28 Mart Perşembe 2024
2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'den İBB’ye lüks araç tepkisi: Lütfen bu araçları da Yenikapı’da sergilesinler bekliyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hizmet araçlarını Yenikapı’da sergilenmesini hatırlatan Kabaktepe, sosyal medyadan hesabından, "İstanbul nimet nimet’ diyen CHP’li İBB yönetimi; aralarında sıfır kilometre, ahşap dekorlu, panoramik cam tavan özelliğine sahip lüks araçların da bulunduğu yeni bir ihale daha açmış. Lütfen bu araçları da Yenikapı’da sergilesinler. Bekliyoruz" paylaşımını yaptı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temennimiz, tüm müttefiklerimizin sığ siyasi hesapları artık bir yana bırakıp, Türkiye ile tam bir dayanışma sergilemesidir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'DÖNEM ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMA DÖNEMİDİR' Yaptığımız görüşmelerin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bölgesel aktörlerin karar alma süreçlerindeki etkisi ağırlığı günden güne artıyor. Son 1,5 yıldır insanlığın gündemini belirleyen korona salgını bu değişimi sağlamıştır. Salgın küresel sistemdeki açıkları ve yapısal sorunları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ekonomiden ticarete kadar çok geniş yelpazede salgının artçı sarsıntılara maruz kalıyoruz. Demokrasi ve demokratik değerler yara alırken, sorun çözme mekanizmaları içtenliklerini kaybediyor. Salgınla beraber ekonomileri iyice kötüleşen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere olan yardımların şarta bağlanması hakkaniyete olan inancı aşındırıyor. Gelişmiş ülkelerin korumacı tedbirlere başvurması salgın kaynaklı ekonomilerin derinleşmesine sebep oluyor. Dünyanın içinde bulunduğu bu manzara bize ittifak ve dayanışma ruhunun önemini göstermiştir. NATO'nun hem belirleyici hem de üstlenmesi gereken sorumluluklar artmıştır. Dönem sorumluluktan kaçma dönemi değil elini taşın altına koyma dönemidir. 'TERÖR HASSASİYETİMİZİ MÜTTEFİKLERİMİZE SUNDUK' Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden'la az evvel bir araya geldim. NATO Brüksel Zirvesini küresel ölçekte kritik hadiselerin yaşandığı böyle bir atmosferde gerçekleştirdik. 2030 sürecine ilişkin önemli kararların alındığı zirveyi tamamladık. Güvenliğin bölünmezliği, dayanışma başta olmak üzere ilkelerinden taviz vermemesi için vurguladık. Türkiye'nin önceliklerini, hassasiyetlerini müttefiklerimizin dikkatine sunduk. Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan çarpık anlayış mevcudiyeti ne yazık ki koruyor. Böyle bir anlayış terörü yok edemeyeceği açıktır. DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi, çifte standartının olmadığını göstermiştir. Türkiye DEAŞ'a karşı mücadele etmiş, Suriye sınırından atılmasını sağlamış tek NATO ülkesidir. Son günlerde İdlib'e yönelik hem rejim hem de PKK' yoğunluklu saldırıların artması bu bölgeyi kaosa sürüklemeyi amaçlamaktadır. YPG örgütü 14 masumu katletmiştir. Bu örgütün kanlı çirkin yüzünü göstermeye kafidir. Gerek Zirve hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde PKK'ya verilen hizmetin sona erdirilmesini açıkça ifade ettik. Suriye'nin terör kampı olmasının önüne de geçmeye çalıştık. 'SON DERECE SAMİMİ VE YARARLI BİR GÖRÜŞME OLDU' Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristlerin ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabilmesi hatta kimi ülkelerde eylem yapabilmesi zaafiyettir. Türkiye yabancı savaşçıların engellemesine yönelik çabalarında tek başına bırakılmıştır. Yaklaşık 10 yıldır ,3.6 milyon Suriyeliye sahip çıkan Türkiye'ye verilen taahhütlerin çoğu yerine getirilmemiştir. Meşru hükümetin daveti üzerine sağladığımız eğitim ve danışmanlık hizmeti, Libya'nın iç savaşa yönelmesini engelledi. Dağlık Karabağ'da 30 yıllık gecikmiş de olsa adalet tecelli etti. Husumetin yerine barışın alabileceği yeni bir dönemin kapıları aralandı. Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden'la az evvel bir araya geldik. Uzun yıllara dayalı dostluğumuzun bulunduğu Biden'la kapsamlı bir görüşmede bulunduk. Etkin işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bölgelerde sayın Biden ve ekibiyle görüştük. Doğrudan diyalog kanallarını koruma konusunda mutabık kaldık. Neticede son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Her alanda saygı ve çıkara dayalı verimli bir işbirliğini başlamasına yönelik olduğunu görüyoruz. Türkiye-ABD meselelerinde çözülemeyecek bir meselenin olmadığını düşünüyoruz. Avrupa'nın barış ve güvenliğine büyük katkı yapmış Türkiye'nin ABD ile aynı hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. 'AVRUPA BİRLİĞİ KONUSUNDA GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK' Salgın boyunca video konferans marifetiyle Merkel'le bu kez yüz yüze görüştük. Sayın Miçotakis'le görüşmemizde yeniden canlandırdığımız diyalog mekanizmasını kararlaştırdık. Pozitif gündemi destekleyecek adımların karşılıklı atılması konusunda fikir birliğine vardık. Biz görüşmelerimizi özel hattan yapmak suretiyle aramıza kimseyi sokmama kararını vardık. Bu görüşmelerde de ikili ve bölgesel konularla birlikte Avrupa'daki gelişmeleri ele aldık. Dün Litvanya ve Letonyalı mevkiidaşlarımla da görüşmeler oldu. Türkiye Avrupa Birliği konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Dün ayrıca Macaristan Başbakanıyla verimli bir görüşme yaptık. Belçika hükümetine, Stoltenberg'e teşekkürlerimi sunuyorum. Zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyorum ABD İLE S-400 SORUNU: BAKANLARIMIZ GÖRÜŞECEK VE BİR SONUCA BAĞLAYACAKTIR Afganistan konusundaki düşüncelerimiz net olarak Biden'a ifade ettik. Türkiye eğer Afganistan'dan çıkmamız istenmiyorsa özellikle belirli bir desteğin verilmesi isteniyorsa diplomatik mali konularda ABD'nin vereceği destek önem arz ediyor. Taliban gerçeğini kenara koymak mümkün değil. S-400 konusunu burada yapılacak bir konuda gündeme gelmemesi mümkün değil. Bizim daha önce düşüncemiz neyse aynısını ifade ettim sayın başkana. Savunma sanayi ile ilgili olarak müşteri olarak yapacağımız adımlar neyse ifade ettim. Burada bitmiyor, Bakanlarımız bu konuları görüşecek bir sonuca inşallah bağlayacaktır. FRANSA'DAKİ İSLAM KARŞITLIĞI Fransa'yla da bugünkü görüşmemizde. Macron, İslam karşıtı anlaşılmaların kendisi açısından yanlış olduğunu, İslam'a karşı olmasının mümkün olmadığını ve bir dost olarak İslam'a karşı olmasının mümkün olmadığını söyledi. Vatandaş olarak söylemiyorum ama vatandaş olan olmayan Fransa'da bugün 750 bin Müslüman var. Bunu Türklerin dışındakileri de katarsak rakam daha da ileri gidebilir. Bu konuyla ilgili olarak da kendisi hassasiyetini ifade etti. Suriye Libya konusunda müşterek bir çalışmayı yapabilir miyiz diye üzerinde durdu. Biz yapabiliriz dedik. Bu konuyla ilgili de görüşmelerimize devam edeceğiz. 'MİÇOTAKİS'LE ARAMIZDA GÜZEL BİR GÖRÜŞME GEÇTİ' Sayın Miçotakis'in ifadelerine aynen katılıyorum. 'Sessiz sakin bir yıl olacak' düşüncesini paylaşıyorum. Aramızda güzel bir görüşme geçti. Gerek Ege'de olsun gerek bölgelerde olsun şunu söyledim. 3. ülke veya kişileri karıştırmayalım. Bu tür sıkıntılı durumlar olduğunda sizi özel hattan arayayım, siz de beni arayın. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan, Türkiye- Yunanistan olarak adımlarımızı atalım. Bazı örnekler oldu. Mesela dedim şu: Bu konuyla ilgili olarak kararımızı verdiğimizde size verelim ve masanın üzerinden o sorunu kaldıralım. Ayrıca bizim sizden bir isteğimiz olduğunda siz onu masadan kaldırdığınızda, bu masa sorun masası olmaktan çıkıp çözüm masası haline gelmiş olacak. Ve bunu iki lider gerçekleştirmiş olacak. ERDOĞAN'DAN BIDEN'A DAVET Her şeyden önce şu anda yüz yüze görüşmemiz NATO'daki bu zirveyle gerçekleşiyor. Bu zirveyle birlikte şahsen Biden'la görüşmem yeni değil. Çok çok eski. Bu görüşmelerle birlikte bizim Patriotlar konusundaki düşüncemiz biliniyor. Bu konuda ABD'nin de tavrı belliydi. ABD ne yaptı, Patriotları vermedi. Biz de S-400'leri almak zorunda kaldık. Savunma sanayinde neler yapabiliriz, bakanlarımız görüşsünler dedik. Onların yapacakları görüşmelerden sonra biz de adımlarımızı atalım kararına vardık. 