. Yalan ve iftira siyaseti en kolay iştir. Kendi genel başkanını da böyle aldatmadı mı? 'Aday değilim' dedi, ertesi sabah aday oldu. Bunları iyi tanımak lazım. Bunların oyununa gelmemek gerekir. Dışardan bir merkezden bu iş yönetiliyor. CHP Genel Başkanı'nın 'Millet İttifakı' diye adlandırılan oluşumu kimi gizli kimi açık ortaklarıyla bir arada tutmak için nasıl ıkınıp sıkındığını, nasıl kirli pazarlıklar içerisinde kıvrandığını, şimdiden bölücü örgütün uzantılarıyla nasıl bakanlık pazarlığına tutuştuğunu sizler de görüyorsunuz.  Bir deniz albayının PKK ile iltisaklı olanlara nasıl bakanlık verileceğini anlatmasından daha büyük bir zillet olabilir mi? Sen bu ülkenin ordusunda albay olarak görev yapacaksın sonra da gelip böyle rahat rahat 'Ne olacak? Normaldir. Vekil, onlar da bakanlık görevi alabilir' diyeceksin. Bu mesele karakter meselesidir. Karakterde, cibilliyette bir sıkıntı varsa ona bir şey diyemem. CHP işte bu yüzden girdiği her seçimi kaybediyor. Oy oranını yüzde 25'lik bir oranın üstüne taşıyamıyor. Faşistliği ile beceriksizliği ile, terör örgütleri ve suç çeteleriyle aynı kulvarda yürüyüşü ile CHP apaçık ortadadır.  AK Parti olarak dün vesayete karşı nasıl mücadele ettiysek yarın da aynı şekilde halkımızın emrinde çalışmayı sürdüreceğiz. Kongrelerimizi tamamlamış, teşkilatlarımızı yeni bir heyecanla 2023'e hazırlamış bir parti olarak her anı iyi bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.  SADECE SON BİR AYDA 3 YENİ KUYUDA PETROL KEŞFETTİK İnşallah ekonomide bu yılla birlikte ciddi bir toparlanma bekliyoruz. Bu çerçevede son yıllarda petrol ve doğalgaz aramacılığında da önemli bir ivme yakaladığımızın müjdesini milletimizle paylaşmak istiyorum. Karadeniz'de bulduğumuz 405 milyar metreküplük doğalgazın ardından kara alanında sürdürdüğümüz  çalışmaların da sonuçlarını almaya başladık. Açılan yeni kuyular yanında daha önce petrol yok diyerek üzerine beton dökülen kuyulardan da petrol üretmeye başladık. Sadece son bir ayda 3 yeni kuyuda petrol keşfettik. Türkiye petrollerinin 2021 yılı yurt içi günlük üretim ortalaması son 3 keşfimizle birlikte 61 bin varilin üzerine çıkmıştır. Doğalgazın vatandaşların hizmetine sunulması için şebeke genişletme çalışmalarını da sürdürüyoruz. Doğalgaz abone sayımızı 17 milyona çıkardık. Halen şehrine doğalgaz şebekesi ulaşmış olmasına rağmen bu konfordan faydalanmayan 13 milyon vatandaşımız var. Tüm vatandaşlarımıza kapılarına gelen bu imkandan faydalanması çağrısını yapıyoruz. Petrol ve hemen her alanda müjdeleri paylaşmanın hazırlıkları içindeyiz. 

2 yıl önce

Yavuz sondaj gemisi petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılmak üzere İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e açıldı

2018 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) şirketi tarafından satın alınan ve Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılan 'Yavuz' isimli gemi geçtiğimiz günlerde Haydarpaşa Limanı'na demirledi. Burada geminin kule direklerinin sökümü gerçekleştirildi. Haydarpaşa Limanı'ndan saat 12.00 sıralarında hareket eden 'Yavuz' sondaj gemisi İstanbul Boğazı'na giriş yaptı. GEÇİŞ 2 SAAT SÜRDÜ Gemi, yaklaşık 2 saatte boğaz geçişini Kıyı Emniyeti Kurtarma römorkörü eşliğinde tamamladı. Yavuz, Karadeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılmak için rotasını sökülen direklerin yerine montajı için Filyos Limanı'na çevirdi. Sondaj gemisinin İstanbul Boğazı'ndan geçişi havadan da görüntülendi.

