25 Nisan Perşembe 2024
1 yıl önce

Alman selzedeler isyan etti

Almanya'nın Rheinland Pfalz Eyaleti'nde bulunan Bad Neuenahr Ahrweiler kentindeki sel felaketinde 134 kişi yaşamını yitirdi. Ahrweiler ve kente bağlı çok sayıda kasaba sel felaketinde büyük zarar gördü. Yüzlerce binanın yıkıldığı felakette binlerce insan evsiz kaldı. Ancak aradan 13 ay geçmesine rağmen, insanlar adına toplanan yardım paralarının büyük kısmı hâlâ insanlara ulaştırılamadı. 'KAOS DEVAM EDİYOR' Devletin kaderine terk ettiği halk, başının çaresine bakarken, yardım paralarının alınabilmesi için yerine getirilmesi gereken bürokrasi, isyan ettirdi. Basına açıklama yapan selzedeler, Alman devletine isyan ettiler. Selzede Alexander Stodden, içinde bulunduğu çaresizliği, "Ne inşaat işçisi var, ne inşaat malzemesi. 2 milyon euro zararım var. Kaos devam ediyor. Bad Neuenahr hâlâ bir harabe" sözleriyle dile getirdi. Gerd Gasper, Yatırım Bankası'ndan yardım talebine cevap gelmediğine isyan ederken, Paolo Tondello ise "Uykusuz geceler geçirdim. Siyasiler verdikleri sözleri tutmadılar. Yardımlar ulaşmadı. Parayı sağdan soldan bulduk. Tamir masraflarını cebimizden ödedik. Bugüne kadar hak ettiğimiz paranın ancak yüzde 20'sini alabildik" diye yakındı. AĞIR BÜROKRASİ Kordel kasabasının Belediye Başkanı Medard Roth ise "İnsanlar ölü bir köyde yaşadığımızı söylüyor. Kasabamız için çok önemli olan anaokulunu bile ancak yıllar sonra açabileceğiz" diyerek çaresizliği dile getirdi. Ahrweiler Belediye Meclisi Başkanı Peter Diewald, "10 bin hanede yaşayan 18 bin insan etkilendi. 5 bin bina zarar gördü. Kamuya ait 20 bina yıkıldı. Altyapı büyük hasar gördü. Hâlâ inceleme aşamasında. İncelemenin ne kadar süreceği belli değil. Sonra planlama ve yeniden inşa başlayabilir. 15 milyar euroluk yardım fonundan sadece yüzde 3'lük bir bölüm onaylandı. İnsanlar bu nedenle evlerini yaptıramıyor" dedi. NORMALE DÖNEMİYORUZ Sinzig'de bir tamirhane işleten Orhan Er işlerin çok ağır yürüdüğünü belirterek şöyle konuştu: Normal iş akışımıza dönemedik. Herhalde bu yılın sonunda artık normale dönmeyi umuyoruz. ODUN ALMAYA BAŞLADIK Daniel Bartz: Evimde 3 metreyi geçen su vardı. Benim şansım, kiracı olmamdı. Ev sahibi de sigortalı olduğu için zararı olmadı. Biz de yardım ve bağış paralarıyla kurtardık durumu. Önümüzdeki kış umarım doğalgaz sıkıntımız olmaz. Olmazsa zaten artık odun almaya başladık. UTANÇ VERİCİ! Bölgeyi yakından tanıyan iletişim uzmanı Stefan Slaby, sosyal medyadan, çalışmaların ağır aksak yürümesine isyan etti. Slaby, paylaşımının altına bir kadının, "Peki oradaki sel mağduru insanlar nihayet yardım paralarını alabildi mi" sorusuna, şu cevabı verdi: Bölgede bir sürü grayder, iş makineleri ve inşaat makinelerinin alanda çalıştığı düşünülüyor olabilir. Ama bu böyle değil. İnsanlar kendi başlarına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu kahrolası bir utanç. Para olsa dahi inşaat işçisi yok ki.

