25 Nisan Perşembe 2024
2 yıl önce

Covid-19: Türkiye 3 hafta tam kapanmaya gidiyor

KABİNEDE DEĞİŞİKLİK Milletimin ve tüm İslam aleminin artık yarısını tamamlamak üzere olduğumuz Ramazan-ı Şerif'ini bir kez daha tebrik ediyorum. Geçtiğimiz hafta Kabinemizde küçük bir değişiklik yapmıştık. Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığımızı ikiye böldük. Ticaret Bakanlığı vazifesini Mehmet Muş görev almıştır. Görevlerini devreden Zehra Zümrüt Selçuk, Ruhsar Pekcan arkadaşlarımıza ülkemize yaptıkları destekler için şükranlarımı sunuyorum. Bu arkadaşlarımızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarını kınıyorum. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ERSİN TATAR'A DESTEK Bugün Kabine toplantımızın öncesinde KKTC'nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı misafir ettik. Görüşmemizde Cenevre'de gerçekleştirilecek 5+1 BM toplantısını ele aldık. Tatar, egemen eşitliğe dayalı 2 vizyonu gündeme getirecek. Biz de Türkiye olarak bu vizyona destek vereceğiz. Kıbrıs'ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen, Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizi ambargolarla yıldırmaya çalışan zihniyete müsamaha göstermeyeceğiz. Toplantının sonucu ne olursa olsun, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.  KUZEY IRAK'A OPERASYON TSK geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak'ta terör yuvalarına kapsamlı operasyon başlattı. 2015 yılından itibaren terörle mücadelesinde yeni konsepte geçmiştir. Artık teröristlerin burnumuzda eylem yapmasından önce onları yuvasında engelleyeceğimizi tüm dünyaya duyurmuştuk. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım adı verilen son operasyonlarımız da bu adımla yürütülmektedir. Operasyondaki tüm askerlerimizi alınlarından öpüyorum. Irak ve Suriye sınırlarımızı terör örgütlerinin tacizinden kurtardığımız gibi sınırlarımız ötesinde de herhangi bir terör eylemine izin vermeyeceğiz. Tabi bu arada 2 şehidimiz var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet eyliyorum, mekanları cennet olsun. Suriye'de sınırlarımızın dibinde terör oluşumu oluşturmaya çalışanların da bu gerçeği göreceğine inanıyorum. Ülkemizin bekası için ne yapmamız gerekiyorsa onu sürdüreceğiz. BIDEN'A SÖZDE 'SOYKIRIM' TEPKİSİ! 'MESNETSİZ, HAKSIZ İFADELER' ABD Başkanı Biden, yayınladığı mesajda coğrafyamızda 1 asırdan önce yaşanmış olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ifadeler kullanmıştır. Hiçbir tarihi ve hukuki ifadesi olmayan bu söylemleri milletimizi ve bizi üzmüştür. Türkiye karşıtı grupların baskıyla yer verildiğini düşünüyoruz. Ancak bu durum iki ülke arasındaki tutumu ortadan kaldırmıyor. Şayet böyle bir yola girilecekse, bu yarıştan alnı ak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz. ABD ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım ifadesi yönetenlerin millet içine çıkamayacak duruma gelecektir. Osmanlı balkanlardan ve Kafkaslara uzanan nüfusunun yarıya yakını 10 milyon ölüm yarısı sürgün acısı yaşamıştır. Üstelik biz bunu söylemiyoruz. Batılı tarihçiler söylüyor. Sadece dedelerin torunlarına, yürekleri burkularak anlattığı acı hatıraları vardır. Çünkü bu insanlar Türk'tür, Müslümandır. Millet olarak bugüne kadar, kendi acılarımızı istismar haline getirerek hareket etmedik. Biz acıları kalbimize gömük ileriye bakma bakış açımızı bazıları yanlış anlıyor. Hiç sınırlarımız dışına çıkmaya bile gerek yok, Adana'dan Antep Maraş'a, İstanbul'dan Çanakkale'ye kadar her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter. Ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kim bile bilir. Biz hala en başta söylediğimiz yerdeyiz. Tarihteki olayların araştırılması, bu işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni olaylarıyla ilgili ortak bir komisyon kurulması çağrımıza bir cevap alamadık. Biz kendimize bu kadar güvenirken, karşı tarafın iddia sahibi olarak gerçek peşinde koşmak yerine meseleyi siyasi peşinde koşması tek başına göstermeye yeter. 24 NİSAN'DA NE OLMUŞTU? CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇIKLADI Meseleyi özetle anlatmak istiyorum. Anadolu, ecdadımızın yönetiminde farklı kökenden ve inançtan insanların yaşadığı coğrafya olmuştur. Tarihimize 93 Harbi diye geçen hadiseye kadar bu barış iklimi sürmüştür. Osmanlının son döneminde batılılar tarafından silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmıştır. Balkan toprakları bu şekilde başlatılan asimetrik savaşlarla ülkeden kopartılmıştır. Aynı durum Doğu'da Ermeniler üzerinden oynanmıştır. Bu çeteler topraklarımıza saldıran Ruslarla işbirliği yapmıştır.  24 Nisan'da ne olmuştur? Aslında insani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. Sadece Osmanlı devletinin savaş halinde olduğu aleyhine faaliyet yürüten örgütleri kapatıp yöneticilerini tutukladığı gündür. Yaşanan herhangi bir can kaybı da söz konusu değildir. Ülkemizdeki Ermeni toplumu bu tarihi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de bu tarihte ne olduğunu bilerek, Ermenilerin acılarına saygı duyarak son yıllarda mesaj gönderiyoruz. Yapılan işlem muhtemel bir tehlike değil bir fiil yürüyen bir isyana artan katliama karşı alınmış bir tedbirdir. Ermeni çeteleri, sadece masum ve savunmasız insanları katletmişleridir. Sadece Muş'ta 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Ermeni çeteler, Trabzon civarındaki vatandaşları da topluca öldürmekten çekinmemişlerdir. Ortada karşılıklı savaştan kaynaklı kayıp olsa bir yere kadar kabul edebilir. Ama tekrar ediyorum. Ermeni çeteciler yaptıkları katliamı ve yüzbinlerce insanı göçe zorlamalarını övünerek anlatmışlardır. Osmanlı devleti çıkardığı sevk kanunuyla Ermeni nüfusu başka bölgeye gönderme kararı almıştır. Üstelik bu karar tüm Ermeni nüfusu değil çetelerin olduğu bölgeleri kapsamıştır. 'BIDEN GİBİ KAYNAKSIZ KONUŞMUYORUM' 1. Dünya savaşı öncesi Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bin olarak yer alıyor. Belge ile konuşuyorum. Biden gibi kaynaksız konuşmuyorum. Buyursun gelsinler, belgeleri incelesinler. Acaba ABD arşivinde ne kadar belge var. Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bugüne kadar bizim çağrılarımıza cevap veremediler. İran'a gidenlerle birlikte bu rakam 500 bine ulaşmaktadır. Sevk ve iskana uğrayanların sayısı ABD açıklamalarında 600 bin olarak belirtilmektedir ki gerçek rakam daha azdır. 150 bin kişinin her biri candır ve önemli bir rakamdır. Gerçek rakamların 1 sıfır ile abartıldığı, Ermeni tarihçiler tarafından itiraf ediliyor. Osmanlı Devleti Ermeni nüfusu başka yere göndermemiş kendi topraklarında yer değiştirmiştir. Mazereti olanlar da sevkten maruz tutulmuşlardır. Bu dönemde kimsesiz kalan çocuklar için yetimhaneler kurulmuştur. Dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır. Hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezarla karşılaşamazsınız. 