19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

CHP'den istifa eden avukat Mustafa Çiçek Kılıçdaroğlu'na milyonlarca liranın hesabını sordu: Sorumsuzca harcanan 650 milyon nerede?

CHP tüzel kişiliğinin ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatlığını yapan Mustafa Kemal Çiçek, parti üyeliği ve görevlerinden istifa etti. Çiçek, istifa mektubunda CHP'ye medyaya ödenen 650 milyon liranın hesabını sordu. Akşam'ın haberine göre milyonlarca liranın sadece 3 yılda harcandığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi: "Sayın Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı kampanyasında, yurttaşlarımızın kısıtlı bütçelerinden bağışları ile toplanan ve kampanyanın neticelenmesi sonrasında, YSK'ya tüm harcamaların, kuruşu kuruşuna hesabının verilmesine rağmen, ahlaksızca ve mesnetsizce servis edilmek sureti ile menfaat sağladığı yönünde el altından fısıltılar çıkarılırken, son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir. İmtiyazlı birilerinin yüksek maaşlar ile danışmanlıklara getirilmesi; yüksek maaşlı personel transferi yapılması; sadece sosyal medya belediyeciliği yapanlardan fayda gelmesi mümkün değildir." CHP'Lİ GAYE USLUER DE İSTİFA ETTİ CHP'nin eski milletvekili ve parti meclisi üyesi olan Prof. Dr. Gaye Usluer istifa etti. Usluer'in Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi'ne katılacağı belirtiliyor.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu, tecavüz şüphelisi CHP'li ile aynı karede!

Tabloya göre; Türkiye'de son 24 saatte 22 bin 388 kişi koronavirüse yakalandı, 304 kişi hayatını kaybetti.

2 yıl önce

Al Jazeera duyurdu: İsrail'e karşı İran füzeleri devrede!

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, Gazze'nin İsrail tarafından vurulmasının ardından Tel Aviv'i hedef alan saldırılarda ilk kez İran'ın 'SH85' tipi füzelerinin kullanıldığını açıkladı. Al Jazeera muhabiri, Gazze Şeridi'nden fırlatılan yaklaşık 200 füzenin Tel Aviv ve banliyölerini hedef aldığının tahmin edildiğini açıkladı. SH85 tipi füzelere ait olduğu iddia edilen görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Reuters ve AP de Tel Aviv'i hedef alan füzelerin fotoğraflarını servis etti. İsrail savaş uçakları, sabahın erken saatlerinde, Gazze'deki Filistin direniş güçlerine ait güvenlik merkezleri ve polis karargahlarına şiddetli saldırılar düzenledi. Son günlerdeki saldırılar arasında en şiddetlisinin bu sabah yaşandığı belirtilirken sonuçlarına ilişkin henüz bir bilgi edinilemedi. Ancak İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail'in yoğun saldırılarının kentteki tüm polis merkezi ve karargahlarını hedef aldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Binali Yıldırım: Peker'in iddiaları kesinlikle iftiradır, yalandır, şiddetle reddediyoruz

çıkışında, oğluyla ilgili atılan iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplayarak, "Bugünkü yayınladığı videoda oğlum Erkan Yıldırım'ı da zikretti. Öncelikli bu kesinlikle iftiradır, yalandır, şiddetle reddediyoruz. Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek, bize yapılabilecek en büyük hakarettir, en büyük yanlıştır, tümüyle reddediyoruz. Bu olsa olsa çamur at, izi kalsın türünden bir suçlamadır. Unutmayalım ki, çamur atanın önce kendi elleri kirlenir. Oğlum Venezüella'ya gitmiştir. Orada bahsedildiği gibi ocakta şubatta değil, geçen sene aralık ayında gitmiştir. Ve beraberinde covid ile mücadele amacıyla orada ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi bir takım malzemeler götürüp dağıttı. Ziyaret amacı da bundan ibarettir. O esnada Venezüella'da seçim olduğu için Türkiye dostluk grubu da oradaydı. O münasebetle onlarla da birlikte oldu. Bazı sosyal medya paylaşımlarda resmi heyetle gittiği ifade ediliyor. Bu da gerçek dışıdır, yanlıştır. Kendi imkanlarıyla, kendi biletini alarak, masraflarını karşılayarak, o ziyareti gerçekleştirmiştir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Organize suç örgütü tartışması… AK Partili Çelik: AK Parti MYK'sı güçlü şekilde reddediyor