350 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı. Bu konuda da kendisiyle mutabakatımız oldu. Aşı konusunu da görüşmemiz oldu. Sayın Biden'le ilk verimli görüşmemiz gerçekleşmiş oldu. İlişkilerin devamı açısından olumlu olduğunu söylüyorum. Kendisini de ayrıca Türkiye'ye davet ettim. Yoğunlukları aştıktan sonra Türkiye'ye gelebileceğini söyledi. RESMİ AÇILIŞ ÖNCESİ BİR ARAYA GELDİLER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden, NATO Karargâhı'nda bugün öğle saatlerinde gerçekleştirilen resmi açılış programında da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından karşılandı. Tüm liderlerin tek tek karşılanmasının ardından sosyal mesafe kuralına uyularak aile fotoğrafı çektirildi. Aile fotoğrafında ön sırada Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hemen solunda yer aldı. Erdoğan, fotoğraf çekiminin ardından toplantı başlamadan hemen önce ABD Başkanı Biden'la bir süre sohbet etti. GÖRÜŞME SONA ERDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden'ın saat 19.00'de başlayan görüşme sona erdi. 45 dakika süren görüşmenin ardından başlayan heyetler arası görüşme de sona erdi. BIDEN'DAN İLK AÇIKLAMA Bloomberg'ün Beyaz Saray muhabiri Jennifer Epstein, Joe Biden'ın görüşme sonrasında "Çok iyi bir toplantıydı" değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.

2 yıl önce

Gaziantep Valiliği: O fotoğraf sergi alanından

Gaziantep Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, şöyle denildi: "Ulusal bir haber ajansı tarafından İlimiz Araban İlçe Kaymakamlığınca hayata geçirilen 'Yetim Gülerse Dünya Güler Projesi' kapsamında 8 Temmuz 2021 tarihinde '350 yetim ve öksüz çocuğun özel oda hayali gerçekleştirildi' başlığıyla bir haber çalışması yapılmış ve haberde bazı fotoğraflara yer verilmiştir. Haberin sosyal medya mecralarında yayılmasının ardından bu fotoğraflarda yer alan görüntülerle ilgili yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan bazı sosyal medya paylaşımları yapılması ve yanlış bir algı oluşması üzerine açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur. Söz konusu proje kapsamında hayırsever vatandaşlarımızın da desteği ile Araban Kaymakamlığımız tarafından 125 genç ve çocuk odası 350 öksüz, yetim, şehit ailesinden ve dezavantajlı çocuğa (bazı odalar 2-3 kişiliktir) tahsis edilerek kurulumu gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında destek veren hayırseverlerin, yaptıkları bağışlarla gençlerimize nasıl bir genç odası hazırlandığını görmelerinin sağlanması ve gençlerimizin rencide edilmemesi amacıyla Kaymakamlık girişimleri ile örnek odanın sergilendiği bir alan oluşturulmuştur. Haberle birlikte verilen ana fotoğraf, Kaymakamlık projelerinin ve örnek odaların sergilendiği açılış programından çekilmiştir ve fotoğraflarda yer alan genç odası, proje kapsamında dağıtımı gerçekleştirilen genç odalarının birer örneklerinin sergilendiği alana aittir. Dolayısı ile fotoğraflar gençlerin yaşadığı evlerin değil sergi alanının fotoğrafları olduğu için duvarda yazılan yazı proje tanımlaması yapmak amacıyla yazılmış ve duvarda bulunan kamera ise alanın güvenliğinin sağlanması amacıyla yerleştirilmiştir."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Her ne kadar bizlerin burada sergilediği birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etmiş olsa da, biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz."