300 bin Ermeni yaşamayı sürdürmüştür. Şuan da İstanbul'da 100 bin Ermeni yaşamaktadır. Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık. Savaş sonrası dönenlerle birlikte bu rakam 650 bine ulaşmıştır. Herhalde soykırıma uğrayanlar bu topraklara geri dönmez sayın Biden. Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden bir kısmı ABD ve Avrupa'ya zamanla göç etmişlerdir. O gidenler soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır. Zaten o günlerde savaştığımız düşmanların da istediği buydu. Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına ulaşamayınca ölülerini bile kullanmışlardır. Bugünkü Ermeni nüfusun bulunduğu coğrafyada %80'i Müslümandı. Yaklaşık 30 yıl önce işgal edilen Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanlar da ortadır. Sayın Biden Minsk Üçlüsü diye bir 3'lü oluşturulmuştur. Burada ABD, Rusya ve Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları ve Azeri kardeşlerimiz ne yazık ki 1 milyonu aşkını hicret etmek zorunda kaldı. Bütün o yerler Karabağ maalesef yakıldı, yıkıldı.  'TÜRK MİLLETİNE SOYKIRIM YAFTASINI YAPIŞTIRAMAZSIN' Eğer soykırım diyorsanız şöyle bir kendiniz aynaya bakıp değerlendirmeniz lazım. Kızılderilileri zaten söylememe gerek yok. Onlar zaten ortada. Bütün bu gerçekler ortadayken, Türk Milletine soykırım yaftasını yapıştıramazsınız. Buralarda 10 binlerce sivil katledilirken, Azeri kardeşlerimiz evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin Avrupa, ABD ve Rusya tarafından bu yalanlarla örtmeye çalışmasından kaynaklanıyor. Toplamda 17 milyon insanın öldüğü 1. Dünya Savaşında bir değerlendirme yapacaksak, şunları da hatırlatmamız gerekiyor. Sürgün adı altında bu insanların büyük bir bölümü, açlık soğuk altında ölüme terk edilmiştir. Avusturya Macaristan'da kendi vatandaşı olan Rus asıllı vatandaşları kurşuna dizmişlerdir. Osmanlı'nın 1915'te gerçekleştirdiği Ermeni sevk ve iskanı sırasında işte bu kayıplarla değerlendirmek gerekiyor. Eğer Ermenilerin kayıpları soykırım ile nitelendireceksek, o dönemde yaşananlarda aynı paragraf içinde yer almalıdır. Ermeni iddiaları ile ilgili ortada herhangi bir somut delil olmadığı gibi uluslararası bir mahkeme kararı da mevcut değildir.  'DİPLOMATLARIMIZIN KATİLLERİNİN NASIL KORUNDUĞUNU İYİ BİLİYORUZ' ABD ve Avrupa ülkeleri ise tarihi araştırma belgeleriyle konuşmaktan kaçanların yanında yer alarak sadece bize husumet göstermekle kalmıyor, bilimin de yanında yer almıyor. Asala terör örgütünün 1970'li yıllarda diplomatlarımıza karşı gerçekleştirdiği saldırıları da unutmadık unutmayacağız Biden. Bu alçak eylemlerde diplomatlarımızın katillerinin nasıl korunduğunu, cezaevlerinden nasıl salındığını iyi biliyoruz. Üzerimizde oynanan oyunları nasıl hüsrana uğrattıysak, PKK üzerinden Suriye'de kurulan tuzağı aynı şekil parçalayıp atacağımızdan, kimsenin şüphesi olmasın. ABD'nin bu gerçekler ışığında attığı adımlardan bir an önce dönmesini istiyoruz. Tarih ilmi bir kenara bırakılarak, ülke başkanlarının bu konularda ahkam kesmesi işleri çığrından çıkarmaktan başka bir şeye yaramaz. Yaşanan atışmalarının Ermeni toplumuna en küçük faydası olmadığı gibi atılan adımlar, daha büyük sıkıntıların meydana gelmesine yol açabilir. Bizim hiçbir Ermeni kardeşimizle sorunumuz yoktur. Ermenistan ile iyi bir ilişki de tesis etmek istiyoruz. Son 16 yılda iyi adımlar attık fakat bu adımlara bir karşılık alamadık.  