19 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Rus aşısı ve Rusya'dan uçuşlarla ilgili takvim belirlendiğini açıkladı

Kalın, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile geldiği Rusya'nın başkenti Moskova'da, muhataplarıyla yaptığı görüşme sonrasında Vnukovo Havaalanı'nda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin, Rusya ile çok kapsamlı bir ilişki ağı bulunduğunu hatırlatan Kalın, yaptıkları görüşmelerde ikili ilişkileri ve bölgesel konuları etraflı şekilde ele aldıklarını kaydetti. Bu kapsamda ticari ilişkilerden turizme, enerji iş birliğinden Karabağ, Libya ve Suriye'ye kadar çok geniş perspektifte görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Kalın, "Bu ikili ilişkilerin seviyesine yakışır bir şekilde, özellikle bugün aşı ve turizm ile ilgili konularda, Sayın Bakanımız çok doyurucu ve kapsamlı bir sunum yaptı. Rus mevkidaşları da bunun notunu aldı" ifadesini kullandı. Rus yetkililerin, Türkiye'deki kapanma, şimdiki kademeli açılma ile ilgili süreci ve vaka sayılarını yakından takip ettiğini aktaran Kalın, "Alınan tedbirler netice veriyor. En yakın sürede hem Rus aşısının Türkiye'ye gelmesiyle ilgili hem de turizm sezonunun, uçuşların başlaması ile ilgili atılacak adımlar ve sürecin hızlandırılması konularında mutabakat sağladık. Önümüzde, yakın vadede bir takvim var. Atılacak adımları, birlikte yakın bir şekilde takip edeceğiz" diye konuştu. Filistin konusu da gündeme getirildi İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını da gündeme getirdiklerini vurgulayan Kalın, sözlerini şöyle tamamladı: Bölgenin jeopolitik gelişmeleriyle ilgili önemli hadiseler yaşanıyor, yaşanmaya devam edecek. Filistin konusunu özellikle gündeme getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Putin ile yaptığı görüşmede dile getirdiği gibi, Türkiye'nin ve Rusya'nın özellikle bu konuda birlikte hareket etmesi ve bu yaşanan katliama son verilmesi ile ilgili ortak adım atılması konusunda da görüş alışverişinde bulunduk. Bölgesel barış ve huzurun sağlanması noktasında Rusya Federasyonu ile yakın iş birliğimizi devam ettireceğiz.

2 yıl önce

Türkiye'nin S-400'leriyle ilgili iddiaya Rusya'dan cevap

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "S-400'lerin başında Türk personel bulunacak" sözlerini çarpıtarak "Rus teknikerler ülkelerine gönderildi" iddiasında bulunan Bloomberg'in yalanına Rusya cevap verdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'de bulunan S-400 uzmanlarının buradan önceden planlanmış olan takvim doğrultusunda geri dönmekte olduklarını belirtip 'uzmanların gönderildiği' şeklinde ifadeler içeren haberlerin doğru olmadığını kaydetti. Sputnik'in haberine göre, Kremlin Sözcüsü Peskov, medyada yer alan birtakım haberlerin sorulması üstüne, Rusya yapımı savunma sistemi S-400 konusunda uzmanlaşmış personelin Türkiye'den plan dahilinde ayrılmakta olduğunu, Rus uzmanların 'evlerine gönderildiği' şeklindeki yorumların doğru olmadığını söyledi. "Orada (Türkiye) bulunan uzmanlarımızın hepsi, planlı bir biçimde evlerine geri dönüyor, zira Türk personelin eğitimi ve işlerin devri konusundaki görevlerini tamamladılar. Dönüşleri önceden planlanmış olduğu gibi gerçekleşiyor" diyen Kremlin Sözcüsü, "Bunu bir eve gönderme veyahut kovma şeklinde yansıtmak, kesinlikle yanlış, hiç doğru değil" vurgusunu yaptı. Bunun yanında Peskov, Rus uzmanların evlerine dönüşünde ABD'nin bir rolünün olup olmadığı sorusuna, "Burada Amerikalıların herhangi bir etkisi bulunmuyor. İyi biliyorsunuz ki Amerikalılar Türklere (S-400 sistemi hususunda) oldukça baskı yapıyor, fakat Türk tarafı istikrarlı bir biçimde duruşunu koruyor." yanıtını verdi.

