28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na Sedat Peker yanıtı

Bakan Soylu'nun açıklaması şöyle: "Bir ülkede Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, Kırmızı Bülten talep edilen organize suç örgütü yöneticisinin, güvenlik güçlerimize yönelik iftira ve akla sığmayan ithamlarına sığınarak siyaset yapar mı? Acizlik, çürümüşlük... Mafyaya neler yaptığımızı, nasıl çökerttiğimizi, bu bağırtıların neden çıktığını sorarsan anlatırım. Mafya konusunda tek yapmadığımız, her seçimi kaybeden siyaset mafyasının, Türk siyasetine musallatlığına çaresiz kalmaktır."

2 yıl önce

Sedat Peker CHP ve İYİ Parti ile yakınlaştı

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları Türkiye gündemini meşgule etmeye devam ediyor. “CHP vatan evlatlarını şehit edenlerle aynı yatakta” açıklaması hala hafızalarda olan Sedat Peker’in CHP’li isimlerin tweetlerini ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarını retweetlemesi dikkat çekti.

2 yıl önce

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in yalanlarına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan cevap

“Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol. Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice”siyaset malzemesi haline getiren Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var. Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için. İddiana, iftirana gelince... Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım. Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla. Not: Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan muhalefete Sedat Peker tepkisi

Çelik’in açıklamaları şöyle; “İllegal/mafyatik kişiliklerin tezviratlarını esas kabul ederek İçişleri Bakanımıza, Bakanlarımıza, Kabinemize, Ak Partimize ve siyaset arkadaşlarımıza saldıran muhalefet siyasetçileri sadece kendilerine kişiliksiz notlar veriyorlar. Suç örgütü mensubu şahısların hezeyanlarının peşine düşerek siyaset arkadaşlarımızı hedef alanlar aslında kendi referanslarının suç örgütü mensupları olduğunu itiraf etmekten başka birşey yapmıyorlar. Muhalefetin siyasi demeç verirken kendisini suç örgütü mensubu bir şahsın ifadelerinden beslenmek zorunda hissetmesi, siyasetin en temel ilkesinden ahlaki bir sapmadır. Terör örgütü üyelerinin iddialarının bir suç örgütü üyesi tarafından dillendirildikten sonra siyaset gündemine taşınması, bir siyasi aracılık örneğidir ve nasıl bir kurgunun ürünü olduğu milletimizin ferasetinden kaçmamaktadır. Elinde belge bilgi olan hemen mahkemeye gitsin. Elindeki malzeme sadece illegal/mafyatik tiplerin tezviratları olanlar, bunları kullanarak siyaset yapmıyorlar, sadece kendilerini kullandırıyorlar. İllegal odakların sözlerini esas alarak arkadaşlarımıza siyasi saldırıda bulunanlar, illegal odakların iftiralarını referans kabul ettiklerini beyan etmiş oluyorlar. Siyasetçinin bu hale düşmesi vahimdir. Bu şekilde davrananların yarın öbür gün kendileri hakkında illegal/suç örgütü mensubu kişiliklerin söyleyeceği herşeyin doğru kabul edileceği bir ortama imza attıkları açıktır. Rakibine gayrı meşru odakların iftiralarıyla saldıranlar, gayrı meşru odakların kendileri hakkında söyleyeceği herşeyi şimdiden doğru kabul etmiştir. Bu siyaset tarzı utanılması gereken bir siyaset tarzıdır. İçişleri Bakanımızı, kabinemizi ve partimizi bir suç örgütü üyesinin laflarıyla hedef alanları şiddetle kınıyoruz. Suç örgütü üyelerini siyaset ve muhalefet yapmanın referansı kabul edenleri kınıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın ise, “İçişleri bakanımız @suleymansoylu meseleyi açıkça ortaya koyarken muhalefetin küçük siyasi hesaplarla ve mafyatik bir şahsın hezeyanlarından medet umarak iftira ve tezviratta bulunması muhalefet adına ne hazin bir durumdur. Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar.” İfadesini kullandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptı. Yapılan başvuruda, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ve örgüt üyelerine yönelik adli makamlarca yürütülen soruşturma kapsamında kısa süre önce kolluk kuvvetlerince operasyon yapıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "İçişleri Bakanı olan müvekkilimin bilgisi dahilinde yapılan bu operasyon sonrası organize suç örgütü lideri, özellikle müvekkilimin kendisiyle ilgili açıklamalar yapmasından sonra müvekkilim hakkında da gerçeğe aykırı, tamamen algı yaratmaya yönelik uydurma içerikli video yayımladı. Söz konusu videoların içeriği incelendiğinde müvekkilim ile ilgili daha önce de kötü niyetli çevrelerce dile getirilen dedikodu niteliğinde hususlar ile birlikte uydurma hikayelerle iftira ve hakaretlerde bulunulduğu kolaylıkla tespit edilebilecektir. Söz konusu videoda iddia edilen, DYP Genel Başkanlığı adaylığı sürecinde müvekkilimin kongre salonuna, teşkilat binalarına sokulmadığı, şüphelinin de o süreçte müvekkilime yardım ettiği, şüpheliye korumanın müvekkilim tarafından verildiği, hakkında dosya hazırlandığına dair müvekkilim tarafından şüpheliye haber verildiği, müvekkilimin İstanbul'u kendisinin yönetmediğini, başkaları tarafından yönetildiğini söylediği, şüphelinin yurt dışına kaçışı sürecinde haber aldığı, yurt dışından dönüşüne dair kendisine söz verildiği iddiaların araştırılmasını talep ediyoruz." Başvuru dilekçesinde ayrıca Sedat Peker'in 20 Mayıs 2020'de yayımladığı videoya işaret edilerek, "FETÖ üyelerinin dile getirdiği bazı iddiaların, yine bazı kesimlerce yapılan dedikoduların asılsız olduğunu 'Sayın İçişleri Bakanı beni kaçırmış. Bakan ile hayatımda bir kere yan yana gelmedik veya hiçbir özel dostluğu gerektirecek bir durum olmadı, tanımıyorum.' diyerek yalanlamışken kendisine ve örgüt üyelerine yapılan operasyon sonrası bu kez daha önce yalanladığı iddiaları, dedikoduları kendisinin söylemesi basit bir çelişki değil videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur." ifadelerine yer verildi. Dilekçede, "Gelinen aşama şüphelinin bu uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur." denildi. Türkiye'de içten ve dıştan gelen tüm engellemelere rağmen terörle ve diğer tüm suçlarla büyük bir kararlılıkla mücadele edildiği belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Kahramanlarımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği bu dönemde, iç ve dış şer odaklarınca var güçleriyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin İçişleri Bakanı olan, PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer tüm terör örgütlerine, suç örgütlerine karşı teşkilatıyla birlikte amansız mücadele ettiği için sayısız hakaret, iftiraya ve saldırıya maruz kalan ve ABD tarafından hakkında iki kez kişisel yaptırım kararı alınan müvekkilim ile ilgili olarak belirli çevrelerden beslenen ve yalan üzerine kurgulanmış haberler bir süredir periyodik olarak servis edilmektedir. PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer terör ve organize suç örgütleriyle etkin ve kararlı bir mücadelenin sürdürüldüğü bir zaman diliminde kasıtlı bir şekilde bu haberlerin yapılması, videoların yayımlanması suretiyle müvekkilimin ve aile bireylerinin yıpratılması, netice de kolluk kuvvetlerinin moral ve motivasyonunun olumsuz olarak etkilenmesinin amaçlandığı çok açıktır." Başvuru dilekçesinde son dönemde organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara ilişkin de veriler yer aldı. İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne organize suç örgütlerine yönelik olarak 1798 operasyon gerçekleştirildiği, bu operasyonlarda 22 bin 636 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan 8 bin 414'ünün tutuklandığı hatırlatıldı. Dilekçede, "Görüldüğü üzere son yıllarda organize suç örgütlerine yönelik yapılan etkili operasyonlar sonrasında bu kez mafya saldırısına, kurgusuna muhatap kalınmıştır." ifadesi kullanıldı. Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili "hakaret ve iftira" suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu. Başvuru dilekçesinde Peker ile beraber hareket edenlerin tüm iletişim ve irtibatlarının tespit edilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması istenerek, "Belirtilen nedenlerden müvekkilim hakkındaki gerçeğe aykırı tüm iddialar ile ilgili araştırma yapılmasını, şüpheli hakkında da bu gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret, iftiralarla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını, soruşturma tedbirlerinin uygulanması suretiyle delillerin toplanmasını, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında ceza davası açılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim." ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Sedat Peker'e özenen savcı hakkında inceleme