2 yıl önce

Huzura kavuşan 'petrol kenti' Batman devlet destekli yatırımlarla gelişti

Geçmişte terör olaylarıyla gündeme gelen Batman'da, tesis edilen huzur ortamı ve hayata geçirilen yatırımlarla büyük bir dönüşüm sağlandı. Türkiye'de 1935 yılında yürürlüğe giren 2804 sayılı Kanun ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün (MTA) kurulmasıyla Raman Dağı'nda jeolojik çalışmalara başlanan kentte, Yakıtlı köyü yakınlarında Avusturya'dan alınan "Trauzel Kulesi" ile ilk defa farklı bir teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen sondaj çalışması sonucu 17 Ocak 1946'da 1361 metrede petrol bulundu. Raman-8 ismi verilen kuyudan 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün katıldığı törenle 8 Mart 1948'de petrol çıkarılmaya başlanırken zaman içinde açılan kuyu sayısındaki artışla 1953 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü, 1955 yılında Türkiye'nin ilk petrol rafinerisi olan Tüpraş Batman Rafinerisi kuruldu. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) kurulmasıyla bu kuruluşlarda çok sayıda kişi istihdam edildi. 84 yıl önce 17 haneli köy iken bölgede petrol bulunmasıyla kaderi değişen Batman, 1937 yılında köy iken bucak, 1957'de ilçe, 16 Mayıs 1990'da il oldu. Günlük 41 bin varil petrol üretimiyle ham petrol üretiminin yüzde 40'ını gerçekleştiren kent, ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. OSB'DE YATIRIM BÜYÜYOR, 307 GİRİŞİMCİ YATIRIM İÇİN SIRADA BEKLİYOR 1640 dönüm üzerine kurulan Batman Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) 2002 yılında sadece bir un fabrikası bulunurken, altyapının tamamlanması ve devletin sunduğu yatırım teşvikleri sayesinde fabrika sayısı her geçen gün artarak, 130'a ulaştı. 9 bin kişinin istihdam edildiği OSB'de ayrıca 170 girişimcinin arsa talebinin karşılanması için 2 bin dönüm alanda kamulaştırma yapıldı. 9 firmanın inşaat aşamasında, 72 firmanın ise proje aşamasında olduğu OSB'de yatırım yapmak için 307 girişimci sırada bekliyor. Batman'da ihracat 2002'den bu yana yaklaşık yüzde 40, dış ticaret hacmi de yaklaşık 3,5 kat artış gösterdi. 2007'DE ÜNİVERSİTEYE KAVUŞTU 2007 yılında kurulan Batman Üniversitesi, bünyesindeki 9 fakülte, bir enstitü, 3 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu, 17 araştırma ve uygulama merkezi, yaklaşık 13 bin öğrenciye eğitim olanağı sunuyor. Üniversitenin 1000 civarında kadrolu akademik ve idari personeli bulunuyor. TEKSTİLDE YATIRIM ATAĞI 2012 yılında 5 atölye ve 750 çalışan ile tekstil üretiminin başladığı Batman'da devletin bölgeye sunduğu teşvik destekleriyle sektör, 263 işveren firma ve yaklaşık 40 bin çalışan sayısıyla çok güçlü bir üretim kapasitesine ulaştı. Teşvik uygulamasıyla bedava arsa tahsisi, makine desteği, sigorta primi, enerji ve vergi indirimi sayesinde tekstil yatırımcısının yönünü çevirdiği Batman, Türkiye İş Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının ve Dicle Kalkınma Ajansının (DİKA) sağladığı ilave destekle "tekstil üssü" olma yolunda ilerliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar sonucu Batı Raman bölgesinde 3 bin dönüm alan üzerinde Batman Tekstil OSB kurulması kararı alındı. Batman, Tekstil OSB'nin de faaliyete geçmesiyle istihdamı daha da