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47’nci yıldönümü törenlerine katılmak üzere bugün Lefkoşa’ya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, KKTC Meclisi’nde vereceği ‘müjde’ merakla bekleniyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, merakla beklenen konuşmasında müjdeyi açıkladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bugün bizim için çok ama çok anlamlı bir gün. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünde KKTC'de bulunmanın bahtiyarlığı içindeyim.  Bugün Türkiye ile KKTC arasındaki, gücünü şehitlerimizin kanlarından alan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi tüm dünyaya isteseler de istemeseler de bir kez daha ilan ediyoruz. Yine bu ziyaret vesilesiyle ülkelerimiz için son derece önemli bazı müjdelerimizi kamuoyu ve dünya ile paylaşma fırsatı bulacağım.  Cumhuriyet Meclisi, Kıbrıs Türk'ünün azmini, iradesini ifade eden bir kurumdur. Cumhuriyet Meclisi, Kıbrıs davasına güç katmıştır. Kuruluşundan bugüne Kıbrıs davasını savunan tüm Meclis üyelerine buradan bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. BUGÜNLERE BİRİLERİNİN İHSANIYLA DEĞİL BEDEL ÖDEYEREK GELDİK Kıbrıs davası gelecekte de sizlerin omuzlarında yükselmeye devam edecektir. Bu dava öksüz, garip, sahipsiz değildir. Kıbrıs davası büyük bir davadır. Bu dava, tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, mücadelesiyle büyük, 1974'te yazdığı kahramanlık destanıyla büyük bir milletin davasıdır. Kıbrıs davasının sahibi, yavru vatanıyla, anavatanıyla, büyük Türk milletinin tamamıdır. Bu davanın sahibi şehitlerimiz, gazilerimizdir. Bu dava için 1974'te ülkemizin dört bir yanından 498 Mehmedimizi şehit verdik. Kıbrıs Türk halkı 170 evladını kara toprağın bağrına emanet etti. Türkiye nasıl dünyanın en büyük şehitliği ise KKTC de her karışında bir kahraman yatan şehitler yurdudur. Biz burada özgürce nefes alabiliyorsak bunda en büyük pay bu toprakları şehitler yurdu yapan kahramanlara aittir. Bugünlere birilerinin ihsanıyla, lütfuyla değil bedel ödeyerek geldik. Bu topraklarda elde ettiğimiz her başarıyı çein mücadelelerin sonucunda adeta söke söke kazandık.  KARŞILARINDA KIBRIS TÜRK HALKININ ÇELİKTEN İRADESİNİ BULDULAR Haksızlık karşısında sessiz kalanlardan olmadık. Hukuksuzluklara eyvallah edenlerden olmadık. Başkalarına değil kendi bileğimizin gücüne güvendik. Sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek Kıbrıs Türkü'nü yok edeceklerini sananlar, karşılarında Kıbrıs Türk halkının çelikten iradesini buldular. BİZLERİN BURADA SERGİLEDİĞİ KARDEŞLİK AMERİKA'DA BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETMİŞ OLSA DA... Kıbrıs davasının sancaktarlığını yapan tüm kurumların dayanışmasını güçlü tutması çok önemlidir. Kıbrıs davasını içerden çökertmek için yapılan hamleler de Kıbrıs Türk'ünün feraseti ile boşa çıkmıştır. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan belli çevrelerin kardeşliğimize fitne mayası çalmasına müsaade etmeyeceğiz. Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkının kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz. Yaptığınız her çalışmada yanınızda olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Her ne kadar bizlerin burada sergilediği birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etmiş olsa da, biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Artık sıkıntı olmayacak derken Amerika'da birileriyle ortak mahfiller oluşturmak suretiyle yeniden ortalığı karıştırmayı çalışanları iyi biliyoruz. Yarınki konuşmamda da bunlara değineceğim. Adada kimin işgalci zihniyeti temsil ettiğini gayet iyi biliyoruz.  