2 yıl önce

Rusya Başkanı Putin'den Joe Biden'a zirve öncesi mesaj

14 Haziran'da gerçekleşecek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Amerika Başkanı Biden görüşmesinin öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Vladimir Putin ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 16 Haziran’da Cenevre'de zirve görüşmesi yapacak. Putin, zirvenin amacına ilişkin yaptığı açıklamada, "Kişisel temaslarımızın, ilişkilerimizin yeniden canlandırılması, doğrudan diyalog tesis edilmesi, karşılıklı olarak çıkar sağlayan alanlarda gerçekten işleyen etkileşim mekanizmalarının kurulması planlanıyor" dedi. "Stratejik istikrar, bölgesel krizler ve ekonomi konularını ele alacağız" şeklinde konuşan Putin, "Bana kalırsa bu görüşmede tüm bu alanlarda etkileşim mekanizmaları kurabilirsek iyi olur. Böylelikle görüşmenin boşuna olmadığı söylenebilir" ifadelerini kullandı. ''ABD'Lİ ŞİRKETLER PAZARIMIZDAN UZAKLAŞTIRILIYOR'' ABD’li şirketlerin Rusya'ya yatırım yapma konusunda istekli olduklarını savunan Putin, "Karşılıklı olarak bir ilgi var. Birçok ABD’li şirket Rusya’da çalışmak istiyor, ancak bu şirketler kulaklarından çekilerek bizim pazarımızdan uzaklaştırılıyor ve yerleri rakiplerine bırakılıyor. Bu sahiden ABD ekonomisinin yararına bir durum mu?" diye sordu. Biden ile yapacağı görüşme öncesinde her iki tarafın da yapıcı davrandığını söyleyen Putin, "Üst düzey bir görüşme öncesinde iki taraf da uygun bir çalışma ortamı oluşturmak adına her zaman birtakım olumsuz söylemleri azaltmaya çalışıyor" ifadesini kullanarak ABD tarafının bu yaklaşımını profesyonelce bulduğunu ve kendilerinin de aynı yaklaşımı sergilediğini belirtti.

2 yıl önce

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus-Amerikan ilişkilerinin son yıllarda ABD’deki iç siyasi mücadeleye kurban edildiğini söyledi

Rusya ve ABD arasındaki ilişkilere değinen Putin, ABD ile birçok alanda çalışmaya hazır olduklarını dile getirerek, "Uluslararası ilişkilerde istikrar ve öngörülebilirlik en önemli değer. Amerikan ortaklarımız tarafından geçen yıllarda bu konuda bir şey göremedik." şeklinde konuştu. Putin, ABD’nin Rusya’yı seçimlere müdahale etmek ve siber saldırı düzenlemek ile suçladığına dikkati çekerek, "Rus-Amerikan ilişkileri son yıllarda ABD’deki iç siyasi mücadeleye kurban edildi." dedi. Daha önce, ABD’ye siber alanda birlikte çalışma teklifinde bulunduklarını hatırlatan Putin, ABD’nin bu teklifi reddettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Kimsenin birbirinin iç siyasi süreçlerine müdahale etmemesi gerekiyor. Ne ABD’in Rusya'nın ne de Rusya'nın ABD'in iç hayatına müdahale etmemesi lazım. Dünyadaki tüm ülkelerin halklarına barış içinde gelişmesine fırsat vermek gerekiyor. Kriz durumlarının, dışarıdan müdahale olmadan halk içinde çözülmesi gerekiyor ancak ABD yönetimi için bu çağrı, pek bir şey ifade etmiyor. ABD yönetiminin yine de diğer ülkelerdeki iç süreçlere müdahale edeceğini düşünüyorum. Bu süreç artık çok zor şekilde durdurulabilir, çünkü çok hızla yürüyor." NATO’nun siber alanını, "savaş" alanı olarak ilan ettiğini hatırlatan Putin, Rusya'nın bundan "rahatsız" olduğunu vurguladı. Putin, Biden’ın kendisini "katil" olarak tanımlamasına ilişkin ise "Çalışma esnasında, farklı taraftan saldırılara alıştım. Bu beni şaşırtmıyor. İnsanlarla uluslararası arenada birlikte çalışıyoruz, tartışıyoruz. Biz gelin ile damat değiliz ve birbirimize sonsuz sevgi ve dostluk konusunda yemin etmiyoruz. Biz ortağız ve bazı konularda birbirimizle rekabet ediyoruz. Sert söylem ise Amerikan kültürünün tezahürüdür." ifadelerini kullandı. "ÇİN’İN DÖRDÜNCÜ UÇAK GEMİSİNİ İNŞA ETMESİ BİZİM İÇİN TEHLİKE DEĞİL" Çin’in dördüncü uçak gemisini inşa etme durumunu değerlendiren Putin, bunun Rusya için tehlike oluşturmadığını söyledi. Putin, ABD’nin Çin’e göre daha fazla uçak gemisine sahip olduğuna dikkati çekti. Rusya'da hapiste bulunan Rus muhalif Aleksey Navalnıy ile bağlantılı kuruluşları aşırılık yanlısı olarak ilan edilmesi konusuna da değinen Putin, ülkede "yabancı ajan" yasasının yürürlüğe girdiğini anımsatarak, "Bu bizim icat ettiğimiz şey değil. Yabancı ajan yasası, ABD'de 1930'larda kabul edildi. Bu yasa, bizimkisine göre daha sert. ABD'nin iç siyasi hayatına müdahalenin önlenmesini amaçlamaktadır. Genel olarak, bu yasanın doğru olduğunu düşünüyorum." dedi. Putin, Rusya'daki birçok sivil toplum kuruluşunun dışarıdan maddi olarak desteklendiğini ve bu nedenle gerekli önlemleri aldıklarını savundu. Ülkedeki siyasi sistemin geliştiğine işaret eden Putin, "Rusya'da 34 kayıtlı siyasi parti var. Bu partilerden 32'si, eylülde ülke genelindeki çeşitli seçim süreçlerine katılacak." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