Uzun yıllar boyunca ABD ile güvenirlik müttefiklik üzerine kurulu yakın ilişkilerimiz olmuştur. FETÖ ve YPG'ye verilen destekle ve S-400'deki hamleleri ortaklıklarımıza zarar vermiştir. Atılan bu adım artık Türk-ABD ilişkisinin çok ötesine düşmüştür. Şartlar ne olursa olsun kendi hedeflerimize kilitlenerek yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Bu şekilde bizi yolumuzdan döndürebileceklerini sananlar, yanıldıklarını anlamış olmuştur. ABD ile Avrupa ile de eşit şartlarda çalışmak, beraber yürümek istiyoruz. Bu işbirliğinin çok önemli ve herkesin faydası olduğuna inanıyoruz. İstiklalini ve istikbalini her şeyin üzerinde tutan olarak her zeminde konuşmaya, anlaşmaya işbirliğinde birlikte hareket etmeye hazırız. Biden ile Haziran'da yapacağımız görüşmeyle bu konuları yüz yüze konuşacağız. Biden'a şunu da hatırlatmak isteriz. Biz yabancı değildik, farklı ilişkilerde vardı. Sağolsun evimize kadar gelip bizi ziyaret etmiştlerdir. NATO'da iki önemli müttefik olarak nasıl oluyor da NATO'dan uzaktan yakından alakası olmayan bir Ermeni lobisine Türkiye'yi değişiyorsunuz. KORONAVİRÜS PANDEMİSİ Koronavirüs salgını, dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Bu süreci ülkemiz ve milletimiz için en iyi şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede sağlık uygulama tebliğ listesinde yer alan işlemler için %10 ile %20 oranında artış yaparak sağlık sistemimizi destekledik. Diyaliz hizmetlerinin bedelini %20 arttırdık. Sosyal güvenlik kurumu bütçemize maliyeti 7 milyar lirayı geçen bu hizmetlerin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İhtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere başlattığımız patates soğan dağıtımında, 13 tonu geride bıraktık.  Bugün kabine toplantımızın salgın ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdik. Ramazan bayramının ardından iyi bir sürece girmemiz için rakamların çok daha aşağı düşmesi şarttır. Vakaları 5 binin altına düşürmeliyiz. Özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikayetler alıyoruz. Vatandaşlarımızdan hiçbir ücret talep edemez. İlave ücret talebiyle karşılaşan vatandaşlarımız kurumlarımız, bildirirlerde gereken neyse hemen yapılacaktır. Muhtarlarımızın aşılarına başlanacak. İŞTE YENİ KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ 29 Nisan 2021 perşembe akşamı 19:00'dan başlayıp, 17 Mayıs pazartesi 5'e kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz. Bu tarihler arasında kesintisiz sokak kısıtlaması uygulanacaktır. Üretim imalat, temizlik gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç tüm işyerlerine ara verilecektir. Yeme içme yerlerinde paket servislerine ara verilecek şartları uyan yerle bu hizmete devam edecektir. Şehirler arası seyahatlerin tamamı izne tabi olacaktır, Şehirler arası araçlar %50 ile çalışabilecektir. Konaklama tesislerinde rezervasyonlar, sokağa çıkma kısıtlamaları için teşkil etmeyecektir. Kamu personeli uzaktan çalışmaya yönlendirilecektir. Anaokulu, kreş, 8. ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verilecek tüm sınavlar ertelenecektir. İhtiyaçlarını karşılamak için sokağa çıkamayan yaşlılarımız VEFA ekiplerinden destek isteyebileceklerdir.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan 'tam kapanma' açıklaması!

