24 Nisan Çarşamba 2024
2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli: Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı Başkanı ben olacağım

MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı'nın kurulacağını, vakfın başkanının kendisi olacağını açıkladı. Bahçeli, "Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı kurulacak. Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı Başkanı ben olacağım" dedi.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli, "Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı"nın kurulduğunu duyurdu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Partimizin Kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş Bey'in Aziz hatırasını samimiyetle idrak etmek, davamızın ilkelerini sadakatle savunmak, fikir ve hizmetlerinin doğru anlaşılmasını ve anlatılmasını sağlamak maksadıyla “Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı” kurulmuş ve tarihi bir adım atılmıştır." dedi. Bahçeli, "Türkeş soyadını kullanıp zillet değirmenine su taşıyanlara Milliyetçi-Ülkücü Hareket göz yummayacaktır. Hatıralarımızı, hüviyetimizi, haysiyetli mazimizi çarpıtan menfaatperestlere tepkisiz kalınmayacaktır. Bizden söylemesi, yanlışa düşenler sonuçlarına katlanacaktır." dedi.

2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe'den İBB'ye tepki: Bunlarınki guguk kuşu siyaseti

AK Parti İstanbul Mahalle Başkanları, Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Kampı’nda bir araya geldi. 2 gün sürecek kamp programında, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir ve İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu ve 962 mahalle başkanı katıldı. Kabaktepe burada yaptığı konuşmasında, mahalle başkanlarına hitaben, herkesin üzerine düşen çok büyük sorumlulukları olduğunu ifade ederek, “Başta Türkiye’miz olmak üzere gönül coğrafyamız, yani dünyamız bir değişim ve dönüşümün arifesindedir. Bu dönüşümü ön gören ve ön gördüklerine göre çalışan siyasetin adı AK Parti’dir. Çünkü biliyoruz ki, değişime kayıtsız kalanlar bir varlık gösteremezler” dedi. “32 bin sandıkta yapacağımız çalışmalar 2023 zaferinin en temel lokomotifi olacaktır” İstanbul’da yapacakları çalışmaların sadece sahada kalmayacağını ifade eden Kabaktepe, “Bugün bizim Bağcılar’da, Esenyurt’ta, Beşiktaş’ta Sarıyer’de, Kartal’da, Tuzla’da, Üsküdar’da yani İstanbul’un 962 mahallesinde yetmiş bin sokağında, 32 bin sandığında yapacağımız çalışmalar, ortaya koyacağımız bir gayret, emin olunuz ki bir bereket halkası oluşturacak, dalga dalga tüm kentlerimize yayacak ve 2023 zaferinin en temel lokomotifi olacaktır” diye konuştu. "İstanbul AK Parti’den yanadır" İstanbul’un kendileri için sevdaları, olmazsa olmazı ve vazgeçilmezi olduğuna vurgu yapan Kabaktepe, “İstanbul, Türkiye’dir. İstanbul sadece üzerine siyaset yapılan bir kent değil, üzerinden siyaset üretilen bir kenttir. Çünkü İstanbul sosyolojisi Türkiye sosyolojisidir. Biliyoruz ki, bu sosyoloji AK Parti’den yanadır. İstanbul AK Parti’den yanadır. Yani AK Parti, bu sosyolojinin siyasette vücut bulmuş halidir” ifadelerini kullandı. “Bizlerin cadde ve sokaklara sahip çıkmamız, siteleri ve mahalleleri kuşatmamız gerekiyor” Toplumdaki mahalle kültürünün zayıfladığını dile getiren Kabaktepe, “Bu eşsiz kültürümüzü, modern hayat biraz zayıflattı. Mahalle demek, insanın değer dünyasının inşa ettiği mekanlar demektir. Ancak bizler, insanı inşa eden şimdi cadde ve sokaklara sahip çıkmamız, siteleri ve mahalleleri kuşatmamız gerekiyor” dedi. “Bunların hizmet ve eser siyaseti değil, kapkaç siyaseti yaptıklarını biliyoruz” Kabaktepe, mahalle başkanlarına, 2024 yerel seçimleri için hazır olmaları önerisini vererek, şunları kaydetti: “Hazırlıklarımızı yapalım, gerekli çalışmalarımızı hız kesmeden devam edelim. Emin olun biz başarıya ulaşacağız. Bizler bu güne kadar ki bütün başarılarımızı siz değerli teşkilatımız ile kazandık. Bundan sonra ki başarılarımızı da eminim ki siz değerli kardeşlerimle kazanacağız. 