29 Mart Cuma 2024
2 yıl önce

PKK elebaşı Murat Karayılan yalvarıyor: Durun, bizi rahat bırakın

Bölgedeki gruplara 'Sessiz kalmayın' çağrısında bulunan Karayılan 'Bu söylediklerimin zayıflıkla ilgisi yok. Durun artık. Bizi rahat bırakın. PKK saldırdı diyorlar. PKK ne zaman saldırmış' diye konuştu.

2 yıl önce

Kırmızı bültenle aranan PKK'nın sözde Mahmur sorumlusu Hasan Adır etkisiz hale getirildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticisi ve Mahmur genel sorumlusu “Doktor Hüseyin” kod adlı Selman Bozkır'ın etkisiz hale getirildiğini duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mahmur Kampı açıklaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta katıldığı bir canlı yayında, terör örgütü PKK’nın Irak’taki önemli merkezlerinden biri olan Mahmur ile ilgili operasyon sinyali vermişti. Erdoğan, “Bu akşam ilk defa söyleyeceğim. Biz Mahmur meselesini de en az Kandil kadar önemsiyoruz. Çünkü Mahmur, Kandil’in adeta kuluçka yuvasıdır. BM temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz” demişti.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK Afrin’de hastaneye saldırdı…

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Esed rejimi tarafından kontrol edilen Tel Rıfat bölgesinden terör örgütü YPG/PKK unsurlarınca yapılan Grad füzesi ve top atışlarının Afrin merkezde bulunan Özel Şifa Hastanesi'nin Acil Servisi'ne isabet ettiği belirtildi. Açıklamada, "Hastanede tedavi gören 6 sivil hayatını kaybetmiş, 20'nin üzerinde sivilin yaralandığı tespit edilmiştir. Valiliğimiz koordinasyonunda danışmanlık hizmeti veren yerel kolluk birimlerince adli makamlarla gerekli koordinasyon sağlanarak olaya ilişkin tahkikata başlanılmıştır." ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Almanya'da, terör örgütü PKK'ya destek olmak için Erbil'e gitmek isteyen grubun ülkeden çıkışına izin verilmedi

Almanya'nın etkili gazetelerinden Die Welt'in polis raporuna dayandırıldığı haberinde, ülkedeki PKK'ya yakın Kürt derneklerinin terör örgütüne destek olmak amacıyla "canlı kalkan" kampanyası başlattığı, haziran ayı içinde insanların gruplar halinde Irak'a gitmek için yola çıkacağı belirtildi. Gazetenin haberinde, Almanya'da yasaklı terör örgütü listesinde yer alan PKK'nın NATO üyesi Türkiye'ye karşı olan eylemlere katılması ya da pasif destek vermesinin Federal Almanya Cumhuriyeti'nin çıkarlarını önemli ölçüde etkileyeceği vurgulanarak, "Alman veya Avrupa vatandaşlarının çatışmaya katılması Türkiye ile ilişkileri olumsuz etkileyecektir." denildi. Heyetin ülkeden çıkışı engellenmişti Almanya'nın Düsseldorf Havalimanından Irak'ın Erbil şehrine gitmek isteyen heyetin ülkeden çıkışına polis tarafından izin verilmemişti. Polis, aralarında Hamburg eyaleti Sol Parti Grup Eş Başkanı ve Eyalet Milletvekili Cansu Özdemir'in bulunduğu heyetin, "Almanya'nın itibarı zedeleme tehlikesi" gerekçesiyle heyetin ülkeden çıkışının engellendiğini açıklamıştı. Polis sözcüsü, yaptığı açıklamada, Özdemir'in ilk başta eyalet meclisi üyesi olduğunu söylemediğini, milletvekili olduğunu daha sonra öğrendiklerini aktarmış, avukatlarının müracaatından sonra Özdemir, polis tarafından serbest bırakılmıştı. Sorgulanan diğer heyet üyelerinden bazılarının yurt dışına çıkış yasağı olduğu bilgisi paylaşılmıştı.

