23 Nisan Salı 2024
3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ'da AK Parti İl Kongresinde konuştu. Erdoğan, Tekirdağ'da açılışı yapılacak şehir hastanesine İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi adının verildiğini açıkladı. Erdoğan, "Ülkemizde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz" dedi

3 yıl önce

Meclis’te ‘hukuk reformu’ oturumu: Bakan Gül muhalefetin önerilerini topladı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk reformu çalışmaları çerçevesinde muhalefet partilerinin de önerilerini aldı

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2021 yılı demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantı ile Ankara Gölbaşı Şehir Geçişi Açılış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Proje ve icraatlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Çıtayı sürekli yükselterek sürdürüyoruz. 2021 yılı söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır" dedi

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor

Dijital pazar yerlerinde ürün satan firmaların haklarını koruyacak düzenlemelere gidiyoruz. Yurtdışına veri aktarılmasına yönelik Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz. Gözetim ve denetim sorumluluğunun farklı idarelere dağılmış olması mükerrer işlemlere neden oluyor. Bağımsız bir piyasa gözetim ve denetim kurumu kuruyoruz. Bağımsız düzenleme ve denetim yapma yetkisine sahip olacaktır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yıl Açılış Töreni'nde yargı bağımsızlığına vurgu yaptı ve reform mesajı verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2021-2022 Adli yıl Açılış töreninde önemli açıklamalarda bulunurken, Yargıtay Yeni hizmet Binası'nın da açılışını yaptı. Açılış öncesi konuşma gerçekleştiren Erdoğan, reform mesajı vererek yeni yargı paketi için Cumhur ittifakıyla çalıştıklarını belirtti. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar: Ülkemiz milletimiz, hakim ve savcılarımız, avukatlarımız ve tüm yargı camiası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yeni adli yılı karşılıyor olmamızı ayrıca önemli görüyorum. Son 20 yılda adalet teşkilatımızın fiziksel çevresini değiştiren yapısını gösteren yeni bir örneğini daha sizlerle şahit oluyoruz. Temeli 2018 Mart'ın da atılan ve 191 dönümlük arazi üzerinde kurulan bu bina.. Toplam 10 bloktan oluşan Yargıtay binamız çalışanların, ve ilgili tüm kesimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojiye donanıma sahiptir. Biz de merdiven altında yargının ne halde olduğunu bildiğimiz için, adalet camiasının buralardan kurtulması için bu adımın atılması gerektiğini söyledik. Önce Danıştay'ı, ardından Anayasa mahkemesini bitirdik. Şimdi de Yargıtay'ın bu muhteşem binasını da bitirmiş olmanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. İnanıyorum ki bugün aramızda bulunan misafirlerimiz de bunun gerekliliğini buradan yukarıda kendileriyle muhabbete geçeceğiz. Orada kendilerinden dinleyeceğiz. Türkiye inşallah bu eserleriyle dünyaya ayrı bir mesaj verecek. Şimdi Ankara'da 6 ayrı binaya bölünmüş Yargıtay'ı tek bina altında toplayarak vakit ve kalite kaybının önüne geçtik. Yargıtay'ımızın yeni binasının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Yargıtay binasının da şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Müteahhit firmanın çok kısa sürede bitirmesi ayrı bir tat katmıştır. Kısa bir zaman sonra şöyle 1,5 yıl içerisinde yolun karşı tarafında da bir ibadet hane yapılacak. Ankara'ya bir de Adliye binası kazandırmak da kararlıyız. Adalet Bakanlığımız ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız projelerini bitirmek üzere. İnşallah yeni yıl bitmeden temeli atılacak. Oldukça dağılmış olan Adliyemiz tüm birimlerini de tek bir yerde toplayacağız. Elbette sadece büyük binalarla, güçlü teknolojik altyapılarla adalet sağlanamaz. Bunlar sadece daha hızlı tesisine katkıda bulunur. Kiminin Hz. Ömer'e ; Devletin dini adalettir. Eğer bir devlette adalet yoksa onun hangi sistemle yönetildiğini, vatandaşlarının hangi inanca sahip olduğunun bir önemi kalmaz. Orada sadece zulüm sürer. Ecdadımız yüreğinin ve bileğinin gücüyle ele geçirdiği coğrafyayı adaleti sayesinde huzurla güvenle yönetmeyi başarabilmiştir. 