2023 ve 2024 seçimlerinde ki zafer türkülerini balkonda değil, İstanbul’un en büyük meydanın Recep Tayyip Erdoğan ile söyleyeceğiz. Bundan il başkanınız olarak zerre derece şüphem yoktur. Niçin bu kadar eminim biliyor musunuz? Çünkü Türkiye’de 2023 seçimlerinde adı geçen isimleri düşündüğümde bunların millete hizmet derdinin olmadığını ve bunun kitabını yazan Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında şanslarının olmadığını biliyorum. Bunların halkın dertleri ile dertlenme sevdalarının olmadığını biliyorum. Bunların Türkiye aşkı, İstanbul sevdası olmadığını biliyorum. Bunların hizmet ve eser siyaseti değil kapkaç siyaseti yaptıklarını biliyoruz ve görüyoruz. Guguk kuşu siyaseti yaptıklarını biliyoruz ve görüyoruz. Bunların Türkiye için, İstanbul ve İstanbullular için bir şey üretme derdinde değil şahsi ikballeri için merdiven siyaseti yaptıklarını biliyoruz.”

2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na tepki: Yalan siyasetinin orkestra şefi

Bahçeli'nin açıklaması şöyle: "2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifiyle 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifinin Meclis Genel Kurul görüşmelerine 6 Aralık 2021 Pazartesi günü başlanmıştır. Bu kapsamdaki yasama çalışmaları nice engellemelere rağmen 12 günde tamamlanmıştır. Böylelikle mezkûr kanun teklifleri Cumhur İttifakı’nın iradesiyle kabul edilerek kanunlaşmıştır. Plan ve Bütçe Komisyon aşaması da dahil olmak üzere bütçe müzakerelerinin tüm etaplarında bozuk zihniyet siyasetinin, bozguncu zillet siyasetçilerin ortalığı karıştırmak için nasıl çırpındıkları ayan beyan ortaya çıkmıştır. Herkes mayasına ve meşrebine uygun davranmıştır. Maalesef TBMM’nde demokrasi ihlalleri, hukuk inkarları, özgürlük istismarları, akıl ikilemleri, ahlak ilkesizlikleri kahredici seviyelerde yaşanmış, zillet ittifakı tarafından yaşatılmıştır. Ölçü ve ayarlar iyice kaçarak milli iradeye gölge düşürülmüştür. Bu kapsamda olmak üzere vuslatının 748’inci yıl dönümünde rahmetle andığımız Hz.Mevlana’nın dediği aynen şudur: “Gönül gözün dehlizidir. Gönüle ne gelirse oradan göze gelir ve şekillenir.” Baktığını görmeyen, gördüğünü itiraf edemeyen, çarpıtmayı meslek edinen siyaset kofluğunun gönlü kara, gözü karanlıktır. Özellikle dün akşam üç beş Komünist-Marksist kalıntının, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay konuşurken sergiledikleri nezaketsiz, edepsiz ve terbiyesiz muamele ve müdahaleler hakikaten sabır taşını çatlatacak boyutlara ulaşmıştır. Gazi Meclis’te böylelerinin olması hazin bir ayıptır. Ancak demokrasi adabını taşımaktan bihaber olan ilkel siyaset anlayışlarının yıkıcı ve tahrip edici tenkitleri millet nezdinde yok hükmündedir. Haklı ve meşru eleştiri başka, sancılı ve erdemsiz tavır başkadır. TBMM’nin mehabetine yapılan kesif saldırı aslında aziz milletimize yapılmıştır. Ve kabulü imkansızdır. Bütçe müzakereleri devlete hakaretin, millete hıyanetin fırsat kapısı görülemeyecek, buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır. Kalbi pırıl pırıl, tıpkı dalgasız deniz gibi olan milletimin güzel insanlarına samimiyetle ve inançla hizmet etmek varken; kaba, haşin ve yaralayıcı siyaset üslubunu benimsemek yanlıştır, yozlaşma alametidir. Bugün CHP Genel Başkanı Kayseri’de yine su kaynatmış, yine kayış koparmış, 2022 yılı bütçesinin yoksuldan alıp zengine kaynak aktaran