20 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

Biri Kemal Kılıçdaroğlu’nu biri de Tekirdağ’ı kandırdı! Sahte doktor Ayşe Özkiraz, anketçi Kemal Özkiraz’ın akrabası çıktı

Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde görev yapan doktor asistanının bölümün sorumlu doktoruna çocuk doktoru Ayşe Özkiraz’ın TUS’ta 81 puan aldığını söylemesi üzerine hastane yönetimi durumdan şüphelenmiş, sorumlu doktor, Ayşe Özkiraz’dan çelişkili cevaplar alınca durumu hastane yönetimine ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirmişti. TUTUKLANDI Emniyet güçleri Ayşe Özkiraz’ın evinde yaptıkları aramada üç poşet dolusu tıbbi kitaplara ve dokümanlara el koyarken, sahte üniversite kimlikleri, sahte doktor kimlikleri, sahte diplomalar, çeşitli hastanelere ait kimliklerin yanı sıra ameliyat kıyafetleri ve dönem birincisi olduğuna dair sahte plaketler ele geçirdi. Emniyetteki ifadesinin ardından sahte doktor Ayşe Özkiraz adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunu çerçevesinde sahtekarlık suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde yaşanan sahte doktor olayına ilişkin ihmali bulunanlar hakkında da ek soruşturma başlattı. ANKETÖR KEMAL ÖZKİRAZ’IN AKRABASI ÇIKTI Öte yandan Ayşe Özkiraz’ın Avrasya Araştırma’nın sahibi Kemal Özkiraz’ın da akrabası olduğu çıktı. Özkiraz sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ”Ayşe Özkiraz babamızın amcasının torunu. 1-2 sene önce tıp fakültesi kazandığını duyduğumuzda mutlu olmuştuk. Doktor olarak çalıştığını haberle duyduk. Bildiğim kadarıyla yaşı 25 değil 20-21 olmalı. Bu yaşta nasıl atanmış anlayamadık. ”BİZİ KANDIRDIĞINA MI ÜZÜLEYİM, REZİLLİĞE Mİ ÜZÜLEYİM” Ayşe Özkiraz’ın Özkiraz’ın başka bir akrabası olan Doktor Servet Özkiraz da, daha önce paylaştığı bir tweette “Yeğenim Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandı” demesinin gündeme gelmesinin ardından “Hepimizi şoke etti” açıklamasını yaptı. Bir diğer doktorun paylaştığı eski tweete yanıt veren Servet Özkiraz; “Tutku Hocam olay hepimizi şok etti. ÖSYM belgesini bana attığında çok sevinip paylaşmıştım doğal olarak. Bizi kandırdığına mı üzüleyim, rezilliğe mi üzüleyim bilemiyorum. Çok şaşkın ve üzgünüm” ifadelerini kullandı.  

1 yıl önce

Anketçi Kemal Özkiraz’ın akrabası, sahte doktor'dan savcılıkta ilk ifade... Ameliyata girdi, dikiş attı! Yaşı bile yalan çıktı

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikâyette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan Ayşe Özkiraz’ın ifadesi ortaya çıktı. Hastanede ameliyat masasında fotoğrafları da ortaya çıkan Özkiraz’ın, savcılıktaki sorgusunda yaşı da dahil olmak üzere söylediği birçok konuda çevresindekilere yalan söylediği anlaşıldı. Doktorlara 25 yaşında olduğunu, Çapa Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun olduğunu ve TUS’tan 81 aldığını söyleyen Özkiraz'ın gerçek yaşının da 20 olduğu saptandı.