ABD Başkanı Biden ve Rusya lideri Putin arasındaki tarihi zirve sona erdi! İlk açıklama geldi…

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki zirve İsviçre'nin Cenevre kentinde başladı. İki lider, Biden'ın ilk yurt dışı ziyaretinde üçüncü durağı olan Viyana'da bir araya geldi. Biden, Putin görüşmesine 'yüz yüze görüşmek her zaman daha iyidir' diyerek başladı. Putin ise, ABD Başkanı Joe Biden’a şahsen görüşme girişimi için teşekkür ederek “Uzun bir yolculuk yaptınız, çok çalıştınız. Ancak Rus-Amerikan ilişkilerinde en yüksek seviyede ele alınması gereken birçok sorun birikti. Görüşmemizin yapıcı geçeceğini umuyorum' dedi.  Bu açıklamaların ardından gazeteciler salondan çıkarıldı ve zirve basına kapalı olarak gerçekleşti. Yaklaşık 4 saat süren görüşme sona erdi. TOPLANTININ ARDINDAN İLK AÇIKLAMA Toplantı sonrası ilk açıklamalar Rusya lideri Putin'den geldi. Basın toplantısı düzenleyen Putin, Biden ile görüşmesinin yapıcı geçtiğini ifade etti. Rus ve Amerikan diplomatların dönüşü için mutabakat sağladıklarını anlatan Putin, dışişleri bakanlıklarının diplomatik yolla ilgili görüşmelere başlayacağını duyurdu. Görüşmede düşmanca bir tutum olmadığını söyleyen Rus lider, Biden'la Ukrayna konusunu da ele aldıklarını ve Ukrayna'nın NATO'ya muhtemel üyeliğine ilişkin tartışılacak bir şey olmadığını ifade etti. Vladimir Putin, "Biden, Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması'nın (START-3) uzatılması konusunda sorumlu ve zamanında bir karar aldı. Rusya ve ABD'nin stratejik istikrarın sağlanmasında sorumlulukları var. İki ülke, uzatılan START-3 anlaşmasında yapılacak olası değişiklikleri görüşmeye başlayacak" dedi. Siber saldırılar konusunda da konuşan Putin, dünyada bu tür saldırıların büyük oranda ABD'den geldiğini söyleyerek, Moskova Yönetimi'nin Washington'a siber saldırılar konusunda teferruatlı bilgi sağladığını ifade etti. Putin, Siber güvenlik konusunda ABD lideri Biden'la anlaşmaya vardığını açıkladı. ABD ve Avrupa ile Rusya'nın arasında büyük anlaşmazlığa yol açan muhalif siyasetçi Aleksey Navalnıy mevzuuna da değinen Putin, "Navalnıy Rus yasalarını ihlal ettiğini biliyordu, tutuklanacağı biliyordu, fakat yine de Rusya'ya geldi" ifadelerini kullandı.  Putin, ABD'li mevkidaşı Biden'ın nisan ayında bir konuşmada kendisine yönelik "katil" ifadesini kullanmasıyla ilgili olarak, "Biden'ın açıklamasının kendisini tatmin ettiğini" de sözlerine ekledi. ZİRVEYE DAMGA VURAN AN Öte yandan CNN International'da yer alan bilgiye göre iki lider ve dışişleri bakanları bir arada basına poz verirken Rus güvenlik görevlileri ve basın mensupları arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Dünyayla paylaşılan fotoğraflarda güvenliklerin müdahalesi ve daha fazla görüntü alınmasına engel olmaya çalıştıkları açıkça belli oluyor. Güvenlik görevlilerinin 'Git buradan' diye bağırdıkları duyulurken kameraya yakalanan anlarda Putin'in durumu sinirli bir şekilde gülümseyerek seyrettiği Biden'ın ise gergin bir bekleyiş içinde olduğu görüldü. CNN'in kıdemli Beyaz Saray muhabiri Kaitlan Collins ise tarihi buluşmayla ilgili tüm detayları resmi Twitter hesabından duyurmaya devam ediyor. Collins, görüşmenin yapıldığı odadaki gergin anları 'ABD'li gazeteciler basının görüşmeden görüntü alabildiği o tek anda odadan itilip kakılarak çıkarıldı. Gazeteciler