'SÖZÜM ONA YARGI MENSUPLARINA DA RASTLADIK' Adalet aynı zamanda toplumun huzur ve barışının teminatıdır. Adalet sistemini geliştirme için atılan her adım bizim için değerlidir. Bunun için bizim kadim kültürümüzde... Bu açıdan bakıldığında adalet dağıtanların sorumluluğu büyük, yükü fazla vebali ağırdır. Yakın tarihimizde millet için çalışmaktan bir haber sözüm ona yargı mensuplarına da rastladık. Asıl görevini bırakıp darbecilere, cuntacılara selam duranların... Yine bir sağdan bir soldan diyerek emirle gençleri dar ağacına gönderenler hafızamızdadır. Sözde yargı mensuplarının sergiledikleri rezillik daha dün gibi gözümüzün önündedir. Son halkasını FETÖ'cü hainler sergilemiştir. Bu alçak örgütün hakim görünümlü mensupları adaleti en rezil şekilde temsil etmeye kalktılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları denerlerse denesinler başaramadılar. Çünkü zulüm ile aba olunmaz. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dimdik ayakta duran, ne kendi içlerinde hainlerin pusularına görevlerini hakkı ile yerine getiren tüm hakim ve savcılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten de 15 Temmuz demokrasi tarihimizde yargı kültürü bakımında dönüm noktası niteliğindedir. Hakkın milletin devletin ve adaletin yanında saf tutan yargı mensuplarımız Cumhuriyet tarihimizde ilk defa darbe girişimine karşı hukuku işlettiler. Bu onurlu duruş Türk yargısı önünde beyaz sayfa açmıştır. Bir kez daha bu kutlu mücadele emeği geçen herkesi tebrik ediyor. Şehitlerimiz Allah'tan rahmet diliyorum. Önce darbecileri sonra vesayetçilerin, FETÖ mensuplarının demokrasimize vurdukları izlerini tamamen silene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Haktan hukuktan, asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca giden her yolu mübah gören anlayışı reddediyoruz. Adaleti sadece adliye binalarına tahsisli bir kavram olarak görmeyeceğiz. Adalet hayatın her alanında, toplumun her kesiminde devletin tüm görevlerinde aranmalıdır ve yerine getirilmelidir. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı kararlarının hiçbir koşulda eleştirilmeyeceği anlamına gelmez. Mahkeme kararları herkes için elbette bağlayıcıdır. Ancak bir kararın bağlayıcılığı başkadır, eleştirilmesi başkadır. Hatta yargı kararlarına getirilecek ilmi, mantıklı yapıcı eleştiriler yargının geliştirilmesine destek olur. Yargının kamusal tartışmaya yol açacak her türlü eleştiriye açık olmalıdır. Kamuoyu hassasiyetinde devletin diğer ilgili kurumları da payına düşeni almalı, kendi sorumluluk alanındaki adımları süratle atmalıdır. 'YENİ YARGI PAKETİ İÇİN KOLLARI SIVADIK' Yeni adli yılda hem adalet teşkilatımızı hem de yargı reformu çalışmalarımızı hızlandıracağız. Hükümetlerimiz döneminde adalet alanında reform irademizi sürekli canlı tuttuk. 2019'da açıkladığımız yargı reformu stratejimizle geçtiğimiz ay açıkladığımız insan hakları eylem planı olmuştur. Hak hukuk ve insan haklarını hiçbir zaman ucuz politikaya teslim etmedik, etmeyeceğiz. Adli tatilden hemen önce çıkan 4. yargı paketimizde kadına yönelik şiddetle mücadeleyi yaptığımız değişikle güçlendirdik. Adli kontrol tedbirini de süre sınırı ve gözden geçirme şartı ilave ederek yeniden düzenledik. Yeni düzenleme ile sırf ifade almak üzere gece yarısı gözaltına alma, otelde, havalimanında yakalama gibi işlemlere son verdik. Son yargı paketiyle vatandaşlarımızın idari makamlara yaptıkları başvuruları cevap süresini 60 günden 30 güne indirdik. Bugüne kadar yaptıklarımızla yetinmiyor asıl bundan sonra yapacaklarımıza bakıyoruz. Yeni bir yargı paketi için kolları sıvadık. Arkadaşlarımız bu paketi Meclis'in gündemine getirecekler. Cumhur İttifakındaki