artırmayı hedefliyor. HASANKEYF YENİ YERLEŞİM YERİNE TAŞINDI Ilısu Barajı'nın tamamlanmasıyla su altında kalacağı için Hasankeyf'teki tarihi eserler, yeni yerleşim birimine taşınarak ilçenin tarihi ve kültürel dokusunun korunması sağlandı. Ilısu Barajı HES Projesi kültürel varlıkları koruma ve kurtarma çalışmaları kapsamında Zeynelbey Türbesi, Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi, Orta Kapı, Kızlar (Eyyubi) Camisi Doğu ve Batı Bloku, Kızlar (Eyyubi) Camisi Kuzey ve Güney Duvarı, Süleyman Han Camisi Külliyesi, taç kapı ve çeşme, Süleyman Han Camisi külliyesi, minaresi ve Er-Rızk Camisi 3 kilometre uzaklıktaki yeni yerleşim alanına taşındı. Yaklaşık 6 milyar lira kaynakla 3 bin dekar alanda kurulan yeni yerleşim yerinde, kamu binaları ve birçok sosyal tesisin yanı sıra bölge mimarisine uygun modern iş yeri ve konutlar inşa edildi. Ilısu Barajı'nın su tutmaya başlamasının ardından göl sahasında kalan Hasankeyf ilçesindeki tarihi eserleri görmeye gelecek yerli ve yabancı turistler için 3 liman inşa edildi. Yeni yerine taşınan Hasankeyf'e ulaşımı sağlayacak, aynı zamanda Batman-Midyat yolunda yapılan Hasankeyf varyantı baraj gölet geçişi sorununa çözüm olacak Hasankeyf-2 Köprüsü, Dicle Nehri üzerinde inşa edildi. Köprü, 1001 metrelik uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun köprüleri arasına girdi. Bölünmüş yol standardındaki köprüde yayalar için de bir geçiş yolu bulunuyor. Maksimum ayak yüksekliği 90 metre, maksimum açıklığı 168 metre olan köprü, hibrit tasarıma sahip olarak yapıldı. Köprünün 681 metresi dengeli konsol, 320 metresi prefabrik kirişli şekilde inşa edildi. Batman, Mardin ve Habur Sınır Kapısı arasında bağlantı sağlayan ve yol güvenliğiyle konforu artırılan köprünün açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 17 Nisan'da gerçekleştirildi. 20 YILDA 23 MİLYAR LİRAYI AŞAN YATIRIM Batman'da eğitim, sağlık, spor, ulaştırma, altyapı, sosyal hizmetler, çevre, şehircilik, sanayi, teknoloji, adalet, kültür, turizm, tarım, orman, enerji ve tabii kaynaklar alanında 20 yılda 23 milyar lirayı aşan yatırım gerçekleştirildi. Geçmişte terör saldırılarıyla gündeme gelen Batman, artık petrol üretimi, sanayisi, ekonomide lokomotif olan tekstil sektörü, eğitim, sağlık, ulaşım, tarım, spor çevre ve şehircilik gibi her alanda yatırımların sağladığı değişimle adından söz ettiriyor. CUMHURBAŞKANI, ILISU BARAJI İLE 103 KAMU YATIRIMININ AÇILIŞINI YAPACAK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın katılacağı törenle Türkiye'nin dev yatırımı "Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES"in açılışı gerçekleştirecek. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde uzun vadeli bölgesel kalkınma planının temel unsuru olarak hazırlanan ülkenin vizyon projesi Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında temeli 2008'de atılan, Mardin, Şırnak sınırları içerisinde Dicle Nehri üzerinde yapımı tamamlanan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES'in yılda, üreteceği 4,12 milyar kilovatsaat enerji ile ülke ekonomisine yaklaşık 3 milyar lira katkı sağlaması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Batman'da 1 milyar 36 milyon 969 bin 231 lira bütçe ile yapımı tamamlanan