2 yıl önce

Teröristlere toz kondurmayan Tabipler Birliği PKK’nın hastane saldırısına da sessiz

Suriye'nin Afrin şehri merkezine, Suriye Amerikan Tıp Derneği destekli El Şifa Hastanesine ve acil bölümüne dün PKK/YPG/SDG tarafından Tel Rıfat'tan yapılan, aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açan terör saldırısı gerçekleştirilmişti Meslek örgütü gibi davranmak yerine terör örgütlerinin ve teröristlerin sözcülüğüne soyunan Türk Tabipler Birliği (TTB), PKK’nın gerçekleştirdiği her saldırı sonrası olduğu gibi bu alçak saldırı sonrası da sessiz kalmayı tercih etti. Ne TTB’nin sitesinden ne sosyal medya hesaplarından ne de TTB Başkanı Şebnem Korur Financı’nın kişisel hesabından saldırıya ilişkin bir paylaşım yapılmadı. Afrin'e operasyonda PKK'yı savundular Aynı TTB, Afrin harekatı için “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diye açıklama yapmıştı. Gara’daki 13 şehidimize ilişkin yayımladığı mesajda da PKK adını anmak bir kenara, ‘terör örgütü’ ifadesini dahi kullanmamıştı. Açıklamada, kınama bile yapmadan "Gara’da yaşamını yitirenlerin kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz" denilmişti.

