28 Mart Perşembe 2024
3 yıl önce

Aşı uygulamasında takip edilecek grup sıralaması belli oldu

Türkiye'de dün akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın canlı yayında aşı yaptırmasıyla koronavirüs aşılama kampanyasına start verildi. Bugün de sabah saatlerinde illere sevkiyatı tamamlanan aşılar, sağlık çalışanlarıyla birlikte yaygın aşılamaya geçildi. Uygulamada ise riskli gruplara öncelik tanınacak

3 yıl önce

İYİ Partili Selçuk Türkoğlu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i takip etti

İYİ Parti Kurucu Üyesi Ali Türkşen, "İYİ Parti'ye FETÖ giremez abla" sözleriyle Meral Akşener ile reklam videosu çekmişti. Türkşen, partiden istifa ettikten sonra "Bize video çektirip Meclis'e sokmayan masal anlatmasın" diyerek Akşener yönetimine FETÖ ile mücadele konusunda eleştirilerde bulunmuştu. Bunun dışında en dikkat çeken bir başka suçlama ise geçtiğimiz aylarda İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun "FETÖ'cü" olduğu iddiasında bulunan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ olmuştu.

2 yıl önce

KADEM’den Tuma Çelik açıklaması: Kamu vicdanının kabullenemediği bu beraat kararının üst mahkemece bozulacağı umuduyla davayı takipteyiz

Eski HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik'e cinsel istismar suçlaması ile yargılandığı Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davadan beraat kararı verildi. Çelik'in beraat kararı hakkında Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) bir açıklama yaptı. "ÜST MAHKEMECE BOZULACAĞI UMUDUYLA DAVAYI TAKİPTEYİZ" KADEM, konuyla alakalı "Eski HDP Milletvekili Tuma Çelik'in cinsel saldırı suçundan yargılandığı davada hâkim, delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı verdi. Yurt dışı yasağını da kaldırdı. Kamu vicdanının kabullenemediği bu beraat kararının üst mahkemece bozulacağı umuduyla davayı takipteyiz" ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Geçen yıl, Mardin'in Midyat İlçesi'nde yerel seçim çalışmaları esnasında bir dernekte tanıştığı kadına cinsel saldırıda bulunduğu iddiası nedeniyle HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik partisinden istifa etmek durumunda kalmıştı. Milletvekili olduğu için 7 Ekim 2020'de TBMM'den Çelik'in milletvekilliği dokunulmazlığı da kaldırılmıştı. Dokunulmazlığı kaldırılan Çelik hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan dava açılmıştı.