AK Partili Çelik’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Ramazan'da cumhurbaşkanımız Diyarbakır anneleri ile buluştu. 25 annemiz evladına kavuştu. Çeşitli illerde de benzer girişimlere ilham kaynağı oldu Diyarbakır annelerimiz. İllegal mafyatik kişinin İçişleri Bakanımız hakkındaki iddiaları dile getiriliyor. AK Parti MYK'mız İçişleri Bakanımız ve Binali Yıldırım hakkındaki iddiaları reddetmektedir. İllegal mafyatik adamların siyasette referans olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. siyasetin doğasında olmaması gereken bir şey yaptılar ve illegal alanda yöneltilen iddiaları malzeme olarak kullanmak gibisinden tarihi bir hata yaptılar. Temel meselelerden biri şudur. Siyasete dışardan saldırı olur. Önemli olan Türk siyasetinin içindeki herkesin saldırıya karşı saldırı gayrimeşru alandan geldiği için kategorik olarak reddetmesi gerekir. Siyasi demeç verirken zaten bir suç örgütü liderinin sözlerini esas almak vahim durum ortaya çıkarmaktadır. Arkadaşlarımızın kendileri, bu çirkinliklere muhatap olmuş arkadaşlarımız yargıya başvuruyor zaten. Bu kurguların, oyunların her zaman farkındayız. Devletin hedef alındığını, bunlarla ne yapılmak istendiğini net olarak görüyoruz. Siyasetin meşru alanının korunmasını gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasi muhalefet yapmanın usulü temelden yanlış bir yere konumlandırılmıştır. Suç örgütlerinin söylediklerini siyasetin meşru alanı haline getirirseniz yarın öbür gün de başka bir suç örgütü mensubunun sizinle ilgili benzer iddialar getirmesi halinde bunların da meşru olduğunu kabul etmiş olursunuz. Her suç örgütü mensubu çıksa bugün bu iftiraları başka bir siyasi parti ile ilgili yapsa yarın kendileri için söylenecek sözleri de doğru kabul etmiş olurlar. AK Parti MYK'sı bütün bu iftiraların karşısında, arkadaşlarımızın yanındadır. İSRAİL'İN FİLİSTİN'E SALDIRISI Filistin mazlumlarına saldırdığı karşısında Batı medyasında Filistinli çocuklar öldü diye çıkıyor. Filistinliler direnince ne oluyor, taraflara itidal çağrısı yapıyoruz. Filistinlileri yok etmek isteyen iradenin medyatik dilde de var olduğunu görüyoruz. İsrail'in saldırısına karşı Filistin'e destek olmak için güçlü bir diplomasi yürüttük. En güçlü şekilde sesi çıkan ülke Türkiye oldu. Maalesef ABD dışişleri Bakanlığı çıktı, Cumhurbaşkanımızın ifadesini anti semitizm olarak ifade etti. Bunu kınıyoruz. Filistin meselesindeki adil tutumuna karşı anti semitizm denilmesi Filistinli çocukların öldürülmesinin örtbas edilmesinden başka bir şey değildir. Birileri çıkıp adalet isteyen herkese anti semitik dediği zaman en büyük zararı anti semitizmle mücadeleye vermektedir. İtiraz ettiğimiz şey Filistinli çocukların katledilmesidir. AKŞENER'E TEPKİ Cumhurbaşkanımızın adaletli tutumuna şahitlik eden Türk Musevi cemaatine de teşekkür ediyoruz. En olmayacak şeylerden bir tanesi sayın Akşener tarafından söylendi, bebek katili Netenyahu'ya benzetilmesi gibi bir şey oldu. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı asla bir katille yan yana getirilemez. Söz konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca bu imkansız hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanını asla bir bebek katili ile yan yana getiremezsiniz. Bu düzeltme beklerken düzeltme yerine ısrarın sürdüğünü görüyoruz. KKTC'de ulaştırmadan enerjiye kadar her alanda yeni bir kalkınma hamlesi başlamıştır. Türkiye çözümsüzlüğün bedelini KKTC'nin ödemesine müsaade etmeyecektir. Kıbrıs Türk halkı artık adadaki hukuksuzluğa tahammül etmeyeceğini ortaya koymuştur. Yunanistan'ın siyaseti Türk kimliğine dönük bir saldırıdır. Yunanistan'ı AİHM kararlarına uymaya davet ediyoruz. ‘BUNLARLA AK PARTİ'NİN İLGİSİ YOKTUR’ Gündemde konuşulan suç örgütü liderinin mitingler yaptığı, AK Parti'nin ses çıkarmadığı ifade ediliyor. Bu yanlıştır. Biz benim ilk AK Parti'deki ilk sözcülüğüm 2015'te Genel Başkan Yardımcısıyken 12 Ekim'de bana bir soru sordunuz. Ben o zaman mitinglerle ilgili yaklaşımımızı ifade ettim. O zaman ''Genel bir prensibimiz vardır. Herkes duysun. Kim olursa olsun bunu kişiler. Başına AK diyerek kendilerine ocak diyen organizasyonlar. Bunlarla AK Parti'nin ilgisi yoktur, bizi bağlayan konular değildir. Biz kategorik olarak reddediyoruz. Bizim onayımız olmadan sembollerimizi kullanıyorlar. Bunlarla herhangi bir şekilde aramızda bağ gösterilmesini doğru bulmayız. Kan akmasını özendiren her türlü ifadeyi reddeden bir partiyiz. Bazı yerlerde görüyoruz şu ocak, şu kişi diyerek kendilerine sıfatlar yapıştıranlar var. Bunlarla partimizin bir bağı olamaz'' demişim. 7 sene önce sorulmuş, bu cevabı vermişim. Herhangi bir şekilde suç örgütü mensubunun partimizle ilişkilendirilmesi reddettiğimiz bir husustur. İçişleri Bakanımız ve Genel Başkanvekilimizle ilgili ortaya konulan bu hezeyanları reddediyoruz. (Bir Körfez ülkesinde olduğu iddiası) İstihbaratımızın yaptıkları tespitleri paylaşmak istemem. Türkiye cumhuriyeti devleti güçlü bir devlettir. Kuşkusuz bu söylediğim son gündemle de ilgilidir. biz takibimizi sürdürürüz. Şu aşamaya gelindi gibi bir ayrıntı vermem doğru olmaz. 27 Mayıs darbesi Türkiye'deki bütün kötülüklerin anasıdır. Kültür Bakanlığım zamanında adaya ilk gittiğimizde binalar çökmek üzereydi. Yassıada bir müzakere adası olarak da konumlandırılıyor. Türkiye'nin demokrasi hafızasının adasıdır. Cumhurbaşkanımızın hayaliydi burayı demokrasi ve özgürlükler adası haline getirmek. AK Parti İl Başkanları toplantısını orada yapacak olmamızın önemli bir nedeni var. Bu yerde tekrar demokrasiye bağlılığımızı net bir şekilde söyleyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın yarın çok önemli bir konuşması olacak. Reformlarla ilgili... Bir manifesto ortaya koyulacak. Bütün değerli vatandaşlarımızı Cumhurbaşkanımızın konuşmasını dinlemeye davet ediyoruz. SALGINLA MÜCADELE Hepimiz maske - mesafe-temizlik konusuna dikkat etmeye çalışalım.