‘AİLEM TIP OKUMAMI İSTİYORDU’

Ayşe olan adını, düzenlediği sahte belgelerde ‘Ayşem’ olarak yazdıran Özkiraz’ın doktorluk rolüne ailesine yalan söyleyerek başladığı da ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl Veliköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan, üniversite sınavını kazamamasına rağmen ailesine Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığı yalanı söyleyen Özkiraz’ın ifadesinde şunları söyledi:

"Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenliğini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesini kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim.” ‘CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ İLE KALDIM’

Daha sonra yalnız olarak gittiği İstanbul’da özel bir yurtta kendisini tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttığını anlatan Özkiraz, "Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmî belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir şekilde derse girmedim.” ‘PASAJDA ÖĞRENCİ KİMLİK KARTI BASTIRDIM’

Çapa Tıp Fakültesi’ne girebilmek için İstanbul Eminönü’nde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdığını söyleyen Özkiraz, "Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu. Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul'da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram'dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” dediği öğrenildi. Ayşe Özkiraz, yurtta kaldığı dönemlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yemekhanesine yurtta kalan öğrencilerle birlikte gittiğini anlatarak, "Kaldığımız yurda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi daha yakındı, ben çevremdekilere Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğumu söylediğim için onların kartları üzerinden Yemek alıyordum. Parasını onlara gönderiyordum. Hatta A.Ö. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi kendi yemek kartını kullanmadığı için bana vermişti. Bir süre de onun kartıyla yemek yedim. Ayrıca Instagram üzerinden S.U. ve F.G. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hemşire ve personel olan şahıslarla tanıştım. Bunlara kendimi doktor olarak tanıttım. Bunlarla zamanla arkadaş olduk” diye konuştu. ‘ACİLDE DURUP VAKİT GEÇİRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM’

Zaman zaman İstanbul’dan Çerkezköy’e geldiğini söyleyen Özkiraz, “2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne getirdik. Burada N.Ö. isimli acil hekimine kendimi doktor olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da birkaç kez daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil bölümüne geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim. F.Ç. isimli doktor bana izin verdi. Onun izniyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum zaman zarfında doktor koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum zaman zarfında kesinlikle hasta muayene etmedim, ancak muayeneleri izledim. İfade ettiğim üzere sadece birkaç kez acil bölümüne geldim” ifadelerini kullandı.

KENDİMİ DOKTOR OLARAK TANITTIM’

Özkiraz, 2021 yılı eğitim dönemi bittikten sonra 2022 yılı haziran ayı içerisinde Çerkezköy'de ailesinin yanına geldiğini belirterek, "Çocuk cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çocuk cerrahı olan Dr. M.K.’nın odasına gittim. Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun doktor olarak tanıtıp doktor M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A.. Bir süre sonra doktor M.K. beni kabul etti, görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktor olarak tanıttım. Ayrıca TUS sınavında 81 puan aldığımı söyleyip TUS sınav sonuç belgesi gösterdim. Bu belgeyi daha önce yaptığım gibi Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış belge üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum. Çocuk cerrahisi bölümüne ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise gıda mühendisi olduğunu, Ankara'da yaşadıklarını söyledim” dedi. ‘AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPTIM’

Doktor M.K.’nın kendisine yanına gidip gelebileceğini söylediğini ifade eden Özkiraz, "Bu şekilde Çocuk Cerrahisi bölümüne gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Doktor M.K. kurmuş olduğum ilişkiye istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum, muhabbet ettim. Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Doktor M.K.’nın hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan doktor M.K.’nın haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘çocuğum diksin’ diyordu. Sadece Dr. M.K.’nın ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrah… sürekli görüştüm. Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Birçok kez muayene ve ameliyata katıldım” diye konuştu. 'AİLEMİN BASKISINDAN KORKTUĞUM İÇİN YAPTIĞIMI SÖYLEDİM'

Evinde bulunan hastanede çekilen fotoğrafları da anlatan Ayşe Özkiraz, "O fotoğraftakiler Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde farklı bölümlerde çalışan doktor, hemşire ve farklı bölümlerde çalışan personellerdir. Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile ilişkim ilerledi, sekreter T., bana doktor M.’nin odasının anahtarını verdi. 12 Kasım 2022 tarihinde sekreter T., beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben yalan söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da doktor M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin yalan olduğunu, doktor olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için böyle bir şey yaptığımı söyledim” dediği öğrenildi. AMELİYATHANEDE FOTOĞRAF