Şanlıurfa'da Viranşehir Cumhuriyet Savcısı olan Eyyüp Akbulut, YouTube'dan yayınladığı videoda pandemi sürecine ilişkin birçok uygulamanın hukuka uygun olmadığını ve mağduriyetler yarattığını iddia etti. Akbulut 'Esenlik Bildirisi' başlığıyla yayınladığı videoda "Pandemi genelgeleri hukuki değil" derken "Bunları söylediğim için muhtemelen işimi kaybedeceğim" ifadesini kullandı. Sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu ileri süren Akbulut "mesleğini kaybetme pahasına" söz konusu videoyu yayınlama gereği duyduğunu belirtti. SEDAT PEKER GİBİ VİDEO ÇEKMEYİ TERCİH ETTİ Yasal yollarla duruma itiraz etmek yerine Sedat Peker gibi YouTube üzerinden duruma tepki göstermeyi tercih eden savcı Akbulut, uygulanan yasaklar ve yargı ile ilgili kabul edilemeyecek sorunlar olduğunu öne sürdü. İDARİ İNCELEME BAŞLATILDI Sözcü'nün haberine göre; Akbulut'un sosyal medyadan yaptığı bu açıklamanın ardından Şanlıurfa Valiliği tarafından idari inceleme başlatıldı.

2 yıl önce

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in kaldığı otel tespit edildi

Yurt dışına firar eden ve Türkiye'de hakkında operasyon başlatılan Sedat Peker, YouTube hesabından Dubai'de olduğunu açıklamıştı. 12 video çekeceğini belirten ve şu ana kadar 6 video yayınlayan Peker, 3. videosunda "Benim oraya dönmem artık bundan sonra mümkün değil. Gelmem... Zaten getirmek için her şeyi yapıyorsunuz. Siz alın getirin. Ben kendim gelmeyeceğim." demişti. 5 ODALI VİLLADA KALIYOR Peker'in Dubai'de kimler tarafından korunduğu konusu tartışılmaya devam ederken, kaldığı otelin de yeri tespit edildi. https://www.youtube.com/watch?v=f9dKyK_hAWk&feature=youtu.be ‘Roda Beach Resort' isimli otelin 5 odalı ve 615 metrekarelik villasında kaldığı belirlenen Peker'in, otele günlük 13 bin 300 liradan fazla bir ödeme yaptığı da öğrenildi. Otele rezervasyon yapmak için giriş yapılan internet sitesinde villa ücretinin 11 bin 417 lira, vergi ve diğer ücretlerin ise bin 975 lira olduğu görüldü. NE OLMUŞTU? İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Sedat Peker'in lideri olduğu organize suç örgütüne 9 Nisan'da İstanbul, Ankara, Hatay, Konya, Sakarya, Kocaeli ve Trabzon'da eş zamanlı operasyon düzenlemiş, 121 adreste arama gerçekleştirilen baskınlarda 52 şüpheli yakalanmıştı. Peker bu operasyonun ardından YouTube hesabından videolar yayınlayıp çeşitli iddialar ortaya atmaya başladı. Bir videosunda ise Dubai'de bulunduğunu açıkladı.

