19 Nisan Cuma 2024
1 yıl önce

Kılıçdaroğlu ile görüşen Melek Çetinkaya’dan FETÖ sitesinden tehdit: "15 Temmuz'u unutturmayacaklara ben de bu utancı unutturmayacağım"

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda Sultanbeyli dosyası kapsamında yargılanan askeri öğrencilere verilen müebbet hapis cezasını bozmuş, kararın ardından darbe girişimine katılan 66 eski askeri öğrenci tahliye edilmişti. Cezaevinden çıkan isimlerden biri de Taha Furkan Çetinkaya olmuştu. Çetinkaya, annesi Melek Çetinkaya ile birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmiş, bu ziyaret eleştirilerin hedefi olmuştu. FETÖ SİTESİNE ÖZEL RÖPORTAJ VERDİ Üç yıl önce FETÖ elebaşı Gülen'e terörist diyemeyeceğini söyleyen Melek Çetinkaya, oğlunun tahliyesinin ardından FETÖ'nün Viyana'dan yayın yapan 'haber sitesi' Kronos'a özel röportaj verdi. 251 kişinin şehit edildiği darbe girişiminin unutturulmamasından rahatsız olduğunu dile getiren Çetinkaya, "Dünyadaki bütün ülkeler, Türkiye’deki 19 yaşındaki askeri öğrencinin darbeden müebbet ceza aldığını duydu ve utanç kaynağı olarak bu Türkiye’ye yeter. Bu tarihe geçti ve bu utanç ömür boyu yakalarında olacak. Hani 15 Temmuz’u unutturmayacağız diyorlar ya ben de onlara bu utancı unutturmayacağım." diyerek tehdit savurdu. "ÖRGÜT ÜYESİ OLSALAR BİLE 6 YIL CEZA ALACAKLAR" Diğer FETÖ sanığı askeri öğrencilerin de özgürlüğüne kavuşmalarını umut ettiğini söyleyen Çetinkaya, "‘Örgüt’ üyeliğinden ceza alsalar bile cezaları 6 yıl 3 ay olacak." diye konuştu.

1 yıl önce

Ekşi Sözlük'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ölümle tehdit ettiler! Korumalara 'öldürün' talimatı!

Japonya'nın Nara kentinden yaptığı konuşma sırasında suikasta uğrayan Japonya'nın eski başbakanı Shinzo Abe, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.  40'lı yaşlarda olan ve  gözaltına alınan zanlı, Japonya'nın eski başbakanından memnun olmadığını ve onu öldürmeye çalıştığını söyledi.  SUİKAST ÇAĞRISI Suikastin ardından Ekşi Sözlük'te 'zgrklc' adlı kullanıcı, Japonya Eski Başbakanı Şinzo Abe suikasti başlığında Cumhurbaşkanı başta olmak üzere “Türkiye’deki siyasilere suikast” çağrısında bulundu İşte o entry:

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun tehdit dili hortladı: Bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tercümanını hedef aldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı tehdit paylaşımlarını sürdürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tercümanı Fatima Gülham Abushanab'ı bir kez daha hedef gösteren Kılıçdaroğlu, "Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar. Hep söyledim yine söyleyeceğim, Batı Erdoğan hakkında çok şey biliyor." ifadelerini kullandı. TEHDİT DİLİ HORTLADI İktidara gelmeleri durumunda Abushanab'dan hesap soracağı imasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Çevirmen hanım kızımızdan, yüzbinlerce Afgan sığınmacının ülkemize gelmesine yol açan o toplantıda Biden ile neler konuşulduğunu seçimlerden sonra devletimize açıklamasını talep edeceğiz. Verilen her yetki, sorumluluğu ile birlikte gelir. Kendisi de bunu bilecek yaştadır." dedi.