1 yıl önce

Dolandırıcılık ve cinsel tacizden yargılanan Batuhan Çolak’ın sahtekârlığı deşifre oldu

Yeniçağ’da Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı dönemde kayın biladerlerine çalışmadıkları hâlde maaş bağlatan ve ‘’nitelikli dolandırıcılık’’ suçlamasıyla yargılanan, geçtiğimiz aylarda da avukat bir kadına cinsel tacizde bulunduğu için yargılanan, ‘’Aykırı’’nın Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’ın sahtekârlığı deşifre oldu. AYKIRI’DAN “SURİYELİ GAZETECİLER TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALAN YAYINLAR YAPIYOR’’ YALANI Çolak yönetimindeki Aykırı gazetesinde, Türkiye’ye sığınan Suriyeli gazetecilerin, İstanbul’dan yayın yapan Syria TV’den Türkiye’yi hedef alan yayınlar yaptığına dair yalan bir haber yapıldı. GÖRÜNTÜLER ESKİ, VİDEODA KONUŞAN SAROUT 2019’DA ÖLDÜ Haberde, ‘’ÖSO yanlısı göstericilerin Türkiye karşıtı eylemleri bu görüntülerle dünyaya servis edildi.’’ denilerek, bir video da paylaşıldı. Ancak Aykırı’nın paylaştığı görüntülerin eski olduğu ortaya çıktı. Bahsedilen mitingin 2019’dan önce Suriye’de yapılan ve Türkiye ile alakası olmayan bir mitinge ait olduğu ortaya çıktı. Ayrıca videoda konuşan Abdelbaset Sarout da 2019’da hayatını kaybetmişti.

1 yıl önce

Mehmet Barlas: “İmamoğlu, birkaç ay önce bütün billboardlara "İstanbul'un sel sorununu çözdük" şeklinde afişler astırmış… Geldiğimiz noktada gördük ki, "İstanbul'un hiçbir ilçesinde sel sorunu çözülmemiş”

Barlas, “İmamoğlu, birkaç ay önce bütün billboardlara "İstanbul'un sel sorununu çözdük" şeklinde afişler astırmış, bu konuda görkemli basın toplantıları düzenlenmişti. Geldiğimiz noktada gördük ki, "İstanbul'un hiçbir ilçesinde sel sorunu çözülmemiş". İmamoğlu hiçbir bahaneye sığınmadan İstanbul'un su baskını sorununu çözmeli. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'a bu görüntüler yakışmıyor.” dedi.

1 yıl önce

Kardinal dahil 88 papaza, 101 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla toplu dava açıldı

Kanada’nın Quebec eyaletinde, Katolik kilisesine bağlı 88 papaz hakkında, reşit olmayan çocuklara cinsel tacizde bulundukları iddiasıyla toplu dava açıldı. Radio-Canada'nın haberine göre, Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada çok sayıda rahip cinsel saldırıyla suçlanıyor. Quebec Yüksek Mahkemesine sunulan belgelerde, aralarında halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan dönemin Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’in de bulunduğu 88 papaz ve görevli, cinsel taciz sanığı olarak yer alıyor. Quebec Başpiskoposluğuna karşı açılan davada, 101 kurbanın cinsel saldırılara maruz kaldığı belirtildi. Toplu dava, 1940'tan beri rahipler ve piskoposluk için çalışan diğer personel tarafından çoğu reşit olmayan ve cinsel saldırıya uğradığı iddia edilen 100'den fazla kurbanı temsil ediyor. KANADALI KARDİNALİN ADI İLK KEZ BİR CİNSEL TACİZ DAVASINDA YER ALDI Halen Vatikan’da kardinal olarak görev yapan ve Papa Francis'in potansiyel halefleri arasında gösterilen eski Quebec Başpiskoposu Marc Ouellet'in adı, bu tür bir yasal işlemde ilk kez geçiyor. KADINLARLA İLİŞKİLERİ UYGUNSUZ BULUNMUŞTU Belgelerde "F" olarak tanımlanan kurban, Radio-Canada'ya yaptığı açıklamada, eski Quebec Başpiskoposu Marc Oullet’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Marc Oullet, Quebec Başpiskoposluğu görevine 2003 yılında getirildi. Kadınlarla ilişkileri, başka rahiplerce de uygunsuz bulunan Oullet, daha sonra kardinalliğe yükseldi. 2010 yılında Roma'ya geri çağrılan Oullet, Vatikan'ın yeni piskoposları seçmekten sorumlu Piskoposlar Departmanı’na terfi etti.