yatırımların da açılışını yapacak. Açılışı yapılacak tesisler arasında, Batman OSB'de fabrika ve işletmelerden oluşan 36 yatırım, aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi, 112 Acil Sağlık Hizmetleri istasyonlarından oluşan 12 yatırım, 26 okul, 400 öğrenci kapasiteli 2 pansiyon, 2 spor salonu, öğretmenevi, 15 bin kişilik şehir stadı, olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları ile tam olimpik açık yüzme havuzu, spor salonları, sentetik yüzeyli çim ve halı saha, ağaçlandırma, mantar tesisleri, modern et işleme ve paketleme tesisi, susam tohumu, eleme, işleme ve paketleme tesisi, kırsalda modern turizm otel projeleri, İl Halk Kütüphanesi, 112 Acil Çağrı Merkezi binası, İl Jandarma Karakol Komutanlığı binası, İlçe Emniyet Amirliği binalarından oluşan 103 yatırım bulunuyor. "BATMANLILAR GELECEĞE UMUTLA BAKIYOR" Batman Valisi Hulusi Şahin, AA muhabirine, Batman'ın petrol bulunmasının ardından hızla büyüdüğünü, son dönemde de ciddi anlamda modernleştiğini ve geliştiğini söyledi. Şahin, "Batman Türkiye'nin en hızlı büyüyen 4. şehri. Genç bir şehir. 25 yaş altı nüfusa bakıldığında Türkiye'nin 7. şehri." dedi. Kentte ekonominin ilk etapta petrolle başladığını ancak artık petrolün dışında pek çok unsurun Batman'ı ayakta tuttuğunu dile getiren Şahin, Batman Çayı'nın suladığı çok verimli bir ovada yer almasından dolayı kentte tarımın da önemli bir alan teşkil ettiğini aktardı. Şahin, tarımın yanı sıra sanayinin de hızlı bir şekilde geliştiğini, Hasankeyf ile turizmin de belirli bir noktaya geldiğini anlatarak, Batman'ın aynı zamanda ticaret yollarının kavşağında bulunduğunu söyledi. "Batman büyüyen, gelişen, geleceğe umutla bakan bir şehir." diyen Şahin, Batman'ın 1990'lı yılların başında çok sıkıntılı, üzücü olaylara maruz kaldığını anımsattı. Şehirde çok ciddi terör saldırıları, olayların yaşandığını aktaran Şahin, bunun Batmanlılarda umutsuzluğa sebebiyet verdiğini, kentin hızlı gelişiminin o yıllarda yavaşladığını belirtti. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batman sosyal problemlerin çok yoğun olduğu bir şehir olarak anıldı. İntiharların, cinayetlerin olduğu bir şehir olarak hep kamuoyunda tartışıldı fakat 2000'li yıllara gelindiğinde Batman yeniden kabuk ve çehre değiştirdi. Hele son 7-8 yıldır terörün Türkiye'nin gündeminden çıkmasıyla artık Batmanlılar geleceğe umutla bakıyor, şehirlerine yatırım yapıyorlar. Şehir hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Şehir imarlı ve düzenli bir şekilde büyüyor. Altyapı çalışmaları ve kamu yatırımları da bununla beraber geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Batman sağlıktan eğitime, sanayiden sosyal alanlara kadar çok büyük yatırımlar aldı." "SANAYİ PARSELİ TALEBİNE YETİŞEMİYORUZ" Batman OSB'nin giderek büyüdüğüne dikkati çeken Şahin, OSB'de 9 bin kişinin istihdam edildiğini söyledi. Şahin, çalışmaları süren 100'e yakın fabrikanın devreye girmesi ile 25 bin istihdamı da göreceklerini belirterek, tekstil sektöründe de 40 bine yakın kişinin istihdam edildiğini aktardı. Sanayi parseli talebine yetişemediklerini anlatan Şahin, "Şu anda kayıtlı 300'ün üzerinde sanayi parseli talebi var. Bunların yatırım taahhütleri 2 milyar liranın üzerinde, istihdam