BİR 50 YIL DAHA KAYBETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakereler bir sonuca ulaşamadı. Konuşulmadık konu kalmadı. Artık bizim bunlara inanmamız, bir 50 yıl daha kaybetmemiz mümkün değildir. Rum tarafının kendilerini adanın tek sahibi olarak görmeleri çözümsüzlüğü getirdi.  Adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk var. Uluslararası toplum da bu gerçeği er ya da geç kabul edecek. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre'de sunulan öneriye desteğimiz tamdır. Taviz vermeyiz, veremeyiz. Kıbrıs Türk'ünün önünde kurulmaya çalışılan tuzakları hep birlikte bozacağız. Aydınlık geleceğimizi de birlikte inşa edeceğiz. Rum tarafı Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını yok saymayı ısrarla sürdürüyor. Doğu Akdeniz'deki işbirliği alanlarını ele almak üzere AB'ye bölgesel bir konferans düzenlenmesini önerdim. Yapıcı teklifimize henüz yanıt alamadık. Bizim kimsenin toprağında, hakkında gözümüz yoktur. Niyetimiz gerginlik değil. Rum tarafının Kıbrıs Türk'ünün hakknı yok sayarak atacağı her adımın karşısında olduğumuzun altını çiziyorum.  MÜJDEMİ VERMEK İSTİYORUM Sizlere bir kaç gündür gündemde olan müjdemi vermek istiyorum. KKTC Cumhurbaşkanlığı'nın ne doğru düzgün Cumhurbaşkanlığı binası veyahut da doğru düzgün parlamento binası var. Bunu KKTC'ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki bina malum İngilizlere ait bir gecekondu. KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti ve inşasına da inşallah yakında başlıyoruz. Nerede başlıyoruz? Metehan bölgesinde TSK ile görüşerek 500 dönüm araziyi bu iş için tahsis ettik. Bu arazide külliyeleri yapacağız. Bir de muhteşem bir millet bahçesini orada yapalım, gerçekleştirelim. Devlet olmanın işte ifadesi budur. Bu projeyi hayata geçirerek, nasıl bir Kuzey Kıbrıs devleti varmış birilerinin görmesi lazım. Mimarımız güzel bir çalışma ile projeyi ortaya çıkardı. Bizzat ben de takip ettim. Ardından hemen işin statiklerine ve inşaatına gireceğiz. Fazla zamanımız yok. KKTC'nin ilan edildiği bu tarihi binanın da müze haline getirilerek yeni nesillere bırakılmasının isabetli olacağını düşünüyorum.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır’da PKK’ya yakın isimlerle resim sergisine katıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte ressam Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’daki “Hafıza Odası” adlı sergisinin açılışına katıldı. Sanat, siyaset ve basın dünyasından birçok ünlü ismi bir araya getiren sergi açılışına katılanlar arasında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile partinin eski Muş milletvekili Sırrı Sakık da vardı. 2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çalışmalarına şimdiden başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un her tarafı delik deşik halde iken yurt gezilerine çıkması ile tepki toplamıştı. İmamoğlu’nun Diyarbakır’ı ziyaret gerekçesi olan sergi açılışı ise farklı bir anlam taşıyor. CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINDA HDP DESTEĞİ Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Millet İttifakı’nda güçlü rakipleri bulunan İmamoğlu, HDP ile kurduğu yakınlığın karşılığını Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi ile almayı planlıyor. CHP ve İYİ Parti’nin HDP olmadan kazanamayacağını ve Millet ittifakı’nın HDP’ye olan mecburiyetini iyi bilen İmamoğlu, 2023 seçimleri için HDP’nin Millet İttifakı’na “Adayınız Ekrem İmamoğlu olsun” dayatması ile gideceğini hesaplıyor. AHMET GÜNEŞTEKİN KİMDİR? 