2 yıl önce

Tarihi hata olur: ABD, PKK gibi bir terör örgütünü tercih etmemeli

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Erdoğan, NATO Zirvesi’nden ikili görüşmelere, Afganistan’da atılacak adımlardan Yunanistan’la ilişkilere kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Maalesef ABD örneğin hala Afrin’deki hastanenin bombalanması konusunda, orada bu terör örgütünün YPG olduğunu söyleyemedi. Biz, gerek PKK, YPG ile gerek FETÖ ile gerekse de DEAŞ’la ilgili mücadelemizi belgeler eşliğinde bir kez daha en üst düzeyde muhatabımıza ilettik. Biz her ne olursa olsun, terörle mücadeleye devam edeceğiz. Bunu ülkemiz için, bölgemiz için, küresel barış ve adalet için yapıyoruz. Terör evrensel bir sorundur. Bizim mücadelemiz sadece ülkemiz için değil, insanlık için bir mücadeledir. GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ (Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin tavrı nasıl olacak?) Biz her zaman “iyi terörist, kötü terörist” şeklindeki ikircikli tavırla, terörün yok edilemeyeceğini vurguladık. Terörün hedefi olan bir müttefikin yanında durmak yerine, o müttefikin mücadele ettiği terör örgütlerini tercih etmek tarihi bir hatadır. Terör örgütlerini destekleyenler, onlara cesaret verenler, ne büyük bir yanlış yaptıkları er ya da geç anlayacaklar. Ben şuna inanıyorum; biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bu işin başka yolu yok. Biz güvenlik güçlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Bunu Libya’da ispat ettik, Suriye’de ispat ettik, burada ispat ettik. Bundan sonra da ispat etmeye devam edeceğiz. Çok ciddi manada oralarda bize gönül veren insanlar bu konuda bizim ne konumda olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Bunları da sayın Biden’la çok açık, net konuştum. HAKLARIMIZIN TAKİPÇİSİYİZ (F-35 ve S-400) Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin dedim. Çünkü biz F-35’te üzerimize düşeni yaptık ve parasal olarak vermemiz gerekenleri verdik. S-400 ile ilgili olarak da biz sizden Patriot istedik, siz vermediniz; tam aksine üslerimizde bulunanları da aldınız. Dolayısıyla biz ne yapacaktık? Başımızın çaresine bakacaktık. Yakın markajda işleri takip etmemiz lazım. Biz bütün haklarımızın takipçisi olacağız. Savunma sanayisi ile ilgili tüm konuları, müşterek atabileceğimiz adımları görüşmeye devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Savunma Sanayii Başkanımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci yürütecekler. (Biden’ın Türkiye ziyareti) Takvim belirmedi ama takvimin sinyalleri ortaya çıktı. (Biden) dedi ki “Şu an aşırı yoğun programlarıma rağmen, bunları yoluna koyduktan sonra özellikle bir Türkiye seyahati yapmak istiyorum.” Sayın Biden ile ilişkilerimizi müttefikliğe ve stratejik ortaklığa yakışır şekilde sürdürmek arzusundayız. ABD ile Suriye’den Libya’ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyeline sahibiz. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. AFGANİSTAN’DA HUZUR İÇİN KATKIYA HAZIRIZ (Afganistan’da atılacak adımlar) Türkiye, Afganistan’da istikrar ve barış için en fazla çaba gösteren ülkelerin başında geliyor. NATO misyonuyla bulunduğumuz Afganistan’da sürdürülebilir bir huzur ortamının tesisi için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında, Türkiye burada çok daha fazla sorumluluk alabilir. Afganistan’daki bütün tarafların ve bölge ülkelerinin yapıcı katkılarıyla barış sürecini kalıcı hale getireceğimize inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de barış çabalarımızı ve Afganlı kardeşlerimize desteğimizi güçlü şekilde sürdüreceğiz. İnşallah biz Afganistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılara düçar olmasına fırsat vermeyiz. AVRUPA KAPISI SİHA’YA AÇILDI (NATO ülkelerine SİHA satışı) Bu konuya ilgiyi özellikle NATO Zirvesi’nde de gördük. Bu konuda bizim en son Polonya ile bir anlaşmamız oldu. Tabii Polonya’dan sonra bir yerde bu işin kapısı açılmış oldu. Şimdi talepler zaman zaman geliyor, gelecek. Tabii burada bizim açımızdan bir şey çok önemli. Baykar’ın bu alanda attığı adım Avrupa’ya Türk savunma sanayisinin açılması demektir. Gerek İHA’da gerek SİHA’da gerek Akıncı’da ilk defa Avrupa pazarlarına Türk savunma sanayisinin ürünleri girecek. Şimdi bazı yeni ürünler de var. Onların mühimmatı var. O mühimmatlar da çok önemli. Onlar da bu pazarlara girecek. Bunların girmesiyle beraber NATO’da, NATO ülkelerinde bu silah, araç, gereç, mühimmat bunların bulunması çok çok önemli. Polonya bu noktada önemli. Diğerleri hakeza öyle. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte bu adımları güç birliği yaparak devam ettiririz. Cumhur İttifakı’nın adayı zaten belli Erdoğan, Millet İttifakı’nın seçimde çıkaracağı adaya ilişkin bir soruya, “Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Dolayısıyla bizim karşımıza kimin çıkacağı bizi pek de ilgilendirmiyor. Biz şimdi Cumhur İttifakı’nın adayı olarak, Allah ömür verirse, yapmamız gereken, hazırlıklarımızı en güçlü şekilde, en güzel şekilde yapmak; 19 yıl içinde ülkemizi nereden nereye getirdik, bundan sonraki süreçte her alanda nereden nereye götüreceğiz, bunun çalışmasını yapmak… Bunun için de ciddi bir ekip, ciddi bir kadro kurarak bu adımları atmamız gerekiyor. Bu iş tabi kuru sıkı atmakla olmuyor. Bunun için ciddi bir ekip ve kadro çalışması bizim için önem arz ediyor” cevabını verdi. Amaç en kısa sürede maskeden kurtulmak Aşılamada büyük bir ivme yakalandığını vurgulayan Erdoğan, “Şu an itibarıyla sıkıntımız yok. Çin de Almanya da verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Aşıları peyderpey gönderiyorlar. Bu arada da bizim yerli aşımızla ilgili çalışmalar da yoğun bir şekilde devam ediyor. Temenni ederim ki eylül, ekim gibi biz de kendi aşımızı üretmiş oluruz. Sağlık Bakanlığı herkesi hızla aşılama noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda vefat sayısı ciddi manada azaldı. Temennimiz vaka sayısını daha da aşağı düşürmek. Umuyoruz ki maskelerin takılmaya gerek görülmeyeceği bir döneme girelim. ‘Maskeleri ne zaman çıkaracağız?’ sorusunun cevabını Sağlık Bakanımız en yetkili olarak en kısa zamanda inşallah verir. Bizim de arzumuz en kısa zamanda maskeden de kurtulalım. Halkımız da bu konuda bir rahatlama sürecine girmiş olsun” dedi. Azerbaycan’la Libya’da petrol ortaklığı Erdoğan, doğal gaz ve petrol çıkarılması konusunda Azerbaycan ile bir ortaklık olup olmayacağına ilişkin soruya şu karşılığı verdi: Şu anda özellikle bu konuda Azerbaycan’la bizim TANAP ve TAP’dan gelen bir dayanışmamız söz konusu. Bunun dışında, biz belki yeni bir sürece de adım atabiliriz. Bu ne olabilir? Örneğin şu anda bizim Türk Petrolleri ile alakalı bir yapımız var. Bu yapıyla birlikte, nasıl şu anda TAP’da, TANAP’da birlikteliğimiz varsa, biz değerli dostum İlham Aliyev kardeşimizle böyle bir adımı Libya’da da atabiliriz. Onların bu konularda belli bir birikimi var, deneyimi var. Aynı birikim ve deneyim bizde de olduğuna göre, hatta rafinaj olayında da bazı adımlar atmak mümkün. Bu tür adımları da atabiliriz. Ben kendisine de bu teklifi yaptım. O da böyle bir şeyden memnun olacağını, böyle bir adıma kendilerinin de girebileceğini söyledi. Temennim odur ki bu adımları beraber atmak suretiyle sadece Avrupa’ya açılmak değil hem kendi ülkemizde hem çok daha farklı ülkelere inşallah yayılma fırsatını da buluruz.