1 yıl önce

Kentsel dönüşümde kira desteği arttı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Eylül ayında yeni bir konut kampanyası başlatacağız. Bu kampanya ile konut ve kira bedellerinin daha da düşeceğine inanıyoruz" dedi. Kurum, kentsel dönüşümde verilen kira desteğinin ise 1500 liraya çıkarıldığını belirtti. Bakan Kurum, firma ve belediyelere de destek verileceğini kaydetti. YENİ KONUT KAMPANYASI EYLÜL'DE BAŞLAYACAK 
Bakan Kurum, Esenler'de basın kuruluşların temsilcileriyle bir araya geldi. 19 Ağustos'ta Esenler'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla sahiplerine teslim edilecek 2 bin 30 konut hakkında bilgi veren Bakan Kurum, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kurum, detaylarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklayacağı yeni konut kampanyasının Eylül'de başlayacağını açıkladı. Bakan Kurum, kampanyaya Emlak Konut koordinesinde tüm sektör temsilcilerinin katılacağını ifade etti. Kentsel dönüşümde desteğin artacağını da kaydeden Kurum, kira desteğinin 1150 liradan 1500 liraya çıkarılacağını kaydetti. 
Kurum, firmalara da verilen 400 bin liralık desteğin 600 bin liraya yükseltildiğini belirtti. Bakan Kurum belediyelere de yüzde 50'ye kadar faiz desteği verileceğini vurguladı.

1 yıl önce

RTÜK'ten Netflix ve Spotify kararı: Cinsel içeriklere ve LGBT sahnelerine 'dur' dedi!