1 yıl önce

TBMM Başkanı Şentop: Siyasette tehdit ve hile olmaz

Şentop, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, "kendisinin meselelere AK Parti gözlüğüyle baktığına" yönelik sözlerinin sorulması üzerine değerlendirmelerde bulundu. TBMM Başkanı olarak yeter sayıda imza üzerine, İçtüzük gereği Meclisi toplantıya çağırma görevini yerine getirdiğini belirten Şentop, "Sayın Altay'ın serzenişlerine cevap vermek istemem. Bununla birlikte TBMM çatısı altındaki bir başka siyasi partiyi 'tehditlere açık' ilan etmek, siyaseten hoş bir üslup değil." diye konuştu. Başka bir parti adına sözcülük yapmaya kalkışılmasının da şık olmadığını söyleyen Şentop, "Siyasette tehdit, hile olmaz; gizli saklı iş de olmaz. Her şey milletimizin gözü önünde ve hukuk kurallarına göre işler. Öyle de olmuştur." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Sınır ötesi operasyon sinyali PKK'nın siyasi kolu HDP'yi rahatsız etti: Türkiye'ye tehditler savurdu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesi operasyonlara start vermesinin ardından PKK'nın siyasi kolu HDP'den yeni bir açıklama geldi.  HDP YİNE PKK'YA KALKAN OLDU HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır vekili Hişyar Özsoy, olası sınır ötesi harekat nedeniyle Türkiye'ye tehditler savurdu. HDP'Lİ VEKİLDEN SKANDAL SÖZLER: TSK 'SALDIRILARA' DEVAM EDİYOR Türkiye'nin Irak'ta 'saldırılarda bulunduğunu' ve bunun da yeni olmadığını öne süren Özsoy, "Türkiye'nin üsleri ve askerleri hala orada, bombalama ve saldırılar devam ediyor" dedi. "TÜRKİYE ASKERİ HEZİMET YAŞAYABİLİR" Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna da değinen Özsoy, "Türkiye bir zaferi düşlerken, çok büyük bir askeri hezimet yaşayabilir." diyerek Esed rejimi ve İran'a vurgu yaptı. "TÜRKİYE AĞIR ASKERİ FATURA ÖDER" Skandal açıklamalarının devamında, iktidarın asıl amacının 'Kürt düşmanlığı' olduğunu iddia eden HDP'li vekil, "Türkiye, gözünü karartıp, Rojava'ya saldırırsa öyle kolay bir savaş olmayacak. Hem Kürtlerin hazırlıkları var hem de mevcut durumda Suriye'deki statükonun dağılmamasını isteyen çok sayıda güç var. Onlarda savaşa direk ya da dolaylı müdahil olurlar. Bu güç dengesi ve pozisyonda hiç kimsenin istemediği bir savaşa Erdoğan girerse, çok ağır askeri ve siyasi faturayı ödemek zorunda kalır" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ'dan hakimleri tehdit eden Kılıçdaroğlu'na tepki: Bunların hukuk devletine inancı laftadır