2 yıl önce

Türkiye'den İsrail'e tepki: Yasa dışı uygulamaları reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşim faaliyetlerine tepki gösterdi. Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, İsrail makamlarınca, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ramallah kenti yakınındaki Beyt El yasa dışı yerleşim bölgesinde 350 konuttan oluşan projenin temel atma töreninin gerçekleştirildiğinin öğrenildiği bildirildi. Gazze'de yaşanan acıların tazeliğini koruduğu bir dönemde bu tür tahriklerin sürdürülmesinin, İsrail makamlarının yaşanan olaylardan hiçbir ders çıkarmadığını gösterdiğinin belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "İsrail'in söz konusu yasa dışı uygulamalarını reddediyoruz. İsrail'in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden politika ve uygulamalarından dolayı sorumlu tutulmasının önemini bir kez daha vurguluyoruz." İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ramallah kenti yakınlarındaki yasa dışı Beyt El Yahudi yerleşim bölgesinde 350 konuttan oluşan projenin temel atma törenini gerçekleştirmişti.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: 15 Temmuz'da NATO neredeydi?

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Yalanlar haberlerin yoğunluğu tehlikeli boyutlarda artmıştır. Uluslararası ilişkiler ve dış politika kendi ülkemiz ve milletimizle, bizim dışımızdaki ülke ve milletler arasındaki münasebetlerin tanımı ve bütünüdür.  Türkiye'nin coğrafi konumunu dikkate alan, istikrara katlı sağlayacak etkili bir dış politika hem gayemiz hem de gayretimizdir. Milli kültürümüzü, üniter devlet yapımızı korumayı öncelik olarak önemseye bir strateji çerçevesinde prensipler belirlenmiştir. Büyük Türk milleti, Anadolu coğrafyasında 1000 yıldır varlığını sürdürmüş ve vatan yapmıştır. 1923 yılında kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti 100 yıldır tarihi mücadeleyi devralmıştır. Siyasi sınırımız kolaylıkla elde edilmemiş, şehit kanıyla çizilmiştir. Bugünkü vatanımız geçen yüz yılın ilk çeyreğinde başka toplumlara tahsis edilmek istenen küresel projenin hilafına, muhteşem bir mücadeleyle kazanılmıştır. Türkiye'nin geride kalan 98 yıllık dış siyasetinde, kuşku ve kaygı sürekli belirleyici olmuştur. "TÜRKİYE ÖNÜNE GELENİN AZARLAYACAĞI, SAVAŞ MAĞLUBU BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜLEMEYECEKTİR" Türkiye Cumhuriyeti'nin 98 yıllık milli siyaset ve stratejisi hükümler üstü bir anlayışla tezahür etmiştir. Emel sahiplerini uyarıyorum: Türkiye önüne gelenin azarlayacağı, savaş mağlubu bir ülke olarak görülemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti milli mücadelenin onur tacıdır. Bu tacı kara propagandalarla lekelemeye hiçbir odağın kuvveti yetmeyecektir. Başı eğik bir Türkiye artık yoktur. Öncü olan, istikamet çizen, sesini yükselten, iddialarının arkasında duran bir Türkiye gerçeği vardır. Başkalarının ağzına bakmıyoruz. Herkesi dost zannederek yolumuza devam edemeyeceğimiz de ortadadır.  Milli menfaatlerin her şeyin üzerinde tutulacağı vurgulanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik haklarını ve sınırlarını kendi gücüyle oluşturmuş bir devlettir. Bildiğiniz gibi uluslararasında edineceğimiz mevki, ekonomik, kültürel, tarihi ve askeri milli imkanları kullanabilme kabiliyetiyle sınırlıdır. Kurulacak küresel ilişkilerin, denge, istikrar, saygı ve işbirliği üzerine tesisi esas olmalıdır. Bunlar yapılırken de en önemli husus diplomasisinin ciddiyet taşıdığının bilinmesidir. Türkiye başkalarının yazdığı