20 Nisan Cumartesi 2024
11 ay önce

HDP'li Sırrı Süreyya Önder'den skandal seçim vaadi: Tutsaklara özgürlük!

14 Mayıs seçimleri öncesi HDP ve PKK kanadından "Öcalan'ın ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını sağlayacağız" benzeri açıklamalar gelirken, 7'li koalisyonun ortaklarından HDP'nin milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder de 14 Mayıs seçimlerine ilişkin yeni mesajlar verdi. Önder yaptığı açıklamada "Bu seçim bütün tutsak arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturacağımız bir seçim." sözlerini kullandı. Önder'in skandal sözleri Kılıçdaroğlu ile yapılan karanlık pazarlığı akıllara getirdi. "TUTSAK ARKADAŞLARIMIZI ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURACAĞIMIZ BİR SEÇİM" 14 Mayıs seçimleri için "Bu seçim bizler için var olma yok olma aşamasına geldi" diyen Önder şu açıklamayı yaptı: "Her seçime tarihi bir seçim deniyor ya..Gerçekten her seçim kendi içinde önemlidir. Ama artık bu var olma yok olma aşamasına geldi bizler için. Bu seçim bizim açımızdan onlarca yıllık emeğimizin karşılığını alacağımız bir seçim. Bütün tutsak arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturacağımız bir seçim. Önce bu." HDP, 6'LI KOALİSYONA KÜRT SORUNU İÇİN ROTAYI ÇİZDİ: İMRALI VE KANDİL OLMADAN OLMAZ... HDP İstanbul Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder geçtiğimiz günlerde de yaptığı açıklamada, muhalefetin kendilerini nasıl tanımladığının önemli olmadığını vurgulayarak, "Biz bu sürecin, bu dönüşümün yapısal mimarlarından birisi olacağız." demişti. Önder, Kürt sorununun çözümü için ise Kandil ve İmralı'nın dışlanamayacağını belirtmişti. Önder, kısa bir süre önce terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a selam göndermişti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1649822799073083394?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ

11 ay önce

HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in mesajları ifşa oldu: Kandil'e gidiyorum 10 gün yokum