bir bütçe olduğunu utanmadan zırvalamıştır. İzan, irade, itibar ve insaftan mahrum bir siyasetçinin düşebileceği en kötü durumlara bu şahıs düşmüştür. Türkiye ekonomisi şu anda sert bir kuşatma altındadır. Karşımızdaki tablonun hiçbir ekonomik temeli yoktur. Rasyonel mülahazalarla cari gelişmelerin izahı yapılamayacaktır. Ama yalan ve riya siyasetinin orkestra şefi Kılıçdaroğlu’na göre sandık gelirse döviz de inecektir. Kaldı ki fiyatların tırmanışı ekonominin teorik kalıplarına aykırıdır. Döviz yükselirken borsanın düşmesi, üstelik piyasalarda anormal oynaklıkların kısır döngü içinde artış sergilemesi Türk milletinin ve Türkiye’nin düşmanca bir senaryoya maruz kaldığına bariz işarettir. Anlık fiyat değişimleri, gün içinde defalarca fiyat etiketlerinde yapılan tadilatlar en ince detayına kadar ele alınmalı ve bu vahim sorunun üzerine gidilmelidir. Fiyatların yükselmesi, faiz-döviz kuru arasındaki ilişkiyle değil, vatana ve millete yönelik ekonomik suikastla bağlantılıdır. Türkiye’nin döviz piyasasıyla oynayan kimlerdir? Vurguncular kimlerdir? Yağmacıların merkezi ve milliyeti neresidir? Bunların FETÖ’yle ve emperyalist komployla bağı araştırılmakla birlikte fiyat ve stok bylokçuları da acilen deşifre edilmelidir. Çünkü mesele milli güvenlik meselesi haline dönüşmüştür. Ederi bir dolar olan alçakların dolar üzerindeki oyunlarına teslim olacak bir Türkiye asla yoktur. Dik duruşumuzu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. TÜSİAD ve işbirlikçi siyasetçiler karşı çıksa da yeni ekonomi programı başarılı olacaktır. TÜSİAD’ın sorunlu açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun TÜSİAD’la paslaşması, erken seçim dayatması, fiyat ve döviz kuru artışının siyasileştirilip istismar hattının kurulması kararlılıkla mücadele edilmesi gereken ve sessiz kalınmasının fahiş sonuçlara neden olacağı menfur bir durumdur. Ayrıca hayatları boyunca hep eleştiren, kara çalmaktan başka bir şey bilmeyen, ama var olan sorunlara karşı da sadra şifa tek bir çözüm getiremeyen müflis sol ve Marxsist iktisatçılar ahlaksızca felaket tamtamları çalmaktadır. Eşzamanlı olarak CHP Genel Başkanı ellerini ovuşturmaktadır, dili zehirli, siyaseti de zillettir. “Bir taraftan kendilerine, ‘biz milliyetçiyiz' diyorlar, bir taraftan da Türk Lirası'nın değerini pula döndürdüler.” diyen Kılıçdaroğlu özellikle bilmelidir ki, zihniyetinin bizim nezdimizde gavur puluyla beş kuruş değeri yoktur. Türk lirası milli itibarımız, ekonomik istiklalimizin ana direğidir. Kayseri’de milliyetçilik nutukları atan Kılıçdaroğlu’nun tek umudu ekonomik tetikçiler, terör örgütleri, zalimlerin kumpası, hainlerin eylemleri, Türkiye düşmanlarının projeleridir. Ondan milliyetçi olamaz, olsa olsa emperyalizmin muhbiri, zulmün muhibbi olacaktır. Türk milleti bu badireyi atlatacaktır. Devletimize, hükümetimize güvenimiz tamdır. Ekonomide uygulanan model ve programın her türlü iç ve dış provokasyonu etkisiz hale getirerek Türkiye’yi daha güçlenmiş, daha kalkınmış bir refah seviyesine denge ve disiplinle ulaştıracağına sonuna kadar inandığımızı bilhassa paylaşıyorum. Gerek 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun gerekse de 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunun devletimize, milletimize, hükümetimize hayırlı olması niyazım ve temennimdir. 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun hazırlanmasında emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyor, ahlaki ve demokratik ilkelerden kopmayan, taşıdıkları vekalet görevlerini bihakkın temsil eden değerli milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Hayra karşı gelelim, ahirimiz ve akıbetimiz de hayır olsun inşallah."