Sahte Doktor rolüne bürünen Ayşe Özkiraz’ın evinde yapılan aramalarda ameliyathanede çektirdiği fotoğraflar, adına düzenlenen sahte Ankara Şehir Hastanesi personel kimlik kartı, Çerkezköy Devlet Hastanesi personel kimlik kartı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci kimlik kartı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi intörn doktor kimlik kartı, İstanbul Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdiği belirtilen bir plaket de bulundu. CHP’Lİ ANKETÇİ’NİN AKRABASI Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bir yıldır kendini pratisyen hekim olarak tanıtan ve eylül ayındaki Tıpta Uzmanlık Sınavı’ndan 81 puan aldığını iddia eden sahte doktor, polis tarafından gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Sahte doktor Ayşe Özkiraz'ın Avrasya Araştırma'nın sahibi Kemal Özkiraz'ın da akrabası olduğu ortaya çıktı.

1 yıl önce

Sahte doktor Ayşe Özkiraz’ın akrabası Kemal Özkiraz anket yaptı: “Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 10 puan önünde”

Sahte doktor Ayşe Özkiraz’ın anketçi akrabası Kemal Özkiraz, anket sonuçlarıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gazlamaya devam ediyor. Son olarak Özkiraz’ın sahibi olduğu Avrasya Araştırma şirketi, ‘Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde altılı masanın ortak adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhur İttifakı’nın adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan yarışırsa hangi adaya oy verirsiniz?’ sorusuna verildiği belirtilen yanıtı açıkladı. ÖZKİRAZ’A GÖRE KILIÇDAROĞLU 10 PUAN ÖNDE Buna göre ankete katılanların yüzde 48,2‘sinin Kılıçdaroğlu, yüzde 37,5‘inin Erdoğan dediği iddia edildi. Anket sonuçlarına sosyal medyadan yorum yapan pek çok vatandaş “Sahte doktor Ayşe’nin akrabasına yakışacak bir anket sonucu” diyerek Özkiraz’ı ti’ye aldı. ‘EVET ÇIKARSA ANKETÇİLİĞİ BIRAKMAZSAM ONURSUZUM’ DEMİŞTİ Kemal Özkiraz, 2017 referandumunda %57.7 HAYIR çıkacağını iddia etmiş EVET çıkarsa şirketi kapatacağını söylemişti. Referandum günü açık ara farkla EVET çıkmasının ardından Özkiraz ‘Sözünde durmayacak kadar onursuz değilim’ diye paylaşımda bulunmuş aradan geçen kısa bir zamanın ardından hiçbir şey olmamış gibi işine devam etmişti.

1 yıl önce

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın sahte evlilik yaptığı ortaya çıktı!

2023 bütçe görüşmeleri TBMM’de devam ediyor. 5 Aralık’ta başlayan görüşmelerde her gün yeni bir gerginlik çıkıyor. Son olarak İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla CHP Grup Başkanvekili Engin Altay arasından ‘sahte evlilik’ tartışması yaşandı. ENGİN ALTAY SAHTE EVLİLİK YAPMIŞ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, geçtiğimiz yıllarda eşinden boşanıp kendinden yaşça küçük bir hanımefendiyle yeniden dünyaevine girmişti.  Sınırlı sayıda davetlinin katıldığı düğün, sır gibi saklanmıştı. GÖREVDEN ALINAN BAŞKAN KIYMIŞ Görevdeki CHP’li büyükşehir ve ilçe belediye başkanları olmasına rağmen, Ataşehir’deki yolsuzluk davası kapsamında makamından azledilen İlgezdi’nin nikahı kıyması dikkat çekti. Belediyede hiçbir yetkisi kalmayan İlgezdi’nin, sembolik olarak cübbe giydiği iddia edildi. SOYLU’DAN YARDIM İSTEMİŞ Geçersiz bir nikah ile kendisinden yaşça küçük eşi ile evlenen Altay’ın nikahın geçerli olması için ‘Sahte nikah kıydım.Süleyman Soylu beni kurtar.’ diye yalvardığı TBMM Genel Kurulu’ndaki tartışmalar esnasında ortaya çıktı.