22 Aralık’ta Batman’ın Garzan işçi kampında dünyaya gelen Ahmet Güneştekin, çok küçük yaşlarda resme başladı. İlk ödülünü ilkokul 3’e giderken 9 yaşında aldı. Ve ilk yağlı boya ile tanışıklığı da o zaman oldu. Sonrasında devamlı olarak çalışmalarını sürdüren sanatçı, Lise yıllarına gelindiğinde okulun salonunda ilk kişisel resim sergisini açtı. Mezuniyetinin hemen ardından M.S.Ü. Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Bir süre sonra akademiyi bırakıp, lisans eğitimini sonraki yıllarda Anadolu Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde tamamladı. Bir süre ticarete atıldı. 1997’de Beyoğlu’nda ilk atölyesini kurdu, karma ve kişisel birçok sergi açtı. 2003 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde açtığı ‘karanlıktan sonraki renkler’ sergisi ile sanat dünyasında adından giderek söz ettirdi. Sonrasında onlarca kişisel sergiye imza atan Güneştekin’in eserleri, yurtiçi ve yurtdışındaki bir çok özel koleksiyona girdi. VİYANA SERGİSİNE PKK DESTEKÇİSİ SPONSOR OLDU Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök, Ahmet Güneştekin’in 2019 yılında Viyana’da açtığı sergiyle ilgili şok iddialar dile getirmişti. FOTOĞRAFTAKİ 3’ÜNCÜ KİŞİ MEĞER KİMMİŞ Güneştekin’in sergisinin sponsoru DAAX Corporation adlı bir kuruluşmuş. DAAX 20 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurulmuş bir şirketmiş. Daha çok sanatı mimari ile birleştiren projeler gerçekleştiriyormuş. Mesela Bakü Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin projesini ve inşaatını gerçekleştiren şirket buymuş. Projesini ünlü mimar Zaha Hadid’in yaptığı bu bina Wallpaper dergisinden ödül kazanmıştı. DAAX şimdi de yine bir Zaha Hadid projesi olan Bağdat Merkez Bankası inşaatını yapıyormuş. Fotoğraftaki üçüncü kişi, işte bu sanat meseni şirketin sahibi Hasan Gozal adlı bir işinsanıymış…. Bugüne kadar pek ortaya çıkmayan birisiymiş. Doğubayazıt’ta doğup büyümüş… Ankara Bilkent Üniversitesi mezunu. Petrol, turizm, lojistik, sigorta, sağlık ve yenilenebilir enerji alanlarında çalışıyormuş. Konuştuğum bazı sanat insanları, “Onun adını sanat alanında ileride daha çok işiteceksiniz” diyor.” HÜRRİYET ARŞİVİNDE GOZAL İÇİN NELER YAZIYOR? Ertuğrul Özkök’ün duyduğuna göre, araştırmadan soruşturmadan ‘mış’lı ‘miş’li dile getirdiği Hassan Gozel’in ismi Özkök’e yabancı olsa da Hürriyet okurlarına pek yabancı değil Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Azerbaycan’dan Kanada’ya, Pakistan’dan Rusya’ya aralarında siyasetçi ve ünlülerin de bulunduğu 130 bin kişinin adının geçtiği offshore sistemindeki 32 trilyon doları bulan para üzerinden vergi kaçakçılığıyla ilgili kirli çamaşırları ortaya dökmüş, Hürriyet’in Washington Temsilcisi Tolga Tanış da bu olayı okurlarına duyurmuştu. İşte o haberden ilgili bölüm: * ICIJ’in yürüttüğü ‘Offshore Projesi’nin en çarpıcı kısmı, hiç şüphesiz Azerbaycan’da Aliyev Ailesi’nin gizli ticari faaliyetlerini ortaya çıkaran bölüm. * Buna göre Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, karısı