2 yıl önce

Sınır hattında 7/24 takip: Hem elektronik hem fiziki koruma

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın başkent Kabil’in giriş çıkışlarını kontrol altına almasıyla gündeme gelen Afgan göçüne karşı Türkiye gereken tüm önlemleri aldı. Sınır hattında ve özellikle de İran sınırında güvenlik için 2015 yılından bu yana birçok adım atıldı. Muhalefet ve bazı siyasiler, son aylarda mülteciler üzerinden yalan haberler paylaşarak hem toplumu mülteci düşmanlığına itti hemde Türkiye’nin sınırlarını koruyamadığı algısını yaymaya çalıştı. Oysa ki Türkiye sınır güvenliğinin sağlanması için son yıllarda büyük yatırımlar gerçekleştirdi. GÖZETLEME VE UZAKTAN TESPİT 11 bin 433 kilometre toplam sınır uzunluğu bulunan Türkiye’nin 2 bin 949 kilometre kara sınırı hattına güvenlik duvarı, aydınlatma, kamera ve algılayıcı, elektrooptik kule ve termal kamera sistemleri inşa edildi ve yerleştirildi. Irak, Suriye ve İran sınırında karakollar ve İHA’larla güvenlik denetimi sürerken, sınır hattı boyunca yasadışı giriş çıkışın, kaçakçılık faaliyetlerinin, terörist eylemlerin önlenmesi için fiziksel engelleme sistemleri ile görüntüleme, gözetleme ve uzaktan tespit amacıyla teknolojik sistemler kuruldu. ÜST DÜZEY TEKNOLOJİ Sınır güvenliği için güvenlik duvarı, devriye yolu, aydınlatma sistemi, tel-çit/panel-çit ve gözetleme kuleleri inşa edildi. Fiziki olarak korumanın yanında teknolojik olarak insansız gözetleme kuleleri, kamera sistemleri, haberleşme, alarm, ikaz ve ihbar sistemleri, gece görüş sistemleri, elektronik cihazlar ile donatılmış zırhlı veya zırhsız devriye araçları, hava araçları ve termal gözetleme sistemleri de sınır hattına yerleştirildi. 7-24 ARALIKSIZ İZLEME 2 bin 949 kilometrelik kara sınırının güvenliği için teknolojik imkan ve kabiliyetlerden faydalanan Türkiye, kara sınırının 993 kilometresine güvenlik duvarı inşa etti. Devam eden 86 kilometrelik duvar inşaatının da tamamlanmasıyla sınırın bin 79 kilometresi güvenlik duvarı ile çevrilecek. 913 kilometresine aydınlatma yapılan kara sınırının 293 kilometresine kamera ve algılayıcılar yerleştirildi. Sınır güvenliği için tüm imkanları seferber eden Türkiye, kara sınır hattına yerleştirmeyi planladığı 341 elektrooptik kulenin 330’unu faaliyete soktu. Bunun yanında sınır hattına 284 termal kamera yerleştirildi ve sınır hattından olası geçişler anbe an izlenmeye başladı. İRAN SINIRINA FİZİKİ VE ELEKTRONİK DUVAR Muhalefetin provokasyonlarıyla tartışmaların odağı haline gelen ve sınır güvenliğinin olmadığı iddia edilen İran sınırında 2015’ten bu yana güvenlik için bir çok adım atıldı. İran’la 560 kilometre kara sınırı bulunan Türkiye, gerek uyuşturucu trafiği engellemek, gerekse yasadışı göçün önüne geçmek için sınır hattına güvenlik sistemleri inşa etti. İran sınırına yapılması planlanan 241 kilometrelik güvenlik duvarının 155,5 kilometresi tamamlandı. Sınır hattının 109 kilometresine aydınlatma sistemi kurulurken, 79 kilometresine kamera ve algılayıcı sistemlerim kurulumu tamamlandı. İran sınırına yapımı planlanan 198 elektrooptik kulenin de 189’u tamamlanarak faaliyete geçti. 10 BİN METREDEN ALGILIYOR Kara sınırları boyunca kurulan 284 termal kameraları sınır güvenliği için büyük önem arz ediyor. En az 10 kilometre uzaklıktaki insanı algılayabilen termal kameralar, en az 4 kilometre uzaklıktaki insanı da tanıyabiliyor. 16 kilometre uzaklıktaki herhangi bir nesneyi algılayabilen termal kameralar 9 kilometre uzaklıktaki nesneleri tanıyabilme özelliğine sahip. 19 kilomtre lazer mesafe ölçücüsü bulunan termal kameralar 360 derece dönebiliyor ve 40 dereceye kadar da yukarı ve aşağı dönerek sınırda tam koruma sağlıyor. Her hareket izleniyor Türkiye 378 kilometre kara sınırı bulunan Irak sınırında da güvenlik önlemleri alıyor. Habur ve Hezil çayları boyunca 33 kilomtrelik sınırda sedde ve yüksek güvenlikli panel çit inşaatı yapılacak. 328 kilometre kara sınırı bulunan Ermenistan sınırının 140 kilometresine aydınlatma sistemi ve kamera kurulumu yapılırken 52 elektrooptik kulenin ise örümü tamamlandı. 276 kilometre kara sınırı bulunan Gürcistan sınırına ise 14 kilometre aydınlatma sistemi ile kamera ve algılayıcı sistemler kuruldu. 911 kilometre kara sınırı ile en büyük sınır komşusu olan Suriye sınırında da olağanüstü güvenlik sistemleri devreye girdi. Sınırın 837 kilometresine güvenlik duvarı ve devriye yolu inşa edildi. Sınır hattına şu ana dek 284 termal kameranın kurulumu yapıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Bizim terörle mücadelede kullandığımız yöntemi ne PKK takip edebilir ne de onların akıl hocaları, batı istihbaratı takip edebilir

Sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a selam ve başarı dileklerini ileterek başlayan İçişleri Bakanı Soylu, “İki yıl önce de yine bu salonda bir araya gelmiştik. Yine bu salonda; 21. yüzyılın bir güvenlik açığı ortaya koyduğunu ve dünyanın ‘bu açığı nasıl kapatırız’ sorusuna cevap aradığını ifade etmiştim. Bazıları ifadelerimizi veya cümlelerimizi iri bulmuş olabilirler o tarihte. Aradan geçen 2 yılda, dünya buna bir cevap bulamadı. Hatta samimi şekilde cevap aradığını söylemek bile doğru olmaz. Hiçbir şey anlatmasak bile bugünkü tablo birçok şey ifade etmeye yeter. Ortadoğu ve Afrika, bugün hala istikrarsızlık, terör ve bunların doğurduğu kitlesel göçle anılıyor. Covid-19 salgını da bu güvensizlik iklimini şiddetlendirmiş görünüyor. Dünya, iki yıldır, yukarıdaki sorunun cevabını belki bulamadı ama cevabın ne olmadığı hakkında artık galiba bir fikri söz konusu. Küresel güvenlik politikalarının Davos’u olarak anılan ‘Münih Güvenlik Konferansı’nın 2020 yılı toplantısının ana temasının ‘Batısızlık’ kavramı olarak belirlenmesi, bu itirafın en açık örneğidir. Batısızlık; ABD merkezli bir blok haline gelen batı dünyasının, artık kendi içinde bir tutarlılık gösteremediği; batılı ülkelerin küresel çatışmalara seyirci kaldığı ve kendi ürettiği değerleri dünya geneline ihraç edemediğinden hareketle ortaya koyulan bir kavramdır. konferansın açılışını yapan Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, konuşmasında ‘artık dünyayı batılılaştırma fikrinden vazgeçelim. Dış politikamızı fazla zorlamamalıyız. Özellikle Avrupa ve Almanya, dünyaya daha az misyoner bir yaklaşımla yaklaşırsa başarılı olurlar’ ifadelerini kullandı ve Batının küresel hegemonya iddiasını kaybettiğini açıkça itiraf etti” dedi.  Batı Dünyası Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Millet Genel Kurulundaki Eleştirilerine İtiraz Edemedi   Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinin ev sahipliği yaptığı sempozyumda Batı medeniyetinin yörüngesini kaybettiğini dile getirerek; “Kendi gelecek nesilleriyle ilgili sıkışmışlığı aşamıyorlar; yaşlanan nüfus tehlikesini ön görüyorlar; Uyuşturucu batağındaki genç nesillerini görüyorlar; Ortadoğu’daki ürettikleri istikrarsızliğin, göç ve terör olarak kendilerine dokunmaya başladiğini hem görüyor hem de yaşıyorlar ve kendi istihbarat örgütlerinin, belki seçilmiş yöneticilerden de bağımsız olarak dizayn etmeye çaliştiği dünya modelinin, bir şekilde kontrolden çıktığını; bunun para ve insan maliyetinin giderek arttığını görüyorlar. Alaska’da veya Alplerin arasında, tablo gibi şehirlerde refah içinde yaşayan insanlar, artık PYD’nin silah ihtiyacını vergileriyle finanse etmek istemiyorlar. Bu sonuçlar gün gibi karşılarında olduğu için, yıllardır kendilerini uyaran Cumhurbaşkanımızın önceki gün Birleşmiş Milletler ’de yüzlerine karşı yaptığı eleştiriye, iki gündür pek de büyük bir itiraz ortaya koyamadılar. Çünkü sonuç ortada… Suriye politikasinin; Irak politikasının; Afganistan politikasının; Afrika politikasının çöktüğü ortada. Dolayısıyla Batısızlık kavramının tartışılmasının somut bir altyapısı var ve inanıyorum ki bu tartışma, gelecekte daha da somut bir karşılık bulacaktır.” ifadelerini kullandı.   “Terörle Mücadele Yöntemimizi Ne PKK Ne De Onların Akıl Hocaları Anlayamaz”   “Bizim terörle mücadelede kullandığımız yöntemi ne PKK takip edebilir anlayabilir ne de onların akıl hocaları batı istihbaratları takip edebilir anlayabilir. Bu konuda hepsini susuz getirir susuz götürürüz. Evlatlarımızın kabiliyetine son derece güveniyoruz. Bu meseleyi bitirmek konusundaki azimleri ve iradeleri Sayın Cumhurbaşkanımız der ya “Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı” diye insansız hava araçlarıyla ilgili bizim arkadaşlarımızın ortaya koymuş oldukları bu konuda ciddi girişimle Batı’ya bu konuda nal toplattırır” diyen Soylu, Türkiye’nin teknoloji ve bilgi erişimindeki gelişimine dikkat çekti. “Her birisi ile gurur duyuyoruz. Tabii bir problemimiz var özellikle bilişim konusundaki arkadaşlarımızı özel sektör transfer etmek için çok yüksek paralarla devreye giriyor. Bu da bizim açımızdan yetiştirdiğimiz bir noktaya getirdiğimiz evlatlarımızın bazen tercih yapmalarına sebebiyet teşkil ediyor. Çok yetenekliler bizim evlatlarımız ürettiği el swaplarının yani parmak izlerinin Dünya’da çok az sayıda ülkede olan sayısallaştırma analizlerinin yine bizim evlatlarımız üretti. 4-5 katını veya bazen 7-8 katını batı ülkeleri bize satarken dediğimiz bulut altı görüntü aktarma kabiliyetine sahip olan o İHA sistemlerini zaten taktik İHA’lar Allah’a şükürler olsun onlar apayrı bir kabiliyet ve apayrı bir üstünlük meselesi. Bizim üs bölgelerimizin her birisi bir teknolojik donanım merkezidir ve her birisinin merkezle ve kendi bulunduğu alanlarla bir koordinasyon anlayışı söz konusu buralarda bambaşka bir noktaya geldik. Yine içeride muhalefet bol bol eleştiriyor” sözleriyle yerli ve milli bilgi erişimi kabiliyetinin öneminin altını çizdi.    PKK’dan 2016 Yılından Beri 1016 Kişinin İkna Yoluyla Teslim Olunması Sağlandı   PKK terör örgütüyle mücadele kapsamında teknoloji ve istihbaratın önemini belirten Soylu “Eğer bugün Türkiye’de Bugün kamu düzeni açısından ve bugün Türkiye'de ki etrafımızın Ateş Çemberi olduğunu bu salona söylememe gerek yok, eğer huzur güvenlik vatandaşımızın refahı size tek bir rakam vereceğim; 2016, 2017, 2018, 2019 da Hakkâri’de maalesef Tıp Fakültesi kazanan öğrencimiz yoktu.  Geçen yıl 4, bu yıl 19. Neyin nasıl sonuçlar verdi açısından o kadar önemli ki.  Ağrı Dağı bizim önemli bir yüzümüzdür, efsanemizdir, çok uzun yıllardır Ağrı Dağı’na çıkış unutulmuştu. Başladık Ağustos ayında 600 den aşağı kamp yapan yoktu zirveye kadar. Eğer bu teknolojiler olmasa bu koordinasyon olmasa bu anlayış olmasa bunu yapabilme kabiliyeti oluşturamaz. Açık bulunamaz mı dünyada açık verilmeyen sistem yoktur bu da çok nettir. Elbette ki bu sahanın korunması gereken gizliliği dolayısıyla burada bu konuda yaptıklarımızla ilgili detay vermem mümkün değildir. Ancak terörle mücadelemizde bugün elde ettiğimiz başarılar, PKK’dan 2016 yılından beri 1016 kişi ikna yoluyla teslim olunması sağlanmıştır” dedi.   