Bakan Soylu, bakanlıkta düzenlenen video konferans toplantısında 81 ilin vali, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü ve sahil güvenlik komutanıyla bir araya geldi. Toplantıda 29 Nisan saat 19.00'da başlayıp, 17 Mayıs 05.00'a kadar sürecek tam kapanma tedbirleri değerlendirildi. 'ŞEHİR GİRİŞ ÇIKIŞLARI KONTROL ALTINDA OLACAK' Bakan Soylu, bu süreçte valilere, emniyet müdürlerine ve jandarmaya büyük sorumluluk düştüğünü belirterek, "Şehir giriş ve çıkışları ciddi şekilde kontrol altında olacak. Orada herhangi bir eksiklik istemiyoruz. Eğer burada bir kontrol olmazsa sürecin suistimali çok kolay olur" dedi. Özellikle birtakım muafiyetlerin de suistimal edildiğini ifade eden Soylu, "Yani otel rezervasyonu yaptırmış gibi yapıyor yola çıkıyor veya sanki bahsettiğiniz alanlardaki şirkette çalışıyormuş gibi yapıyor kendi güzergahı dışında bunu kendine ait bir muafiyet alan olarak tanıyor. Millet fedakarlık yapar evde otururken eline aldığı kağıtla birlikte 'Ben şu şirkette çalışıyorum' diyor ve bunu istismar ediyor. Bir önceki uygulamada rehberlik etmeyi, daha ziyade bu konuda uyarmayı, çok büyük bir kasıt ve ihmalde sürdürülebilirlik varsa bu konuda adli idari işlem yapmayı öneriyorduk. Ama şimdi yeni bir dönem geldi, toplumumuzun büyük bir kesimi evinde kalacak. İşinden yoksun olacak" diye konuştu. Muafiyetin üretim, imalat, tedarik, lojistik, sağlık, tarım, orman ve güvenlik sektörü ile kamuda çalışan yüzde 50'lik kısmı kapsadığını, çalışanların sadece güzergahı kapsayacak şekilde dışarı çıkabileceğini kaydeden Soylu, yarına kadar kamu görevlilerine ait izin formunun hazırlanacağını belirtti. Denetimlerin de önemli olduğunu kaydeden Soylu, "Denetim hususunu da en üst seviyede tutmalıyız" dedi. Tarım için çok önemli bir dönemin içinde olduklarını kaydeden Soylu, "Üretim, tedarik ve arzda herhangi bir aksaklığı yaşamamalıyız. Bunu da geçen dönem başarıyla yaptık bu dönemde başarıyla yapacağız, bunu da istismar eden olmayacak mı? Olmaya çalışanlar olacaktır, denetimlerle bu istismarların önüne geçeceğiz" ifadelerini kullandı. Mali müşavirlerin kendi güzergahlarını kapsayacak şekilde bir muafiyeti olacağını söyleyen Soylu, "Her yeri gezip dolaşacak bir muafiyeti söz konusu değildir" dedi. ''BANKALAR MİNİMUM ÖLÇEKTE ÇALIŞACAK'' Muhtarların da muafiyet sahibi olduğunu belirten Soylu, ayrıca vatandaşların da mahalledeki camilere giderek namaz kılabileceğini söyledi. Noterlerin de nöbetçi usulü ile çalışacağını ifade eden Soylu, bankaların minimum ölçekte çalışacağını anlattı. ''EMEKLİ MAAŞLARINA İLİŞKİN ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE KARAR ALINACAK'' Emekli maaşlarına ilişkin de önümüzdeki günlerde karar alınacağını söyleyen Soylu, sokak hayvanlarının bakımı için de izin verilmesinde tereddüt gösterilmemesi gerektiğini kaydetti. Bakan Soylu, tekellerin bu süreçte açık olup olmayacağıyla ilgili de, "İstisnada yer almıyor ve kapalı. Bu açıdan hem bir muafiyet yok hem de soru işareti de söz konusu değil" diye konuştu. 'KREŞLERDE İSTİSNA KONUSU DEĞERLENDİRİLECEK’ Kreş ve anaokullarının Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararı ile kapatıldığını belirten Soylu, kamuda ise 10 yaş altında çocuğa olanlara izin verildiğini anımsatarak, "Bu konuya ilişkin bir değerlendirmeyi bir iki gün içinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bir karar verecekler ve bu konuda bir istisna ortaya koyacağız. Burada mümkün olduğunca hareketliliği azaltmak istiyoruz" diye konuştu. Soylu, özel sektör çalışanı ailelerin çocuklarını nereye bırakacaklarına ilişkin de ilgili bakanlıkların bir değerlendirme ortaya koyacaklarını söyledi.