Mihriban Aliyev ile British Virgin Adaları’nda 2003’te Rosamund adlı bir şirket kuruyor. * 2008’de ise bu sefer Azeri işadamı Hassan Gozal ile o tarihlerde 19 ve 23 yaşlarında olan Aliyevlerin iki kızı ortak iş yapıyor. * Gozal, yine British Virgin Adaları’nda kurulan Aliyevlerin kızları Arzu ve Leyla Aliyev’in sahibi gözüktüğü üç şirketin direktörü oluyor. *Ve bu arada Azerbaycan’da milyarlarca dolarlık inşaat ihaleleri kazanıyor. Şirketlerin isimleri ise Arzu Aliyev’in üzerinde gözüken Arbor Investment ile Leyla Aliyev’in sahibi olduğu LaBelleza Holding ve Harvard Management. * Her üç şirkette de aracı olarak Malezya merkezli Naziq &Partners şirketi var. Şirketlerin kuruluş formaliteleri için hizmet sağlayıcı ise Singapur merkezli Portcullis TrustNet. * Belgeler, 2003’te İlham Aliyev’in Azerbaycan Parlamentosu’nda görev yaparken aynı zamanda offshore şirketlerin başında olduğunu doğrularken, babası Haydar Aliyev’in ölümünden sonra o yılın Ekim ayında devlet başkanı olmasından sonra da görevinin devam ettiğini, offshore işinin 2004 ortasına kadar sürdüğünü gösteriyor. 2008’den sonra da işi kızlarının üzerinden yürüttüğü belgeleniyor. Halbuki Azerbaycan Anayasası, Azeri Parlamentosu mensuplarının bir yandan ticari faaliyet yürütmesini kesin bir dille yasaklıyor. * Offshore kayıtları, Arzu ve Leyla Aliyev’in üzerlerindeki şirketler dışında Dubai’da 100 milyon dolara yakın değerde mülk sahibi olduğunu gösterirken, Hassan Gozal’ın ise sahibi olduğu Azersun, Dia gibi şirketleri üzerinden Azeri Hükümeti’nden 4.5 milyar dolarlık inşaat ve petrol ihalesi aldığı biliniyor. PKK’YA DESTEĞİYLE BİLİNİYORLAR Hassan Gozel ve Azersun Holding ile ilgili iddialar sadece “vergi kaçakçılığı”yla sınırlı değil. Aynı zamanda amcasıyla birlikte PKK’ya mali destek sağlamak, PKK’nın Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’ndan gelen aileleri Şemkir bölgesinde inşaa edilen konutlara yerleştirmek başta olmak üzere birçok iddia da mevcut.

2 yıl önce

Şahan Gökbakar’dan Türk polisine hadsiz tavırlar sergileyen Gökhan Öz’e tepki: Türk Polisi istese o silahı öyle bir alır ki!… Büyüklük göstermiş…

Ünlü modacı Gülşah Saraçoğlu ve Berdan Mardini'nin eski eşi Fatoş Yelliler ile yaşadığı yasak aşka adını duyuran Gökhan Göz'ün bulunduğu mekana polis ekipleri, bir şahsa silah çektiği ihbarı üzerine baskın düzenlemişti. Alkollü olduğu anlaşılan Gökhan Öz’ün hadsiz tavırları sosyal medyada tepkilere sebep olmuştu. Ünlü Komedyen Şahan Gökbakar Gökhan Öz’ün Türk polisine tepki çeken hareketleri konusunda sosyal medya hesabı Twitter’dan “Türk Polisi istese o silahı öyle bir alır ki! Üstüne çullansalar bu sefer de "polisten çok sert müdehale" denilebilirdi. Efendilik yapmış oraya giden polisler. Kibar ve sağduyulu davranmış, büyüklük göstermiş. Polislerimiz, askerlerimiz ve tüm güvenlik güçlerimiz iyi ki varlar. Sarjor takili değil silahta ve ruhsatı polisin elinde... o nedenle bir tehlike yok aslında. Ha konu eğer "başka biri olsa böyle davranılır mıydı?" ise o zaamanda onu elestrirdik. Doğru olan polisin saygılı ve kibar yaklaşımı...” yorumunda bulundu. https://twitter.com/sgokbakar/status/1490967430889611269?s=21

2 yıl önce

Türkiye'nin ilk uçan arabası "Cezeri" yarın Diyarbakır'da sergilenecek