Kobani davasında hazırlanan mütalaada, Sırrı Süreyya Önder'in PKK-KCK silahlı terör örgütü üyesi olduğu, buna ilişkin eylem ve örgütsel faaliyetlerinin bulunduğu ve Kobani olaylarında ise organizasyon içerisinde bulunarak diğer sanıklarla birlikte olayların meydana gelmesini sağladığı anlatıldı. Önder'in örgütün hiyerarşik düzeni içerisinde yer aldığı, örgüt üst düzeyindeki kişiler ve sanıklarla birlikte aynı amaç ve irade ile birlikte fiili hakimiyet içerisinde örgütün amaçlarını bilerek bu doğrultuda hareketle devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmak ve diğer sanıklarla birlikte adam öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, mala zarar verme, yaralama gibi amaca ulaşmak için gerçekleştirilen suçlarla cezalandırılması istenildiği kaydedildi. 'BENİ TERSLEMEYE BAŞLADI' Sabah'ın haberine göre; Mütalaada, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen mektup şeklindeki dijital dokümanda Önder'in bir örgüt mensubu tarafından PKK'ya şikayet edildiği ortaya çıktı. Söz konusu mektupla bağlantılı olduğu tespit edilen M.Ç.'nin Önder'le bir süre gönül ilişkisi yaşadığı, kendisini terslemeye başlayınca Azad isimli şahısla birlikte PKK'ya şikayet ettikleri belirlendi. M.Ç. Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesinde, "2014'te Azad isimli şahıs ile birlikte bu mektubu yazdık. O dönem HDP milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile TBMM'ye gittiğimde tanıştım, aramızda gönül ilişkisi oldu, telefon numaralarımızı aldık ve bu şekilde birbirimiz ile iletişime geçtik ve sevgili hayatı yaşamaya başladık. Her seferinde kendisi aradığında görüşüyorduk, bu görüşmeler Ankara'da oluyordu, mektupta da belirtildiği gibi o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı olduğu için dışarıda çok fazla görüşmez genelde telefonla görüşürdük. 2 defa kendisi ile birlikte olduk, sonrasında ise benim telefonlarıma cevap vermemeye açtığı zamanda ise terslemeye başladı" dedi. 'MEKTUP YAZIP ÖNDERLİĞE VERELİM' Önder'in başka kadınlarla birlikte olduğunu öğrendiğini ve gururuna yediremediğini söyleyen M.Ç., "Şanlıurfa'da Azad olarak bildiğim kişiyi samimi gördüğüm için durumu anlattım. Azad bana 'Sırrı Süreyya Önder PKK ile ilişkilidir, biz bunu PKK'ya şikayet edelim ve bunu da mektup yazarak önderliğe bildirelim' şeklinde beni yönlendirmeye başladı. Azad beni telefonla arayarak, Diyarbakır'a gelmemi söyledi ve senin bu konunu çözeceğiz dedi, bende aynı gün Diyarbakır'a gittim. Gittiğimde Azad ve Baki isimli kişiler vardı, birlikte bir eve gittik, bu gittiğimiz evde Azad 'Biz Sırrı Süreyya'yı şikayet edelim sana yaptıysa bunu herkese yapabilir' dedi ve o esnada Sırrı Süreyya'yı aradı, konuyu anlattı ve mektup yazacaklarını söyledi. Sonrasında Sırrı Süreyya'yı yanımıza çağırdı fakat o gelmedi" ifadelerini kullandı. PKK'YA VERMEK İÇİN MEKTUP HAZIRLAMIŞ M.Ç. bu kez Önder'i kendisi arayarak çağırdığını, bir otelin lobisinde baş başa görüştüklerini kaydederek, "Azad ile yanında bulunan şahsın mektup yazacağını, şikayet edeceklerini söyledim. Kendisi de bana 'yazmayın böyle bir mektup, sana zarar gelir sana zara vermeye çalışıyorlar, seni kullanarak da bana zarar vermeye çalışır' dedi ve yanımdan gitti. Ben tekrardan eve geçtim ve Azad kendi eli ile mektubu yazdı. Azad'a bu mektubu nereye vereceksin diye sorduğumda 'PKK önderliğine vereceğim' dedi, mektubu yazdı okudum, beni tekrar Şanlıurfa'ya gönderdiler ve benden haber bekle dedi" diye konuştu. 'KANDİLE GİDİYORUM 10 GÜN YOKUM' M.Ç. ve Önder'in SMS ile mesajlaştıkları, Önder'in M.Ç.'ye "İyi Diyarbakır, Adıyaman ve Kandil'e gidiyorum şimdi. 10 gün yaklaşık yokum. Ne yapacaksan ben yokken yap" şeklinde mesaj gönderdiği tespit edildi. M.Ç. söz konusu mesaja ilişkin, "Milletvekili olduğu zamanda illeri geziyordu ayrıca da Kandil e gidiyordu. Mesajda Kandil'e gideceğini söyledi, daha önceleri de gitmişti, ne amaçla gittiğini ve orada kimlerle görüştüğünü bilmiyorum, yanında HDP'den bazı milletvekilleri ile gidiyordu" dedi.

10 ay önce

HDP'li Sırrı Süreyya Önder: Kemal Kılıçdaroğlu söz verdi tutuklu arkadaşlarımızı çıkarmak zorunda

Terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP'nin vekili Sırrı Süreyya Önder, ortakları olduğu Yedili Masa'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması durumunda kendilerine verdiği sözleri tutmak zorunda olduğunu söyledi. "Kılıçdaroğlu’nun taahhüt ettiği birtakım şeyler var." diyen Önder, "Arkadaşlarımızın cezaevinde yatıyor oluşunun ya da siyasi bir hınç alma duygusuyla yatıyor oluşunun altını kendisi çizdi. Bunları yerine getirmek zorunda" diye konuştu.