2 yıl önce

Yeşil kategoride aranan PKK/KCK mensubu teslim oldu

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK/KCK terör örgütünden kaçan Erdal Uğur kod adlı Özgür Abik isimli örgüt mensubu Mardin ilinde güvenlik güçlerine teslim oldu. 2009 yılında terör örgütüne katılan, Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren örgüt mensubu son olarak örgütün sözde -Gap Riha- alanında sorumlu düzeyde faaliyet göstermekteydi.” denildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK ve DEAŞ'a karşı varlık gösteren ilk ülke biz olduk

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Bölgemizin ve dünyanın meselelerini konuşmak, çözüm yolları üretmek için buradayız. Foruma Antalya'nın ev sahipliği yapması tesadüf değildir. Tıpkı Akdeniz gibi farklı kültürlerin ortak yuvasıdır.  Antalya Diplomasi Forumu'nun inşallah zamanla küresel diplomasinin kalbinin attığı bir zemine dönüşeceğine inanıyorum. Buradan vereceğimiz mesajlar tüm dünyaya dalga dalga yayılacaktır.  2020'de 16 milyon turisti sorunsuz bir şekilde ülkemizde ağırladık.  Diplomasi insanlığın toplu halde yaşamaya başladığı tarihlerden beri kullanılan bir tabirdir. Bugün diplomasi deyince sadece devlet ve hükümet yetkilileri arasında kapalı kapılar ardından yapılan görüşmelerden bahsetmiyoruz.  Artık siyasetçilerle birlikte STK', iş dünyası, medya ve üniversiteler arasındaki mesajlar da dış politikayı şekillendiriyor. Dijital diplomasi de bu dönemin kazanımlarındandır. Dönem, sorunların suhuletle çözümünde diplomasiyi daha fazla devreye alma dönemidir. Sıkılı yumruklarla musafaha olmaz. Sıkılı yumrukları gevşetecek en etkili yol hala diplomasidir.  Dünyadaki değişimi doğru okuyan vizyoner bir diplomasi trafiğini hakim kılmamız gerekiyor.  ANCAK 100 GÜN SONRA GÜNDEMİNE ALDI Koronavirüs salgınında bu ihtiyacı hepimiz bir kez daha hissettik. Uluslararası toplum salgının yıkıcı etkilerini yönetmekte iyi bir imtihan veremedi. BM salgını ancak 100 gün sonra gündemine alabildi. Salgın karşısında işbirliğini yerini rekabetçi politikalara bıraktı. Afrikalı, Asyalı kardeşlerimiz kaderlerine terk edildi. Bir çok ülkede toplumsal huzursuzlukların nüksetmesi, Akdeniz'de ölümlerin artması bunun en çarpıcı örneklerindendir. AŞI MİLLİYETÇİLİĞİNE FIRSAT VERİLMEMELİDİR Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızın imdadına koşmaya çalıştık. 158 ülkeye ve 12 kuruluşa sağlık malzemesi gönderdik. Sığınmacıların sağlık hizmetlerine erişimini sağladık. Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Şantaj, baskı, politika dikte aracı olarak kullanılması yanlıştır. Kullanıma hazır hale gelince yerli aşımızı inşallah tüm insanlıkla paylaşacağız. Eskinin alışkanlıklarıyla günümüzün sorunlarına çözüm bulamayacağımız açıktır. Küresel sistemin üzerine inşa edildiği ana yapılar mevcut haliyle çözümün değil sorunun bir parçasıdır. Dünya 5'ten büyüktür demeye devam ediyoruz. 8 milyar insanın kaderi BM üyesi 5 ülkenin insafına bırakılamaz. 190 ülkeye bir süreliğine masada oturma hakkı veren, kendi kaderleriyle ilgili söz hakkı tanımayan bir sistem adalet üretemez. Güvenlik Konseyi'nin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Reform taleplerini dile getiren ülkeleri dışlamaya yönelik gizli - açık baskılar da olabilir. Türkiye ile ilgili son dönemde sık sık tedavüle konulan eksen tartışmaları, hazımsızlığın işaretidir. Tüm insanlık adına hakkı ve adaleti sağlamaya devam edeceğiz. Bunun uzun bir süreç olduğunun bilincindeyiz.  DEAŞ'IN 4500 MENSUBUNU ETKİSİZ HALE GETİRDİK Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır.  Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye'de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır  4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye'de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ'ın 4500 mensubunu etkisiz hale getirdik. Gerek terör örgütleriyle mücadelede uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık. DEAŞ'la mücadele kılıfı altında güney sınırımız boyunca terör devleti kurulmaya çalışıldı. PKK'nın haraç toplamasını engelleyecek bir kaç göstermelik operasyon dışında hiç bir kararlı adım atılmadı. Terörün her türlüsü ile mücadele herkesin görevidir. Suriye'de barışın sağlanması sadece Türkiye'nin değil hepimizin sorumluluğudur.   KKTC'nin iki devletli çözüm önerisini destekliyoruz. Doğu Akdeniz Konferansı önerimiz hala masadadır. Enerji kaynaklarının işbirliğine vesile olması bizlerin elindedir. Yunanistan'la son dönemde yakaladığımız ivmeden memnuniyet duyuyoruz. Eski devlet geleneği demek eski diplomasi kültürü de demektir. Afro-Avrasya ülkesi olan Türkiye'nin 3 kıtayı kuşatan geniş bir vizyonla yürütülmektedir.  Salgınla beraber vahim bir hal alan İslam karşıtlığı ile mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz. 2008'de İstanbul'da, 2014'te  olmak üzere iki kez Türkiye - Afrika Ortaklık Zirvesi düzenledik. 28 Afrika ülkesini ziyaret ettim. Somali'yi bundan 10 yıl önce eşimle birlikte ziyaret eden ilk dünya lideri olduk.  3. Türkiye - Afrika Ortaklık zirvesine inşallah Eylül ayında Türkiye'de ev sahipliği yapmayı arzuluyoruz. Önümüzdeki dönemde pergelin bir ayağını Türkiye'ye sabitleyip diğeriyle Afrika'dan Latin Amerika'ya Pasifik'ten Asya'ya tüm coğrafyalarda iş birliğini artırmak istiyoruz.

1 2 ... 16 17 18 19 20 21 22 ... 132 133