2 yıl önce

Alevi dernekleri ve kanaat önderlerinden organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’e tepki

"Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendisini masum göstermek istiyor" Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Hz. Ali'nin herkesin ortak değeri olduğunu ancak Peker'in Aleviliği anladığını sanmadığını belirtti.  Alevi öğretisinden gelen kişilerin insan ayırmadığını ifade eden Geçmez, "Pantürkist olduğunu söylüyor. Oysa Alevi felsefesine göre 72 millete aynı gözle bakarsın. Hz. Ali'yi de anlamamış. Belki sığınacak bir liman arayışında ve Alevileri de etkileme çabasındalar" dedi. "Oluk oluk kan akıtacağını söyleyen biri nasıl Alevilik değerlerine sahip olabilir" diyen Geçmez, "Aleviler, bundan etkilenmez. FETÖ ve ekibi 15 Temmuz bildirisinde Alevilerin dile getirdiği söylemlere yer verdi. Oysa aynı FETÖ, Alevileri devlet kadrolarından temizlemek için elinden geleni yaptı. Peker de Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendini masum bir adam olarak göstermek istiyor" diye konuştu. "Adalete ihtiyacı olanın aklına Alevi felsefesi, Hz. Ali geliyor" Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek de Peker'in konuşmalarına tepki gösterdi.  Bermek şunları söyledi: Aleviler olarak hayretle bakıyoruz olan bitene. Adalet herkese lazım oluyor. Demek şimdi Sedat Peker'e lazım olduğu zaman geldi. Adalete ihtiyacı olanın da aklına Alevi felsefesi, Hz. Ali geliyor. Çünkü Hz. Ali, adaletin simgesidir. Başları sıkıştıklarında dillerinden Allah, Muhammed, Ali düşmüyor. Çok karşılaştığımız bir durum. O bu şeyleri kullanmaya devam edebilir. Kendisi de hak yemiş karakolda adam dövmüş, kanlarıyla duş alacağım demiş. Bu kişinin Alevilerle, Alevilikle ne ilgisi olabilir? Aleviler'de karşılığı olmaz. Şimdi de Peker, Alevi simgelerini kullanarak Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendisini masum bir adam olarak göstermek istiyor olabilir. "Aleviliği bu işe bulaştırmaya kalkmasın" Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Remzi Akbulut ise Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen tartışmaların ardından 7 Alevi kurum yöneticisine mektup yazarak "temiz toplum" çağrısı yapma teklifinde bulunduğunu, destekleyenler olduğu gibi "Böyle bir açıklama yapmış olursak önemsemiş oluruz" diyenlerin de olduğunu söyledi. Akbulut, Peker'in açıklamalarının iki yönü olabileceğini iddia ederek şu iddialarda bulundu: Birinci olarak Alevileri bu tür yapılarla bağlantı içinde gösterme çabası olabilir. İkinci olarak arkalarında Alevilerin de olduğu intibası vererek kendilerini güçlü gösterme gayreti olabilir. Alevilerin ne mafyayla, ne derin devletle, ne FETÖ’yle ilişkisi olmaz. Aleviliği bu işe bulaştırmaya kalkmasın." "Alevi gençleri, bir yerlere çekmeyi amaçlayan operasyon olabilir" İstanbul'da bulunan Erenler Cemevi'nin Başkanı Yavuz Selçuk da Peker'in açıklamalarıyla ilgili olarak "Alevilerle ilgili Alevileri farklı gösterme, algılar yaratma çabaları var. Bence bu da algı yaratma çabalarından biri. Alevi gençleri bir yerlere çekmeyi amaçlayan bir operasyon olabilir" ifadelerini kullandı:  "Bu tür çıkışların ve dini sembollerin kullanılmasının Aleviler'de etkisi olur mu?" sorusuna Selçuk şu cevabı vererek sözlerini tamamladı: Biz kimseye cemevine gelme diyemeyiz. Ama Alevi toplumundan hiç kimsenin de bu tür insanlara yol açma hakkı yok. Bu tür açıklamaların Alevi toplumunda kitle olarak karşılığı olmaz.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14