ortağımızla kendi hazırlığımız yavaş yavaş planlıyoruz. Gönül ister ki muhalefet de bu süreç de yer alsın. Diğer partilerin de anayasa metinlerini önümüzdeki aylarda sunmasını bekliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun önümüzdeki yılın ilk aylarında kendi hazırlığımızı milletin takdirine sunmakta kararlıyız. Hukuk devletinin, yasamanın, idarinin daha iyi işlemesini sağlayacak tüm reformların takipçisiyiz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM ve uluslararası kurumlardaki reform ihtiyacı görmezden gelinemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak' başlığıyla düzenlenen TRT World Forum'un açılışını video mesajla yaptı. İnsanlık olarak bir süredir ekonomik, sosyal, siyasi, beşeri boyutları olan büyük bir sağlık krizi ile mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, "Yaklaşık 2 sene önce hayatımıza giren Covit-19 salgını etkisini yitirmekle birlikte gündemimizi işgal etmeyi sürdürüyor. Salgının artçı sarsıntılarını, ekonomi başta olmak üzere farklı alanlarda hissetmeye devam ediyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, devasa krizin ardından hayatın eski normaline dönmesinin zaman alacağını belirterek, "Bu süreçte yaşananlar, artık dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermiştir. Son 2 yılla damgasını vuran bu salgın, bireylerin hem kendilerine hem içinde bulundukları topluma hem de küresel siyasete yaklaşımlarını kökten değiştirmiştir. Küresel sistemdeki tenakuz ve paradokslar daha önce hiç olmadığı kadar gün yüzüne çıkmıştır. Özellikle refah bakımından dünyada üst sıralarda yer alan ülkelerin sağlık ve sosyal yardım altyapılarının ne derece kırılgan olduğu görülmüştür. Tüm insanlığın geleceğini tehdit eden bu kriz karşısında dünyada barış ve adaleti sağlamakla görevli kurumlar bir kez daha sınıfta kalmıştır. Az gelişmiş ülkeler ve yoksul toplum kesimleri kaderlerine terk edilmiş, ticarette korumacılık artarken tedarik zincirlerinde kırılmalar yaşanmıştır. Ekonomik sıkıntılarla birlikte batılı ülkelerde nefret suçları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Sosyal devlet kavramı ağır yara alırken gelir adaleti daha da kötüleşmiş, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı yeniden alevlenmiştir. Nitekim buzdağının sadece görünen kısmı olsa bile istatistikler bizi, vatandaşlarımızı ve tüm insanlığı bekleyen tehditleri ortaya koyuyor" diye konuştu. 'HAKKI İLE DEĞERLENDİREMEDİK' Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupalı siyasetçilerin toplumu tıpkı kanser hücresi gibi saran İslam düşmanlığı ile mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin, oya devşirmenin hesabını yaptığını belirterek, "Uzun yıllardır bu tehditlere dikkat çeken bir siyasetçi olarak; şahit olduklarımız karşısında endişelerimiz daha da artıyor. Açıkçası küresel barış ve adaleti tesis yolunda tarihi bir fırsatın heba edildiğini görmekten üzüntü duyuyoruz. Bize büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatan Koronavirüs salgınını ne yazık ki iş birliği ve dayanışma açısından hakkı ile değerlendiremedik. Dünya genelinde 5 milyona varan ölümleri, virüse veya yetersiz sağlık hizmetlerine bağlamak hem kolaycı hem de hatalı bir yaklaşım olacaktır. Bu tablonun ortaya çıkmasının en önemli sebebi, zayıf yerine güçlüyü koruyan, paylaşma yerine sömürüyü teşvik eden kanaat yerine hırsı, bencilliği, tamahkarlığı özendiren mevcut sistemdir" dedi. 'SİSTEMİN HALİHAZIRDAKİ YAPISIYLA DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL' Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı sonrası temelleri atılan, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tahkim edilen bu sistemin uzun süredir adalet ve istikrar üretmediğini belirterek, şöyle konuştu: "İslam aleminin söz hakkının olmadığı, Afrika'nın, Latin Amerika'nın, Güney Asya'nın taleplerinin dikkate alınmadığı sadece gücü elinde bulunduran 5 ülkenin çıkarlarının gözetildiği bu sistemin halihazırdaki yapısıyla devam etmesi mümkün değildir. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kurumlardaki reform ihtiyacı artık görmezden gelinemez. Türkiye olarak bu reform ihtiyacını, 'Dünya 5’ten büyüktür' ifadesi ile dile getirmekteyiz. Bu konudaki somut tekliflerimizi, kısa süre önce 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' diyerek milletimizle ve tüm dünya ile paylaştık." 'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ' Sadece eleştirilmek yerine temsilde adaletin sağlandığı ve veto imtiyazının kaldırıldığı bir Birleşmiş Milletler için ilkeli, kapsamlı, stratejik ve uygulanabilir bir model sunduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "76'ncı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında yaptığım görüşmelerde, ülkemizin bu çabalarının makes bulduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duydum. Tüm mazlum ve mağdurlar adına yürüttüğümüz bu mücadeleyi çok daha yukarılara taşımakta kararlıyız. İnsanı merkeze alan, adaleti ve hakkaniyeti önceleyen, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu küresel bir düzen kurulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. ‘Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak' teması altında TRT World Forum'da yapılacak tartışmaların bizlere yeni ufuklar açacağına inanıyorum" dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 yılda yapılan icraatleri tek tek sıraladı: Tarihi bir reforma imza attık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen partisinin 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: İktidara gelirken milletimize ülkemizi 4 temel unsur üzerinde yükselteceğiz dedik: Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri. Ülkemizin sın 20 yılındaki kazanımları hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Türkiye'nin salgın sürecinde sergilediği dirayetli duruş ülkemize kazandırdığımız eserlerin önemini gösterdi. Eğitim bütçemiz yılda 10,3 milyar liradan, 274,3 milyar liraya çıktı. Artık ders kitaplarıyla birlikte yardımcı kitapları da öğrencilerimize ücretsiz dağıtmaya başlıyoruz. İktidarı devraldığımızda 76 olan üniversite sayısı bugün 208'e çıktı. Son 20 yılda 522 milyar liranın üzerinde sosyal yardım yaptık. 'RANDEVULAR İLE İLGİLİ GEREKEN ADIMLARI SÜRATLE ATIYORUZ' Hastane yatak sayımızı 164 binden 258 bine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 165 bine yükselttik. Devlet hastanelerindeki sağlık kontrolleri ve randevular ile ilgili kimi şikayetler gelmeye başladı. Bunları salgının bitmesi ile gündemimize aldık, adımlarımızı süratle atacağız. '500 BİN SURİYELİ DÖNDÜ' Güçlü bir orduya sahip olmak bir tercih değil, mecburiyettir. Ordumuzu içten içe çürütmek, zaafiyete düşürmek, tarihi ve kadim değerleri ile bağını koparmak için her yola başvurdular. Her dönem farklı araçlar ve kişiler kullandılar. En son FETÖ ihanet çetesi ile bu emellerine ulaşmaya çalıştılar. Milletimiz ile birlikte hamdolsun bu oyunu bozduk. TSK'yı dünyanın en modern orduları arasına katacak adımları attık. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu darmadağın ettik. Harekatlarla oluşturduğumuz güvenli bölgelere 500 bin kişiyi yerleştirdik. Güvenlik hattındaki eksikleri yeni harekatlarla tamamlayacağız. Bu çalışmaları titizlikle yürütüyoruz. KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ Türk siyasi tarihinin katlanması en ağır cilvesi bizim dönemimize denk geldi. Bunun adı Kılıçdaroğlu'dur. Gülüp geçsek gülüp geçilecek hali yok. Ciddiye alsak ciddiye alınacak hali yok. İftiranın, yalanın, zırvanın dozunu sürekli artırıyor. Ara ara biz de bunun paçasından tutuğ aşağı çekmek zorunda kalıyoruz. Sorduğumuz 10 soruya güya cevap vermiş ve güya bize de 10 soru sormuş. Verdiği yanıtlardan bu şahsın kifayetsizliği buram buram tütmektedir. Doğu Akdeniz ile ilgili soruma verdiği yanıtla, ülkesinin değil, milletinin değil, Rumların ve onları üzerimize salanların yanında olduğunu verdiği cevapla göstermiştir.