Sosyal Medyadan Suçlu Tespit Etme Oranı Yüzde 80’e Yükseltildi   “2017 yılında sosyal medya platformlarında suç işleyen yıllık tespit oranı yine önemli bir rakam veriyorum yüzde 40 civarındaydı. Sosyal medya platformlarında 2017 yılında biz ancak suç işleyenlerin 100 kişisinden 40 kişisini tespit edebiliyorduk. Suçların daha çok gizliliğe önem vererek sahte profiller kullanması ve kimlik gizleyen programlar kullanmasına rağmen yani onlar da kendilerini genişlemelerine rağmen, günümüzde tespit oran yurtiçindeki kullanıcı oranında yüzde 80'i aşmıştır.Siber suçların soruşturulmasıyla alakalı olarak 2017 yılında nitelikli operasyon yapma kapasitemiz 3 il ile sınırlıydı. İstihbarat yetkisini düzgün ve anlamlı kullanılması Adalet Bakanlığı ile yapılan koordinasyonlu çalışmalar, eğitim ve seminerler ile bu kapasitenin 81 ile çıkarılması sayesinde operasyon ve tüm operasyonlar sayesinde yüzde yüz beşlik bir artış sağlanmıştır.  Küresel ölçekte geldiğimiz noktayı ise şöyle ifade etmek isterim: Uluslararası Telekomünikasyon Birliği her yıl ülkelerin Siber güvenlik durumlarını değerlendiren bir analiz yayınlanıyor. Bu yıl 15 Kriter üzerinden yaptığı analizler de 75 ülke içerisinde Türkiye 19. Sırada. Aynı listede Fransa 39, Almanya 43, Amerika 44. Sırada olarak görünmektedir. Ebetteki bu konuda pek çok farklı değerlendirmeler yapabilir ama açık bir gerçek var ki Türkiye bu alanda son yıllarda önemli bir ilerleme kaydetmiştir ve küresel kıyaslama da olumlu bir yere sahiptir.  Tabi bütün bunların yanı sıra konvansiyonel istihbarat hala önemini korumaktadır“ ifadelerini kullandı.  Belge İnceleme Kapasitesi 45 Binden 750 Bine Çıkarıldı   Soylu, siber alanda yaşanan gelişmelerinin altını çizerek; “Yıllık belge inceleme kapasitemizi dikkat edin 45 binden 750 bine çıkardık. Bu ne demektir biliyor musunuz? Sadece belgeye ulaşmak istihbari bir alt yapı oluşturmak değil hukukunda hızlı işlemesini işletilmesini sağlamaktır. 15 Temmuz sonrası ele geçen 2 milyon yüz bin FETÖ ile ilgili materyal incelemeyi bekleyen sadece 85 bin adet kalmıştır. Bazen bir teknik aletin bu bir cep telefon olur, bilgisayar olur, bir veri bankası olur, sökülmesi bile bir buçuk yılı bulur.  Bunlar o kadar kolay bir iş değildir.  Arkadaşlarımız oradaki o ince ayrıntılarla ulaştıkları neticeler bugün Türkiye'nin hukuk sisteminin güçlenmesine demokrasinin ayakları üzerinde daha sağlam basmasına seçilmiş iktidarın geleceğine güvenle bakmasına ve milletimizin verdiği reyin ve milli iradenin hâkim olmasının daha güçlü bir anlayışla ilerlemesine çok büyük katkılar sunmuştur. Siber suçlarla Mücadele Başkanlığımız, terör örgütlerinin eylem yapacağına ilişkin veya doğrudan can güvenliğine hedef alan paylaşımlarla ilgili olarak Twitter Facebook Google Telegram gibi uluslararası servis sağlayıcıları ve ülkelerle karşılıklı anlık bilgi paylaşımı yapmak üzere 7/24 temas noktası olarak görevlendirilmiştir. Ve şunu yine ifade edeyim size, Ben çok iyi hatırlıyorum 15 Temmuz'dan sonra Siber saldırılara karşı kuracağımız duvarlarla ilgili karşı arkadaşlarla hep birlikte dikkatli olalım dedim. Her kurum kendi arasında buna ait ilk önce bazen dışarıdan yararlanıcılarla bazen kendi imkânlarıyla sistemler kurdular” ifadelerini kullandı.    