bölgesel senaryolarda figüran olmayacak kadar güçlü bir ülke, diploması geleneği de köklü ve derindir. Türkiye'yi küresel projelerin, bölgesel taşeronluğunu yapacak kadar aciz olarak görenler zillete düşmüş bir avuç kimliksizdir. Muhalefet bugüne kadar geldiği yolda taviz ve tam teslimiyetle ölü doğmuş projelerin figüranı olmaya talipken, Cumhur İttifaki Türkiye'yi savunmaktadır. Bugün vatan savunması her zeminde yapılmaktadır. Kılıçdaroğlu'nu ve zillet yedeklerinin ne yapacağını bilemeyiz ama bizim gideceğimiz başka bir ülke, gurur duyacağımız başka bir bayrak yoktur. Başkalarının gelecekte nerede duracağı bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz burada bir ve beraberiz, biz önümüzdeki 1000 yıllarda da burada olacağız, kimsenin şüphesi olmasın. BRÜKSEL'DEKİ NATO ZİRVESİ Brüksel'de yapılan NATO Zirvesi referans alınmıştır. Haklı olarak tüm dünyanın gözü NATO Karargahı'na çevrilmiştir. Bizim üzerinde durduğumuz asıl gündem konusu ise Türkiye'nin müttefikleriyle olan müzakeresidir. Türkiye ile ABD arasında soğuk rüzgarların estiğini bilmeyen neredeyse kalmamıştır. Türkiye-ABD arasında buzların çözülmesi samimi dileğimiz. ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ Biden'ın Türkiye'yi hangi kategoride değerlendirdiği de merak ettiğimiz bir konudur. Biden'ın Türkiye'yi nasıl ve hangi seviyede müttefik gördüğü de belirsizliğini korumaktadır. 8 Haziran 2021'de ABD Senatosu'nda konuşan bu bakan ya cahil ya da küstahtır. Türkiye'nin NAYO müttefiki gibi davranmadığı yüzsüzce ifade etmiştir. ABD Dışişleri Bakanı ülkemizde insan hakları konusunda ciddi endişe taşıdığını söylemiştir. Bizim endişelerimizi bir öğrense bu bakanın dışarı çıkmaya mecali olmayacağını herkes görecektir. Arkamızdan dolanıyorlar, müttefiklik edebiyatı yapıyorlar. Türkiye'nin kuyusunu kazıyorlar, sözde Ermeni soykırım yalanına sarılıyorlar sonra dönüp NATO diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan bize parmak sallıyorlar. Kaybedilen bir güveni açmanın anahtarı da yoktur. "15 TEMMUZ'DA NATO NEREDEYDİ, NE HAZIRLIĞI YAPIYORDU" Biden, füzelerin PKK'nın eline nasıl geçtiğine ilişkin bir çalışma yapmış mıdır? ABD menşeili silahlar teröristlerin elinde kurşun atarken NATO müttefikliği hiç hesaba katılmış mıdır? NATO bugüne kadar Türkiye'nin hangi güvenlik ihtiyacına cevap vermiştir? İttifakın en büyük 2. ordusu Türk ordusudur. 15 Temmuz'da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi, ne yapıyordu? Uzaktan bakınca saf mı görünüyoruz? Tarihte böylesi gaflete düşenlere, iman dolu kalplerin neler yaptığını bilmeyen varsa bilenlere sorsun. Öğrenmek için sıralarını beklemeye şimdiden koyulsunlar. Türkiye, NATO'nun eşit bir müttefikidir. Biz böyle değerlendiriyoruz. Kimden silah alıp almayacağımız NATO'nun bileceği bir konu da olmayacaktır. Dost dediklerimiz neredeydi, hangi senaryoları yazıyorlardı? Ekonomik tetikçilerini üzerimize salanların nesine güveneceğiz? F-35'leri gasp ederken aklınız neredeydi, neyin peşindeydiniz? Aslında maruz kaldığımız gelişmelerin tadı tuzu kaçmıştır. Bu kurşun gibi bir ortamda Cumhurbaşkanımız NATO zirvesine katılmıştır. Biden ilk açıklamasında çok iyi bir görüşme yaptıklarına temas etmiştir. Her alanda saygı ve çıkara dayalı kapsamında ABD ile doğrudan diyalog kanallarını canlı tutmak konusunda mutabık kalınmıştır. Türkiye'nin milli hassasiyetleri ABD Başkanı'na tüm berraklığıyla aktarılmıştır. Küresel barış ve istikrar çabalarını sekteye uğratacak bu çarpıklıkla NATO'nun yeni güvenlik konseptinin nasıl