1 yıl önce

Schengen vize sistemi değişiyor: Reform tasarısı kabul edildi

Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alırken karşı karşıya kaldığı sorunlar, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu'nda görüşüldü. Meclisin Türk Grubu, yaşanan sorunları ve çözümlerini içeren bir rapor hazırladı. Vize alımlarında, yaşanan sıkıntılar aktarıldı. Raporda, Schengen Bilgi Sistemi'nin Schengen alanına dahil kimi ülkeler tarafından keyfi biçimde kullanıldığı anlatıldı. Vize başvurularına yanıtların keyfi verildiği belirtildi Schengen vize başvurularına yanıtların keyfi olarak verildiğini söyleyen AKPM Türk Grubu üyesi Ziya Altunyaldız, "Hem AB muktesebatına uygun olmayan hem AB ile birlikte tüm üyelerin taraf olduğu AB insan hakları sözleşmesinde teminat altına alan temel insan haklarını ihlal eden bir yöne doğru çevrildi Schengen vizesi uygulamaları" dedi. Raporda Türk tarafının çözüm önerileri de yer aldığını belirten Altunyaldız, "Tüm ülkelerde yeknesak bir uygulamanın ortaya çıkması için denetim ve izleme mekanizmasının ortaya çıkarılması, yapılacak müracaatlarda ortaya konan ret gerekçelerinin mutlaka tarafa bildirilmesi ve yargı denetimine mutlaka ret kararlarının açılması lazım" değerlendirmesinde bulundu. Türk Grubunun beklentisiyse, Meclis'ten tavsiye kararı çıkması. Altunyaldız, "Tavsiye kararı parametre değişikliğini anlayış değişikliğini, Avrupa ruhunun birlikteliğin gelecek inşasının yeniden yeşermesine dair bir pratiğin gelişmesini temenni ediyoruz" dedi. Reform çağrısı yapan tasarı, kabul edildi Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi raporu bugün görüşerek schengen sisteminde reform çağrısı yapan tasarıyı oy çokluğuyla kabul etti. Bakan Çavuşoğlu, görüşmeye gitmişti Öte yandan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanları Toplantısı'na katılmak üzere 9 Ekim 2022 tarihinde Fransa'ya bir ziyaret gerçekleştirmiş, Strazburg'da ilk olarak bölgede yaşayan vatandaşlarımızla bir araya gelmişti.

1 2