2 yıl önce

NaifAnaliz - Ali Naif Çakar | Genç Belediye Başkanları Rahatsız; Kandil Anıtkabir hattında tehlikeli bir siyaset!

Millet ittifakının bu ülkede 15 Temmuz’u yaşanmamış sayan siyasi yaklaşımı maalesef İstanbul’da CHP il ve Büyükşehir yönetimi ekseninde kendine geniş bir ifade alanı bulabiliyor. Reklam ajanslarının direktiflerini ilahi buyruk mahiyetinde ele alan yeni nesil yapay belediyecilik anlayışıyla kimin Cumhurbaşkanı olacağına dair tartışmalar kurgulanıyor ve sonu teröre varabilecek olan her kabahat üste çıkılacak bir siyasi fırsata dönüştürülmek isteniyor. Soru açık ve net; İBB terörle iltisaklı kişilere istihdam ve kariyer fırsatı sağladı mı? Bu soruya verilen bir cevap yok. Devleti ve devletin işleyişini bilmeyen CHP güvenliği ve maalesef güvenilirliği Adli Sicil Kaydına indirgeyecek kadar düşmüş vaziyette. CHP büyük bir açmazın içerisinde. Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun CHP tarihinde eşi görülmemiş bir cesaretle Cumhurbaşkanlığı adaylığına talip olması İyi Parti destekli bir Genç Belediye Başkanları Rahatsız hareketine dönüştürülmek isteniyor. Yüzünden Rabbi Yessir okunan bir İYİ’likle kuşatılan Genç Belediye Başkanları Rahatsız hareketinin terör örgütlerine sempatik gözükme ve hatta demokrasi uğruna terörle iltisaklıları sırtlanması demokrasi tarihimize balçıktan harflerle yazılacaktır! Teröristle mücadele ve terörizmle mücadele arasındaki en önemli fark birinin silahlı diğerinin silahsız araçlarla yapılıyor olmasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin insan kaynağı politikasının demokratik ve katılımcı atmosferinde kendisine güçlü temsil imkanı bulan terör örgütü iltisaklılarının yeterli imkan ve bilgiye sahip oldukları takdirde silahlı terörist donanımında olabileceğini ön görmek zor değil. Millet ittifakı demokrasi ve HDP arasında sıkışmış vaziyette. Ancak talimatı ajanslardan alan Belediye Başkanı gençliğinin de verdiği kontrolsüz enerjiyle görünen o ki Kandil ve Anıtkabir arasında bir hatta CHP’yi ve İyi Partiyi tehlikeli bir mecraya sürüklemekten geri durmuyor. Millet ittifakının bir oy uğruna Kandil ve Anıtkabir arasındaki bu geri dönülmez hattan uzak durması gerekiyor.  Bu yol geri dönüşü dahi çok maliyetli bir yoldur ve maalesef bedeli de ağır olacaktır. 27 Aralık günü CHP genel merkezinin de fiziksel olarak alet edildiği açıklama şovunda arka fonda geçmişinde ülkücü olarak bilinen Mansur Yavaş’ında göründüğü açıklamaları ve savunma atmosferini bir kalkışmaya dönüştürmeye çalışanlara karşı, CHP’nin bu büyük tuzağa düşmemesi gerekiyor. İmamoğlu CHP’den büyük olma iddiası taşıyor olabilir, Meral Akşener’de CHP’yi İmamoğlu’yla kontrol altında tutmak istiyor olabilir. Bunu Millet İttifakının iç meselesi diyerek geçiştiremeyiz çünkü işin içerisinde terörle mücadele var, şehitlerimizin kanı, gazilerimizin hatırası ve milletimizin ahı var. Genç Belediye Başkanı İmamoğlu batı aklının ürünü olan reklam ajanslarının emir ve talimatlarıyla oturup kalkıyor olabilir ama Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun en azından bir kamu geçmişi var, devlet terbiyesi ve görgüsünü hatırlayacağına dair bir umut hala mevcut. Hiçbir hareket ve hiçbir açıklama İmamoğlu’nun Belediyesinin terör iltisaklı isimleri çalıştırmasının sorumluluğunun bir başka kuruma ve kişiye atılmasına müsaade etmez. Yüzlerce terör iltisaklıyı işe alanın bir sorumluluğu da vardır elbet. Kandil ve Anıtkabir arasında yüksek riskli ve gerilimli bir Türkiye siyaseti inşa etmek isteyen ajanslar, Genç Belediye Başkanları ve bunlara destek olan kahvaltı ortağı Genel Başkanlar ve onların dostları unutmayınız; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır!”.        