içeride kalmaya çalıştıkça kıyafetlerinden çekiştirilerek Rus güvenlikler tarafından dışarı çıkarılmaya çalışıldık dediler. Ve o anlarda ABD Başkanı Biden'ın söylediği hiçbir şeyi duyamadıklarından şikayet ettiler.' sözleriyle aktardı. ABD - RUSYA İLİŞKİLERİ Ukrayna'nın Kırım yarımadasını 2014'te Rusya'nın ilhak etmesi, ikili ilişkilerde kırılma noktalarından biri oldu. 2015'te Rusya'nın ABD'nin desteklediği muhaliflere karşı Şam yönetimine destek olmak için Suriye'ye müdahalesi ve 2016'da Donald Trump'ın seçildiği Amerikan seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiğine dair -Rusya'nın yalanladığı- iddialar, gerilimin büyümesine yol açtı. Mart ayında Biden'ın yaptığı bir konuşmada Putin'e "katil" demesi üzerine Rusya, Washington'daki büyükelçisini geri çağırmıştı. ABD de Moskova büyükelçisini Nisan ayında ülkeye geri çağırdı. Şu an iki ülkenin büyükelçisi de yok. Nisan ayındaki olayın sebebi ise Washington'ın, Amerikan Başkanlık seçimlerine müdahale, siber saldırılar ve Ukrayna ile yaşanan gerilimin bir sonucu olarak Rusya'ya yönelik yeni yaptırım kararı aldığını açıklamasıydı. Yaptırımlar hem Rus hükümetinin ABD bankalarıyla yaptığı işlemleri içeriyor hem de başkanlık seçimlerine müdahale ettikleri suçlamasıyla 32 kişiyi hedef alıyor. Bunun üzerine Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yaptırımlara karşılık verme kararı aldıklarını açıklamıştı. Buna göre hem ABD'li 10 diplomat sınır dışı edildi hem de ülkedeki ABD'li diplomatların bildirim yaparak görev yerlerinden 16 kilometreden uzağa seyahat etmelerine izin veren anlaşma iptal edildi. Amerikan Büyükelçi de Moskova'dan Washington'a döndü. NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında "katil" ifadeleri hatırlatılan Biden, önce soruyu geçiştirmeye çalışsa da sonra Putin'i "Zeki, zor ve değerini hak eden bir hasım" olarak niteledi. "Katil" ifadesinin "Yapmak üzere olduğumuz toplantı açısından çok da önemli olduğunu düşünmüyorum" dedi. Uzun sürmesi beklenen görüşmede liderlerin birlikte yemek yemesi planlanmıyor. ABD'li yetkili, bu durumu "ekmeği bölüşmek yok" sözleriyle değerlendirdi. Görüşme sonrası iki lider ayrı ayrı basın toplantısı düzenleyecek. NİSAN AYINDA UKRAYNA SINIRINDA GERİLİM ARTMIŞTI Rusya, Mart ortasından başlayarak Kırım'a ve Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine askeri sevkiyat yaptı. Ukrayna ve Batılı ülkeler, Rusya'nın sevkiyatına dair uyarılarda bulunmuş ve Amerikan askeri gemilerinin Karadeniz'e yöneldiği haberleri gelmişti. Gerilimin tırmandığı dönemde ABD Başkanı Biden, Rus mevkidaşı Putin'e telefon etti. Bu, Biden'ın göreve geldikten sonra Putin'le ikinci telefon konuşması oldu. Biden, gerilimi azaltmak üzere ikili zirve teklifinde bulunmuş ancak Rus tarafı, teklifi düşüneceklerini açıklamıştı. Nisan sonunda, iki lider için henüz bir ikili görüşme tarihi belirlenmemişken Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, haftalardır bölgede gerilimin yükselmesine neden olan Ukrayna sınırına yapılan askeri yığınağın geri çekileceğini açıkladı. Hafta başında yapılan NATO zirvesinde ise Ukrayna'nın da ittifakın parçası olabileceğine dair açıklamalar geldi. Eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi, Moskova'da tepkiyle karşılanıyor. Bu konunun da Biden-Putin görüşmesinde gündeme gelmesi bekleniyor.