taahhütleri 40 binin üzerinde. Bu yüzden de ikinci OSB'nin hazırlıklarını yapıyoruz. Sanayi Batman'da çok önemli. Bu sanayinin içerisinde tekstil çok çok önemli ama gıda, sağlık ve inşaat sektörü gibi çok önemli kalemler de var. Irak, Suriye ve İran gibi komşularımıza da ihracat yapılıyor, katma değer üretiliyor." diye konuştu. Raman Dağı bölgesindeki 6 bin dekar alanda ikinci OSB için çalışma yürütüldüğünü ifade eden Şahin, bu sayede talepte bulunan girişimcilerin parsel ihtiyacının karşılanacağını kaydetti. Vali Şahin, Tekstil İhtisas OSB düşüncelerinin de olduğunu anlatarak, bir tekstil geliştirme merkezi üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Batman'ın eğitimde de mesafe aldığını, gençlerin üniversitelere yerleşme oranının arttığını ifade etti. İkili eğitimi bitirmeye çalıştıklarını, okul yapmak için arsa bulmaya çalıştıklarını aktaran Şahin, kentteki sağlık yatırımlarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Eğitim ve Araştırma Hastanemiz Batman'ın ilk üçüncü basamak sağlık kuruluşu olarak hizmete girdi, çalışıyor ayrıca Batmanlıların yıllardır beklediği 500 yataklı yeni devlet hastanesinin de ihalesi yapıldı. 500 milyon liralık devasa bir yatırım. İhalenin süreçleri var Sağlık Bakanlığının yürüttüğü. Bunların da tamamlanmasıyla yılbaşından önce ilk kazma vurulacak diye düşünüyoruz. O hastanenin de devreye girmesiyle Batman'daki yatak kapasitesi çok artacak." Şahin, kentte gençlik merkezlerinin sayısını da artırdıklarını, sosyal tesisler, yeşil alanlar yaptıklarını, konserler düzenlediklerini aktardı. ALTYAPI YATIRIMLARI "Son 7 ayda yapmış olduğumuz altyapı çalışmalarının toplamı son 7 yılda yapılanın toplamından fazla hem kilometre olarak hem de parasal değer açısından. Bunun dışında bu şehrin içme suyuyla ilgili çok ciddi problemleri vardı, çok sıcak aylarda yüksek katlara su çıkmıyordu. İçme suyu deposu kapasitesini ikiye katladık. Oldukça rahatlama oldu." diyen Şahin, şehrin sağlığını etkileyen klorlama ünitesini de yenilediklerini söyledi. Şahin, "Çöp konusunda düzenli depolama var hatta düzenli depolamadan elektrik elde ediyoruz. Bu elektrik, belediyeye katkı da sağlıyor. Arıtma ile ilgili problemleri çözmek için proje hazırlayarak Bakanlığa sunduk. Bu da yaklaşık 23 milyon avroluk devasa bir proje." şeklinde konuştu. Vali Hulusi Şahin, 2019 ve sonrasında yapılan 1 milyar liranın üzerindeki yatırımların toplu açılışının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yarın gerçekleştirileceğini belirtti. BATMAN'IN GELİŞİMİNE DİKA DESTEĞİ DİKA Genel Sekreteri Ahmet Alanlı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışma yürüttükleri 4 ilden birinin de Batman olduğunu belirtti. Teknik destek kapsamında Batman'ın potansiyelini geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Alanlı, kentte bugüne kadar 117 projeye 113 milyon lira destek verdiklerini aktardı. Ahmet Alanlı, sanayi, tarım ve turizm ağırlıklı çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, "4 ili kapsayan açık bir programa çıktık. 15 milyon liralık finansman destek programı olacak. Batmanımız da buna dahil. Özellikle sanayi sektörü çok yoğun olması dolayısıyla Batman'ın bundan oldukça faydalanacağını düşünüyorum." dedi.