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Ömer Çelik: Bilgi, belge yok… Tipik bir fitne siyasetidir

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Bugün büyük oranda ekonomi ile sunumlara MKYK toplantımızı ayırıyoruz. Kapsamlı bir şekilde MKYK politikalarımızın değerlendirmeleri yapılacak. Diyarbakır annelerinin nöbeti devam ediyor. 33 anne evladına kavuştu. İnşallah hepsinin evladına kavuştuğu günleri görmeyi diliyoruz. 181 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ Terörle mücadele konusunda bölgemizdeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin savunma bütçesi adı altında terör örgütlerine ayrılan payları dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Kamuoyunun duyduğu, duymadığı toplamda 181 terör eylemi engellenmiştir. Bazı devletlerin bazı siyasi projeleri terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmek için çirkin mücadeleyi sürdürdüğünü görüyoruz.Bölgede siyasi projelere karşı da mücadele veriyoruz. Bölgemizi demir kafeslere sokmaya çalışanlara karşı da güçlü bir iradedir. Petrol bölgelerine yerleşmeye çalışıyorlar. PYD/PKK/YPG terör örgütüne destek verenlerin DEAŞ'la mücadele adı altında hangi petrol bölgelerine yerleşmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu siyasi şebeke faaliyetlerine karşı kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. PKK da DEAŞ da bölgenin bütün halklarına, herkese düşmandır.   ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİ Cumhurbaşkanımız arşivlerin açılmasını, tarihçilerin çalışma yapmasını istemişti. Ermenistan, bu arşivlerin açılması meselesine yaklaşmadı. İkinci Karabağ savaşıyla işgalin sona ermesinden sonra Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bir vizyon ortaya koydular. Saldırgan politikalardan vazgeçmesi kaydıyla Ermenistan'ın da dahil olabileceği söylendi. Bu bölge için de fırsattır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azeri kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev olumlu baktğı için bölgedeki tansiyonu düşürmek için Türkiye bu adımları atıyor. Serdar Kılıç özel temsilci olarak atandı. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir. Umarız ki Ermenistan işgalci politikalardan vazgeçer. YUNANİSTAN YALAN PROPAGANDASI İLE TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR Hem Frontex'in ve Yunanistan'ın ortaya koyduğu geri itmeler göçmenleri ölüme itmektir. Silah sıkıyorlar, zıpkınla botları delmeye çalışıyorlar. Birçok ülke Yunanistan'a sessiz kalıyor. Yunanistan'ın saldırgan davranışı göç rotasının değişmesine yol açtı. İnsanlar daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalarak ölüme itilmiş oluyor. Yunanistan yalan propagandası ile Türkiye'yi suçluyor. Bizzat başbakan yapıyor bunları. Bunların hiç bir temeli yok. Göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar. Sadece geri itmelerle kim varsa o botlarda Yunanistan onları kasten ölüme sürüklüyor. Halen bir tek eleştiri bile ortaya çıkmamıştır Yunanistan'la ilgili. UKRAYNA VE RUSYA ARASINDAKİ GERİLİM Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede istikrarsızlığın kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, arabuluculuk dahil her türlü yardımın bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini söylüyor. 12 Ocak 2022'te NATO ile Rusya konseyi bu durumu değerlendirecek. Karadeniz'in barış ve istikrarı ülkemiz için de önemlidir.  