İnternet üzerinden isteğe bağlı yayıncılık platformlarının RTÜK denetimine girmesinden sonra başlayan izleme faaliyetleri neticesinde, gelen şikayetler de dikkate alınarak Netflix'te yayınlanan "Jurassic World Kretase Kampı" isimli animasyon filmi incelendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da dilekçeyle şikâyet ettiği çizgi filmde iki kız karakterin yakınlaştıkları sahneler yayıncılık ilkelerine aykırı bulundu. "YASAYA AYKIRI" Çizgi filme "18 yaş ve üzeri" koruyucu sembolüyle katalogda yer veren Netflix'in yapımı "Ailece İzlenebilecek Diziler" olarak tanımlamasının izleyenleri yanlış yönlendirebileceğini, çocukların kendi yaş grubuna yönelik olmayan yapıma maruz kalmalarına neden olabileceğini değerlendiren Üst Kurul, çocukların müstehcen ve genel ahlaka aykırılık teşkil eden sahnelerde yer almasının da Yasaya aykırı olduğuna hükmetti. 6112 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." hükmünü ihlal eden Netflix'e idari yaptırım uygulandı. SPOTIFY'DA FETÖ PROPAGANDASI YAPAN YAYINLARA İNCELEME RTÜK, son toplantısında müzik platformu Spotfy içerisinde yer alan milli manevi değerlere hakaret, aşağılama, iftira içeren ve FETÖ terör örgünün propagandasını yapan ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, siyasi parti liderlerine ve devlet büyüklerine hakaret içeren çalma listeleri ile podcast içeriklerini de gündemine aldı. İÇERİKLER TEMİZLENECEK RTÜK, bahse konu yayınlar ve podcastlerle Spotify'ın, Kanunda yer alan "Yayın hizmetleri .. kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.", "Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ... aykırı olamaz." ve "Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak şekilde sunamaz.'' hükümlerine aykırı hareket ettiğini tespit ederek, kuruluşun anılan içerikleri temizlemesine karar verdi. "DANA ETİNE BENZİYORDU"... AHLAKSIZ RADYO YAYININA MÜEYYİDE UYGULANDI RTÜK, "İstanbul'un Sesi" radyosunda yayınlanan "Deli Murat Show" programında kadınlara hakaret içeren sözleri affetmedi. Programda geçen "Abi böyle fiziğine bakmadan tayt giyen kızlar sizlere sesleniyorum fiziği güzel olanlarda bir sıkıntı yok böyle fiziği kötü olan o bayanlardan şikâyetçiyim. ", "Yemin ediyorum o kadın strece sarılmış dana etine benziyordu." şeklindeki ifadeleri kadınları fiziksel özellikleri üzerinden aşağılamak olarak değerlendiren Üst Kurul, yayıncı kuruluşa üst sınırdan idari para cezası yaptırımı uyguladı. BAĞIŞ TOPLAYAN TELE 1 VE HALK TV'YE YAPTIRIM Siyasi parti mitinglerini para karşılığı yayınlayan ve ekrandan çeşitli kampanyalarla para toplayan Tele 1, RTÜK yaptırımına uğradı. RTÜK, anılan televizyonda "Tele 1 Destek Hattı" başlığıyla yardım çağrısı yapıldığını ve maddi destek elde edildiğini tespit etti. Yayınlarda, #Tele1inYanındayız gibi etiketlerle "Kitap Kampanyası Yoluyla Destek", "İzleyici Sponsorluğu", "Patreon Aracılığıyla Destek (Yurtdışı)" gibi çağrılarla izleyicilerden yardım ve bağış toplanarak haksız kazanç elde edildiğini karara bağlayan RTÜK, Tele 1'e idari para cezası yaptırımı uyguladı. MAHKEMENİN VERDİĞİ YAYIN YASAĞINA UYMAMAYAN TELE1'E BİR CEZA DAHA RTÜK toplantısında Halk TV'nin "Görkemli Hatıralar" programı ise bir başka müeyyide konusu oldu. Yayın Konuğu Ataol Behramoğlu'nun Kurban ibadetini kastederek, "Kurban Bayramının hemen arifesindeyiz. Canlıları keserek bayram olmaz arkadaşlar, kimse kusura bakmasın. Herkes alkışlasın, alkışlamayanları da ayıplarım yani, canlıları keserek bayram olmaz." şeklindeki ifadeleri 6112 sayılı Yasaya aykırı bulundu. Kanunda geçen "Yayın hizmetleri,,,, Toplumun millî ve manevî değerlerine, ... aykırı olamaz." hükmünü ihlal eden yayıncı kuruluşa idari para cezası verildi. MEDYA MAHALLESİ PROGRAMINA YAPTIRIM Halk TV'nin bir yaptırımı da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanlığı yöneticilerine hakaret içerikli yayın yapılan "Medya Mahallesi" programına geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başvuru dilekçesini dikkate alan RTÜK, "Teke Tek Bilim" programında konuşan Celal Şengör'ün dini değerlere hakaret eden sözlerini yayıncılık ilkelerine aykırı bularak Habertürk'e idari para cezası verdi.

1 yıl önce

Selahattin Demirtaş'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret eden Kaftancıoğlu'na destek

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Planlama Ajansı merkezinde 12 Ağustos'ta gerçekleşen toplantıda, Canan Kaftancıoğlu'nun yaptığı konuşma sırasında Cumhurbaşkanına yönelik sarf ettiği söz ve beyanların "Cumhurbaşkanına hakaret" suçu kapsamında kalan ifadeler olduğu tespiti üzerine hakarete geçti. Başsavcılık, şüpheli Kaftancıoğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan resen soruşturma başlattı. DEMİRTAŞ SAHİP ÇIKTI Terör iltisakı nedeniyle cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Kaftancıoğlu'nu savundu. Soruşturmayla ilgili bir haberin görselini paylaşan Demirtaş, "Eğer bu ülkede diktatörlük olsaydı diktatör dediğiniz için hakkınızda hemen soruşturma açılırdı. Var mı öyle bir şey? Saçmalamayın lütfen!" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Tanık konuştu, Selahattin Demirtaş sinirlendi: HDP'nin iç tüzüğü Kandil'de yazıldı