2 yıl önce

TPAO duyurdu! Mardin’de ağır petrol keşfi yapıldı!

Türkiye Petrolleri Anonim Ortakları Şirketi sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Türkiye-Suriye sınırından yeni Keşif! Mardin’in Nusaybin ilçesinin 32 km doğusunda yer alan Günyurdu-1 kuyusundaki çalışmalarımız sonucunda 11,8 API değerinde ağır petrol keşfi gerçekleştirdik. Millî Enerjide Güçlü Türkiye!” denildi.

2 yıl önce

Libya'dan petrol ve doğal gaz açıklaması: Türkiye faaliyet göstersin

Altunyıldız, görüşmede, Türkiye Libya parlamentoları ve kurumları arasındaki ilişkilerin kapsamlı iş birlikleriyle güçlenerek devam edeceğine inandığını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Altunyıldız, 1951'de bağımsızlığını kazanan Libya Devleti'ni ilk tanıyan devletlerden birinin de Türkiye olduğunu anımsattı. Libya bağımsızlığını kazanmasının ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerinin de hızlıca tesis edildiğini, Libya'daki ilk Türk Büyükelçisi Celal Karasapan'ın 4 Eylül 1953'te göreve başladığını aktaran Altunyıldız, şunları kaydetti: "Batısı, doğusu, güneyi, kuzeyi fark etmeden Libya'nın tüm bölgelerini muhabbetle kucakladık ve kucaklamaya devam edeceğiz. Dostluğumuzun ve kardeşliğimizin yüzyıllar öncesine dayandığı Libyalı kardeşlerimizin haklarını muhafaza etmek, ihtiyaç duydukları her an onların yanında olmak önceliklerimiz arasında. Hiç şüphe yok ki devletler arasında zaman zaman görüş farklılıkları olabilir. Bizlere düşen, söz konusu görüş farklılıklarını kapsayıcı bir diyalog ortamını tesis ederek gidermek. Uzun dönemler boyunca tesis ettiğimiz sıcak yaklaşımın önümüzdeki dönemde de ticari ve ekonomik ilişkilerimize olumlu yansıyacağına şüphem yok." Altunyıldız, Libya Devleti ve Libya halkı ne zaman ihtiyaç duyarsa dost ve kardeş ülkesi Türkiye'yi yanında bulacağını belirtti. Libya Enerji ve Doğal Kaynaklar Komitesi Başkanı İsa Muhammed El Aribi ise Türkiye gibi büyük bir Müslüman ülkenin desteğine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyledi. Türkiye'nin zor şartlarda Libya'nın yanında olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Aribi, "Türkiye'nin devrim sürecindeki desteğini unutmamız mümkün değildir. Özellikle de Bingazi'den başlayan bu devrim hareketi içerisinde Türkiye yanımızda yer almıştı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Bingazi'yi ziyaret ederek devrimcilere olan desteğini göstermiştir." dedi. Aribi, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve elektrik enerjileri alanında bölgelerinde faaliyet göstermesini arzuladıklarını belirtti.

2 yıl önce

Bakanlıktan müjdeli haber: Siirt'te petrol aranacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Siirt'te petrol arama kararı verildi. Derkim Poliüretan Sanayi ve Ticaret AŞ’ye verilen ruhsat ile Siirt petrol araması yapılacağı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün petrol hakkında müteallik kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Gazetede, Derkim Poliüretan Sanayi ve Ticaret AŞ aldığı arama ruhsatıyla Siirt’te petrol arayacağı bildirildi.

1 2 3 4 5