Bakan Bozdağ, Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Belekcehan beldesinde yapımı tamamlanan bazı yatırım ve hizmetlerin toplu açılış törenindeki konuşmasında, Kılıçdaroğlu'nun, "Erdoğan benimle ilgili dava açma algıları yapadursun, tüm davaları kaybediyordu. Çareyi davalara bakan hakimleri göndermekte buldular. Erdoğan ve atadığı Adalet Bakanı, bugün ayarını bozduğunuz kantar, yarın sizi tartar. Yapmayın bunları." açıklamasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun Twitter'dan yaptığı açıklamada birtakım eleştirilerde bulunduğuna, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve kendisine laf attığına işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti: "'Adalet terazisi gün gelir sizi de tartar' diyor. Biz adalet terazisinin tartmasından korkmayan, adalet terazisinin tartısını her zaman şeref kabul etmiş insanlarız. Türkiye'de adalet terazisi doğru tartsın diye, adalet terazisinin ayarını bozmak isteyenlere karşı en büyük mücadeleyi biz verdik. Türk yargısının bağımsız ve tarafsız olması, hukuk devleti ilkelerine uygun hareket etmesi konusunda tarihi reformlara biz imza attık. Yargıda birliği biz sağladık. Askeri yargı, sivil yargı ayrımını biz kaldırdık." Devlet güvenlik mahkemelerini kaldırdıklarını hatırlatan Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yapısına yönelik de tarihi reformlara imza attıklarını söyledi. Bakan Bozdağ, "Büyük reformları yapmamıza, yargının bağımsız ve tarafsız hareket etmesi için atılması gereken tarihi adımları atmamıza rağmen hükümetimizi ve Adalet Bakanlığı'nı ve Bakan olarak şahsımı suçlaması büyük bir haksızlıktır." dedi. Hakim ve savcıların yılda 8 milyon dosyaya baktığını bildiren Bozdağ, yargı kararlarının dosyaya ve delillere göre değil siyasi taraftarlığa göre eleştirildiğinde hakim ve savcılara, adalet dağıtanlara büyük haksızlık olduğunu söyledi. "Dosyaya göre hakim karar verir" "Hakimlerimize, savcılarımıza kimse haksız bir saldırıda bulunamaz" diyen Bozdağ, şöyle konuştu: "Hakimler ve Savcılar Kurulu senede büyük bir kararname çıkarıyor. Yaklaşık 5 bin civarında hakim ve savcının yer değişikliği yapılıyor ve yetkiler de yine değişiklikler yapılıyor bu yer değişikliğinin doğal sonucu olarak. Bu her yıl yapılıyor ama hiç kimse bunun altında bir hesap aramıyor. Şimdi bir hakimin tayin süresi gelmiş, HSK'den talepte bulunmuş, HSK tayini yapmış, yeni gittiği görev yerinde görevine başlamış, HSK yetkisini de tayin etmiş. Bu anayasal ve yasal bir görevdir ama hiç kimse Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi demiyor. Ne diyor? 'Benim lehime karar veren hakimleri tayin ettiler, yetkilerini değiştirdiler' diye bir kirli iftirayı Sayın Genel Başkan yapıyor. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na bunu yakıştıramadığımı ifade etmek isterim." Türkiye'de hakimlerin, savcıların nasıl tayin edildiklerinin, yetkilerinin nasıl verildiğinin anayasa ve yasayla sabit olduğunun altını çizen Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: "Kurul da anayasa ve yasadaki yetkilerini kullanarak bunu yapmıştır. O zaman 5 bin 500 civarında hakim ve savcımızın yeri değişti. Biz şunu mu diyeceğiz, 'Falancanın lehine karar verecekti, yeri değişti. Aleyhine karar verecekti, yeri değişti. Yetkileri değişti. Şunun aleyhine, şunun lehine karar verecek yetkileri değişti.' Ya insaf, izan, vicdan, el insaf diyorum. Milletin, yargıya kötü bakışını sağlamak, yargı üzerinde güvensizlik oluşturmak, adaleti, güveni zedelemek için böylesi haksız yollara sapmaya gerek yok. Adil olun, adil. Siz adalet bekliyorsunuz ama adalet dağıtanlara karşı adil olmuyorsunuz. Şimdi ne demek, 'Benim lehime karar verenler benim hakimlerim.' Aleyhine karar verenler, 'Onlar da Sarayın hakimi.' Bu büyük bir vicdansızlık değil mi? Dosyaya göre hakim karar verir." Bekir Bozdağ, hakimlerin, davanın taraftarlarına, kamuoyu baskısına göre değil anayasaya, kanuna ve hukuka uygun vicdani kanaatleriyle karar verdiğini dile getirdi. "Sayın Kılıçdaroğlu'nun lehine karar vermesi, dosya ve delil durumu onu gerektiriyorsa öyle karar verir. Aleyhine vermesini gerektiriyorsa öyle