LİBYA'DAKİ SEÇİMLER Yakından takip ediyoruz. Maalesef başkanlık seçimleri ertelendi. Seçimlerin hukuki zemini için yeterli mutabakat sağlanamadı. Nihai aday listesi açıklanamadı. Başkanlık seçimleri için 24 Ocak tarihi öneriliyor. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmuyor. Türkiye başından beri adil, muteber seçimlerin yapılmasını destekliyor. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçte karara bağlanması önemlidir. İnşallah kardeş Libya bu kıskaçtan çıkmanın yolunu bulacaktır. KORONAVİRÜS SALGINI Kovid vakaları ile ilgili hassasiyet artıyor. Omicron ülkemizde de var ve yayılıyor. Turkovac acil kullanım onayı aldı, seri üretime başladı. İlk aşılar Ankara'da depolara ulaştı. Türkiye'nin tam kapasite dünyadaki örmeklerden olumlu anlamında ayrışarak bu süreci yönetmesi, ailelerin sağlığının korunması, eğitimin devamı... Vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyet üst düzeydedir.  TÜM BÖLGEYE MESAJ Geçen yıl zor bir yıldı. Bu yıl da zorlukların devam ettiği bir yıl oldu. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'teydi, bugün de açılış gerçekleştirdi. Gaziantep'te aynı anda caminin temel atılışını ve cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak bu açılışları yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Son derece önemli bir mesaj olduğunu değerlendiriyorum. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın yüksek olması tüm bu girişimleri altüst ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız. İnşallah yeni yıl sağlık ve diğer açılardan hayırlar getirsin diyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN 'TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR' İDDİASI İlk olarak benim hatırladığım kadarıyla 2018'de benzer cümleler söyledi. Bu sene belediye başkanlarının dinlendiğini söylüyor. 2018'den beri ne ortaya belge koyuyor, ne de savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının belli bir sınır içinde konuşması lazım. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi koymuş. Çıkacak açıklayacak neye göre söylüyor, bu izlenime nasıl varmış. Bu söylediklerinin zemini yok. 2018'den bu yana iddiamın arkasına şu belgeyi koyuyorum dediğini duyduk mu? Böyle bir şey yok. Bu iyi sonuçlar doğuracak yaklaşım değildir.  CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil. CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan Esenyurt'ta iki grup arasında çıkan kavgayı siyasete alet eden Ümit Özdağ'a yanıt: Yazıklar olsun

Esenyurt’ta Filistinli bir kişiyle sigara isteme nedeniyle başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Bunun üzerine bir grup mahalle sakini yabancı uyruklu kişilerin dükkanlarının bulunduğu alışveriş merkezinin cam ve vitrinlerine zarar verdi. BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve özel harekat ekipleri sevk edildi. Olay yeri inceleme ekipleri bölgede çalışma yaparken bir kişi gözaltına alındı. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, konuyla ilgili Twitter hesabından açıklamada bulundu. BAKAN YARDIMCISI ÇATAKLI: ÜMİZ ÖZDAĞ VE BENZERLERİNE YAZIKLAR OLSUN "Esenyurt’ta Filistinli bir kişiyle sigara isteme nedeniyle başlayan tartışma kolluk kuvvetlerimizin müdahalesi ile sona erdi. Sorumlular gözaltına alındı." diyen Çataklı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a tepki göstererek şunları söyledi: "Yabancı düşmanlığı üzerinden oy avcılığı yapmaya çalışan Ümit Özdağ ve benzerlerine yazıklar olsun!"