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, ünlü İslam alimi ve sibernetiğin kurucusu olarak kabul edilen El Cezeri'nin 13'üncü yüzyılda kaleme aldığı makine çizimlerinin çalışır makinelere dönüştürüldüğü "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri Sergisi" düzenlenecek. Merkez Sur ilçesindeki Keçi Burcu'nda yarın açılacak sergide, El Cezeri'nin makinelerinin eş ölçekte, aynı malzeme ve teknikle üretildiği, İslam aliminin yol göstericiliğinden yola çıkarak yapılmış "Filli Su Saati", "Yılan Mekanizması", "Çocuklu Otomatik Lavabo" ve "Kan Ölçme Otomatı" gibi ürünün 25 prototipi sergilenecek. Baykar'ın geliştirdiği, 15 Eylül 2020'de ilk uçuş testlerini başarıyla tamamlayan Türkiye'nin ilk uçan arabası "Cezeri" de sergide yer alacak. "GÜNÜMÜZ ROBOTİĞİN ATASI SAYILABİLECEK MAKİNELER" Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ali Çelik, bilim insanı El Cezeri'nin Mezopotamya bölgesinde yetiştiğini, günümüzdeki modern robotiğin kurucusu sayıldığını söyledi. Çelik, Cezeri'nin o dönem bilimsel çalışmalarını yürüttüğü tarihi Sur ilçesindeki Artuklu Sarayı'nda başmühendislik yaptığını belirten Çelik, bundan dolayı Diyarbakır açısından ayrıca önemli bir isim olduğunu ifade etti. Cezeri'nin o dönemde sanatsal boyutu çok güçlü makineler tasarladığını, aynı ölçekte tasarlanan eserler ile bu makinelerin sergilenmesine de ev sahipliği yapacaklarını anlatan Çelik, şunları söyledi: "Sergide, Cezeri'nin 8 yüzyıl önce tasarladığı makinelerin birebir prototiplerini sergileyeceğiz. Durmuş Çalışkan adında bir vatandaşımız Cezeri'nin tasarımlarını günümüzde gerçekleştirmek için 15 yılı aşkın bir süre çalışmış. Buradaki makineler Cezeri'nin tasarladığı makinelerle aynı ölçekte. Bu makineler günümüz robotiğin atası sayılabilecek makineler. Her bir mekanizma o dönemde tasarlandığı işlevi görmek üzere şu anda kullanılabilir durumda. Sergiyi ziyarete gelenler Filli Su Saatinden içecek otomatlarına kadar birçok makineyi birebir çalışır durumda görebilecek." "DİYARBAKIRLI GENÇLER UÇAN ARABAYI DİYARBAKIR'A DAVET ETTİLER" Çelik, her bir makinenin başında rehber bulunacağını ve ziyaretçilere makinelerin çalışma prensiplerini anlatacağını bildirdi. Sergide Türkiye'nin ilk uçan arabası Cezeri ile ziyaretçilere güzel bir sürpriz yapacaklarını ifade eden Çelik, şunları kaydetti. "Baykar tarafından tasarlanan uçan taksiyi ziyaretçilerimiz burada görebilecek. Diyarbakırlı gençler Selçuk Bayraktar'a bir çağrıda bulunmuşlar, TEKNOFEST'te uçan araba ziyarete açıldığı zaman o arabanın ilk uçuşunu Diyarbakır'da gerçekleştirmesini istemişlerdi. Çünkü uçan arabaya Cezeri adı verildi. Cezeri bu topraklarda yetişmiş, uçan arabanın da ilk atası sayılabilecek bir isim. Dolayısıyla Diyarbakırlı gençler de uçan arabayı Diyarbakır'a davet ettiler ve Selçuk Bayraktar da bizleri kırmayarak sergimize katkıda bulundu. Ziyaretçilerimiz sergimizde Cezeri uçan arabayı da görebilecekler. Aynı zamanda uçan arabanın çalışma prensipleri ile ilgili olarak rehber arkadaşımız ziyaretçilerimize ayrıntılı bilgiler verecek." Ali Çelik, "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri Sergisi"nin Diyarbakırlı çocuk ve gençler için öneminin çok büyük olduğuna işaret ederek, "Çocuklarımız okullardan geldikleri zaman mekaniğin temel prensiplerini burada yaşayarak eğlenceli bir şekilde öğrenebilecekler." dedi. Keçi Burcu'nda yarın açılacak sergi, 18 Mayıs Çarşamba gününe kadar ziyaret edilebilecek.

1 2 3