1 yıl önce

İstanbul Boğazı'nda yılbaşı öncesi teknelere kaçak ve sahte içki denetimi

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin katılımıyla Beşiktaş'da ve çevre ilçelerde yılbaşı öncesi, eğlence organizasyonu yapan teknelere yönelik kaçak alkol denetimi gerçekleştirildi. Denetimlerde tekne işletmelerinin servis edilen ürünlerin bandrollerini ve iş yerinin hijyen kurallarına uyup uymadıklarını kontrol edildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca'nın da katılığı denetimde ekipler işletmelerin gerekli evrakları tam olup olmadığını kontrol etti. İl Tarım ve Orman Müdürü Karaca, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “7 gün 24 saat esasına göre, 5996 sayılı veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu çerçevesinde halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması ile ilgili çiftlikten sofraya kadar bütün aşamaları denetliyoruz. Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı öncesi olduğu gibi yılbaşı öncesi de özellikle alkol tüketilen ve alkol üretilen işyerlerinde denetimlerimizi biraz daha sıklaştırıyoruz. Denizde Sahil Güvenlik Komutanlığımız ile beraber, karada polisimiz ve jandarmamız ile beraber denetimlerimizi sıklaştırıyoruz bu dönemde. Bu dönemde Sahil Güvenlik Komutanlığımız ve ekiplerimiz ile beraber Boğaz'a açılacak ve alkol sunumu yapacak teknelerde denetimlerimizi gerçekleştirdik. Önce evraklarının kontrolünü yapıyoruz, Maliye Bakanlığınca geliştirilen barkod okuma cihazlarıyla bandrolleri gerçek mi değil mi onun kontrolünü yapıyoruz. Ayrıca işletmenin alkol sunumu ile belgeleri var mı? TAPDK belgeleri var mı, ruhsatları var mı, çalışanların hijyen belgeleri var mı, ilaçlama belgeleri var mı? Kontrollerini yapmak suretiyle denetimimizi sonlandırıyoruz."

1 yıl önce

‘Karne hediyesi et’ sahtekarlığında son perde! Sahtekar muhabir Fatmanur Boylu’nun çocuğa fısıldadığı an ortaya çıktı

Altılı masadaki siyasilerin başını çektiği, troller tarafından ‘koro’ halinde köpürtülen ‘karne hediyesi et’ çarpıtmasıyla ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı. Tepki çeken haberin montajlanmamış görüntüleri ortaya çıktı ve Habertürk TV’deki bilinçli algı operasyonu deşifre oldu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1617945369614352384?s=46&t=00XXTaXVr4YiATGnOY0_ug MUHABİRİN YÖNLENDİRMESİ DEŞİFRE OLDU Haberin ham görüntülerinde muhabirin küçük çocuğa defalarca “‘Annem bana karne hediyesi et aldı’ der misin?” diyerek yönlendirme yaptığı görüldü. Küçük çocuğun muhabirin yönlendirmesi doğrultusunda annesinin karne hediyesi olarak et aldığını söylediği anlaşıldı. ‘ÇOCUĞUMUN KULAĞINA FISILDAYIP SÖYLETTİLER’ Çocuğunun, ‘Babam bana tabletim bozuldu, tablet hediye alacak’ şeklindeki konuşmasının kaydedilmediğini vurgulayan Anne Güney, çocuğunun kulağına fısıldanıp çarpıtılan ifadelerin söyletildiğini aktarmıştı.

1 yıl önce

Sahte AFAD sitesiyle dolandırıcılık yapan hırsızlara dikkat!