2 yıl önce

Rusya, İngiliz savaş gemisine uyarı ateşi açıldığını duyurdu

Karadeniz'de İngiltere ile Rusya arasında yeni bir kriz yaşandı. Geçtiğimiz haftalarda Karadeniz'e geçen İngiliz savaş gemisine uyarı ateşi açıldı. Hürriyet'in RIA'dan aktardığı son dakika gelişmesine göre, Rus savaş gemisi, Karadeniz'de Rusya sınırına 3 kilometre yaklaşan bir İngiliz savaş gemisine uyarı ateşi açtı. Rusya Savunma Bakanlığı olayı doğrulardı. Bakanlık yaptığı açıklamada, İngiliz Kraliyet Donanması'na ait bir destroyer olan HMS Defender'ın Rusya'nın Karadeniz'deki deniz sınırlarını ihlal etmesinin ardından bir Rus savaş gemisinin uyarı ateşi açtığını duyurdu. Aynı açıklamada İngiliz savaş gemisinin Rus karasularından çıkarılması için savaş uçaklarının kullanıldığı bilgisini de yer aldı. Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov, NATO'nun Rus karasuları yakınlarında faaliyetlerinde kayda değer artış olduğunu belirtti ve 'provokatif' olarak nitelediği eylemleri kınadı. Gerasimov, 'Uzun menzilli silahları bulunan NATO savaş gemileri Karadeniz ve Baltık Denizi'nde faaliyet gösteriyorlar. ABD ve müttefiklerine ait bu savay gemilerinin faaliyetleri açıkça provokatifler' dedi. "NATO, AVRUPA'DA FÜZE SİSTEMLERİNİ RUSYA'YA KARŞI KONUŞLANDIRIYOR" Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu NATO'nun Rusya sınırlarındaki faaliyetlerini değerlendirdi Şoygu, NATO'nun askeri eylemlerine yönelik, Avrupa'da güvenlik ile ilgili durumun ABD'nin pozisyonuna bağlı olduğunun altını çizdi Şoygu, ABD'nin daha önce Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekildiğini anımsatarak, "Askeri bakış açısından, füze saldırı ve füze savunma sistemlerinin kombinasyonu ile sadece bölgede değil, tüm dünyada güç dengesini değiştirme kapasitesine sahiptir. Eğer orta menzilli füzelerinin konuşlandırılmasına yönelik karar alınırsa, bu durum Rusya'nın doğu bölgelerine de tehdit oluşturacak." şeklinde konuştu. Avrupa'da güvenlik ile ilgili durumun ABD'nin pozisyonuna bağlı olduğuna dikkati çeken Şoygu, "NATO, yüksek derecede hazırlıklı grupların sayısını artırıyor ve Rusya ile Belarus sınırlarına askeri birliklerinin sevk edilmesine ilişkin rotalar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