Ortak Koordinasyon Merkezi 10 Ekim’de GAMER Çatısı Altında Faaliyete Geçiyor Bilgi paylaşımında ortak koordinasyonun önemine dikkat çeken Soylu, “Şimdi geldiğimiz nokta Bizim Güvenlik Acil Durum Merkezimiz GAMER diye bir merkezimiz var,  işte 10 Ekim'de açılacak,  tüm bu siber saldırılara karşı İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla Jandarma, Sahil Güvenlik, Emniyet, Nüfus, Göç, Sivil Toplum İşleri Genel Müdürlüğü ve kendi bakanlığımız çerçevesinde tüm birimler hepsini söylememe gerek yok, ortak bir koordinasyon Merkezi oluşturuyoruz Aynen her kurumdaki 7/24 organizasyonu yine bir çatı altında yine orda olmak suretiyle devam ettiriyoruz. Demek ki ihtiyaçlarımız bize yepyeni mekanizmalar üretmeye zorlamaktadır. Ayrıca 2017 yılında Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ek 7 maddesi ile İstihbarat yetkisi Siber'e verilmiştir Bu itibarla Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı emniyet teşkilatı içerisinde hem operasyonel hem de istihbari çalışma yapabilen hemen hemen tek birimdir” dedi.   SİBERAY Analiz Portalı 81 İlde Kullanıma Açıldı   “Nasıl bir güvenlik devriyesi var polislerimiz araçlarıyla bazen yaya, bekçilerimiz bir güvenlik devresi yapıyorlar, şu anda bütün birimlerimiz sanal devriye kurdular.  Bu da yetmedi, yani ihtiyacımız bir daha arttı. Yine ifade edeyim çocuklarımızı özellikle bu tehlikelerden koruyabilmek vatandaşlarımız da bu tehlikelerden koruyabilmek için hakikaten iyi çalışan iyi sonuçlar üreten çok genç olmasına rağmen SİBERAY diye Kızılay ve Yeşilay gibi kurumlardan mülhem SİBERAY diye hem uyarıcı hem koruyucu hem de destek olucu yepyeni bir Siber Suçlar Daire Başkanlığı altında bir alan oluşturduk. 81 il Siber Suçlarla Mücadele Şube müdürlükleri ve daire başkanlığı arasında uçtan uca profesyonel ve güvenli networkler oluşturuldu. Ve bu sayede tüm iller merkezdeki imkân ve kabiliyetlerden hızlı ve güvenli bir şekilde yararlanmaya başladı. Ayrıca içeriden ve dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı etkili bir savunma mekanizması olan biraz önce bahsettiğim her birimde Siber Operasyon Merkezi kuruldu. Şimdi 10 Ekim'de tek bir çatı altında tekrar diğer birimlere fayda sağlayabilmek için bulunacaklar. Çoklu veri tabanlarından sorgulama yapabilen ileri seviye dinamik istihbarat analizi yapan SİBERNET Analiz Portalını da 81 ilimizin kullanımına açtık” diyen Soylu, yerli ve milli analiz portalının önemine atıf yaptı.    İstihbarat Alışkanlığı Köklü Bir Türkiye var    Türkiye birçok alandaki gelişmelerine dikkat çeken Bakan Soylu, “21. yüzyıl Türkiye’si, afet yönetiminden tutun, uyuşturucu mücadelesine, terörle mücadeleden göç yönetimine kadar siber saldırılara kadar pek çok alanda, bizatihi Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon ve ortaya koyduğu icraatla, pek çok alanda küresel ölçekte kapasite üreten bir ülke haline gelmiştir. Bizim istihbarat alışkanlığımız, köklü bir alışkanlıktır” dedi.    Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine uzanan köklü bir bilgi işleme geleneğimiz olduğunu belirten Süleyman Soylu; “Organize bir istihbarat ağı kullanma geçmişimizin, Fatih Sultan Mehmet’e kadar gittiği, pek çok tarih kitabında pek çok makalede yer alan bir bilgidir. Sonrasında Yıldız Teşkilatı ve Teşkilatı Mahsusa gibi yapılar, aslında kendi içlerinde belli istihbarat tavrı geliştirmiştir. Halen Türkiye’de özellikle MİT, Genelkurmay, Jandarma ve Emniyet birimleri istihbarat faaliyeti yürütmektedir. Öteden beri bu dört kurum arasında beni bağışlayın koordinasyon eksikliği bizim en büyük sorunumuzdu. Ve özellikle 2009’lu 2010’lu yıllarda, Türkiye’den vesayetin kalkmasından sonra bu alanda da çok önemli gelişmeler yaşanmaya başladı. 2012 yılında milli istihbarat koordinasyon kurulu oluşturuldu, yani bir zihni beraberlik oluşturuldu. 2013 yılında güvenlik birimlerinin istihbarat paylaş imini sağlamayı hedefleyen müşterek istihbarat koordinasyon merkezi oluşturuldu, ayni zamanda bu koordinasyonda üretilen verilerin hisli paylaşımı için ‘Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi’ hayata geçirildi ve böylece, koordinasyonun kurumsal altyapısı tamamlanmış oldu” ifadelerini kullandı.   15 Temmuz’dan Sonra Kurumlar Arası Bilgi Paylaşımındaki Sorunlar Ortadan Kalktı   15 Temmuz Hain Darbe Girişiminin ardından istihbarat sistemindeki kurumlar arasında bağlantının güçlendiği ifade eden Soylu “Sistemimiz bizim şöyle işler; Emniyet, Jandarma ve istihbarat verileri gelir. Ve elde ettiği istihbaratı paylaşır. Hem biraz önce bahsettiğim sistem üzerinde Genelkurmay ve MİT ile de paylaşılır. Diğer kurumlarda benzer konularda anlayışı ortaya koyarlar. Aynı zamanda çok ileri istihbaratlar yine özellikle o kadar iyi bir sistem oluşturulmuş ki hem Operasyonel bilgi paylaşım sisteminden yürütüyordur ama direkt kurumlar arasındaki irtibat öyle bir yüksek noktaya ulaşmıştır ki sanki kurumlar tek bir çatı altında bunu gerçekleştiriyorlarmış gibi elde edilen tüm bilgiler hiçbir çekince ortaya koymadan bütün kurumlarımızla hem OBİPAS’tan hem fiziki hem de bazen direkt istihbarat birim başkanlarımız kendi önemli gördüğü acil gördüğü yorumlanmasına gerek duyduğu konular diret paylaşılarak götürülür. Fiziki olarak götürülür. Veya fiziki olarak getirilir. Ve tüm bu yapı, özellikle 15 Temmuz’dan sonra daha yüksek bir istihbarat ve buna bağlı operasyonel bir kapasite oluşturulmasına imkân sağladı. Türkiye’nin başarılı olduğu bir alan da biraz önce bahsettiğim siber teknolojilere hem siber güvenlik hem de istihbarat alanındaki hızlı ve güçlü adaptasyonu olmuştur. Artık siber savaş alanıyla konvansiyonel savaş alanı birbirine sizde takdir edersiniz ki yakınlaşmaktadır. Siber savaşlar, kendilerine hedef olarak sadece bilgisayarınızdaki dosyaları hedef olarak seçmiyor. Üretim tesisleri, elektrik santralleri, su şebeke yönetim sistemleri, hatta elektrik dağıtım sistemlerini, enerji tesisleri gibi doğrudan hayatlarımıza temas eden yapıları kilitlemeyi, oralarda fiziki zarar üretmeyi hedefleyen bir savaş türü haline geliyor” dedi. 