30 Eylül 2014'te o dönem HDP Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş, beraberindeki milletvekili ve belediye başkanlarıyla, Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan geçerek DEAŞ ile PKK/YPG arasında çatışmaların sürdüğü Suriye'nin Kobani kentine gitti. Daha sonra Mürşitpınar Sınır Kapısında 6 Ekim 2014'te HDP'de açıklama yaparak, Kobani için halkı sokağa çıkmaya ve çıkanlara da destek vermeye çağırdı. Demirtaş halka 'sokağa çıkın' çağrısında bulunarak, "Halkımızı hemen şimdi sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz" dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen ve Kobani Olayları olarak bilinen eylemlere ilişkin aralarında Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu 27'si tutuklu 108 sanık hakkında iddianame hazırlandı, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. "ABC123" PKK-HDP İLİŞKİSİNE DARBE VURDU Kobani soruşturmasının en önemli tanıklarından biri ise "ABC123" kodlu gizli tanık oldu. Soruşturma aşamasında örgütle ilgili çok önemli bilgiler veren gizli tanık, Kobani Davasındaki duruşmada kimliğini deşifre etme kararı aldı. 300 bin lira ödülle "Terörden Arananlar Listesi"nde "gri" kategoride yer alan "Adıl" kod adlı Merdan Rüştü Ovalıoğlu, kendisinin "ABC123" kodu verilen gizli tanık olduğunu, örgütün sözde özel kuvvetler biriminden kaçtığı için PKK'nın hakkında infaz kararı aldığını, kimliğini de saklamasının artık anlamı kalmadığını ifade etti. 2018 yılında PKK/KCK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan örgüt üyesine, duruşmada Cumhuriyet Savcısı tarafından PKK-HDP ilişkisi soruldu. SELAHATTİN DEMİRTAŞ, SORUYU DUYUNCA ÇILDIRDI Tutuklu yargılanan Selahattin Demirtaş, "İtiraz ediyorum. Soruya itiraz ediyorum, Sanığa soru soracaksanız, benimle ilgili sorun. Diğer arkadaşlarımla ilgili sorun. HDP'nin tüzel kişiliği, kurumsal kişiliğiyle ilgili bir dava görülmüyor burada" dedi. Dava dosyasında 6-8 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen olaylara ilişkin olarak HDP MYK'sının 6 Ekim 2014 tarihinde sosyal medyadan paylaşmış olduğu paylaşımın meydana gelen olaylarla bağlantılı olduğu belirtilerek tanığa HDP-PKK ilişkisi soruldu. "HDP'NİN İÇ TÜZÜĞÜ METİNA'DA YAZILDI" Sabah'ın haberine göre, PKK terör örgütünde 2014 yılında KCK Türkiye masası ve Kuzey merkez koordinasyonu olarak bilinen Metina'daki karargahta şoför olarak görev aldığını belirten Merdan Rüştü Ovalıoğlu HDP'nin iç tüzüğünün örgütün görevlendirildiği isimler tarafından yazıldığını anlattı. Tanık "HDP'nin iç işleyişinin dahi Zerrin, Zafer ve Garzan'ın da dahil olduğu bir grup tarafından yazıldığına ben tanık olmuştum. Hatta Zerrin'in bir iddiası oluyor. Aynı şekilde diğerlerinin bir itirazı oluyor. Burada anlaşamıyorlar. İmralı'ya giden heyet üzerinden bu anlaşma çözülmesi için İmralı'ya soruluyor, Abdullah Öcalan'a soruluyor. Abdullah Öcalan'ın da HDP'nin iç tüzüğünde yani ya Merkez Disiplin kuruluydu. Konunun bile orada değerlendirilip, dağa geldiğinde, yani Metina'ya