AB'den Rusya'ya karşı 'yeni yaptırım seçeneklerini değerlendirme' kararı

Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nin ilk günkü bölümü tamamlandı. İlk günün ardından zirve bildirisinin Rusya ile ilgili bölümü açıklandı. AB Konseyi, Rusya yönetiminin daha yapıcı ilişki sergilemesi, ayrıca AB ve AB üyesi ülkelerle üçüncü ülkelere karşı eylemlerini durdurması yönündeki beklentiyi bildirdi. Bildiride, AB'nin tavrında değişiklik olabilmesi için Rusya'ya Minsk anlaşmalarını uygulaması çağrısı yer aldı. "AB üyeleri sağlam karşılık vermeli" Rusya'nın "zararlı, yasa dışı ve yıkıcı" faaliyetlerine karşı AB üyelerinin sağlam ve koordineli karşılık vermesinin öneminin altı çizildi. AB'nin ortaklarıyla koordinasyon içinde elindeki araçlardan tam olarak faydalanması gerektiğine vurgu yapılan bildiride, "Bu amaçla AB Konseyi, AB Komisyonu ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisini ekonomik yaptırımları da içeren ilave kısıtlayıcı tedbir seçeneklerini sunmaya davet etmektedir." denildi. AB liderleri ayrıca Birlik'in doğusundaki ülkelerle iş birliğinin geliştirilmesinin ve Orta Asya ile ilişkilerin derinleştirilmesinin önemini vurguladı. "Rusya'nın temel özgürlükleri sınırlandırılmalı" AB'nin, çıkarlarının bulunduğu alanlarda Rusya ile "seçici ilişki" kurulmasına açık olduğu belirtilen bildiride, özellikle iklim ve çevre, sağlık ile İran nükleer anlaşması, Suriye, Libya gibi uluslararası meselelerde şartları ve kozları da içerecek somut seçenekler geliştirilmesi için AB Komisyonu'na ve AB Yüksek Temsilcisine çağrı yapıldı. Bildiride, "AB Konseyi, bu kapsamda Rusya ile diyaloğun şartları ve formatlarını araştıracaktır." İfadesi kullanıldı. AB liderleri, Rusya'da temel özgürlüklerin sınırlandırılmasını ve sivil toplumun alanının daraltılmasını kınadı.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir araya geldi! Basın toplantısında önemli açıklamalar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Antalya'da bir araya geldikten sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. İşte toplantıdan önemli satır başları... Çavuşoğlu toplantıya şu sözlerle başladı: "Bu toplantıyı bu sefer Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Ayrıca sayın Putin, Cumhurbaşkanımızı Rusya'ya davet ettiler. Bir sonraki toplantı ise Moskova'da yapılacak. Birçok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Geçen seneyi telafi ettik, bizim hedefimiz 100 milyar dolar hedefidir. Çalışmamız gerekiyor, ekonomiyle ilgili diğer çalışma gruplarımız da bir araya gelecek. Turizm tabii önemli. Rusya'nın en son 22 Haziran itibariyle ülkemize uçuş sınırlamalarını kaldırmaları isabetli bir karar oldu. Rus turistlerin de dört gözle beklediği bir karardı. Diğer taraftan bizim salgınla mücadelede de işbirliğimiz başından beri devam etti. Sputnik V aşısının 400 binlik dozu Türkiye'ye geldi. Bu aşının ortak üretimi konusunda da birimlerimiz çalışıyor. Güvenli turizm bakımından da bu tür işbirliğimizi devam ettirmek arzusundayız. İkili ilişkilerimizde ciddi bir sorun görmüyoruz. Var olan küçük sorunları da birlikte çözme azmimiz var. Bölgesel konularda da bugün görüş alışverişinde bulunduk, Suriye'yi ele aldık, Karabağ yine bugün bölgesel konularımızdan bir tanesiydi. Amacımız bu ülkelerde istikrarın kalıcı olması. Suriye'de siyasi bir süreç için