bağdaşacağı başka bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye'nin terörle mücadele tek başına bırakılması ittifakın ilke ve esaslarıyla terstir. NATO Zirvesi'nin açıklanmış sonuçları, yeni ilişkiler serüveni ne olursa olsun Türkiye kararlığından vazgeçmeyecektir. Çaresiz değiliz, yurtsuz değiliz. Hamdolsun sahipsiz değiliz, sahibimiz Allah'tır ve Allah'tan başka galip yoktur. Türkiye'yi istikbale heyecanla taşıyacağız. İnandığımız sürece zafer bizimdir. Siyasetçiden umudu kesenlerin, inandıkları değerler üzerinde tehlikeler görenlerin yıllardan beri en büyük arzusu demokrasiyi by-pass ederek iktidara kısa yoldan gelmektir. Zillet İttifakı bu borca sadık değildir. MHP hukukun üstünlüğüne inanan bir siyaset çizgisinin temsilcisidir. Türkiye, cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmakta mecburdur. MHP yıllardan beri bunu savunmuş, bunun arkasında durmuş, yeni bir sürecin başlatılmasını ileri sürmüştür. Yeni bir dönem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle başlamıştır. Türkiye'de siyasal istikrar hakimdir, hükümet görevinin başındadır, TBMM çalışmaktadır. Kovid-19'la mücadele başarıyla yürütülmektedir. Ne var ki Zillet İttifakı ava giderken avlanmış, erken seçimden başka hiçbir şey söyleyemeyecek haldedir. ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI TBMM'de yeterli çoğunluğu olmayanların erken seçim kararını çıkarması mümkün değildir. CHP nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır? Bu zorlamanın, bu dayatmanın gerçek manası nasıl yorumlanmaktadır? CHP ve yedekleri devamlı mızmızlanarak vakit kaybediyor. Şahsa mahsus mektup yazsak acaba sonuç alabilir miyiz? Kılıçdaroğlu'nun bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. Kılıçdaroğlu'na tavsiyem kendini aramak için tekranen yollara düşmesidir. Bu şahıs hemen seçim diyor, PKK da seçim istiyor. FETÖ yarın seçim olsun diye bekliyor. Türkiye düşmanları erken seçim safında birleşmiş. Bu arada Kılıçdaroğlu Türkiye'de can ve mal güvenliğinin kalmadığını söyleyebiliyor. Demokrasi dışı arayışlara can suyu verip yeşil ışık yakıyor. CHP sokakları karıştırmak istiyor. Bu itibarla sürekli bu konuyu kaşıyarak yaraları yeniden kanatıyor. Ne utanmaları kalmış ne de millet sevgileri... SİSTEM TARTIŞMASI Demokratik hesaplaşmanın olacağı günü de sabırla bekliyoruz. Zamanında yapılacak seçimin kaç bucak olduğunu gösterecek. Erken seçim isteği beyhude bir hevestir. Geleceği yüksek bir irade ve inanmışlıkla kucaklayacaktır. Parlamenter sisteme dönüş ezberleri fostur. İP'in ve CHP'nin güçlendirilmiş parlamenter sistem istekleri boştur. Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanları yetkisiz ve tarafsızdır. Bunlar acemidir, kılavuzları da mahsurludur. 

2 yıl önce

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan: “Bütün yönetim HDP'ye devredilmelidir. Biz PKK olarak destek veririz"

Terör örgütü PKK elebaşlarından Duran Kalkan, İzmir'deki HDP İl Başkanlığı binasına düzenlenen silahlı saldırıya dair ilginç ifadeler kullandı. Kalkan "Sedat Peker'in haftalardır söyledikleri oluyor olacak. İşte şimdi İzmir olayı oldu. Şimdi savunma, öz savunma gerçekleşmeli. HDP öyle kapası kilitlenerek kapatılacak değildir" dedi. Türkiye'yi şu an HDP'nin yönetebileceğini ifade eden Kalkan, "Bütün yönetim HDP'ye devredilmelidir. HDP yönetimi istemelidir. HDP bütün yönetime aday olmalıdır." ifadesini kullandı. Kalkan, böyle bir durum olursa PKK olarak buna destek vereceklerini de söyledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 29 30