Sahte AFAD sitesi dolandırıcılığı! Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde yıkımlara neden olan 7,7 ve7,6’lık depremler sonrası tüm Türkiye, bölgeye yardım göndermek için seferber olurken, bazı dolandırıcılar bunu fırsata çevirdi. AFAD adı altında sahte site açan dolandırıcılar yardım adında topladıkları paralarla vatandaşları dolandırdı. Açılan söz konusu sitede bağış yapmak isteyen kişilerden form şeklinde gösterilen alanda vatandaşın kredi kartı bilgilerinin girilmesi isteniyor. Kredi kartı bilgilerinin girilmesi sonrası ise hesap sahibinin kredi kartı boşaltılıyor.   GOOGLE’A REKLAM VERDİLER İnternette birçok kullanıcının kullandığı dünyaca ünlü arama motoru Google’da tanıtım yayınlayarak en üst sıraya çıkan sahte site böylelikle daha çok kullanıcıya ulaşarak daha çok kişiyi dolandırıyor. https://twitter.com/whisperhaber/status/1623020033038327808?s=46&t=HFobEurKSvyp87lXpNoWew DAHA ÖNCE AFAD ADINA AÇILAN SAHTE SİTELER KAPATILDI AFAD adına bağış toplamak için daha önce açılmış 6 adet sahte internet sitesi tespit edilmiş ve USOM (Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi) tarafından belirlenen sitelerine erişim engellenmişti. BİR KULLANICI O ANLARI TELEFONLA KAYIT ALTINA ALDI Sitenin durumundan şüphelenen bir kullanıcı sitenin açık olduğu pencereyi cep telefonu kamerası ile kayıt altına aldı.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli'den Ahbap ve Babala'ya tepki: Sahtekar bunlar