2 yıl önce

Metaverse nedir? Türk siyasetinde ‘Metaverse’ dönemi

Metaverse nedir? Artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, 3D holografik avatarlar, video ve diğer iletişim araçlarını içeren çevrimiçi bir sanal dünya ile gerçek dünyanın birleştiği yer olarak tanımlanan metaverse ile ilgili olarak bilişim uzmanları “Üç boyutlu gözlüklerini takarak girdiğiniz kurgulanmış ortamda, gerçek hayattaki gibi hareket edebiliyorsunuz. Mesele bir mağazaya girip alışveriş yapıyorsunuz. Sanal dünyada aldığınız bu ürünler gerçek hayatta evinize geliyor. Sanal ortamda aldığınız bir arazı ev veya arazi gerçek hayattaki gibi değerlenebiliyor. Ya da sanal gözlüklerinizi takarak evinizden bir partinin genel merkezine gidip orada bir toplantıya katılabiliyorsunuz. Bu toplantıda sizin avatarınız yani sanal kimliğiniz o salonda görünüyor. Salondaki başka insanların avatarları ile görüşme gerçekleştirebiliyor. Metaverse Facebook’un bir kuruluşu. Metaverse gibi başka şirketlerinde benzer yatırımları var. Burada temel sanal gerçeklik gözlükleri ile dijital ortama giriş yapmak ve orada gerçek hayattaymış gibi var olmak” bilgisini verdiler. AK Parti ‘Metaverse’te toplantı yapacak AK Parti’nin 7’nci olağan kongresinden sonra kurulan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı’nın ilgilendiği konuların başında, sanal gerçeklik dünyası geliyor. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı Ömer İleri, yapılan çalışmaları Sputnik’e anlattı: “Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve blok zincir teknolojileri üzerinde yükselecek olan Metaverse platformları yakın gelecekte gündelik hayatlarımızı ve iş sektörlerini dönüştürme potansiyeline sahip dijital mecralar olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. AK Parti olarak hem bu teknolojiyi içselleştirmek ve kullanmak hem de bu mecraların düzenlemeleri noktalarında çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. AK Parti iktidarları döneminde ülkemize 19 yılda kazandırılan eser ve hizmetleri Metaverse dünyasına taşımaktayız” Metaverse konusunda AK Parti’nin atacağı adımları da anlatan İleri, “AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Genişletilmiş İl Başkanları Eğitim ve İstişare Toplantısı’nda Metaverse dünyasına taşıdığımız eser ve hizmetlerin ilk örneklerini katılımcıların deneyimine sunmuştuk. 29 Aralık 2021’de Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirdiğimiz AK Parti MKYK toplantımızda ise Türkiye’nin vizyon yatırımlarından bir kaçının daha Metaverse demolarını deneyime sunduk. Tüm bunlarla birlikte 2022 Ocak ayı birim toplantımızı Metaverse dünyasında gerçekleştirecek ve Türkiye’de yine bir ilke imza atacağız. AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı olarak Metaverse çalışmalarını arttıracak ve bu çalışmalarımızı 81 İl teşkilatımız ile ülke geneline yayacağız” dedi. İlk sanal genel merkezi Deva Partisi aldı Metaverse ortamında bir genel merkez binası tasarlayan DEVA Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın, partisinin Metaverse çalışmalarını şöyle anlattı: “Orada şirketler dükkanlar açıyorlar yavaş yavaş yurt dışında. Bundan bir 