2 yıl önce

MasterChef jürileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluştu: Takipçileri linç kampanyası başlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali açılışına katıldı. Festivalde MasterChef Türkiye'nin ünlü şefleri Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu da yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluşan şefler fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. MEHMET ŞEF PAYLAŞTI Şef Mehmet Yalçınkaya, o kareyi “Bugün Adana lezzet festivalindeydik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma fırsatı bulduk. Harika bir söyleşi, tadımlar yaptık. Adana halkının ilgisi ve sıcaklığı bambaşka. Teşekkürler Adana” notuyla paylaştı. ŞEFLERE LİNÇ KAMPANYASI TV8 ekranlarında yayınlanan MasterChef Türkiye'nin başarılı iki şefi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen fotoğrafın ardından muhalif hesapların hedefi oldu. Sosyal medya kullanıcılarının tepki gösterdiği Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu, adeta eleştiri yağmuruna tutuldu. Linç kampanyası başlatılan şefler, Türkiye'de ve dünyada mutfaktaki başarılarıyla tanınan isimlerden.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: Elektronik kelepçe ile takip edilen vakalarda kadına şiddet olayı yaşanmadı

Mükerrer şiddetin önlenebilmesi, mağdur kadınların tekrar aynı şiddet olayına maruz kalmaması için şiddet uygulayanın mağdura yaklaşmaması yönünde 7/24 kesintisiz olarak takibinin yapılabilmesi amacıyla Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) Elektronik İzleme Merkezi kuruldu. Böylelikle elektronik kelepçe takılması yönünde aile mahkemelerince verilen kararlar bu merkezden takip edilebiliyor. Sistem nasıl çalışıyor? Elektronik kelepçe takmakla yükümlü kişi, şiddete maruz kalma ihtimali olan kişiye mahkeme kararının belirttiği mesafeden fazla yaklaşırsa merkeze GPS üzerinden uyarı sinyali düşüyor. Uyarı doğrultusunda izleme personeli eş zamanlı olarak hem yükümlüyü hem de mağduru arıyor ve bulunduğu koordinattan ayrılmasını istiyor. Yükümlünün harekete devam etmesi ihtimali göz önüne alınarak mağdurla da irtibat kuruluyor ve kendini güvenli bölgeye alması, koruması için bir ekip gönderileceği söyleniyor. Yükümlü hareketine devam ederse kolluk personeli tarafından müdahale ediliyor ve hakkında gerekli işlemler başlatılıyor. Yükümlü kelepçeye sabotaj girişiminde bulunduğu anda merkez uyarılıyor Eğer yükümlü kendisine takılan elektronik kelepçe ünitesini şarj etmezse veya kelepçeye yönelik bir sabotaj girişimi olursa; kayışı kesme, koparma, klips olarak ifade edilen aparatı çıkarma ya da farklı bir teşebbüs olursa elektronik kelepçe izleme personelinin ekranına bir uyarı düşüyor. Personel tarafından yükümlünün bu hareketten vazgeçmesi isteniyor. Yükümlü, mağdura yaklaşmaya devam ederse kolluk personelinin kendisine müdahale etmesi sağlanıyor. Bunun yanı sıra yükümlünün akrabaları ve yakınları tarafından şiddete uğrayacağı yönünde mağdurun bir rahatsızlığı olması halinde ise mağdura panik butonu veriliyor. Bu butona bastığı anda izleme personelinin ekranına ‘mağdur panik butonuna bastı’ yönünde bir ihbar geliyor. Doğrudan bu ünite veya cep telefonu üzerinden mağdurla iletişime geçilerek güvenlik güçlerinin müdahale etmesi sağlanıyor. 764 kişiye takip yapıldı, hiç şiddet olayı yaşanmadı Elektronik İzleme Merkezinde şu an 272 kişiye aktif izleme yapılırken bugüne kadar toplam 764 kişiye elektronik kelepçe takılarak takibi gerçekleştirildi. Elektronik kelepçe uygulaması ile takip edilen hiçbir vakada kadına şiddet olayı yaşanmadı.

2 yıl önce

Twitter Audit: Kemal Kılıçdaroğlu takipçilerinin yüzde 44’ü, Ekrem İmamoğlu’nun takipçilerinin yüzde 38’i sahte

Twitter’daki takipçilerinin gerçek hesaplara mı yoksa bot hesaplara mı ait olduğunu analiz eden Twitter Audit’in verileri göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun takipçilerinin yüzde 44’ü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun takipçilerinin yüzde 38’i Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ise takipçilerinin yüzde 40’in sahte/bot hesap olduğu anlaşıldı. PANEL VE GRUP DESTEĞİ ALIYORLAR Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun içerikleri inceleyen uzmanlar, içeriklerin; sosyal medya yazılımcıları tarafından tasarlanan içeriklere beğeni/RT ve yorum desteği yükleyebilen panel ve Telegram, DM ve Whatsapp grupları tarafından desteklendiği iddia ediyor.

1 2 3