geldiğinde, Zerrin haklı çıktığı için Zerrinin buna sevindiğine ben tanık olmuşum. Yani HDP'nin iç işleyişi dahi örgüt tarafından belirleniyordu. Yani iç kurumlan, merkez kurumları, işte parti meclisi olsun, milletvekilleri olsun, hepsi dahil benim içerisinde o zaman şoförlük yaptığım komite, karargah tarafından belirlenmekteydi. Hatta o süreçte biz Kandil'deyken, yani daha sonraki süreçte Kandil'deyken, yine HDP'nin seçim çalışmaları, seçim pratikleri, milletvekilliği, milletvekili adayları, aynı şekilde parti meclisi, MKYK orada belirlendiğini, liste gönderildiğini, hatta Selahattin'in de buna itiraz, sürekli itiraz etmesinden kaynaklı da, Selahattin ile örgüt arasında bir anlaşmazlık olduğunu duymuştum. Bütün HDP'nin iç işleyişi ve yapısı örgüt tarafından belirleniyor. Bunu herkes biliyor zaten. Ayrıca kimin aday olup olmayacağından tutun da kimin bir işte hangi alanda faaliyet yürüteceğine, hangi çalışmayı yürüteceğine kadar yine yürütme konseyi ve eş başkanlık tarafından belirlenir. Oraya göre yürütülür" dedi. "DBP'Yİ DE DAĞ KADROSU YÖNETİYOR" Belediyelerin ise örgüt tarafından kurulan DBP tarafından idare edildiğini anlatan Ovalıoğlu "DBP örgütün amaçlan doğrultusunda kadro yetiştirmek ve bölgeye yani kürdistan coğrafyasına amaçlarını yaymak için kurulmuş bir partidir. Amacı yerel yönetimler üzerinden Kürt bölgesinde örgütün ideolojisini yaymak, HDP'nin amacı ise bir çatı partisi görevi görerek farklı etnik ve kültürel bileşenleri de içerisinde göstererek Türkiye partisi gibi faaliyet yürütmekti. Bu şekilde ayrışıyor, ayrıştırmaya başladılar daha sonra. Ama HDP'nin ana omurgası örgüt tarafından belirlenir, yine başka örgütler de var, MLKP'nin olduğu biliyorum, TİKKO'nun TKP/ML'nin içerisinde olduğu örgüt, yine bazı dernek ve bazı radikal grupların da içerisinde faal olduğunu, yine toplantılarda, bu toplantılara da katıldığına tanık oldum. Yani aslında HDP bir çatı partisi, ana yapısını örgüt tarafından belirleniyor. Yanında da diğer radikal örgütler bulunuyor. DBP ise örgün bizzat kadro partisidir. Amacı, zaten isminden de anlaşılıyor, demokratik bölgeler, yani öz yönetim mantığını, kürdistan, yani tabiri caizse kürdistan coğrafyasına yaymak ve geliştirmek için kurulmuş bir yapıdır. DBP, HDP'den daha fazla örgütün kadroları içerisinde bulunuyor. HDP'nin içerisinde ise belli kademelerde, yani daha çok yani ana stratejik yerlerde kadrolar tarafından diğer kesimler yönlendiriliyor" dedi. O İSİMLERDEN 1'İ KIRMIZI LİSTEDE ARANIYOR Merdan Rüştü Ovalıoğlu'nun HDP'nin iç tüzüğünü yazdığını belirttiği isimlerin ise PKK'nın Metina Karargahında görevli üst düzey örgüt yöneticilerinden olduğu belirlendi. HDP'nin iç tüzüğünü yazan kod adı Zerrin olan teröristin Nesrin Deniz, Garzan kod adlı teröristin Nihat Durmuş, Zafer Riha kod adlı teröristin ise Osman Akbaş olduğu öğrenildi. 3 teröristten Zerrin kod adlı Nesrin Deniz'in 10 milyon ödülle kırmızı listede aranan isimlerden olduğu öğrenildi.

1 2 ... 46 47 48 49 50 51 52 ... 93 94