Türkiye Cumhuriyeti, 6 Şubat günü tarihinin en büyük felaketini yaşadı. Merkez üssü Kahramanmaraş'ta yaşanan art arda 7.7 ve 7.6'lık depremler, koca bir bölgeyi yerle bir etti. Devletin seferber edilen tüm ekipleri, bir cana daha ulaşma umuduyla hummalı çalışmalar devam ediyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Devlet Bahçeli, depremzedelere yardım toplarken provokasyon yapan ve adliyede ifade veren Babala TV'nin sahibi Oğuzhan Uğur ve Ahbap derneğine değindi. Devletin bir kenara itilmiş gibi gösterilip yardım toplanmasının doğru bulunmadığını söyleyen Devlet Bahçeli, konuyu sert bir dille vurguladı.  "Bu sahtekarların Türk televizyonunda yer almamalıdır" Devlet Bahçeli şu ifadeleri kullandı; Devleti bir kenara itip ahbap çavuş ilişkisi içinde yardım toplanması bizim nazarımızda yanlıştır. Devletin yapamadığı yatıştıramadı yetiştiremediği ne vardır ki Ahbapçılar ve Babalacılar akaba gibi kanat çırpmaktadır. Bu sahtekarların Türk televizyonunda yer almamalıdır. Devleti acz içinde gösterircesine sosyal medyaya üşüşenler bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır? Yardım ve desteklerin AFAD aracılığıyla yapılması en doğru yoldur. Arama kurtarma çalışmalarında görev alan her kardeşimizden Allah razı olsun. "Yardımın AFAD aracılığıyla yapılması en doğru yoldur" Devleti acz içinde gösterircesine sosyal medyaya üşüşenler bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır? Yardım ve desteklerin AFAD aracılığıyla yapılması en doğru yoldur. Arama kurtarma çalışmalarında görev alan her kardeşimizden Allah razı olsun. Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları; Bin nasihat fayda etmiyor ama yeri geliyor bir musibet kendimize gelmemize vesile oluyor. Milli birlik ve beraberlik ruhuyla kenetlenmemiz gereken dönemdeyiz. Yara bere içindeyiz ama mutlaka iyileşeceğiz. Manevi bir imtihandayız ama bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız. Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanıyoruz. Sarsıldık fakat düşmeyeceğiz. Şer kumpanyalara şahit olduk. Enkazın üzerinde tepinen utanmazlara her dönemde şahitlik ettik. İnsanlarımız imdat çağrısı yaparken kazanç ve çıkar çetelesi tutan vicdan fukaralarını öfkeyle izledik. Türkiye'miz devasa bir felaketin pençesindedir. Çetin bir sınav ve sınamadan geçiyoruz. 6 Şubat'ta meydana gelen ikiz depremler 110 bin kilometrekarelik bölgede 10 ilimizi, 113 ilçemizi, 6514 köyümüzü vurmuştur. "Şehirlerimiz harap olmuştur" Bilim insanları bu ikiz depremin 500 atom bombası gücüne denk düştüğünü ileri sürmüştür. Her gün acılarımıza yenileri eklenmiştir. Şehirlerimiz harap olmuştur. Bu tip depremlerin diğer fay hatlarını harekete geçirip geçirmeyeceği mutlaka ele alınmalıdır. Depremle sarsılan 10 ilimizde hayat mücadelesi veren 13.5 milyon vatandaşımızı ciddi mağduriyetlere uğradığı ortadadır. Seferberlik ruhuyla harekete geçip milletvekillerimizden oluşan heyeti deprem bölgesine gönderdik. "Başkaları gibi şov peşinde değiliz" Sayın Cumhurbaşkanımız depremle yıkıma uğrayan illerimize intikal ederek incelemelerde bulundu. Vatandaşlarımızla buluştu, göz yaşlarını silmek için çabada bulundu. Bilhassa Cumhurbaşkanımızın deprem bölgesinde olmasından dolayı ben de gelişmeleri Ankara'dan takip ettim. Başkaları gibi şov peşinde değiliz, istismar peşinde değiliz. Milliyetçi Hareket Partisi nerede diye soranları ciddiye alıp cevap verecek değilim ancak yine de bir hatırlatma yapmadan geçmeyeceğim; biz her yerdeyiz...Deprem bölgesindeki illere sırasıyla gideceğim. Devlet nerede diyenlere bir çift sözüm var; devlet bölgesinde her şey var sadece devlet yok diyen kanı bozuklar size söylüyorum: Devlet baktığınız ve bastığınız her yerde tüm heybetiyle tüm hassasiyetiyle habidir. Devlet yok diyen karakter yoksunları, iç işgal cephesinde konuşlanmış işbirlikçi sefillerdir. Bunlar baksa da göremez. "Muhalefet ne yaptı?" Türk devleti ayağa kalkmıştır, adı konulmamış bir seferberlik ilanı yapılmıştır. 70 ülke Türkiye'mizin yardımına koşmuştur. Hepsine teşekkür ediyorum. Belki yeri ve zamanı değil ama sormak lazım: Muhalefet ne yaptı? 6 şubat depremini malzeme haline getirip siyasi talancılığa soyunanlar Türkiye'ye musallat olan metastaz yapmak için uğraşan kanser hücreleridir. "Demirtaş ile Kılıçdaroğlu demir paranın yazı ve turası" Cevabını aradığım ilk soru şudur, Fransa'da yayınlanan ve peygamber efendimizin emanetlerine zaman zaman saldıran dergi ile CHP'nin başındaki zat ile arasında bir fark gören var mıdır? Sorun sensin Erdoğan terörist Demirtaş ile Suçlu Erdoğan'dır diyen Kılıçdaroğlu demir paranın yazı ve turası değil midir? Türkiye İşçi Partisi'nin PKK kontenjanlı sözde bir milletvekili "Böyle bir devletin düşmanı olmak meşrudur" açıklamasıyla halk ve devlet düşmanlığında yeni bir sayfa açmıştır. Geldiğimiz bu aşamada bu gedikli düşmanı TBMM'de yaka paça atmak devletin ve hukukun şeref ve güvenlik konusudur. "Yağmacılar vatandaşlıktan çıkarılmalı" Bu alçakla birlikte yağma ve talan yapanların vatandaşlıktan çıkarılması, şayet yağmacı sığınmacı ise hemen ülkelerine gönderilmelidir.

1 2 3 4 5 6 7 8 9