karar verir. Lehine verdi mi bizim hakim. Aleyhine verdiğinde Sarayın hakimi. Bu ne vicdansızlık." ifadelerini kullanan Bozdağ, şöyle devam etti: "Hakimlerimizi lehine, aleyhine verilen kararlara göre tasnif etmek hukuk devletine, adalete inanmış bir insana yakışan bir durum mudur? Türkiye'nin yönetimine talip olan, yargıçlarımızı, yargı görevini yapanları kendi lehine, aleyhine verilen kararlara göre mi tasnif edecek? Haksızsan, dosya senin aleyhindeyse, deliller senin aleyhindeyse hakim ne yapacak? Haklıysan, deliller senin lehindeyse elbette lehine karar verecek ama maalesef öyle. Çok açıklama yapıyorlar. Lehine karar verdiğinde 'Ankara'da hakimler var. İstanbul'da hakimler var.' Aleyhine karar verdiğinde 'Sarayın hakimleri, biz geleceğiz sizden hesap soracağız.' Şimdi de öyle diyor, 'Sizin bu şeref madalyanız. Yarın biz geleceğiz sizi taltif edeceğiz.' Yani ne diyor, 'Ben HSK'ye müdahale edeceğim. Yargıya müdahale edeceğim. Hakim ve savcıları bana yakın olanları himaye edeceğim. Benden uzak olanları onları farklı muameleye tabi tutacağım.' diyor. Hani sen hukuk devletine inanıyordun? Hani herkes senin gözünde birdi, eşitti, ayrım yapmayacaktın, ayrımcılık yapmayacaktın? Daha şimdiden benim hakimlerimi ödüllendireceğim, benim hakimim olmayanları da cezalandıracağım diye tweet atıyor adeta. Böyle bir şey olur mu? Bunların hukuk devletine inancı emin olun laftadır. Adalet yürüyüşleri emin olun laftadır. Sadece kendilerine adalet istiyorlar. Başkalarının adil bir şekilde yargılanmasından yana bir endişeleri hiç yoktur ama biz Türkiye'nin dört bir yanında milletin her bir ferdinin hukuk devleti ilkelerine uygun yargıda işi varsa adalet terazisinde dosdoğru tartılması için her türlü reformu yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz." "Yargı üzerinde baskı kurmak isteyen bu mahalle baskılarına asla pabuç bırakmayın" Bakan Bozdağ, "Buradan bütün hakim ve savcılarımıza şunu da söylemek isterim, siz böyle hariçten gazel okuyan, yargı görevini yapanları tehdit eden, kendi lehine karar verenleri iyi yargıç, kendi lehine karar vermeyenleri kötü yargıç diye tasnif eden hukuk yoksunu, adalet yoksunu, vicdan yoksunu bu yaklaşımları asla dikkate almayın. Hukuk ne diyorsa, adalet ne diyorsa, anayasa, yasa, vicdani kanaat ne diyorsa ondan şaşmayın. Adaletten ayrılmayın. Yargı üzerinde baskı kurmak isteyen bu mahalle baskılarına asla pabuç bırakmayın. Haktan, adaletten, anayasadan, yasadan, dosyadan, delilden, vicdandan asla ayrılmayın. Türkiye'nin geleceği buradadır, yargıyı tehdit edenlerde, yargıçları tehdit edenlerde değildir." diye konuştu. "Şimdi de yargıçlarımızı tehdit etmeye başladılar. Bürokratları, müteahhitleri tehdit ediyorlar. Başka başka iş adamlarını tehdit ediyorlar" değerlendirmesinde bulunan Bozdağ, Türkiye'nin yargıçlarının, siyasetçilerinin bürokratlarının, iş adamlarının cesur olduğunu söyledi. "Şimdiden nasıl bir adaletsizlik yapacaklarını, hakimleri, savcıları nasıl ezeceklerini, nasıl kendi düzenlerini yargıda kuracaklarını açık açık ifade ediyorlar." sözlerine yer veren Bozdağ, şöyle dedi: "Sayın Kılıçdaroğlu rakamları açıklamıyor ama isterse ben açıklarım rakamları. Kaç tane dava kazanmış, şöyle bir saysın bakalım. Cumhurbaşkanımıza karşı açtığı bir sürü dava var. Cumhurbaşkanımızın da ona açtığı dava var. Kaç tanesini kazanmış? Çıksın bir açıklasın. Kaç tanesini kaybetmiş? Çıksın bir açıklasın. Mahkeme bir karar veriyor, istinafı var bunun, Yargıtay'ı var. Bir sürü aşamaları var. Bütün buralardan da geçiyor bu kararlar. Ondan sonra da kalkıp konuşuyor. Ben bütün bu konuşmaları, bu değerlendirmeleri, sizin aziz Türk milletinin vicdan terazisini emanet ediyorum." Adalet önünde herkesi eşit kılan rekorlara imza attıklarını belirten Bozdağ, 3-5 konu üzerinden Türk yargıçlarına haksız yere saldırıda bulunulduğunu söyledi. Bozdağ, "Türk yargısı adalet terazisinin ayarını bozmak isteyen her türlü girişime karşı kendisini koruma, güç ve kudretine sahiptir. Yargının ayarını Kılıçdaroğlu da bozamayacak, iktidar da bozamayacak, başka bir güç de bozamayacaktır. Bu terazi doğru tartmaya devam edecektir." diye konuştu.