20-30 sene önce web sitesi açmak gibi. Bir siyasi partinin niye burada olduğunun 3 tane sebebi var. Bir tanesi, bu konunun konuşulması, yani Türkiye’nin ufkunun açılması. İkincisi ve daha önemlisi; vatandaşımızın ufku çok daraltıldı son yıllarda, işte 'çıkar telefonunu, kombiyi yakmayıver, onu yemeyiver' diye yavaş yavaş bir baskı ile, vatandaşlarımızın ufku daraltıldı. Biraz vatandaşın ufkunun açılması lazım. Üçüncüsü de; biz bu dijital dönüşüm ve teknolojiye en önem veren partiyiz. Bu konuyla ilgili bir birim kurmuş olan yegane partiyiz ve Türkiye’nin yarına atılımı için bunu çok kritik görüyoruz. O yüzden her yerde olmamız lazım,. Nasıl esnaf ziyaretlerinde olmamız gerekiyorsa, Twitter’da da olmamız gerekiyor” Metaverse üzerinden yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Dalgın “İlk olarak bir toplantı yapılacak. Bu ortam üzerinden toplantılar yapacağız. Orada herkes avatarıyla yani kendisini sembolize eden bir figürle toplantılara katılabilecek. Genel merkezi ziyaret edebilecekler. Ali Bey'in de bir avatarı, sembolü genel merkezde şu anda. Vatandaşlar toplantılara katılabilecekler. Ondan sonrasında zaten bu alanın içinde olmamızın sebebi de bu gidişatın içinde bulunmak. Yani teknolojiler gelişirken bunları kullanmak, bunların içinde olmak gerekiyor. Çünkü bugünden yarına ne olacağını bilmiyorsunuz. Ama ilk adım olarak toplantılara başlayacağız” ifadelerini kullandı. CHP gelişmeleri yakından izliyor CHP ise yeni teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, CHP’nin metaverse bakış açısıyla ilgili olarak şu sözleri kullandı: “Biz de yakından takip ediyoruz ama şu an kurumsal bir kararımız yok. Yani orada yer almak gibi bir çalışmamız yok. Çünkü bu çalışmaların, bu dünyanın düzenlenmesi ile ilgili zaten birçok eksiklik var şu anda. Ama yakından takip ettiğimiz bir konu. Bu teknolojiyi arkadaşlarımız ve ben çok yakından takip ediyoruz. Ama orada yer alıp almayacağımız süreç içerisinde vereceğimiz bir karar” Dijital dünyanın eksikliklerine ve sorunlarına dikkat çeken Adıgüzel “Biz, bu dijital dünyanın doğru düzenlenmesini de istiyoruz. Yani böyle büyük dev şirketlerin bilgi havuzuna dönüşmesi istemiyoruz. Biliyorsunuz Metaverse Facebook’un bir şirketi ve yani Facebook şirket ismini de Meta’ya çevirdi. Zuckerberg duyurdu bu yapıyı, fakat baktığınız zaman sosyal medya mecralarında bile açıkta kalan birçok mesele var. İşte algoritmaların şeffaflığı ile ilgili birçok sorun var. Bunların bir doğru noktaya taşınması ve özellikle vatandaşın oradaki hem kişisel haklarının korunması hem ifade özgürlüğünün korunması hem manipülasyonunun önlenmesi gibi noktaların aslında şekillendirilmesi gerekiyor. Sadece 3 boyutlu gözlükler, yeni bir ortam evet çok akıllara daha doğrusu kulaklara çok sıcak geliyor, heyecan verici geliyor ama çok böyle çizgileri yeteri kadar net çizilmemiş kişisel verilerin korunması noktasındaki önlemlerin alınmadığı bir gerçeklik de var. Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Ama tabii biz dediğim gibi yakından takip ediyoruz. Süreç içinde bakalım nasıl bir karar alacağız” dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15