2 yıl önce

Tam kapanma döneminde elektrik ve doğal gaz faturaları son ödeme tarihi erteleniyor

Türkiye bu akşamdan itibaren 18 gün sürecek tam kapanmaya giriyor. Koronavirüs pandemisinin artış göstermesiyle birlikte önlem olarak alınan tam kapanma kararı ile birlikte bazı durumda değişiklikler planlandı. Elektrik ve doğal gaz faturalarının son ödeme tarihleri Ramazan Bayramı sonrası yani tam kapanmanın bitmesiyle birlikte başlayacak. Konuyla ilgili olarak enerji yönetimi dağıtım ve tedarikçilere gerekli bilgileri iletti. BORÇ NEDENİYLE KAPAMA OLMAYACAK Konut ve ticarethanelerin aylık 2 bin lirayı aşan ve ödenmeyen faturaları nedeniyle tam kapanma sürecinde kesinti olmayacak. Tam kapanma süresince ödeme olanağı bulamayan müşteriler ve genelge kapsamında kapalı olan iş yerleri için borçtan dolayı kesme işlemi yapılmayacak. Habertürk'ün haberine göre elektrik ve gazda, tam kapanma dönemi önlemleri şöyle; - Elektrik ve gazda, sayaç okuma faaliyetleri, sağlık tedbirlerine uyularak devam edecek. - Faturaların (gazda ve elektrikte) son ödeme tarihi, Ramazan Bayramı sonrası (tam kapanma dönemi sonu) başlayacak biçimde belirlenecek. Bu tarihler, yoğunluk oluşturmayacak şekilde düzenlenecek. - Müşteri hizmetleri merkezleri, gerekli tedbirler alınarak tam kapanma süresince sokağa çıkma muafiyeti olan müşterilerin ihtiyacını karşılayacak kadar dönüşümlü çalıştırılacak, - Konutlar ve aylık fatura tutarı 2 bin TL ve altı ticarethane aboneleri ile sınırlı olmak üzere genelge kapsamında tam kapanma süresince ödeme olanağı bulamayan müşteriler ve genelge kapsamında kapalı olan iş yerleri için borçtan dolayı kesme işlemi yapılmayacak, - Elektrikte, zorunlu olmadıkça planlı kesinti yapılmayacak, - Kaçak elektrikle mücadeleye sağlık tedbirlerine uyularak devam edilecek. - Doğal gazda acil ihbar ve arızalara en hızlı biçimde müdahale edilerek kesintiye neden olmayacak çerçevede ekipler koordine edilecek.

2 yıl önce

İBB tam kapanmada sınıfta kaldı: Toplu taşıma felç

Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında 17 günlük tam kapanma dün akşam saat 19.00'da başladı. Yasağın ilk gününde İstanbul'da toplu taşımada yoğunluk oluştu. Metro İstanbul'dan yapılan açıklamada, "Hatlarımızda yaşanan yolcu yoğunluğu nedeni ile yoğun olan hatlarımızda ek seferler düzenlenmektedir" denildi.

2 yıl önce

Ordu’da jandarma ve polis ekipleri tam kapanmanın ilk gününde sokak hayvanlarını besledi

Ordu’da jandarma ve polis ekipleri yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele tedbirleri kapsamında tam kapanma sürecinin ilk gününde yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarını unutmadı. Jandarma ve Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Bürosu ekiplerince şehrin farklı noktalarına su ve mama gibi yiyecekler bırakıldı.

2 yıl önce

Tam kapanma kararlarını eleştiren Fatih Portakal, maskesiz, sosyal mesafesiz doğum günü partisine katıldı

Tam kapanma kararı alınmadan önce yeterli önlem alınmadığını söyleyen Fatih Portakal’ın, yaklaşık 20 kişiyle doğum günü partisi düzenlemesine sosyal medyadan tepki üstüne tepki yağdı. Marmaris'te düzenlenen doğum günü partisinden paylaşılan fotoğrafta kimsede maske olmaması dikkat çekti. Fatih Portakal ne demişti?

2 yıl önce

Tam kapanmayı hiçe sayıp denize girenler polisten giyinmeden kaçtı

Türkiye geneli koronavirüs pandemisi nedeniyle 17 Mayıs Pazartesi günü 05:00'da bitecek olan tam kapanma sürecinde polis ekiplerinin denetimleri devam ederken İstanbul Sarıyer'den ilginç görüntüler geldi. SAHİL HATTI BOYUNCA VATANDAŞLAR UYARILDI Sarıyer İstinye Polis Merkezi ekipleri tarafından Ramazan Bayramı’nın ilk günü yapılan denetimlerde, sahil hattı boyunca dışarıda olan vatandaşlar tek tek uyarılarak görev belgelerine bakıldı. POLİSİ GÖRÜNCE GİYİNEMEDEN KAÇTILAR Öte yandan denetimlerini sürdüren polis ekipleri, bir grup vatandaşın denize girdiğini fark etti. Polis ekipleri denize girenlere doğru ilerlerken polisi gören vatandaşlar kıyafetlerini giyinmeden kaçmaya başladı. Ceza yazılmasından kurtulmak isteyen vatandaşlar, hızla denizden çıkıp kaçarken ortaya ilginç görüntüler çıktı.