Rusya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. İşbirliğimiz somut sonuçlar doğuruyor, liderlerimiz arasında samimi bir dostluk var. Dostum Lavrov ile kapsamlı işbirliğimizi daha da ileri taşımak için çalışmaya devam edeceğiz." Bakan Çavuşoğlu bu önemli açıklamalardan sonra sözü mevkidaşı Lavrov'a bıraktı. Sergey Lavrov ise bu önemli görüşmeyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Çok teşekkür ederim Mevlüt Bey. Çok kapsamlı bir şekilde konuları ele aldık. İşbirliğimiz çok yönlü olarak devam ediyor. Beşeri, iktisadi alanlarda işbirliğimizi sürdürüyoruz. Liderlerimiz arasındaki mutabakatları hayata geçirmek için çalışıyoruz. Toplantı yakın bir zamanda Moskova'da yapılacaktır. Akkuyu'da çalışmalar aktif olarak devam ediyor. Bu kapsamda kesintisiz olarak Türk Akımı'nın çalışması için çalışmalar yürütüyoruz. Koronavirüs pandemisi kapsamında Sputnik V aşısının Türkiye'ye sevkiyatı ile birlikte üretimini önlemli görüyoruz. Devasa bir proje gündemde... Turizm çok büyük bir popülariteye sahiptir. Bu turizmin gelişimi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kendileri her türlü tedbirin alınacağı bize teyit ettiler. Biz Azerbaycan'da ortak Rus merkezinin faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz. Buradaki çabalar, ulaşımın yeninden tesis edilebilmesi için önem taşımaktadır. İdlib'de askerden arındırılmış bölge oluşturulması kapsamındaki çalışmaları ele aldık. Mutabakata vardık, Suriye sorununun BM bünyesinde barışçıl şekilde çözümlenmesi için fikir beyan ettik. Ortadoğu, Afganistan, Ukrayna'daki durum ele alındı. Bu tür temaslar düzenli olarak yapılıyor. Aynı şekilde dış politika koordinasyonu konusunda çalışma yürütüyoruz. SORU CEVAP Bakan Çavuşoğlu: Cumartesi günü Kanal İstanbul'un ilk köprüsünün temelini attık. Evet, siz de söylediniz. Şu anda boğazdan geçen trafiğe baktığınızda ciddi bir risk oluşturuyor. Ve her bakımdan ihtiyacı olduğu için yıllar önce ortaya konulan proje için somut adımlar atmaya başladık. Bu projeyi hayata geçirmek için ilgili kurumlarımız çalışıyor. Uluslararası şirketlerden de çok ciddi ilgi ve talep var. Bazen Türkiye'de de dışarıda da tartışmalar oluyor. Ne Kanal İstanbul'un Montrö'ye bir etkisi var, ne de Montrö'nün Kanal İstanbul'a bir etkisi var. Ayrıca Montrö Anlaşması'nın nasıl revize edileceği ya da sonlandırılacağı anlaşmanın içinde var. Türkiye bugüne kadar Montrö Anlaşması'na harfine kadar uymuş bir ülkedir. Kanal İstanbul'u inşa ederek Boğaz'daki riski azaltacağız. Montrö Anlaşması'yla herhangi bir ilişkisi yoktur, Kanal İstanbul bizim iç hukukumuza tabi olacak. Lavrov: Ben de ilave etmek isterim, biz Türk dostlarımızla Montrö Sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda memnunuz. İstanbul Kanalı yabancı askerlere zemin hazırlamaz. Görüşmeler konusunda Cumhurbaşkanı bugün açıklama yaptı, olup biteni kapsamlı olarak değerlendirdi. ABD'liler Cenevre'de konuşulan bütün konuları kendi çıkarları doğrultusunda değerlendiriyor. Bir heyetimiz hazırlanıp görüşmeler yapacak. Bu tür ön görüşmeler kapsamında her iki tarafın çıkarlarına uygun sonuç olabilir. Birbirimizden ne beklememiz gerektiğini biliyoruz. Burada tuhaf bir durum var, biz dürüst bir şekilde yaklaşmak istiyoruz. Bizim kaynaklarımıza saldırılar ne olacak? ABD'lilerin yaklaşımı pek doğru bir yaklaşım değildir. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 27 28