1 yıl önce

CHP’li Mudanya Belediyesinde büyük skandal! Başkan Hayri Türkyılmaz’dan işçilere kameralı tehdit

İşçileri bir salonda toplayan ve verilen maaş zammını yeterli bulup bulmadıklarını sorarak el kaldırıp oylamalarını isteyen Hayri Türkyılmaz, salona kurdurduğu kamera ile el kaldırmayanları tespit edip işten atmakla tehdit etti. Sabah’taki habere göre; kameralar olduğu için el kaldırmak zorunda kalan işçiler yapılan zammı kabul edip sözleşme imzalamak zorunda kaldı. Mudanya Belediyesi’nin sendikalı şirket personeli ile daha önce bir araya gelip masaya oturan CHP’li Türkyılmaz, işçilere 1200 lira zam yaptığını söyleyip, toplamda 7 bin lira maaş teklif etmişti. Rakamı duyan işçiler verilen farkı yetersiz bulup sözleşme imzalamamıştı.

1 yıl önce

CHP'li Engin Özkoç, CHP aleyhine konuşanları fişlemekle tehdit etmişti! AK Parti Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil tepki gösterdi

CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un, "Bugün CHP aleyhine konuşanları özellikle not ediyorum" şeklindeki açıklaması kamuoyunda tepkiyle karşılandı. ÇAKMA DEMOKRATLAR AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, Engin Özkoç'un açıklamalarına tepki gösterdi ve "CHP aleyhine konuşanları açık açık fişlediğini söyleyerek tehdit eden bu çakma demokratlar her fırsatta Sayın Cumhurbaşkanımıza 'Diktatör' diyor. CHP aleyhine konuşanların içi rahat olsun. Türk milleti zekidir..." ifadelerini kullandı. ÖZKOÇ: BUGÜN CHP ALEYHİNE KONUŞANLARI ÖZELLİKLE NOT EDİYORUM CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından açıklamada bulundu ve "Bugün CHP aleyhine konuşanları özellikle not ediyorum. Çünkü seçim sonrası ilk olarak 'Biz de sizdeniz' diye gelecek onlar. Araya karışmasınlar! Bize rüzgargülleri lazım değil, değişim için çalışacak neferler lazım. Son güne kadar azimle, kararlılıkla çalışmaya devam..." ifadelerini kullandı. Siyasiler ve vatandaşlar, Engin Özkoç'un ifadelerinin fişleme olduğunu belirterek, "Helalleşmeye ne oldu?" diye sordu. Canan Kalsın: "Parmak sallayan CHP klasiği. Ekrem İmamoğlu başkanları telefonla tehdit ederken, genel başkanları da öğretmeni, yatırımcıyı tehdit ederken boş durmak olmaz tabi"
 Fatih Selek: "Eren Erdem fişliyordu, bu da CHP'li olmayanları not ediyor. Yemin ediyorum seçimde senin zihniyetinin üyesi olduğu hiç parti masa sandalyeye oy vermiyeceğim. Git şimdi beni nereye not etmek istiyorsan oraya et" BUNU DA NOT ET CHP Mustafa Alyansoğlu: "Siz değişimi sevmezsiniz ki! CHP kurultayında 'Muharrem İnce kazanmasın, düzeniniz bozulmasın' diye Muharrem İnce lehine imza veren bazı delegelere, imzalarını çekmeleri karşılığında para teklif edildiği iddia edilenler değişimden bahsediyor. Siz birşey değiştiremezsiniz. Bunuda not et."
 Zeynep Küçük: "Helalleşmeye ne oldu? Pardon, PKK, FETÖ, KHK artığı değilseniz helalleşme falan yok..."
 Umut Mürare: Madem fişleme yapıyor not alıyorsun ben de buraya not düşeyim; hiç bir zaman sizden olmadım ve asla sizden olmayacağım! Yalanlarınızı, oyunlarınızı, algılarınızı gücümün yettiği kadar kafanıza kafanıza geçirmeye devam edeceğim. CHP Türkiye'nin baş belasıdır"
 Fatih Aydın: "Faşist kimdir, faşistlik nedir, diktatörlük kurma hayalinde olanlar kimlerdir diye sorulduğunda CHP'yi ve Engin Özkoç'u gösterin." Osman Ünsal: Engin Özkoç, CHP aleyhine konuşanları not ediyorum demiş. Seçimi kazanmadan fişlemeye başlamışsınız. Hani düşünce özgürlüğünü getirecektiniz? Hani insanlar sosyal medyada eleştirdiği için ceza almayacaktı? Bu açıklamadan sonra kim size güvenir?

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 19 20